Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ARALIK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Helsinki zirvesinde gelecek yüzyıldaki sınırlannı da çizen Birlik, yüzde 97'si Asya'da olan Türkiye'ye adaylık verdi
AB'nin sori sınırı Türkiye
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
İçimde BIP Bupukhık Vap,
AcabaNeden?
Bugün içimde bir burukluk var, elim kaleme git-
mıyor, ama yazmam gerekir diyorum. Oysa birçok-
ları sevinç çığlıkları atıyor, Avrupa'ya girdik, Avru-
palı olduk diyorlar.
Televizyonların çoğunda bir coşku. Komşum
okumuş yazmış bir insan, biraz aydın sayılır; yol-
da bana, ne güzel.. Avrupalı olduk diyor. Peki be-
nim içimde neden bir burukluk var!
- Ben Türkiye'nin Avrupa Biriiği'ne girmesini is-
temiyor muyum! Ne münasebet, belki de en fazla
isteyen benım. Çünkü Türkiye tam üye olunca ilk
defa "kazanmaya başlayacak". AB Pariamento-
su'nda benim vatandaşlarım boy gösterecek; In-
sanım elinı kolunu sallaya sallaya "olmayan sını-
n" geçıp AB ülkelerine ıştutmayagidecek; AB'nin
zengin ülkeierinden, az-zengin olan ülkelerine ve
bana da para yardımı, hibe gelecek.
AB bürokrasisinde Türkler de en üst koltuklara,
yönetimlere geçecek. Ankara, Brüksel'den işine gel-
meyen bir iş olursa, hayır, kabul etmem deyip "ve-
fo'sunu kullanabilecek. Türkiye tam üye olduğu için
AB'nin savunma, güvenlık sistemi içinde yer ala-
cak.
Avrupa'da "hakça bir ortaklık" içinde ben de
olacağım. O halde niçin içimde bir burukluk var?
Rüva gibi. ama sadece bir rüva...
Bütün bunları herkesten fazla ben istemez mi-
yim? O halde sorun ne? Bu "soru"nun karşılığın-
da, içinde yüzlerce, binlerce satır bulunan koca-
man bir "çünkü" var.
AB'ye "aday" olduk, tam üye olmak için önce
aday olunur, sonra da tam üye. Peki adaylığın ne-
si kötü? Bunun yanıtında kafamı kurcalayan iki so-
ru bulunuyor;
1 - AB'nin Türkiye'yi içine alamayacağına, tam üye
yapamayacağına inanmış olmam.
2- Adaylık kıskacı içine alınmış bir Türkiye'nin,
"AB'nin tam bir denetimi ve yönetimi altına gire-
ceğine" inanmış olmam.
Peki neden böyle düşünüyorum? Kafamın için-
de hayal ettiğim şeyler mi var? Yoksa, gördüğüm
somut, elle tutulur gerçekler mi beni böyle bir so-
nuca götürüyor. . . • >
Brüksel'den Türkive'ye bakalım
Ben kendımi AB'nin yerine koyup oradan Türki-
ye'ye bakıyorum. Bugün 65, yann 85-90 milyon-
luk kocaman bir Türkiye, üstelik genç nüfuslu. Ben
AB olarak Türkiye'yi içıme alacağım, serbest do-
laşımdan yararlanacak on milyonlarca Türk Avru-
pa'da iş kovalayacak. Avrupa zaten işsizlerle do-
lu. Her giren bir milyon Türk, 1 milyon Avrupalı'yı
işsız bırakacak. Çok doğal, sınıriar açık, tek pazar
var.
Ayrıca AB'nin zengin ülkeleri, AB yapılanması-
nın birgereği olarak Türkiye'ye de milyariarca "eu-
ro" yardım akıtacaklar, onu geliştiripkendi düzey-
lerine çıkartabılmek için.
Ve AB yöneticileri oturdukları yönetim koltukla-
nnı boşaltıp Türklere devredecekler, buyrun AB'nin
yönetıminde hem de "en büyük nüfuslu ülke ola-
rak en tepede" siz oturun diyecekler.
Kısacası, geleceğin Avrupa Birleşik Devletle-
ri'ndeTürkiye'yi Almanya'nınyanına, iki enbüyük-
ten biri olarak oturtacaklar.
Şimdi kendimizi AB'nin yerine koyup bir düşü-
neîim; Ben AB'nin yerinde olsam bunu yapar mı-
yım? Kesinlikleyapmam. AB neden yapsın ki? Za-
ten Türkiye'den alabileceği her şeyi 1995'te Güm-
rük Birliği belgesi ile sıfır maliyetle, tek yanlı olarak
almış.
Avrupa beni neden 'aday' yaptı?
Ve yeniden kendi kendime soruyorum; AB beni
neden aday yaptı? İnsan içine alamayacağı bir ül-
keyi neden aday yapar ki? Bunun yanrtı ise çok açık;
Türkiye AB için "sıfır maliyetli" bir aday, AB hiçbir
yükümlülük altına girmiyor. Buna karşılık "bekleme
odasına" sıkıştırdığı Türkiye'den istediklerini, hem
de tereyağdan kıl çeker gibi almaya başlayacak.
1 - Mevcut Gümrük Birliği sistemi AB lehine "tek
yanlı" bir düzen kurmuş, AB'ye yarar sağlıyor, bü-
tün AB ıç vapurlannda bunlar açık açık anlatılıyor.
1.1,1996'dan beri "Türkiye'nin dış ticaretpolitika-
sı", bir sömürgeyi yönetir gibi Brüksel'den yöne-
tiliyor.
Türkiye "aday" olan bir ülke olarak "sürekli bir
biçimde Gümrük Birliği'nin tekyanlı ve bozukya-
pılanması içinde kilitli tutulabilecek". Bu, adaylı-
ğın AB'ye sağladığı büyük bir kazanç.
2- Kıbrıs konusunda getirilen koşul, Ecevit "içe-
riye" ne beyanda bulunursa bulunsun bütün koz-
ları Brüksel'e ve Atina'ya vermektedir. Simitisin
Ecevit'e verdiği zeytin fidanının nasıl bir "sivri ka-
zık" olduğu kısa bir süre sonra ortaya çıkacak. Bu
kazığın kime gireceği ise şimdiden belli.
Ege de, aynen Rogers Planı'nda olduğu gibi iş-
leyecek ve Finli'nin mektubunu yann kimse hatr-
lamayacak bile.
Türkiye ise adaylık bekleme odasının demir par-
maklıklan içinde iken, kalkıp Brüksel'e kafa mı tu-
tacak? "Hem tam üyelik görüşmelerine geçelim
derken hem de Kıbrıs ve Ege konulannda Brük-
sel ile kavga mı edecek".
Ecevit'in ağzından "evef" çıkınca ABD, Alman-
ya, Yunanistan, Fransa, PKK hepsi birden mem-
nun oldu. Evet dedirtmek için gece yanları aparto-
par ayağımıza kadar geldiler, yanaklanmızdan on
defa öptüler.
Türkiye dışında bu kadar geniş bir kesimi mut-
lu etmek için hükümet meğerse neler yapmış?
önümüzdeki yıllarda içimiz sızlayarak, yanarak
göreceğiz.
İş işten geçtikten sonra.
SERKANDEMtKTAŞ
HELSİNKİ-Helsinki zirvesi, AB'nin
gelecek yüzyıldaki genişleme progra-
mında Türkiye'nin son smın olduğunu
gösterdi. Ancak adayhğı alan Türkiye ile
AB arasında özellikle Avrupa savunma-
sı konusunda yeni tartışmalar alevlene-
cek. NATO olanaklannın AB operas-
yonlannda kullanılmasını veto edebile-
ceğini açıklayan Türkiye, karar meka-
nizmalanna katıhmını sağlamak üzere
AB'ye önerdiği 3 maddelik öneriyi ye-
niden gündeme getirecek.
Helsinki zirvesi, Türkiye'nin adaylı-
ğının koşullu da olsa tanınmasıyla ta-
mamlandı. AB, Helsinki karan ile bir-
liğin gelecek yüzyıldaki sınırlannın ne-
reye kadar genişletilebileceğini göster-
miş oldu.
İstikrar boyutu ön planda
AB Komisyonu'nda bir süredir ya-
pılmakta olan sınır tartışmalan, toprak-
İannın yüzde 97'si Asya'da olan Tür-
kiye'yi üyeliğe aday yaparken Rusya ve
Ukrayna gibi kıta ülkelerini dışanda
bıraktı. AB çevreleri, AB'nin söz ko-
nusu karannın kitanın istikran açısın-
dan önem taşıdığını belirterek "Türld-
ye'nin dışanda bırakılması, birtiğin so-
runlu bötgeleri dışanda bırakarak istik-
rarsızüğa neden olmasına yol açabiür-
dLTürkiye'ye yönelik verilen karann ar-
kasında ekonomikve kültürel nedenler-
den çok istikrar boyutunu ön plana çı-
karmak gereldr" diyorlar.
15 üyeli AB, 10 Orta ve Doğu Avru-
vrupa Birliği
çevreleri, Rusya ve
Ukrayna gibi kıta
ülkeleri dışanda
bırakılırken
Türkiye'ye adaylık
verilmesini 'bölgesel
istikrar' arayışıyla
açıklıyor. Bununla
birlikte Türkiye'nin
Birliğe tam
üyeliğinin uzun
yıllar alacağı
belirtiliyor.
pa ülkesi ile Malta, Kıbns Rum Yöne-
timi ve Türkiye'nin de bulundugu 13
adayın yaklaşık 20 yıl sonra tamamlan-
ması beklenen üyelik görüşmeleri sonun-
da. 600 milyonluk 28 ülkelik büyük bir
kurum olacak. Ancak, Türkiye'ye veri-
len koşullu adaylık tartışmalan da ka-
panmamış görünüyor. Intemational He-
rald Tribune'ün dünkü sayısında yer
alan bir haberde Türkiye'ye adaylığın
Kıbns ve Lahey konulannda alınan ödün-
ler sonunda verildiği yazıldı.
Türkiye'nin AB kurumlan ilebütün-
leşmesi açısından siyası tartışmalar ta-
mamlanmış gözükse de güvenlik açı-
sından yeni sorunlar çıkabilir. Helsinki
zirvesinde Türkiye'nin Avrupa Güven-
lik ve Savunma Kimliği'nden (AGSK)
dışlanması Türkiye'de büyük rahatsız-
lık yarattı.
Türkiye'nin AGSK kaygısı
Başbakan Bülent Ecevifin AB operas-
yonlannda NATO olanak ve yetenekle-
rinin kullanılmasını veto edebilecekle-
rine ilişkin açıklaması, Türkiye'nin ge-
lişmelerden duyduğu kaygının ciddiye-
tini de yeniden ortaya koydu. Başta Türk
Silahlı Kuvvetleri olmak üzere Türk Dı-
şişleri ve Milli Savunma bakanhklan
AB ve NATO ile yapılan her türlü gö-
rüşmede. Türkiye'nin AB güvenliği ile
ilgili konularda karar mekanizmasından
dışlanamayacağını bildirdiler.
Dışişleri Bakanlığı. Türkiye'nin ka-
rar mekanizmasına katılabilmesini sağ-
lamak üzere AB'ye üç maddelik öneri
sunmuş, ancak yanıt aiamamıştı. Bu
önerilerin gelecek hafta yapılacak NA-
TO Dışişleri Bakanlan toplantısındabir
kez daha gündeme getirileceği kaydedi-
liyor. Türkiye, AGSK ile ilgili 2 unsura
önem veriyor:
1- BAB, ileride AB'ye katılacak ola-
cağından elindeki askeri envanteri topar-
ladı. Bu envanterde BAB'ın uzak men-
zilli taşıma. planlama. muharebe alan-
lannda ciddi zafiyet içinde olduğu be-
lirlendi. Bu da AB'nin operasyonlann-
da NATO olanaklanna muhtaç olduğu-
nu gösteriyor kibu da Türkiye'nin işi-
ne geliyor.
2-Türkiye için asıl önemli olan AGSK
kurumlannda yerinin nasıl olacağı ve
Avrupa savunmasına zaten katkıda bu-
lunan Türkiye'nin bunu hangi kurum-
sal yapıya yapacağı.
Türkiye. bu kapsamda AB'ye kendi
dunımuna ilişkin üç öneri getirdi:
• AB'nin danışma sürecine her aşa-
mada katılmak.
• NATO'dan olanaklannı kullanma-
sı istendiğinde Türkiye'nin eşit hak ve
sorumlulukla süreç içinde olması.
• AB'nin NATO imkânJannı kullan-
madığı durumlarda uygulayacağı ope-
rasyonlara da katılabilmek.
ÜyeBk yakın değil
Başbakan Ecevit'in, Türkiye'nın aday-
Uğına ilişkin olarak "Herkes bizim ko-
şulian karşılamakta gecikeceğimizi dii-
şünüyor ama biz en kısazamanda AB'ye
tam üye olacağa" açıklamasını yapma-
sına karşın AB'li diplomatik kaynaklar
"Türkiye'nin bu ilk on yü içerisinde üye
oiabileceğini sanmak gerçekçi olmayan
birdüşüncedir" açıklamasını yapıyor-
lar. Ecevit'in birliğin sınırlannın Azer-
baycan ve Orta Asya'ya da açılabileceği
açıklamalan da AB'de gerçekçi bulun-
muyor.
Martaymda
olası bir erken
seçimiçin
şimdiden
hazıriüdara
başla\r
an
Yunanistan
Başbakaıu
Simitis'in,
ikibin ydııun
ilkayiannda
Türkiye'ye
geİmesi
bekkniyor.
(REUTERS)
İME: DİNAMÎK EKONOMÎ ETKİLÎ OLDU
^Türkiye diğer aday
ülkelerden daha cazip'
NEW YORK (AA) - ABD'nin etJrin
yayın organlarından Time dergisi,
"Türkrye'nin AB açısuıdan, sırada
bekleyen Doğu Avrupa ülkelerinden daha
çekici bir ada> olduğunu" yazdı. Buna,
"Türtdye'nin güçlü srvil toplumunu ve
dinamik ekonomisini" gerekçe gösteren
dergi, bununla birlikte "AB'nin öne
sürdügü K.ürtw>runu ve YunanisUn üe
olan anlaşmazhklann çözümknmesi gibi
Yunan halkı memnun
MURATÎLEM
ATİNA-Türkiye'nin AB genişleme
sürecine dahil edilmesi ile Yunanistan-
la başlayacak olan yeni süreç, iki ülke
ilişkilerinin geleceği konusunda iyim-
ser bir havamn oluşmasına neden oldu.
Bu konuda Etnos gazetesi tarafin-
dan yaptınlan bir kamuoyu araştırma-
sında, Yunan halkının yüzde 78'i Tür-
kiye'nin AB'ye aday ülke olmasından
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Helsinki zirvesinin Atina'ya yansı-
masından hemen sonra kamuoyu, siya-
si partıler ve bilim adamlan arasında
yapılan araştırmaya göre her yüz kişi-
den otuz biri sonuçtan "çok memnun",
her yüz kişiden 42.7'si "memnun" ol-
duğunu belirtti.
Halkın yüzde 13'ü "muhtemelen
olumsuz olur" derken, yüzde sekizi
"çok ohımsuz" olarak niteledi.
Kostas Simitis'in Başbakan olması-
nın ardından dönemin Dışişleri Baka-
nı Teodoros Pangakts'un izlediği terör
yanlısı, Türkiye karşıtı sert politikalar
yüzünden Türk-Yunan ilişkilerinde ger-
gin dönemler yaşanmışü.
Pangalos'un görevden alınıp. yerine
Yorgo Papandreu'nun getirilmesi ile
başlayan süreç ise olumlu yönde geliş-
melerinı sürdürüyor.
Türkiye ile dostluk politikasına hal-
kın büyük çoğunluğunun destek verme-
sı geçen günlerde Intemet'te yapılan bir
araştırma sonucunda ilk olumlu sonu-
cunu vermış ve anamuhalefet YDP ile
• Etnos gazetesindeki
araştırmanın sonuçlanna
göre halkın yüzde 78"i
Türkiye'ye adaylık
verilmesini olumlu buluyor.
tktidar Partisi PASOK arastndaki oy
dengeleri iktidar partisi içinde yüzde iki-
den üç buçuğa kadar yükselmişti.
Öte yandan AB zirvesinde takındı-
ğı olumlu tutumla hem AB ülkeleri
hem de ABD nezdinde imajını arttı-
ran Simitis'e önemli devlet adamla-
nndan tebrik mesajlan iletilmeye de-
vam ediliyor. Simitis'e ilk mesaj
ABD'nin Atina Büyükelçisi Nikolas
Burns'den geldi.
Basında yer alan haberlere göre Yu-
nanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Pa-
pandreu, muhtemelen çarşamba ya da
perşembe günü Ankara'ya gidecek. tki-
li ilişkilere ivme kazandırmak, sorula-
nn çerçevesini çizmek amacı ile üç ay-
dan bu yana heyetlerarası görüşmele-
nn çahşmalannı değerlendirmek ama-
cı ile Ankara'ya gitmesi beklenen Pa-
pandreu ile tsmaii Cem arasında bazı
paket anlaşmalann da imzalanacagı be-
lirtiliyor. Mart ayında muhtemel bir er-
ken genel seçim için şimdiden hazıriık-
lara başlayan Simitis'in de ikibin yıh-
nın ilk aylannda Türkiye'ye bir ziya-
ret yapacağı belirtiliyor.
Atina borsası rekor kırdı
Helsinki"de Türkiye'nin AB'ye
aday ülke olarak ilan edilmesi Yunan
ekonomik çevrelennde de büyük
memnunluk yarattı. Söz konusu çe%'-
relere göre Türkiye ile gerginliğin gi-
derilmesi yönünde izlenen politika-
lar, yabancı yatınmcılann da ilgisini
çekti ve bu konuda önümüzdeki ay-
lardan iribaren Yunanistan'da hareket-
li pazarlıklar yapılacak.
Aynı şekilde giderek yükselme tren-
dine giren Atina borsasmm da bugün
(yann) yeni bir rekorkırması bekleniyor.
6
ABD'ye
faydası
sonsuz'
Dış Haberter Senis - ABD Başkanı Bill Ointon.
Türkiye'nin, AB"nin adaylık teklıfini kabul etmesın-
den memnuniyet duyduğunu bildirerek, bununfc
AB
üyeteri ve ABD için sonsuz faydakn oiacağuu" söy-
ledi. Clinton, Başbakan BülentEcevit'i, Türkiye'nin
Avrupa'da hakettiği yeri alma eğilimini gösteren si-
yasi, ekonomik ve insan haklan reformlan dolayı-
sıyla tebrik etti. Clinton'm Florida gezisi sırasında
BeyazSaray'dan yapılan açıklamada, "ABD, Türki-
ye'nin AB'ye üye nİma girişimlerini, bunun sadece
Türkiye'ye değfl. rümAB üyeleri veABDiçin de son-
suz faydalan olacağma inanarak uzun zamandan
beri desteklemistir* denildi. Clinton, Yunanistan
Başbakanı Kostas Simitis'i de Ecevit ile birlikte gös-
terdiği çabatardan dolayı takdir ettiğini belirtmişti.
Başkan Clinton, tüm AB üyesi üflcelere de Türki-
ye ile ilgili kararlanndan dolayı tesekkür ederek,
AB Dönem Başkanı Finlandiya'nm Başbakanı Pa-
avo Lipponen'ın "bu olağanüstü başanda göstenö-
ği cabaya" isaret etti. ABD Başkanı. "AB üyekrini
kararlanndan dolayı tebrik etmek ve daha güçlü ve
bfaieşmiş bir Avrupa'ya ulaştna kararühldannı des-
tekkdigjmi ifade etmek istiyorum" dedi.
koşullann, Türkiye üzerinde büyük bir
baskı ohışturacağuu" ılen sürdü.
Sözü edilen konulann, "Türk
miUiyetçileri açısından hayati önem
taşıdıgını" belirten dergi, Türkiye'nin
AB'ye tam üye olmasının yıllar alacağım
öne sürdü. Time dergisi, AB'de ölüm
cezası olmadığı için "Türkiye'nin - J '
mahkemenin karanna rağmen PKK- ---,
lideri Abdullah Öcalan'ı asmaması
gerekeceğini'' sa\ undu.
Helsinki'de alınan sonucuni
ABD Başkanı Bü) Clinton -
kadar Yunanistan'ı ve i
"hatta AbduOah Öcalan'ı j
memnun etriğûıi" yazan j
Amenkan dergisi. "Karar,:
ABD açısından da iyi .
haber. Çünkü Türkiye,
NATO'nun Rusya ve
Kafkasya sınınnda yer
alryor. Türkiye'yi
Avrupa'ya yaklaşbnnak, \
aynı zamanda Ankara ile |
Batı'nuıgü\enliğini !
birbirine destek yapmak ;
anlamına geliyor" j
yorumunda bulundu. j
Avnıpa Birliği; Kıbns
Rum Kesimi,
Macaristan, Polonya,
Estonya, Çek
Cumhuriyeti ve Slovenya
ile tam üyelik
müzakerelerini önce
başlatmıştı. AB liderleri,
10-11 Aralık günlerinde
düzenlenen Helsinki
zirvesinde, Romanya,
Slovakya, Letonya,
Litvanya, Bulgaristan ve
Malta ile tam üyelik
müzakerelerini gelecek
şubat ayından itibaren
başlatma karan aldılar.
italyan basmı genis yer verdi
Ecevit'ten söz:
'İdamkalkacak'ROMA (AA) - Italya'da yayımlanan gazeteler.
Türkiye'nin AB tam üyeliğine aday ülke olarak
ilan edilmesine birinci sayfalanndan geniş yer ver-
diler.Sol görüşlü La Repubblica, manşetten "Tür-
kiye: Ölüm cezasını kaidıracağız'' başhğını kul-
lanırken, PKK lideri Abdullah Ocalan'ın ölüm ce-
zası hakkında gelecek aylarda Meclis'te yapıla-
cak oylamanın, Türkiye'nin insan haklan konu-
sunda ilk sınavı olacağım savundu.
Corriere della Sera gazetesi de
Başbakan BülentEcevit'in ölüm
cezasına karşı tutumunu ön pla-
na çıkanrken. bundan sonra
Türkiye'nin insan haklan vede-
mokrasi konulannda Uerieme-
ler kaydedeceğini yazdL
La Stampa gazetesi ise "Ecevit'in
Avrupa'ya sözü" başlığı altmdaki haberinde, Tür-
kiye'nin en kısa zamanda ölüm cezasını kaldır-
ma sözü verdiğini öne sürdü.
Gazete, Başbakan MassimoD'Alema'nın açık-
lamalarına yer verirken, D'Alema'nın Türki-
ye'nin AB'ye "evet" demesini tarihi bir gün ola-
rak değerlendirdiğini kaydetti. Gazeteye göre,
D'Alema, "Türkiye insan haklan ve demokrasi
konulannda devTİm yapacak" dedi.
D'Alema, Kıbns meselesi ile ilgili olarak da
artık Akdeniz'de banşın sağlanması gerektiğini
ifade etti.
AB'ye adaylık süreci yaşamın tüm alanlannda yeni standartlar getiriyor
Işkembe çorbası ve kokoreçe son...
Ekonomi Senisi - AB, Helsinki'de
Kıbns ve Ege koşuluyla 40 yıldır
bekletriği Türkiye'ye adaylık
kapısmı açarken, bu yeni süreçte
Türk halkını da yeni standartlar
bekliyor. Sadece insan haklan,
enflasyon, dış ticaret dengesi
değil. tüm yaşam alanlannda
Avrupa'ya uyumu gerektiren bu
standartlar önümüzdeki vıllarda
Türkiye'nin çehresini değiştirecek
gibi görünüyor.
Çikolatadaki yağlar
bile belirli.
- Standartsız yaşamı standart
olarak kabul eden birçok gıda
üreticisinin işi AB'ye tam üyelik
yolunun açılmasıyla birlikte
zorlaşacak. A\Tupa Komisyonu,
çikolata ve benzer ürünlerde kakao
yağı kullanılmasını zorunlu hale
getirirken bitkisel yağlannın
oranına joizde 5 üst sınır getiriyor.
Dolmuş ve minibüs
tarihe gömülecek:
Toplu taşımacılığa önem veren ve
bu amaçla metro, hafif raylı sistem
ve otobüsleri tercih eden AB,
• Sokak aralannda satılan kokoreçten trafik cezalanna,
cep telefonlanndan kapı önündeki çöplere kadar birçok
alanda yeni düzenlemelerle Avrupa'ya uyumun gündeme
gelmesi bekleniyor.
kentsel ulaşımda bu alandaki
yatınmlan teşvik ediyor. Bu da
önümüzdeki yıllarda yolcu kapma
yanşı veren dolmuş ve
minibüslerin tarihe gömüleceği
şeklinde değerlendiriliyor.
Trafik canavarına
çekldüzen:
- Kırmızı ışıkta beklemenin adeta
garip karşılandığı bir ülke olan
Türkiye, AB'yle birlikte ağır trafik
cezalanna kendini ahştırmak
zorunda. Yol boş olduğunda dahi
kırmızı ışıkta beklemenin kural
olduğu AB'de trafik kazalannı
önlemek amacıyla cezalar oldukça
ağır tutuluyor.
çevreye zararlı
teknolojlye yasak:
- Ergene başta olmak üzere birçok
nehri zehir saçan fabrikalar
nedeniyle siyah akan Türkiye'nin
bundan böyle atacağı her adımda
çevre politikalannı dikkate alması
gerekiyor. Bu da birinci olmakla
övündüğümüz çimento fabrikalan,
termik santrallar, antmasu
tesislerin yeniden gözden
geçirilmesi anlamına geliyor.
Birçok evde bulunan ve ozon
tabakasına zarar veren
buzdolaplannın bile yasaklanması
gerekiyor.
Tüketicl haklan:
- Başta telekomünikasyon olmak
üzere birçok alanda tüketici
haklan AB mevzuatma göre
koruma altına alınmış durumda.
Tek taraflı
sözleşmelere son:
AB'de aday üyeliğinin ardından
tek taraflı sözleşmeler dönemi de
bitiyor. Sanayi Bakanlığı
Rekabetin ve Tüketicinin
Korunması Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülecek çalışmalar
sona erdiğinde tek taraflı
sözleşmelerde tüketici aleyhine
saücıyı koruyan hükümler, bir
ihtilaf halinde tüketici lehine
yorumlanacak.
Tarım ürünlerine
standart:
- Türkiye tanmda da ortak
standartlan olan AB'ye kendini
uydurmak zonmda kalacak. Bu da
fiyatlardan ürünlerin boyutlanna
kadar birçok alanda yeni standartlar \
geleceği anlamını taşıyor.
Sakatat satışına
yasak:
- AB'de geçen yıl alınan karar (
gereği sakatattan üretilen kokoreç, r
işkembe, kelle ve paça gibi gıda ,
maddelerinin satılması '
yasaklanmış durumda. Bu da Türk '
halkınm yeme kültüründe ayn bir '
yeri olan işkembe çorbası, kokoreç '
gibi ürünlere gelecek yıllarda veda
etmek anlamına geliyor. Çünkü ı
tüm gıda ürünlerinin AB |
standartlanna uyması gerekiyor. "