Katalog

20 ARALIK 1999 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Teniden seçilmesi öne çıkanlsa da 'TBMM'den bir cumhurbaşkanı' arayışlan sürüyor DemireFsiz Köşk hesapları TÜREV KÖSE .ANKARA - Hûkümet ortaklan arasmda, 2000 yılı nısan ayında yapılacak cumhur- başkaiüığı seçımı konusunda "Cumhurbaş- kanı Süieyınan DemireTle devam" seçeneğı öne çıkanlmış görünmesine karşın; anayasa degişıklığı yapılarak bu formülün yaşama geçirilmesinin kolay olmadığı değerlendir- meleri yaygınlaşmaya başladı. Anayasa de- ğişikliğının referandumsuz gerçekleştirilme- si için 36^ oy gerektiği. oysa 3. ve 4. turlar- da üye tamsayısının salt çoğunluğuyla "TB- MM içinden* bir cumhurbaşkanı seçilebile- ceğine dikkat çekildi. Kulislerde "367'yibuJ- mak mı daha kolay, 276'yı bulmak mT soru- su yaygınlaşırken: çözûmsüzlûk durumunda seçime gitmeyi göze alamayacak olan TB- MM'nin son turda adaylardan biri ûzerinde uzlaşma sağlayabileceği değerlendirmesi yapıldı. TBMM Başkanı Vıldınm Akbulut ve ANAP lideri Mesut Yıbnaz'ın yanı sıra son günlerde DSP'li Dışişlen Bakanı İsma- •"367 mi kolay, 276 mı?": Demirel'in bir dönem daha bu görevi yürütmesine dönük anayasa değişüdiğini referandumsuz gerçekleştirmek için 367 oy gerekiyor. Cumhurbaşkanının seçimi için ise 3. ve 4. turlarda salt çoğunluk (276) yeterli. il Cem'in adı da olası cumhurbaşkanı aday- lan arasında öne çıkmaya başladı. Anayasa- nın 101. maddesi gereğince, aynı kişi iki kez cumhurbaşkanı seçilemiyor. Anayasanın 102. maddesine göre de, cumhurbaşkanı se- çimı için ilk iki turda üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu (367), 3. ve 4. turlarda ise salt çoğunluk aranıyor. 4. turda saltçoğunlukbu- lunamazsa seçimlere gidiliyor. Başbakan BülentEcevit'in Demirel'ın bir dönem daha cumhurbaşkanhğı yapmasma ilişkin önerisine, ANAP ve MHP tarafi da resmi açıklamalanya destek verir göründü. Ancak, ANAP tarafi "süre uzatma"dan ya- na tavır koyarken, Demirel, "onurunu kır- mayacak" formül istiyor. Derairel'in Köşk'ten inip partisine el atmasından çeki- nen DYP lideri Tansu Çflkr de, "DemireiTe devjun" formülüne sıcak yaklaşıyor. Kulislerde şu anda öne çıkanlan formül "Demirel'le devam" görünse de bırkaç ay içinde yeni gelişmeler olabileceğine dikkat çekildi. DSP içinde çok sayıda milletvekili, Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı seçüme- sine sıcak bakmıyor. Anayasa değişiklikleri ûzerinde referandum gerektınmeyen bir ço- ğunluk sağlanamazsa fıili başkanlık sistemi yolunun açılabileceği endışesı de dile geti- riliyor. Kulislerde, "Eğer anayasa değişikH- ği için 367 oy bulunamaz ve referanduma gi- dflirse. bu bir anlamda Demirel için referan- dum oiur ve o zaman da fiilen başkanlık sis- temine geçffir" degerlendirmesı yapıldı. MHP'lilerin de başta YÖK olmak üzere Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Mardin Havaalanı'nın açılışını yaptı 'Devletegüvenmeyedevam edin' • Demirel, Mardin'de yaptığı konuşmada "Avrupa'da ne varsa îstanbul'da olsun, Istanbul'da ne varsa Mardin'de de olsun. Biz bunu sağlamaya çahşıyoruz" dedi. BAHAR TANR1SEVER MARDİN - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, yurrtaşlann ülkenin geleceğine, devlete, cumhuriyete ve kendilerine gü- venmeye devam etmelerini iste- yerek "Üeriye gjtmenin, her şeyin hakkından gelmenin sırrı budur. Gelin 2000'li yıllara yepyeni bir ruhla gireüm" dedi. Demirel, Mardin Havaalanı'nın açılışında yaptığı konuşmada, havaalanının kalkınmanm işareti olduğunu vurgulayarak "Mardin'den dışa- nya girmek ve dışandan Mar- din'e gelmek isteyenler varsa bu çokgüzel bir işarettir. Bundan se- vinç duyuyorum" dedi. - -Cumhurbaşkanı Demirel. iç banşa tasallut olanlar, saldınlar- da bulunanlar olduğunu. ancak Türkiye'nin bütün bunlan aştığı- nı vurgulayarak 2000'li yıllara çok iyi şartlarda girdiğini belirtti. Demirel, Türkiye'nin dünyadaki 188 ülke arasında 16'ncı büyük ekonomi olduğunu anımsattı. Demirel. "Evet, yoksulluğu, fiı- karalığı istediğinıiz şekilde orta- dan kaldıramadık. Ama benim ülkcmde aç kimse yoktur. Hasta- ne kapılan herkese açıkbr. Kim- seye 'Paran yoksa öl' denmiyor. Denmeyecekîtir™ Ve Türkiye zen- ginleştikçe her şey çokdaha güzel Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Mardin'de yoksaHuğu ortadan taMrrambdığıııı kabul ederefc "Ama benim ülkemde aç kimse yoktur, hastane kapılan herkese açıktir* diye konuştu. (Fotoğraf: AA) olacakür" diye konuştu. Cum- hurbaşkanı Demirel, Mardin Or- ganize Sanayi Bölgesi'nde Kara- boğa Şirketler Grubu'na ait ma- karna fabrikası ile Özhan Kimya Şirketi tarafindan yaptınlan de- terjan fabrikasının açılışını da yaptı. Türkiye'nın kalkmmasın- da sanayileşmenin zorunlu oldu- ğunu vurgulayan Demirel, güney- doğu illerinde fevkalade iyi yetiş- miş bir işadamı grubu meydana geldiğıni söyledi. Demirel. Mardin Hükümet Konağı'nın açılış törenine katıl- dı. Hükümet konağının önünde- ki Atatürk büstünün açılışından sonra, burada toplanan vatandaş- lara hitap eden Cumhurbaşkanı Demirel, Mardinlileri sevindiren şeyleri beraber kutlamaktan bü- yük memnuniyet duyduğunu bil- dirdi. 'Dert kaptsı' Cumhurbaşkanı Demirel, açı- lışını yaptığı hükümet konağının halka hizmet için var olduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Kimin derdi varsa bu kapıdan rahatça girecektir. Derdini söyle- yecektir ve derdine çare arana- cakür. Açtığımız sadece bir bina değildir. Açtığımız bütün vatan- daşlan kucaklayan Türkiye Cumhuriyeti Devkti'nin hizmet kapısıdır. Bu hizmet sayesindedir Idülkemiz, ilerimemleketlerin se- viyesüıe çıkacaknr. lşte, Helsin- kfdebundanlOgünönceahnmış karann hedefi de odur. Biz sene- lerdir diyoruz ki Avrupa'da ne varsa, tstanbul'da o oLsun... Istan- bul'da ne varsa Mardin'de o ol- sun... Mardin'de ne varsa mesela şurada Gülharrin köyünde o ol- sun. İştc bunu sağlamaya çahşt- voruz." birçok konu nedeniyle Demirel'e soğuk ol- dugu, bir uzatma formülüne çok sıcak bak- madıklan vurgulandı. TBMM kulislerinde bazı MHP'liler "Nisan ayına kadar köprü- lerin alnndan çok su akar. Şündi bakmayın Demirel'in öne çıkankhğına, btam grup ke- sinlikle ona oy vermez" değerlendirmesi yaptı. ANAP'lılar da. kendi liderlerini Köşk'e çıkarma hesabı yapıyor. 'TBMM'den bir cumhurbaşkanı' Cumhurbaşkanlığı için şimdiye dek TB- MM içinden tek aday DYP Tunceli Millet- vekili Kamer Genç oldu. Genç'in adaylığı daha çok esprili bir biçimde degerlendürildi ve ciddiye alınmadı. TBMM dışından da Çe- vik Bir ortaya çıktı, ancak siyasal destek bu- lamadı. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut ve .ANAP lideri Mesut Yılmaz, adaylık için arayışlannı sürdürüyor. DSP kulislerinde, cumhurbaşkanı adayı olarak Dışişleri Baka- nı Ismail Cem ile DSP Ay- dın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu'nun adı anılı- yor. DSP'den çok sayıda mil- letvekili "Egeranayasadeği- şücüği yapıiacaksa Ecevitiçin ytpılsin. cumhurbaşkanhğı için üniversite bitirme koşu- lu kaldırüsuı" görüşünü de ifade edıyor, ancak Ecevit bunu istemediğini kesin bir dille ifade ediyor. MHP'den TBMM Baş- kanvekili Murat Sökmenoğ- lu ve Devlet Bakanı SadiSo- muncuoğhı'nun adı da ola- sı adaylar arasında anılıyor. DYP'den Doğan Güreş'in de bazı arayışlar içinde olduğu belirtiliyor. Bütçenin çıkanhnası ve TBMM'nin iki haftalık tati- linin ardından, TBMM gün- deminde cumhurbaşkanlığı seçimi öne çıkacak. Cum- hurbaşkanı Demirel'e de- vam yolunu açacak anayasa değişikligi için şu anda biç- birpartide hazırhkgörünmü- yor. Yeni yılda böyle bir ana- yasadeğışıkliğınin gündeme getirilebileceği, ancak ilk tur oylamada 367 oya ulaşıla- maması durumunda, refe- randum göze alınamayaca- ğından önerinin rafa kaldın- labileceği bildirildi. Cum- hurbaşkanlığı sorununun bu- nalımadönüşmesi durumun- da seçirhe gitmeyi göze ala- mayacak TBMM'nin, son turda TBMM'den bir isim ûzerinde uzlasma sağlayabi- leceği beklentisi kulislerde dile getirildi. Cumhurbaşkanlığı için parlamento dışından bazı isimler de dile getiriliyor. Anayasa gereği 110 millet- vekilinin imzasıyla parla- mento dışından bir aday göstermek olası. Eski genel- kurmay başkanı Necip To- rumtay ve tsmail Hakkı Ka- radayı'nın adlan kulislerde anıhyor. FP davasmda sona doğru... Anayasa Mahkemesi'nde savunmayı Cemil Çiçek yapacak Başkan Kutan, partisiııi savunmayacak SEBAHAT K\RAKOYUN ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı V'ural Savaş'ın "laikiik karşıu eylemlerin odağı harine geldiği" ve "kapaülan RP'nin devamı olduğu" gerekçesıyle FP'nin kapatılması istemiyle açtığı davada sona doğru yaklaşılıyor. FP Genel Başkanı Recai Kutan'm Anayasa Mahkemesi'nde partisinı savunmak yerine bu görevi, gelenekçilerle sürtuştüğü için Başkanlık Divanı'nda görevinden aynlan parti içi muhalefetin önde gelen isımlerinden Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'e vermesı dikkat çekti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın davayla ilgili olarak 18 Ocak'ta Anayasa Mahkemesi'nde yapacağı açıklamanın ardından FP'li Çiçek 25 Ocak'ta partisi adına sözlü savunma yapacak. RP ile ilgili kapatma davasında karar arifesine gelindiği bir dönemde 17 Aralık 1997'de kurulan ve RP'nin kapatılmasıyla ilgili gerekçeli karann Resmi Gazete'de yayınılanmasından iki gün sonra 24 Şubat 1999'da 123 milletvekilinin katılmuyla Parlamento'da temsil edilmeye başlayan FP'nin kapatma davasında geri sayım başladı. Başsavcı Vural Savaş'ın esas hakkındaki görüşlerine FP'nin verdiği yazıh yanıtı inceleyen Anayasa Mahkemesi'nin çalışmalan yıl başından sonra hızlanacak. Başsavcı Vural Savaş 18 Ocak'ta Anayasa Mahkemesi'ne sözlü açıklamalarda bulunacak. FP'nin sözlü savunmasını da 25 Ocak'ta Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in yapacağı öğrenildi. RP'nin kapatılması davasmda son aşamaya gelindiğinde art arda 3 gün Anayasa Mahkemesi üyelerinin karşısuıa çıkarak sözlü savunma yapan Necmettin Erbakan'm aksine Recai Kutan'm savunma yapmak yerine bir milletvekiline görev vermesi dikkat çekti. FP'nin kurulmasından birkaç ay sonra Kutan'ın Kurucu Genel Başkan Ismail Alptekin'den görevi devralmasınm ardından genel başkan yardımcılığı görevine geririlen Cemil Çiçek, genel secimlerden sonra "Erbakan'a endeksti politikalar izlenilmesiner karşı çıkarak görevinden ıstifa etmişti. Erbakan'a yönelik eleştirileri ve muhalif çıkışlanyla tanınan Cemil Çiçek'in sözlü savunma için görevlendirilmesi parti kulislerinde şaşıröcı bulundu. RP'nin kapatılması davasında hep ön planda yer alan ve Erbakan'a yakınlıklanyla bilinen FP'nin önde gelen hukukçu millervekilleri Mustafa Kamalak, Şeref Malkoç ve Mehmet Ali Şahin yerine Cemil Çiçek'in tercih edihnesinin partinin gelenekçi kanadında rahatsızlık yaratması bekleniyor. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin u doruk.nettr. Pazar bugün. Sabah. Kulesi pence- remden görünen kocaman katedralin (Münster) çan sesleriyle uyandım. Bü- tün gece kar yağdı. Bütün çatılar ve so- kaklar karia örtülü. Bir tatil sabahının Avrupa kentlerine özgü sessizliğine şimdi karın beyaz örtüsü eklendi. Üstatla polemik yapmaya daha kah- vemı içerken başladım. Üstat dediğim Yahya Kemal. Varşova'da büyükelçilik yaparken yazdığı dizeler dilimde: "Duydumsa da zevk almadım Islav kederinden..." Karla kaplı Varşova'dan yayılan "Islav kederi"y\e, Güney Almanya'nın karla kaplı bu küçücük, bakımlı kentinde, Ulm'de, katedralin çanının ve bütün ge- ce yağmış ve yağmaya devam eden ka- nn yaydığı keder arasında uçurumlar yok. Yahya Kemal'e inat, "Duydum ve zevk aldım Orta Avrupa kederinden" gibi acemi dizeler döktürmek istiyorum. Kendimi dışarı attım ve kendimi, Hı- ristiyan dünyasının en büyük bayramı- nı, Noel'i (Almanlar VVeihnacht der) kut- lamaya hazırlanan kentin sokaklarına Kar5 Bach ve Kurabiye... saldım. Ulm Katedrali'nin önündeki koca alanda VVeihnacht pazan kurulu. Bu gün tatil. Ortalık pek tenha. Tatil günü tez- gâhlarını açmakta epey ağırdan alan sosisçiler, şarapçılar, patates mücveri yapanlar, el örgüsü kazak, kaşkol, eldi- ven, bere satanlar ve bencileyin birkaç erkenci. O kadar. Kaynamış şarap tasından yükselen dumanların tadını çıkararak içimi ısıt- tım. Kar hızını arttırdı. Ulm Katedrali (Münster) Avrupa'nın en yüksek çan kulesiyle, Gotik mimari- nin ne işe yaradığını mimannın bile bil- mediği süsleriyle gerçek bir ortaçağ anı- tı.. Sıcak şarabın kalanını bir yudumda bitirip katedrale daldım. Bach... Isa Peygamber bugün benden hoş- nut anlaşılan. Bütün gece kar yağdırdı. VVeihnacht pazarında vakit henüz erken olmasına rağmen kaynamış şarap sa- tan tezgâhı açtırdı. Kar yağışını daha da hızlandınp beni kadetrale iteledi. Şimdi de katedralin dev orgundan Bach yükseltiyor! ItrTnin Hıristiyan kardeşi, insan ruh- lannı yıkamakta. Koca katedralin göz alabildiğine uza- nan sıralan tıklım tıklım. Dışansı bu yüz- den tenhaymış demek. Şu küçücük Ulm kentinin -Tann'ya ya da Bach'a- inananları birada ve bir arada. Slovak organistin hüneriyle zenginleşen "Bach ilahileri" dinliyorlar, dinliyoruz... Beni degüldüren bir düşünce uçuşu- yor içimde: Bu insanlar bu org konse- rinden çıktıklarında, en azından bir sü- re "daha iyi insanlar" olacaklar! Konser çabuk bitti gibi geldi bana. Oysa iki saat çoktan geçmiş. Dışarıda kar yumuşacık düşmeye devam ediyor. Biriyle buluşacağım, gecikmek de üze- reyim. Gene de yolu uzatmayı göze al- dım. Tuna kıyısına indim. Ulm kentinin bütünleştiği, beslendiği, bağlandığı ko- ca Tuna'nın kıyısına... Tuna balıkçılannın ve ırmak teknele- rinde çalışan tayfaların mola verdikleri bir ortaçağ "han"'\n\n önündeyim. Isa bugün beni gerçekten seviyor. Turistik bir lokanta-meyhaneye dönüştürülmüş hanın sahibı erken düşecek turistler umuduyla erken açmış. Neredeyse sabahın köründe, bir ko- ca tas kahve ve iki parmak konyak. Meyhaneci, günün ilk müşterisini, zencefıl ve tarçın kokan kocaman bir kurabiyeyi, "müessese ikramı" olarak önüne sürüp ödüllendirdi. Buluşmaya gitmesem... Oradan çık- tıktan sonra kendime bir yer bulup yol- lamam gereken bugünkü Tırmık'\ da yazmasam... Burada, önümde uzanan Tuna'ya, şimdi kalın bir kar yorganına sanlmış uyuyan kıyıya ve durmaksızın ve yumuşacık düşen karlara bakıp, kah- vem ve konyağım bittikçe yenilerini ıs- marlayıp akşamı etsem... Yahya Kemal'e inat ha bire "Duydum ve zevk aldım Orta Avrupa kederin- den. .." diye dizeler döktürsem... DYP'liHoşverKızılay'ın hamisi mi? Marmara depreminin ardından yetersiz kalan Kızılay'la ilgili savlan incelemek üzere oluşturulan araştırma komisyonunun üyeleri her toplantıda sıkıntılı anlar yaşıyoriar. Ihbarlar üzerine "DYP-Kızılay" yakınlığını da mercek altına almaya çalışan komisyonun çalışmalan, DYP'li üye Necmi Hoşver'in canını sıkıyor. Daha önce Kızılay Genel Sekreteri olarak görev yapan Hoşver, kurumla ilgili aksaklıklar ve bazı yolsuzluk savlan geldiğinde hemen savunmaya geçip arkadaşlarına "durumu izah etmeye" çalışıyor. Hoşver, zaman zaman öyle ileri gidiyor ki, üyelerin sorduğu sorulara Kızılay yöneticilerinin yanıt vermelerini beklemeden araya girip "gerçekleri" anlatmaya kalkışıyor. Komisyonun geçen hafta yapılan son toplantısında Kızılay'la ilgili bir ihbar mektubu incelemeye alınınca Hoşver patladı: "önyargılısınız." Necmi Hoşver'in bu sözleri haftalardır durumdan rahatsız olan diğer üyelerin sabnnı taşırdı ve karşılıklı bağırmalara dönüşen bir tartışma başladı. ANAP, FP ve MHP'li üyeler Hoşver'e yüklendiler. - Araştırma komisyonu üyesi misin, Kızılay temsilcisi mi, karar ver... Çevre Bakanı 'her şeyden' anlar DSP'li Çevre Bakanı Fevzi Aytekin iki haftadır TBMM'nin en "mağdur" kişilen arasında. Geçen hafta Sermaye Piyasası Kurulu tasansı göruşülürken Devlet Bakanı Recep Önat, komisyonda Bankalar Yasası pazarltğında olduğu için genel kurulda hükümeti temsil etmek Aytekin'e düştü; milletvekillerinin çeşitli teknik sorulannı yanıtlamakta zoriandığı için yazılt yanrt vereceğini bildirip kurtuldu... Aytekin'in bu haftaki hükümeti temsil görevi de Çeçenistan'la ilgili olaylı görüşmeler strasındaydı. Ortada ne Dışişleri Bakanı ismail Cem, ne de başka bir ilgili bakan vardı. Aytekin, çaresiz kürsüye çıkıp durumu idare etti. "Tabii gerek televizyonlardan, gerekse hükümetimıze bildirilen Çeçenistan'la ilgili çeşitli olumsuz gelişmeleri yakından takip etmekteyiz" gibi genel tümceJerte birkaç dakika konuştu... Aytekin'i daha sonra kulislerde gördüğümüzde dertliydi: "Bekledim kimse gelmedi, bari bir metin gönderin. Onu da göndermediter." Başkan 'Fransız' kalınca... Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu-Türk Komisyonu başkanlığını bu dönem MHP Aksaray Milletvekili Kürşat Eser yürütüyor. Eser, komisyonda ilginç bir uygulama başlattı. Komisyon üyelerinin yabancı ülke temsilcileriyle temaslannda Türkçe dışında bir başka dille konuşmalarını "yasakladı"... Eser'in bu yasağı ilk başta ne için getirdiği anlaşılamadı. Kimisi, bu tutumu Eser'm "milliyetçiliğine" verdi. Ancak, "kazın ayağımn öyle olmadtğı" da bir süre sonra anlaşıldı. Kulislerden kulağımıza geldiğine göre, asıl meslegi diş hekimliği olan Eser, "mesleki Ingilizce" bilse de, bu bilgisi "diplomatik" görüşmeleri yürütecek DYP'lilere 'devam' fırçası DYP Grup Başkan Vekili Saffet Ankan Bedük grup toplantısında, milletvekillerinin genel kurula "devamsızlığından" yakındı. Bedük, "en devamlı'' milletvekilleri olarak da Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri de olan Oğuz Tezmen ve Kemal Kabataş'ı örnek gösterdi. Grupta, başta Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve Eskişehir Milletvekili Sadri Yıldınm olmak üzere Bedük'e, "taraf tuttuğu" gerekçesiyle tepki gösterildi. Milletvekilleri, örnekler vererek genel kuruta ne kadar devamlı oiduklannt anfatmaya çalıştılar. Bu uyan, genel kurul çalışmalanna "ender" olarak katılan DYP lideri Tansu Çilter'in ûzerinde etkisini hemen gösterdi. Çiller'in, grubun toptandığı günün akşamı, TBMM Genel Kurulu çalışmalanna katılması dikkat çekti... kadar iyi değilmiş. Rakip partilerin komisyon üyelerinin büyük bölümünün de en az bir yabancı dili iyi bilmesi nedeniyle Eser, yabancı heyetlerle görüşmelerde konuşmalara "Fransız" kalıyormuş. Kürşat Eser, bakmış olmuyor, koşulunu getirmiş: "Türk heyeti bütün konuşmalan Türkçe yapacak. Tercüman gerekli dile çevirecek." Bu koşula ne kadar uyulur bilinmez ama, uzun yıllar bu komisyonun başkanlığını yapan ve Almanca ile Ingılizceyi "sular-seller" gibi konuşan ANAP'lı Bülent Akarcalı, "Dil bilmeyen kişi bu komisyona nasıl başkan olur?" diye tepki gösterip komisyon üyeliğinden istifaetmiş... MHP'li seçmenden 'bacısına' nasihat Genel secimlerden bu yana giderek tırma- nan FP-MHP gerginliği TBMM Genel Kuru- lu'nda Çeçenistan'la il- gili genel görüşme sıra- sında kavgaya dönüş- tü. İki partinin milletve- killeri birbirinin üzerine yürüdüler. MHPAntalya Milletvekili Nesrin Ünal araya girerek kavgacı arkadaşlannı sakinleş- tiıme çabası içindeyken cep teleionu çakjı. Ara- yan birseçmeniydi. Gö- rüşmeleri canlı olarak yayımlayan Meclis tele- vizyonundan kavgayı iz- leyen seçmen, vekiline nasihat etti: - Aman bacım, sen aradan çık. Orda o ka- dar erkek var. Onlar ayırsın kavgayı... Kriz dönemlerinin 'HikmetAbisi' "Kriz dönemi" senar- yolannın değişmez "uz- laşmact" ismi, eski TB- MM Başkanı Hikmet Çetin, "cumhurbaş- kanlığı danışmanı" ol- duktân sonra "inzivaya" çekilmiş görünüyor... Geçen günlerde bir grup gazeteci, "sıkıBe- şiktaşlı" olan Çetin'e, Beşiktaş'ın 2. lig takımı Çanakkale Dardanels- por'a yenilmesini anım- satarak "Beşiktaş yö- netiminde de kriz var. Ne düşünüyorsunuz" diye sordu. Çetin telaş- landı: "Durun yahu, bu işe beni kanştırmayın. Zaten her kriz döne- minde ben aklınıza ge- liyorum." Cumhurbaşkanlığı kulisleri de hızlanıyor... "Hikmet Aö/"nin adının gündeme gelmesi de yakındır... Tüm Köse, Ayşe Sa\ın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan