Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Tüm zamanlann en sıradışıyönetmeniStanleyKubrick onfümle 'tarihyazmıştı'
Spartacus-1%0 Lolita-1962 Otomatik Portakal -1971 The Full Metal Jacket -1987
sinemadan öğrenmişti
FILMOCRAFI
- Da>' of The Fight (1949) kısa m.
- Fîying Padre (1951) kısa m.
- The Seafcrers (1953) kısa m.
-FearandDeare(1953)
-Kfller'sKiss(1955)
- The Kflöng( 1955)
-Paths ofGtory (1957)
-Spartacus(1960)
-Loöta(1962)
- Dr. Strangelove_ (1964)
- 2001A Space Odyssev (1968)
- A Oodovork Orange (1971)
-BanryLondoü(1976)
- The ShinmgJ 1980)
- The FuD Metal Jacket (1987)
-EyesVVkJeShut(1998)
CUMHUR CANBAZOĞLU
Sinema sanatının yüz yıllık tarihin-
de kilometre taşı olmuş filmlere imza
atmjş Amerikalı dâhi yönetmen Stan-
ley Kubrick, inzivaya çekildiği Hert-
fordshire kasabasındaki evinde öldü.
Kubrick, son iki yıldır Tom Cruise - Ni-
cole Kidman çıftiyle Eyes VVhite Shut
adlı f ilmde çalışmış, 31 Aralık 1997 ta-
rihinde bitirdiği çekimlerden sonra mon-
taj sorunlannı çözemediği gerekçesiy-
le yapıtm bugüne dek gösterime çık-
masını sürekli ertelemişti.
Ünlü yönetmenin ölüm haberlerini
veren.radyo^televteyonlardünden beri
fflftıin temmuzda sinemalarda izlenebi-
leceğini söylüyorlar, ama son gelen bil-
giye göre yapımcı şirket Warner, şu an-
da kopyanın nerede oldugunu bilmiyor-
muş. Bu nedenle ustanm son filminin
ne zaman gün ışığına çıkacağı meçhul...
Sekiz Oscarhk kariyer
71 yıl önce, 28 Temmuz'da Nevv
York'Bronx'ta doğmuştu Kubrick. Lı-
se yıllannda vasat bir ögrenciydi, ancak
ögretmenleri kendısıni değeriendirme
için Columbia Üniversitesi'ne gönder-
diklerinde entelektüel açıdan sınıfının
çok ilerisinde olduğu ve sıkıldığı için
derslere ilgi göstermediği anlaşıldı. Dok-
tor babasının teşvikiyle daha on yedi-
sinde Look dergisinde foto muhabiri
olarak haber peşine düşmüş, 22 yaşın-
da ilk kısa metrajlı çalışması Day ofThe
Fıght'a imza atmıştı. 1953'te ılk uzun
metrajlı denemesi Fear And Desire'da
oyunculuk hariç her şeyi üstlenmişti.
Ondan sonra iki elin parmaklan ka-
dar fılm yönetse de onu 7. Sanat'ın en
önemli isimleri arasına taşıyan kariye-
rinde yönetmen olarak hiç Oscar
kazanamamış, ancak filmlerine
Akademi'den sekiz heykelcik gelmişti.
İlk dikkat çektigi filmi ise 1957'deki
Paths of Glory idi. Sinema endüstrisi
ve büyük şirketler ise onun yeteneğini
Spartacus'la (1960) fark etmişti.
Kara mizah, alay, korku, insanoglu-
nun merhametsizliği, acımasizlığın ver-
diği zevk gibi temel konulan Madimir
Nabokov'un ünlü romanı Lolita'nın
(1962) yorumunda, Dr. Strangelove ve-
ya Nasıl EndişeEtmektenVazgecipBom-
bayı Sevdim'de (1964) ortaya çıkmış,
nükleer katliamın eleştirisini 2001 Uzay
Macerasında (1968) yapmıştı. Bu kur-
gubilim destandan sonra Anthony Bur-
gess'in romanı Otomatik Portakal'da
(1971) ıslah edilmeye çalışılan gencin
içindeki şiddeti. sadist egilimi anlat-
mıştı. Amerikalı eleştirmenlerin baskı-
sıyla otosansür uygulayıp fılmdeki ba-
zı sahneleri keserek şiddeti azaltmıştı
Kubrick. Keserken de sanatın bir sos-
yal şiddet modeli yarattığını söyleme-
nin, sorunu yalnızca gizlemeye yaraya-
cağını söylemiş; filmi bir başyapıt ola-
rak gören Avrupalılara da teşekkür et-
mişti.
Barry London'da (1975) doğal ışığı
ve stedkam teknigini lcullanarak bazi de-
neyleregirişmiş, ardmdan yeni yeni par-
layan korku yazarı Stephen King'm ya-
pıtlanndan Shining ı (1980) çekmişti.
1987de Full Metal Jacked'le insan-
lann arasmdakı hertürlü ilişkiyi, düşün-
ceyi tartışmaya açmıştı. Birçoklan ön-
celeri Kıyamet,Avo, Müfreze gibi önem-
li filmlerden sonra Vietnam üzerine an-
latılacak bir şey kalmadığını söyleyerek
Kubrick'in girişimini anlamsız bulmuş-
tu. Ancak geçmişleriyle yüzleşip hata-
lan geride bıraktığına inanan Amerika-
lılara ustanın vereceği dersler vardı...
Ailesiyle lorda yaşıyordu
Savaştan ırkçılıga, politik baskıdan
cinsel tecavüze. nükleer tehdide kadar
insanın zavallılığı, ilk çaglardan bu ya-
na bir türlü yenemediği "avcı rçgüdüsü"
Kubrick" in başlıca konulanydı. Genç
Kubrick, daha Paths of Glory'de (1957)
hertürlü baskıya karşı geleceğinin, pis-
likleri deşmeye çahşacağının ipuçlan-
nı sunmuştu; 1. Dünya Savaşı'nda Fran-
sız cephesinde bir generalin emrindekı-
leri nasıl pisi pisine ölüme gönderdiği-
ni anlattığı bu fılm 1975'e kadar Fran-
sa'da gösterılmemişti... Otomatik Por-
takal da, tecavüz sahneleri nedeniyle
Ingiltere'de gösterime girememişti.
tnsanlardan günlük yaşamda da pek
haz etmemişti ünlü yönetmen. 1968 de
ABD'den Londra'ya göç ettiginden bu
yana Alman kansı Christine Harlan ve
üç çocuguyla kent dışında yaşamış, oto-
mobilini saatte 40 kilometreden fazla hız-
la sürmemiş, direksiyon başındayken
muhakkak rugby oyunculannm kullan-
dıgi bir kask takmıştı.
Stanley Kubrick, yaşamınm son gün-
lerinde dünyanın en ilginç davalann-
dan birine taraf olmuştu. 1961 yılından
bu yana kapalı bir hayat sürdüren ün-
lü yönetmen, tam 25 yıldır hiçbir yayın
organına fotoğraf vermiyor. bütün söyleşi
tekliflerini de geri çeviriyordu. Film set-
lerinin etrafına çektirdiği duvar, sette
çalışan herkesin imza attığı gizlilik söz-
leşmesi de cabasıydı.
Ancak, sanat dünyasının ünlü isim-
lerini hicvetmekle ün yapan Punch Ma-
gazine adlı bir derginin Lowdon adlı
dedikodu sütununda ağustos ayında çı-
kan bir yazı, sanatçının bütün düzenini
altüst etmişti. Yönetmenin son filmi
'EyeVVideShut'ile ilgili birderlemeni-
'Gerçek dâhi, gerçek dost'
Stanley Kubrick'in öJümü üzerine Spfeüjerg, Nicole
Kidman ve Tom Cruise'un da aralannda bulunduğu pek
çok ünlü isim de üzüntülerini ve ünlü yönermene
duyduklan saygıyı dile getirdi. Spielberg. 70 yaşındaki
Kubrick'i film dünyasmm büyük ustası olarak
nitelendirirken Kubrick'in beğendiği bir film olduğu
zaman yönetmenine karşı son derece cömert iltifatlarda
bulunduğunu belirtti: ''Hiç taiiımasa bileyönctmene
tetefon eder re filminden ne kadar çok etkûendiğini
anlatırdı. Onu tanıına şanstna erişmiş olan bizJer için o son
derece kibar ve sabtriı bir kişiydi. Film vapma konusunda
ise sürekli stkı bir rejini yapıyordu.**
Yönetmenin son filminin başrollerini paylaşan Tom
Cruise ve Nicole Kidman ise Kubrick'i aüelerinden biri
gibi gördüklerini ve Amerikan sinemasının son
efsanesinin öiümüyle tam anlamtyla altüst olduklannı
bildirdiler. Onlü çift, Eyes VVide Shut'la ilgili olarak
Kubrick'le böyle bir tecrübeyi paylaşmış olduklan için
son derece mutlu olduktannı, Kubrick'm hem gerçek bir
dâhi hem de gerçek bir dost oldugunu söylerken onu
özleyeceklerini dile getirdiler. Kubrick'in 1971'deçektiği
Otomatik Portakal'da rol alan İngiliz oyuncu Makobn
McDowefl da. yönetmenin ölümünün kendisini çok
üzdüğünü, Kubrick'in o dönemin son büyük yönetmeni
oldugunu açıkladı. Amerikan Film Yönetmenleri Birliği
Başkanı Jack Shea, Kubrick'in çok seçkin yönetmenler
topluluğu içinde yer aldığını ve dâhi sözcügünü tam
anlamıyla hak eden bir yönetmen oldugunu vurguladı.
Wamer Brothers'tan yapılan açıklamada ise Kubrick'in
yaklaşık otuz yıldır Wamer Brothers ailesinin çok sevilen
ve sayılan bir üyesi olduğu haörlatılarak fiîm dünyasmm
en parlak ismi olduğu açıklandı.
teliğindeki yazı Kubrick'i ima ederek
"Sanatsal anlamda bir mükemmeliyet-
çi obnakla, hırlayıp duran bir deli ol-
mak arasmda ince bir çizgi vardır" şek-
linde bir ifade kullanınca yönetmenin
sabn taşmış ve dergiye karşı hukuk sa-
vaşımına girmişti. Eğerömrü elversey-
di bu ay içerisinde kendini savıınmak için
Yüksek Mahkeme'nin huzuruna çıka-
caktı.
Doğal olarak, dünyadaki büyüklü
küçüklü pek çok basın kuruluşu da
dikkatini bu davaya çevirmiş durum-
daydı. Kubrick'in duruşmada hazırbu-
lunma zorunluluğu yoktu gerçi, ancak
jüriyi ikna edebilmesi açısından hukuk
danışmanlan bunu gerekli görüyorlar-
dı. Ancak yönetmen çok zor bir seçim-
le karşı karşıyaydı, çünkü fotoğrafçıla-
nn saldınsına maruz kalmak şüphesiz
ki hiç mi hiç hoşuna gitmeyecekti. Punch
ise kendisine yöneltılen iddialara kar-
şılık, yazıda geçenin yalnızca eğlendi-
rici bir şaka oldugunu iddia ediyordu.
Kullanılan ifadenin şaka amacıyla
yazıldığinı, hukuki savaşımın başlatıl-
masının oldukça gülünç oldugunu ve
davanın birinci dereceden bir mahkeme-
de başlatılmasının ise şaşırtıcı oldugu-
nu belirtmişlerdi yetkililer: "Punch the
Lancetgibi bir tıp dergisi değiL biz onun
klinikdeli oldugunu söylemiyoruz. Söy-
teme> e çalıştığımız, onun tam anlamıy-
la egzanrrik olduğuydu."_.
Bırtakım ilginç davranışlan da ol-
muştu geçmişte; filmlerinde rol verece-
ği oyunculann dikkatini, zekâsını ölç-
mek için onlarla saatlerce masatenisi
ya da satranç oynamış, başanlanna gö-
re sözleşme imzalamıştı.
Dublajı büe kontrol edivordu
Kubrick yalnız basyapıtlanyla değil,
kişiligiyle de özel biriydi. Yaşamıyla il-
gili fazla bir şey bilinmiyordu. Med-
yayla çok az söyleşi yapıyor, ailesini
hep bir köşede tutuyor, söylemek iste-
diklerini filmlerinde dile getirmeye ça-
lışıyordu.
Yolculugu sevmiyordu, bu nedenle
Full Metal Jacked'i Vietnam ya da ay-
nı bölgedekı benzer bir mekân yerine gü-
ney Londra'da çekmişti; yine Lolita'da
Amerika'daki ortamı Londra'ya taşı-
mıştı.
Filmleriyle özel bir ilişkisi vardı. Da-
ha ilk filmden başlayarak tüm yapıtla-
nnı sıkı sıkıya kontrol altına almış, üre-
timin herevresindesözsahibi olmuştu.
VVarner'la yaptığı kırk yıllık anlaşma-
da filmlerin çekim sonrası hazırlıgının
bir yıl sürecegine ilişkin bir madde var-
dı. Film saatlerini yaratıcılık için son
derece elverişsiz yerler olarak değer-
lendiriyor, montajın ise gerçek sanat
kabul edilmesi gerekriğini söylüyordu.
Montajın yanında, filmlerin afişle-
rinden tanıtım kampanyalanna kadar
her şeyle ilgileniyor, hatta bildiği diller-
deki (Italyanca, Almanca, Fransızca)
dublaj çalışmalanna bile eşlik ediyor-
du.
Kubrick yönermenlik eğitimiyle il-
gili bir söyleşide şunlan söylüyordu:
"Okulda hiçbir şey öğrenmedim. Film
seyrederken \v sinema estetigryte DgîM ağır
kitaplan okurken hayatla ilgilidaha faz-
laşey özümsedim. En i>i vönetmenlikeği-
timi bir tane film yapmakla elde edilir.
Her yönetmen adayma tek başma bir fHm
yapmayı öneriyorum. Cç dakikalık bir
ktsa metrajlı çalışma onlara çok şey öğ-
retecektir."
Eric Zonca'nın ilk filmi Meleklerin Duş Yaşamı' ödülleri toplamayı surdürüyor
Cesarlar da melekleri sevdi
MİŞELPERLMAN
PARlS-Fransız sinemasının en
prestijli ödülleri arasında yer alan
24.CesarÖdülleri. cumartesi ak-
şamı düzenlenen törenle sahiple-
rini buldu. Fransa Kültür Baka-
nı CatherineTrautman'ın da ha-
zır bulunduğu törende, tören baş-
kanlığını ünlü oyuncu Isabclle
Huppert üstlendi.
Odüllerin en büyük sürprizi,
başrolünde CatherineDenevue'ün
oynadığı, yönetmenliğini Nicole
Garcianın yaptığı 'Place Vendo-
me' adlı filmin, 12 dalda aday
gösterilmesine karşm festivalden
elleri boş dönmesi oldu. Fransız
yönetmen Eric Zonca'nın 'Me-
leklerin Düş Yaşamı'(U Vie Re-
vee des Anges) adlı filmi ise ger-
çek anlamda bir zafer kazandı.
Film, 'en iyi füm' ödülünün sa-
hibi olurken, Cesar Ödülleri'nin
tarihinde üçüncü kez, en iyi fılm
ödülü bir 'ilk film'e gitti. Şu sı-
• Cannes Film Festivali'nde en
iyi kadın oyuncu dalında Altın
Palmiye'yle ödüllendirilen Elodie
Bouchez ve Natascha Regnier
Cesar Ödülleri'nde de Meleklerin
Düş Yaşamı'yla yine başan elde
ederken, Eric Zonca'nın
yapıtı da en iyi film ödülüne
layık görüldü.
ralarda ülkemizde de gösterim-
de olan 'Meleklerin Düş Yaşamı'
filminin genç oyuncusu Elodie
Bouchez ise 'en iyi kadın oyun-
cu' ödülünün sahibi oldu. Geçen
sene aynı filmdeki rolüyle Can-
nes'da da başan kazanmış olan sa-
natçı, Cesar'da en büyük rakibi
olarak gösterilen Catherine De-
neuve'ü de net bir yenilgiye uğ-
ratrj. Bouchez'in fılmdeki rol ar-
kadaşı olan ve geçen yıl Can-
nes'da Bouchez'le en iyi kadın
oyuncu ödülünü paylaşan Na-
tascha Regnier de Iımutveren ka-
dın oyuncu' ödülünü kazandı.
Bir tiyatro oyunundan uyarla-
nan, Francis Veber'in 'Le Diner
de Cons' (Salaklar Sofrası) adlı
filmindeki rolüyle Jacques VTBe-
ret 'en i>i erkek oyuncu' seçilir-
ken, aynı fılmde rol alan Danid
Prevost 'en iyi yardımcı erkek
oyuncu' ödülünü aldı. Önümüz-
deki ay tstanbul Film Festiva-
li'nde de gösterilecek olan film,
'en iyi senaryo' dalında da ödül
kazandı.
'En iyi yönetmen ödülü, 'Ce-
ux Qui M'aiment Prendront le
Train' (Beni Sevenler Trene
Binsin)adlı fılmiyle PatriceChe-
reau'ye gitti. Aynı fîlmde rol alan
Dominique Blanc 'en i> i yardım-
cı kadın oyuncu' dalında ödül-
lendirilirken, filmin görüntü yö-
netmeni Eric Gautier 'en iyi gö-
rüntü' dalında ödülün sahibi ol-
du.
Türkiye'de de halen gösterim-
de olan ve büyük ilgiyle izlenen,
geçen yıl Cannes'da da büyük
jüri ödülünü kazanan, ltalyan
yönetmen Roberto Benigni'nin
'Hayat Güzeldir' (La Vita e Bel-
la) filmi ise bu yıl Cesar'da 'en
h/iyabancı film' ödülünü kazan-
dı.
Her yıl bir Hollywood yıldızı-
na verilen 'onur ödülü'nü ise bu
yıl Johnny Depp aldı. Depp'in
Fransa'da çok beğenılen 'Fear
and Loathing in Las Vegas' (Las
Vegas'ta Korku ve Nefret) adlı
filmdeki performansı geçen yıl
Cannes'da eleştirmenler arasın-
da fikir aynlıklanna yol açmış-
tı. Diğer onur ödülü ise sansas-
yonlanyla ünlü fspanyol yönet-
men Pedro Ahnodovar'a verildi.
Romy Schneider Retrospektifl
• Kültür Servisi - Romy Schneider'ın fılmleri 9-13
Mart arasında Alman Kültür Merkezi'nde, 22-26 Mart
arasında da Fransız Kültür Merkezi'nde gösterilecek.
Alman Kültür Merkezi'nde bugün 'Sıssi, Bir
Imparatoriçenin Kader Yıllan', yann 'Ludwig II',
çarşamba 'Clairde femme', perşembe 'Dava', cuma da
'Montpi' adlı fılmler saat 19.00'da Almanca olarak
Türkçe altyazılı izlenebilir. Fransız Kültür Merkezi'nde
de 22 Mart'ta19.00'da 'Komiser ve Genç Kız', 24
Mart'ta saat 18.00'de 'Önemli Olan Sevmek', 20.00'de
'Dolaysız Ölüm', 25 Mart'ta 19.00'da 'Bankacı Kadın',
26 Mart'ta 19.00'da 'Sorgulama' adlı filmler Fransızca
olarak Türkçe altyazıh gösterilecek. (249 20 09)
Bfll MofMMson'm kısa fılmleri
• Kültür Servisi - Dünya çapında tanınan ödüllü film
yapımcısı Bill Morrison'ın kısa filmleri mart ayı
boyunca cumartesi günleri Pi Artworks'te gösteriliyor.
Morrison, genellikle orijinal ve arşiv öğelerini bir araya
getirip, tekrarlardan yararlanarak birer rihnik, düşsel,
yeni sine-şiırler yaratan titiz bir yapımcı olarak
tanınıyor. 1995 Mart ayında Mornson'ın filmleri New
York Modern Sanat Mûzesi'nde solo bir program
çerçevesinde gösterildi ve bu filmlerden Footprints
(Ayakizleri) ve The Death Train (Ölüm Treni), New
York Modern Sanat Müzesi'nin koleksiyonuna
katılmak üzere satın alındı. 1995-96 yıllannda ltalyan
fotoğrafçı Oliviero Toscani yönetiminde Benetton için
çaiışan sanatçı bu arada da 'The Film of Her' başta
olmak üzere birçok kısa film üretti. Pi Artvvorks'te
Morrison'ın Night Highvvay, Lost Avenues, Footprints.
Photo Op, The Death Train. The VVorld is Round,
Nemo, The Film of Her adlı fılmleri gösteriliyor.
(236 68 53)
Gnıber ve Mafdar gitar ikilisi
• Kültür Servisi - Gnıber ve Maklar gıtar ikılısi 11
Mart Perşembe günü saat 19.30'da CRR'de bir konser
verecek. 1985 yılında kurulan ıkili Augsburg'da
Leopold Mozart Konservatuvan'nda çalışmalar yaptı.
1991'de Fransa Montelimar'daki uluslararası yanşmada
gitar ikilisi olarak birincilik ödülünü alan Gruber ve
Maklar Almanya, Fransa, Avusturya. Italya. lspanya ve
Ingiltere'de konserlere ve dünyanın önemli müzik
festivallerine katıldılar. Mainz'de Villa Musica Oda
Müziği bursunu alan sanatçılar 1993 'te de bir Yehudi
Menuhin kuruluşu olan Live Music Novv'm desteğini
kazandılar. Ikili, Italya/Bari'de 1994'te düzenlenen
Uluslararası Mauro Giuliani Yanşması'nda gitar ikilisi
olarak birincilik ödülünü kazandıktan sonra yaptıklan
çeşitli albümlerle eleştirrnenlerin övgüsünü kazandı.
Adin Hebib'in resim sergisi
• Kültür Servisi - Galeri G, 10-27 Mart tarihleri
arasında Bosnalı bir sanatçı olan Adin Hebib'in
resimlerine yer verecek. 1955 yılında Mostar'da
dünyaya gelen Hebib, Bosna-Hersek savaşı sırasmda
çocuklann resim defteri sayfalannı birleştirerek, kuru
boyalannı kullanarak, viski kutulannm kartonlannı bile
malzeme olarak kullanarak resim yapmaya devam etti.
Sanatçı Mostar, Belgrad ve Paris'te geçen eğitim
sürecinin ardından baskı resim ve resmin yanı sıra
tiyatro, sahne tasanmı, kitap tasanmı. afiş ve
monografilerle de ilgilendi. Yapıtlannda tümüyle
kendisini, kendmdeki insanı anlatan sanatçının teknigi
'soyut ekspresyonist' olarak tanımlanabılir. (241 45 69)
Stockfiolm Uluslararası Sanat
Fuan'ntia iki Türk galerisi
• STOCKHOUVl (Cumhuriyet) -11 -14 Mart tarihleri
arasında Stockholm'de gerçekleşecek olan Uluslararası
Stockholm Sanat Fuan'na bu yıl Türkiye'den,
Istanbul'daki Asmalımescit Sanat Galerisi Ekrem
Kahraman'm, Izmir'deki Coşku Sanat Galerisi de Nuran
Ipek'in yapıtlanyla kahlıyor. Asmalımescit Sanat
Galerisi'nin sahibi Uğur Bekdemir, sergi nedeniyle
Ekrem Kahraman'la ilgili bir kataloğu Ingilizce ve
Isveççe olarak hazırladı. Stockholm'deki fuara katılacak
sanatçılar ve galericiler bu akşam Stockholm'deki
Türkiye Büyükelçiliği'nde verilecek bir resepsiyonla
Stockholm'deki sanatseverlerle tanıştınlacaklar. Ekrem
Kahraman aynı fuara daha önce de katılmış ve büyük
ilgi toplamıştı. Kuzey Avrupa'nın en büyük sanat
fuarlanndan olan Stockholm Sanat Fuan'nın bu yılki
teması, Çağdaş Fin Güzel Sanatlan. Bu nedenle fuarda
Finli sanatçılann yapıtlan için özel bir bölüm aynldı.
Proje lideri Katarina Svvanström. Türkiye'den iki
galerinin birden başvurması nedeniyle sevinç ve gurur
duyduklannı açıkladı.
BUGÜN
• İSTANBUL DEVT.ET OPERA VE BALESt saat
20.00'de 'Taüı Charity' müzikalini sahneleyecek.
(251 56 00)
• CRR'de Ara Malikian'ın kenıan resitali izlenebilir.
(232 98 30)
• BtLGJ ÜNtVERStTESİ'nde 'LaleU'de Bir Azize'
adlı filmin galası gerçekleşecek. (216 00 00)
• Pİ ARTVVORKS'te Sahador DaH'nin hayatını konu
alan belgesel film Ingilizce onjinal olarak saat 16.00'da
gösterilecek. (236 68 52)
• BELGESEL StNEMACILARBtRLtĞl'nde 13.00-
19.00 arası her saat başı Tulin Sertöz'ün 'Gökkubbede
Gezûıtiler' başhklı belgeseli göstenlecek. (292 39 84)
• LEYLA GENCER Şan seminen saat I5.00'te AKM
Küçük Konser Salonu'nda Yapı Kredi Sanat Festivali
kapsamında Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle
gerçekleşecek. (280 65 55)
• AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.00'de Kitaro'nun
konseri laser-disc'ten izlenebilir. (252 35 00)