Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14MAYIS1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Küçük
Ayasofya
6. yüzyılda Ayasofya
ile birlikte inşa edilen
ve 16. yüzyılın başında
camiye çevrilen
Küçükayasofya
çöküyor. Kubbesi
çatlayan ve denizden
gelen su nedeniyle
temelleri kayan
Küçükayasofya,
italya'daki Pisa Kulesi
gibi gözle görünür bir
şekilde bir yanına
doğru yatıyor. Halen
cami olarak kullanılan
ve yabancı turistlerin
Ayasofya kadar ilgi
gösterdiği 1400yıllık
tarihi yapı
Küçükayasofya'yı
^>~< kurtarmak için
(##>Vakıflar Genel
^="""' Müdüriüğü
- herhangi bir çaba
göstermiyor.
Küçükayasofya
UNESCO'ya kadar
uzanacak bir
kampanya ile
kurtarılmayı bekliyor.
Zonguldak
Devlet Bakanı Hasan
Gemici'nin kalp krizi
geçiren kardeşini
Zonguldak Devlet
Hastanesi'nin acil
^ s servisin
kapısında
karşılamadıklan
için Zonguldak
Valisi fsmet Metin
tarafından açığa alınan
Dr. Zafer Gür ve
hemşire Semiha Irban
görevlerine geri döndü.
Etektronik posta: som@posta.cumhuriyeLconi.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97
- NATO, Çoriu'yu
istiyormuş...
"Vermesine verelim de
karşılıÇmda bari. Inciıiik'i
aeri alalım!"
T
ürkiye Büyük Mıllet Meclisı'ne türbanıyla ge-
lip Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını
ve bağımsızlığını koruyacağına ilişkin ye-
min etmeye niyetlenen Merve Kavakçı
Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarlarını korumaya
yeminli bir "yabancı" çıktı...
Türkiye böylesini ilk kez gördü... llk kez bir Ame-
rikalı, Meclıs Genel Kurul salonundaki koltuklardan
birine üç-beş dakikalığına da olsa oturdu!
Şimdi, pılısını pırtısını toplayıp ülkesine dönse,
babası Imam Yusuf Zia Kavakci nin memleketı
Dallas'a da gidemeyecek.
Dallas'a gittiği anda tutuklanacak. Amerika'nın
çıkarlarını koruyamadığı için değil adi birsuçtan tu-
tuklanacak... Bir bakıma, şeriat hükümlerine karşı
gelmenin cezasını çekecek!
Filistin asıllı Amerikalı kocası Ali Abushanap'ın ıkin-
ci kansını kabul etmeyip evi terk ettiğinde iki kızını
babalarından kaçırmıştı ya işte o nedenle tutukla-
Amerikalılar
nacak. Çünkü, Abushanap mahkemeye gidip çocuk-
larının velayetini almakla kalmamış, Dallas Bölge
Mahkemesi'nden çocuklannı kaçıran Merve Kavak-
çı hakkında tutuklama kararı da çıkartmış.
ImamZia'nın "Mervecik"i, Dallas'a giremese de
Amerika'da sığınacak çok yer bulur kendine... En azın-
dan Fazilet'in Ankara Milletvekili Oya Mugisud-
din'in Pakistan asıllı Amerikalı kocası Muhammed
Mugisuddin'le birlikte VVashington'da kurduğu Müs-
lüman Cemaati Merkezi'nde yatıp kalkar...
Kaldı kı, Kuzey Teksas Islam Cemaati başimamı
ve dahi Kuzey Amerika Müslümanları Şûrası IS-
NA'nın imamlarından olan babası Zia Kavakçı'nın
Iran'dan Libya'ya kadar geniş bir çevresi var.
VVashington olmazsa Tahran olur!
