Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 1999 PERŞEMBE
8 SAGLIK
Dünyada her yıl 8 milyon kişi tüberküloz hastalığma yakalanıyor
Dünya Tüberküloz Cünü
İlaçlara
direnen
hastalık
24 Mart 1882 günü
Dr. Robert Koch,
vereme yol açan
basili, toplanan
bilim adâmlanna
açıkladı. Bu
açıklamanın
ardmdan bulunan
ilaçlarla, hastalık
Avrupa, Amerika,
Japonya ve Kanada'da
azalmaya başladı. Ancak
dünyanın diğer kesimleri
için tehlike gıderek arttı.
1990'h yülardan sonra
yapılan araştırmalarda Dünya
Sağlık Örgütü, tüberkülozun var
olan ilaçlara dirençli olarak geri
döndüğünü saptadı. WHO, 1995
yılından bu yana verem
mikrobunun belirlendiği gün olan
24 Mart'ı "Dünya Tüberküloz
Günü" olarak ilan etti.
WHO'nun verilerine göre, Kuzey
Amerika'da 120 bin, Batı
Avrupa'da 420 bin, Latin
Amerika'da 3 milyon 200 bin,
Doğu Avrupa'da 1 milyon 100
bin, Kuzey Afrika ve Orta
Doğu'da 4 milyon 200 bin
Güney Afrika kesimınde 9
milyon 200 bin, Yeni
Zellanda'da 11 bin, Türkiye'de
' 30 bin veremli bulunuyor. <
' Tüberküloz, AİDS'le danışıklı
olarak yardımlaşıyor. Dünyada
hastalıİdardan ölümler arasında
tüberküloz yüzde 32 ile baş
sırada yer alıyor.
WHO'nun 2000 yılına
kadarki hedefi, aktif olgulann
yüzde 85'inin tedavisi. yeni
vakalann yüzde 70'inin
yakalanması. , I
Tüberkülozda en riski f
olanlar kadınlar. AIDS'ten |
92 bin kadın ölürken }
tüberkülozda bu rakam 720 r
bine çıkıyor. f
a\iyedikkat• Tüberkülozun sağaltımındaki en önemli sorun ilaçlara dirençli ve
tedavisi çok zor veya imkânsız hastalık şekillerinin ortaya çıkması.
Çoğu zaman tedavi edilemeyen hastalar başkalanna da tüberküloz
bulaştınyor. Dünyada her yıl 3 milyonun üzerinde insan yaşamını
yitiriyor. Türkiye'de de yılda 30-40 bin arasında yeni hasta bildiriliyor.
SAADET USLU
\
Dünyada her yıl 8 milyon kişi tüber-
küloz hastalığma yakalanıyor ve 3 mil-
yonun üzerinde insan yaşamını yitiri-
yor. Türkiye'de de yılda 30-40 bin ara-
sında yeni hasta bildiriliyor. Tüberkülo-
zun tüm dünyada olduğu gibi Türki-
ye'de de arttığına dikkat çeken uzman-
lar "Doğrudan gözlem amnda lasa sü-
reli tedavi (DOTS)" sistemine geçilme-
sini istiyor.
Uzmanlar, dünya nüfusunun üçte bi-
rinın tüberküloz basili ile enfekte oldu-
ğunu vurguladılar. Toraks Demeği Baş-
kanı Prof. Dr. Tuğrul Çavdar, Türki-
ye'de tedavinin iyi yapılamadığma
dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı'nın
her yıl yeni çıkan vaka sayısını 25
bin olarak verdiğini, ancak asıl
rakamın 50 bin dolayında oldu-
ğunu belirten Çavdar "Çünkü bu
kadannı yakalayabiliyoriar" de-
di. Bugün Türkiye'de tedavinin
iyi yapılamaması nedeniyle 3 bin
çok dirençli tüberküloz hastası
olduğunu bildiren Prof. Çavdar,
şöyle devam etti:
"Olüm sayılan az olduğu için in-
sanlar rahat Oysa asıl sorun olan, etra-
fa hastalık >a\ an dirençli hastalann sa-
yısı arüyor. Hastaları tedavi etmezseniz
yüzde 75'i ölür, yü/de 25'i kronikleşirya-
ni dirençli hasta olur. Hastaları v anlış te-
davi ederseniz yüzde 25'i ölür, yüzde
50'si kronikkşir, yüzde 25'i şansa iyile-
şir. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda
'Doğru tedavi yapamayacaksanız bıra-
kın' diyor. Çünkü iş daha kötüye gidiyor.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu
programsız tüberküloz kontrolü yapan
ülkelerde enfeksiyona yakalanma riski
artıyor."
Türkiye'de son yıllarda tüberkülozun
arttığına dikkat çeken Tuğrul Çavdar,
ciddi bir programın yapılmasmı istedi.
1997 yıhnda alınan kararlarla her böl-
gede tüberkülozdan sorumlu bır kişinin
belirlenmesine karar verildiğini de
anımsatan Çavdar, yaşanan sorunlan ve
çözümlerini şöyle sıraladr.
- Öncelikle DOTS sistemi hayata geçi-
rilmeli.
- Türkiye'de son yıllarda serbest he-
kimlik olgusu gelişmeye başladı. Tü-
berküloz mücadelesinde serbest hekim-
lik zor. Çünkü bu konuda eğitimleri ge-
nelde yok. Eğer serbest hekimler tüber-
küloz hastasına bakıyorsa, tmmerkeze
bildirme zorunluluğu getirilmeli. Heki-
min tüberkülozlu hastaya bakabileceği-
ne dair belgesi olmalı.
- Tüberküloz reçetesini sadece bu işle
uğraşan hekim yazmalı ya da Uaçlar tek
elden verilmeü.
- Ihbarmüessesesi kurulmah. Hekim-
ler eğitilmeli. Bilgisayar ağı kurulmah.
Bu şekilde hasta düzenli olarak takip
edilmeli.
- Tüberkülozda yanhş reçete yazunı,
daha çok büyük hastanelerde görülü-
yor. Bunun nedeni de dağmıklık. Bunun
önüne geçilmelL
- Tüberküloz mücadelesinde başanlı
olunmamasında siyasi hareketlerin de
etkisi var. Ömeğin YÖK kurulduğu za-
man okullardaki tüberküloz eğitimini
kaldırdı. Hastalığın arttığı yönünde ha-
berler çıkınca dönemin cumhurbaşkanı
bunun nedenini sordu.
YÖK de bize 'Neden bu dersi okut-
muyorsunuz' diye yazı gönderdi. Bu
şekilde dersler 1986'da yeniden okutul-
maya başlandı. Bu dönemde yetişen he-
kimler zayıf kaldı. Bir de öğrenciler
Tıpta Uzmanlık Sınavı'na hazırlandık-
lan için konuya duyarsız kalıyor. Bize
bu işe gönül vermiş hekımler gereki-
yor.
Istanbul Tıp Fakültesi Göğüs Hasta-
lıklan Anabilim Dah'ndan Prof. DT. Ze-
ki Kıhçaslan, "Tüberküloz nedeniyle
her hafta 50 bin kişi ölüyor" dedi.
Günümüzde etkili ilaçlann bulunmuş
olması sonucu hastalığın ihmal edildi-
ğini belirten Kılıçaslan, gençlerde ve
erişkinlerde en çok ölüme neden olan
bulaşıcı hastalık olduğuna dikkat çekti.
Hasta sayısındaki büyük artışm tüber-
külozu yeniden dünya sağlık gündemi-
ne taşıdığını ifade eden Prof. Kılıçaslan,
şunlan söyledi:
"Hastalıktaki en önemli sorun ilaçla-
ra dirençli ve tedavisi çok zor veya im-
kânsız hastalık şekillerinin ortaya çık-
masL. Bunlarda tedavi masraflan nor-
mal tüberküloz hastalannm 100-150 ka-
tını bulmaktadır. Çoğu zaman tedavi
edilemeven bu hastalar başkalanna da
bu kötü hastalık tipini bulaştırmakta.
Oysa baştan itibaren iyitedavi edüen tü-
berküloz hem yüzde İOO'e varan oran-
larda iyileşnıekte hem de büyük tedavi
masraflan gerekmemekte. Biz bu ne-
denle Dünya Sağlık Örgütü'nün de
önerdiği ve bazı ülkelerde uygulanan
DOTS yönteminin Türkiye'de de uygu-
lanmasuu istiyoruz. Bu şekilde hastalık
daha ucuza daha kısa sürede tedavi
edilecek."
NASIL BULAŞIR? DOĞRUDAN GÖZLEM ALTINDA KISA SÜRELİ TEDAVt
Kalıtımsal değiL.
Solunumdan geçiyor
Dünya
DOTS
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre
solunum yolu ile bulaşan tüberkülozdan
korunmanın en önemli yolu "aksırma ve
öksürme sırasında ağzın kapattlması.
odanın havalandınlması." Hastalık,
yiyecek, içecek ve ortak eşya
kullanımı ile bulaşmaz. Kalıtımsal
değildir ve aile içinde hastalığın en kolay
bulaştığı kişiler çocukJardır. Verem
mikrobu alanlann sadece
yüzde 5- 10'u hasta oluyor. Hastahğı bir
kez alan kişi ise ömrü bovunca hasta
oluyor ve AIDS, şeker, mide rezeksiyonu,
böbrek nakli gibı hastalıklarda herhangi
bir nedenle vücut direncini düşürecek bir
ilaç kullanımı ya da alkol-uyuşturucu
kullanımında verem kolayca ortaya
çıkıyor. Hastalığın başlıca belirtileri ise
"Öksürük. balgam çıkarma, kflo
kaybı, iştahsızuk, ateş. gece terlemeleri,
öksürük ile kan gelmesT olarak
sıralanıyor. Uzmanlar, bu
belirtilerin üç haftadan fazla devam
edenlerin mutlaka verem savaş
dispanserine başvurması gerektiğini
vurguluyor.
sağaltınıda
sistemi kuilanıyor
Ölümlerin azalmasına karşın dirençli
hastalann artması sonucu geliştirilen
Doğrudan Gözlem Altında Kısa
Süreli Tedavi (DOTS), hastalığın
yenilmesinde şimdilik en etkili
yol olarak kabul ediliyor. 1980 yılında
Tanzanya'da Dr. Karel Styblo tarafından
geliştirilen ve Dünya Sağlık Örgütü
tarafından önerilen sistemde. hastalara
ilaçlann direkt olarak sağlık çalışanlan
tarafından gözetim altında verilmesi
öngörülüyor.
Temel tüberküloz ilaçlannın alınmaması
sonucu dirençli ilaçlann tedavisi için
kullamlan ilaçlann maliyeti 2 milyar lirayı
geçiyor. Dirençli hale gelince tedavi
masrafının kat kat arttığı hastalıkla mücadele
için önerilen sistem DOTS'da hasta ilaçlannı
hekim kontrolünde alıyor. WH0 yetkilileri,
DOTS tedavisiyle önümüzdeki 10 yıl içinde
10 milyon kişinin yaşamını kurtarmayı
hedefliyor. Sistemin Türkiye'de de bir an
önce uygulanması istenirken, uzmanlar
DOTS'un başanlı olması içinse, hükümetin
istekli olmasını ve basının desteklemesinin
şart olduğunu vurguluyorlar.
Türkiye'de 2.4 mflyon guatr hastası bulunuyorDtYARBAKER / ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - UN1CEF tarafından
hazırlanan bir raporda. Türkiye'de
nüfusun yüzde 31 'inm iyot
yetersizliği riskiyle karşı karşıya
kaldığı ve 2.4 milyonunun guatr
hastası olduğu belirtildı. İyot
yetersızliğinin ölü doğum, zekâ
geriliği, şaşılık, cücelik ve her yaşta
guatra neden olduğu belirtıldi.
UNICEF tarafından hazırlanan
"Türkiye'de Kadınlann ve
Çocuklann Durumu Yönetki Ozeti"
adlı bir raporda, Türkiye'de üretilen
tuzun 1968 yılından bu yana ıyotlu
olmasının zorunlu olduğu belirtıldi.
Raporda, 1994 yılında başlatılan
u
Tuz İyodama Programı"na kadar
bu yasal zorunluluğun yaşama
geçirilmesınde gevşek davranıldığı
belirtılerek şöyle denildı:
"Türldye'de tuz üreten 48 firma
varken. bunlardan yalnızca 5'i
tuzlannı iyotlamakta ve metropol
alanlanndaki süpermarketlere
dağıtmaktadır. İllkede üretilen tuzun
yüzde 31"i iyotlanmakta. bunun da
ancak yüzde 13*ü hanelerce
tüketilmektedir."
Tüm ülke çapında insanlann yüzde
31 "ının iyot yetersizliği riskiyle karşı
karşıya kaldığı belirtilen raporda,
"Bu insanlann yüzde 4"ü yani 2.4
mityon kişi guatr hastasıdır. Ülkenin
kuzeyinde ilkokul çocuklarının yüzde
40'ı iyot yetersizliğinden
kaynaklanan rahatsızlıklara
maruzdur. İyot yetersizliği
bozukluklan hayli yaygın olmasına
rağmen ülkenin doğusunda nüfusun
ancak yüzde 15.6'sı ivotlu tuz
kuUanmaktadır" denildi.
Raporda, Tükiye'de halkın genel
olarak granüler ya da topak tuz
kullanması nedeniyle sorun yaşadığı
da vurgulandı.
Bakanlıktan toplanü
Sağlık Bakanlığı ve UNICEF ile
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın
Sanlıurfa'da ortaklaşa düzenledikleri
"İyot Yetersizliği BUgHendirme''
toplantısı da tamamlandı. Harran
Oteli'nde 3 gün süren toplantıya.
Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması
(AÇSAP) Genel Müdür Yardımcısı
Münip Görgün. bölgedeki tanm il
müdürleri ile sağlık müdür
yardımcılan, AÇSAP ve Çevre
Sağlığı şube müdürleri ve çeşitli
üniversitelerden bilim adamlan
katıldı. Toplantı sonunda yapılan
açıklamada, tiroid hormonlannm
yapımında temel olan iyot
elementinin yetersiz alınması sonucu
oluşan iyot yetersizliği kaynaklı
hastalıklann, anne karnında
başlamak üzere, yetişkinliğe kadar
insan sağlığını etkileyen birklinik
tablo ıçerdiği bıldirildi.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
LösemiTürkiye, beyın cerrahı Oktar Babuna'nın, hem de
35 yaşında kan kansenne yakalanmasına isyan ha-
linde; binlerce insan tam uyumlu bir kemik iliği do-
kusunun bulunup Babuna'ya nakledilebilmesi için
kan vermeye koşuyor.
Ergun Balcı'yı da kan kanserinden kaybetmiştik.
Kanserin bu çeşidı, insanı çocuk yaşta da yakala-
yabiliyor, daha ilerı yaşta da. Ergun'un yaşı 60'ın
üzerinde olduğu için kemik iliği naklinı, ağır kemo-
terapi tedavisi nedeniyle bünyesı kaldıramazdı. Er-
gun'a ilktanı konulduğu dönemde ağır kemoterapi-
ler uygulanmıştı. Bu sayede Ergun ıki yıl daha yaşa-
mıştı. Ancak, îösemınin daha kbtü bir bıçımde tek-
rarlaması sonucu Ergun'u kurtarmak mümkün ola-
madı.
Acaba Babuna'nın şansı nedır?
•••
Prof. Dr. Mahmut Bayık, (Marmara Üniversitesi
Hematolojı Bölümü) lösemi ve nasıl tedavi edildiği
konusunda sorularımı yanıtladı. Aşağıda uzun süren
sohbetten özetlediğim bılgıleri aktaracağım.
Kanser, artık hepımızın öğrendıği gıbı, doku veor-
ganlanmızda, hücrelerimizden bazılannın zivanadan
çıkmast demek. Yani normal üreme/çoğalma ritmi-
ni terk eden hücreler hızla çoğalmaya başlıyor, böy-
lece organlan istıla ederek normal etkinliklenni sür-
dürmesini engelliyor. Hücrenin bu çılgın çoğalımı
durdurulamazsa, amansız hastalık hükmünü sürdü-
rüyor.
Lösemi, birbirinden farklı davranışlan ve etkileri
olan bir hastalıklar grubunun genel adı. 4 ana grup
altında 15 kadar kan kansen çeşidi var. Dolaytsiyia,
tek tip hastalık ve tek tip tedavi yok; yaşa ve hasta-
lığa göre çeşitli tedaviler gelıştirilmış.
Kan kanseri, kemik ılığını tutan bir hastalık. Ora-
da aşın çoğalan hücreler kemik iliğınin içini doldu-
ruyor ve kemik iliğındekı kok hücrelerinin, beden için
hayati değerdekı kan hücrelen üretimini engelliyor.
Lösemi tedavisinın kesin başan oranı yüzde 70'ler
civarında. Tedavide en önemli nokta, kemik iliği do-
kusuna tam uyan başka kemik iliği dokusu bulmak.
Tam uyumlu doku bulunduğunda, hastanın kemik ili-
ği tamamen boşaltılıp kanserii hücrelerden temizle-
niyor ve hastanın kanına yeni kemik iliği şınnga edi-
liyor. Yeni kemik iliği hücrelerı, kandan doğrudan
doğruya kemik ilığıne gidip oraya yerieşiyor ve du-
ran kan hücrelerı üretimini yeniden başlatıyorlar.
Hem zor, hem kolay
Kemik iliği naklinin, diğer organ nakillerinden zor
ve kolay yönleri var.
Zor yönü, tam uyumlu dokunun bulunması. ör-
neğin, Babuna'ya tam uyumlu bir kemik iliği doku-
su bulunması olasılığı, ortalama 20 binde 1. Yani 20
bin kişiden birinin dokusu uyabilir. Kardeşlerin do-
kusunun tam uyumlu olma şansı en yüksek, yüzde
25. Babuna'nın kardeşınin dokusunun uyumlu ol-
maması ise bir şansızlık. Akrabalannınki de uyum-
lu değil. Aynı ırktan -Türklerden- uyumlu doku bul-
ma olasılığı daha fazla. Tam uyumlu dokulann bile
sorun çıkarması ve hastalığın tekrarlama olasılığı
var.
Doku uyumu da uzun ve pahalı testler sonucu en-
laşılıyor. Moleküler genetik yöntemler işin içine gi-
riyor. Kemik iliği dokusunu oluşturan yapının gene-
tik şifresi herkeste ayn ayrı. Bu yapının, genin han-
gi bölgesinde olduğu bilındıği için, vericilerin o gen
bölgesindeki kemik iliği dokulannın haritasına ba-
kılıyor. Doku şifresi tutuyorsa, vericiden alınan ke-
mik iliği dokuîan (leğen kemiğinden emilerek) has-
taya veriliyor.
Kolay yönü ise bulunan dokunun hemen kana
verilerek nakledilmesi.
Verilmeden önce, kemoterapi ile kemik iliğindeki
ortam iyice temizlenıp hazırlanıyor, ki atılacak tohum
tutsun, yeşersin.
Kemik iliği dokuları da hemen kemik iliğindeki
yerlerine koşuyoriar ve büyük bır çalışkanlıkla üre-
time başlıyoriar.
Babuna'ya, ömeğin bir kadının uyumlu dokusu da
verilebilir. Bu durumda, her şey yolunda gider ve Ba-
buna kurtulursa, kendi erkek karakterli (xy) kemik
iliği dokusu alınıp yok edildiği için, dişi karakterli
(xx) kemik iliği dokusuna sahip olacak! Tabii, bunun
hiçbir zaran yok.
Doku bulunması kolaylaştınlamaz mı?
Dünyada doku bilgi bankası var. 5 milyon kadar
kişinin hangi yapıda bir kemik iliği dokusuna sahip
olduğu bu bankada kayıtlı. Size uyan bir doku var-
sa, ömeğin bu kişi Japonya'da yaşıyorsa, kapısını
çalıyorsunuz, "Biraz kemik iliği dokundan verebilir
misin" diye soruyorsunuz. Anlaşma olursa işlem
başlıyor.
Türkiye'de böyle bir banka yok. Kurulmasının ma-
liyeti de epey yüksek.
Babuna için kan veren, dokulan araştınlan ve şrf-
releri çözülen kişiler, otomatik olarak böyle bir ban-
kanın da üyesi ve belki de başkalannın umudu ola-
caklar.
• • •
Umanz, Babuna'ya uyumlu bir doku hemen bu-
lunur, hızla gelişen ve yayılan lösemisinin ilerleme-
si en azından ilk aşamada durdurulur.
Babuna ve kan vericiler, hem zamana karşı koşuy-
or, hem de büyük zoriuklara karşı direniyorlar.
SCK sağlık bildirgesi
'Herkese nitelikli,
parasız sağlık'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Işçi Partisi
(İP) listelennden seçime
katılan Sol Güçbirlıği
Kurulu (SGK), "Sağük
Bfldirgesi"ni açıkladı.
Bildirgede, devrimci
cumhuriyetın sağlık ala-
nmdaki tüm eşitsizlikleri
ortadan kaldıracağı belir-
tilerek "Herkese ihtiyacı
kadar, parasız, nitelikli
sağlık hizmeti verilecek-
ur" denıldı.
Prof. Dr. Tahir Hati-
poğlu, Prof. Dr. Leziz
Onaran, Prof. Dr. Nevzat
Eren, Prof. Dr. Mehtnet
Can Akyoku, Doç. Dr.
Zafer Kars, Dr. Mustafa
Şerif Onaran, Mehmet
Altınok, \ahit Çınar.
Prof. Dr. Ayşe Kars ve Dr.
Ömer Sökmen in hazırla-
dığı SGK sağlık bildirge-
si açıklandı. Bildirgede,
Türkiye nüfusunun yüzde
45'ine hizmet sunan
SSK'nin bilinçli politika-
larla çökertilmeye çalışıl-
dığına dikkat çekilip, ge-
reksiz yere tıp fakültesi
açılarak tıp eğitiminin
yozlaştınldığı kaydedildi.
SGK'nin temel ilkesi-
nin sağlık hizmetleri ve
ilacın parasız hale getiril-
mesi olduğu belirtilen bil-
dirgede. "OzeUeştirme
politikalanna son verile-
cek. kaynaklann ve hiz-
metin tek elden yönetfldi-
ği bir kamusal sağlıksiste-
mi yapılandınlacakbr.
Ozel kuruluşlara akıttlan
kaynaklar, kamu kuruluş-
lanna yönlendirilecektir"
göruşü belirtıldi.