Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6NİSAN1999SALI
SEÇİM'99
Denizli <de seçmen adaylannı tanımıyorCELAL YHMAZ
DENİZLİ-Denizlide "18Nisan
seçimkri" öncesinde sağ partiler ve
4 milletvekilliğini kazanacaklannı
öne süren DSP. birinci parti olacak-
lan iddıasını tartışıyor. CHP'liler
de baraj sonmu yaşamadıklannı be-
lirterek 2 mılletvekillığiyle birlikte
belediye başkanlığını kazanacakla-
nnı savunuyorlar.
Denizli'de yurttaşlann seçıme 12
gün kala hâlâ adaylan tammadıkla-
n ortaya çıkıyor. Bunun en çarpıcı
ömekleri de bir yerel televizyonun
kent sokaklannda yurttaşlarla yap-
tığı röportajlarda görülüyor. Muha-
birelındeki mikrofonu rastgele De-
nizlili bir yurttaşa uzatarak DYP'nin
1. sıra milletvekili adayı Mehmet
Gözlükaya'yı. ilginç bir yaklaşım-
la soruyor
- Denizlispor. Kayserispor'da oynayan fırt-
bolcu Mehmet Gözlükaya'yı trarisfer edi>ür.
ne diyorsunuz?
Yanıt ilginç:
- Mehmet Gözlükaya'yı tanınm; çok iyi bir
golcüdür, transferiyle daha da güçleniriz.
Televizyon muhabiri, sokak röportajını
DSP 1. sıra milletvekili adayı, öğretim üyesi
Mehmet Kocabatmaz'a yönelik soruyla sür-
dürüyor:
- Vanspor'da oynayan ve Ümit Milli Ta-
kım'da Moldova'ya gol atan Mehmet Koca-
batmaz Denizlispor'a geliyor. Ne dersiniz?
Yanıt. Denizlıli siyasi adaylann halk tara-
findan tanınmadığının ve siyasete olan ilgi-
sizlığin en somut göstergesini yansıtıyor
- Izledim, Denizlispor'a katılımıyla kesin
şampiyon oluruz.
Yerel adaylann dışında parti genel başkan-
lannın da tamnmadığı, partilerin yurttaş bel-
leklerinde amblemleriyle yer ettikleri anlaşı-
lıyor. Örneğin biresnaf, PKK'nın elebaşı Ab-
duDahOcalan'ın Türkiye'ye getirilişiyle, kul-
lanacağı oy arasında ilginç birbağlantı kunı--
yor.
- Ben, Apo'yu Afrika'da yakalayarak Tür-
kiye'ye getiren "Kuş ParrJsTne oy vereceğim.
Yanındaki arkdaşlan takılıyorlar:
- Neden DSP'ye vermiyorsun?
- Ona vermem, Ecevit'in partisi DSP.
- Ama Kuş Partisi'yle DSP aynı, genel baş-
kanı da Biilent Ecevit.
-0 zaman Kuş'a da vermem!..
CHP Denizli 2. sıra adayı Hflmi Develi de
yaşadığı bir olayı aktanyor:
"Denizli'nin bir ilçesinde kahve toolanfjsı
yapıyorduk; 65 >aşındaki bir çiftçi. ölmeden
önce topraklannı oğullanna pav laşnrmak ve
miras bırakmak için tapuya gitrniş. Tapu mü-
dürü, "Gıt doktordan aklının \ennde olduğu-
na ilişkin rapor getir" demiş. Raporu almış
ve işlemleri tamamianuş. Ancak çiftçi olduk-
ça kızguMİı ve şövle diyordu: 'Ben 65 yaşın-
dayım, çocuklanma mıras bırakmak için ben-
den aklımın yerinde olduğunu gösterir rapor
istediler. Oysa Türkiyc'yi bugün 7O'ini çok-
tan aşmış, 80'ine merdiven dayamış iki insan
yönetiyor. Rapor alması gereken ben miyim,
yoksa onlar mı?' Çifçi hakh değil mi?"
Sadece birkaçı aktanlan bu ilginç, ilginç ol-
duğu kadar da düşündürûcü olan dıyalogla-
ra ve tepkilere Denizli'de sık sık rastlamak
mümkün.
Bütün partiler iddlalı
Denizli'de partılenn il başkanlan, yerel ve
genel adaylannın görüşleri, seçimleri kaza-
nacaklan yönünde. ANAP ve DYP. Denizli'de
7 milletvekılliğinden 3"ünü kazanacaklannı
iddıa ederken CHP'liler Ali Manm'ın rakip-
siz olarak belediye başkanlığını kazanacağı-
nı, en az 2 rrulletvekılli çıkaracaklannı öne sü-
rüyorlar. DSP'liler de geçen dönem kazandık-
lan milletvekiliği sayısını 4'e çıkaracaklan-
nı iddia ederek belediye başkanlığını da ka-
zanacaklannı savunuyorlar.
CHP'de genel sekreter Adnan Kesldn'in
ardmdan 2. sıra adayı gösterilen Hilmi Deve-
li, 1995'te DSP'den milletvekili seçilmiş. da-
ha sonra CHP'yegeçmişbirparlamenter. De-
veli. DSP'nin geçen dönem oylannm 20 bin-
den daha fazla artış göstererek 60 binin üs-
tüne çıktığını. bunda da kendi payınm oldu-
ğunu anımsatarak "DSP Denizli'de buseçim-
lerde60bin eksi 15 binle başlayacak" diye ko-
nuşuyor. Develi ve CHP II Başkanı Niyazi
Oğuzlar, seçim sonuçlanna ilişkin şu değer-
lendirmeyi yapıyorlar:
"Kamuoyunda CHP'ye duyulan duygusal
tepki yerini desteğe bvakü. Özelükle de DSP
listelerinde yer aldığı söylenen Fethullahçı
adaylara duvulan öfke, Atatürk'ün alti okhı
partisi CHP'ye hmc kazandırdı. CHP çetek-
re, yobuzlukiara bulaşmayan tek parti. Hiç-
bir olumsuzluk içinde yer almadı. Baraja ta-
lalacağı iddialan da dayanaksız. Türkiye ge-
nelinde yüzde 16-17 civannda oy alacakür.
DENIZLI
Denizii'de de en az Ud miHetveldii çıkaracak,
üçüncüyü zorUyacaknr. Belediye başkanhğı
seçûnini de adayımız Ali Manm açık «ra ka-
zanacaktuY*
Denizli'de iki dönem belediye başkanı se-
çilen ve bu göreve yeniden aday olan CHP'li
Ali Manm, seçim sonuçlanndan oldukça
emin. Manm, 1994'e oranla oylannı yüksel-
teceğini ve yüzde 33 oranla 50 binin üstün-
de oy alacağını iddia ederek bu performan-
smın genel seçimlere de yansıyacağını sa-
vundu. Manm, "CHP Denizitfdeen azfldmil-
letvekili çıkanr. O> oranı da Denizli bazında
yüzde 20-25 arasında olur. Türkiye genetinde
de yüzde 17 oranında oy toplanz. Denizli'de
DYP 2, ANAP 2 ve DSP 1 milletvekiuigi ahr"
değerlendirmesini yapıyor.
Seçimlerden ANAP'ın 1. parti olarak çı-
kacağını ve belediye başkanlığı seçimlerin-
de de adaylan Ziya Tıkırognı'yla ipi göğüs-
leyeceklerini savunan Denizli 1. sıra millet-
DSP lideri Ecevit'in Denizli mrtinginde halk mey danı doldurdu. Halktan gelen tepkilergöz önüne ahndığında ANAP'm 2, DYP'nin
2, DSP'nin 2 ve CHP'nin de 1 milletvekili çıkarabikceği tahmin edilebilir.
vekili adayı avukat Beyhan Aslan. Denizli
Belediye Başkanlığı seçiminde rakiplerinin
CHP değil, adayı Ali Manm olduğunu vur-
guladı. Aslan ve ANAP II Başkanı Ahmet
Geren, seçimkri değerlendirerek sonuçlara
ilişkin şu tahminleri yaptılar: "Denizli'de
ANAP'ın ilk kez önsectm yapması teşkilata
moral sağladı. Ben ve diğer adaylanmız De-
nizli'de benimsenen isimler. tl meslek odala-
n da bu yönde birdeklarasyon yayunladı. Lis-
te toplunıdan gelen talep doğnıltusunda ve
bölgelere dengeü biçündeolustu. Birinci par-
ti obcak,3de mfletvekl çıkanıcağız.CHF nin
barajı aşamayacağı düşüncesindeyiz. DYP
2, DSP de 2 milletvekilliğini kazanabilir.
ANAP'm 2. sırasına konulması düşünülen
kontenjan hakkı da kuUanümadı. DYP'de
eğüün yokbunasında 6. sıraya düşen M. Ke-
mal Aykurt'un genel merkezce 2. sıraya geti-
rilmesi tepki doğurdu. Bu nedenle bu parti-
nin oylan düşecektir. Türkiye genelinde de
yüzde 24 oranında oy alınz."
Denizli'de 1995 yılında 3 milletvekılliği
kazanan DYP'nin II Başkanı Şükrü Gençoğ-
lu. aynı başanyı yineleyeceklenni, kentin en
güçlü partisinin yine DYP olduğunu savuna-
rak "Bu kez adayunız Ali Aygören'le beledi-
ye baskanhgı seçimini de kazanacağtz" diye-
rek şunlan söylüyor. "DYP Denizli'de yine
birinci parti oîur. CHP ve MHP baraj konu-
sunda bıçak sırtmda bir görünüm serplhor.
Bu durumda FP yine bir milletvekilliği çıka-
rabilir \e\* DSP 2 milleftekilliği alır. DVT 3
milletvekttiğini yine kazanacaknr. ANAP 2
milletvekili çıkanr. ANAP 1995'te aldığı 85
bin oyun gerisine düşecektir. M. Kemal Ay-
kurt'un 6. sıradan 2. sıray^ getirilmesi süun-
osı tamamen aşıldı. Belediye başkan aday>
mız AH Aygören'le CHP'li Ali Manm ara-
smda geçen seçimde 11 bin oyfarkı vardı. Bu-
nu kapanp secimi alacağız. Türkiye genelin-
de de hiçbir partinin o\ olarak yüzde 21-
22'lere ulaşacağmı sanmıyorum. Bıçak sr-
nndagördüğüm CHP'nin oylannm ülkege-
nelindeyüzde 9-11 arasında olacağuu düşü-
nüyonun."
Denizli DSP II Başkanı AB Coşkun, 1. sı-
ra milletvekili adayı Mehmet Kocabatmaz, 2.
sıra adayı Hasan Ercelebi ve 3. sıra adayı Ke-
riman Karaosmanoğlu, Denizli'de 4 millet-
vekili çıkaracaklannı söylüyorlar. DSP'nin ül-
ke genelindeki rûzgân ve kentteki örgüt ça-
lışmasıyla bunu başaracaklannı öne süren
DSP'liler, "OybrırnızDenEdftle 130binin, Tür-
kiyegenelinde de yüzde 25'in alnndaolmaya-
cak. Tek başına iktidanzoriavan noktaya ulaş-
ük" diye konuşarak şu değerlendirmede bu-
lunuyorlar: "CHP kesinlikle barajı aşamaya-
cak. Hatta 1995'e göre daha dezavantajlı du-
rumda. Kamuoyunda ve shil toplum örgüt-
leri önünde Ba> kal ve üst düzey yönetim bü-
yük puan kaybetti. CHP sol seçmenin umu-
du olmaktan çıknuştır. Denizli'deAdnan Kes-
kin faktörii de CHP'vi kurtaramayacaknr.
Vedi milleUekilliğinden 4'ü DSP'nin olacak-
nr. DYP, AXXP ve FP' nin birer milletvekiK çı-
karabfleceklerini düşünüvoruz. Belediye baş-
kanlığmda da en güçlü ada\ gibi görünen Ali
Manm'ı ada\ımuz llker Ilhan Lral'la zorla-
yacağız. DSP salt sol seçmenden değil, toplu-
mun fanatik ounayan kesimlerinden de oy
alacakür.'"
Denizli'de partili adaylann ve halkın görüş-
len doğrultusunda belediye başkanlığı se-
çimlerini CHP'li Ali Manm'ın 3. kez kaza-
nabileceği görüşü öne çıkarken, aynı yak-
laşuna koşut olarak ANAP'ın 2, DYP'nin 2,
DSP'nin 2 ve CHP'nin de 1 milletvekili
çıkarabileceği tahmin edilebilir.
Sıvas seçmeni değişken ve tepkiselIŞIKKANSU
SIVAS - Sabahın pusu henüz da-
ğılmamış. Kongre binasının önü. On-
larca türbanlı küçük kız sokaklarda.
Paltolannın altındaki tek tip giysiler-
•den anlaşıhyor ki henüz yedinci ya
da sekizinci sınıftalar, haydi bileme-
diniz lisedeler. Sonradan öğreniyo-
ruz ki sokakta türban takıyorlarmış,
okula girerken çıkanyorlarmış. Bı-
cır bıcır, konuşa konusa, sakalaşa şa-
kalaşa yürüyorlar. Hepsi "çocuk" da-
ha...
Kahvede, lokantada, dost sohbet-
lerinde, seçim burolannda sıradan
insanlann yakınmalan dönüp dola-
ştp bir yerde odaklaşıyor:
"Şu kavgacı RP'liler, hani şimdi
FP'li oldular, işte onlar var ya, Sı-
vas'm adını çıkardılar, adını. Ürkfi-
lecek, çekinilecek bir kent haline ge-
tirdOer şu güzefcn Sıvas'L." Adı, o hmç
dolu, ateş dolu, ölüm dolu günle, 2
Temmuz katliamı ile anılır olan es-
ki RP'li Belediye Başkanı ve FP'li
milletvekili Temel Karamollaog-
In'nun partisince neden 1. sıradan
ikinci sıraya itildiğınin gerekçesı bel-
ki de kent sakinlerinın yukarıdakı
ortak düşünceleri. RP-FP çugisinden
gına getirmenin dışında Sıvas'ta bir
değişiklik gözleniyor mu? Sıvas'ın
dar sokaklanndan geçiyonız. Terk
edilmiş koskoca bir apartman göste-
riyorlar. "Bu binayı görüyor musun?"
diye vurgu yapıyorlar özellikle, "28
Şubat kararian ve ardından gelen 8
yıDık zorun lu temeleğitim öncesibu-
rası yurttu. Dinsel vakıflann, RP'Ii-
lerin, tarikaHann desteği 0eyoksul ço-
cuklar getirihrdi buraya. Yurtta ka-
lanlar çoğunlukla imam-hatip okul-
lanna gklerlerdi. tmam-hatiplerin
ortakısmıkapanıncayurtdakapan-
dt"
Cumhuriyet Sıvas'ta
yıtalmadı
Tüm yurtlann sonu böyle mi? Yo-
oo. Daha çok, vakıfadı altında örgüt-
lenen köktendinci kesim, yabıızca
tabelalanru kaldırmış. Gecmişte acık-
tan yapılanlar, şimdi daha "utangaç"
hale gelmiş, o kadar. Yıllardır CHP
geleneğinden gelen partilerde görev
üstlenmiş olan CHP Sıvas belediye
SIVASSeçmen sayısı: 379.849
MilleUekili sı>m: 7
' fc_
10»
DYP
ANAP
DSP
CHP
HADEP
YT
MHP
MP
YDH
YDP
yp
P»rrikre
gört
dtğdnnı:
i
1
2
•
I
-
Partöörtn
oy
jröoMcri:
42.8»
14.29
2&SI
.
UM
-
-
~\_^y Suşehn j |
5\^« Hal
* • • / I
%y* Sıvas
.Û^Y
Kahvede, lokantada, seçim burolannda sıradan insan-
lann yakmmalan dönüp dolaşıp bir yerde odaklaşıyor:
"Şu kavgacı RP'liler, hani şimdi FP'li oldular, işte" on-
lar var ya. Srvas'ın adını çıkardılar. Çekinilecek bir kent
haline getirdfler şu güzelim Srvas'ı»"
başkan adayı Metin Karadeniz'in
gözlemi dikkat çekici: "RP-FP çtz-
gisiburada kununsaDaşü. Dernekler,
kurumlar, tsbuni sermaye, esnaf ör-
gütieriytebiıüktegeliştL Gençliğeyö-
neUL Sonuç olarak, 'Cumhunyet bu-
rada kuruldu, burada yıkacağız' nok-
tasına değin genndl"
Cumhuriyet, onlarca insan yakıl-
masına, onca baskıya karşın Sıvas'ta
yıkılmadı, yıkılamadı elbette. Ama,
Cumhuriyet ilkelerinin yeniden ye-
şermesi için Sıvas geçiş sürecinde.
Cumhuriyet Üniversitesi, bu anlam-
da önemli bir dönüm noktası. Örne-
ğin llahiyat Fakültesi'ndeki türban-
lılar, üniversite yönetiminin kararlı-
lığı karşısında, yasalann ve yönetme-
lilderin öngördüklerini yerine getir-
mişler, üniversiteye başı açık girme-
ye başlamışlar. Biz Kurban Bayramı
öncesi Sıvas'taydık. Gecmişte, kur-
ban derisi istisman için tankatçılar
ev ev dolaşırmış. Şimdi ayaklan ke-
silmiş.
Buna benzer gelişmelerin beledi-
ye seçimlerine yansıması nasıl ola-
cak? Dedik ya, Sıvas bir geçiş süre-
cinde... Tıpkı Tokat'ta olduğu gibi,
merkez sağ ve solun parçalanmışlı-
gının, kendine güvensizliğinin de et-
kisiyle Sıvas'ın FP'li Belediye Baş-
kanı Osman Seçilmiş yine çok şans-
h. Solun ve FP dışı sağın sorumlu-
luktan kaçarak sığındığı gerekçe şu:
" Yiğkü öJdür, ama hakkını ver. Os-
man Seçilmiş, irtica yannsı değiL Yu-
kanda Allah var, ne yalan söyleye-
Ihn, FP'li başkan kente hizmet etti.
Hem Srvasspor'u 2. Lig'e çıkarryor.''
FP'den kurtulmak için
Seçilmiş'e karşı adaylar çıkmış
çıkmasına. Ama, kendileri bile "gös-
termelik" olduklanna inanıyorlar, iyi
mi! Yalnızca BBP adaymın, şu anda-
ki lçislen Bakanı CahitBayar'ın kar-
deşi ılhan Bayar'ın. FP'li başkana
karşı mücadele verebıleceğine inanı-
lıyor. Aynen, KaramoUaoğlu'nun be-
lediye başkanlığından aynldıktan
sonra yapılan ara belediye seçimle-
rinde olduğu gibi. O seçimde de,
ANAP ve DYP'lileri oluşturan mer-
kez sağdan tutun, Alevilerin yoğun
olduğu AlibabaMahallesi'ndeki sa-
yılan yadsmamayacak gence değin
birçok seçmen, RP-FP çizgisinden
"kurtuhnak" için BBP'ye oy ver-
mişler, iyi mü...
BBP, "Nizam-ıÂlenıciler'' olarak
adlandınlan bir koalisyon aslında.
İçinde MHP yanlısı ülkücüleri, FP'ye
yakın köktendincileri, bir de kökeni
komünizmle mücadele derneklerine
dayanan "milli mücadeleciler'' olarak
adlandınlan Aykut Edibaünın etra-
fında toplanan Millet Partisi yandaş-
lannı banndınyor.
Ülkücüler deyince MHP akla ge-
liyor. Sıvas'ta önemli bir tabana sa-
hip. MHP Merkez llçe Başkanı Er-
tuğnıl Nalçakan ile görüştük. Söy-
ledikleri, Sıvas özelinde son 20-25 yı-
la ışık tutuyor aslında:
"Şöyle bir bakryoruz, Clkü Ocak-
bnndan yetişmiş >aklaşık 100bineya-
lon gençlik j-etişmiş. Hepsinin birer
değer olduğuna inandığımız bu insan-
lar. zaman içinde çeşitli nedenlerle
diğer partilere dağjhnışlardL Şimdi
bir toparianma sağladığımıza inaru-
vorum. L lkücü olduğunu bildiğimiz
400-500 evi taradık son yıllarda.
ANAPtan BBP'ye, çeşirli partileregi-
denler arbk bizün ile biıüktelerf
Hazır ANAP'tan söz acılmışken bu
partinin durumuna göz atalım:
Bir seçim öncesi BBP'nin koynu-
na gırmiş, BBP lideri Muhsin Yazı-
aoğlu ile "kutsal ittifak" kurmuş.
Bu seçimlerde de başka bir kutsal-
hk anyor: 2. Sıradan lmranh'dan
Alevi kökenli Yalcın Özdemir'ı aday
göstermiş. 1. sıra adayı ıse, "ofana-
yan", bir başka deyimle "sanal"
olarak kurulmuş bulunan Sıvas Şe-
ker Fabıikasrmn Müdürü Mustafa
Turan. Ozal rüzgân ile 6 milletve-
kili -az değil, odönemdeyani 1987'de
6-1 yapmış Sıvas'ı ANAP- çıkaran
ANAP il yönetimi, son dönemde 5-
6 kez el değiştirmiş. Anlayacağınız,
moda deyimle "istikrarsız"hk gös-
teriyor ANAP. ANAP'a, "iktidar-
dan yararlanan çıkarcıiann yakın
olduğu parti" derler ya, belediyele-
ri alan FP. bugün o eleştirinin tam gö-
beğinde.
DYP'nin ANAP'tan pek farkı yok.
Eski Köy Hizmetleri Bölge Müdü-
rü, 1995'te milletvekili seçilen Tah-
sin Irmak, "pazarlık usulü"
TBMM'ye gelmiş... "Oy ver, hizmet
gelsin" hesabı yani. Irmak'm,
"DYP'nin iktidarda olması''na da-
yalı günlük politikastnın bu kez tut-
ması azıcık zor. CHP'de bildik kav-
ga: Liste başında Alevi kökenli Mev-
lüt Türkdoğan ile Malik Ejder Öz-
demir'ın olması, Sünni olanlann gön-
lünü kırmış vs... Gerçek olan, CHP
lideri DeiHzBaykaTın Sıvas mitingi-
nin çok cılız olduğu. Hatta CHP Ge-
nel Merkezi'nin, Sıvas il örgütüne
bu yüzden "nrça" geçtiği:
"Nerede o esld CHP mitingleri!-''
Ecevit rttıgârı Sıvas'ta
ÖDP'nın Genel Başkanı Lfuk
Uras, Divriğili. Dolayısıyla ÖDP'nin
Divriği'ye ilişkin iddıasını yazmadan
geçemeyiz. ÖDP'nin yanı sıra bir-
çok derneğin desteklediği emekli
öğretmen Ahmet Ozkan'ın bağım-
sız aday olduğu Divriği belediye baş-
kanlığı seçiminin sonuçlan merak-
la bekleniyor. DSP. biz Sıvaslılann
yalancısıyız, Şarkışla ve Suşehn dı-
şında, şimdiye değin hak getire bir
tek il kongresi bile yapmamış.
DSP'nin genel merkez kurultaylann-
da Sıvaslılar, "misafır detege" ola-
rak temsil edilmişler. Olsun! Türki-
ye düzeyinde bir "Ecevit rüzgân"
var ya. Sıvas'ta da püfür püfîir esi-
yor. Her ne kadar 1. sıra adayı Prof.
Dr. Cengiz Güleç, seçmenleri tara-
findan sınava çeİulse de -Gözleri-
mizle gördük, kulaklanmızla duyduk.
Çok sıcak. Şarkışlalı Sefîl Setimi'den
de deyişler okunan bir ev sohbetin-
de işçi emeklisi Hüseyin Tatar ne-
redeyse, "Hoca sen kûnsin, nereden
çıktm?" demeye getirdi- biraz da uz-
manlığı gereği (psikiyatrist) insan-
lan etkiliyorhani. Güleç'in, dolayı-
sıyla DSP'nin bir şansı da, Sıvas'ı,
Sıvas'ın köylerini, köylerindeki muh-
tarlan, insanlan neredeyse ezbere
bilen 2. sıra adayı Köy Hizmetleri
Bölge Müdür Yardımcısı Yusuf Ka-
rasu.
Her neyse, Sıvas'ta ne olur mu?..
Boşverin onu şimdilik. Gelin, Sı-
vas'tan köy adlan verelim sizlere.
Vann, kültürel kalıttan bir sonuç çı-
karmaya çalışın:
"Topardıç, Dayılı. Sultanpınan,
Gemalmaz. Çahepe, Kangaltekkesi,
Karanlık, Yeşildere, Deredam. Da-
yakpınar. Killik. Gençali, Abdaloğlu,
Minarekaya, SankadL." Bıri dedı ki
bize: "STVBS seçmeni çok değtşkendir,
tepkisekür."
He, vallahi öyle kurban!..
1 8 N i s a n s e ç i m l e r i n e y a k l a s ı r k e n d ü ş l e r v e g e r c e k l e r - 1
ERHANKARAESMEN
Seçim, toplumsal birliktehği uygar-
ca yaşama arayışına, ulus adına karar
alabilme yetki ve sorumluluğunu pay-
laşma isteğine cevap veren en sade,
akılcı. insancıl yöntemdir. Demokratik
var oluş biçiminin en temel anahtan-
dır.
Seçim. aynca toplumsal gelişme ya
da gelişememe macerasının birkaç yıl-
da bir "mizan"ının çıkanlması anlamı-
na gelir. Acımasız bir sayısal gerçek-
çilik taşır. Ülke, de% let, toplum, ulus,
birey "seçim sonuçlan" denen drama-
tik oluşuma göre yeniden biçimlenir. Se-
çim sandığı olarak bilinen, o sadece
birkaç desimetreküp hacmindeki min-
nacık kutu, bu anlamda, tılsımlı bir gü-
ce sahiptir. Bu tılsımın peşinde aynca
düşler kurulur, hayallere dalınır. Böy-
lece bu yazı dizisinin başhğına uygun
biçimde iktidar hırsının kamaşhncılı-
ğı içindeki düşler ile bir gece yansına
doğru kesinleştirilecek birtakım sayı-
lardan türeyen donuk gercekler "seçinı
olayı"nda kol kolalık sergiler.
'99 yurttaşflgisinetoplu bakış
I973'ten bu yana izledığim epeyce
bir seçimi, genel-yerel-senato üçte bir
yenilerne vb. öncesindeki değişım gö-
rüntüleri içinde gözleyebildiğimi sa-
nıyorum. O dönemlerde yazılanlan ka-
nştınyorum. Gözlem gücü ve belleği
keskin dostlara soruyorum. Sonrada 18
Nisan'm üç hafta öncesindeki genel
görüntüye bakıyorum. Şöyle bir şeyler
geliyor insan aİclına: "Galiba son çey-
rekyüzyıhn yurttaş ügisiyoğunluğuen
düşflk seçim öncesi atmosferini yaşryo-
ruz."
Sağda büyük iç hesaplaşmanın ya-
şandığı 1991 genel seçimlerindekinin
benzerinden ya da 1989 yerel seçim-
lerindeki solun görkemli boy gösteri-
şiyle bezenmiş türden canlılıklan ser-
gilemeye toplum her zaman hazır ol-
mayabilir. Daha gerilerdeki 1977 ge-
rtel ve yerel seçimlerinin köklü huzur-
suzluklarla beslenmiş "huzur ve ay-
dınhk arayışı" coşkusuna günümüz
Genel anlamıyla seçim
Türk msanını yönlendirebilmenin ola-
naksızlığı da ortada.
Bu edilgen olgunun çeşitli neden-
lerinden, mazeretmişçesine, söz edi-
lebilir. Yadsınamayacak teknik ve pra-
tikbelirsizliklerin bulutlandırdığı gün-
lerden geçildiği hatırlatılabilir. "Ota-
cakmı, olmavacak mı? Yoksa biri ohıp
digeri gecikecek mi? Küskünler bu işi
kökten mi çözecek" sorulannın yurt-
taşların kafasında belli bulanıklıklar
bıraktıgı aslında doğru olabilir. Buna
koşut olarak, seçimsel iletişim düze-
neklerinin geç harekete geçmesi ma-
zereti ileri sürülebilir. (Mitingler, pro-
paganda etkirdikleri, televizyon tartış-
malan vb.)
1995 genel seçimleri öncesindeki
havanın sönüklüğü de bu arada ömek
olarak gösterilebilir. Ancak I99l'de
seçim karan ahnmasıyla sandığa gidiş
arasına sadece birkaç hafta sıkışmıştı.
Oysa, I999'ageünce,yukandasözüedi-
len belirsizlikler bir yana, bu seçimler
tam bir yıl boyunca görüşüle tartışıla
kararlaşnnldı.
Işin cabası olarak da, genel ve yerel
seçimlere birlikte giriliyor. Böyle bir se-
çimin öncesindeki bu ilgi noksanı, saş-
kınlık verici ve çok düşündürücü. As-
lında gözardı edilemeyecek bu aman-
sız gercekler gizlidir, bu ilgisizliğin ar-
kasmda: "Türk yurttaşı tam bir şekilve
ruh değişimi içindedir. Politik partiler,
siyaset arenası \e devlet yönetimi tam
bir yozlaşma içindedir.''
IÖC gerçeğin yaıısıttığı görüntü şudur
Kendi bireysel çıkarlan üzerine kat-
lanmış, toplumsal düşünebilme ve ha-
reket edebilme dürtüsünden uzaklaştı-
nlmış, "ulus-toplum-devlet- ülkenin
dünyadaki >eri >e itiban" türü kav ram-
lara yabancılaştınlmış 1985 sonrası
Türk insanı, dört yılda bir gelen o bü-
yük toplumsal hesaplaşma randevusu-
na da artık coşkulu birönem atfedemi-
yor. Çoğunluğu bu deformasyondan
nasibini almışbirtoplumdaher şeye rağ-
men mevcut kalabilmiş insan saygısı ve
ülke sevgisi dolu azınlıklar ise siyasal
yaşamın yozlaşması gerçeğinin tiksin-
tisini ve umarsızlığını yaşıyor. Coşku-
lu bir ilgiyi kaçınılmaz olarak esirgi-
yor.
Öte yandan bu ilgisizlikten, coşku-
suzluktan memnuniyet duyanlarm var-
lığı da duyumsanıyor. Medyanın para
güçlüsü bÖlümü sakin (hattaçok sakin)
bir seçimin kendi beklentilerine hizmet
edebiîeceği hesabıyla bu ilgisizlik ve
umarsızlık davranışını doğal göster-
meyeçalışıyor. "Kararsız seçmen" mi-
tolojisiyle duyarsızlığın sorumluluğu-
nu metafîziğe çevirmeye gayret edi-
yorlar. ("Kararsız seçmen" sunusunun
analitik yorumuna yazı dizisinin son-
raki bölümlerinde yer verilecektir.)
Talihsiz bir olgular dizisiyle karşı
karşryayız kısacası. Sistemin iplerini çe-
kenler ve bu operasyonda görsel ve ya-
züı medyayı kullananlar için ise ballı
kaymaklı firsatlar bunlar. Açıkhava
toplantılan etkisinin azaldığı bir çağ-
da, tek sosyopolitik iletişim aracı ola-
rak kalmış televizyon elcranı tam seçim
öncesinde, bir güzel Çarkıfelek'lere
kilitlensin. Böylece taraflan olduğun (ya
da en azından toleransla karşılayabil-
diğin) orta sağ ve yeni sağ liderlerinin
uzun saatlerboyuncabirkonuyayoğun-
laşıp tartışabilmedeki zafiyetini ört-
menin yolunu da bulmuş olursun. Çı-
kacak sonucu da, toplum sağduyusu-
nun zaferi olarak ilan etmeye hazırla-
nırsın.
Ancak toplumu yıllardır yönetmeye
alışmış olanlar için ballı lokum lezze-
ti sergileyen bu tabloda bir şeyler bi-
raz fazla iyimser ve "düşsd" kaçmışa
benziyor. Kestirmeden giderek
ANAP+DSP iktidan bir düştür. Reha-
vet verici bir hayaldir. Seçmen olarak
yurttaş kimliğimle karşısında olduğum
için değil, ama bir miktar "seçim ana-
tomisi" uzmam olarak bu hayali titiz-
likle analiz etmeye çalıştım. Bu dizi-
nin bir sonraki yazısında ANAP+DSP
hayalinin ohnazhğından başlayarak
tüm düşlerin gerçekçi irdelenmesine
yer verilecektir.
Yukandaki düşünceler daha çok ge-
nel seçimlere ilişkin gözlem ve sapta-
malarla bağlantılıydı. Oysa 18 Nisan
günü yerel seçimler de yapılıyor. Üç bin
dolaylannda yeni belediye başkanı be-
lirleniyor. Yüz bine yakın belediye
meclisi üyesi seçiliyor. Epeyce binler
mertebesındeki il genel meclisi üyele-
rinin seçimi de bunun cabası. Ülkede-
ki genel ilgi sönüklüğünü ve duyarsız-
lığı dengelemeye yetmese de yerel se-
çimlerin bu biraz daha hareketli havasm-
dan ve olası beklentilerinden bu yazı
dizisinin akışı içinde aynca söz edilecek-
tir.