16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 1999 CUMA HABERLER Öcalan operasyonu için 3 senaryo 1- Türk timinin operasyonu 2- Yunan istihbaratı teslim etti 3- Kenya, Hollanda yerine Türkiye'ye verdi ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Ken- ya'daki Apo operasyonunda karanlıkta kalan noktalar konusunda, 3 senaryo tar- tışılıyor. Senaryolardan ilki; öcalan'ın. özel Kuvvetler Komutanlığı'nın aktif olarak otomobile düzenlediği operasyon sonucu yakalandığı yönünde. Diğer se- naryo; Ocalan'ın, Yunanistan istihbarat birimi tarafından uçakta Türk timine tes- limedildiği. 3. senaryo ise terör örgütü li- derinin zorla Yunan Büyükelçiliği'nden çıkanlarak Kenyalılara teslim edilmesi, onlann da Türk operasyon timine verme- si. Öcalan, 1 Şubat gecesi Avrupa üzerin- de attığı tur sonunda bannabileceği bir ülke bulamayınca, Yunanistan Dışişleri Bakanhğı ve istihbarat servisinin organi- AB'li parlamenter zasyonuyla Kenya'ya gönderildi. Nairo- bi Havaalanı'na 2 Şubat 1999 günü saat 23.33'te indi. Ağustosta ABD'nın Nairo- bi Büyükelçiliği'ne yönelik şeriatçı terör saldınsı nedeniyle çok sayıda CIA ajanı ülkeye gitmişti ve Nairobi hükümetiyle yoğun temas halindeydi. Öcalan'ı taşıyan uçak ttalya, Yunanistan, ABD ve Türki- ye tarafindan izleniyordu. Uçağın Afri- ka'nın ortasında bir ülkeye indiği belir- lendi. ancak kesin yeri saptanamadı. ÖzellikJe Yunanistan ve Kenya yetkilile- ri arasındaki temaslar önce CIA'e sızdı. CIA bilgiyi teyit ettikten sonra4 Şubat'ta MlT'e ıletti. Müsteşar Şenkal Atasagun Başbakan'ı bilgilendirdi. Aynı gece Çan- kaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. Başbakan Ecevit, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hüseyûı Krv- nkoğlu ve MİT Müsteşan Atasagun'un katılımıyla mini bir zirve yapıldı. Kenya üzerinde önce özellikle askeri ve istihba- rat birimleri tarafindan yoğun bir baskı uygulanması; sonra da uygun zaman ve zemin kollanarak operasyon düzenlen- mesi kararlaştınldı. Operasyonu koordi- ne etme görevi, Başbakanlık Askeri Da- nışmanı ve Genelkurmay Harekât Baş- kanı Korgeneral YaşarBüvükanrt'a veril- di. Daha önce Şemdin SaJak operasyonu- nu gerçekleştiren Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanhğrnın "A" timi, operasyonla görevlendirildi. Cavit Çağ- lar'dan alınan Falcon 900 tipi uçak da sağ- landıktan sonra operasyon ekibi CIA ve Kenya'yla bağlantıyı sağlayan MlT gö- rev liierini de alarak 10 Şubat'ta Afrika'ya doğru havalandı. 9 kişilik. ekjpte 2 pilot, bir uçuş mühendisi, 2 MlT mensubu, GATA"dan bir kardiyolog ve 3 özel kuv- vet elemanı bulunuyordu. Falcon 900, Uganda'nın başkenti Entebbe'ye 10 Şu- bat'ta indi ve operasyon anını beklemeye başladı. 14 Şubat gecesi ve 15 Şubat günü öğ- le saatlerine kadar Kenya ve Yunanis- tan'la öcalan hakkında yoğun pazarlıklar yürütüldü. Kenya, Atina yönetiminden Öcalan'ı ülkeden göndermesini isterken Yunanistan da Öcalan'ı Hollanda'ya gön- derileceği yolunda ikna etmeye çalışıyor- du. Yunanistan Büyükelçisi 'nin konutun- da Öcalan'ın yanı sıra ERNK Temsilcisi 'Bağımsız bir yargılamadan memnun oluruz' • Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 44. toplantısında konuşan ANAP'h Bülent Akarcah, 'Türkiye'yi bölmek ve demokrasiyi çökertmek için 1984'ten bu yana silahlı eylem ve teröre başvuran Abdullah Öcalan adlı caninin yakalanıp PKK'nin çökertilmesi, Türkiye-AB ilişkilerini muhafckak ki müspet yönde etkileyecektir' dedi. DışHaberlerServisi- Istanbul'da dün başlayan Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu 44. toplantısında, birliğin Türkiye ile ilişkilerinin yanı sıra Abdullah Ocalan konusuna da değinildi. Toplantının eşbaşkanlanndan ANAP Istanbul Milletvekili Bülent Akarcah, "Türtdye'vi bölmek ve demokrasm çökertmek için 1984'ten buyana silahlı evlem ve teröre başvuran Abdullah Öcalan adlı caninin yakalanıp PKK'nin • çökertilmesi, Türkiye- AB ilişknerini muhakkak ki müspet yönde etkileyecektir''' dedi. Akarcah, Öcalan'ın yakalanmasının, Türkiye'de teröre karşı mücadeleden dolayı yavaşlayan demokratikleşme hareketlenne ıvme kazandıracağına inandığinı söyledi. Bülent Akarcalı. "1 ürkrve-AB arasında bizden kaynaklanmayan bir apse patladı. irin dışanya çıkta. İnanıyonjtn ki, önümüzdeki aylarda Türkiye-AB ilişkilerinde ckkii rahadanıa oiacak" dıye konuştu. Akarcalı, toplantıda bu konunun elealınmayacağını, ancak parlamenterlere Dışişleri Bakanlığı'nın hazırladığı belgeler ile birtakım bilgileri vereceklerini bildirdi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Hollandalı parlamenter Pieter Dankert de öcalan'ın bağımsız bir mahkemede yargılanacağmın Başbakan Bülent Ecevit tarafindan CNN'e yapılan açıklamada teyit edildiğini belirterek kendilerinin de bağımsız bir yargi sürecinden memnuniyet duyacaklannı söyledi. Şu anda izleme sürecinde olduklannı belirten Dankert, "Öcafauı'ı mıret etmek btzim işimiz değil ama avukarlann görüşmesine izin verilmeh" diye konuştu. Pieter Dankert, Öcalan'ın yakalanmasının ardından Avrupa kentlerinde gerçekleşen gösterilerin olayın sadece terör boyuru olmadığını, siyasi bir boyut taşıdığını gösterdiğini belirtti. Almanya'nın Istanbul Başkonsolosu ChristianeGefcsler- Kuss. terörü kmadıklannı ve Türkiye'nin toprak bürünlüğüne saygı duyduklannı, ancak Güneydoğu'da siyasi bir çözüme gidilmesi gerektiğini söyledi. Geissler-Kus, çözüm arayışlannda insan haklannjn göz ardı edilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledı. Wresbeden kentindeki pariamento binasının önü dikenfi tdieıie çevrilerek önleoı abndı. (FotogYaf: REUTERS) 6 Avrupa dehşete düştü' Şemse Kıhç ile koruması ve 2 kadm PKK'li bulunuyordu. Bu süreçten sonra yaşananlar konusunda senaryolar günde- megiriyor. Öcalan Yunanistan Büyükelçiliği'nden çıkarken Hollanda'ya gittiğini sanıyordu. Büyükelçilikten 19.30'daaynldı. Kimin- le aynldığı net olarak bilinmıyor. Birlik- te olduğu 3 PKK'liye çtkış izni verilme- di. Yunanistan hükümetinin iddiasına gö- re, terör örgütü liderinin Yunan büyükel- çiliğinde olduğunu öğrenen Kenya hükü- meti, Öcalan'ın derhal ülkeden çıkanl- masını istedi. Hollanda'ya gönderileceği vaadiyle büyükelçilık dışına çıkanlan Öcalan, dışanda Kenya güvenlik ve is- tihbarat yetkilileri tarafindan gözaltına alınarak Türk timine teslim edildi. Kenya hükümetı ıse Öca- lan'ın gelişi ve götürülüşü sırasında asla devrede olma- dığını, Yunanistan'ın "komplosu sonucu" ülkeye kaçak olarak giren terör ör- gütü liderinin gönderilmesi- ni istediklerini açıkladı. Kenya kaynaklan, Öca- lan'ın Yunan ajanlanyla bir- likte büyükelçilikten aynl- dığını. ondan sonraki geliş- melerden haberdarolmadık- lannı savunuyorlar. Buna dayanılarak Öcalan'ın Yu- nan ajanlannca Türk timine teslim edildiği kuşkulan or- taya atıhyor. Yunan istihbarat Teşkıla- tı ajanı Haralambos Kalde- ridk, Yunan Antenna ve Sky televizyonuna yaptığı açık- lamalarda, Öcalan operas- yonunda Türklerin yer al- madığını savunarak "Türk- ler uçağın jçinde hazır bulu- nuyordu" iddiasında bulun- du. Türk basınında yaygın görüş, operasyon timinin Ocalan büyükelçilikten ay- nlıraynlmaz terör örgütü li- derinin bulunduğu otomobi- li konvoydan çıkartarak ha- vaalanına yönlendirdiği yo- lunda. Haber Merkezl - Terör örgütü lide- ri AbduDah Öcalan'ın yakaianışı ve PKK yandaşlanntn Avrupa'daki ey- lemleri dünya basınında geniş yer al- dı. Almanya'nın yüksek tirajlı gaze- tesi Bild'de "Yettf Arök" başjığıyla verilen haberde. "Öcalan'ı biz yaka- faunadık, bizTürkiye'ye iade etnîedik, ama tüm bunlan biz yapmışız'gibi. olaylar Almanva'da pâflâk veriyor" denildi. Frankftırter Rundschau'da çı- kan haberde, Batı Avrupa'nın şiddet olaylannın sahnelendiği *y«ı me- kân" haline geldiği beürrilirken. Die Vfelt gazetesi de, şiddete başvuran te- rörist örgüt yandaşlannın derhal sınır dışı edilmesini istedi. Haberde, vatan- daşlık yasasında planianan reform ça- lışmalannda, militanlann şiddete baş- vurma egilimlerinin de dikkate alm- masının önemi vurgulandı. Genel çif- te vatandaşhk uygulamasmın yürürlü- ğe girmesi halinde, çifte pasaport sa- hibi Kürtlerin sınır dışı bile edileme- yeceği hatırlatılan haberde, Alman- ya'da yasaklanan PKK örgütüyle her türlü imkânla mücadele edilmesi ge- rektiği ifade ediidi. Belçika'nm yüksek tirajlı Le Soir gazetesi, "terör örgütü ile Yunan da- yaatşmasınuı mazkfe kakhgjnı" yaz- dı. "Ankara şeytanı yargılayacak'" başhklı haberde Türk basınının yo- nunlannı yansıtan Le Soir, "Ahnân- ya,istemedigini bukhı" başiığını taşı- yan bir başka yazıda da Berlin olay- lannı anlattı. Muhafazakâr La Libre Belgique gazetesi ise "Eğer PKK'nin şiddeteylemleridevamederse. Alman- yaida ve diğer Avrupa ülketerinde ka- muoyununKiirrJereolansempatisisü- ratie eriyecektfr'" denüdı. Le Monde, PKK'nin terör örgütü olduğunu, cinayet işledığini ve haraç toptedığını yazdı. Liberation gazete- ' sinde ise "Avropa fîyaskosu" başlı- ğıyla yayımlanan yorumda, AB'nin insan haklan ve demokratik sorunlar yüzünden Tûrkiye'ye baskı yapmasi gerektiği öne sürüldü. lngiltere'deki The Daily Telegraph gazetesi, Avru- pa kamuoyunun u dehşete düş^üfünü" yazdı. The Tirnes gazetesi ise bölücü örgüt yandaşlanru oluşturan gençli- ğin fanatizmine dikkati çekti. ABD'nin önde gelen gazetelerin- den Wall Street Journal'de yer alan "Bir Terörist Adalet Huzunına Çıkı- >w" başhklı makalede. "tfimdüma- nm,eflerindeki benzin bidonlanyla el- çükfcri basan ve masum insanlan re- hm alan terör örgütü yandaşlannın gerçekyiizünü nihayttgördüğü" vur- gulandı. Makalede. "Öcalan'a hukuk devleti yasabn uygulanmaanı" iste- yen Italya Dtşişleri Bakanı Lamber- to Dinive, "Neden siz bu yasalan, ÖcalanItaha'daiken kendisine ırygu- lamadıruz" sorusu yöneltilirken, ltal- ya' nın pekâlâ böîücü terör örgütü ba- şı Öcalan'ı Türkiye'ye iade edebiie- ceği hattrlatıldi. Bunu yapmayan Ital- yan yetkililerin, bölücübaşını bir uça- ğa bındirerek "adatetten kacmasına yardımcı otduklannı" yazan gazete, - Yunanhlann, NATO'da müttefik (*- duklan birülketarafindan aranan bir teröristi neden kornduldarını hiçbir zaman izah edemeytcekkri" belirtil- di Makalede, "Avrupa ülkeleri, Öca- lan*m yargıianma.si\1a bu olaydan kurruidukiannı zannediynrlar. Oysa. ortak savunma anlaşmasrvia bağh ol- duklan bir ülkeyeettikieri ihanetifl aç- oğı yaralar, sandıklanndan çok daha uzun süre uraırulmay^caktır'" denildi. Amerikan PBS televizyonu, Was- hington Enstitüsü'nden Türkiye uz- manı Alan Makovsky. eski CIA uz- manı Graham Fuller ve Tennesee Teknolojı Üniversitesi'nden PKK'ye sempatisiyle bilinen Michael Gun- ter'in görüşlerini aldı. Öcalan't "•&• mastz bir terörist'' olarak tanımlayan Makovsky. Yunanistan'ın PKK'ye destek verdiğini ve terörist Öcalan'ı, Kenya'ya Yunanhlann soktuğunu söyledi. Örgütün "arkadan btçakiaD- mtş" duygusuna kapıldığını ve Avru- pa'daki Yunan temsilcıliklerine sal- dırdığını söykyen Makovsky, Ö- calan'm yerinin ABD tarafindan Tür- kiye'ye bildirildiğinı ifade etti. Rus Izvestiya gazetesL Öcalan'ın eski kansının. örgütü terk ettikten son- ra Isveç'e sığındıgına ve bundan bir süre sonra da Isveç Başbakanı Olof Pakne'nin öldürüldüğünedikkatçekti. Kıbç: Yunanlar gûvence vermişti MED TV'de dün konuşan ve Öcalan Kenya'dayken yanında bulunduğu öne sü- rülen Şemse Kıhç ise Yuna- nistan'ın Dışişleri Bakanı L. TeodorosPa«igalosunbüro* ' sundon kendilerine telefon geldiğini "endişeermeyinis- tediğiniz bir Avrupa ülkesi- negötürüleceksiniz" güven- cesi venldiğıni söyledi. Kı- lıç sözlerinı şöyle sürdürdü: "Ocalan'a bu yokuluğun Ankara'da bitebüeceğini «ivlemiştim. Öcalan da ' Yo- la çıkmasak bile bu_yönde hazırlık var' dedi. Öcalan özel bir araçla havaalanına götürülürken büyükelciliğin arabalanyla Öcalan'ı izle- dik." Kıhç, daha sonra elçilik yetkililerine Pangalos'un bürosundan tekrar telefon geldiğini ve "yanıruzdaküe- ri orada bırakıp kaybolun" talimatı venldığini ıddıa et- ti. Kılıç.^Amaçlangörgüta- nığı olarak bizi ortadan kal- dırmaktı. Fakat büyükelçi bizi bırakmadı" dedi. Kıhç operasyonun, MOSSAD, CIA ve Kenya işbirliği ile gerçekleştirildiğıni öne sür- dü. Üç ay önce Kuzey irakta operasyonla yakalanmıştı • Adaya yaklaşma mesafesi 2 milden 10 mile çıkarıldı Sakık, Öcalan'la yüzleştirilecek Imralı'ya güvenlik çemberi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Abdul- lah Öcalan'dan üç ay önce Kuzey Irak'ta yakala- narak Türkiye'ye getirilen PKK'nin merkez komi- te üyelerinden "ParmaksızZeki'' kod adlı Şemdin Salâk'ın dün tutukJu bulunduğu Diyarbakır E Ti- pi Cezaevi'nden çıkartılarak geniş güvenlik ön- lemleri aJtında Ankara'ya görürüJdüğü öne sürül- dü. Sakık'ın Imralı Cezaevi'ne götürülerek, özel- likle Bingöl'de 33 erin şehit edilmesi olayı ile il- gili Öcalan'la yüzleştirileceği ve çapraz sorguya alınacağı bildirildi. Üç aydır kardeşi Arif Sakık'la birlikte Diyarba- kır E Tipi Cezaevi'nde tutulan Sakık'ın, Anka- ra'ya nasıl götürüldüğü konusunda herhangi bir bilgi alınamadı. Halen Diyarbakır l No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılaması devam eden Şemdin Sakık, Bingöl'de 1993 yılında şehit edilen 33 er olayı ile ilgili yaptığı açıklamalarda, eyleme katılmadığını, katliamm Abdullah Öcalan'ın em- riyle diğer militanlar tarafindan gerçekleştirildiği- ni anlatmıştı. Adalet Bakanlığı, Şemdin Sakık'ın şu anda Di- yarbakır'da bulunduğu açıklamasını yaptı LEVENTGENCELLt BLRSA - Abdullah Öcalan'ın getirildiği Imralı adasında olağanüstü hareketlılik devam ederken, ce- zaevi önceki gece 23.00 sıralannda tamamen boşal- tıldı. Imralı Cezaevi'nde yaşlan 21 ile 70 arasında de- ğişen 247 hükümlü, 4 'ü özel hücre donanımlı toplam 120 ring aracıyla değişik cezaevlerine nakledildi. A- da etrafındaki yoğun denetim sürerken adaya yaklaş- ma mesafesi 2 milden 10 mile çıkanldı. Adaya ba- hkçılar dahil hiç kimse 10 milden fazla yaklaştınl- mıyor. Dün sabaha karşı Kapakh'dan bahğa çıkan 9 tekne sahibi, güvenlik botlan tarafindan alıkonuldu. Kaptanlar bir süre gözaltında tutuldu. Tekneler Ka- pakh'ya çekildikten sonra kaptanlar salıverildi. Güvenlik koordinasyonu ile ilgili olarak Ankara'da oluşturulan eşgüdüm masasının talimatlanyla hare- ket edildiğini bildiren yetkililer, Ankara dışında hiç kimsenin açıklama yapmayacağını anımsattılar. tmrairdaki olağanüstü önlemlerin Genelkurmay ve MtT koordinesinde sürdürüldüğü, bu önlemlerin muhtemelen aylar, hatta yıllar sürebileceğini savunan kaynaklar, Imrah'ya yönelik yeni planlarnanın yapı- labileceğini öne sürüyorlar. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR 15 yıl boyunca binlerce insanımı- zın yaşamına mal olan bir sürecin önemli dönüm noktalanndan birisine gelindiğini söyleyebiliriz. Öcalan'ın Suriye'den çıkanlmasıyla başlayan olaylann, yeni gelişmeleri de bera- berinde getireceği anlaşılıyordu. Öcalan'ın yakalanmasında Türki- ye, ABD'nin kararlı desteğini aldı. Di- ğer Avrupa ülkeleri ise ABD'nin ve fürkiye'nin bastırmasıyla ikircikli bir tutum içine girdiler. Bu ikircikli tutum, Türkiye'nin işinı kolaylaştırdı ve öca- lan'ın dünyanın bir ucundan yakala- nıp Türkiye'ye getirilmesini sağlaya- cak bir sonuç ortaya çıktı. Hepimizin kafasını meşgul eden soru, bundan sonra neler olabilece- ği yönünde. Güneydoğu'da sürege- len olaylar sırasında, başından itiba- ren ABD'nin nasıl bir tutum alacağı önemliydi. Sovyetler Birliği'nin dağıl- Bundan Sonrası...masıyla, Ortadoğu gibi krrtik bir böl- gede VVashington'ın tayin edici bir ağırlığı oluşmuştu. Bu ağırlığı hangi yönde kullanacağt, gelişmelerin yö- nünü de beliıieyecekti. Kuzey Irak'ın iki Kürt liderini geçen yılın sonlannda barıştıran ve onlan birlikte hareket etmeye zortayan ABD'nin bu bölgede yeni birtakım gi- rişimlere hazıriandığı belli oluyordu. Bu girişimin yeni bir Kürt devleti mi, yoksa ozerk bir Kürt yönetimi mi ol- duğu henüz tam anlamıyla belirgin- leşmiş değil. Türkiye ise yaşadığı Kürt sorunu nedeniyle böyle bir giri- şime sıcak bakmadığını çeşitli plat- formlarda dile getirdi. Bu arada P- KK'yi uzun süredir terörist örgüt ola- rak tanımlayan ABD, Kuzey Irak'ta ortaya konacak olan yeni oluşumun önünde en önemli engel olarak gör- düğü PKK'ye karşı Türkiye'ye daha açık destek vermeye başladı. Bu tutum, öcalan'ın yakalanması- na giden sürecı de başlatmış oldu. ABD bu desteği sağlarken Irak'ta Saddam'a karşı yürüttüğü "devir- me" siyasetinde Türkiye'nin desteği- ni daha fazla istemeye başladı. Ta- nk Aziz'in Türkiye'ye gelmesiyle bir- likte ABD'nin gösterdiği tepki "Bu konuda bir gerilim mi ortaya çıka- cak" sorusuna yol açtı. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in Tarık Aziz'i kabul etmemesi ve Başbakan Bülent Ecevit'in ABD çizgisine aykın bir tutum içinde olma- dığını belirten açıklamalar yapması, ortamı rahatlattı. Ardından öcalan'ın yakalanmasında ABD'nin desteğinin anlaşılması, iki ülke arasındaki ilişki- lerin giderek daha da iyi bir noktaya geldiğini göstermiş oldu. Bundan sonra Kuzey Irak'ta neler olacağını, izleyerek göreceğiz. Bura- da ABD'nin ptanları Türkiye tarafin- dan ne ölçüde olumlu karşılanacak, bunu bugünden bilebilecek durum- da değilız. Aynca, ABD'nin Saddam'ı "devirme" siyasetinde Türkiye'ye ne gibi roller yüklenmek isteyeceğini de bilemiyoruz. Sonuç olarak, on binlerce insanı- mızın yaşamını yitirmesine yol açan bir süreci tersine çevirecek yeni bir aşamaya gelindiğini saptayabiliriz. Bundan sonrası, Türkiye'yi yöneten- lerin dirayetine bağlı. Büyük acılara yol açan ve arkasında bir dizi sosyal- siyasi-ekonomik neden bulunan ve bırakan bu sorun, dikkatle ele alınır- sa, Türkiye demokrasi içinde sorun- lannı çözebilecek bir imkân yaratır. Türkiye'nin artık demokrasi konu- sunda kendi iç dinamiğinden güç alan adımlar atması gerekiyor. Çünkü, Türkiye'nin demokrasi ve insan haklan konusunda karnesi par- lak değil. Faili meçhuller henüz ay- dınlanabılmiş değil. Düşünce özgür- lüğü konusunda ciddi engeller var. Gelir dengesindeki adaletsizlik ola- ğanüstü boyutlara ulaşmış durum- da. Umanz, Türkiye yeni umutlara yelken açacak çözümlere doğru iler- ler. Şimdi artık yeni bir aşamanın eşi- ğindeyiz. Insanlarımızın ölüme git- mediği, yeni, özgür ve demokratik bir Türkiye, hepimizin özlemi. BİRBAKIMA SERVER TANtLLt AğiPbaşlı, Adil ve Uzgorulu... Apo, sığınacağı bir ülke umuduyla gittiği ta Ken- ya'da yakalanmış ve Türkiye'ye getırilmiştir. Olayın akışında gösterilen hünere diyecek yoktur. Ancak, Türkiye'nin ağır bir yükü sırtlandığını da belirtmeliyim. Şimdi, yeni şeyler söylemek gerek! Okurlar, neler söyleyeceğimi az çok tahmin edecek- lerdir sanınm, işte onları söyleyeceğim. • Her şeyden önce ağırbaşlı olmalıyız! Partilisiyle, partısızıyle, irili ufaklı medyasıyla ağır- başlılığı elden bırakmamalı. Şamata, taşkınlık, hele hele şoven böbürleniş, böyle olaylarda ortalığı sarar. Yanlıştır, meydan vermemeli! Neresınden baksanız ancak akıl ve sağduyu ile çö- zeceğimiz bir sorundur karşımızdaki; onları rehber edinmeli! işın ıçine elbette bir yargılama aşaması girecektir. Gecikmeden ve 27 Mayıs'ta olduğu gibi uzatmadan, dahası sulandırmadan bu konuya başlamalı ve sonuç- landırmalıyız. Bağlı olduğumuz uluslararası hukuk, özellikle Avrupa insan Haklan Sözleşmesi'ni, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin öngördüğü ölçütleri, başkalan hatırlatmadan biz hatırlamalıyız. Onlan vak- tiyle göstenş olsun diye ımzalamadık; bırer çağdaşlık adımı olduklan, giderek adıl olduklan için kabullendik. Şimdi, gerekenı yenne getırelım! Unutmayalım, bütün dünyanın gözleri üzerimizde olacaktır. Sonra, adil olmak da ağırbaşlılığın şanındandır. Ayrıca, dağlarda umutsuz dolaşan gençler vardır. Pışmanlık yasası mıdır öngörduğünüz çare, af mıdır, hemen çıkararak bu insanlan, yuvalanna ve sevdikle- nne kavuşturunuz. Sarılmamış bir yara kalmasın! Bitti mi? Hayır, başka söyleyeceklerimiz var... • Cocukluğum Kars'ta ve Van'da geçtiği için bilirim. Sık sık duyduğumuz bir deyimdi: "Mahrumiyet böl- gesi"nde yaşıyorduk! Her şey, o deyimın gölgesinde yürürdü. Aradan biryanm yüzyıl geçtı; Doğu'da değişen faz- la bir şey olmadı. Neredeyse alıştığımız ıstatistıklerdir ve gazetelerde sık sık yayımlanır: Doğu'nun ve Güneydoğu'nun ulu- sal gelirden aldığı pay. giderek eğitimden sanata de- ğin payına düşen, Türkıye'nin Batı'sına oranla deve- de kulaktır. Bu pay, terör nedeniyle daha da düşmüş- tür, ama terör öncesi de ahım-şahım değildi. işte. bunu değiştirinız! "Mahrvmiyet bölgesı"n\ "gönenç bölgesi"ne dö- nüştürünüz! Başta fabrikaları götürünüz, enstitüler açınız, üre- tim çiflhkleri kurunuz: Ceylanpınar'dakı yetmez, sayı- lannı çoğaltınız. GAP'taki ginşimınize diyecek yoktur; ama nerede. çevresıni donatacak sanayı? insanlar, yaşamak için ış ve aş ısterler. ,, Bir yerde, onlan bulamadıklan için de dağlara çık- tılar, Apo'nun kara kaşlanna hayran olduklarf için de- ğil! Bütün bunları yapmak sermayeye bağlı; o serma- ye devlette vardır. Ne var kı devlet, elindeki parayı, gi- rişimcı havalanyla karştsma çıkan Ahmet'e. Meh- met'e kaptınyor. Ahmet'le Mehmet parayı alıp, gös- termelik de bir temel attıktan sonra, tüyüyor. Elindeki parayla Batı'da tezgâhını kurarak işini çeviriyor. Ne yapmalı pekı? Şunu: Devlet, bizzat gidip fabrikayr kurup ve rasyc- nel olçülere de dikkat ederek, ışletecektir. Bu söyle- diklenmız, kimı ınsanlann hberal mezhebine dokunur ama, budur doğrusu! Doğu ve Güneydoğu, bizzat devlet öncülüğüyle kalkınacaktır, yoksa kalkınama- yacaktır. Kalkınamayınca da, siz Apo'yu saf dışı mı et- tınız, karşınıza yeni bir Apo dikitecektir. işın yasası bu! Şunu da anlamış olmalıyız: Doğu ve Güneydo- ğu'dakı sorun, sadece bir ıktisadi ve sosyal kalkınma sorunu değildir. O bölgede yaşayan ınsanların çoğu Kurttür. Dinı, dınimizden ayrı olmasa da, dili ve kültü- rü farklıdır ve bir kımliğe sahiptir. Bunlara, saygı duy- malıyız, gelışmesi için de yardımcı olmalıyız. Hele ya- saklarla çözeceğımız konular değildir bunlar! Tanh boyunca aynı yazgıyı bölüştük Kürtlerle, da- ha da bölüşeceğız. Ama ortak yaşama bilinci, elle tu- tulur temellere de dayanmalıdır toplumda; oluşması için öyle. sürmesi için öyle. Uzgörülü olmalıyız!. İSMAİL HAKKI KARADAYI 'PKKçöküş içine girecektir' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - NATOnun kuruluşunun 50, Türki- ye'nin üyeliğinin 47. yıl- dönümü nedeniyle TB- MM'de verilen resepsi- yonda Apo konuşuldu. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Vural Savaş, dava sürecinın kı- saltılabileceğıne işaret et- ti. Ceza Muhakemeleri Usul Yasası'nın (CMUK) 149. maddesi uyannca bir sanık hakkında, aynı ya da sonucu aynı olan suçlarla ilgili ayrı a>n soruşturma açılmasına gerek olmadı- ğına işaret eden Savaş, bu çerçevede Öcalan konu- sunda da aynı prosedürün uygulanabıleceğinı vurgu- ladı. Öcalan hakkındaki suçlamalann Türk Ceza Yasası'nın "ölüm cezası- nı" öngören Î25. maddesi kapsamına girdiğıni ifade eden Savaş, "Hakkındaki suçlamalarla ilgili deliller scçilir, diğer dosyalar bir- leştiriBr: hereylemi için ay- n soruşturma açılmasına gerek >oktur. Bir insan. 100 kez aynı suçu işledi di- ye 100 kez asılabilir mi" dedi. Eski Genelkurmay Baş- kanı emekli orgeneral ts- mail Hakkı Karadayı da Öcalan operasyonunun "mükemmer olduğunu belirterek "Örgüt çöküş, hezeyan içinde" dedi. Ka- radayı, Öcalan'ın "tstenir- se Türkiye'ye hertürlü hiz- mete hazır olduğu'1 yö- nündeki sözlerinin anım- satılması üzenne de, "Türld>«'ye hiçbir hizme- ti olmaz. Eğeristeseydi,za- manında gelir teslim olur- du" karşılığını verdi. Ka- radayı, "ölüm cezası wri- lebilirmi" sorusu üzerine de "O hukukun bileceği iş, Türki\e'de kanunlann uy- gulanması gerekir" dedi. Eski Genelkurmay Baş- kanı Necip Torum^' ise Öcalan'ın yakalanmasının ardından. örgütün parça- lanma sürecine gıreceğine işaret etti. Genelkurmay Başkanlı- ğı Plan ve Prensipler Da- ıresi Başkanı Batmaz Dandin, Irak'ın bölünme- sinin bölge banşı için teh- like oluşruracağına dikkat çekti. Dandin, Türki- ye'nin Irak ile ilgili politi- kasınm BM Güvenlik Konseyı kararlanyla aynı doğrulruda olduğunu kay- detti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle