22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Dün ve bugün 1995 te donenun başbakam Tan- su Çıllerkamu kesımınde çalışan ış- çılenn toplusozleşmelerım sürunce- rnede bırakınca, DSP lıderı Bulent Ecevıt gazetelere bo\ bo\ ılanlar \ermış ve çağrıda bulunmuştu "Türk-tş ilk istemlerinden bir hayh aiağılara. yıızde 9O'ı bulan enflasyonun çok alttna ııtme özve- risinigostermıştir. Toplusozleşme- lerle ılgıll tumyetkileri elınde top- layan Sayın Başbakan 'ın da Turk- İş ile birhkte uzlaşmacı biryakla- şım içıne girmesi zorunludur. En azından, Sayın Başbakan bu konu- da Tiırk-İş'le diyalog deneyimi edınmış olan bakanlannı serbest bı- rakmalıdır." Bugun de Türk-lş 'ın temsıl ettığı kamu ışçılerının toplusozleşmelen \aklaşık 2 5 a\ gecıkmıştır Turk- Iş, enflas\onun çok altına ınme oz- \ermnı gostermıştir Dolavısıvla Başbakan Bulem Ece\ıt ın "Türk- tş ile biriikte uzlaşmacı bir yaklaşım ıçıne girmesi zorunludur." Zamanı gelmiş ProJ Dr Yaman Örs du\ urdu ha- berı Cumhurbaşkam Suleyman De- mirel bugun saat 11 00 de Çanka- ya Koşkü nde Turkne Sağlık Çalı- şanları Eğıtım \e Da'sanışma Vak- fı'nın duzenle\eceğı bir torenle "mesleğinde 50. yûı doldurmuş bu- lunanlara " onurplaketı \ t recekmış "Hocam " dedık " Yerinde birgi- rışım." Yaman Ors "Daha bitmedi " dı- \e ara\a gırdı "Saytn Cumhurbaşkam aynı tâ- rende Sayın Prof. Dr. Ihsan Doğ- ramacı 'ya da 1999 Sağlık ve Eği- tim Onur Ödulu verecekmiş." Eh, hazıet epe\dır odullendınl- mıvordu' Zamanı gelmıs demek. ISIK KANSU CHP'nin BildirgesiCHP nın seçım bildirgesi gozden geçırıldığmde partı kurma\ larının epevce etkılen- dıklerı "yenisağ"duşüncenın tum metne \ ansıdıgı açıkça bel- lı oluvor Merkez Bankası nı "âzerk- leştirmek "gıbı ulus devlet açı- sından tehhkelı sonuçlar do- ğuracağı ekonomı çeırelerın- de hep vurgulanmış olan bir onernı yınelemekte sakınca görmeven CHP ozelleştırmele- rı surdurmekte kararlı Hatta daha da ılerı gıderek ozelleş- tırmelerden elde edılecekgelır- lerie runt ekonomısıne xolaçan ıç borçlanmamn azaltılmasını ongoruvor "tç borç ödemele- rinin, özeUeştirilecek kuruluş- lann hisseleriyle doğrudan ta- kas vöntemı uygulanarak azal- tılmasu" Bir başka anlatımla, ıç borçlanma kanalıvla zaten güçlenmış olan odaklara, ka- mu kuruluşlannın, kamu var- lıklanmn "takas"yoluyladex- redılmesım ongörüvor Bunun adı da bıldırgede "özelleştir- mede hukuka uymak. eştilık ve şef- faflık" oluvor CHP "sağlık sigorta- sını emeklilik sigortasından ayırma- yı" hedefle\ erek, bir butun olması ge- reken "sosyalgüvenlik" sıstemınm "sağlık" ayağmı serbest pıyasaya açmanın ozelleştırmemn ıpucunu ve- rnor Bir adım daha atıyor "Yurt- taşlann sağlık giderlerini gelir ver- gilerınden düşme olanağını getire- ceğiz" dnor Yanı dola\h olarak ozelsağlıksıstemme "teşvik" ongo- rü\or Dahası "özel emeklilik fon- larını sistemin tamamlayıcı bir un- suru olarak destekleyeceğiz " ılkesı- ne \er\ererek, emeklılığı de özelleş- tıreceğmı duyunn or Bunun adı da bıl- dırgede "Sosyal Devleti Kuracağız" oluvor CHP 'nın bırçok onerısının 4 \4P ın açıkladığı "Türkiye Sâz- leşmesi" başlığı altındakı bıldırge- sınde \eralan vaatlerle ortuşmesı de ılgı çekıcı Yalnızca bir ornek \ere- lım ANAP bildirgesi Yap-ış- let veyap-ışlet-devret vön- temtvle yapılacak vatınm- ların karşılaştığı hukuhpu- rüzlerı gıderecekyasal du- zenlemeler gerçekleştırıle- cek uluslararası tahkım u\- gulaması yaygınlaştınla- caktır CHP bildirgesi Tıkan- ma noktatına gelen enerjı projelermde uluslararası fmansmanın önunu açmak ıçın gerekh çabalan goste- receğız Göruldügü uzere ANAP vargıdan v azgeçılerek ulus- lararası tahhme gıdılece- gını, bıldırgesındeçokaçık seçık ılan ederken CHP, daha utangaç daha kapa- lı bir ıfadevle avnı tutumu ızlıvor CHP vönetıcılerı çeşıtlı kereler "kararsız" seçmenlerı ethlemeyı amaç- ladıklarını kamuovuna ılet- mışlerdı Ovle anlaşılı\or kı, bu hede/lerınden vaz- geçmışler ve ANAP ın he- defhtlesıne goz dıkmışler Son bir not Genel anlamıvla Ozal- a polıttkalan savunanpartmın seçım bildirgesi CHP Partı Meclısı 'nden geçmedı Chsa, CHP tüzüğunün 38 maddesının "d" fıkrası, seçım bıl- dırgelennm PMde mceleneceğım \e karara baglanacağını hükme baglı- \or Yaşamın her alanında "deregü- lasyonu " ön planda tutan CHP \o- netımımn, partıde kuralsızlığı gunde- me getırmesı çok doğal MHP'nin durumu ne olur? Seçımın çıkaracagı yem Meclıs tablosu açısından MHP 'nın barajı aşıp aşmayaca- ğı da önemlı tartışma konularından bırı VersoSnasalAraştırmakır Merkezı, "MHP ve Seçim Barajı" adh kuçük bir çalışma \ apmış tşte sonuç "1995 seçımlerinde MHP, Türkiye'nin Orta Anadolusu 'na dahil edilebılecek 18 U- de yüzde 11.6 oyla, Akdeniz Bölgesi'nde ise yuzde 13.4 oyla barajı rahat rahat aş- mıştu Bu iki bölgeyi oluşturan 26 il Türki- ye'deki seçmenlerin yuzde 3S.l'ini barın- dırmaktaydılar. Doğu Anadolu (16 il) ise, yuzde 9.8 oy oranı ile MHP için başarısız sayüamayacak bir bölgedir. MHP, Güney- doğu (8 il) ve Karadeniz Bölgesi'nde sıra- sıyla yuzde 3.8 veyuzde 6.8 ile başarısız ol- muştur. /Vevarki, Türkiye seçmenleri için- deki payı yüzde 14.4 olan bu ikı bölge, MHP'nin 1995'te barajaltı kalması bakı- mından çok onemli bir rol oynamamıştır. O seçimlerde yuzde 10 oranına ulaşmada 511 bin açık veren MHP'nin açığımnyal- nızca 170 bin oyluk kısmı bu bölgeden kay- naklanmaktadır. MHP'nin barajın ustıin- de olduğu ıkı bölgedeki oyları bu açığı ka- patmaktadır. Şu halde MHP'nin 1995 se- çtmlerinde baraj altı kalmasının temel ne- deni, Ege ve Marmara Bolgesi 'nin 18 ge- lişmış ılinden kaynaklanmaktadır. 1995 se- çimlerindeyaklaşık 12 milyon seçmenı olan bu ıllerde MHP'nin oyu yalnızca yuzde 5.5 olmuştur. Bu da MHP'nin barajı geçeme- mesine neden olan yaklaşık 540 bin oyluk bir açık demektir." Verso nun araştırmasmda MHP'nin ba- rajı aşabılmesının tek koşulunun "gelişmiş Türkiye "v ı temsıl eden ıllerde başanlı ol- masına baglı olduğu kavdedılerek, şuyoru- ma \arılıyor "MHP, Istanbul'da 1995'te yüzde 3.7 oy almış ve tam 263 bin oy açık vermiştL 1999'dabu ilde yüzde 5 'e ulaşsa bile, 5 mit- yon geçerli oy hesabıyia yine 250 bin açık verecektir. Bu nedenle MHP'nin kaderi, oncelikle Istanbul olmak uzere Türkiye 'nin gelişmiş illerınde göstereceğı performansa bağlı olacaktır." , ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU Asya'nın İki Ucu Birbirine Ne Kadar Benzemiyor Gunluk yaşantımızın en sıkı 'geyık' cumlelerınden bırıdır - Japonlar ne kadar çalış- kan dı mı? 1 Aynı gezegen ve çağda ya- şadığımız ınsaniarflan 'soyut yarâtıklar gıbl bahsetmemız ıl- ginç- - Ağbı, adamlar gunde 18 saat çalışıyorlarmış yaa 1 Bu muhabbetın açılımında, soz "Japonlar şunu yapmış, bunuyapmış" paragrafına da- yanır kı, hıç çekılmez Pek bir şey yapmadan ve yapmayı he- ves etmeden, yapılmışlar ve yapanlar uzerıne konuşmak gayet alaturka bir mesaıdır Ben şımdıye kadar, - Japonlar şunu yapmış, ben de buna karşılık şoyle bir şey yapmayı duşunuyorum, dıyen bırıne rastlamadım Belkı var- dır, ben rastlamadım Evet, Japonlar çalışkan bir halk Ornegın bir Japon oğ- rencı, hafta sonu odevını bı- zımkıler gıbı pazar akşamına sı- kıştırmaz, efendı gıbı cuma- dan başlar pazarı pazartesıye bağlayan geceyı kendıne ze- hır etmez1 Japon anne ve ba- balar çocuklannın odevını yap- maya çalışmaz Japon evle- rınde bu yuzden gergınlık ya- şanmaz1 (Bu "pazan pazarte- sıye bağlayan gece" şeklınde- kı haber bultern klışesı de ılgınç1 Lafı uzatmanın âlemı ne? Han- gı 24 saat ıçındeyse onu soy- le, 14 Mart Pazar, 02 45 der- sen bız anlarız' Hayır ılla o ta- dı alacak Pazarı pazartesıye bağlayan gece' Sankı pazarı çarsambaya bağlayan bir ge- ce varmış gıbı 1 ) Her neyse, Japonlar çalış- kan Sureklı ıcat yapryortar Ka- fada sureklı fıkır - Öyle bir saat yapayım kı, yelkovanla akrep ust uste gel- dığınde saatın kordonu meta- lık gn renge burunsun1 Gecenın bıryansı olmuş, Ja- pon muhendıs mesaıye kal- mış, hâlâ ışyennde, gunluk ola- öan ıcadını yapmakla meşgul Icat bıtmeden gıtmeyecek, ge- rekırse uyumayacak1 Aynı saatlerde Turk muhen- dıs, mesaınm son demlerını Sayısal Loto kuponu doldura- rak geçırıyor kı, o an telefon ça- lıyor Karısı1 - Sen kapat, ben senı ara- ' nm 1 şeklındekı, klasık 'ışyenn- dekı koca' dıyaloğundan son- ra gerçekten de arıyor - Alooo Haa, mesaı bıtıyo bırazdan Kayınçolar mı gelı- yo 9 lyııyı.okeyoynanz 1 Ben gelırken rakı alırım, kanat alı- nm başka bir şey laztm rrH? 1 Yine aynı Japon muhendıs, tatıl gununde evde de rahat durmuyor El şakakta - Ulan ben pazar gununden bı ıcatyaparsam, haftaya avan- tajlı gırenm, gayet şahane olur* Aynı saatlerde Turk muhen- dıs, balkonda mangal yapmak- ta Kulak da maçlarda - Ulan Baliç, kaçar mı o gol, Allah'sız" Mucıt Japon, neyı ıcat ede- ceğını duşunurken, gozu tele- fona ılışıyor - Hımm Telefon Konuş- maya yarıyor Evdeyken ça- larsa açıp konuşuyoruz Fa- kaf? Ya evde yokken çalar- sa? Ulan ya çalarsa? De- mek kı 'telesekreter' dıye bı alet yapsam, çok tutar' Aradan epey bir zaman ge- çınce, bızım muhendıs olayı arkadaşlarına anlatıyor - Ağbıcım, herıfler yapıyo yaa Sen evde yokken, alet arayanları kaydedıyo ağbı Ne adamlar be Hadı şerefe abıcım1 Bu 'global çelışkı' uzar gı- der Onlar telesekreterı yapar, bıze de telesekretere tuhaf, guya komık, bazen gereksız- ce duygusal mesajlar bırak- mak duşer Telesekreterı de geç, sabıt ya da mobıl telefo- nu yoğun geyık muhabbetlerı ıçın kullanan tek ulus, sanınm bızız Işletme"adı altında, ras- gele numara çevırıp makara yapacağımızı ve bu realıteyı eğlence sanacağımızı bılsey- dı, Alexander Graham Bell, en az dort kere daha duşunurdu bana kalırsa1 Acababızdekı "Japonlar yap- mış" muhabbetı gıbı, Japon- ya'dada "Turkleryapmamış" kult dıyaloğu var mı? - Nedır hocam, var mı Turk- lerde bı numara? - Yok be ağbı, gene bışey yapmamışlar1 Oyle ya, "Japonlar bir şey yapmış, aklın dunjr'" cumlesı- negore, "Turklerısrarla bırşey yapmıyolar, ne ış, acaba bırbıl- dıklerı mı var?" cumlesı çok daha guçlu1 Başka bır coğraf- yada, "lcatçıkarmadurdukyer- de>" turunde bır anlayış yok kı1 "Bır şeyı kırk kere soylersen olurmuş" kampanyası -18 Susurluk Çetesı cezalandırılsın1 Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyun. TÜRKKALPV\KFI 19 Mayıs Cd No 8 Şışlı/İSTANBUL Tel (0212)212 0707(pbx)10Hat Faks (0212)212 68 35 HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DLMA BEHIÇAK ? l hehicakCdturk.neİ ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MVMTAZ 23 Mart NOBEL OOULLU /LK YUGOSIAI/.. 1S7S'7B 8UaUN,UMLU YUGOSLAV VA2ARI IITO ANDÇtÇ 03 YA$INDA OU>U AMPKIÇ, AYUSTUKYA MfiCARlSTAN IMPARATDKLUSU'NUN E&EM6ULIĞINDEKI SOSNA'OA OÜNYAYA 6ELMtŞ,SA8AYBCSNA VE GKfl2'&A TAKlH ÖeRENIMI GOKMUŞHJ BU AKAM,UUJSAL KUBTUUJŞ HAREJCE~n£&ıNE KA77L0/Ğ/ fÇ'N 8ıR SUKE HAPSE- DILM'frr YUGOSLAVY/t KUOUt-DUKmN SONKA O/P- LOMA1T.IK YAPAN AfJPRIÇ, JT DÛNYA SAVAŞI SlKA- SINDA NAZ.ILER TARAFINDAN EI/lNDE SOZ. HAPStN- P£ TUrULMUŞTV KtSA ÖY*UJL£KI YE &O**ANLA£iy- LA 7MJ/A/AU YA2AR,ÖZECUKLE "BOS&/A ÖÇL£MESl° PtYE ADLAM&lRlLAN S ROUAUtYLA BÜrÛK IL&I TOf- LAMtşn. OSAAAAJU PONEM/M>£Kf SOSA/A'Yf AMLA- TAM "O/SfMA tCÖPKUSÜ *, BUNLARPAN S'&Wf. IVO ANORlÇ . 1361'PE NOBEL OPÜUl KAZANMlŞTt. GORUŞ Dr. EMİN GURSES Emperyalizmin Ideolojisi mi? Ikıncı Dunya Savaşı sonrası gundeme gelen, fa- kat Sovyetler Bırlığı'nın çozulmesıyle bırlıkte ulus- lararası ılışkılerde gundemın en tepesıne oturan ın- san haklarının onemli olduğu konusunda genel bır uzlaşma olsa da ekonomık, sıyasal ve toplumsal yaklaşımların hangısının oncelıklı olduğu uzerınde ortak bır anlayış gelıştınlememıştır Tartışmalann bazen yoğunlaşması, bazen de gundemın alt sıra- lanna duşmesı ozellıkle bazı zengın Batılı devlet- lerın çıkarlanyla doğrudan ılışkıhdır Batılı zengın devletlerın çoğunlukla ulusal çıkar- lanna uygun olduğu surece ınsan haklan konusu- na onem verdıklen ve ozellıkle ekonomık konuları gundeme getırmekten kaçındıklan gozlenmıştır Bu devletlertanhsel bırsureç ıçensınde belırlı standart- lara ulaşmışlardır Bu standartların gelışmekte olan ulkelerde de gozetılmesını talep etmektedırler Bu taleplen sıyasal ve kulturel alanlarla ılgılıdır Bu hak- ların uluslararası ıstıkrar ve banşın sağlanması ıçın elzem olduğunu ılerı surmektedırler ve bunun da Bırleşmış Mılletler Sozleşmesı'nın şartı olduğunu ıfade etmektedırler Doğrudur Fakat çevre ulkeler- den merkezı ulkelere çokuluslu şırketlertarafından ve de eşıtsız tıcaret yoluyla aktarıldığı unutulma- malıdır Gelışmekte olan ulkelerden değışık yollar la elde edılen kârlar sonucu zaten krt olan ulke kay- naklan da azalmaktadır Azalan kaynaklar nedenry- le bu ulkelerdekı yatınmlarda da bır azalma kaçı- nılmaz olmaktadır Batılı bazı zengın ulkeler bu- nun, ınsan haklan ıhlallenyle ılışkısını gormezlıkten gelmemektedırler Gelışmekte olan çevre utkelerde, krt kaynaklar- dan toplumsal ıstıkrarı sağlamak ıçın gerekh olan acıl yatırım harcamaları yapılamayınca bu ulkeler çoğunlukla ıkı yolu denemektedırler Ya IMF gıbı ulus- lararası malı kuruluşlardan yardım alarak gerekh ya- tınmları yapmaya çalışıyorlar, dolayısıyla merkezı ulkelere bağımlılık gundeme gelebılıyor ve bu ku- ruluşları kontrol eden zengın ulkelerın sıyası dayat- malanna boyun eğılıyor, ya da kendı kaynakları ye- terlı olmayan, toplumsal taleplen karşılayamayan gelışmekte olan ulke yonetımlerı toplumsal talep- len ertelemek ıçın çoğunlukla baskıcı yontemlere başvuruyor Işkenceyı onleme komıtelerını gerektığınde yo- ğun faalıyet ıçensıne sokan Batılı bazı zengın ul- keler, ışkenceye yol açan koşullan yaratan yoksul- luğu, somuruyu, haksızlığı onleme komıtelen kur- mayı ve bunlan faalıyete geçırmeyı duşunmezler Ekonomık, Sosyal ve Kulturel Haklar Konusunda Uluslararası Sozleşme'nın (1968) 11 (1) maddesı herkesın aılesı ile bıriıkte uygun standartlarda ya- şama hakkına sahıp olduğunu belırtır Bu hakkın ye terlı yıyecek, gıyecek ve barınmayı ıçerdığı bu ko- şulların ise artan oranda gelıştınlmesının gerektığı ıfade edılmektedır Aynı maddenın ıkıncı fıkrasın- da ise her bıreyın açlık tehlıkesınden korunmuş ol- ma hakkı olduğu vurgulanmaktadır Yine bu mad- denın ıkıncı fıkrasının (b) bendınde, dunya yıyecek uretımının ıhtıyaçlara gore uygun bır şekılde dağı- tımının da guvenceye alınmasının gereğı hatırtatıl- rhaktadır Uluslararası Af Örgutû gıbı kuruluşların, ınsan haklan ıhlallennın gerçek nedenlennı gorme- melen ya da gormek ıstememelerı nedenlyle bu tur sozleşmelenn gundemın alt sıralarına rtıldığı gorul- mektedır Guçlu olan devletler kendı standartlarının evren- sel olduğunu ve dığerlerınce takıp edılmesı gerek- tığını soylerken bıle kendı tanımlamalarına uygun hareket etmemektedırler Insan haklan konusunu dış polıtıka amaçlarına hızmet etmek doğrultusun- da kullanmaktan gerı kalmamaktadırlar Çın'ı, ın- san haklarını ıhlal ettığı gerekçesryle eleştıren ABD, dığer taraftan bu ulkeye "tıcarette en çok kayınlan ulke" statusunu layık gormuştur Gelecek on yılda Çın ekonomısının dunyanın en onemli bırkaç eko- nomısınden bin olacağı gerçeğı bu kararda onem- li rol oynamaktadır Fakat zengın Batılı ulkeler, Tur- kıye gıbı bolgesınde ekonomık bır guç olabılme potansıyehnı taşıyan ulkelerde "duşuk yoğunluklu demokrasılen" tercıh etmektedırler Komşulanyla kontrol edılebılır bır gergınlık ıçerısınde yaşamala- n da bu ulkelenn ekonomılerıne onemh bır askerı yuk getıreceğı ıçın tercıh edılmektedır yeter kı kont- rol edılemeyen bır ıç ıstıkrarsızlık yaratmasın Ba- zı Batılı yonetımlenn ve onların standartlannı tum dunyayateşmıl etmegorevı ustlenen bazı hukumet dışı kuruluşlann ınsan haklan konusundakı dayat- malan oncelikle ekonomık haklan ıçermedığı mud- detçe ınandıncı değıldır En buyuk ınsan hakları ıhlalı yoksulluktur Yok- sulluk, adaletsızlıklerın ve dolayısıyla ınsan hakla- rı ıhlallennın temel nedenıdır Yoksulluğun, eşıtsız- lığın arttığı yerlerde adalet kavramı onemını yıtınr ve sıyasal haklann korunması ımkânsızlaşır BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7SOLDAN SA- ĞA; 1/ Okula de- vam zorunlulu- ğu taşımayan oğrenım bıçı- 3 mıne venlen ad 2/ Tavlada bırsayı Elma, armut, ay\ a gı- bı meyvelenn yenmeyen ıç bölumü 3/"ve - - - bır halıya 8 benzeyen top- g rak / bu cehen- nem bu cennet bızım" (Nâzım Hıkmet) Bır nota 4/Hucre yapıstn- da ve metabolızmasın- da onemli bır rol oy- 3 nayan fosfohpıt bıle- 4 şıklennın ortak adı 5/ Bır göz rengı Tecrü- belı, usta 6/Bıryerde çalışan kımselere ge- nellıkle kazançtan da- g ğıtılan ya da ı>ı çalış- „ tıklan ıçın venlen ay- lıkdışıpara 7/Havadakı su buhan Tarlasının Ma- tematıkte kullanılan sabıt bır sa> 1 8/ ^cıma, şeficat gösterme 9/ Ördeğe benzer bır su kuşu Bal koyma- ya yarayan kuçuk tekne YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ola>lann gıdışını etkılemek ve denetlemek ıçın kı- şınm hıçbır çaba göstermemesı durumu II Kulağa ta- kılan süs takısı Bu>-uksıçan 3/Bakmak beslemek, yetıştırmek. 4/ Ozellıkle Meksıka da yaygm sert bır ıçkı Bıvnota 5/ Hayat arkadaşı Açgozluluk, hırs 6/ Tekel ıdaresıne eskıden venlen ad Kendısıne ına- nılan, sır venlen kımse II Hollanda'nın plaka ışare- tı Uflemelı bır çalgı Eskı dılde su 8/ Bılınç Dağ- lann oyuk ve kuytu yerlen 9/ Ağızda guç enyen bır cıns şeker Verme, odeme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle