17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 Türkiye'nin kredi notu düştü • LONDRA/ANKARA (AA)- Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlanndan Duff and Phelps (DCR), Türkiye'nin. döviz cinsinden borçlanmalanna yönelik kredi notunu degiştirmezken, Türk Lirası (TL) cinsinden borçlanmalanna yönelik kredi notunu, "BB +"dan, "BB"ye düşürdü. DCR yetkililerinden aldığı bilgiye göre, DufFand Phelps, Türkiye'nin, TL cinsinden borçlanmalanna yönelik kredi notunu "BB -•-"dan "BB"ye düşürürkcn, "BB -" olan döviz cinsinden borçlanmalanna yönelik kredi notunu degiştirmeden teyit etti. DCR, TL cinsinden foedi notuyla ilgili olarak göriinümünü ise negatif olarak açıkladı. Işadamlarınm alacaklan • IZMİR(AA)- lstanbul'da kurulu uluslararası hukuk firması Benelux yetkilisi tbrahim Emre, sağlam anlaşmalar yapmamalan nedeniyle Türk ihracatçılann, sattıklan mallann karşılığım almakta zorlandıklannı ve dava açma konusunda da çekingen davrandığını ifade etti. Emre, 1998 yılı için toplam bir milyon mark alacağına karşılık 30, yabancı Fırmalann ise Türk işadamlanyla yaptıklan anlaşmalara uyulmaması karşısında 8 milyon dolar alacak ve 200 dava dosyası bulunduğunu bildirdi. Japonya'ya Türk karantili • ATVTALYA(AA)-14 Şubat günü kutlanacak olan Sevgililer Günü için, Antalya'dan çeşitli Avrupa ülkeleri ve Japonya'ya 10 milyon dal karanfil ihracatı garçekleştirildi. Noel'de umduğunu bulamayan Antalyalı ihracatçı firmalar, Sevgililer Günü için de hedeflediklerinin altında sipariş aldılar. Insani' projeye BM'den onay • ANKARA (AA)- Türkiye ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) arasmda, Türkiye İçin Ulusal tnsani Gelişme Raporlan Üretimi Projesi Anlaşması, Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Resmi Gazete'de yer alan anlaşmaya göre UNDP, Türkiye'ye 1997, 1998 ve 1999 yıllanna ait ınsani gelişme raporlannın hazırlanması için, 225.000 dolarlık fon sağlayacak. Insani gelişme raporlan, Hükümet ve UNDP adına Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) tarafından hazırlanacak. Şirkefler istiyor devlet ödüyor • ANKARA (AA) - Gümrük Müsteşarlığı, mesai saatleri dışmda ve resmi tatil günlerinde iş sahiplerinin yazılı talepleri üzerine çalışılması halinde ödenen fazla mesai ücretlerini, yüzde 100 oranında artırdı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Genel Tebliği'ne göre, fazla mesai ücreti her saat için 1 milyon 200 bin lira olarak uygulanacak. DÜZELTME Gazetemizin 28.01.1999 tarihli nüshasında (11. say- fa 1. sütunda) "Sigorta Borcuna Karşılık Bina" başlıklı habere ilişkin, Ereğ- li Demir Çelik Fabrikalan TAŞ'den düzeltme metni istenmiştir. ERDEMlR'den yapılan açıklamada, şir- ketin SSK'ye süresi için- de ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığı, şir- ketin, ihaleye çıkanlan bir bina için Divriği ilçesinde dispanser binası olarak kullanmak amacında olan Sosyal Sigortalar Genel Müdüriü'nün satış koşul- larını sorduğu kaydedil- miştr. DüzeJtiriz. Açığın vergi yerine iç borçla kapatılması devlete 107 misli pahalıya mal oluyor Tek çözüm vergi toplamakEkonomi Servisi - Türkiye'nin bütçe açıklannı vergi yerine, iç borçlanmaya giderek kapatmaya çalışması, devlete vergiye göre 107 misli pahahya mal oluyor. Kamu harcamalannı karşılamanın en sağlıklı yolu olan vergi toplamanın devlete maliyeti, iç borçlanmanın yü2de 1 'i dolayında bulunuyor. Devlet, günümüzde 100 lira vergi toplamak için sadece 1.17 liralık bir harcama yapıyor. Buna karşılık, 100 liralık bir kaynağın iç borçlanma yoluyla temin edilmesi durumunda, devlet kasasından tam 126 lira çıkıyor. Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı verilerine göre, bundan 10 yıl önce 100 liralık bir borçlanma için devletin yaptığı harcama 59.8 liraydı. Devlet, topladığı her 100 liralık vergi için ise 1.51 lira harcama yapıyordu. Borçlanmanın faturası, sonraki yıllarda faizlerdeki tırmanışa baglı olarak Darboğazın tablosu Ytllar 100 Bralık borçlanmanın maliyeti (TL) 10O liralık verginin maliyeti (TL) 1969 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1996 1999 C): Halka arzdakı foız oranı oaz alınmıştır. • Türkiye, 1999'da bütçe açıklannı finanse etmekiçin 5.5 katrilyon lira borçlanmaya gidecek. Devletin bir yılda tahsil edemediği vergi ise en az 6 katrilyon lira olarak hesaplanıyor. sürekli bir artış gösterdi ve 1994'te üç haneli rakamlara yükseldi. Söz konusu yılda her 100 liralık borçlanma için devlet 164.4 lira ödemeye başladı. Aynı yıl, 100 liralık verginin maliyeti ise 1.25 lira olarak belırlendı. 1997'de 122.5 lira olan borçlanma maliyeti, geçen yıl 110.5 lira seviyesine düşerken, bu rakam son halka arzdaki faiz oranlan ile günümüzde yüzde 126 düzeyine geldi. Buna karşıhk, 100 liralık verginin maliyeti, 1999'a girerken 1.17 lira olarak hesaplandı. Kayıt dışının oranı yüzde 40 Bu tablo karşısında devletin sağlam gelir kaynaklanna kavuşması, bu çerçevede de vergi kayıp ve kaçağım asgariye indirmesi, tek çözüm olarak ortaya çıktı. Resmi verilere göre. kayıt dışı ekonominin kayıtlı ekonomiye oranı yüzde 40 dolayında bulunuyor. Maliye Bakanlıği'nın vergi denetimleri de, mükelleflerin kazandıklan her 100 liranın 50 lirasını devletten gizleyerek, milyarlarca. trilyonlarca lira vergi kaçırdığı sonucunu veriyor. Bu şekilde Türkiye'de günümüz rakamlanyla en az 6 karrilyonluk bir vergi kaçağı olduğu hesaplanıyor. Türkiye'nin 1999'da bütçe açıklannı kapatabilmek için başvurması gereken iç borçlanma ise 5.5 katrilyon lira seviyesinde bulunuyor. TESÎD Başkanı Yücel, şirketlerin özgün ürün üreterek yaşayabileceklerini söyledi ' Ar-ge fantezi değiP • Tûrk Elektronik Sanayicileri Derneği Başkanı Dr. Fikret Yücel, sanayicilerin Ar-ge yatınmlannı geri dönüşü olmayan para olarak değerlendirmelerinin yanhş olduğunu belirtirken üniversitelerdeki Ar-ge etkinliklerinin de sanayicinin işine yarar hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. NtLÜFERŞENSÖZ Teknolojide dışa bağımlı bir ül- ke olmaktan sıynlamayan Türki- ye'de şirketlerin gelecekte var ola- bilmelerinin araştırma geliştirme (Ar-ge) faaliyetlerine bağlı oldu- ğuna dikkat çekiliyor. Türk Elekt- ronik Sanayicileri Demeği(TESlD) Başkanı Dr. Fikret Yücel, Türki- ye'nin dünyadaki teknolojik geliş- melerin uzağında kaldıgını belir- terek "Ar-ge fantezi değil. Şirkeüer özgün ürün geliştirmeden hayatta kalınamayacağını görmek zorun- da" diye konuştu. Türkiye'de elekt- ronik sanayiinin büyük bölümünü bünyesinde banndıran TESÎD'in Başkanı Yücel, Türkiye'de ve dün- yadaki Ar-ge faaliyetlerini. tekno- lojik gelişmeleri değerlendirdi: - Türldye'de yapılan Ar-ge faali- yetlerini, diğer diinya ülkeleriyle karşılaştınr mısınız? - Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYÎH) içerisinde tüm Ar-ge har- camalannın payı 97'de bınde 4.5 olmuş. ABD. Almanya, Fransa ve Japonya'ya gibi gelişmiş ülkelere baktığmızda GSYlH'lerinin yüz- de 2-3'ünü Ar-ge'ye ayınyorlar. Bu harcamalar Türkiye'nin yapbğmdan 6 kat daha fazla. Rakamlar, Ar- ge'de geri kaldıgımızı gösteriyor. - frfri kalmışlık karpsında aıa- vkSer Ar-ge'ye nasıl bakmah? - Şirketler ya Ar-ge yaparak öz- gün ürünler üretecekler ya da ge- lecekte yaşayamayacaklar. Ar-ge bir fantezi degıl. Sanayicilerin bu- raya yaptıklan yatınmlan geri dö- nüşü olmayan para olarak değerlen- dirmeleri yanlış. Üniversıtelerde yapılan Ar-ge'nin de sanayicinin işine yaraması yânı bilginın ticari hale getinlmesi gerekiyor. - Türkiye'de olmayan teknoloji- lerin transferi nasıl yapdıyor? - Sanayici, teknolojıyi çogunluk- la yabancı sermayeyle ortaklıklar kurarak veya dışandaki bazı şir- ketlerle lisans anlaşmalan yaparak kazanmış. Ama butaşıma suyla de- Teknolojide 'uzak ara' takip • îsveç, Ar-ge çalışmalannda GSYİH'nin yüzde 3.2 ile iflc sıra- da. Japonya yüzde 2.9 ile ikinci ABD ise yüzde 2.4 ile üçüncü. • Devlet İstatistikEnstitüsü'nün (DİE).90-95yıllan arasında Tür- ldyetteki Ar-ge etkinlikfcri araştırmasında. Ar-ge'nin >üzde 68'ini ünKersite, yüzde 23'ünü sanayi, geri kalanını da kamu yapjyor. • Gelışmış üikelerde birmilyon nüfus içerisinde Ar-ge konusun- da çalışan bilim adamı ve mühendis sayısı 3000, buna karşın geliş- mekte olan üikelerde 130 civannda. Türkiye'de araştırmacı sayısı- nın 38 bın olduğu ve bu sayının 150 bine çıkanhnası gerektiği vur- gulanıyor. ^îrrhen "dbh'âîîrfnekten öteye git- meyen bir davTanıştır. Ya da güm- rük duvarlanyla sanayinin korun- dugu dönemlerde kopyalama veya Tersine mühendisKk'' yöntemiy- le teknoloji transfer edilmiş. Kop- yacılık, teknolojideki gelişme hızı ve şekli dolasıyla artık olanaksız. Lisans anlaşmalannda da lisansör firma. lisans alanm kendisine rakip olmaya başladığını gördüğü zaman teknoloji transferini durduruyor. - Elektronikalanında vereceğmiz yenilikçilik-yaratıcılık ödülünün öneminden bahseder misiniz? - Türkiye'de yapılan özgün ürün- len teşvik etmek istiyoruz. Simko, Alcatel. Aselsan. Beko, Ericsson, Netaş ve Telsim firmalannın kat- kılanyla gerçekleştınlecek ödüle aday ürünlerin Ar-ge çalışmalan ve geliştirilmesinin Türkiye'de ya- pılması gerekiyor. Danıştay yürütmeyi durdurdu • Bursa ve Yalova'yı kapsayan dağıtım şebekelerinin 30 yıl süreyle Ihlas Holding'in iştiraki "Buryal" şirketine verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karan durduruldu. Ekonomi Servisi - Hükümet, mahkeme kararlanna karşın elektrik dağıtım şebekelerini özelleştirmeyi sürdürürken Danıştay, Bursa ve Yalova'yı kapsayan dağıtım şebekelerinin 30 yıl süreyle Ihlas Holding'in iştiraki "Buryal" şirketine verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karannın yürütmesini durdurdu. Tes-lş Sendikası Yönetim Kunılu da bugün Devlet Bakanı Hikmet LTuğbay'ı ziyaret ederek devir işlemlerinin durduruLmasını isteyecek. Türkiye Elektrik Su ve Gaz Işçileri (Tes-lş) Sendikası'nca Bursa ve Yalova illerini kapsayan bölgedeki elektrik dağıtım ve ticaretinin 30 yıllığma devrine ilişkin Bakanlar Kurulu karannın iptali için Danıştay'da açtığı dava sonuçlandı. Yüksek Mahkeme bu karan, şirketlerin ortaklanndan bazılannın özel bir radyo ve televizyon kuruluşunun yüzde 10'dan fazla hissesine sahip bulunmalan gerekçesiyle verdi. G-15 TOPLANT1LARIBASLADI Küreselleşmeyi yavaşlatmanın yolu aranıyor Ekonomi Servisi -Asy a, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin liderleri, küre- selleşmenin zengin ve yok- sul arasuıdaki uçurumu de- nnleştirdiği uyansında bu- lunarak bu gidişatın dur- durulmasını istediler. Gelişmekte olan ülkele- rin bir araya gelerek oluş- turduğu G-15'lerin bu yıl dokuzuncusunu düzenle- dikleri toplan- tılardakonuşan liderler, dünya ülkelerini acı reçeteleriyle ekonomik bu- nalıma sürük- leyen Uluslara- rası Para Fo- nu'na (IMF) sert eleştiriler- de bulundular. Malezya Başbakanı Ma- hathir Motaa- med, smırlann ortadan kalkmasınm ser- maye hareketlerinin "ka- yrtsn şartsız akışır olarak yorumlandıgına, ancak yok- sul insanlann zengin ülke- lerin smırlannaaynı özgür- lükte girmelerinin müm- kün olmadıgına işaret ede- rek "Onlar için keskin de- mir parmakİıklar ve suur mııhafirian kaiacak" dedı. • Jamaika Başbakanı Percival Patterson, mevcut uluslararası finansal yapının gelişmiş ülkeler için çalıştığım kaydederek "Daha eşit, insani ve banş yanlısı düzene ihtiyaç var" dedi. Üç gün sürecek G-15'lerin zirvesinde konuşan Jama- ika Başbakanı ferrival Pat- terson, mevcut uluslarara- sı finansal yapmm geliş- miş ülkeler için çalıştığım kaydederek "Daha eşit in- sani ve banş yanlısı düzene ihtiyaç var" dedi. Küresel ekonomik bunalımın tüm dünyadaki gelişmekte olan ülkelerinekonomilerini sal- ladığmı hanr- latan Pattersoa "Dünyanm yepyenidüzen- kmelereihtha- a olduğu acik" dedi. Küresel- leşmerun geliş- mekte olan ekonomilerin geleceği için birtehditoluş- turduğunu ifa- de eden Patter- son. "Küresel- leşmenin\önü vegktişatı saMinmasız ulus- lan tehditederken mihon- larcakorunmasızinsani da tehikeye süriiklüyor" açık- lamasını yaptı. Patterson. küreselleşme- nin olumsuz etkilerine kar- şı uluslara yardımcı olmak için yeni bir mekanizma ku- rulması çagnsında bulun- du. iş gorüşmeienniz, toplantilarınız. davetli oiduğunuz yerier, karşılayacağirtız misafirler ve daha birçok pianinız var. O halde sizi, gideceğiniz yere eksiksiz konfoaıyla uiaştıracak araçlara da ihtiyacınız olacak... Amaçlar çeşitli, araçlar Budğet... BudaetSatee bir teietonia, diîediğ - zsm m eloftomıkfryatiaıv;- 250.t»0 USO sigorta gu.& <, Bırigeîtafi kıratayın (0212)2963196 Car Rental ÇtFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMİ Hazine Müsteşarlığı Ne Yapmak istiyor?.. Türk ekonomisınin kaderini teslim ettiğimiz ba- zı bakanlar veya yetkili makam sahipleri öylesine işler yapıyorlar ki, çıldırmamak mümkün değil... Batılı ülkelerin tamamı tarıma akıl almaz destek- ler yapıyor. Hemen hepsi neredeyse çiftçisini kuş sütü ile besleyecek... Üretimden, pazariamaya ve ihracata kadar destek var... Türkiye'de ise, 1980 yılından sonra destekler yok denecek kadar azaldığı için tanm ve hayvan- cılık can çekişiyor. Bu yüzden yıllardan beri tanm ürünü ithal etmek zorunda kalmışız... Böylece, fa- kir bütçemizden milyarlarca dolan yabancı ülkele- re armağan etmişiz... Anadolu'da milyonlarca insanımız işsiz ve aç... Tanm ve hayvancılık artık kann doyurmaz hale gel- miş. Yüz binlerce insanımız bir lokma ekmek için yerini yurdunu terk ederek büyük kentlere göç edi- yor. Hele, 1998 yılında tam bir tanm faciası yaşan- mış. Üretici pamuktan, mısırdan, buğdaydan, ay- çiçeğinden, zeytinyağından, narenciyeden zarar etmiş. Yeni ürün ekimi için cebinde beş kuruş pa- rası yok. Bir çoklan banka ve tefecilere olan borç- lannı ödeyebilmek için hayvanını, traktörünü, tar- lasını satışa çıkarmış... Böylesine acıklı bir ortamda, Hazine Müsteşar- lığımız tanma yapılan devlet desteğinin bütçeye faz- la yük getirdiğıni ileri sürerek kaldınlması için pro- jeler hazırlatıyor ve bu projeleri de Dünya Banka- sı'nasunuyor... Eğer, Dünya Bankası hazırianan bu projeleri uy- gun bulursa belirlenecek bir danışmanlık firması, sistemin Türkiye'ye göre uygulama koşullannı araş- tıracakmış... Daha sonra da yeni bir destekleme mo- deli bulunacakmış... Ancak, yeni modelin destekleme yerine köstek- leme olduğu Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen'in açıklamasından da belli. Zira, müsteşar bugüne ka- dar tanma yapılan desteklemenin çok fazla oldu- ğunu ve Hazine'ye getirdiği yükün arttığını söylü- yor... Aynca Hazine'nin bir araştırmasına göre, Türki- ye'de tanma her yıl yapılan destek 20 milyar dola- nn üstündeymiş. DPT Müsteşar Yardımcısı Yavuz Annsoy da 1998 yılında tanma verilen desteğın 4 katrilyon 93 trilyon lira olduğunu açıklamış... ••• 1980yılından sonra özeiteştirme girişimleri de böy- lesine gerçek dışı rakam ve haberlerle başlatılmış- tı. Çiftçiyi, sömürü düzenine karşı koruyan tanm- sal KlT'ter ve tanm satış kooperatifleri birliklen "ka- ra delik" ilan edilmişti. Zamanın başbakanı Tansu Çiller "Bütçe delik deşik. KlTler satılmadan açık kapanmaz" demişti. Çiller daha da ileri gitmiş ve KlT'ler iki yıl içinde elden çtkarılamazsa bütçe açığının bir katrilyon lı- rayı geçeceğini iddia etmişti. Bu arada öylesine bir kamuoyu oluşturuldu ki, özelleştirmeye karşı çıkanlar vatan haini ilan edıl- meye başlandı. özelleştirmeden zarar görecek in- sanlar bile KİTIerin satışını ister hale gelmişlendi... Sonuçta, tanm ve hayvancılığımızın can dama- n sayılan SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayıi gi- bi çiftçilerin dev kuruluşlan haraç-mezat bedava fiyatlarla özel sektöre satıldı. Şimdi, özel sektör sütü üreticiden ucuz fiyatla alıyor. Peynir, tereya- ğı, yoğurt gibi süt ürünlerini de tüketicilere yüksek fiyatlarla satıyor... Üreticilerin, tüketicilerin trilyon- lan da özel sektörün kasalanna akıyor... Üreticisi de, tüketicisi de dizini dövüyor ama, iş işten geçti... Dönüşü olmayan yola girdik... ••• Evet... Bugün de aynı oyun tezgâhlanıyor. Bu kez oyunun içinde Dünya Bankası da var. Elbiriiği ile "Tanmda Tarihi Bir Reform" adı altında bir pro- je sunulacak. Çiftçiye nasıl bir refah getirileceği ballandıra ballandıra anlatılacak... Iyi uygulanma- dığı için, bugünkü destekleme politikalarından memnun olmayan çiftçi de yeni bir umutla proje- ye sanlacak... Ama, uygulama başladığı anda tanmda yapılan destekiemeler sıfırlanacak... Bugüne kadar yapı- lan üç kuruşluk destekiemeler de sanayi kesimine kaydınlacak. Dünya Bankası temsilcilerinin ne dedikleri pek o kadar önemli değil. Onlann, Tün< tanmını kalkın- dırmak için gayret sarf edeceklerine inanmak çok zor. Ancak Hazine Müsteşan Yener Dinçmen bir dev- let görevlisidır. Gerek hükümetlere gerekse halkı- na gerçekleri açık açık söylemek zorundadır. Cum- hurbaşkanından, gelmiş geçmiş tüm başbakanlar, bakanlar, parti liderleri, siyasetçiler, ziraat odalan, ziraat mühendisleri odası. çiftçi birliklen tanm ve hayvancılığımızın çöktüğünü açık açık söylüyor... Türkiye'yi dolaştığımızda tanm kesiminin içinde bulunduğu sıkıntıları biz de görüyoruz. Dertli olma- yan bir tek çiftçi yok... Eğer tanma her yıl 20 milyar dolar destek verili- yorsa, tanm neden çöktü, çiftçi neden fakirleşti? Bugünkü desteklerin çok olduğu ileri sürülüyor. Demek ki, yeni proje ile destekler daha da kısıla- cak. Peki, bugün yapıldığı iddia edilen yüksek des- teklere rağmen tanm çökmüşse, çiftçi fakirleşmiş- se, destek daha da kısıldığı zaman çiftçinin hali ne olacak? Her yıl tanma yapıldığı ileri sürülen destekieme- ler için Hazine Müsteşarlığı'nın verdiği rakamlar gerçekçi değildir... Acaba tanma yapılan destek- ler, faizler hariç açıklanabilir mi? Rekabet Kurulu'nda Ayaydm sorunu tSTAMUL TAKSİM. (ffiiZ) S3 32 00 KADIKÛY: (0216) « 9 3 6 « »T*TÜIUC H*U»Ü«UI«;ffi12.. 663 08 58 BURSfc(022<)22342«*B«fc«B22?469ÛC16MH«IW;î0î12-.4ir5952 ESEKBOfiA KAVALMAM: tfi3i2) 3S8 03 72 ANTAl.yA:(Q242) 322 76 86 ANTALYA: (0242} 243 30 06 AHTALYA HAVAÜMANI: (0242) 330 3C "5 ÜMİ1: (0262i 324 61 12 IKMYA: (»332} 321 ?2 72 73 KttKB: <0242' 614 28 M ALAKYA; (02421 $13 -'3 82 AITİS GOIF OTEl; {3UH '25 42 42 SİDE: 0242) ?53 14 M İZMİR: (K32J 482 05 D5 ÛB6ÜP 1.3334: 341 E5 r Q A.M£MO£RES HAVAÜMAIH/Dt$ HATLAR: {0232} 274 22 03 İC HATLAR. (0232) 274 1? M KUŞADASI: '3256) 6İ4 49 55 BOOHU1I: ;0252- 3"6 ?î82 MARMMİS: (ÜC52 412 4' 44 FETHİYE: (0252) 614 «1 66 BEMİZÜ: .32585 264 54 43 GAZUUITEP: (Û342J 335 12 30-31 TRABZCM: (0462) 323 13 20 KfflRIS: 10392) 8!J 11 27 ANKARA (AA) -Rekabet Kurulu Başkanlığı'ndan isti- fa ederek milletvekilliğine soyunan Aydın Ayaydın'ın kurulda boşalan yeri için ve- rilen atama süresi dün sona erdi. Başkanlık seçimi için Rekabet Yasası ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın kurul üyelikleri için farklı yorum- lanndan kaynaklanan sorun- lar, Damştay'ın görüşbildir- mesiyle çözülecek. Rekabet Kurulu'nda Aydın Ayaydın'dan boşalan başkan- lık için Danıştay'm verece- gi karar bekleniyor. Yasa, seçim nedeniyle gö- revinden aynlan kamu gö- revlilerine, seçilemedikleri takdirde görevlerine yeniden dönmelerine olanak sağlar- ken, Rekabet Yasası. boşa- lan başkanlık için bir ay için- de atama yapümasını öngö- rûyor. Rekabet Yasası dikka- te alındığmda, kurula düne kadar atama yapılması gere- kirken, atamanın yapılıp ya- pılmayacağı ve yapılırsa ki- min tarafından yapılacağı ko- nulannda açıklık gerekiyor. Bu konularda Damştay'ın gö- rüşü, durumu netleştirecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle