16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1999SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Cumhuriyet Çınarı HUSNU A. GOKSEL A tatürk-İnönü-Bayar-Gür- seWSuna> -Korutürk-Ev- ren-ÖzaH)emireL_Turlü- v e Cumhurıyeti 'nın kunı- îuşundan bugüne dokuz cumhurbaşkanı. Bunlann her bırınin cumhuriyetı nerden alıp nere- ye bıraktıklannı benim kuşağım yaşam- lan içinde gördü. yaşadı. Ve cumhuriyet nerden nereye geldı... Yazımın başlığı olan "CumhurhetÇj- nan" ÖzerOzankaya'nın 470 sa> falık kı- tabının adıdır. Kendisinın Lznıyle kullanı- yor, teşekkür edı^orum. Çınarlar vardır, genç, dipdiri çınarlar. Çınarlar vardır. kos- koca çınarlar. sağlam, sağlıklı, görkemli. Çınarlar vardır, gövdesi boşalmış. içi oyul- muş, dallan kınlmış. bu kışı ya çıkanr ya çıkarmaz, bir fırtınada devrilecekmış gı- bi. Cumhuriyet Çınarı ikı yüzyıllık •'Kur- tuluş" özlemınm dünyanın çok bunalım- lı bır bölgesinde ve dünyanın çok buna- lımlı bır dönemınde çağdaş bir toplum. öz- gür, bağımsız, onurlu bir ulusun doğuşuy- la kök saldı. Türkiye bugün de dünyanın çok bunalımlı bır dönemınde dünyanın çok bunalımlı birbölgesinde bulunuyor ve kendı ıç bunahmmdan geçiyoT. "Türkiye devletinin karştsında bulunduğu önemliiç ve dtş tşleritıi kolayhkia sonuçlandırabitme- si için çok güçlü bir bakanlar kuruhına kesin gereksinme bulunduğu kaıusmda- yız." Bu sözleri ben söylemiyorum. Bun- lar Bakanlar Kurulu Başkanı Fethi Bey'in 26 Ekim 1923 Cuma günü Çankaya'da yapılan toplantı sonundaAtatürk'e verdi- ği hükümetınin çekilme (ıstifa) dilekçesi- nın giriş bölümüdür. Bugünkü cumhuri- yet hükümetinin, cumhuriyetin bu 56. hü- kümetinin, kuruluş serüvenini ve ne ma- nevTalarla güvenoyu alabildiğinı bilmiyor muyuz?.. Bilmiyor muyuz bugün Cumhu- riyet Çınan'nın ne durumda olduğunu?.. Geçen hafta Demirel, "Türkiye'de gü- vensizlik ve istikrarsızhk varsa, bu, son el- ii > ılda sistemin aktığı yaraJara bağbdır" dedi. Devlet Başkanı 'nın bu sözlen Cum- huriyet Çınan'nın durumunu açıklamıyor mu? Demirel sözûnü ettiği son elli yılm kırk yılvnda başbakan olarak, muhalefet li- deri olarak, cumhurbaşkaru olarak, Cum- huriyet Çınan'nı korumak, büyütmek so- rumluluğunda, yükümlülüğünde değil miydi? Son elli yıldır Cumhuriyet Çına- n'nın içi oyuldu, oyuldu, oyuldu. CumhuriyetÇınan 1919 Temmuzu' nun 23'üncü günü pek gösterişsiz bir okul sa- lonunda toplanan Erzurum Kongresi ile kü- çücük bir fıdan olarak toprağa dikildi. Kongre Doğu tlleri Haklannı Koruma Demeği'nın her ilden seçimle gelen dele- gelerinin toplantısıdır. Atatürk, Erzurum delegesi olarak kongreye katılır. Başkan seçilerek "Uhısun kaderinde sözünü yü- rütecek bir ulusa) iradenin, ulusa] iradeye dayanan bir milJet meclisi meydana getir- mesini \e gücünü ulusal iradeden alacak bir hükümet kurulmasınT kongrenin ça- lışma amacı olarak gösterır Cumhuriye- tin tanımı değil midir bu? 14 gün süren ça- lışmanın sonunda saptanan iDcelerin başın- da "Llusal sınırlar içinde bulunan yurt parçalan bir bütündür, birbirinden ayn- lamaz" maddesi vardır. Cumhuriyet Çına- n korunacak, beslenecek, büyütülecektir artık. Ulusal Ant (Misak-ı Milli) sınırian içindekı tüm i1lerden seçilerek gelen de- legelerle Sıvas'ta ikinci bir kongre top- lanmasına karar verilir. Atatürk ve Rauf Bey'ın de içinde bulunduğu beş kişi Do- ğu tlleri Delegelen olarak kongreye katı- lırlar u l9l9Ev1ülünündördüncüperşem- be günü ögleden sonra saat ikide Srvas Kongre» açdır." Atatürk kongre başkanı seçılır ve kongre "Anadolu veRumefi Mü- dafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Kongresi" admı alır. Tüzüğün ikinci maddesi "Tero- silciler Kurulu Doğu Anadohı'nun bûtfi- nünii temsil eder" sözü yerine "Temsüd- ler Kurulu yurdun bütününü temsil eder" olarak değıştırilir. Cumhuriyet Çınarı tüm yurda kök salmıştır artık. Burda birkaç satırla özetlenen bu olay- lar kolay olmadı elbet. Içten ve dıştan her türlü engel, her türlü korkutma ve eylem- lerle karşılasılarak ve hepsi aşılarak top- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Solda BiNik Olmayınca! Pazar günü partilerin mılletvekili, betediye başkanı ve üyeleri, ıl genel meclisi üye adaylan belli oldu. Hepsi değil, önemli bir bölümü, desek dahadoğru!.. Çünkü genel merkez kontenjanlannın açıklanması ayın 24'ünde kesinleşecek... Gazetelerde listeler, adlar... Bu kez kadın adaylar oldukça çok! Sanatçı, yazar, gazetecı de epey kalabalık. Özellikle ÖDP ile işçi Partisi listelerinde ünlü bilım, sanat, edebiyat, basın adamları yer alacak gibi görünüyor: Can Yücel'den Adalet Ağaoğiu'na, Fethi Naci'den Nazlı Eray'a kadar... Ne yazık ki, ÖDP'nin, İP'nin listelerinde yer alacak değerii yurttaşlann TBMM'ye girmeleri söz konusu olamayacak... Ülke ölçüsünde yüzde 10'luk barajı aşabilecek partilerin sayısı beş ya da altı... O kadar ki tanhsel CHP'nin bile (Seytt Oktay'a göre Baykal Bey'in partisinin) bu barajı geçebilmesi kuskulu... Nerde kaldı ki ÖDP'ler, İP'ler, SİP'ler. EMEP'ler yüzde ikili, hatta binde ikili üçlü çizgiyi aşabilsin! Belki HADEP bır iki yerde üstün gelse de, ülke barajına takılacaktır. Yanhşlık nerde? Ülke barajinın dünyanın pek çok ülkesinde görülmeyen yükseklikte olmasında. Ya ülke barajı kaldınlmalı ya da yüzde en çok beşe, hatta üçe indirilmeliydi. Daha açıkçası, 1965 yılındaki seçim yasası, yani belirli bir oy alan partilerin milletvekilliği elde edebilme olanağına kavuşturulmaları sağlanmalıydı... 18 Nisan seçimine az kaldı. Ama pek çoğumuzda "Kime oy vereceğa" kuşkusu var... Hangi partiye, hangi parti liderinin özenle bezenle hazırladığı listeye? ÖDP'ler, İP'ler, SİP'ler, EMEP'ler bir türlü bir araya toplanıp büyük bir sol birliktelik oluşturamadıkları sürece gerçek 'adf'adayiannda Meclis'e girebılmek olanağı yoktur. Bu seçimde değil, ama er geç yapılacak bir genel seçimde (kı, bunun için çok zaman geçmeyeceğe benzer) Sol Güçbirlıği kamuoyunu etkileyecek bir önem kazanacağa benzer. Bunun başlıca nedeni, Sol Güçbiriiği'nin Atatürk CHP'sinin Altı Ok anlayışını benimsemesidir. Bu oluşumun öncülerinden Prof. Dr. Sina Akşin'e göre Cumhuriyetçilik, demokrasinin en yetkin biçimidir. Milliyetçilik. Atatürk ulusalcılığıdır, banşçıdır, ırkçı değildir. Halkcılık, yurttaşlara insanca yaşama olanağının tanınmasıdır. Devletçilik, Türkiye'de daha uzun sürecek kaçınılmaz bir tutumdur. Laiklik, çağdaşlığın, dinsel barışın, din ve dünya işlerinin aynlmasıdır. Devrimcilik, ise Atatürk ilkelerinin bilinçle, ısrarla uygulanmasıdır. Istenir ki CHP, DSP, İP ve soldaki siyasal oluşumlar, Atatürk devrimine bağlı sivil örgütler 'Sol Güçbirlıği' çizgisinde bir araya gelsin!.. Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra yaratılan büyük bır devrimci aydınlıkta faşizme, gericiliğe, çağdışı anlayışlara karşı savaşım verilsin!.. Yazımı Sina Akşin'in sözleriyle bıtireyim: "Bugün Türkiye; Sol Güçbirliği'nden. solu iktidara getirmesini beklemektedir. Çünkü sağ, her bakımdan iflas etmiş, ülkeyi bataklığa sürüklemiştır." Şintdi al 1 ây sonra ode.Ödemesiz kampanyada 6 ay peşin üyelikte elinizi cebinize atmadan CINE5Mİ oluyorsunuz. Şimdi üye olun 1 ay sonra ödeyin. 12 ay üyelik mi? Kolay... Ne 30 milyon peşlnat, ne de vade farkı ödüyorsunuz. Peşin flyatna 6 taksitie CINE5Mİ oluyorsunuz. Üstelik "Otomatik Ödeme Talimatı" kolaylığı ile. Ödemesiz kampanyada seçenek çok... (0212) 225 55 55 Ayrıntılı bilgi için Multlcaaal Yatklll Satıcılarına, Arçallk, Bosch, Bako v* KVK bayilerine başvurabılirsınız. landı kongre. Bu engellenn bugün için hiçbir önemi kalmamıştır. Fakat öyle bir engel vardı ki onun aşılması, anlamını ve önemini bugün hâlâ korumaktadır. Ney- di bu engel? Sıvas'a gitmek için elde çü- rükçank üç otomobil \'ardır. Gövdeleri ber- bat, körükleri yırtık, ışıklanduması yok. Bu üç otomobile delegeler sıkışacaklardır. Eşyalannı götürmek. yedek benzin taşımak için üç dört at arabası gerekmektedir. Ata- türk hazniıklann ne durumda olduğunu so- runca, Mazhar Müflt Bey durumu anla- tır ve sözlerini şöyle tamamlar: "Befediye Başkanı ile konuşrum, bize ucuz araba ki- ralamaya çauşacak. Fakat yine de 400 lira kadar bir parava gerekvar. Kasarmzise bü- diğiniz gibi!" Yanı boş. O kadar ki. Maz- har Müfıt Bey saatinin altın kösteğini bi- le paraya çevirmiştır. Atatürk büyük üzün- tü içinde kaşlannı çatar, dişlerini sıkar. gözlerini masanm üzerindeki kahve fin- canına diker ve hafîf bir sesle "Evet, bir de para sorunumuz var" der. "Erzurum Müdafaa-i Hukuk-u Millrye Cemryeti" yönetıcıleri Atatürk ve arka- daşlannın yol giderlerinin ce- miyetçe kârşılanması gerek- tiğini görüşürlerken kasala- nnda ancak seksen lıra oldu- ğunu görurler. Kımsedenborç istememek cemiyetin ilkesi- dir. tşin başında. daha ilk adımda bu duruma düşerler- se ilerde daha büyük adım- lar nasıl atılacaktır? lşte o sı- rada emekli Binbaşı Sülev- tnan Be\' "Arkadaşlar, der, baumbiriktirilmişdokuzy-üz liram var, ben aJtrruş yaşını geçrnişbiradamım, Tann'nın nzasından, ulusun esenliğin- den başka bir dile£im \ok. Ben devletin verdiği emtkli maaşunla geçinir gkferiın. Bu para\ı verdi^mi ne paşa ne de başka hiç kimse bilmeye- cek. Helal olsun." Yol gıder- len cemiyetin verdıği bu pa- ra ile karşılanır. Ve evet, Maz- har Müfıt Bey paranın kay- nağıru ancak yıllar ve yıllar sonraCevatDursunoğhı'ndan tesadüfen öğrenır. Emekli Binbaşı Süleyrnan Bey'in bu dokuz yüz lirası, cumhuriyetin ilk bütçesidir. Cumhuriyet sözünü bilerek kullanıyorum. Yukarda da belirm'ğım gibi cumhuriyetin kuruluşu, Cumhuriyet Çına- n'nın gencecik bir fıdan ola- rak dikilişiyle seçibniş dele- gelerin oluşturduğu Erzurum Kongresi'nde başlar. Sıvas Kongresi'nde köklerini Mi- sak-ı Milli sınırlanna uzatır. 29 Ekim 1923, cumhuriyetin kuruluşu değil, cumhuriyetin ilanıdır. 28 Ekim günü Ata- türk bazı arkadaşlannı ye- meğe çağırmıştır. Yemek ye- nirken "Yann cumhuriyeti ilanedeceğiz" der. Ertesı gün cumhuriyet, 101 paretopanş- lanyla dünyaya duyurulur. Cumhuriyet Çınarfnın köklerinde emekli Binbaşı Süieyman Bey'in bu dokuz yüz lirası vardır. Sadece o ka- dar mı? İki buçuk aydır hiç- bir iş yapmadan milyarhk maaşlan banka hesaplanna yatan, Ankara'yı bırakıp ta- tile çıkan mileltvekillerinin Meclis lokantasında pek ucu- zayedikleri yemeğin her lok- masında da emekli Binbaşı Süleyman Bey'in dokuz yüz lirası vardır. "Asgari Ücret" alrmış milyon iken, her biri iki milyara mal olan koltuk- larda da emekli Binbaşı Sü- leyman Bey'in dokuz yüz li- rası vardır. Koltuklar yerleş- tirilirken başkanın kızına ar- mağan edilen apartman da- iresinin harcmda da emekli Binbaşı Süleyman Bey'in do- kuz yüz lirası vardır. Birpar- ti başkanının 23 yıl öğretim Arkası 8. sayfada PENCERE Giineydoğu Ekonomisinde Tek Çözüm Yolu... Abdullah Öcalan daha dün Suriye'deki üssün- den Anadolu'daki kanlı terör savaşımını yürüten bir lider-komutandı; bugün gezegenimizde sığı- nacak ülke arayan bir asker kaçağıdır. Nasıl oldu bu?.. • Gerilla savaşı için Güneydoğu'da arazi dört dörtlüktü. Sınır ha vardı, ha yoktu. Dış destek, ala- bildiğineydi. Suriye PKK'ye üs vermişti. Yunanis- tan, Irak, Ermenistan, Iran'dan oluşan çevre coğ- rafyastndaki ülkeler, açık ya da gizli, Apo'yu gö- zetiyorlardı. Batı'daki Sevryandaşı güçler PKK'nin arkasında idiler. Istanbul'daki medya ortamında PKK'yi şöyle ya da böyle savunan gazeteler, der- giler, köşeler etkiliydi. Körfez Savaşı bölgede el- verişli koşullaryaratmıştı. PKK'nin denetiminde- ki uyuşturucu ticaretinden sağlanan inanılmaz boyutlardaki para, silaha ve propagandaya yatı- yordu. Ama gerilla savaşıyla Türkiye'yi bölmek iste- yenler bir şeyi unutmuşlardı: Halk!.. Halk, kanlı savaşıma katılmadı; TBK askeri çö- zümü gerçekleştirdi. Peki, şimdi ne olacak?.. Asker diyor ki: ' - Biz kendimize düşeni yaptık, şimdi sıra sivil yönetimdedir. Sivil neyapacak?.. Görülen nedir?.. Yönetim neyapacağını bilmi- yor, çünkü polrtikacının beyni çıkarlannın güdü- sündedir, elindeki pusula neoliberalizmin gös- tergesidir. Neoliberalizm, Anadolu coğrafyasın- da eşitsizlik ve adaletsızlik üretmekten gayri bir işlevi üstienemez. Hiçbir işadamı, hiçbir holding, hiçbir şirket Güneydogu'ya, -bugünkü koşullar- da- yatınm yapamaz. Bölgede büyüyen çocuk- lara aş, okul, sağlık; gençlere iş nasıl sağlanacak? Eğer on yıllık bir yatınm planlamasıyla Güneydo- ğu'da devletçi kalkınma gerçekleştirilemezse, Kürt sorunu çözülemeyecek, büyüyecektir. De- mokratikleşmenin kaçınılmazlığı yanında ekono- mıdeki çözüm tektir. • Bir sözlüğü açtığınız zaman ulus (millet) söz- cüğü karşısındaşutanımlamayı okursunuz: "Ay- nı topraklar üzerinde yaşayan, aynı kökten ge- len, ortak tarihleri, kültürleri, gelenekleri olan, çoğunlukia da aynı dili konuşan insanlardan olu- şan topluluk..." Çoğunlukla bu tanımlarda en önemli koşul es geçilmiştin bu koşul ekonomiktir, "ortak bir pa- zar"öa yaşayan topluluk olamadan insanlar ulu- sal çıkar güdüsüne erişemezler. ABD çeşitli et- nik gruplan ortak bir pazarda ulusa dönüştür- müştür. Orta Asya ve Hazar'daki Türk devletleri neden birbirlerinden ayrıdıriar ve niçin Rusya Fe- derasyonu'nun güdümündeki "Bağımsız Dev- letler Topluluğu "nda yaşıyorlar. Avrupa Birieşik Devletleri "Ortak Pazar" üstünde yükselmiyor mu?.. Anadolu'ya baktığımız zaman batısı Belçika ayannda, doğusu Hindistan... • Güneydoğu'daki göçün çekim gücü, Kuzey Irak'a doğru değil, Batı Anadolu'ya?.. Niçin?.. Kürt asıllı yurttaşlar neden sınınn ötesindeki Kürtlerle bütünleşmiyoriar da Batı Anadolu'daki Türklerle kaynaşmayı yeğliyoriar?.. Istanbul ne- den en çok Kürt nüfusunu banndıran kent?.. Güneydoğu'da GAP'la biriikte yapılacak yatı- nmlar Anadolu'da hakça, birlikte, eşit koşullar- dayaşamanın gizemini çözecektir. Bu yatınmla- n da ancak devlet yapabilir. Güneydoğu sorunu- nun anahtan tek sözcüktür: Devletçilik!.. Güneydoğu'da devletçilikle yürütülecek yatı- nmlar ne kadar geciktirilirse, sorun o kadar bü- yür; Güneydogu'ya devlet fabrikalan gerek... Ne yazık ki devlet fabrikalannı yağmalamaktan bu soruna ayıracak vaktimiz yok. Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı Sosyd D«nokrasidt EMI Hakk'm Hakkı İlhatı Sel^uk Kr GwR* Dost Östün Akmen Deniz Kavukçuoğlu Hnldrtvc Irene Melikoff y ŞeyttaUçgaı Hikmet Çetinkayo Paylaşıkn Tutkü Sinema Gönül Dönmez Colin Ucu Güfiü Kundura Muzaffer Buyruk^u Aydınlanmanm Kadınian Yay. Haı. Necla Arat Osnonlı İmporotoriuğu'mm Yüksetiş ve Çöküş Tanhi Dimifri Kantemir Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 kitap kulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Cvdnıriyetin Bireyi Olmak Türkân Saylaıt Söz Uçlan Yazı Burdon Feridun Ândaf
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle