Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SMART1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kaplancılar Almanya'da 16 yılda nasıl t e r ö r i z e oldu?
Sözde vergiyle büyük servetMTTtNGÜR
IÖLN - Kaplan'ın teşkilatı 16 yillık ey-
lern ıçinde tam 7 kez bölündü. Bu neden-
l e (emalettin Kaplan, kendisine başkaldı-
rarur ve teşkılattan aynlanlar için hazırla-
d ı ğ 23 Mart 1995 "thtar ve tevbih vazBi"
başıklı fetvada, a>Tilanlann çok ağır suç ış-
ledklerini ve fıtne olduklannı söyleyerek
şöye dıyor. "Hayri'lerin, A\cı'lann mez-
h£f değ^tirmderi ve doiayısıyla hareketten
«yrtmalan bir fitnedir. Soysal'lann, La-
t i f ferin şirk fetvasını kabul etroemeleri ve
dobyısıyla aynlıp gitmeleri bir fitnedir.
Ubcyd'lerin, Settar'lann tavizkâr oluşlan,
onaama diişkünlükleri para> a diişkünlük-
len. bomba patlatınaları. silahlar kuşan-
maan, izinsiz cuma nanıazı kıldırmalan ve
b u uretle bu harekete ihanet \e hıvanet et-
rneteri birer fitnedir. Birtiği bozma, öldür-
aae tinayetinden daha bihüktür ve daha
koriaınçtur. Fitnecinin arkasından gitmek,
katün arkasından gitmekten daha yanlış
ve daha günahbr. Keza, bölücünün arkasın-
dar gitmek ve>a onun tertip ettiği toplanO-
tarı katılrnak. katillerin. canilerin arkasın-
dan gitmek gibidir \e onlann toplantısına
katfanak gibidir. Hatta daha çirkin \e da-
ha korkunçtur. Sağduyuya sahip teşkilatı-
mızuı tümü, Ruhr bölgesinin bü\ ük bir kıs-
mı buniara karşı gereken tavn almışlardır
ve bunlann ihanet içinde oMuklannı kabul
etmişlerdir. Ruhr bölgesinin geri kalan las-
mına sesleni\or \e di\orum ki, üç tane ya-
lancının arkasından gitmeyin; siz de diğer
teşkilat mensuplanmız gibi bunlara karşı
tavır aluı da dünyanızı da ahiretinizi de zin-
danetmeyin!"
Nasıl ıtıark mihoneri oldular?
Kaplan dönemınde teşkılatta önemlı gö-
revlerde bulunanlardan ve daha sonra "fit-
ne" damgası yiyenlerden eski bir Kaplan-
cı. cemaatten nasıl para alındığını şöyle an-
latıyor "Sözde, Anadolu Federe İslanı Dev-
leti kurduklannı söylevervk '\ergı' adı al-
tında cemaatten haraç aldılar. Her vü bir
maaş verme zorunluluğu getirildi. Miislii-
man ve saf cemaat. Kutsal kelimeleri kulla-
narak para alırlardı. Din sönıürüsü buna
denir. lsiam devletini ilan ettikleri vıl 3 mü-
yon mark topladılar!"
Cemalettın Kaplan, Almanya ve Hollan-
da'da cemaat tarafından satın alınan cami-
lenn mülkiyetini kendi üzerine geçırmek
amacıyla HalilDemiradındaki yakınınabir
vakıf kurma talımatı veriyor. 23 Nisan
1990'da Halıl Demir, Kaplan'ın verdiği ve-
kâletname ile Hollanda'nın Rotterdam ken-
tinde "İslama Hizntet VakfTnı kuruyor. B.
X G. Monster adındaki noter tasdikli tü-
^töktevakfın yöneticisi olarak şu adlar yer
alıyor: Başkan Cemalettin Kaplan, sekre-
ter Kırşehir doğumlu Rıfat Uzun, mali iş-
• Cemalettin Kaplan 23 Nisan 1990'da islama Hizmet Vakfı'nı
kurdurtuyor. Sonra da Almanya ve Hollanda'da cemaatin yaptırdığı
milyonlarca mark değerindeki camilerin mülkiyeti bu vakfa
aktanlıyor. Böylece Kaplan kısa sürede büyük bir servete sahip
oluyor. Kandınlan cemaat mensuplan camileri geri almak istiyor, ama
başaramıyor. Kaplan ölmeden önce vakfın başına oğlunu getiriyor.
yorlar. Ama alamıyorlar. yasalar karşısın-
da elleri ayaklan bağlanıyor Çıkar uğruna
çok ciddi bir iç çatışma başlıyor. Düşman-
hklann gelişmesiyle Kaplancılann silah-
lanmaya başladıkları belirtıliyor Kaplan
ölmeden 6 ay önce vakfın başına oğlu Me-
tin Kaplan'ı getiriyor.
Cemaatten toplanan 35 kilo altının. Kap-
lan' ın ölümünden sonranerde oldugu bilin-
mıyor. Aynlanlar Metin Kaplan'daolduğu-
nu söylüyorlar. Bunun üzenne Kaplan'ın
eskı eşiyle Metin Kaplan aılesi arasında
tartışmanın sürdüğü belırtiliyor Bundan üç
yıl önce, Almanya'da yaşayan aşın dıncı
gmplara mensup Cezayırlilerin sılah almak
ler sonımlusu Kırşehir doğumlu Osman
Baldede. üyeler Osman korkaz \ e Mehmet
Sepetçi. Vakfın kuruluşuyla teşkilat içinde
"Herkes hakkını vakfa devretsin" baskısı
başlıyor. Bu baskı üzenne, başta 54 kişı
üzerine 5 milyon marka alınan Köln'deki
Ulucamı olmak üzere birçok cami derne-
ğinin mülkiyeti vakfa devredılıyor. Kısa bir
süre içinde milyonluk servete sahip olan
Kaplan aılesine karşı teşkilat içmde muha-
lif gruplar çıkmaya başlayınca çatışmalar
başlıyor. Karşı gruplar.
u
Kandırtldık. Ha-
yır paralanmızla alınan cami verleri Kap-
lan'ın eline geçti. Oyuna geldik. Camileri-
mizi geri auneava kadar direneceğiz" dı-
amacıylalslamiCemaatlerBırliğı'ninmer-
kezindeki üst düzey yöneticileTe 270 bm
mark bıraktıklan belirtiliyor. Kaplancılara
emaneten bırakılan bu paranın geri veril-
mediği, ınkâr edildığı söyleniyor.
Bu gelışmeleri Alman hükümeti gör-
mezlikten geldı. Yıllarca oynanan oyunla-
ra göz yumdu. Almanya'nın en lüks salon-
lannda, Koblenz kentinde Anadolu Federe
İslam Devleti kuruldu. Devletin bayrağı
yıllardır Köln'ün merkezindekı Uluca-
mi'nin önünde asıh.
Camılerde Almanya ve Tûrkiye düşman-
lığı yapıldı, kâfirlere ölüm çığlıklan atıldı.
Kımı camılerde, Hıcri yılbaşı gösterilerin-
de. oyuncak türünden olduğu söylenen si-
lahlarla adam öldürme eğitimlen yapıldı.
Alman yetkıliler seslerini çıkarmadı. Teş-
kilat içinde şimdiye kadar üç cinayet işlen-
dı, faılı meçhul kaldı. Şimdi sadece Alman-
ya'da başlatılan operasyonlar, dini kul-
lanarak terör estıren teşkilatı etkisiz hale
getirecek mı?
'Vur de vuralım, öl de ölelim'Cemalettin Kaplan, 1991de Kötn
Kapalı Spor SatonıTnda düzenlenen
hicri yılbaşı toplarıtısında. Almanya ve
Avnıpa'nın çeşitli kentlerinden katılan
2 bin 500 taraftarına emirler
yağdınjor, onları terörize ediyor.
"Islamı insanlara üç kez anJarın,
anlamazlarsa anladıkları dilde
aniatın" divordu. "Vur de vuralım, öl
de ölelim" skjganlan arasında
konuşmasmın sonunu şöyle
bağlıvordu:
"Medresede ilmi öğreneceksiniz,
tekkede tarikatı vaşavacaksınız,
kışlada tetik çekmenin ilmini ->'$
yapacaksınız. Müslünıan bilecek, bir
taraftan tespih çekeceksiniz. bir
taraftan da tetik çekeceksiniz. Buna
kimse mani olamaz. Müslüman aynı
zamanda bir askerdir. Hem öylesine
bir asker! Müslüman bir hocadır,
medreseyi bıtirmiştir. Müslüman tekke
sakinidir, ya şevhtir ya da mürittir.
Müslüman aynı zamanda bir askerdir,
ama varbaylar gibi asker değildir.
Şeriatı öğrenmiş. tarikatı hakkıyla
yaşayan askerdir!"
DEĞİŞEN DÜNY4DAN
HÜSEYİN BAŞ
Günlük yaşamın alışkanhkları ara-
sında yer alan, ne var ki aşın ve sü-
rekli alındığında kaçınılmaz biçimde
"bağımlılıkla" sonuçlanan alkol kul-
lanımı, pek ayırdına vanlmasa da ka-
mu sağlığını tehdit eden en sinsi afet-
lerden biri. Çok yakın bir süre önce
alkol kullanımıyla ilgili olarak yayım-
lanan iki rapor, çoğunca hafıfe alınan
"alkol" alışkanlığı ve "bağımlılığının"
kamu sağlığında neden olduğu kor-
kunç yıkımı dile getirmektedir. Ciddi
Le Monde'un birinci sayfasında
manşetten verdiği habere göre,
Fransa alkol tüketiminde 1996 ra-
kamlanyla kişi başına yılda 15.6 lit-
reyle Avrupa şampiyonudur. Aslında
196O'lı yılların sonundan bu yana al-
kol tüketiminde bir azalma gözlen-
mektedir. Örneğin 15 yaş üstündeki
yetişkinlerde 1980'de yılda 22.3 litre
olan saf alkol tüketimi, 1990'da
16.6'ya gerilemiş, ancak "Kamu
Sağhğı Yüksek Kurulu"nun (HCSP)
2000 yılı içın 11.3 litre hedefinin bir
hayli uzağında kalınmıştır. Fransa'da,
toplam olarak, 18 yaşın üstündeki
erkeklerin yüzde 15.9'u, kadınların
ise yüzde 5.1 'i aşın alkol kullanmak-
tadır.
Le Monde'un konuyla ilgili başya-
zısında Fransa'nın alkol tüketimin-
deki performansını "utanç"olarak ni-
telemesi, kuşkusuz, nedensız değil.
Profesör Philippe-Jean Parqet ve
Michel Reynaud tarafından kaleme
alınan rapor, Fransa gibi bir ileri sa-
nayi ülkesinde bile alkolizmin önlen-
mesi, bağımlıların teşhisi ve tedavi-
siyle ilgili olanaklann yetersizliğini or-
taya koymakta ve bu konuda acilen
alınması gereken önlemlerı dile ge-
tirmektedir.
Sağlık Bakanı Bernard Kouchner
"kuru uyuşturvcu" olarak nıtelediğı
alkolü, "kamu sağlığının" bir numa-
ralı düşmanı saymaktadır. Ancak, ne
denli yetersiz de olsa, alkolün top-
lumsal yaşamdaki yıkımlan konusun-
da giderek artan bir bilınçlenmenin
olduğu da söylenebilir. Kamu sağlığı
kültüru, toplumda artan biçimde ka-
bul görmektedir. Alkol tüketiminde
6O'lı yılların sonundan itibaren göz-
lenen azalma eğilimi de esasen bu-
nu kanıtlamaktadır.
Bugün Fransa'da alkol tüketimleri
tıbbi bakım gerektiren 5 milyon insan
mevcuttur. Bunun 2 milyonu "alkol
bağımlısı"ü\r. Sağlık Bakanlığı'nın
yaptığı araştırmaya göre, 1996-1997
yıllannda alkolizm, deklare edilen bir
hastalık olarak devlete en az 80 mil-
Bir Sinsi Diişman
yar franka mal olmuştur. Bu rakam,
Gayri Safi İç Hasıla'nın yüzde 1'ine
tekabül etmektedir. Aşın alkol almak-
tan her yıl 40 bin kişi hayatını kaybet-
mektedır. Trafik kazalarının üçte biri,
ev kazalarının yüzde 20'si, ış kazala-
rının yüzde 15'i, aile içi şiddetin yüz-
de 8O'ı alkolden kaynaklanmaktadır.
Alkolün toplumsal yaşamdaki yı-
kımıyla ilgili ikinci rapor kilise tarafın-
dan yayımlanmıştır. Fransız Kilise-
si'nin "sosyalkomisyonu"nun geçen
12 Mart'ta kamuoyuna açıklanan
araştırmasında "alkolizm", "katı
uyuşturucular" sınıfına dahil edılmış-
tir. Çoğunca "doğal", dahası "sıra-
dan" olarak görülen ve "hoşgörüy-
le" bakılan "alkol" uzun süre ve aşı-
rı kullanıldığında esrardan, sayıca ele
alındığında eroınden, sonuçları itiba-
nyla da "tütünden" çok daha tehli-
kelidir.
• • •
Alkol tüketimi açısından Türkı-
ye'nin durumunun Fransa'dan par-
lak olduğu söylenemez. Kişi başına
yılda ortalama olarak 20.85'le Fran-
sa'nın da önünde sayılması gerekir.
Ama daha da tehlıkeli olan, Avru-
pa'da alkol tüketiminin giderek azal-
masına karşın Turkiye'de bu tam ter-
sine, büyük bir hızla artmaktadır. Or-
neğın bizim çaresiz ve güçsüz Yeşi-
lay'ın verılerıne göre, 1950'li yıllarda
kişi başına tüketilen alkollü içkı mık-
tarı 1 litre ıken 1998'de 16 lıtreye çık-
mıştır. Araştırmalara göre, Turkiye'de
17 milyon kişı alkol almaktadır. Alko-
liklerin sayısı ise 4 milyonun üzerin-
dedir.
Durum, bir başka felaket olan "fü-
tünde" de farklı değildir. Batı dünya-
sındaki reklam kısıtlamaları, alınan
çeşitli önlemlerle gerıleyen "sağlığa
zararları" bilımsel olarak saptanan
"alkol" ve "tütün", Sağlık Bakanlı-
ğı'nın suskunluğu, uluslararası tica-
retin kutsal dokunulmazlığıyla bu ko-
nuda meydanın bütünüyle boş oldu-
ğu Türkiye'nin üzerine boca edılmış-
tır. Dünyanın hıçbir ülkesinde kamu
sağlığı Türkıye'deki kadar "kenara
itılmış" değildir.
Alkollü içkıleri ve tütünü özendiren
tüm araçlar, göstermelik bir-iki kısıt-
lamaya karşın en geniş biçimiyle kul-
lanılmaktadır. Buna karşılık, giderek
artan alkolizm tehlikesiyle ilgili uyarı,
teşhıs ve tedavı olanakları acınacak
ölçüde yetersızdir. Daha da kötüsü,
bu konuda devletin umut vericı her-
hangi bir ginşımi de ufukta görün-
memektedir.
YENÎCIHAZLA CEP TELEFONUGÖRÜŞMELERIENGELLENECEK
Cezoevletikapsunuı olanı dısındu
Demirel '27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü' doiayısıyla mesaj yayımladı
4
Tîyatro çağdaşbğuı göstergesi'
ANKARA(Cıunhuriyet Bürosu)-27 Mart Dün-
ya Tiyatrolar Günü kutlanıyor. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel. bir ülkenın kültür. sanat ve tiyat-
roya verdiği değenn çağdaşlık anlayışının en önem-
li göstergelennden bin olduğunu \11rgulad1.
Demirel, Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle ya-
yımladığı mesajda, asırlardır kültür ve sanatın ge-
İişmesi gibi uygarlığın gelişmesine de katkıda bu-
lunan tiyatronun toplumsal yaşamın tüm yönleri-
ni farklı bakjş açılanyla yansıttığmı belırtti. lnsa-
nı ve sosyal çevreyi işleyerek resmeden tiyatronun
toplumlann yaşam felsefelerinı etkılediğıni \e bı-
linçli kuşaklann yetişmesine öncülük ettiğine dik-
kat çeken Demirel şu görüşlen dile getırdi. "Sos-
yal ve siyasal somnlan eleştirel olarak da inceleyen
tiyatro, üısana olan dogmatik bakış açısının değiş-
mesindeinsan haklannuıtesisivedemokrasinin ge-
işmesinde önemli bir zemin olusturmuştur. Tiyat-
ro ue seyircinin karşüıklı etkileşimi icerisinde top-
hımun eğitinu. düi, sanat anlayışı, küKürü geüşmiş,
bu savede tiyatro sanaü da büyük mesafekr katet-
miştir. L'zerinde >aşadtğınıız dünvayı anlamak için
ÖDemli bir anahtar olan tiyatro. insanlık tarihniin
gelişmesine ışık tutmuştur. Bir ülkenin kültüre. sa-
nata ve tiyatroya verdiği değer. çağdaşlık anlayışı-
nnı en önemli göstergeleridir."'
Atatürkun ulusun çagdaşlaşma tercihleri doğ-
rultusunda sanata, edebıyata ve tiyatroya büyük
önem verdığuıe işaret eden Demirel. cumhunyet
dönemınde Türk tiyatrosunun çağdaş toplumsal
yaşama ışık tuttuğunu vurguladı. TBMM Başkanı
Hikmet Çetin de tiyatronun geçmişten günümüze
ulaşan ve etkın yapısıyla geleceğe açılan bir büyük
sanat dalı olduğunu vurgulayarak "Tiyatro bir ba-
kuna bizim hayaumızdır, bütün kültürel etkinlikle-
rini. sanat zenginlikJerini kapsayıp içererek dün-
den bugüneulaşu;bizi kavrar,yoğururveeğitir" de-
di. Başbakan Bülent Ecevit, ınsanlann ıç dünyala-
n ile karşılaştırabilen, gerçeklere yöneltip eğitieı
uyancı gücünü koruyan, düşündüren ve bılgıyi ço-
ğaltan temel sanatlardan bırisi olan tiyatronun, in-
sanlık tarihinin tüm aşamalannda yer aldığını vur-
guladı. Ecev it. dılın zengınleştirilmesi. kültürel de-
ğerlenn ve cumhuriyetın temel kazanımlannm ko-
runması ve yüceltılmesı konusunda da tiyatro sa-
natmın önemli bir görev üstlendiğıne dıkkat çekti
Dev let Tiyatrolan Genel Müdürlüğü'nün Türk
tıyatrosuna yenı oyunlar kazandırmak. oyun ya-
zarlığını gelıştırmek ve desteklemek amacıyla du-
zenledığı yarışmaya 158 eser katıldı. Seçicı kurul.
birincilik ödülü vermezken; ikıncilik ödülünü
"Otello'nun Ölümü" adlı oyunuyla Aslıhan Ün-
lü'ye, üçüncülük ödülünü de "Emin Bev Pansivo-
nu" adlı oyunuyla da CahideBirgülSesveren'e ver-
dı. Ödül törenınde konuşan Kültür Bakanı tstemi-
hanTalay. sanat dallannın büyük onem taşıdığını
v urgularken insan düşüncesıne hıtap etmesı. insa-
nın ufkunu genışletebılmesi ve insanlık tarıhıyie
yaşıt olmasi nedenıy le tiyatronun en ayncalıklı sa-
nat dalı olduğunu belirttı
ANKARA (AA) - Organize suç
örgütlerinin başlannm, cep telefo-
nuyla cezaevinden dışanya talimat
verdiği iddialan üzerine. cezaevle-
rindeki hükümlü ve tutuklulann cep
telefonuyla görüşmelennm önüne
geçiliyor. Özel bir şirket tarafından
yerleştınlen elektronık cıhazlar sa-
yesinde, cep telefonlanyla dışany-
la görüşme olanağı ortadan kaldın-
lıyor. Cep telefonlannı kapsama
alanı dışında bırakan sistemin ılk
olarak Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi ile Ümranıye Cezaevı'nde
uygulamaya sokulduğu bildırildi.
Elektronik cihazlar, Ankara Mer-
kez Kapalı Cezaevi'nin4tarafına 1
hafta önce yerleştinldı. Aynı sis-
tem, Ümraniye Cezaevi'nde de uy-
gulamaya girdi. Yetkıliler, sistemin
çalışmaya başlamasıyla, tutuklu ve
hükümlülerin cep telefonuyla gö-
rüşme olanaklannın ortadan kaldı-
nldığını kaydettiler.
Organize suç örgütlerinin başla-
nnm, cep telefonuyla cezaevinden
dışanya talimat verdikleri iddialan
üzerine konu, Hasan Denizkur-
du'nun Adalet Bakanı olduğu dö-
nemde, Milli Güvenlık Kurulu'nda
ele ahnmıştı. Uyuşturucu kaçakçı-
sı olduğu iddia edilen Yaşar Oz.
PKK lideri sanık Abdullah Öca-
lan'ın Suriye'den kaçarak Italya'ya
geçtiği sırada. tutuklu bulunduğu
Metris Cezaevi'nde, bu olayı pro-
testo gerekçesiyie bir Italyan vatan-
daşını rehin almıştı. Öz, cep telefo-
nu ile basın kuruluşlannı arayarak
rehin alma olayının gerekçesini ve
taleplennı anlatmıştı. Bayrampaşa
Cezaevi'nde yapılan kontrollerde
de çok sayıda cep telefonu ile ba-
tarya ele geçirıliyordu.
Suç örgütlennin önde gelen isim-
lerinin. dışandaki adanılanna tali-
mat vererek cezaevine yeni gıren
tutuklu ve hükümlülerin yakınla-
nndan haraç topladıklan iddialan,
Ankara Merkez Kapalı Ceza-
evi'nde de gündeme gelmişti. Ka-
sımGençyilmaz'ın, galerıci Ali Al-
tınışık ve kardeşlenne ışkence y ap-
tığı ve haraç istedıği. bu konuda Al-
tınışık'ın yakınlanyla cep telefonu
ile bağlantı kurduğu iddialan da
Ankara Cumhunyet Başsa\cılı-
ğı'nca araştırılmıştı. Bu iddıalar
üzerine Gençyılmaz'ın yanı sıra
Kürt Ahmet'in yeğenı Şahin Tur-
gut da Ankara Merkez Kapalı Ce-
zae\i'nden başka bir cezaevine
nakledilmişti.
293 89 78 (3H*T)
I I I K <,1 < 1
CAM.I Mt'ZİK.
Sür-esittce
İR E O ĞÖZDEMİR ERDOĞAN
Rez: (0216) 358 49 30 / Bağdat Cad. No: 227/A Çiftehavuzlar
SES-1885 ORTAOYUNCULAR
IrtiKLAL CAD. N0:140TCL(0 212) 25118 65-66 FAX (0 212) 244 43 27
www.oftaOYuncular.com
Ferhan Şensoy
FERHANGİ
ŞEYLER
Ferhan Şensoy
FELEK BİR GÜN
SAIAKKEN
31M«tÇar^mba:21.S0.
FERHAN ŞENSOY'un
YAŞAJVIAK PAHALI
Perşembeve Cuma: 21.00
Ferhan Şensoy'un
ÇOK TUHAF
SORUŞTURMA
Cumartesi:18.30ve21.00
T C. Küll* Bakar*?nr koflııtanyla
GULDURü
Derya Baykal
U AN MUTFAKTAYIM
Yman-Yâncteo Feıhai^NSOY Mûik f*w)KlZILO<
Salı. 21.00, Pazar. 15.30 ve 18.30
IC Kûttûr >akanlıâı v» tKO'mn kaltJoııyk]
Bılet Satıs Yerleri: Ortaoyuncular Gişesi: 251 18 65-66
VAKKORAMA-Taksim, Suadıye. Akmerkez
ETİLER Ulıısoy Travel Center Tel: 283 40 83
-I TİYATRO İSTANBUL
PROFILO KULTUR MERKEZI'NDE
T.C. Kültür Bakanlığı
İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ
T.C. Kültür Bakanlığı
İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ
ALIŞVERİŞ ve EĞLENCE MERKEZİ
MALTÎPE, AtatürtCd No 41 (Beledıve Yonı) Tel 0216 442 60 30
PROPAGANDA
11 15-13.45-16.15-18.45-21 15
1+HISsa'htSmlGm)
ER RYAN'I KURTARMAK
12 30-15 40-18 45-21 45
n Barıllet ve Gredy Yonelen. Gencoy Gurün
Bıletlet Prcfilo Alıjverı? Merkezı ile
Vakkorama da sahlmaktadır
Tel 216 4 0 70
Telefonta reiervas>on ycpılır Kredı kartı geçeHıd
GUNUNU GORECEKSIN
11.00-13.30-16.00-18.30-21.00
Okullara Cumhunyet filmi.
Özel seanslar için rezervasyon yaptırınız Gereklı guvenhk tedbirlerı altnmıştir
7 - 25 NİSAN ARASINDA
YALNIZ 17 OYUN
Çar>amba 2100 Ondırunlı)
Perşembe 2100. Cuma 2100
Cumartesı 15 30 ve 2100
Paıar15 30
KADIKOV BELEDIYESİ
CAİDAŞ CStTİM KOlTOR MERKEZİ
(CAFEHASA SPOB SALONU YANI
SIFA HASTANESI KARŞISI)
GHe (02161 418 95 49
Vaktorama TadsiRE (02121 251 28 83
VaKkorama Suadyı 10216) 360 90 90
EFES Püsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek
llanlarınız için:
0212.293 89 78
ATATÜBK KÜLTÜR MERKEZİ'NDE
P.I.Çaykovskı
KUĞU GÖLÜ
bale 4 perde
KoreografıveSahneyeKoyan DerehDEANE Orkeslra Şefi Elşad BAGIROV
27 Marl Cumaıtesı 15 30 22 Nisan Perşembe 20 00
C.Orff
CARMINA BURANA
bale 1 perde
Koreografi ve Sahneye Koyan Youri VAMOS / Oıtıestra Şefı Serdar YALÇIN
1-8 15-29 Nıson'erşemt» 20 M
N.Sımon/C.Coleman
TATLI CHARITY
müzikal 2 perde
Koıeografı ve Sahneye Koyan Tony STEVENS, Orkeslıa Şefı Elşad BAGIROV
3 Nsan Cumariesı 15 30 ' 7 21 Nisan Çarsaırta 20 00
13-27 Nisan Salı 20 00
P.İ.Çaykovskı
UYUYAN GÜZEL
bale 3 perde
Koceogtalı ve Sahneye Koyan Derefc DEAKE • Oıkestıa Şefı Elşad BAGIROV
6 Nisan Salı 20 00 14 Nisan Çarşamba 20 00
P Mascagnı
CAVALLERIA
RUSTICANA
operâ 1 perde
R.Leoncavallo
I PAGLIACCI
opera 2 perde
OVearaŞitı SerdatfALÇlN Sahneye Koyan SOmeıay AB1MAH
lONuanCumaflea 15 30
G. Puccuni
TOSCA
opera 3 perde
Orkestra Şefı Antonio PIROLLI / Sahneye Koyan Yetıta KARA
i7NısanCumaı1esı15 3O
Bıletler Afaturk Kullur Merkezi gişelerinde satılmaktacfır
A.K.IM gise tel: (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254
ATATÜRK KÖLTÖR MERKEZİ KOMSER SALONU
KARIŞIK
DUYGULAR
SONKİÜÇDÖRT
bale 1 perde
Müzık M. RIESSUR
M. NYMAN
Koreografi ve
Sahneye Koyan ErlalUfiURLU
AŞKA DAİR NE YOKSA
bale 1 perde
Müzık E KARAİNDROU
Metm Kûr>alBAŞAR
Koreografi ve
Sahneye Koyan Hıily» AKSUUR
ESKİ ŞARKILAR
modern dans 1 perde
Müzık A.S. TOKER, A.YAVAŞCA,
E.SAYM, Z.MÛREN, A ATÎŞ
Kcreografı
ve Sahneye Koyan NilBERKAN
Müzık Dûzenlemesı Serdar YALÇIN
Dekor EminÜÇER .
Kostüm ŞandaZIPÇI
Işık MelinKOÇTÜRK
Tülay UĞUBLU/Pınar MÛLOOR/Ilke KODAL
Erdal USURLU/Denız BERGE/Alkış PEKER
Sıbel SÜREl/Oktay KERESTECI
Nıl BERKAN/Nur BERKAN/lale SEZGİN
Çıjdem ERKAYAA^nan ŞADALAK
2-9-23-30 Nisan Cuma Saat 19 00
Bıleller Atalurk Kullur Merkezi gişelerinde satılmaktadır
A.K.M gise lel: (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254