23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Özcan Özgür'den çevne kitabı • Haber Merkezi - Gazetemız Muğla muhabiri Özcan Özgür, 'Bitmeyen Kavga Gökova' adlı kitabının gelirinı çevrecilere bağışladı. Özgür'ün, termik santrallar ve Türkiye'deki çevre mücadelesı konulu ilk kitabı Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün yanı sıra Muğla'daki kırtasiyecilerde satışa sunuldu. Özgür. kitabıyla ilgili olarak "Bir gazeteci ve çevreci olarak ülkemizdeki çevTe mücadelesine ve termik santrallar kavgasına yakından tanık olma olanağı buldum. Tanıklığını ettiğim bu termik cinayetin kitaplaşması gerektiğine ınandım" dedi. Demokratik tepki'İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Ege Üniversitesi lletişim Fakültesi öğrencisi Ali Serkan Eroğlu'nun karillerinin bulunmasi istemiyle çeşitli etkinliklere katıldıklan için yargılanan 13 öğrenci aklandı. Savcı, Bomova 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde. bir ile üç yıl arasında değişen hapis cezası istemiyie yargılanan öğrencilerin eylemlerini 'demokratik bir tepki' olarak degerlendirdi. EÜ lletişim Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Ali Serkan Eroğlu, 24 Aralık 1997 günü okulun tuvaletinde öldürülmüş olarak bulunmuştu. Perinçek'in protestosu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in, "bölücü terör örgütüne yardım ettiği, devletin emriiyeti açısından gizli kalması gereken belgeleri ele geçırdıği ve Atçşli Silahlar Yasasf na muhalefet ettiği" iddiasıyla 20 yıl 6 aya kadar ağır hapis cezası istemiyie yargılanmasına devam edildi. Davada. tP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin ile partinin 8 yöneticisi de yargılanıyor. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü duruşmasına sanık Perinçek katılmazken avukatlan hazır bulundu. Perinçek. davanın ilk duruşmasına elleri kelepçeli getirilmesinı protesto ederek duruşmalara katılmayacağını açıklamıştı. İP'den YSK'ye basvuru IANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İşçi Partisi (tP) Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kalan, partilerin propaganda amacıyla bayrak, flama. afiş asabilmelerinde ve televizyonlardan yapılan yaymlarda eşitliğin sağlanması için Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurdu. Kalan, emniyet müdürlüklerinin ve savcılıklann, yasak olmasına karşın ANAP. DYP ve FP'nin caddelere astıklan propaganda malzemelerine dokunmadıklannı, kendi partilerine ise bu konuda izin vermediklerini belirtti. Dilekçede, "Mevcut durum bir çifte uygulama yaratmaktadır. Bu açıkça paramn diktatörlüğü sonucunu doğurmakta. seçimi seçim olmaktan çıkartıp zulme döndürmektedir. Parayla halkın oylan üzerinde tahakküm kurulmaktadır" görûşü savunuldu. Motorine zam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Motorinin perakende satış fîyatı yüzde 5.2 ile yüzde 5.3 oranlannda arttınldı. Bugünden geçerli olmak üzere motorinin fiyatı Ankara'da 17Obin8O0 liradan 179bin800 liraya, Istanbul'da 171 bin 600 liradan 180 bin 500 liraya, Izmir'de de 170 bin 300 liradan 179 bin 300 liraya yükseltildi. FP'li Yakup Hatipoğlu'nun, kaza yapan otomobilini çalınmış gibi gösterdiği ileri sürüldü Dolandırıcılık sorustıımıaşı ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FP Dıyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu hakkında. "kaza yapıl- nuş otomobilini çalınmış gibi göstererek si- gorta şirketini dolandırdığı ve resmi ma- kamiara yalan beyanda bulunduğu~ ge- rekçesiyle soruşturma başlattı. Olay, polisin Başkent Sanayi Sitesi'nde şüpheli gördüğü Toyota marka bir otomo- bil üzerinde yaptığı inceleme sonunda or- taya çıktı. Başkent Sanayi Sitesi'nde Du- rali Uslu'ya ait işyerinde bulunan ve 5 parçaya aynlmış otomobil üzerinde araş,- tırma yapan polis, aracın motorkısmının da sanayi sitesinde Abdülkadir Kara- han'ın işyerinde olduğunu tespit etti. Araç üzerinde yapılan araştırma sonun- da, Haripoğlu'na ait 06 VPY 06 plakalı otomobil ile milletvekilinin yakını Ha- • Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FP Diyarbakır Milletvekili Yakup Hatipoğlu hakkında, "kaza yapılmış otomobilini çalınmış gibi göstererek sigorta şirketini dolandırdığı ve resmi makamlara yalan beyanda bulunduğu" gerekçesiyle soruşturma başlattı. kan isimli şahsın 23 Mayıs 1996 tarihin- de Ankara Çiftlik Kavşağı'nda kaza yap- tığı ve aynca milletvekilinin şoforü olan Remzi Sütçü'nün de 23 Ağustos 1996 ta- rihinde otomobilin Şirinevler-Mithatpa- şa Caddesi üzerinden çalındığı iddiasıyla îstanbul'da Yenibosna Polis Karakolu'na başvuruda bulunduğu tespit edildi. Hatipoğlu'nun da aynı gün sigorta şir- ketine başvurduğu ve Ankara'da Oyak Si- gorta'dan arabasının çalındığı gerekçesiy- le sigorta bedeli olarak 1996 yılının Ka- sım ayında 1 milyar 460 milyon lira aldı- ğı ortaya çıktı. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. olayla ilgili olarak Hatipoğ- lu hakkında. "kaza yapılmış otomobilini çalınmış gibi göstererek sigorta şirketini dolandırdığı ve resmi makamlara yalan beyanda bulunduğu" gerekçesiyle soruş- turma başlattı. Sigorta şirketine yazı yazarak Hatipoğ- lu'na ödeme yapılıp yapılmadığını, ya- pılmışsa nedenini soran başsavcılık, ayn- ca Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafık Denetleme Şube Müdürlüğü'nden de araçla kaza yapılıp yapılmadığını, yapıl- mışsa hangi tarihte ve nerede yapıldığı bilgisini istedi. OYAK Sigorta yetkilileri de Hatipoğ- lu'nun kendilerine otomobilinin çalındı- ğı gerekçesiyle başvuruda bulunduğunu ve 1996 yılı içınde ödeme yaptıklannı doğruladılar. ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras ve 5 parti yönetici 3.5 saat emniyette tutuldu 16 Mart gösterisine izîn yokİstanbul Haber Servisi - '16 Mart Katfiamı'nın 21. yıldönümü nedeniyle tstanbul Üniversitesi (lÜ)Eczacılık Fakültesi önüne ka- ranfil bırakmak isteyen ÖDP Ge- nel Başkanı Ufiık L'ras \e 5 parti üyesı. polis tarafından gözaltına alındı. Katlıamı protesto etmek is- teyen öğrencilere ızin vermeyen güvenlik güçleri. 78'i kız 209 öğ- renciyı coplayarak ve yerlerde sü- rükleyerek gözaltına aldı. 1Ü Yabancı Diller Yüksekoku- lu'nu akşam saatlerinde işgal eden 9 öğrenci. polisin gaz bombası kullandığı operasyonla dövülerek gözaltına alındı. Ankara ve Ege üniversitelerinde de öğrenciler izinsiz gösteri düzenledi. 1C Basın Merkezi'nden yapılan açıklama- da. '16 Mart Kadiamı'nın bir an önce gün ışığına çıkanlması isten- di. İÜ Eczacılık Fakültesi önünde 21 yıl önce 7 öğrencinın katledil- diği. 41 öğrencinın yaralandığı bombalı saldınyı protesto etmek , isteyen ÖDPTiler ve üniversite öğ- rencileri güvenükgüçlerı tarafin- , daa.engellend.u Beyazıt Meydanı ve fakülteleri abluka altına alan çev ik kuvvet polislerine. meydan- da bekletilen askeri bir birlik de destek verdi. Gazetemizi ziyaret Katliamın gerçekleştiği İÜ Ec- zacılık Fakültesi önüne saat 10.30 sıralannda karanfîl bırakmak is- teyen ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras. Genel Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur. İstanbul ll Başka- nı Mehmet Atay. Zeytınburnu be- ledive başkan adayı Hüseyin Cen- giz, 3. bölgeden millenekili aday- lan Doğan Halis ve Halis Yıldırnn gözaltına alındı. Vatan Caddesi'ndeki tstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne gö- türülen Uras ve 5 partılı. 3.5 saat sonra serbest bırakıldı. Uras. Atay ve ÖDP İstanbul büyükşehirbele- dıye başkan adayı YTcdan Bavka- ra. daha sonra gazetemizi ziyaret ederek yöneticilerimizle görüştü. ÖDP avukatlan, parti yöneticileri- nın gözaltına alınmasıyla ilgili hu- kuki işlemlere başlanacağını be- lirttiler. Laleli'dekı İC Edebiyat Fakültesi'nden saat 12.00 sırala- rında çıkan oğrenciler, katliamın yaşandığı İÜ Eczacılık Fakültesi önüne gelerek açıklama yapmak Meydanda kontrol noktalan oluşruran potis, İÜ'de öğrenci olmayan kişileri gözamna ahrken yurttaş- lan ve seyyar satıcılan meydana sokmadı. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) istedi. Grubu çembere alan güven- lik güçleri, 15 öğrenciyi coplaya- rak ve yerlerde sürükleyerek gö- zaltına aldı. Vezneciler Kız Oğ- renci Yurdu önünde toplanan 150 kişilik grup da İÜ Öğrenci Kültür Merkezi (ÖKM) önünde polis ta- rafından çembere alındı. Pankart açarak, slogan atan öğrencilere po- lis müdahale etti. Gözaltına alınan 50 öğrenci tartaklanarak Beyazıt Meydanf nda bekletilen polis mi- nibüslerine götürüldü. Aynı anda İÜ lletişim Fakülte- si'ne de giren polis, okulun kanti- ninde bulunan 12 kişiyi gözaltına aldı. Sabah saatlennde de İÜ Ede- biyat Fakültesi'ne giren güvenlik güçlerinin 38 öğrenciyi gözaltına aldığı belirtildi. Polis izin vermedi Merkez kampusta forum yapan 200 öğrenciye müdahalede bulun- mayan güvenlik güçleri. öğrenci temsilcilerinden oluşan 5 kişilik grubun İÜ Eczacılık Fakültesi önüne karanfîl bırakmasına izin verdi. Öte yandan. olaylan izleyen Zaman gazetesi muhabiri İlhan Kaya da yediğı polis copu yüzün- den fenalaşarak ambulansla hasta- neye kaldınldı. Polisin sert tutu- munu protesto eden gazeteciler. tÜ'nün ana kapısmın önüne fotoğ- raf makinelerini ve kameralannı bıraktılar. Gazeteciler, meslektaş- lanna yönelik uygulamayı alkış- larla protesto ettiler. tstanbul Valiliği'ndeki toplan- tıdan çıktıktan sonra sabah erken saatlerde incelemelerde bulundu- ğu tÜ'yetekrargelen tstanbul Em- niyet Müd_ürü Hasan Ozdemir, "İstanbul Ünrversitesi'nin içinde yapdan aramalarda. çoksayıda so- pa. demirçubuk. taşve pankartete geçirildi. Ga/i olaylannın yıldönü- mü ve 16 Mart Beyazıt olaylannın yıldönümünü bahane ederek olay çıkartmak isteyenler. Nevnız'da da aynıişıvapmakisteyeceklerdir. Biz bunlara engd olacağız." İÜ Yabancı Diller Yüksekoku- lu'nun ek binasında yapılan Al- manca dersi sırasında içeri giren 9 kişi, sınıftakı öğrencıleri dışan çı- karttıktan sonra okulu işgal etti. Kapının arkasına barikat kuran öğrenciler okulun dışınada "16 Mart Kanıamı'nuı hesabını sora- cağız" yazılı tstanbul Yükseköğ- renim Oğrencileri Demegi (tYÖ-DER) imzalı pankart as- tı. Yüksekokulun çevresini saran çevik kuvvet ekipleri, yanm saat süren bekleyişin ardmdan gaz bombalan kullanarak içeri gırdi. Dövülerek dışan çıkartılan öğren- ciler önce tstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne ardmdan da tstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlü- ğü'ne götürüldü. tÜ Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, karanlık güçler tara- fından 16 Mart 1978tarihindedü- zenlenen bombalı ve silahlı saldı- nnın henüz aydınlatılamadığı vur- gulanarak "Otavın gün ışığına ÇJ- kanlmasL, failkrin beliıienmesi ve gerekli cezaian görmekri en içten dik^ğimizdir" denildı. Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Yücd Sarpde- re, Sosyalist tktıdar Partisi (StP) tstanbul |1 Başkanlığı ve işçi Par- tisi (tP) Öncü Gençlik İstanbul tl Başkanı Gökçe FıratÇulhaoğlu ta- rafından yapılan yazılı açıklama- larda, 16 Mart anmasına izin ve- rilmemesi ve öğrencilerin gözaltı- na almması kınandı. Ankara ve tzmir'de gösteriler Ankara Üniversitesi'nde bir grup öğrenci, Cebeci'deki kam- pusta bir araya gelerek 16 Mart'ta IÜ'nün önünde gerçekleştirilen katliamın yanı sıra 16 Mart 1988'de Halepçe'de atılan kimya- sal bombalarla 5 bin kişinin yaşa- mını yitirmesini de protesto ettti- ler. Yapılan basın açıklamasında insanlann 'yoktan sebeplerle' öl- dürülmesinin insanlığa yakışma- dığı ve bu tür saldınlann sona er- mesi gerektiği ıfade edildi. Ege Üniversitesi Kampusu'nda toplanan 150 kadar öğrenci de kat- liamlan kınadıklannı belirttiler. Çeşitli sloganlar atan öğrenciler, bir süre yürüdükten sonra olaysız dağıldılar. Genel kurulda küskünler ve FP'liler çoğunluktaydı; CHP'liler de ilk kez katıldı Meclis'te Vural Savaş tarbşması Meclis'in dünkü toplanüsındaFP'literin kılıkve kıyafet- leri UgİDç göriintü oluşturdu. (HASAN AYDIN) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Küskünler ve FP'nin desteğiyle tatil ka- ran kaldınlan TBMM Genel Kuru- lu'nda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Viıral Savaş'm Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesinın değıştirilmesinı iste- yenlere yönelik sözleri tartışma konu- su oldu. İmzacılardan ANAP'lı Yıldı- nm Aktürk. Savaş'ın 312. maddeyi de- ğiştirmek isteyenleri "vatan hainT ılan ettiğini savunarak başsavcı hakkında Meclis araştırması açılmasını istedi. TBMM Genel Kurulu, dün FP'li TBMM Başkanvekıli Yasin Hatipoğlu'nun başkan- lığında toplandı. Küskünler ve FP'lılerden önemlı katılı- mın dıkkat çektıği Meclis Ge- nel Kurulu'nda, CHP yöneti- mi de alınan karar doğrultusunda ilk kez katıldı. TBMM Genel Kurulu'nda, gündem dışı konuşmalardan sonra "sahtebelge- lerle bedelli askerlik yaptığı'' yargı ka- ranyla saptanan DYP'lı Bahattin Şe- ker'in milletvekilliğinden istıfası oy- landı. DYP ve bir grup küskünün des- teğiyle, 135 kabul oyuna karşın 151 oy- la Şeker'in istifa istemi reddedildi. An- cak aynı saatte toplanan Yüksek Seçim Kurulu. Şeker'in miletvekili seçildiği- ne ılışkın tutanağın iptalini kararlaştır- dı. Bu durumda, Şeker'in milletvekilli- ği sıfatını koruyup korumadığı, maaşı- nı alıp almayacağı tartışma konusu ol- du. Gündem dışı söz alan ANAP'lı Ak- türk, geçen cumartesi günü TCY'nin 312. maddesi konusunda dönemin baş- bakanı Mesut Yılmazile Yargıtay Cum- • Imzacı milletvekillerindeîî ANAP'lı Aktürk, Vural Savaş hakkında Meclis araştırması istedi. TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı konuşmalardan sonra DYP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker'in istifası oylandı. Oylama 135 kabul oyuna karşıhk 151 oyla reddedildi. huriyet Başsavcısı Savaş arasındaki gö- rüşmeyle ilgili açıklamalarının Savaş tarafından çarpıtıldığını ileri sürdü. Savaş'ın eski tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Taj'jip Erdoğan'ın yargılanması sürerken. henüz gerekçe- lı karar yayımlanmadan aleyhınde gö- rüş bildirdiğini ve bunun da yargı ba- ğımsızlığıyla bağdaşmadığını savunan Aktürk, "Hukukun üstünlüğü, en fa/Ja uynıası gereken başsavcının. suçla ilgili tahminleri ile saf dışı bırakılamaz. Baş- savcı suçüstü yakalanmıştır r dedı. "Sa- yın Savaş, işgüzarhk yapıp birtakım il- gisiz dosyalarla ilgikneceğine, bu hııku- ki dnayeti ortadan kakbran" diyen Ak- türk, başsavcıyı Meclis iradesi ve huku- kun üstünlüğü ilkelerini hiçe saymakla suçladı. Savaş ise Anadolu Ajansı aracılığıy- la verdiği yanıtta. "Saym Ak- türk daha Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı'nuı görevleri- nin ne olduğunu bilmiyor. Be- nim tarafımdan soruşturul- masını istediği hususlar, be- nim görev alanıma dahil de- p " dedi. Meclis Genel Kuru- lu'nda daha sonra ANAP ts- tanbul Milletvekili HalitDu- mankaya'nın "TRT'deki yol- suzluk veusuteüzJük" iddialanna ilişkin Meclis araştırma önergesinin görüşme- leri yapıldı. Meclis araştırması açılma- sı kabul edildi. Başbakan BülentEcevit de gazetecilerin "seçimi ertektme" gi- nşimine ilişkin sorulan üzerine, "Siya- si alanda büyük bir kargaşa voğunlaş- maya başladı. Av nca bunun olumsuz et- kileri ekonomide de görülmeye başlan- dı. l manm bu kargaşa bir an önce so- na erer" dedi. GLOBAL POLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Ah! 0 Yüreğin Attığı Yer Var Ya! Son günlerde, doğruyu söylediği için dokuz köy- den kovulan biri varsa sanırım o da Oskar Lafon- taine'dir. Pazartesi günü değindim, Soros. Dünya Banka- sı dahil hemen herkesin işaret ettiği sorunlara çare anyordu Oskar. Bu sorunlardan bıri, hızla artan bir kapasite fazlası, diğer bir deyişle, talep yetersizliği, digeri de gittikçe istikrarsızlaşan mali piyasalar Os- kar bunlara çare olarak içeride, küçük üreticiye dü- şük vergi, mali destek, Avrupa çapında üretimi ve yatınmı teşvik için düşük faiz, sendikalara daha uy- gun toplusözleşmeler gibi halkın tüketim gücünü teşvik edecek, işsizliği azattacak politikalan öne çı- kardı. Dışanda ise, uluslararası mali piyasalann de- netlenmesini istiyordu. Oskar'ın en büyük günahı, son 25 yıldır egemenliğini kunmuş uluslararası ma- li sermaye (büyük bankalar ve çokuluslu şirketler) yerine ıç ekonomiyi ve buraya üreten sanayiciyi des- teklemeye ve de mali sermayeyi denetlemeye kalk- maktı. Üstelik bunu, büyük şirketlerin vergi kaçırma olanaklannı elinden alarak yaratacağı kaynaklayap- maya kalkınca adamın defterini dürdüler. Yoksa Oskar gerçekten de doğru söylüyordu. Ne kadar doğru olduğunu görebilmek için, ekonomist Peter Warburton'un geçenlerde yayımlanan ve yankı uyandıran Dept and Delusion (Borç ve Ham- hayaller) kitabında anlattıklanna bakmak yeterli. VVarburton okuyucunun dikkatıni, geçen dönemde küresel kredi hacminin denetımsiz büyümesine, git- tikçe artan borç yüküne çekiyor. VVartDurton, borç piyasasının bu denetimsiz genişlemesine paralel olarak geleneksel bankacılık işlemlerinden giderek uzaklaşddığını, sermaye piyasalannın finansmanına yönelik uygulamalann hızla arttığını vurguluyor. VVar- burton. kredinin bu şekılde sanki, yann yokmuş gi- bi genişlemesini, Arnavutluk u birbirine katan pi- ramit sistemıne benzetiyor. Diyor ki: "Gelişmiş ül- kelerde 50 yaşından küçük olan nüfusun büyük ço- ğunluğu birikimlerini nakitya da mevduat olarak de- ğil borsada tutuyortar." Ve ekliyor: "Sanal servetler birgünde uçup gider." VVarburton, dünyanın birfelakete doğru gittiğine işaret ederken son derecede haklı. Kredinin mantı- ğını, uzun zamandır unutulan mantığını hatırlamak yeter bunu göımek için. Kredi, gelecekte yapılacak kârın faizi ve anaparayı ödemeye yetecek kadar yüksek olacağını varsayarak, henüz yapılmamış, a- ma yapılması beklenen kârlara binaen verilir. Dünya ekonomisinde iki süreç bırden yaşanıyor: Birincisi fazla kapasite kâriarın geleceğinı tehlikeye sokuyor. Ikincisi sermaye piyasası finansmanı, bor- cun borçla finansmanı hızla artıyor. Bu koşullarda, kredinin bu şekilde sürekli büyümesi, kendi kuyru- ğunu yakalamaya çalışan yılanı hatıriatıyor insana. Oskar da bu tehlikeye dikkati çekiyordu, ama belli ki yılan kuyruğunun tılsımına kapılmış bir kere, gö- zü başka bir şey görmüyor. Pazartesi günü Ingiliz Pariamentosu'nun duaye- ni ve ülkenin en saygın/dürüst politikacısı, yaşamı boyunca (şimdi 70'lerinde) İşçi Partisi üyesi ve mil- letvekili Tony Benn'le Cumhuriyet için, solun, sos- yaldemokrasinin geleceği üzerine uzun bir söyleşi yaptık. lleride etraflıca yayımlayacağımız bu söyle- şinin bir yerinde Tony Benn, "Bu ne mantıksız bir sistem. Bir tarafta üretim fazJası, diğer tarafta yok- sulluk, açlık; bir tarafta hızla büyüyen borç yığını, diğer tarafta denetim kabul etmeyen bir borç piya- sası... Bu sistemin mantığı kâr üzerine kurulmuş, gözü kör, başka bir mantık da olabileceğini göre- miyor. Halbuki, biraz fedakâriık etse belki krizi atla- tacak, ama bile bile uçuruma gidiyor..." dedi. Yıla- nın gözü kamaşmış bir kere... Sonra, III. Yol'un bu gözü kara gidişe biralterna- tif oluşturmadığını, Blair'in programının sosyal de- mokrat gelenekle değil, liberal demokrat gelenekle banşık olduğunu ve de kaçınılmaz olarak Oskar'ı ko- nuştuk. Söz, Oskar'ın pazar günü söylediklerine geldi. Oskarşöyle diyordu: "Hiçbirzaman unutma- yınız ki, insan yüreği henüz borsada alınıp satılmı- yor. Onun hâlâ birevi var. Ve o herzaman solda atı- yor." Dönerken metroda düşündüm. Sol ile sağı ayıran en büyük fark bu değil mi? insanı mala indirgeyen piyasa ilişkilerinin dışında, insanın kendine "doğru ve sadtk" kalma arzusu... Bu mantık çerçevesinde düşünürken, 85'lik Italyan Sosyal Demokrat düşü- nür Norberto Bobbio'nun sağ-sol aynmı ölçütü geldi aklıma. Bobbio'ya göre bu iki akım arasında- ki en büyük fark eşitlik düşüncesi karşısındaki tu- tumlarıdır. Sol hep eşitlikten yanadır. Sağ, eşitsizli- ğin doğal ve gerekli olduğunu düşünür. Sol, eşitsiz- liklerin büyük bir kısmının kaynaklannın sosyo eko- nomik olduğunu ve kaldınlabileceğini düşünür. Sağ açısından eşitsizliklerin büyük bir kısmı doğaldır ve kaldınlamaz. Sol için eşitlik bir idealdir, sağ için bir ideal değildir. (Bu görüşlerin bir özeti, üzerine yapı- lan tartışmalar için: New Left Review Temmuz- Ağustos 1998; Eylül-Ekim 1998). Gerçekten de sol tarih boyunca, hatta bir zamanlar, sermaye sınıfı da solcu iken (1789-1848) hep eşitlikten yana olmuş- tur. Bugün sol, kaprtalizm koşullannda da eşitlikten, toplumsal kaynakların insanca-hakça dağılımından yana; parazitliğe, bu yüzden uluslararası mali ser- mayeye karşı, sömürüye karşı. Liberal demokrasi- den değil, gerçek bir toplumsal demokrasiden yana. Oskar haklı. İnsan sevgisini temsil eden yürek boş yere solda atmıyor. TTETden Şükran Soner'e ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk Tabipleri Bir- liğı Merkez Konseyı'nin (TTB) geleneksel "14 Mart Ödülleri" bu yılki sahiplerini buldu. Çalışanlann sağlığına ve savaşımlanna duyarlılığı nedeniyle gazetemız yazan Şükran Soner'e 'basın sağhk ödülü' verildi. TTB'nin 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle geleneksel olarak düzenlediğı ödül töreni dün akşam Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştiril- di. TTB ve Ankara Tabip Odası (ATO) yöneticileri, hekimler ve konuklann katıldığı törende ödüller 3 dalda verildi. Gazetemiz yazan Şükran Soner, Radikal gazetesinden Perihan Mağden, Celal Başlangıç ve Evrensel gazetesınden Serpil Kuta>, '1998 TTB Basın Sağlık Ödülü'ne layık görüldü. 'Dr. Cengiz Kılıç Demokrasi Ödülü' Harb-tş Sendikası Başkanı tzzet Çetin ile Öğretim Elemanlan Sendikası Başkanı tzzettin Ön- der'e verilırken Dr. EdaGüven de adlı süreçte hekım so- rumluluğunu yenne getiren örnek tutumu nedeniyle bu yılki 'TTB Onur Ödülü'ne layık görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle