Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 * MART 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
TÜRKİYE
IsOnbul
E«ime
K<caeli
ç«nakkale
Iznir
Mantsa
Aydif
D-endi
Y
K
Y
Y
Y
Y
Y
Y
11
5
12
12
14
13
15
13
Sinop PB 10 Adana PB 18
Samsun PB 10 Mersin PB 18
Trabzon PB 8 Diyarbakır PB 9
Giresun PB 8 Şanlıurfa PB 12
PB 9Ankara PB 12 Mardin
Eskişehir PB 12 Siirt
Konya
Sıvas
PB 10 Hakkâri
PB 6 Van
ZcngjkJak PB 11 Antalya Y 17 Kars
/
v
* ^ Paryalı buluthj
PB 11
Yurdun batı kesımleri
çok bulutlu, Marmara,
Ege ve Batı Akdenız ya-
ğışlt, otekı yerier parça-
lı ve az bulutlu geçecek.
Yağışlar etkilı ve süreklı
olmak uzere yağmur ve
sağanak. Trakya'da
karta kanşık yağmur
şeklınde olacak. Hava
sıcakltğı doğuda azala-
cak, batıdadeğışmeye-
cek, ıç kesımlerde ise
artacak.
DISMERKEZLER
Oslo K -1 Beriın PB 6 Moskova
Helsinkı K
Stockholm K
J_ Budapeşte PB 6 Aşkabat
2 Madrid PB 14 Astana
Londra PB 16 Viyana
Paris
Bonn
Münih
BuluMu k
Çok bulutlu
Amsterdam PB 11 Belgrad
Brüksel PB 11 Sofya
Gök gunjltülu
G U N C E L c İ NEYT ARCAYÜREK
M Baştarafı LSayfada
3aşansızlığı bir türlü kabul edemeyen parti lider-
ler...
Değişmeyen veya değiştirilemeyen başına buyruk
liderter!
'Kararsız seçmen " rahatça konuşabileceği ortam
busa, fayda etmeyeceğini bile bile, bir parti lideri ya
dabır yöneticiye kim bilir neler söyleyecek? Hiç dü-
şiindünüz mü?
Hele olağanüstü toplantıda izlenen manzaralar-
dan sonra; siyasetçi şu soruya yanıt bulabilir mi?
'Kararsızlıktan kurtulmamızı sağlamaya çalışıyor-
sunuz. Pekâlâ. Ama önce, 18 Nisan seçimlerini ka-
rarsızlıktan kurtarsanız."
Garip bir ülke olduk.
Ûyte bir ülke ki her alanda "haini bol". ' ' "
PKK saldınlannı gerçekleştirenlere halkımız haklı
olarak "hain" damgası vuruyor.
Ama, demokratik yollardan TBMM'yi olağanüstü
toplantıya çağıranlan, -beğenelim begenmeyelim-
bu kişilerin son eylemlerini "hainlikle" nitelemek ni-
ye?
Bu eleştiriye nereden geliyoruz: Bir gazetemizin
büyük manşeti dün küskünleri "halka ihanet" ile
suçluyordu.
Bu kadarla da yetinmiyor; ikinci manşetinde "va-
tandaş için ufukta ümit ışığı olan seçime karşı 'ka-
ranlık ittifak'/n işbaşında" olduğunu vurguluyordu.
insafsız saldırılara mahkûm edilen bu insanlar 18
Nisan günü saat 17.00'ye kadar milletin vekilliği sı-
fatını ve yetkilerini kullanmak hakkına sahip.
Ha, "Bunlar, benim dediğim gibi hareket etmiyor,
ben Meclis'in toplanmasını istemiyorum, ama 'bun-
lar' toplamayı başanyor. O halde 'hain' sıfatına hak
kazamyoriar" mantığı ite yola çıkılıyorsa, o zaman so-
run yok!
Yok ama, bu mantıksızlığın tek açıklaması var:
Karşı ittifaka, kendi gibi düşünmeyen, hareket etme-
yenlere "vurabalıya".
Siyasetimizde cıvıma böyle başlıyor, büyüyor.
Siyasette saygınlık TBMM'de isimlerin önüne "sa-
yın" sözcüğünü koymakla sağlanamıyor.
Mümtaz Soysal Hocamız, olağanüstü toplantıyı
fırsat bilerek hükümet "DGM ve pişmanlık yasalan-
nı" çıkarmaya girişse "kendi içinde tutarlı kalacağı-
nı" söylüyor.
Ne kadar doğru. Ne ki bu hükümet seçimden ön-
ce ve... sonra "koltukta kalmaya" karariı görünüyor.
Hesap kitap ne gösteriyor?
Üstüne üstlük bu hükümetie destekleyicileri, par-
ti disiplininden yoksun "küskünler"\e FP'nin tüzüğe
ve anayasaya dayanan girişimlerine, taktiklerine kar-
-şı zayıf kalıyorlar.
ğ ş p a F m a , s a p a p s
örneğin, hükümet cephesi, CHP oylamalara katılır-
sa seçimi erteleme veya 312. maddenin gündeme
alınması girişimlerini geri çevirebileceklerini söylü-
yor.
Hesapta biryanlışlık seziliyor. Çünkü; 53 milletve-
killi CHP'deki şu ya da bu nedenle genel merkez
buyruğuna uymayacaklann sayısı 30'a yaklaşıyor.
CHP lideri Baykal ise bir gazetede yayımlanan de-
mecinde, gerçeği yansrtan bir irdeleme yapıyor.
Öncelikle "CHP'nin 'kilit parti', 'belirieyici' konu-
muna geldiğine dönük yorumlann doğru olmadığı-
n/"belirtiyor...
... "Seçimin ertelenmesinoktasında CHP'nin gü-
cünü koyacağını, ancak bunun da yeterii olmaya-
bileceğini" açıklıyor.
Rakamsal bir saptama yapıyor Baykal: "CHP'nin
desteği olsa bile (küskünlerle FP koalisyonunun oy
toplamı) 268'e karşı koymakzor olabilir. 268'e kar-
şı (hükümet cephesinin) 216'sı var ortada. Bu fark
daha da açılabilir."
Bugün yarın anahtar sorun, seçimi erteleyecek
önergenin genel kurula gelmesi bekleniyor.
Bir-iki gün içinde saç öne düşer, kel görünür.
17 Kasım örgütünden
PKK'ye destek
MURATtLEM
ATtNA - Yunanistan'da
1975 yılından bu yana eylem
yapan 17 Kasım örgütü uzun
süren sessizliğmi bozdu.
Son eylemini önceki yıl
gerçekleştiren örgût yakla-
şık üç yıldan bu yana hiçbir
terörist faaliyette bulunma-
mıştı. YakJaşık 24 yıldan bu
yana genel olarak önce sal-
dın gerçekleştirip sonra ge-
rekçesini bir bildıri ile açık-
layan örgüt ikinci kez eylem
yapmadan önce bildiri ya-
yımladı. Önceki gece bir çöp
tenekesine bırakılan bildiri-
yi alması ve yayımlaması
için Elefterotipa gazetesi se-
çildi. Toplam 8 sayfalık ör-
güt bildirisinde Abdullah
Ocalan olayına deginiliyor.
Konu ile ilgili olarak Başba-
kan Kostas Simitis ile hiikü-
metini ağır şekilde eleştiren
17 Kasım örgütü. aynı za-
manda Yunanistan'daki bazı
PKK yöneticilerini de suç-
luyor. Konu ile ilgili olarak
AB, ABD ve Türkiye'ye de
eleştiriler yönelten örgüt.
Öcalan'm tuzağa düşürüldü-
ğüne dikkat çekiyor.
TBMMMe seçîm hesaplaşması• Baştarafı 1. Sayfada
"312'nin kakiınlmasına destek vermeye-
cekkrini" açıklaması da küskünler ara-
sındaki görüş aynhğmı ortaya koydu. FP
yöneticileri de gensoruyla ilgili olarak pa-
zarlığa açık bir yaklaşım ortaya koydular.
FP lideri Recai Kutan, gensoruya destek
verip vermeyecekleri sorusu üzerine, "Bir
bakalım, müzakere edelim. Şu anda bir
şev söylemek mümkün değfl" yanıtmı ver-
di. Bu açıklamaya karşın FP'nin istedik-
leri yasal düzenlemelerin gerçekleşme-
mesi durumunda gensoruya destek verme
karan aldığı belirtildi.
'Karar mu yasa mı?,•>•>
FP'nin dün TBMM Danışma Kuru-
lu'nu toplantıya çağırma girişimi sonuç-
suz kaldı. TBMM Başkanı Hikmet Çe-
tin'e vekâlet eden Gürkan TBMM Danış-
ma Kurulu'nu toplantıya çağırmadı. Dün
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTe ve-
kâlet eden Çetin'in, bu sabah TBMM Da-
nısma Kurulu'nu toplayacağı bildirildi.
Küskünlerin ele aldıkları vöntemler.
hukuksal tartışmalara yol açtı. Genel se-
çimlerin iptalı durumunda, yerel seçimle-
nn 27 Mart'ta olması gerektiğine dikkat
çekilirken iptali sağlama sürecinin de ko-
lay olmadığt vurgulandı. Seçimlerin ipta-
li için TBMM Genel Kurulu'nun 30 Tem-
muz 1998 tarihli 590 numaralı karannın
kaldınlmasının yanı sıra, 2 Ağustos 1998
tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan
yasanın da değişmesı gerektiği bildirildi.
Gürkan ve Anayasa Komisyonu Başkanı
Atilla Sav1
da bu yönde görüş bildirdi.
Yasa önerilerini görüşmek komisyon
süreci de içerdiğinden hükümetın engel-
leme olasılığı bulunuyor. Ancak Meclis
kararlannın komisyona gitme ve Cum-
hurbaskanı'nca onaylanma zorunlulufu
bulunmuyor. Liste dışı kalan ANAP'h
TBMM Başkanvekili Hasan Korkmaz-
can ise anayasa ve içtüzükte Meclis kara-
nnın kaldınlmasına dönük bir hüküm bu-
lunmadığı için TBMM'nin bunu iç işle-
yişiyle çözebileceğini söyledi. YSK yet-
kilileri ise seçimlerin tarihiyle ilgili dü-
zenlemelerin ancak "yasaylsı" gerçekleş-
tirebileceğini, kalan sürenin bu düzenle-
meyi gerçekleştirmek için olanaklı görün-
mediğini söylediler.
İmzacdann yeni planı
Küskünler açısından ikinci önemli so-
runu "TBMM karannı kaldırma önerge-
sini genel kurul gündeminin birinci sırası-
na getirmek" oluşturuyor. Önergelerin
TBMM Danışma Kurulu'ndan geçmesi
veya üzerinde uzlaşmaya vanlmaması so-
nucu oylamayla gündeme alınması gere-
kıyor. .\ncak genel kurulda gündeme alı-
nan önergeler *\anm kalan işlerden son-
ra" görüşüldüğünden imzacılar yeni bir
plan geliştirdi. lmzacılann. erteleme ka-
rannı doğrudan "başkanoğın sunuşlan"
içinde genel kurula getırme yolunu zorla-
yacaklan, bunun için de Çetin'e güven-
dikleri bildirildi.
Küskünlerin "akıl hocasT olduğu sav-
lanan Mümtaz Soysal dün düzenlediği ba-
sın toplantısında "Bana bir şey sordular
cevap verdim. Bunun adL akıl vermek. ol-
du. Kim akıl isterse, akıl vermek konusun-
da cömert da>raıurun. FP'den. hükümet-
ten bana bir soru gEtaedi" açıklamasını
yaptı. Türkıye'nın "tehlikeli bir inatlaş-
maya doğru gittigini'' \-urgulayan Soysal
şunlan söyledi: "Ben kuskün müskün de-
ğilim. Aday olmadım. Başından beri görü-
şüm beUL seçimlerin birleştirUerek ve alt-
yapısı haarlanmadan yapılmasına karşı-
yım. Ancak şu aşamada pişmanlık vasası
v« DGM'lerle ilgili düzenlemeler yapılma-
lı. Kendim öyle istediğim için değil. dışan-
dan böyle istendiği için. E>et, DGVÎ'ler
başka tiiriü olabilirdi. Bu özel bir mahke-
medir, askeri yargKan bulunması başkala-
nnı rahatsız cttigi kadar beni rahatsız et-
mez. Ama dış görüntüsü ortada."
Soysal. TCY'nin 312. maddesiyle ılgı-
li sorulara da "Bu dayatmada yanlış.. Ben
de bu maddeden >arguandım. değişmesi-
ni istiyorum. Ama, öncelik 312 olsun. de-
mekyanüştir" yanıtını verdi.
Soysal. seçimlerin iptali için hem yasa
hem de TBMM kararuıın birlikte ele alın-
ması gerektiğini vıırgularken "YSK diye-
bilir ki. bizi ancak kanun bağlar, karan
kaldırdınız ama seçimi yapanm. Bu ne-
denle kararla \asa ikisi birlikte ele alınma-
h" dedı.
Seçimlerin iptalme karşı çıkan blokta y-
er alan partiler de "sıkı durmak" için bir-
birleriyle sürekli temas içinde oldu. Baş-
bakan Bülent Ecevit'in önceki gün DYP
Genel Başkanı Tansu ÇUler'i telefonla
arayarak gelişmelerle ilgili bilgi verdiği
öğrenildi. Çiller'in de Ecevit'e, "Seçimle-
re gjtme kaydıyla hükümetinize güveno\Ti
verdik. Bu kararulığııuz sürdüğüne göre
destegimiz de sürecek" garantisi verdiği
kaydedildı.
Erdoğan'dan eleştirisi
lstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafın-
dan Sanyer'de yaptınlan BahkçılarÇarşı-
sı'nın açılış töreninde konuşan eski İstan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan. 312. maddeden hüküm
giydiğini anımsatarak "26 Mart'ta içeri
gireceğim. Ben kendime ûzülmüvorum.
Ne olacak, girer 4 ay yatanm. Yatmak
önemH değiL niçin yatüğım önemli" dedi.
'PKKdarbeyi kendine vurdu'
KKTC'de
4
banş çubuğu'
Haber Merkezi - PKK'nin Türki-
ye'ye gidecek turistleri tehdit etme-
si, haikm en çok Türkiye'yi tercih
ettigi Rusya'da basınm tepkisine yol
açtı. Avrupa Konseyi Delegeler Ko-
mitesi'nde, PKK lideri Abdullah
Öcalan komısundayapüan, ancakbir
sonuç alınamaması üzerine 8 Mart'ta
ara verilen görüşmeler. bugün yeni-
den başlıyor.
PKK'nin Türkiye'ye gelecek tu-
ristleri tehdit etmesine tepki gösteren
Rusya'nın önde gelen gazetelerin-
den tzvestiya'da dün birinci say-
fada yer alan yorumda, PKK'nin
bu yolla asıl darbeyi kendisine vur-
dugunu, AvTupa'dan istediği yardımı
alması ihtimalinin böylece daha da
zayıfladığuu belinerek "Çünküterö-
ristkr. sadece kendüerine benze>en-
lerden yardım aJabOirier" dedi.
Turistlerin gözünde de PKK'nin
"turistleritehditeden, keUekesen ör-
güt" imajı doğurduğunu kaydederek
"Şükür ki Avrupa'da hükümetlerin
temsiknleri de halklannın bu düşün-
cesini dikkate abyoriar. Türkiyç'de
turizm mevsimine darbe indirmeye
çabşan örgüt böylece kendi nıenfa-
aüanna darbe indiri)t)r'' dedi.
Ticari çevrelere hitap eden etkili
gazetelerden Kommersant da habe-
rinde. "Birçok Rus sevahat firmas,
bu tebdiöeri 'dikkate almaya değ-
mez' şeklinde değeriendiriyor" gö-
rüşlerine yer verdi. Gazetenin habe-
rine göre, Kresta firmasınm yetkili-
si Tamara Buzova, "Tur operatörie-
ri, bu tür tehditlerin yeni olmadtğını,
önceki yıBarda da oiduğumı belirte-
rek. geçmiş yıllarda turistkrin Tür-
krv«V gitmeye devam ettiği gibi bun-
dan sonra da gitmevi sürdürecekkri
görüşündeler" dedi.
Teztur firmasınm yetkilisi Alek-
sander Turtin de "Türkiye'ye gecen
yıl haftada 14 charter seferi >apıvor-
dnk, bu yıl 17'ye çıkarmaj ı planlıyo-
ruz" şeklindeki göriişünü dile getir-
di.
Bu arada PKK'nin BDT ve Doğu
Avrupatemsilcisi MahirVelat Kom-
mersant gazetesinde masum insanla-
ra karşı tehditler savurmaya devam
etti. Velat'ın haftalardır açıkça bu
tehditlen savurmasına karşm. Rus
makamlan, kendisine karşı gerekli
önlemleri almıyorlar.
Ingiltere ve Italya
PKK'nin turizm sezonunun başın-
da gerçekleştirdiği bombalama ey-
lemleri ve tehditlerle iigili görüş bil-
diren Ingiltere'deki bazı seyahat
acenteleri de, bu tür tehditlerin her
sezon başında yinelendigini ve ama-
cın Türkiye'ye ilgi duyan yabancı tu-
ristleri korkutmak olduğunu bildirdi.
Ingiliz gazetelerinde yer alan ko-
nuyla ilgili haberlerde, görüşlerine
yer verilen İngiltere'deki bazı seya-
hat acentelerinin yöneticileri, terör
örgütünün turistlere yönelik bazı te-
rör eylemleri yapabiieceklerine dair
tehditlerinin gerçekleşmesinin güç
oldufuna işaret ederken "Örgüt Av-
rupa'yı etkileyecek eylemlere girme-
sinin intihan olacağunn farkında*'
dedi.
Yalnız seyahat eden Ingiliz turist-
lerin altıncı tercihlerini oluşturan, In-
giliz aileleri içinse ikinci önemli se-
yahat seçeneği olanTürkiye'ye sade-
ce geçen yıl giden Ingiliz turistlerin
bıraktıklan paranın 4 milyon sterlin
civannda olduğuna dikkat çeken In-
giltere'deki seyahat acenteleri, şu an-
da Türkiye'nin çeşitli yerlerinde 40
bine yakin Ingiliz turistin bulundu-
ğunu ve son olaylardan sonra hiçbi-
rinin seyahatini yanm bırakarak ül-
kesine dönmek gibi birdüşünce için-
de olmadığını bildirdiler. Söz konu-
su acentelerden.bin olan ve Türki-
ye'ye her yıl 250 bin turist götüren
Sun World sözcüsü, şu anda bölge-
de bulunan mûştcrilerini tehdît ede-
cek boyutta bir olay görmedıkleri
için hiçbir turu yanda kesmeyi dü-
şünmediklerini kaydettiler.
Bu arada, Ingiltere Dışişleri Ba-
kanlığı da Türkiye ile ilgili risk de-
ğerlendirmesi raporunu yayımiadı.
Raporda, öcalan'ın tutuklanma-
sını tâkip eden günierde tansiyonun
yükseldiğine dikkat çekilirken, In-
giltere'den Türkiye'ye seyahat etme-
yi düşünen kişilere belli bölgelerden
uzak durmalan ve dikkatli olmalan
çağnsı yapıldı.
Ttalyan basmı. halkı "Türkiye'ye
gitme>
r
in*' şeklinde yönlendirmeye
çalışırken, Roma'daki Türkiye Tu-
rizm Tanıtım Bürosu yetkilisi, îtal-
yan basınında her yaz sezonu başm-
da bu türyazılann yer aldığını anım-
sattı
LEFKOŞA (.AA)- Hiroşima'ya aülan atom
bombası sonrasında, dünya banşına hizmet
etmek amacıyla Japonya'da kurulan "Dünya
Banş Duacılan Derneği" üyeleri, Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyeti'nde "banş çubuğu"
dikti. Türkiye'den Trans Orient Turizm Acen-
tesi, KKTC'den TURSAN Turizm ve Japon-
ya'dan Cox&Kings fırmasının organizyonu
ile KKTÇ'ye gelen dernek üyeleri, Lefko-
şa'daki 10. Yıl Parkı'na, üzerinde çeşitli dil-
lerde "Dünyada banş daim olsun" yazılı me-
tal çubuk dikti.
Heyet başkanlığını yapan KumikoFukuse.
çubuk dikme töreninden önce yaptığı açıkla-
mada, KKTC'nin banş içinde olduğunu dü-
şündüklenni belirterek "Bütün dünyada oldu-
ğu gibi burada da sürekli banşın olması için,
Japonya'dan 20 kişi toplanıp banş çubuğu-
muzu dikmek üzere geldik" dedi. Bütün dün-
yadaki insanlar için barış istegi duasının Ja-
ponya'da başladığını ve 50 yıl önce Goi Ma-
sahisa'nın önderliğinde böyle bir hareket
başlatıldığını anlatan Fukuse, küçük gruplar
halinde dünyanın çok çeşitli ülkelenne gıde-
rek. 100 binı aşkın bu tip "banş çubuğu"
diktiklenni söyledi. Fukuse. "sessiz duran
çubuğun mesajımn çok büyük olduğunu"
vurguladı. Fukuse, bir soru üzerine. KK-
TC'nin seçimınin. Kuzey ve Güney Kıbrıs
olduğu için değil. bir tesadüf sonucu olduğu-
nu ifade ederek, bundan sonra Kıbns Rum
kesiminde de banş çubuğu dikebileceklerini
söyledi. Törenden sonra. Japon geleneksel
kıyafetleri giymiş dernek üyeleri. konuklara
yöresel içecek ikram etti. Daha sonra. dünya
ülkelerinin isimleri tek tek okunarak, "Dün-
yada banş daim olsun" diyeduaedildi. Dün-
ya Banş Duacılan Derneği Başkanı Masami
Saionji de gönderdiği mesajda. "Dünyada
banş sürekli olsun" mesajını yaydıklannı be-
lirterek. dünya banşının herkes için geçerli
olduğunu, barış çubuğunun, sessizce bunu
anımsattığıru bildirdi. Derneğin, Japonya'da
30 bini aşkın gönüllü üyesinin bulunduğu
belirtildi. Dernek üyeleri bugün adadan ay-
nlacak.
TP'ye kapatma davası gelebilir'
îstanbuFda terör önlemleri artürıldı
• Baştarafı 1. Sayfada
hukuk dcvleti kurallanndan \*azgeçme-
den terörle mücadeleyi yürütmek zo-
rundaolduğumuzu hepimizaknmızdan
çtkarmamahyu. Hukuk devleti ve de-
mokratik hukuk devleti kurallan için-
de bu mücadeleyi yürütmek hem yasal
bir zorunluluktur hem de bağlı olduğu-
muzuluslararası anlaşmalann bize yük-
lediği bir vecibedir. Bunu yerine getir-
meü> İA O halde aunacak her tedbir ve
yapüacak heruygıüama. me\cut hukuk
de\ leti kurallan içinde ahnmalıdır. Za-
ten şündiye kadar da yaptmlmak iste-
nen veyapüan budur. Hukukdevleti ku-
rallanndan taviz vermeyi asla düşün-
müyoruz. Şimdiye kadar da düşünme-
dik>
Çakır, terörle. insanlanmızı birbirine
düşürmenin birbirine kuşkuyla bakma-
lannın sağlanmaya çalışıldığını ve gü-
venlik kuvvetlerimizin aynmcı bir tu-
tum almaya sevk edilmesinin amaçlan-
dığını görmemiz gerektiğine dikkat
çekti. Güvenlik kuvvetlerinin. tecrii-
beli kişilerden oluştuğunu, belirten Erol
Çakır. "Yalnızvatandaşlanmızdan bek-
lediğimiz, dikkatli ve uyanık olmalıdır-
lar ve gü\enlik ku\\etlcrine olaylan
anında büdirerek yardımcı olmalıdır-
lar" dedi.
Terörle ilgili olarak devlete aıt savun-
ma mekanizmalannın tümünün hare-
kete geçirildiğini ifade eden Vali Çakır
şöylekonuştu: "Pousinuzvejandarma-
mızın hem sa>ıları arttınlmış. takviye
edilmiş, hem teçhizat, imkân olarak ka-
biüyetieri arttınlmıştır. Güvenlik kuv-
vetkrimiz bu konuda imkânlann elver-
diği en geniş ölçüde takviye edilerek,
mücadeleye devam etmeleri sağlanmış-
tır. Bunun dışında devlete ait kuruluşla-
nn binalan koruma altına alınmıştır.
Kamu personelinde görevlendirmeler
yapılmıştır. Özellikk itfaiye. sağhk teş-
kilaü. telekomünikasyonla ilgili kuru-
luşlar veonlann teşkilatlan, ö/*l gmen-
lik kuruluşlan. si\ü sa^unma kuruluş-
lannın hepsi harekete geçirilmiştir. EIi-
mizdeki resmi ve özel tüm hassas yerter
koruma altına alınmıştır. Bunun yanın-
da yurttaşlannuza da zaten yapmalan
gereken bazı konularda yükümlülük ge-
tiren bir valilik talimatı hazırlanarak
Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere
Ankara ya göndeıilmiştir"
Bırgazetecinın. Vali Çakır'ın toplan-
tıda sözünü ettiği "terör örgütü ile iliş-
kililegalkunıluşlar" sözüne açıkbk ge-
tirmesini istemesi üzerine Çakır, "Da-
ha fazla yoruma gerek gör-
müyorum. Bir siyasi parti-
nin Sangazi belde başkanı,
bir belediye otobüsüne mo-
lotofkokteyti atılmasından
hemen sonra suçüstü yaka-
lanmıştn-" yanıtını \erdi.
Izmir'de içme
suyuna zehir iddiası
Karşıyaka'nın içme suyu
ihtiyacını karşılayan 55 bin
tonluk su deposuna dün ak-
şam saatlerinde zehir atıl-
dığı ihban üzerine. bölge-
nin içme suyu yetkililer ta-
rafındankesildi. IZSUyet-
kilileri, ihbar sonucu şebe-
kenin su giriş ve çıkışlannı
kapatarak suyun tahlil etti-
rildiğini bildirdiler. Yetkili-
ler. ilk sonuçlann temiz çık-
tığını, ikinci tahlil sonuçla-
rı alınıncaya kadar bölgeye
su verilmeyeceğini belirtti-
ler.
Bölgede geniş güvenlik
önlemleri alan polis, su şe-
bekesini çember altına al-
dı.
B Baştarafı 1. Sayfada
Zekir Ergezen'in dosyalan aynbnıştı.Alınan
bilgiye göre, Erbakan ile ilgili fezlekenin te-
mel dayanağını, başbakan olduktan sonra
1996 yılında lslamcı, Kürtçü örgütlerle ve
PKK lideri Abdullah Öcalan'la yaptığı ileri
sürülen görüşmeler oluşturacak. Fezlekede
bunun yanı sıra Erbakan'ın, benimsediği
'Milli GÖrüş hareketi' doğrulnısunda çeşitli
tarihlerde laik düzen aleyhine yaptığı konuş-
malara da yer verilecek.
Yüksel'in hazırladığı iddianamede, radi-
kal Islamcılann, Türk, Kürt Laz ve Çerkez-
lere 'ajn birer ulus" gözüyle bakmadıklan,
tüm bunlann 'ümmet' esasına dayalı olarak
kurulacak şeriat devletinde kaynaşabileceği-
ni sa\unduklan kaydedildi. Milli Görüş fel-
sefesini benimseyen radikal Islamcılann,
Kürt örgütlerine karşı esnekJilderınin de bu-
radan kaynaklandığı belirtilen iddianamede,
Erbakan'ın yanı sıra partinin bazı milletve-
killeri ile hatiplerinin tslamcı Kürt unsurlar
ve "Kürt sorunu' ilgili yaptıklan konuşma-
larayerverildi.
Kapatılan RP'nin 4. olağan büyük kong-
resinde Erbakan'ın şu konuşmasının altı çi-
zildi:"Kürt kökenli kardeşlerimiz asırlar bo-
\unca olduğu gibi bugün de İslam dinine en
fazla bağh olan kardeşlerimizdir. Bu sebep-
ten dotayı bunlann içerisinde 3-5 tane kendi-
sini bümez kürt aydını olduğunu zanneden
insan hatta Amerika'nın, hatta Avnıpa'mn
tesiri altında kalmış olsa dahi halk tabanı bi-
zimle beraberdir. İslam gerçeği nazara alın-
madan Kürt sorunu çözülemez \e çözülemi-
yor... Kürt kardeşlerimizin tabii haklan var-
dır. Kendi dilleri ile konuşmalan. medyayı
kullanmalan. eğitim yapmalan onlann en ta-
bii haklandır. Tarih boyunca bu haklannı
kullanmışlardır. Bu problem, bugünkü va-
saklar Iürkiye'deyıllardan beri izlenen ma-
teryalist, milliyetçi, ırkçı ve asimilasyoncu po-
litikamn mevdana getirdiği bir yaradır."
Erbakan" ın. başbakanlığı sırasmda PKK
ile mücadelede büyük ümit bağladığı Kuzey
Irak dini liden Şeyh Osman'ın kardeşi Sadık
Aziz Muhammed ile Ankara'da yaptığı gö-
rüşmeyle ilgili sözlerine de iddianamede y-
er verildı. RP'nin hatiplerinden sayılan Sul-
tanbeyli Belediyesi Mezarlıklar Müdürü îm-
dat Kaya. Bitlis Milletvekili Z«ki Ergezen ile
FP Diyarbakır Milletvekili Ömer V'ehbi Ha-
tipoğJu'nun tslam ve Kürt sorunu ile ilgili ko-
nuşmalan sıralandı. Kaya'nın şu sözlerine
dikkat çekildi: "Diyarbakır Kürt mü Kürt,
Mardin Kürt, şey Arap. Van Kürt Hakkâri,
Muş Kürt. Görüyor musun orada bir levha
asıyorsun. 'Ne Mutlu Türküm Diyene." Hay-
da, bu ne demek yani? Ya öyleyse biz de viiz-
de 80 Türk olan Düzce'ye birisi gelip de 'Ne
Mutlu Arabım' diye bir levha assa normal
karşüanır mı? Ne Mutlu Türküm Diyene,
Arabın suçu ne? Ben kürtçüyüm. var mı di-
yeceğin. bu adam Kürt, ne diyeceksin?"
Milletvekili Ergezen'in. Arafat'ta yaptığı
şu konuşmaya da dikkat çekildi:
u
Her gittiğim yerde hanımlan gördüğüm-
de onlara divx>rum ki, ev analar evlatiannızı
yiğjt yetiştirin... Çocuklannız trafik kazasın-
da öleceğine. Günevdogu'da PKK olavlann-
da öleceklerine gclin nvle ev laüar ven'ştirin ki
Allah'ın nizamını savunmak için şehit olsun.
Allah'ın davasını savunmak için ölsün~ İn-
sanlanmızın huzur bulması için. kardeşçe ya-
şavabilmemiz için bir daha İslamın hâkim ol-
ması gerekir. İstanbul'da. Günevdoğu'da biz
diyoruz ki bu küfriin önüne gecelim, en baş-
ta da dağa taşa ne 'Mutlu Türküm Diyene'
yazacağnnıza gelin dağa taşa'Ne Mutlu Müs-
lümanım Dıvene" yazalım."
İddianamede. Hatipoğlu'nun. Alman-
ya'nın Köln kentinde yaptığı şu konuşmay-
la, Islamcı-Kürtçü hareketin başı olduğunu
gösterdiği bildirildi:
"Kürtkrin başına yağan müsibetler. bela-
lar.bu rejimin karakterinden kaynaklanmak-
tadır. Ulus devleti, yani milli devlet kurduk di-
ye övünüp ümmet devletini yıktık diye övü-
nenlerin başımıza getirdikkri beladır. Müs-
lüman Kürtlere lider. önder, rehber olarak
büyük İslam komutanı Selahattin Eyyübı,
burada dahaönce adını söylediğim Şeyh Bey -
tullah Nehri. Şeyh Mehmet Berzancı, Şeyh
Said Hazretleri, Said-i Nursi Hazretleri. Biz
bu büviık İslam önderlerinin, Kürt kökenli
büyük İslam önderlerinin çizdiği yolda \ü-
rürsek bu sorunu rahathkla çözebilme imkâ-
nına sahip oluruz. Milli mücadele biter, T.C.
kurulur. inkâr funası başlar, Kürt diye bir
halk yoktur, işte bugün Günev doğu'da çıkan
olaylar PKK niçin vardır? Veya Kürt miDivet-
çiligi ideolojisini bilmemiz için 70 yüdır bu ül-
kede uygulanan zulüm ve baskı rejimini iyi
bilmemiz lazım. Ne Mudu Türküm Diyene di-
ye dağJara taşlara, betonlara yazdılar, ama
milletin yüreğine ve beynine nakşedemediler.
70 >Tİhk bir kemalist rejim var Türkive'de.
Kemalizm ve onun oluşturduğu milli tarih te-
zine göre Türkiye topraklan üzerinde Türk-
ten başka unsur yoktur. Türkten başka bir
unsurobnadığına göre Türkiye topraklannın
sadece Türkkre ait olduğu ve Türkler bu ül-
kede yaşıyor olduğuna göre, Kürt diye bir
halk. Kürt diye bir ırk yoktur. Kürt yoksa
Türkive'de Kürtçe diye bir dil yoktur. Kürt
yoksa Kürt halkının bazı haklan da yoktur.
Uzun lafin kısası 70 vıldır Türkiye'de Kürt-
lerin olmadığı: kürtlerin, TürkJerin bir kolu
olduğunu ispat edebflmek için yoğun çaba
harcamyor."
Eski RP Ankara Milletvekili Hasan Hüse-
yin Ceylan'a. 'din farklıüğı gözeterek halkı
Idn ve düşmanhğa açıkça tahrik ettiği' için 1
yıl hapis cezasını onayan Yargıta) 8. Ceza
Dairesi ise karann gerekçesini dün yayımia-
dı. Gerekçede. "Sanık Hasan Hüseyin Cey-
lan. şeriat kurallannın egemen kılınmasın-
dan yana olanlann iktidan ele geçirmeleri
durumunda karşı düşüncedeküeri öldürecek-
lerini beKrtmiştir" denildi.
Yargıtay'ın gerekçesinde. sanığın, söz ko-
nusu konuşmasmda Ulusal Kurtuluş Sava-
şı'ndan sonra başlayan Lozan sürecınde Tür-
kiye yararına yapılan faaliyetleri ve im-
zalanan anlaşmayı 'ihanet' olarak nitelediği
vurgulandı.