17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HSAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 UYCARLIKLARIN İZİNDE. OKTAY EKİNCİ Bu kez oylar eski kent dokusunu korumaya güvence veren adaylarda toplanmalı Kütahya'da tarihi seçebîlınek*.•• Dsmarîlı dönemini 13. yüzyılda yaşamaya baş^arken bile nendeyse 6000 yıllık bir geçmişin tanığı olan Kütahya, bu büyük kültür birilcimini 21. yüzyıla taşıyacak yeni kent yöneticileri için bakalım "tarihine saygılı" bir seçim yapabilecek mi? Tüiciye'yi ve kentlerimizi 21. yüzyıla taşıyacak yeni yönetici- İen belırlemek içın bütûn ülke- nin ''seçim atmosferine" girdi- ği günlerde Kütahya'nın kent gündemi "tarih ve kültürte" ku- caklaştı 5 Mart 1999 Cuma günü ön- ce yıllardır eksikliği duyulan "Çini ve Arkeoloji Müzekri" tö- renle açıldı. Germiyanoğullan dönemınden kalma ve beylığe ait en eski yönetim bınalanndan olan Gök Şadırvan KüDiyesi'nin Kütahya için büyük önem taşı- yan "Çinidlik tarihini" de içe- recek şekilde bir müze işleviy- le yaşatılması, son yıllann en anlamh ve güzel projelerinden biriydi. Kültür Bakanı Istemihan Ta- tay, aynı binanın yanıbaşındaki Vacidiye Medresesi'mn de ona- nlarak Kütah>-a Arkeoloji Mû- zesi işleviyle kullanıma açılma- sını aynı güne denk getirmiş, böylece konuklar da kentin ta- rihsel mekânlanyla daha zen- gın ve yoğun bir buluşma coş- kusu yaşamışlardı... Peki, Gök Şadırvan Külliye- si ve Vacidiye Medresesi ile bir- likte, sanki ellennden tutuyor- muşçasına onlan ıki yanına alan Kaleden kente bakınca, tarihi dokuda uygarbk kültürünü görebilir, bu dokuyu yıkarak Kütafaya'dakj mimari küMrûn gözbebeği olan ünlü Deftardar Konağı'nın şimdfld durumu... Bu goriintü sadece vefasızfağı değU, ne denli "faaletii" oluıiarsa olsunlar kenti 5 yddır yönetenlerin Kütahya'ya ne denli "saygüı'' oiduklaruu da sergüiyor (üstte). > 1970'lerde başlayan koruma çataşmalannın 1980'lerdeki üriinii olan Germiyanoğhı Sokağı Kütahya'da hâlâ "tek örnek" ve ideyen yıOarda onca "muhafazakâr" yönetici gelmesine rağmen bir başka sokak için de benzer koruma projesi bir türtü başlaolamadi-. (sağda) 14. yüzyıla ait Ulucami, hemen karşı köşedeki "Mevievi" kültü- rünün sımgesi "Dönenler Ca- misi", onun yanında "Eğftemir HamamT, aynı peyzajı tamam- layan Ahierbasan Sokak'taki "tarihi sıra evler" v e tüm bu kül- tür zengınlığını çevreleyen eski kent dokusu, "arasta" niteliği taşıyan eski çarşı, diğer anıtsal ve sivil mimarlık örnekleri, çeş- meler... Acaba o gün aynı coş- kuyu yaşıyorlar mıydı?.. Bu sorunun yanıtı da yine ay- nı gün MknarlarOdası'nca Be- ledıye Kültür Sarayı'nda düzen- lenen ve çok sayıda katılımcıy- la birlikte Kütahya Valisi Utku Acun, ıle Beledıye Başkanı Sü- leyman Canan'ın da sonuna ka- dar hazır bulunduklan yaklaşık 5 saat süren panel ve forumda tartışıldı. Başlığı " Kütahva'da Tarihi Doku ve Kentsel Koruma So- runJan" şeklinde belırlenen top- lantıdaki degerlendirmelerde ön- celikli "sorun" olarak ise koru- manın yeteri kadar "kentsel öi- çeği" kapsamıyor olması sap- tandı. Çünkü yine tüm bu tek tek anıtsal ve mimari değerler taşı- yan yapılann "Kütahya"da ol- duklannı vurgulayan yakın çev- relerindeki "kültûrel sivil doku" da korunması gerekırken. bu rür "komşu" ve "kimlikli" alanlar her nasılsa yakın geçmışte "SÎT sınırlan dışına" çıkanlmıştı... Nıtekim, Ulucami ve tarihe tanıkhk eden diğer "görmüş ge- yapılann, Arkeoloji ve Çinicilık Müzeleri için düzenle- nen törendeki coşkulu havaya sanki "hüzünle bakryoriarnuş" gibi durmalannın nedenı de yüz- lerce yıldır komşuluk yaptıkla- n kentsel değerleri yine bu "SİT sının oyunlan'" yüzünden hızla yitirmeye başlamış olmalany- dı... Duyarfa yıDardan 1990TanT Kütahya'da 1970'lerden bu yana süren kentsel koruma ça- balarının daha başından berı hem sevinçlerinı, hem de "ge- rilimlerini'' birlikte yaşayan es- ki Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ıle kentin ılk " koruma planı müellifi" olarak tarihi dokuyu adım adım tanı- yan ve kucaklayan Prof. Dr. CengizEruzun,toplanünın ade- ta "belleğini" oluşturdular. Kentteki ılk tarihsel yapı ve kültûrel doku saptamalarını 1970'lerde dönemin Anıtlar Yük- sek Kurulu miman Besün Çeçe- ner yapmıştı. Buna dayalı olarak 1979'da belırlenen "UkSÎTsuur- lan" da bugünkü duyarsızlığa olanak sağlamayacak şekilde he- men tüm eski yerleşme bölgele- rinı ve sivil mimari örnekleri anıtsal-dinsel yapılarla birlikte koruma altına almıştı. Ne var ki 1980'lenn "yağma kültürii yülan" başlayınca. ül- keyı sarmalayan "kentsel rant hırsı" Kütahya'ya da bulaşmış. llerleyen yıllarda da birçok önemli koruma bölgesi "SİT a- nırlan dışuıa" çıkartılarak, tah- ribat ve yok oluşun önü açıl- mış. Işte şimdi de bu tahribatın ya- rattığı "kiıııliksizleşıne" kenti artık tutsak ahyor. Örneğin Cumhuriyet Caddesi, Hürriyet CaddesiKıbnsCaddesigıbı ar- terlerıçin getınlen "apartman- laşma haklanyla1 * kentin tarih- sel peyzajı, yerini betonlaşma- ya terk ediyor... Belediye başkan adaylann- dan MimarÖmerCantürktop- lantıda yaptığı konuşmada, Kü- tahya'nın "tarih" demek oldu- gunu ve geçmişe ait değerleri ko- runmayan bir Kütahya'nın ''kül- tür yoziaşması içinde" yeni bu- nalımlar yaşayacağını belirtir- ken. sanki bir "seçjme" değil de "üniversite sınavma" hazır- lanır gibiydı. Çünkü seçime hazırlanan di- ğer adaylann çoğu, StT alanla- nnı yenıden eski sınıra getir- mek bir yana, elde kalan son koruma alanlanna bile "yüksek imar sözJeri" vererek oy topla- mayı hedefleyen söylemleri için aynı günlerdeki başka toplantı- lara katılıyorlardı. Cantürk dışında korumayı sa- vunan diğer bir aday ise Ahmet Baysal'dı ve zaten o da yine "mimar" olarak mesleğıne ait kültûrel mirasa saygısıyla aynı tutum içindeydi... Osmanh'nın 700. yılına da rastlayan bir dönemde, "Os- manlı kenti" denildiğinde ılk akla gelen değerlerimizden olan Kütahya, seçim sürecine ışte böylesi önemli bir toplantının tartışmalarıyla başladı. Baka- lım bu kültür ve uygarlık ken- tinin sakınleri, 21. yüzyıla "ne- >i taşıma\ı'" yegleyecekler? tmar rantının çirkinhğini ve kimhk- sizleşme sürecını mi, yoksa ko- rumanın güzelliklerini ve olgun kişiliğini mi?.. ^ y başlayan apartman düzeninde ise "sınıfta kalan şehiroüğimizi'" izleyebiürsiniz.- (Fotoğraflar: OKTAY EKİNCİ) Sanat ve mimarlık kentiKütahya, ünlü antık çağ masalcısı Ezop'un doğduğu kent. Yerleşme tanhı 7000 yıl öncelere uzanıyor ve ılk bilinen adının da "Kotjaeon" olduğu sikkelerde belgeleniyor. Bölgenin en eski yerleşik halkı ise Frigier.- Isa'dan önceki çağlarda Kimmerler'in, Lidvahlar'ın, Persler'in ve Büyük Iskender'in yönetiminde tarihe tanıkhk eden Kütahya, t.Ö. 133'te Romanın egemenliğine girdi. Bizans döneminde piskoposluk merkeziydı ve 1078'den sonrasını da "Selçuklu kenti" olarak yaşamaya başlamıştı. 13. yüzyıldaki beylilder dönemı sürecinde a Germi\-anoğuUan"na kucak açan Kütahya'nın "Osmanh kenti" olması ise son Germiyanoğlu Beyi II. Yakub'un "vasiyetiyle'' olmuş. Osmanlılarla ^akrabahk" kuran Yakup Bey'in ölümünden sonra kent bu vasiyete uyularak "sancak" yapılmış... Kütahya Valisi Utku Acun, 1993'te tanhi kımlığinden ötürü Avrupa Birlıği'nden "Avrupah Diplomasr da alan kentin kültür zenginligini şöyle özetliyor: "Antik çağdan günümüze sanatin her alanında öncü bir kent Hete Selçuklu ve Osmanh döneminde, müzik, desea, çinkttik, yaraacıhk, mimari ve tüm el sanaüân» sanki burayı tarihin akademisi ilan etmişlen.." Kütahya'nın aynı zamanda tarihm bir "şehircüik akademisi'' olduğunu da 70 burçlu "kalesine'" çıkıp, eteklerinden ovaya doğru yayılan "eski kent dokusuna" bakınca görüyorsunuz. Bu dokuyu giderek "sık^tıran" ve "genişledikçe yüksekn" betonlaşmış yeni yerleşme bölgelen ise şehircilikte "sınıfta kalmanın" çarpıcı görüntüleri olarak insanın sadece yüreğini burkuyor... ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Demokrasi Kültürii ve Seçme Bilinci Geçen hafta Özgürlük ve Dayanışma Partisi'ni çıkış noktası alarak yazdığım yazıya yine tanımadığım dostlardan destek geldi. Demek ki, şu yasalardan çok kafalanmızda oluşturduğumuz "barajlar" yalnız benim sorunum değıl. Öte yandan "barajı aşamayacak partilere" verile- cek oylann boşa(!) gideceğıne inananlar da kendi sav- lannı savunmayı sürdürüyorlar. Birkaç gün önce bu savda olan bınsi, oyumu ODP'ye verecegimi ögrenin- ce "Hâlâ akıllanmadınız! Geçen seçımlerde oylann bö- lünmesi yüzünden en yüksek oranı Refah Partısi tut- turdu" yanıtını verdi. Zaten sorunun odak noktası da bu; yani oyumuzu düşüncelerini benimsediğimiz, ama genel değerlen- dirmelere göre barajı aşamayacak bir partiye verdi- ğimiz takdirde, "yerini bulan" oylann destegiyle kimı- lerince istenmeyen bir partinin yüksek oranlan tuttur- maşı korkusu. Ülkenin bugünü ve geleceği için sakıncalı buldu- ğumuz bir partinin güçlenmesi karşısında duyulan kaygı, elbette anlaşılır bir kaygıdır. Yanlış olan, bunun sorumluluğuna oylannı bılinçli olarak barajı aşması- na olanaksız gözüyle bakılan partilere vermış olanla- n da ortak etmektiri Geçen seçimlerde Refah Partisi, oylannı "küçük" partilere "harcayanlar" yüzünden değil, ama kafala- nnın ıçındekı barajlan bir türlü aşamayan, böylece de aslında benimsedıklen partilen harcayan yapay bılinç- lıler yüzünden birinci partı oldu. Refah Partisi, belleklerinin kapsama alanını en faz- la "dûn" ile sınırlamanın rehaveti içersinde, ellili yıllar- dan bu yana Türkiye Cumhuriyeti'nde hangi rota sap- malannın yaşandığını, cumhuriyetin kuruluş yıllannın mirasının nasıl hoyratça harcandığını, o yıllarda birer canlı uygulama niteliğini taşımış temel ilkelerin son- radan -bilınçli olarak!- nasıl üzerinde düşünülmesi gereksiz, kıstrvarsayımlara donuşturülduğünü ve yoz- laştınldığını düşünmeyenlerin, adına "bütün bıryaşam" dedıkleri, ama gerçekte sadece kendi paylannın te- melıne yaslanmış, ülke adına ise yannsız sureçlerde direnenlerin vurdumduymazlıkları sayesinde Ata- türk'ün ülkesinde söz sahibı olabıldi! Demokrasinın başlangıcından günümüze kadar uzanan tarihi, seçme eyleminın bilıncıne vanlmadan gerçek anlamda demokrasiye de ulaşılamayacağını önümüze kesın bir olgu nitelığiyle koymaktadır. Aynı tarih, yaşadığı toplumda kendını, siyasal kimliği de bireysel kimliğinın, insan niteliğiyle varoluşunun aynl- maz bir parçası diye görme yolunda eğıtememış ki- şilerin birey değıl, fakat ancak sürüden biri olabil- diklenni de açık ve seçik göstermektedir. Burada sö- zü edilen siyasal kimliğin, doğrudan sıyasete girmek- le, günlük politikanın içinde yer almakla, siyası parti üyesi olmaklavb. bir ikjisı yoktur. Bu bağlamda onem- li olan, bir toplumda yaşayan kışınin asıl mesJeğı, uz- manlık alanı vb. ne olursa olsun, o toplumun belli ro- talar doğrultusundaki genel gidişinden kendini de so- rumlu sayması, bu gidışı yönlendiren etkenler kar- şısında umursamazlıkgöstenmemesidır. Böyle bir tu- tum, siyasal kimliğin ta kendisidır. Brecht, "Galılei'nin Yaşamı"o\r\ sonundaki ünlüti- ratta Galılei'nin ağzından "Romalı kadın, süt uğrung.^ atıldığı kavgayı ınanç yuzunden hep yıtırmek zorun^ da... "der. Burada dılegetırilen, başkalannın söyledik- lerine körü körüne katılmayı düşünmeye yeğleyenle- rin ortak ve kaçınılmaz yazgısıdır. Yalnızca sütu bul- mayı ve içmeyi önemseyen, ama sütü üretenlerle ve onların biçimlendirdiğı üretım koşullarıyla ılgilenmeyi gereksiz sayan, sütun kimı zaman ona uygun koşul- larla ya da hiç bulunamamasından yakınmak hakkı- na da sahip değildir; böyle bir hakkı sahiplenebilmek- le, böyle bir siyasi kimliğin taşıyıcısı olmak koşuluy- la mümkündür. Bunun gibi, kendi tercihlerinden kafalanndaki ba- rajlar yüzünden şaşanlann da sonradan düşünce öz- güriüğünün savunuculuğunu yapmaya kalkışmalan, hıçbır sonuç doğurmaz ve inandıncı da olamaz. e-posta:ahmetcemal(a suptronline.com DÖRTYOL ASLİYE HLTOJK HÂKtMLlĞt'NDEN 1990/201 Davacı Songül An tarafından MuzafTer An aleyhine açılan boşanma davasınrn yapılan yargılaması sonunda; Adana - Kozan ilçe- si Yanalerik köyünde nüfusa kayıth Alı oğ. 1956 d.lu Muzaffer An ile Şevket kızı 1961 dlu Songül An'nın 25.2.1991 ta- rih ve 1990/201-66 esas ve karar sayıh ila- mı ile BOŞANMA- LARINA karar veril- miştir. Davah Muzaf- fer An'ya ılanen teb- liğ olunur. Basın: 35509 tLAN ANKARA16.SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1999/166 KararNo: 1999/318 Hakim:Yümaz Iğ- rek 20588 Kâtip: Serap Tuna Mahkememizin yukarda esas ve karar mımarası yazılı kara- n ile Çorum ili, Ala- ca ilçesi Külah köyü nüfusuna kayıth, Hü- seyin ve Zekiye'den olma, 1966 doğumlu Yurdişen Görür, TMK'nun 355. mad- desi gereğınce hacir altına ahnmış, kendi- sine ablası Fadime Arslan vasi olarak atanmıştır. İlan olunur. 25.03.1999. Basm: 15424 UIU1II U-fİ.' (Oîl 2) 193 89 71 (3 HJkT) NAHAK BELEDIYESI ŞEHIR TIYATROSL U'BU "Me«ı«rlar* adlt rxtyo ^ Uiy ve r&netcnl D t m l ı n u ALTtn LAFONTEN ORMAN NAHKENESİTtDE (Müziklı Danslı.Çocuk Oyunu' eRKAn HİKZL SAHPICSİ Mkhntvt-AnKARA KCumhurlyğf BtipkulObü l l l l l l l l • • • • IMZA GUNU SAİR ÜYELERİMIZE ÇAGRI 21flisanDünyaSiirGünü "Söz dünyayı değiştirebilir" Türkiye PEN'inin öncülüğüyle bütün ülkelerin ve UNESCanun gündemıne giren DÜNYA ŞİİR GÜNÜ, bu yıl 15.00-17.30'da Beşiktaş Vişnezade Şairler Parkı'nda, 20.00-23.Offte AKM Konser Salonu'nda kutlanacaktır. Şair üyelerimizin katılmalarını diliyoruz. (Lütfen PtN'i araymız) P.E.N •YAZARLAR DERNEĞI T.C. Kültür Rîkanlığı'nın, Cumhuriyet Gazetesi'nin, Beşiktiş Belediyesi'nin katkılarıyla Nüfus cüzdamnu kaybettim. Hükümsüzdür. PAŞAULAŞ Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alırur. Tel:5540804 TAKSIM SERGI SALONU'NDA 15 Nisan Perşemhe (Bugiin) Saat:17.00-19.00 Konuklanmızla söyleşip, kitaplannı imzalayacak İstiklal Cad. (Fransız Konsoloslugu yanı) Taksim Tel: 252 38 51 82 ALTIN FIRSAT! l l l l l l l l l l l l l l l l • • • • • 1 1 (02121 293 89 78(3 HAT) MAMAK BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSL MASAL TIVATROSH " - " rsi KUÇLK FRENS HER CUMARTESİ SAAT 13 00 DE KöttlDöU HER CUMARTESİ SAAT 20 OG OE (Bjşjr Sabuntu nun 'MrmurUr'. " radro oyumırHİan uvarlanımşfır.) rarbyjn ve löneten: Drnu la^uı AL1 TJS*™ : Canddn Gl>« TÜRK SÎLAHLI KUVVETLERİNİ GÜÇLENDtRME VAKFI MADDİ VE MANEVİKATKILARIND.^ DOLAM VÎCE TÜRK MİLLETtNE ŞÜKRAN \X SAYGILARINISINAR. VAKFTN BANK\ BAĞIŞ HESAP M'MARALARl HOLLANDAFLORİNİ T C ZiraatBankasıYemşehır'^nkaraŞubesı47100noluhesap AMERİKA.N DOLARI T C. Zuaat Bantası YemşelaıAnkan Şubesı 64826 DO Uı hesip CINE5 Gold Card alan herkese 6 ay CINE5 Üyeliği hediye! Hemen bir Iktisat şubesine uğrayın. Tel: (0212)274 16 16 İKTISAT Memauoiyetle
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle