Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 SUBAT1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Hizmet
/bdullah Öcalan,
Kenya'dan bindirildiği
ıçakta görevlilerle
konuşurken "Ben
lürkiye'yi ve Türk
halkını severim...
Eenim annem de
Türk'tü... Eğer Türkiye
icin yapılacak bir
hizmet varsa, vardın
hizmet etmeyi seve
save yaparım.... Içime
doğuyor, bir hizmet
yapabileceğime
inanıyorum" diyor.
Öcalan, bedeninin
yanı sıra ruhuyla da
tesiim oluyor!
Militanları şok içinde
Avrupa ülkelerini
birbirine katıyor... Bir
başka şok Türkiye'de
yaşanıyor... Numaracı
cumhuriyetçiler,
sözde aydınlar
öylesine bir
şok yaşıyor ki,
henüz iki satır
yorum yapacak
gücü kendinde
bulamıyor! Türkiye,
bunlann "düşünce
hizmeti"nden şimdilik
yoksun kalıyor!
D E N İ Z S O M
Elektronik posta: som©postacumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Ziraat Bankası
üst düzey yöneticileri
gözaltına almmış...
"Ektiklerini bicivorfardıri"
kkoyunlular, Oğuzların Bayındır boyundan
gelen ve Ortaçağ'da devlet kuran bir Türk
aşireti... Safeviler de Iran'da devlet kur-
muş bir Türk hanedanı... Aralarında akra-
balık bağı var. Ama tarih kitapları, anne tarafından
Akkoyunlu hükümdan Uzun Hasan'ın torunu ve ba-
bası Safevi devletinin kurucusu Şeyh Haydar olan
Şah Ismail için"lran Hükümdan" diye söz eder...
Oysa Şah Ismail, Iran'da devlet kurmuş; Irak'ı,
Anadolu'nun doğu ve güneydoğusunu egemenliği
artına almış; Hatayi mahlasıyla Türkçe şiirler yazmış;
bir Türk...
Ismail'in tek "kusur"u, padişahlanndan birtekinin
bile anası Türk olmayan Osmanlı'ya ait topraklara
göz dikmek!
Aynen, Osmanlıların Anadolu'daki öteki Türk bey-
liklerini ortadan kaldırıp sınırları içine katması gibi
Şah Ismail de Osmanlı'yı yutmak istemiş...
Vay sen misin Osmanlı'ya kafa tutan! Şah Ismail
Soykırım
tarih kitaplannda olmuş Iran Hükümdan bir Acem!
Ismail, Osmanlı'ya karşı önce Anadolu'daki Türk-
menleri örgütlemiş. 16. yüzyılın başında Anadolu'da
Osmanh'dan hoşnut olmayan Türkmenlerin isyanı
başlamış. Osmanlı tahtında oturan II. Beyazıt'ın
yaşlılığı fsmail'in işini kolaylaştırmış.
Ama Osmanlı hanedanında bir darbe olup Selim
tahta geçmiş... Babasını ve kardeşlerini öldürterek!
Adı çıkmış "yavuz"a, olmuş Yavuz Surtan Selim...
Yavuz, Türkçe bir sözcük; "yavız"dan geliyor. Acı-
masız, kötü demek! Selim, gözünü kırpmadan yap-
tırdığı katliamlarla "yavuz" payesini hak etmiş Ana-
dolu'da 40 bin kişiyi öldürtmüş...
Tarih kitaplan, Yavuz Sultan Selim'in Anadolu'da,
Iran Hükümdan Şah Ismail yanlısı 40 bin Şiiyi öldürt-
tüğünüyazar...
Oysa, Osmanlının öldürdüğü 40 bin insan Anado-
lu'daki Türkmenler...
Katliam değil, Türklere yönelik bir soykınm!
Soykırıma uğrayanların Şeceresine bakmak ge-
rekirse hepsi Oğuzlann soyundan gelen Türkler... Is-
mail gibi... Şii de değil... Alevi!
Sonradan uydurulan bir tarihle Osmanlının 700.
kuruluş yıldönümünü kutlayanlara karşı çıkınca Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin koca koca profesörleri faks
çekip "Osmanlı'yı reddedemeyiz, uzaydan gelme-
dik ya" diyor...
Evet, uzaydan gelmedik...
Ama niye Osmanh'dan geliyoruz?
Karaman, Menteşe, Aydın, Saruhan, Saltuk, Ka-
resi, Ertena, Teke'ye ne oldu?
Bırakın beylikleri Selçuklu da mı yoktu?
Osmanh'dan yakasını en son kurtaranlar Türkiye
Cumhuriyeti'ni kurdu hepsi bu!
Hesap
DYP Genel
ıBaşkanı Tansu
?Mler
'seçim
için hazırlanan
sokak
afişlerinde
vatandaşa "Sorun,
cevap verelim" diye
sesleniyor... Nereden
nereye... Hesap
vereceklerine cevap
veriyoriar!
SESSİZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE ümraniyede türbanlı bir öğnetmen
Ümraniye Teknik Lise ve Endüstri
Meslek Lisesi'ne geçen eğitim yılın-
da atanan Ayfer Kocabey, okulda
matematik öğretmeni açığı varken
Ümraniye Imam Hatip Lisesi'ne ge-
çici görevle gönderiliyor.
Kocabey'in bu eğitim yılında mes-
lek lisesinde göreve başlaması gere-
kiyor.
Ancak Kocabey, eğitim yılı başında
öğretmenler genel kurul toplantısına
katılmıyor, görevini tebellüg etmiyor,
faaliyet hazırtık kuruluna girmiyor, vel-
hasıl okulun dışında duruyor.
Ayfer Kocabey, okula uğramadığı
günleri sevk ve rapor alarak yasal kı-
lıfa sokuyor ve 2 Kasım 1998'de de
okul kaydına 251.31/2687 sayı ile gi-
ren bir dilekçe vererek öğretmenlik
görevinden istifa ediyor.
Bu kaydın sahte olduğu anlaşılıyor.
2.11.1998 tarihinde Selda Karakaş a
ait resmi bir evrağın 251.3162633 sa-
yı ile kayda geçtiği görülüyor.
Sahte evrağına ilişkin herhangi bir
işlem yapılmıyor.
"Işlem" 24 Kasım 1998'de gerçek-
teştiriliyor ve Ayfer Kocabey bir kez da-
ha Ümraniye Imam Hatip Lisesi'ne
öğretmen olarak gönderiliyor.
Bütün bunlar Ayfer Kocabey'in ba-
şındaki türbanın yüzü suyu hürmeti-
ne oluyor!
Ayfer Kocabey asla kılık-kıyafet yö-
netmeliğine muhatap olmuyor ve
imam-hatiplerin arasında özel koru-
maya alınıyor,
Oyle değil mi okul mü-ı
dürü Mustafa YıkJınm ve ]
,_ başyardımcısı Mehmet
Özer beyler!
Siz daha iyi bilirsiniz...
Zulüm günleri bittiğinde türbana
uzanan eller kınlacak değil mi!
7AYDINLANMA ATEŞİ
<•• tlelLşim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Kayabaşı 'nın açılışı
22 Şubat"ta...
Antalya Cumok, bugün
Halkevlerinin kuruluş
yıldönümü nedeniyle 6. sayısını
çıkardığı Müdafaai Hukuk
jiergisi yaranna bir yemek
Kayabaşı Cumhuriyet
İlköğretim Okulu
Öğrenciler Kayabaşı
Cumhuriyet İlköğretim
Okulu'nda ll Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün sıra. tahta ve
masa gibi eksikleri
tamamlamasıyla 8 Şubat'ta
ikinci ders yıhna başladı.
Daha önce 20 Şubat'ta
yapılacağı duyurulan okulun
açılışı, Denizli Valiliği'nin
karan ile 22 Şubafa
ertelenmişti. ÇYDD Kırsal
Alan Koordinatörlüğü
Kayabaşı'nda parlayan bu
aydınlanma ateşını yürekten
desteklemek, Ali Karlık ın ve
Kayabaşı köyü çocuklanrıın
sevincini paylaşmak için 22
Şubat'ta Kayabaşı köyünde
olmayı amaçlıyor. İstanbul'dan
katılmak isteyenler bugün
akşama kadar 0.212.543 67 09
ya da 0.532.277 54 59 numaralı
telefonlardan bilgi alabilirler.
Buca Cumok
1) Denizli Kayabaşı
Cumhuriyet İlköğretim
Okulu'nun açılışma ADD'nin
düzenlemesi ile 22 Şubat saat
07.30'da Cumhuriyet
Meydam'nda toplanarak
gideceğiz. Aydmlanma ateşinin
bir neferi olan Ali Karlık
öğretmeni kutlamak. Kayabaşı
köyü çocuklannın sevincine
tanık olmak. yeni ateşler
yakmak için hepinizi
bekliyoruz.
2) tzmir Cumok'un düzenlediği
"Uğur Mumcu'yu Anma Şiir
Yarışması"nın ödül töreni 28
Şubat saat 14.00'te. Aynı gün
saat 19.00'daki Karşıyaka
Cumok yemeğine katılarak.
dostlanmızla aynı sofrayı
paylaşmanın mutluluğunu
tadacağız.
3) 8 Mart saat 20.30'daki
Ankara Sanat Tiyatrosu'nun
(AST) "Kayıplar" oyununa;
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği'ne de katkı koymak
üzere gidiyoruz.
Bilgi için tel: 0.232.452 21 61
(Duygu Bağder).
Antalya Cumok
Altıncı sayısıyla yayın yaşamını
sürdüren Müdafaai Hulcuk yurt
çapında ilgi ve destek gördü.
Daha çok okunmak, daha da
güçlenmek için, sesimizin daha
gür çıkması için yeni
sürdürümcüler bekliyoruz. 6
aylık abone bedeli 4 milyon
500 bin lira.
Halkevlerinin kuruluş
yıldönümü nedeniyle bugün
Müdafaai Hukuk dergisi
yaranna bir yemek düzenliyruz.
Yemek 'Veli'nin Yeri'nde saat
19.30'da. Toplumsa!
yaşamımızın kilit taşlanndan
olan Halkevlerine qzle
Müdafaai Hükûk için
olahm sevgili Cumoklar.
Bilgi için tel: 0.242.244 50 29 -
0.242./241 12 73(Dergi)-
0.242.343 23 39 - 0.242.343 17
62 (Hicran Karabudak).
Bodrum ÇYDD
Şubat ayı etkinliklerimiz;
• 20 Şubat saat 12.30'da;
'Gelir Getirici Komisyon".
Florya Oteli'nde müzikli öğle
yemeği düzenliyor.
• 23 Şubat 2030'da; 'Kültür
ve Sanat Komisyonu'. Lowry's
Irish Pubda 'Denizaltı tairihV
konulu 'Salı Sohbetleri'
düzenliyor.
• 24 Şubat saat 11.30'da;
'Eğitim Komisyonu' Atatürk
tlköğretim Okulu Konferans
Şalonu'nda Merkez llköğretim
okulları 5. sınıf öğrenci
velilerine. psikolog ve
beslenme uzmanı eşliğinde
"Nasıl Sağlıklı
Büyüyebilirim?" konulu bir
konferans düzenliyor.
• 26 Şubat saat 14.00'te:
dernek bürosunda aylık genel
üye toplantısı yapılacak.
• 27 Şubat saa't 11.00'de;
"Eğitim Komisyonu" dernek
bürosunda aylık burslu
öğrencilerle toplantı düzenliyor.
Ankara Üniversitesi
Kültür ve Sanat Evi
Açılış günleri programı
kapsamında;
• 19 Şubat (buün) saat 17.00'de;
Prof. Hikmet Şimşek,
"Cumhuriyet Dönemi'nde
Çok Sesli Müzik Eğitimi"
konulu konferans veriyor.
• saat 20.00'de: Bilkent Yaylı
Çalgılar Dörtlüsü'nün dinletisi,
• 20 Şubat (yann) saat
16.00'da; Şefik
Kahramankaptan, "İsmet
İnönü >e Harika Çocuklar"
adlı kitabmı imzahyor.
• Saat 17.00'de: Dr. Mehmet
Hengirmen'in "Cennette
Yolculuk"' konulu slayt
gösterisi.
• Şaat 20.00'de: Dario Fo'nun
"Açık Evlilik" adlı tiyatro
oyunu. Yönetmen: Erkan
Ergin.
Türk Demokrasi Vakfı
20 Şubat saat 14.30'da
"Türkiye tçin Nasıl Bir Seçim
Sistemi?" konulu konferans
düzenliyoruz.
Oturum başkanhğmı Prof. DT.
Ergun Özbudun'un yapacağı
konferansa katılımcı olarak
Doç. Dr. Seyfettin Gürsel,
Mehmet Keçeciler, Ahmel
İyimaya, Mustafa Kamalak,
ve Atila Sav katılacak.
Bilgi için tel: 0.216.438 67 44.
HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ
KİM KtME DUM4HJMA BEHIÇAK behicak@ttirk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
BULUT BEBEK NiRAYÇtFTçt
TARIHTE BUGUN 19 Şubat
HALKEVLERf KURULUYOR..
1932. 'D£ SueuH, HALKEt/Lea AÇILDl. O SIHAPA ONPÖer
İLPE KueULAN HAUC£YLERİ'NPEN İSmNBUL'CMKİHİ BAÇVE-
K/L fSto£r(iNÖNtJ)BEr,ANKAIZA'DA*:/Arf /SE *£C£P(P£K£l()
BEY AçıroRDu. BöYLece. VJJIKOCAĞI KURULUÇU a* «4 -
PANARAK TÜM MAL VAIZLtGIYLA HALKEVLERİ'NEJtArtLI-
YOKDIJ. HALKIN EĞİTİM l/£ KÜOÜR PÜZEYINİ YÜtcSEİT-
MBK VE BV1ÜNI-E$ME£İN/ SA&LAMAKAMAClYUfi OLUÇ-
TUeulAM HMJCEVLEe/,GAZ/ AAUSTAFA tC£MAL'İH ÇÜ SÖ2-
LEJZİNİ gAVKAK EDlNMrŞTf : "WU£T$UUO-Ur
SlRBlRlNl AN
LAyiANfSeVEU V£ AYNI ID£AI£SAĞLI HALK <Û71£SI HALIN-
D£ TBÇKİLATLANPIlİllMALIOHi*••• HALKEVLERİ'NİN 9DAL-
OH EJK/KIÜK 6CSTERM££İ BeKLEUMeKTEYDİ: i-DtL,7X-
K.İH,EPE8lYAr,2.-£ÜZ£L. SAMATLAfi3 -T/H*7KO,4 -SPOIS,
S-SOSYAL YABO/M, 6 - UALK ÛEeSA/JeUK']. T.iajrÛPHAKlE•-
CJLİK,e-KÖY KJOKIULARI, 3-MÜZBCJLiK,
Ankara
faaH
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
0 Sabah
O sabah Hacettepe Göz Bölümü Ana Bilim Da-
h'ndayım. Orada sevdiğim kişiler var, Prof. Murat Ir-
keç ve arkadaşları. 68 kuşağı, 71'i yaşayanlar, acı
faturalara karştn onurta direnenier. Bilimin ışığıyla yü-
rüyüşü sürdürenler. Değişik dallarda doruk görev-
deler bugün, yüreğim aydınlanır buluştuğumuz za-
man.
Kapı açıldı, genç bir doktor haberi verdi:
- Apo Türkiye'de. Ecevit açıkladı şimdi.
özlemin dinmesi, tomurcuğun çiçeğe dönüşme-
si gibi bir an bu. Rahat bir soluk alıyorum. Açıkla-
mam gerekir, uzun süredir ilk kez alıyorum bu solu-
ğu. Acı, amagerçek, devletin varlığını hissetmekde
birözlem, kimi zaman hayli derinleşiyor, bireylerde,
toplum da devletin boşlugunu hissederek karamsar-
lığa düşüyor. 15 yıldır çok yaşadık bu karamsarlığı.
Devletin varlığını hissetmek istediğimiz zaman boş-
lukta kaldı ellerimiz. Güçsüzlüğü, kararsızlığı yaşa-
dık tepeden tırnağa.
Apo Türkiye'de sözü, kesin kararhlığı kanıtlıyor
her şeyden önce; devletin varlığını, gücünü duyu-
ruyor. önce Suriye'de, sonra Italya'da, Rusya'da, Yu-
nanistan'da, öteki Avrupa ülkelerinde, Asya'da, Af-
rika'da ama sonunda Türkiye'de; ödünsüz bir poli-
tika uygulamanın olumlu sonucu bu. Devletin belli
kurumlan, kuruluşları arasındaki işbirliğini, güçbirli-
ğini kanrtlıyor.
Ana Bilim Dalı'nın duvarında kocaman bir Atatürk
portresi var. Prof. Dr. Uğur Erdener'in düzeniyle
çarpıcı bir tablo. Bayrağımız dalgalanıyor, bölün-
mez bütünlüğü simgeliyor tüm ülkeyi sararak, dal-
galar arasında da Atatürk var, ileriye bakıyor, halkı-
na, ülkesine amaçladığı yönü yansrtıyor bakışlan. Sev-
giye, hoşgörüye, banşa uzanıyor. O tabloyu görme-
nizi dilerim, belki de o sabahın duyartığıyla tüm gü-
zellikleri çağrıştırdı bir anda.
Uzun saatleri ekran başında geçirdim sonra. O gün
de, izleyen günler, gecelerde... Haberleri dinledim,
yorumlan, açıkoturumlan, ünlü gazetecileri, emekli
elçileri, poütikacılan, bilimadamlarını, devlet adam-
larını, Apo gerçeğine yeni uyananlan, ülkemize kuş-
kuyla yukarıdan bakan yabancılan. Apo yargılanır-
ken izlemekten söz ediyor biri, ölüm cezası verile-
mez diyor bir başkası! Kuşkusuz önyargıları var. Biz-
den de kaynaklanıyor kimi zaman. O önyargılar da
değişecek elbet. Devlet yönetiminde, herdalda, her
alanda kesin kararlı, tutarlı politikalar uygulandığı za-
man.
Apo Türkiye'de, olayı bir son değil aslında, öykü
noktalanmıyor, yeniden başlıyor belkı de. Belli sü-
reci aşmak gerekiyor. O süreci de aşacağız kuşku-
suz. Yıne kesin kararlı politikalarla kalıcı banşa yol
açan eylemlerle. Apo olayının gerçeğine, devletimi-
zin gücüne inanacak dostlar, düşmanlar. Geride
uzun yıllar, kanlı savaşlar, yaralılar. sakatlar, yitik can-
lar, yıkık bacalar, terk edilmiş köyler. öğretmensız okul-
lar, kundakta bebeler var. Ama bir şey daha var ben-
ce, yaraları sarmak, acı birikimlerden arınmak ge-
rekiyor bir an önce. Dağlarda, bayırtarda yeniden ye-
şertmek, yaşamak sevincini, yan yana yürümek ge-
leceğe. Başbakan Ecevit'in konuşmalarını da ilgiy-
le izliyorum. Kimi zaman 1974Temmuzu'ndançağ-
nşımlarla. Kurumlar, kuruluşlar arasındaki diyaloğa
önem veriyor, sorulan yanıtlarken özenle seçiyor
sözcüklerini. Genelkurmay ve MlT'in çabalarını te-
şekkürle belirtiyor, ortak başarının altım çiziyor; dı-
şardakilere, içerdekilare, dağdakilere deuırtutlases-J
leniyor. Güneydoğu projesi de büyük anlam taşıyor
bu yolda. O proje bir umut bayrağı olmalı bence; köy-
den köye, dağdan dağa dalgalanmalı en yakın gün-
lerde.
•••
Güneydoğu'da bir ılçede genç bir okurum var. Li-
seyi bitirmiş, ören'e gelmiş, boyacılık yapıyor 1980'le-
rin sonunda. Üniversite sınavına hazırlanıyor. Balkon
parmaklığını boyadı evimizde. önce uzak baktı ba-
na, çay içtik, yemek yedik, uzaklığı aştıkderken. Hu-
kuk okuyacak, avukat olacak. Ankara'daki adresi-
mi verdim, gelirse beni aramasını söyledim. Birkaç
yıl geçti aradan, ajansa geldi bir gün. Üniversite sı-
navını kazanamamış, iş arıyor. Kamu kesiminde açı-
lan sınavların hepsine giriyor, ama sonuç alamıyor.
O görevlere iktidardaki partilerin yakınları atanıyor
ancak. Birkaç kişiye söyledim. ama sonuç alama-
dım. Arada bir telefonla konuşuyor, mektuplaşıyo-
ruz. Yapı işçiliği yapıyor birkaç ay, sonra yine işsiz,
umutsuz! llginç öneriler var, ama benimsemıyor. Ör-
neğın Hizbullahçılar belli bir aylık, ayda 3 milyon, ay-
rıca genç, güzel bir eş öneriyor delikanlıya, başı ör-
tülü bir gelin. Namaz kılması gerekiyor. Deiikanlı sı-
cak bakamıyor bu öneriye, sizin bulacağınız kıza
gönül vermeyebilirim, parayla namaz kılmayı da
doğru bulmuyorum diyor. Işsizliği uzuyor, ama gü-
zel bir gelinle paylaşıyor yalnızlığını, bir de çocuğu
var. Resmini de gönderdi. Yüzüm kızardı. Kaç yıl geç-
ti hâlâ işsiz Hasan! Böyle kaç Hasan var kimbilir, dağ-
lara çıkmıyor, çıkmaya zorlayanlara direniyor, umu-
du yitirmeden bekliyorlar. Asker dostlarıma da an-
lattım Hasan'ı, durumu biliyorlar, ama onlann göre-
vi bir yere kadar!
Başbakan Ecevit'in gündeme getirdiği proje bu ne-
denle çok önemli. Bir an önce uygulanmasını dili-
yorum, kesin kararlı politikalarla yaşama geçmesini...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA:
1/Üflenenhava-
nm dillere ulaş-
masını sağlayan
supaplan açıp ka-
payanbırklavye-
ye sahip. üfleme-
li oyuncak çalgı.
II Herhangi bir
nedenle armağan
kabul edenin,
vermek zorunda
olduğu karşılık...
Japon lirik dra-
mı. 3/ Leton-
ya'nınbaşkenti... , ,
ılgeç. 4/"İsmet —": 0)r
un-
cıımuz... Asur krallığımn
başkenti. 5/Genellikle yak-
mak için kullanılan iri sa-
man...Birsorusözû...Do- 3
nun ya da pantolonun apış
arasına gelen yeri. 6/ Bir
mahn cinsini ve fiyatmı 5
gösteren küçük kâğıt. 7/ 6
Tatlı sularda yaşayan eti
lezzetli bir balık... Afri-
ka'dabirülke.8/Müzikte
8
yayı geniş çekerek çalma- 9
ya verilcn ad. 9/ Kaptamn
ve tayfalann gemi sahibine ya da sigorta ortakhğma bilerek
verdikleri zarar.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ İçine küçük çakıl taşlan gibi taneler konan ve vurmali çal-
gı olarak kullanılan boş ve kuru kabak. 2/ Bulaşık yıkanan mus-
lukteknesi... Japon halk türkülerine verilen ad. 3/Takunlargru-
bu, küme... Bir orman ağacı. 4/ Atın başına geçirilen dizgin ve
süsler... Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan bir tür eğ-
ri bıçak. 5/ Adın durum eklerinden biri... Toplanma, birleşim.
6/ Piston... Uzaklık işareti. 7/ Bir nota... Güç, emek, çaba. 8/
Sarma tekniğiyle yapılan bir tür ışleme. 9/ Büyük ve süslü ça-
dır... 196O'lı yıllarda Jamaika'da doğan ve daha sonra reg-
gae'ye dönüşen müzik türü.