Bu arada u
Mervecik"in babası Imam Zia, ayağı-
nın tozuyla geldiği Türkiye'de, aklama ve paklama
yapan şeriatçı televizyon kanallarından birine çıkıp
hayatını anlatırken, baktık ki ilk ve orta eğitimini yu-
varlayıp geçti.
llkokula gitmeden Adapazan'ndaki Kuran kursla-
rında yetişen ve Türkiye'de Yusuf Ziya Kavakçı
kimliğini kullanan Amerikalılann Imam Zia'sının Is-
tanbul Hukuk Fakültesi'ne kapağı atmasını sağla-
yan diplomaları da tartışmalı. Imam Zia, 22 yaşın-
da dışardan sınava girerek ortaokul, bir yıl sonra da
imam hatipten lise diploması almış.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ayvalık Şu-
besi Başkanı Dr. NimetTan, Milli Eğitim Bakanı Me-
tin Bostancıoğlu'na "Dışardan bitirme sınavlarıyla
ilgıli yasa, 'emsalleriyle aynı yıllarda bitirme koşu-
lu'nu getiriyor. Bir yıl arayla ortaokul ve lise diplo-
ması alınması yasal mı" diye somyor.
Amerikalılar için böyle bir koşul olmayabilir!
SESSİZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Bazılarının Sivil Haklar İnisiyatifl
Türkiye'nin "ağırdüşünür"lerinden
Etyen Mahçupyan'nın yazdıklarına
bakılırsa akıllı, ruh sağlığı yerinde ve
kendi kıyafetini kendisi giyen "bazı
laikler"i biraraya getirip Merve Kavak-
çı'nın türbanına sahip çıkan ve dola-
yısıyla laik kesimi çatırdatıp fena hal-
de bölen ve giderek güçlenen "Si-
vil Haklar InisiyatifTnden, sahip çık-
tığı hatun kişinin Amerika Birleşik
Devletleri'ne sadakat yemini ile bağ-
lı olduğunun anlaşılması üzerine ne-
dense hiç ses çıkmadı!
Telefonu açıp biz sorduk.
Ayrıntılarla ilgilenmiyorlarmış!
Türkiye'deki laikleri çatır çatır bö-
len bu büyük girişimde yer alıp Mah-
çupyan'ın yazdığı gibi "tımamane"nin
parçası olmayı reddeden "bazı laik-
ler'in kim olduğunu öğrenmek istedik.
Murat Aksoy, Korhan Gümûş, Ik-
bal Polat gibi kamuoyunun çok ya-
kından tanıdığı ve görüşlerine büyük
değer verilen adlaria karşılaştık.
Bunlara bir de Etyen Mahçupyan'ı
ekleyince "bazı laikler"in ne denli
güçlü kuvvetli olduğunu anladık.
Bu arada, Sivil Haklar Inisiyati-
fi'nin içinden çıktığı Insan Yerie-
şimleri Derneği'nin telefonundan
da ulaşılan Aydınlık İçin Yurttaş Giri-
şimi'nin sözcülerinden avukat Ergin
Cinmen'e de sormadan edemedik...
Cinmen'den, Aydınlık İçin Yurttaş Gi-
rişimi'nin akıllı, ruh sağlığı yerinde ve
kendi kıyafetini kendisi giyen "bazı
laikler"in kurduğu Sivil Haklar İnisiya-
tifl ile bağlantısı olmadığını öğrendik.
PALAS PANDIRAS
Susuriuk Ayranı'nın tortusu nicedir dibe çöktü.
Yok mu şunu çalkalayacak bir adem ?
{MüfHBozacı
Düzenlemeler ay sonunda bitecek
Bizuns sarnıcı
çarşı oluyor
İstanbul Haber Servisi - Is-
tanbul'daki kapal^sarnıçların-
danbıriolan veeskı Bızanskay-
naklanna göre 4. yüzyılda yapı-
lan Binbirdirek Sarnıcı çarşı olu-
yor. İçerisinde 30 dükkân. bir
restoran ve açık sahş standlan yer
alacak olan sarnıctaki restoras-
yon ve düzenleme çalıs,malan.
mayıs ayı sonunda tamamlana-
cak Uzun süredır mezbelelik
içinde bulunan ünlü tarihi sarnıç.
yerli ve yabancı tunstler için ye-
ni zıyaret alanı oluşturacak.
\'akıflar Genel Müdürlü-
ğü'nün, restore et-işlet-devret
modelıyle 10 yıllığına Bulvar
tnşaat'a ihale ettiği İstanbul Ad-
liyesi'nin karşısındaki Binbir-
direk Sarnıcf ndakı çalışmalar,
ay sonunda tamamlanıyor. Vakıf-
lar İstanbul Bölge Müdüriüğü
yetkilileri, uzun süredirkaderi-
ne terk edılmiş
olan bir tarihi
eserin kurtanl-
ması ve turiz-
min hizmetine
sunulması için
böyle bir yönte-
min seçildiğını
söyledi.
Sarnıç içeri-
sinden 20 bin
metreküptoprak
çıkanldığını be-
lirtenyetkilıler.
"Binbirdirek
Sarnıcı'nın ha-
valandırması
için sarnıç üzc-
rinde bulunan
parkın kenarı-
na klima ve ha-
valandırma
makinası ko-
nulacak. Çev-
redeki işyerle-
ri ve oteller,
makinanın ya-
ratacağı ses ne-
deniy le şikâyet-
te bulunuyor-
lar. Böyle bir
endişeye gerek
yok, makinanın ses tecriti ya-
pılacaktır" dediler.
Restorasyon çalışmasinı üst-
lenen Bulvar Inşaat yetkilileri.
sarnıcın üzerinde binalann bu-
lunduğunu \e bu binalann atık
sulanndan sarnıca su sızması ol-
duğunu belirterek ISKl'ye şikâ-
yette bulunduklannı, ancak he-
nüz sorunun giderilemediğini
söyledi.
Saraıcın KlotfarerCaddesi'nin
altına kadar uzandığını, buradan
geçen ağır \asıtalann sarnıçta
çatlamalar meydana getirdığini
savunan şirket yetkilileri, bu cad-
denın ağır vasıtalara kapatılma-
sını istiyor.
tnsanlann kullanımına yeniden
açılacak olan Binbirdirek Sar-
nıcı'nın tarihçesi özetle şöyle:
Yerebatan Sarayı denilen Ba-
zilıka Sarnıct'ndan sonra Istan-
bul'un ıkinci büyük su haznesi
olan Binbirdirek Sarnıcı, eski
Bızans kaynaklanna göre, impa-
rator I. Constantinus. şehri ye-
nıden kurduğunda Roma'dan ba-
zı senato üyelenni buraya göçe
zorlamıştı Bunlardan Filokse-
nus. sarayını Hipodrom'un kom-
şusu olarak yaptırmış ve sarayın
su ıhtiyacını karşılamak için de
bu sarnıcı inşa ettırmiştir.
Bizans dönemınde şehrin to-
pografyası hakkında bilgi veren
kaynaklardan Patna Konstanti-
nopoleos'a göre, Fıloksenus Sar-
nıcı, Constantinus Forumu'na
komşu idi ve yanında Lausus
Sarayı bulunuyordu. Bu forumun
Çemberlitaş'ta olduğu hususun-
da şüphe yoktur. Lausus Sara-
yı'nındaaynı çev rede bulundu-
TARİHE YOLCULUK - Binbirdirek ola-
rak bilinen ancak 224 sütunu bulunan sar-
nıcın. 16 yüzyıllık tarihi kimliği insanlara açı-
lıyor. Mayıs sonunda restorasyonu tamam-
lanacak olan Binbirdirek Sarnıcı'nda yer
alacak olan lokantada yemek yerken 4. yüz-
yıldan günümüze tarih yolculuğuna çıkabi-
İirsiniz. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA)
ğu bilindiğine göre, Binbirdirek
Sarnıcı, Filoksenus Sarayfna,
en geniş olasılıkla da Lausus Sa-
rayfna ait olabilir.
Uzunluğu 64 metre, genişliği
56.40 metre olan sarnıçta, 224
adet sütun bulunuyor. Bu sütun-
lar, sarnıcın üstünü örten tonoz-
lan taşır ve kemerlerle birbirine
bağlanır. İki parçadan oluşan sü-
tunlar, kalın kelepçelerle birleş-
tirilmişrir. Yüksekiikleri 12.40
metredir.
Sarnıcın Türk dönemindeki
adı çokluk anlamında 'binbir'
teriminden gelmiş olabileceği
gibi, bir diğer iddiaya göre sü-
tun göv delerinın üst üste bindi-
rilmiş oluşundan dolayı 'bindir'
teriminden de gelmiş olabilece-
ği öne sürülür.
HAYVANLAR ISMAİL CÜLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl
BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇI
TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 14 Mayıs
Z CHP GENEL BAŞKANI S£Ç/Wİ
YÜGÛ-
HALK PARTtSİ OLA&AAJÜSTİI *CUGULrAYlNDA, BÜL£NT
EC£Vİr, 826 OYIA GEM£L 8AÇ&4N SEÇtLMİŞTİ- 1966
riLINOAN B£Ki PAKTİ &ENSL SSK&eTEeLi£(Ni YÜGÛ
TEKİ eCEVtr, *OKTHW/V SOLU'AKrtotN'N
Nü YAP*RAK rsHİUteÇİ S'K
A£t9?*'D£& 4SKEGÎ
te. üzsee CHP "O£N
Kİ '£ &4/C4H V£RM£ KONUSUAID* OU/MUJ TA-
VfG. TAKfM*H GEAJEL SAÇKAN İSMET /NÖMÜ İL£
ANLAÇAAAZLIĞA DÜÇMUfTÛ. SON{/çm,G£A/£L SEK&S-
TEgLİKrN İSriFA ££>£AI £C£Vİr'İ B4KTt MeCLİSİ
PE ISM£T /*/CXJÜ p
l
, SÛt£A/r
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOGLÎT
Cumhuriyefin Gizemi
Gazetemizin 75. yılını kutluyoruz Ankara Büro-
su'nda. Çatı yıkılacak nerdeyse. kalabalık taşıyor.
Eski dostîarla kucaklaşıyor, okurlarlatanışıyorum. İlk
kez karşılaşıyoruz ama dostça selamlaşıyoruz. Beni
çok duygulandıran, onurlandıran olaylar yaşıyorum.
Bir yazann itici gücü okurlan hiç kuşkusuz. Ben de
en güzejödülü okurlarımdan alınm herzaman, biröv-
gü, bir öneri ya da bir eleştiriyle çiçekler açar yüre-
ğimde.
Kalabalıkta genç bir kadın geldi yanıma:
- Annem sizi tanımak istiyor.
Annesi bir Cumhuriyet okuru, kuşkusuz bir cum-
huriyet kızı. Vaktiyle bu köşede yayımlanan bir yazı-
mı anımsatıyor bana. "Kakülüne Ne Oldu?" başlıklı
bir yazı.
- O yazıyı kestim, kimi kadınlara postaladım. Bu-
gün de yollamak istiyorum, diye kucaklıyor beni.
O yazı degerli piyanist Ferhunde Erkin ile bir söy-
leşimden kaynaklanıyor. Kemancı kardeşi Nejdet
Remzi Atak ile birlikte Ankara'ya geliyor yıllarca ön-
ce. Ulus'ta Park Sineması'nda konser veriyorlar. Ata-
türk de izliyor, konserden sonra Çankaya'ya çağırı-
yor iki kardeşi. Ikisi de öğrenci o zaman. Ferhunde
Amerikan Koleji'nde okuyor, o dönemin modası ka-
külü var, ama Atatürk hoşlanmıyor bu saç biçimin-
den. "Türk kızlannın alnı açık olur" diyor. Ertesi günü
Istanbul'a dönüyor, okuluna gidiyor genç kız. Kah-
valtı salonuna girince arkadaşlan saşınyor. Bir ağız-
dan soruyorlar:
- Kakülüne ne oldu?
- Atatürk, Türk kızlannın alnı açık olur, dedi.
Ertesi sabah kaküllü Türk öğrenci yok kahvaltı sa-
lonunda. Hepsi arkaya taramış saçlannı, alınlannı aç-
mışlar.
O güzel genç kız Almanya'ya gidiyor sonra. Leıb-
zıg'de öğrenim yapryor, yurda dönüyor, besteci Ulvi
Cemal Erkin ile evleniyor, müzik devnminin öncüle-
rinden biri oluyor. Birçok konçertoyu ilk kez seslen-
diriyor, piyano edebiyatının güzel yapıtlannı tanıtıyor,
Türk bestecilerin yapıtlannı çalıyor, Anadolu konser-
leri. yabancı ülkelerde verdiği konserlerle çağdaş
bestecılerimizi de tanıtıyor müzikseverlere. Çokses-
li evrensel müzik sevgisinin gelişmesine yol açıyor.
Müzik devrimine emek ve yürek veren bir öncü ger-
çekten. Güzel bir öncülük bu, ardı da var. Ferhunde
Erkin kemancı Suna Kan ile birlikte veriyor ikili kon-
serleri, güzel anılar var o birliktelikten. Sağlık neden-
leriyle sona erdi ama Suna Kan, Gülay Uğurata ile
sürdürdü ikili konserleri. Uzun yıllar birlikte çaldılar.
O birliktelik de ölümle sona erdi, ama konserler sü-
rüyor. Bence dünyamızdan aynlanlar da dinliyor me-
zarlannda. Onlann soluğunu da duyuruyor çalanlar.
Sevda Cenap And Vakfı'nın düzenlediği konserlerde
CŞO'da ya da Bilkent'te BASSO'yu izlerken düşü-
nürüm her zaman. Hangi Islam ülkesinde yaşanıyor
bu müzik olaylan. Hangı Islam ülkesinın kadın çalgı-
cıları, yorumculan var? Kimi keman, kımi piyano, ki-
mi flüt çalıyor, ama uluslararası duzeyini kadın değil
çalgıcı, sanatçı kimliğiyle kanrtlıyor. Gümrük duvar-
larını çoktan yıktı onlar. Laik cumhunyetimizin ilkele-
riyle butünleşiyor bu olay.
• • •
Bilkent 6. Anadolu Festivali 19 Mayts'ta Samsun'da
başlıyor. Iş Bankası'nın cumhuriyet konserleri. 80 yıl
sonra Mustafa Kemal'in rotasında, yazısı var kıtap-
çığında. Müzik Fakültesı Dekanı Prof. Ersin Onay'ın
yaşama geçirdiği bir müzik olayı bu. 19 Mayıs'ta
Samsun'da başlıyor, 9 Eylül'de Izmir'de, son konser
de Ankara'da. Samsun konserınde Suna Kan da var,
öteki solistlertenor Pekin Kırgız, bariton Mesut Ik-
tu, tenor Hakan Aysev ve soprano Hütya Sezen. Bil-
kent Senfoni Orkestrası'nı Gürer Aykal yönetiyor.
Bilkent Gençlik Korosu eşlığinde 12 konserle çokses-
li çağdaş Türk müziğiyle evrensel muzıklerı Anado-
lu yüzeyine yaymayı amaçlıyor festival. Çağcıl birey-
uygar toplum ülküsüne müziksel etkınliklerle katkı-
da bulunmayı.
Cumhuriyetimizi kuranlar da çağdaş uygarlık dü-
zeyine ulaşmayı amaçlayarak gerçekleştiriyor müzik
devrimini. Yozlaştırma çabalan da var ama başanya
ulaşamıyor! Merve olayı da ne ilginç boyutlara var-
dı değil mi? Çirkinliğine karşın yararlı da oldu, kişile-
ri, kurumlan, dostlan, düşmanlan açık seçik sergile-
di. Herkesi uyardı.
Gazetemizin 75. yılına dönüyooım yeniden. Kımi
okurlarımızla konserlerden de söz ettik o akşam.
Tüm devrimler gibi müzik devrimini de içten destek-
liyor gazetemiz. Başyazarımız Nadir Nadi de Mo-
zart'ın dostu değil mi?
YıkJönümü nedeniyle tutkulu bir okurumun mek-
tubu da çok duygulandırdı beni. Uzun süredir haber-
leşiyoruz. Okurlanm anımsar belki, kuşlardan söz et-
tiğim bir yazı nedeniyle boncuk kuşlar yolladı bana.
Tutukluluk döneminde başlıyor Cumhuriyet okurlu-
ğu. Eşinden, kızlanndan söz ediyor bana. Gazetemi-
zi okuyarak onlann da cumhuriyet kızlan, cumhuri-
yet yurttaşı olmasını diliyor. Sonra kitaplardan söz edi-
yor. Çok okuyor. Prof. Faruk Erem'in "Suç Bılimi
Açısından Adalet Psikolojisi" adlı yapıtından çok et-
kilenmiş sanınm. "Yazılıyasalann heryurttaş içinyan-
stz ve doğru olarak uygulandığı kamuyönetimindeya-
şamakinanıyorum ki çok güzel plurdu" diyor. Belli sa-
tıriann altını çizerek, onu hükümtendiren mahkeme
başkanına da yolluyor krtabı.
Okurken gözlerim yaşanyor. Cumhuriyetin gize^
mini hissediyorum bu mektuplarda. Tutuklu bir kişi
parmaklıklann gerisinde de özgürlüğe kavuşuyor say-
falannda. Aydınlığa yöneliyor. Umutla bakıyor dün-
yaya.
Umudun solmamasını diliyorum.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ lyı nitelikli un-
dan yapılan ince 1
uzun ekmek. 2/ „
Osraanlı devle- *•
tınde iki alaydan g
oluşan asken bir-
lik...Sual.3/Hin- 4
du tıp bilımı. 4/
Sporkarşılaşma- «
sı... Arap edebi- g
yatında kullanı-
lan bir rubaibiçi- 7
mi. 5/ Vilayet...
Bayagı. sıradan... 8
Rütbesız asker. n
6/ Jules Ver- 3
ne'ın, "DenizAltmdaYır-
mi Bın Fersah'' adlı roma-
1 2 3 4
1
nındakı düşsel denızaltı- < D
nın adı. 7/ Eski Mısır'da 2
güneş tannsı.. Enerji. 8/ o
Yumurta biçünli ve sekiz
delikli bir tür flüt. 9/ Er- 4
zincan'mbirilçesi...Tibet 5
sığın. fi
YUKARIDANAŞAĞrYA: °
1/Leyleksilertakımmdan 7
bir kuş. 2/ Eskıden hü- 8
kümdara aynlan gemı... Q
Bir baglaç. 3/"Adırnlar-
a
la gezdim hayat yolunu/ Ve bir — toprak oldum en sonu"
(A. H Tanpınar)... Asya ile Avrupa'yı ayıran dağ sırası. 4/
Bir meyve... Bilgisayarda oynanan bir oyun türü. 5/ iki dağ
arasındaki geçit... Dolma yapmak için hazırlanan kanşım. 6/
Güçlü ve beyaz bir ışık vererek yanan hıdrokarbonlu gaz. 7/
Üzen toprak ya da otla örtülmüş saraan yıgını.. Dıl devri-
mının ilk yıllannda belediye anlamında kullanılan sözcük
8/ Girişik bezeme. 9/ Erbiyum elementinın süngesı... Güç,
kudret.