Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT1999CUMA
14 KULTUR
Baykam ve Konuksever'in 68 hareketi konulu resim ve fotoğraf sergisi Basın Müzesi'nde
Bugünü diinden öğreneceksin
NURDAN CtHANŞÜMUL
Gazeteci Ergin Konuksever'in 681i
yıllarda yaşanan olaylan yansıtan fotoğ-
raflan ve Bedri Baykam'ın yine o dö-
nemi yansıtan 'Bağunstdık Uğruna Kar-
şıhkaz Sevda" başlığı altındaki resim-
leri Basın Müzesi'nde sergileniyor. Iş-
çi Partisi Öncü Gençlik tarafindan dü-
zenlenen sergi 25 Şubat'a dek sürecek.
1956 yılında gazeteciliğe başlayan
ve Ortadoğu'daki tüm savaşlan izleyen
Ergin Konuksever, 68 olaylannı baştan
sona fotoğrafladı. Savaş muhabiri ola-
rak yaşamını sürdüren Konuksever, 68'li
yıllan ve dün> ada yaşanan savaşlan an-
İatan büyük bır fotoğraf arşivinin sahi-
bi.
'Öfkeli bir kuşak hep var' ~
Ressam Bedn Baykam ise 68"li yıl-
lan ve Türkiye tanhine damgasına vu-
ran önemli olaylan tuvaline yansıtma-
yı tercih eden sanatçılanmızdan. Bu ko-
nularla ılgilı çeşitli kıtaplar ve makale-
ler de kaleme alan Baykam, yurtiçi ve
yurtdışında çeşitli sergiler açmayı sür-
düruyor.
Öğrenci olaylannın yenıden başladı-
ğına ve 1998'ın 68 kusağının 30. yılı ol-
duğuna değinen Ergin Konuksever, bu
sergıyle gençlerin geçmişi tanımalan-
nı sağlamayı ve onlara bir şeyler anlat-
mayı hedefîediklerinı söylüyor. Konuk-
severe göre sergide, o dönemde yaşa-
nanlar bir kez daha anımsatılacak.
"Gençter 68'G yıllarda ne-
ler olduğunu tam olarak
bümiyor. Önceki kuşağın
neter yaptığını belld anlar-
lar bu sergiyle."
Yaklaşık iki buçuk yıl-
dır gerek açtığı sergilerle
gerekse yazdığı kitaplarla
68'leri tekrar gündeme ge-
tiren Bedri Baykam da 68
kusağının kültür hayatın-
da kalmasını önemsediği
için sergi teklifini hemen
kabul ettiğini söylüyor.
68 hareketiyle ilgili bü-
yük bir koieksiyona sahip
olan Ergin Konuksever o
yıllan şöyle anımsıyor:
"Olaylar aslında 1963 te
başlar.60devrimiyle araıu-
lan huzurun bulunduğu dü-
şünühnüş ve olaylara ara
verilmiştir. Asunda duru-
munhiçdeöyleolmadjğıor- ,
tayaçıktı. Adalet Partisiik-
tidara geldiğinde öğrenci
kuruluşlanna basküar ba$-
ladı ve öğrenci federasyo-
nunun, Adalet Partisi'ne
yakın öğrencilere verilme-
smeçahşıldı. Dönemin Istan-
bul \alisinin yaptığı baskı-
larsonucundaolaylann ar-
dı arkası kesilmedi. Genç-
lik hareketi kendini göster-
dL"
68'li yıllarda tüm dün-
yada gençlik hareketleri-
nin arttığını, üniversitelerin
işgal edildiğine değinerek
o günden bugüne pek de
değışen bir şey olmadığına
ınanıyor: "Çünkü Türki-
ye'de temel kavramlar de-
ğjşmiyor. Ekonomikçökün-
tü her yerde var ve bunun
sonucuöfkcli bir kuşak var.
Bu insanlar kendilerini bir
şekilde gostermek tstiyor-
lar."
Bugün ve dün
yaşananlar
arasında
kaçınılmaz bir
organik bağ
olduğunu
belirten Bedri
Baykam,
gençlerin yakın
tarihimizi
bilmemesinden
yakınıyor. Ergin
Konuksever ise
bu sergiyle o
dönemde
yaşananlann
anımsatıldığını
belirtiyor.
yordu. 71 mücadeiesinin sonrasına ka-
dar sosyalistve KemaBst gençlikhep or-
duya yakın kaldı. 60 ihtilalinde orduy-
la beraber yaşadıgı coşkuyu 71 müda-
haiesinin sonrasına kadar taşıdı. Nere-
deysebir çey rek asır. ilerici gençlikveor-
du arasında bu/uüar \ ardı Türkiye'tie.''
Baykam. o dönemı bugünle karşılaş-
tırarak şöyle bir tablo çiziyor: "Son üç
yılda 60 ve 68 yıllan arasında ordu ve
gençlikarasında yaşanan sıcakltğın dü-
şünsel planda tekrar var olduğunu ve o
buzlann erktiğini görüyoruz. Gençler
ordunun CiL-nhuriyet'i konımaya karar-
lı olduğunu, tamamen halkçL, sosyaL, la-
ik hukuk devletini koruyan bir ana ya-
pıda olduğunu biliyorlar. Bugiin vedün
yaşananlar arasında kaçınümaz bir or-
ganik bağ var. Bugünün sağhklı bir şe-
kide aıüaşrimasiçindunübflmeiiyiz. Ge-
ricifiğin ve devrimciltğin köklerini aynş-
brmaya mecburuz."
68'li yıllann sonunda. savunma amaç-
h olan silahın savaş aracma dönüstüğü-
nü belirten Baykam, 71 olaylannın so-
nucunda yasal oluşumlarda aradığı plat-
formu bulamayan gençlerin arkadaşla-
nnın sırayla öldürülmesi sonucunda yıl-
dıklannı ve yavaş yavaş silahlı müca-
deleye doğru kaydıklannı anlatıyor.
Gençlenn yakın tarihimizi bilmedi-
ğinden yakınan Baykam, yakın tarih
müzesi kurulmasını istiyor. Türkiye'nin
yakın siyasi tarihinin tüm önemli bilgi
vebelgelerinin gönül rahathğıyla hedi-
ye edildiği bir yer özlemi duyuyor.
hlanda
y
ya bir övgü...
11. kez Oscar'a aday olan Meryl Streep 'in yenifilmi
Dancing at Lughnasa dünya sinemalannda gösterimde
Kültür Servisi- Bu yıl One
TrueThingadlı filmiyle 11.
kez Oscar'a aday olan Meryl
Streep. yönetmenliğini Pat
O'Connor'm üstlendiği ye-
ni filmı Dancingat Lugh-
nasa'nın tanıtımı için ge-
çen hafta ltalya'daydı.
Brian Friel'in tiyat-
ro oyunundan sine-
maya uyarlanan Dan-
cing at Lughnasa, lr-
landa'mn>doğasına,
halkına, kültürüne ve
müziğine bir övgü niteliğinde.
1930'lann ikinci yansında geçen
fîlmde trlandalı bir ailenin öy-
küsü anlatılıyor.
Aşağıda sizlere, ttalyan La
Stampa gazetesinin Streep'le si-
neması ve Dancing at Lughna-
sa üzerine yaptığı söyleşiden ke-
sitler sunuyoruz.
Ozlediğim tiyatro ortamı
- Soykınmı bir komedrfilmiy -
le anlâtöğı için Roberto Benıg-
ni'yeyöneltien eieştirieri naslde-
ğeıiendiriyorsunuz?
Karanlıkta Bir Çığlık filmin-
de, çocuğunu kaybeden bir an-
neyi canlandırmıştım. Film, ya-
şanmış bir olayı anlatıyordu. O
anne, gerçekte televizyona çık-
tığında oldukça sakin görünü-
yordu ve tek bir damla gözyaşı
dökmemişti. Söylemek istedi-
ğım, insan büyük felaketler kar-
şısında çok farklı tepkiler vere-
brien btf ysrahk. Beinıgni de ta-
bıi ki soykınmı hafıfe aldığı için
yapmadı böyle bir fılmi; bence
Pl KREDİ
ARTS FESTIVAL
Pl KREDİ
NAT
TIVALI
'Kemaüst gençlik
orduya hep yakındı'
Arşivinde bulunan fo-
toğraflardan bir kitap oluş-
turmayn düşünüyor Konuk-
sever. Kitapta aynca döne-
min olaylannın çeşitli ga-
zetelerde nasıl değerlendi-
rildiğine de yer vermeyi is-
tiyor.
68 olaylannın yaşandığı
dönemde henüz ortaokul
öğrencisi olan Bedri Bay-
kam ise dönemin olaylan-
nı günlük gazetelerden ta-
kip ettiğini ve Taksim Mey-
dam'ndaki mitingleri, pro-
testolan yerinde izlediğini
anlatıyor.
Baykam, 1961 Anayasa-
sı'yla birlikte sol fıkirlenn
geliştiğini söylüyor: "Tür-
kiye'de öğrenci hareketie-
rL sendikalaşma geleceği-
ne ve ülkesine sahip çıkma
güdüsü ön plana çıkü. Oy-
sa bugün solun içinde anti-
kemalizm var. Olumsuz-
luklan kalkıp Atatürk' e ya
da 1923 Cumhuriyeti'ne fa-
tura olarak çıkarma çaba-
lan var" .
68 kusağının Kemaliz-
mi bir aydınlanma olarak
gördüğünü anımsatan
sanatçı, dönemin düşünce-
lerinı şöyle aktanyor: "De-
nız Gezmiş'ibayrakyapıp
antikemalist olarakgöster-
menin çeüşkisinikimseaçık-
layamaz, bunun temeUyok.
68 kuşağı orduyia yakın bir
fleüşinı vesevgi bağı içindey-
di. Orduya baktığında
Cumhuriyet devrimini,
1923'ü. Kemalbmi. 60 dev-
rimini, mücadeleyi görü-
AMELITA BALTAR
(Tango Topluluğu Konseri)
2 Mart 1999 Salı
Saat: 20.30
Ministry Club
(Yedıkuyular Cad. Duvardıbı Sok. No: 4 Elmadağ-lstanbul
Dıvan Otelı karşısı)
Bıletlertnızı, gösteri günû saat 19.30'dan ıtıbaren
Ministry Club gışesınden temın edebılırsınız.
Bllet Ryatı:
5.000.000 TL
ERTUĞRUL OĞUZ HRAT'A SAYGI GECESİ
s 6 Mart 1999 Cumartesi
3 Saat: 19.30
Atatürk Kültür Merkezi
Konser Salonu
Bllet Hyatlan:
2.000.000 TL, 1.500.000 TL
TC Kültür Bakanlığı İşbirliğiyle
Katılanlar:
IDIL BIRET
BORUSAN ODA ORKESTRASI
(Şef: Antonto PiroUı)
CIHAT AŞKIN
MEHRU ENSARİ
ANKARA ÇOKSESU KOROSU
(Şef: Ahter Dönmez)
GÛVENÇ DAĞÛSTÜN
IREM EĞRIBOZ
CAHrT ŞAHER
AHMET SAY (Konuşmacı)
LEYLA GENCER
ŞAN SEMİNERİ
Rossini'den Verdi'ye Bel carrto
8, 9, 10 Mart 1999 :
.
Pazartesi, Salı, Çarşamba
Saat: 15.00
Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu
(Glrlş Serbest)
TC Kultur Bakanlığı İşbirliğiyle
Yapı Kredi Sanat Festivali
artık "bütün yıl" sürüyor!
Türkiye'de festival anlayışını değiştiren,
belirli bir zaman aralığıyla kısıtlı
kalmayıp bütün yıla yayılan
Yapı Kredi Sanat Festivali,
1999 yılında da
nitelikli ve zengin programıyla
sanatseverleri bir araya getirmeye
devam ediyor.
Yapı Kredi Sanat Festivali 1999a
tüm sanatseverleri bekliyoruz.
YAPI KREDİ
—
BEZMÂRÂ TOPLULUĞU
"16. ve 17. Yüzyıl Çalgılarıyla
Sazende Faslı"
20 Mart 1999 Cumartesi
Saat: 19.30
Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu
Bltet Flyatlan:
2.000.000 TL, 1.500.000 TL
TC Kürtür Bakanlığı İşbirliğiyle
Bilet Satif NoMatoı:
20 Şubat 1999 tanhınden ıtıbaren bıletlefinizi
aşağıdakı satış noktalanndan alabılirsıniz.
• Yapı Kredi Yaytnian Galatasaray Kıtabevı
(0212) 252 67 45
• AtatûrK Kürtür Merkea Gışesi
(Her gün 10 30 -19.30 saatlen arasında açıkür.)
(0212) 252 79 37 - 252 79 36
• Yapı Kredi Akmerkez Şubesi (0212) 282 08 65
• Suadıye Vakkorama (0216) 350 87 42
Rezarvasyon:
• Telefonla rezervasyon yapürmak ıçın
(0212) 2 4 9 1 8 29'u arayabılırsinız.
• Rezervasyonunu yaptırdtğmız biletleri,
48 saat ıçırvde, Istıklal Caddesi No' 285 Beyogu
adresındekı Yapı Kredi Yaytnian Galatasaray
Kitabevı'nden almanız gerekmektedır
• Rezervasyonlannızda kredi kartı kullanabılırsınız.
• Aynlan bıletlenn tûmünün alınması zonjnludur.
• Satılan bılet gen alınmaz.
htonnt Araahiıyta BIM SabşK
htto •
r
wv>w sjoe'onlıre com/ykykuftur
bir toplama kampında, o şartlar
altında bile o insanlann gülüm-
sedikleri tek bir an olamayaca-
ğını düs,ünmek gerçekdışı olur-
du. Benigni'nin filmini trajik,
ilginç ve heyecan verici buldum.
Film tamamen onun ruhunu yan-
sıtıyor. Benigni'yi şahsen tanı-
mıyorum, ama bir gün onunla
aynı filmde rol almak isterdim.
- Dancingat Lughnasa'da Cat-
herine McCormack. lCathy Bur-
tce gibi önemli oyuncularla bir-
likte rol aldınız. Bu deneyim a-
ze neler kattı?
Beni cezbeden, özellıkle
de tiyatrodan sinemaya
uyarlanan bir filmde böyle
önemli oyuncularla çalış-
mak fıkriydi zaten; yoksa
çocuklanmı bırakıp trlan-
da'ya gelmeyi düşünmez-
dim. McCormack ve Bur-
ke ile çalışarak, tamamen
oyunculann işbirliğiyle or-
taya çıktığına ınandığım ve
çok ozlediğim tiyatro orta-
mını bir ölçüde de olsa ya-
sayabileceğimi bihyordum.
Sinema çok farklı çünkü;
Robert Ahman'ın filmlen
dışındaki fılmlerde tüm
oyuncu kadrosu ile işbirlı-
ğı içinde çalışmafirsatıbul-
manız imkânsız
- Filmde Kate karakteri-
ni canlandırabilmek için
makyaj b oldukçaçirkinleş-
tirilmeniz gerekmiş. Rotte-
rinizi seçerken nelere dik-
kat ediyorsunuz, beyazper-
deyr
e vereceğiniz görüntfi si-
d düşündürüyor mu?
Kate, içinde pek çok gü-
zellikler taşıyan bir karak-
ter, beni ilgilendiren de buy-
du. Tüm profesyonel se-
çimlerimi kalbimin sesini
dinleyerek, içimden geleni
yaparak gerçekleştiriyorum.
Sınemada bazen güzel, ba-
zen de çirkin kadınlan can-
landırabilıyorsunuz; ama si-
nemada bir de sadece görün-
tüleri için yer alanlar var.
Bunlar gerçek oyuncu değil
zaten; ancak filmlerin gişe
basansını garantılemek için
günümüz sinemasında bu
güzel kadınlara öncelik ta-
nınıyor. Loren, Deneuve,
Moreau ya da Ulmann çok
az film yapıyorlar artık.
-SizceAmerikanfUmen-
düstrisi ne gibi sorunlar ya-
şryor bugün?
Hollyvvood'da yanlış şey-
lere değer veriliyor artık.
izleyiciye kabul ettırilmek
istenen Fılmler pek kaliteli
değil; diğer yandan ise iyi
filmler için yeterlı tanıtım
kampanyası düzenlenmi-
yor. Bu yüzden Robert Red-
ford'ın farklı bir dağıtım
ağı kurma projesini destek-
liyorum.
- Bundan sonraki proje-
lerinizi öğrenebilir miyiz?
Yeni filmım '50 Ke-
man'ın çekimlerini henüz
tamamladık. Bu film için
gerçekten keman çalmayı
öğrendiğimi ve çok zorlu
bir deneyim olduğunu söy-
lemelıyım.
YAZI ODASI
SELİM İLERt
Dadı Kalta'nın Eriştesi
Ben o zamanlar "dadı" sözcüğünü nefeden bi-
leceğim! Ancak romanlardan.
Muazzez Tahsin Berkand'ın Küçükhanımefen-
d/'sini okumuşum. Roman kişisinin adı Neriman'dı
ya, herkes ona Neri diyor. Böylece Neriman kendi-
Iığmden alafrangalaşıyor.
Neri'nin bir dadısı var. Ama bu dadı aslında Ne-
ri'nin değil de, Neri'yle evienip ortadan kaybolmuş
erkek kahramanın dadısı. Neriman'ın çirkinliğine
katlanamayıp kaçan genç adamın adtnı hatırlamt-
yorum. Dadı, Neriman'ın mutsuzluğuna hep üzü-
lüyor... Fakat Neriman, Avrupa'nın güzellik enstitü-
lerinden çok çekicı bir kadın olarak dönecek. Ro-
man da mutlu sona kavuşacak.
Dadı dendi mi, oradaki hanım. Beyazperdede
Şaziye Moral canlandırmıştı. Türk tiyatrosunun bu
büyük oyuncusu, siyah-beyaz Türk filmlerinde kim-
bilir kaç kez dadı okju, kimbilir kimlerin dadısı ol-
du... Belgin Doruk'lu filmlerde Şaziye Moral'ı hep
dadı haliyle gözümün önüne getirebiliyorum.
Işte o aralar, belki daha önceleri, belki daha son-
ralan, Adapazan'ndan "Dadı Kalfa"mn geleceği ha-
beri savruiuyor. Dadı Kalfa, annemle dayıma eme-
ği geçmrş yaşlı bir hanım. Istanbul'a torunuyla bir-
likte gelmişlerdi.
Birkaç gün anneannemlerde, birkaç gün bizde ka-
lacak dadı Kalfa. Sonra arada bir yine gelecek.
Adapazan'na gittiğimizde ziyaretine gideceğiz. Ve
derken bir gün Dadı Kalfa hayatımızdan çıkacak.
Hertıalde ölüm haberini almıştık. Sonra biz küçük-
ler için çarçabuk unutuluşa kanşmıştı Dadı Katfa.
Yıllarca anmadığım Dadı Kalfa, birkaç zaman var
ki, bıze de geçen emegiyle bende yeniden yaşa-
maya koyuldu.
Dadı Kalfa, Cıhangir'deki evimizde. Erişte yapı-
lacak. Erişte nedır, bilmiyorum. Bununla birlikte eriş-
tenin, hele Dadı Kalfa'nın elinden çıkma eriştenin
pek lezzetli olduğunu öğreniyorum. Erişte, makar-
na gibi bir yiyecekmiş, makamanın atasıymış.
Dadı Kalfa hamur tahtaa başına geçip uzun bir
hazıriığa koyuluyor. Erişte için gerekli malzeme bir
araya getiriliyor, eksik püksük için sağa sola koş-
turuluyor.
Ve her zaman beni şaşırtan o mucize yine olu-
yor Toz toz unlar, bir de bakıyorsunuz, kıvamlı bir
hamur olmuş. Dadı Kalfa hamuru yoğurdukça yo-
ğuruyor, zeytinyağı mı, sadeyağ mı, hamuru iyice
besliyor.
Biryandan da geçmiş seneler, Adapazan, çocuk-
luk konuşuluyordu. Dadı Kalfa'nın erişte çabası, o
söyleşilerle, annemi çocukluğuna götürmüştü.
Bizlerin pek tanımadığı filanca amcalar, falanca
teyzeler, yengeler, kuzenler, kuzinler, hem de geç-
miş zaman halleriyle, evimızdeydiler...
Düşünüyorum da, eskilerin mi daha çok akraba-
sı vardı? Şimdi bizler mi akrabalanmızla az görü-
şüyoruz, hayatın hayhuyunda akrabalanmızı göz
ardı etmek zorunda kalıyoruz...
Işlemlertamamlanryorve Dadı Kalfa erişteyikes-
meye koyuluyor. Incecik incecik kesılen erişteler, un
serpilmiş bezler üstüne seyrek seyrek yerteştiril'ıyor.
Galiba yine un serpiliyor. ~
Erişteler kurumaya bırakılacak. Pencere önüne,
güneş görsün diye konuyor erişteler. Evimizin en gü-
neşli odası, babamın çalışma odası. Babamın ya-
zı masası bir kenara çekiliyor ve erişteli bezler ye-
re seriliyor. Öyle bir iki gün perdeler açık tutulacak.
Sonra ne yapmıştık erişteleri, kavanoza mı dol-
durmuştuk, torbalara mı doldurmuştuk?
Erişte kesildiğinde sonbahardı. Bu sonbahan da,
dadının torunuyla bakkala gidışlerimizden hatıria-
yabiliyorum: Cihangir parkını kuşatmıştı sonbahar.
O kış bol bol erişte yedik mi? Erişte... Dadı Kal-
fa'nın elinden çıkma erişte, annemin anlattığı kadar
güzel miydi?
Hayır, ben erişteyi pek sevmemiştim. Hamur ha-
mur bırtadı vardı. Yemezlığim karşısında annem gü-
cenmiş, Dadı Kalfa'nın bızim için onca emeğini na-
sıl küçümsediğimi sormuştu. Hamur açmanın ko-
lay olmadığı, kadınlann yemekler için bır ömür bo-
yu yorulup didindikleri söylenmişti.
Tabağımızda bırakmamıza izin verilmeyen pirinç
taneleri gibi, çubuk çubuk enşteleri de bitirmek zo-
runda olduğumuz hatıriatılmıştı.
Dadı Kalfa'nın emeğine saygısızlığım kadar, an-
nemin üzülüşü şimdi gönlümü acrtıyor.
Takvimde tz Bırakan:
"Dûnyagüzeli'yle oğlana kırk gün kırk gece dü-
ğün yaptılar. Onlar murar/anna erdiler. Ben de bu-
lundum o düğünde. Bir araba dolusu armağan ge-
tirdim, beğendiğini alsın çocuklar." Oğuz Tansel,
Çobanla Bey Kızı, Yaz Yayınlan, 1985.
Devlet Tıyatrolarrnda tnlgj işlem
merkezi' kuruluyor
• ANK.4RA (AA) - Devlet Tiyarrolan Genel
Müdürlüğü'nde kurulacak bilgi işlem merkezi ile 12
ildeki 29 tiyatro arasında iletişim ağı
gerçekleştirilecek. 50 mılyara mal olacak sistem
sayesinde kostümlerden oyunlara, sanatçılardan
arşivlerdeki malzemeye kadar gerekli olan her türlü
bilgiye anında ulasılabilecek.
K Ü L T Ü R t Ç t Z t K
K Â M İ L M A S A R A C I