Katalog

9 KASIM 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İrnama hmsızhktan gözaltı • ÇAYCUMA(AA)- Zonguldak"ın Çaycuma ilçesine bağh Saltukova beldesinde bir ihban değerlendiren jandarma, çaldıklan otomobilleri sahte evrak düzenleyip sattıklan gerekçesiyle köy imamı Cevdet Celen (32) ile Mustafa Telli (41). Selami Akkaş (38), Hüseyin Tosun (27), Talat Basoğlu (27) ve Hasan Keskin'i (34) gözaltına aldı. Yetkililer, hırsızlara ait 2 otomobile el konulduğunu ve otayla ilgili olarak Ahmet Hakan Saka'nın da arandığını bildirdiler. Mucanlar'da arama • ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Jandarma ve ceza infaz memurlannca dün sabah, Ulucanlar Cezaevi olarak da bilinen Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde adli suçJulann kaldığı 8 koğuşta arama yapıldı. II Jandarma Alay Komutanlığf na bağlı timlerin içerde arama yaptığı sıralarda, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Çevik Kuvvet ekipleri de cezaevi dışında yoğun güvenlik önlemleri aldı. 16 Eylül'de meydana gelen ve 10 kişinin yaşamını yitirdiği olaylardan sonra yapılan ilk arama sonucunda adli suçlulann koğuşlannda bir tabanca. iki cep telefonu ve çok sayıda kesici. delici alet ele geçirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nıncep telefonlan ve diğer kesici, delici aletlerin cezaevine nasıl sokulduğunun belirlenmesi amacıyla görevhler hakkında soruşturma başlattıf ı bildirildi. Söğürte işçi eylemi • SÖĞÜT (AA)- Bilecik'in Söğüt ilçesinde, üretimini durduran Söğüt Seramik Sanayii'nin önünde toplanan, ücretsiz izne çıkanlan yaklaşık 450 işçi eylem yaptı. Maaş, ikramiye ve farklardan doğan ortalama 500'er milyon liralık alacaklannın ödenmesini isteyen işçiler, alacaklan ödenmeden işbaşı yapmayacaklannı belirttiler. Sögüt Seramik Sanayii Genel Müdürü Cüneyt Filiz ise fabnkanın bugün yeniden üretime başlayacağını, işbaşı yapan işçilere alacaklannın da ödeneceğini söyledi. Yalman, îrtîcayı savundu • BIRDLR (Cumhurryet) - Burdur'da Fazilet Partisi'nin genel kurul toplantısına katılan Konya Milletvekili Lütfî Yalman irticayi savundu. Recep Tayyip Erdoğan'ın şiir okuduğu için değil. Sanyer Oımanlan'nı Rahmi Koç'a vermemesi nedeniyle irticacı olarak nitelendirildiğini öne süren Yalman, anayasanın 56'ncı maddesinin değişririlmesi için önerge veren ANAP ve MHP milletvekillerini eleştirdi. Yalman, Meclis'e ziyaret için gelenlerin de başörtülerini çıkarmalan konusunda verilen önergeye "Ben eşimle Meclis'e girerken başını mı açacak? Açtıracak hangi babayiğıtmiş görelim" dedi. Çocuk Hakları • ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Türkiye'de çocuk haklanyla ilgili yasalarda öngörülenlerin, henûz ödenek yetersizliği nedeniyle tam olarak yerine getirilemediğini belirtti. Türk, "Çocuklann Yargılanması ve Çocuk Haklan Sözleşmesi" konulu seminerde yaptığı konuşmada, 1982yılında yürürlüğe giren Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun henüz amacına ulaşmadığını ifade etti. 1988 yılında yapılan bir değişıklikle her ilde ve nüfiısu 100 bini aşan ilçelerde, 10 yıl içinde çocuk mahkemeleri kurulmasının öngörüldüğünü anımsatan Türk, bu süre dolduğu halde ancak 4 ilde 6 çocuk mahkemesı kurulabildığini anlattı. Cumhurbaşkanı Demirel: Ne irtica dindarlıktır, ne laiklik dinsizliktir 4 28 Şııbat, şeriata karşı cıımhuriyete sanlmaktır'HaberMerkezi-Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, "28 Şubat denilen olay as- lında, geriye dönme, yani pozitif hukuk yerine şerial hukukuna dönme hevesleri karşısında kaygıya düşenlerin, cumhuri- yete sanlması ola>ıdır" dedi. "Ne irtica dindariıknr, ne laiklik dinsizliktir'" diyen Cumhurbaşkanı Demirel, "Ne cumhuri- yet, ne dindarlık, ne laiklik birfoiriyle çe- lişmez diyorum. Hangi dindar cumhuri- yetten ne zarar gördii?" dıye konuştu. Cumhurbaşkanı Demirel, önceki gece TRT-l'de yayımlanan Politikanın Nabzı programında gazeteci Kurtul Altuğ'un sorulannı yanıtladı Halkın uzlaşmaz kamplara aynlmasının Türkiye için bü- yük sıkıntılar doğuracağını belirten De- Meclis Fazilet bütçede de türbanı konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP milletvekilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bütçe görüşülmesine karşın tûrban konusunu gündeme getirirken MHP'yi de irtica yasalan nedeniyle eleştirdiler. FP'liler, uzlaşı üzerine kurul an hükümetin uzlaşma sağlayamadığını ileri sürdüler. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan DYP'li Mehmet Ali Yavuz. hükümet ortaklan arasında birbirini "marke etme" yanşı yaşandığını söyledi. FP'li Ali Coşkun, uzlaşı hükümeti diye kurulan hükümetin bugüne kadar uzlaşma sağlayamadığmr beh'rtirken FP'li Aslan Pofart da sırf başlan örtülü diye laik eğitim almak isteyen kızlann engellendiğini belirtti. FP'li Zeld Ünal, 28 Şubat'ta "post-modern darbe yaşandığınr kaydederken ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın hükümet değil. muhalefet partisi lideri gibi konuştuğunu söyledi. Ünal, Başbakan Yardımcısı Devlet Babçeli'nin de "sanki ditini y_utmuş" gibi olduğunu belirtti. Ülkede büyük çalkantılar yaşandığını kaydederek türban konusuna değinen Ünal, MHP'nin tslam hassasiyetine sahip çıkacağı gerekçesiyle oy aldığını, ancak MHP'nin desteğiyle irtica yasalannın gündeme geldiğini belirtti. Unal, müfettiş raporlanyla başlan örtülü eşleri olan kamu çalışnalan üzerinde de baskı olduğunu ilen sürdü. FP'li Zeld Ergezen ise hükümetin ızledigi politikalarla toplumu gerdiğini, artık insanlann hükümete, bürokratlara güveni kalmadığını söyledi. "Bir güç" olduğunu, bu gücün laikliği, Kemalizmi kendisine göre tarif ettiğini, ekonomiyi kendisine göre dûzenlediğini, buna karşı çıkanlan da dışladığını: bu gücün pariamentoda, bürokraside, medyada, orduda eli kolu bulunduğunu iddia eden Ergezen, DYP'nin kendi iç sorunlanyla boğuşurken ANAP'ın "sağına soluna bakmadan düşüp kalkbğını, tozlannı silkcleyip voluna devam ettiğini'' kaydetti. mirel,"Ben ne diyorum: Sevgili vatandaş- lanni. bir kısmınızı dinci, bir kısmınızı din- siz diye itham ederek, bir kısmınızı laik, bir kısmınızı antilaik diye itham ederek, gelin havanda su dövmeyelim" dive konuştu. 76 yıl önce kurulan cumhunyetın Os- manlı devletinın devamı olmadığına işa- ret eden Demirel, Osmanlı devletinin hu- kuk sisteminin şeriat hukuku olduğunu. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukulcu- nun ise şeriat hukuku olmadıgını bildirdi. Islam ile laik demokratik cumhuriyet arasında birmesele varmış gibi gösterile- rek gerginliklere neden olunduğunu kay- deden Demirel. şöyle devam etti- "Toplumsal ve siyasal düzeyde var olan bir probtemi yok saymanın bir anlamı yok- tur. Nedir bu? İrtica.- Çok önemli hadise buradabaşuyor.'irtica vardır' dendigiza- man kastedüen nedir? 'trtıca vardır, irti- ca tehdıttir. tehlikedir' dendigi zaman Türkiye'de birçok kimse. "Acaba dindar insanlara bir suçlama mı yapılıyor' gibi birtakım kaygılar hissediyor. Birtakım kimseler de bunu istismar ediyor. Birta- kım kimseier diyor ki vatandaşa,' Sen mü- tedeyyin insansın, bak sana mürteci diyor- lar\ Yani, Müslümanlığuı icabını yapan insanlar irtica sözünden alındıklan gibi, onlan alınmaya teşvik ve tahrik edenler var. "Laıklık" dendigi /aman. bunu önce- leri dinsizlik olarak anla>anlar oldu. Ne ir- tica dindaıiıktır, ne laiklik dinsizliktir. İr- tica sözü edildiği zaman mütedeyyin va- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Sakarya Lnrversitesi'nin açıuş törenine kaüldı. (Fotoğraf: tandaşlanmızın alınganlığa girmesi ve la- iklik dendigi zaman bunu başka manada anlamalan ulusal biriik ve bütünlüğümü- zii ilgilendirir. Ben ülkede banş, beraber- lik istiyorum arna güncel olarak kullanı- lan birçok tabir, kavram ülkeyi rahatsız ediyor." '28 Şubat olayT Cumhurbaşkanı, vatandaşlara, kurul- duğu haliyle cumhuriyeti savunma ve din ile devletin aynlmtş olduğunun benimse- tilmesinin başanlamaması halinde hem devletin hem dinin hem de ülkcnın zarar göreceğini ifade etti. Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Irtica lafını üstüne ahnmaması gere- ken birçok kişinin alınma- sından rahatsız olduğum için ve eski günlere dönelim şarkılannın sövlenip birta- kım vatandaşı onun arkası- na düşürme gayretleri otdu- ğu için rahatsızım. Bu ra- hatstzlığı gidermek için bunlan söyledim. Bu rahat- sızlık bugünün rahatsızhğı degiMir. 28 Şubat dediğiniz olay nedir? 28 Şubat dedi- ğiniz olay aslında, geriye dönme, yani pozitif hukuk yerine şeriat hukukuna dönme hevesleri karşısında kaygıya düşenlerin Cum- huriyete sanlması olayıdır. Bunun çok iyi anlaşılması lazımdır." Halkın; dinci. dinsiz, la- ik, antilaik diye aynlması- na gerek olmadıgını dile getiren Cumhurbaşkanı Demirel, laik demokratik cumhuriyetin etrafında toplanılması halinde. kim- senin birbirini bu muame- lelere tabi tutmayacagmı ve istismarlara açık olmayaca- ğını söyledi. Demirel, "Ne mütedeyyin insanlan incit- menin âlemi vardır, ne de laik devieti kötütemeflin âlemi vardır. İkisi de yanJış- ür" dedi. Rusya'daki görüşmelere alınmayan MHP'li Bakan Usenmez'in değerlendirmesi 'Banlaktaşarsagevekeniyapmz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin büyük ortaklan arasında af yasası ve Rusya gezisi ile ortaya çıkan gerginlik tırmanıyor. MHP'li Devlet Bakanı Şuayip Üşen- mez, hükümetin durumunu değerlendirirkcn "Bardaga su danılamava devam ediyor. Biz sıkıntı olmayacağız. Ko- alisyon ortaklan arasında böyie şeylerolur. Ama son damlaya gelirse gerekeni vapanz" dedi. Af konusunda santim geri adım atma- yacaklannı belirten Üşenmez. "Eğertaşlar yerinden oynarsa başka taşlar da verinden oynar" diye konuştu. Üşenmez, 35 vuruşa vuruşa geldikJerini belirterek "koltuk sevdahsı olmadıklannı" söyledi. MHP Genel Başkanı De>1et Bahçeli, dün makamında, Üşenmez, Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Cökalp. Bayındırlık ve Iskân Bakanı KorayAydm ve Devlet Ba- kanı Tunca Toskay ile bir topiantı yaparak son gelişmeleri değerlendirdi. Bahçelfnin, kurmaylanndan Rusya gezisi, deprcm böl- gesindeki çalışmalar ve bütçe ile ilgili bil- gi aldıgı öğrenildi. Rusya gezisi sırasında TOBB yemeğine katılmalan konusunda kendilerine Ece- viften birtalimat gelmediğini, gelmesi du- rumunda bunu kesinlikle yerine getirecek- lerini kaydeden Üşenmez, "Bizden kaynak- lanan bir şey yok. Özelfikle susmayi tercih ettik. Devlet adamının yapması gerekeni • Şuayip Üşenmez "Biz son söyleyeceğimizi önce söylemeyiz. Bardağa su damlamaya devam ediyor. Bardakta boş yer varken laf etmenin anlamı var mı? Bardağa su damlar, dolunca taşar. Biz sıkıntı olmayacağız. Ama son damlaya gelirse gerekeni yapanz" dedi. yapbk. Elçije bir program ohıp olmadıgını sorduk. Olmadıgını söyleyince biz de ayrü- dık" diye konuştu. Başbakan Ecevit'in elçilikte yaptığı top- lantıya kendilerinin de katılmalannm "şric" olacağını. hükümet ortağı olmalan nede- niyle buna haklan olduğunu kaydetti. Üşen- mez, "Bizden gizli saklı bir şey yoktur her- haide. Zaten öyle ohnası gerekir. Herkesin katıbnası gerekir. Bizimyerimizdebaşka bi- risi oLsavdı vaygara kopanrdı, ama biz yap- madık. Kişi olarak bazı şe> teri yapma heve- sinıiz olabilir, ama düşünüp.vapmadık" de- di. Üşenmez, MHP'nin enerji politikasını kendisinin çizdiğini, teknik olsa bile bu ko- nuda uzman olduğunu ve 1997'den beri bu konulan incelediğini belirterek "Bakû- Ceyhan bizim için daha önt'mfi" dedi. Gerginliğe gerek olmadıgını. Türki- ye'nin istikrara gereksinmesi olduğunu vurgulayan Üşenmez şöyle kouştu: "Biz son söyteyeceğimizi önce söyleme- yiz. Bardağa su damlamaya devam ediyor. Bardakta boş yer varken laf etmenin anla- mı var mı? Bardağa su damlar, dohıaca ta- şar. Istikrar için katianınz. Bizsıkınbotnıavacağız. A- ma son damlaya gelirse ge- rekeni yapanz. Biz her yu- muşakiığı gösteriyoruz, a- ma bir tepki gelirse sebebi bizdeğüiz." Üşenmez, seçimlerden önce af konusun- da birtakım vaatlerde bulunulduğunu, bu yönde hükümetten bir beklenti olduğunu belirterek "Önümiizegelince ayırt etmeden, Hkeleriönealarak bir kanun çıkardık. Cum- hurbaşkanı bir maddeden dolav ı geri çevir- di. MecHs'te her şeyi kabul edilmiş af konu- su üzerinde yeniden tarbşma yaşanıyor. Su katil iyi, bu karil körü diye aynm oimaz. Şu- nun cinayeti hoşumagidiyor,şununkigitmi- yor oünaz" di>e konuştu. MHP'nin Hahık Kıreı dayatması olma- dıgını. söyleyeceklerini önceden söyledik- lerini ve uzlaştıklannı dile getiren Üşen- mez şöyle konuştu "Diğerleri yararlanıyDr da o niye yararlanmıyTH-? Geri adım atma- nuz mümkün değiL Önu, bize affi getiren- ler düşünsün. Eğer taş verinden oynarsa başka taşlar da oynar. Birilerine mesaj ol- sun diye bunlan yeniden gündemegetirme- nin anlanu yok. Santim geri adım atmayız. Ben şahsen affa karşrvım. Ama kamuoymı- da beklenti var. Aftan geri dönüş olabilir, a- ma bunu, getirenler düşünsün. Kavga yap- makgerekirsebundangeridunnayız.Biz35 yridır vuruşa vuruşa gekük." POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vah Hoca VahL Televizyonu açtım, Necmettin Erbakan konuşu- yor... Dışanda sanki bahardan kalma bir gün... Bahçedeki ıhlamur ağacı sonbahann güneşe dö- nük göigesinde halinden hoşnut... Çocuklar okula gidiyor... Ahmet Taner Kışlalı öldürüleli kaç gün oldu? 19 gün... Hasan Yalçın, Aydınlık'ta. Kışlalı cinayetine ilişkin gözlemlerini "Susuriuk'u bitirmenin yolu" başlığı al- tındayazmış... Diyor ki: "Ahmet Taner Kışlalı'nın cenaze törenine katılan on binler Bütent Ecevrt ve Süleyman Demirel'/bo- şunayuhalamadı. MlT'ın İsmetBerkang/b/yen/y//- dızlan ve Mehmet Ali Birand gibi CNN Türkleri, 'kü- çük bir grup' fılan diye boşuna uğraşıyohar, orada kit- leterin bir Susuriuk protestosu yükselttiği gerçeğini kimsedeğiştiremez. 'KatillerMeclis'te', on binleribir- leştiren birbaşka slogandı. Meclis koltuklanndakiaçk ve örgütlü Susuriukçulan araştırmak önemli bir dev- rimci görevdir. Tetikçi düzeyindeki birtakım unsurlaruiak tefek ce- zalar aldıysa ve eskısı gibi yaygın faili meçhul cina- yetler işlemekten alıkonuyorsa da, Susurluk örgütü görevınin başında. Şemsi Denizer ve Ahmet Taner Kışlalı'nın Süper-NATO tarafından katli bu gerçeği fazlasıyla ortaya koyuyor. Amerika, Türkiye'yiistikrar- sıztaştırmak için yeniden düğmeye bastı ve Susuriuk çalışıyor." Erbakan'ıntelevizyondaki konuşmasını izliyorum... Necmettin Hoca, "Korku masalını yenmelıyiz" de- yipekliyor "Türkjye'dekı tekelcisermaye, bazısıyasıpartilerve medya korku salarak Türkiye'nin önünü kapatmakta- dır. Türkiye insan haklan ve demokrasisınavından ge- çememiştir." Vah hoca vah! Susurluk kazasından sonradevlet içındeki silahlı gü- ce "faso-fiso" dryen Hoca'nın yanında kim oturuyor- du dersiniz? 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık' eylemini yapan yurttaşlara "Mum söndü oynuyonar" diyen es- ki Adalet Bakanı Şevket Kazan!. • • • Necmettin Hoca, demokrasiyi, insan haklannın bir parçası olan 'yaşama hakkı 'n\ sadece kendisi ve yan- daşlan için görüyor... Acaba Muammer Aksoy'dan Bahriye Üçok'a; Çetin Emeç'ten Turan Dursun'a: Uğur Mumcu'dan Ahmet Taner Kışlalı'ya kadar uzanan faili meçhul ci- nayetlerzincirinin halkalan neden ortaya dökülmedi? Peki, bu konuda Erbakan Hoca niçin hep sustu? Gökyüzü mavi perdesinı çekmiş, Istanbul kasım ayında pembe kentler ülkesıne dönüşmüştu... Zamanda kaçan mevsimlerin içinesaklamıştı sanki!.. Umut ve umutsuzluk birbirine kanşmıştı... Doğu Perinçek önceki gün bir açıklama yaptı. Bu açıklama önemlıydı ama medyanın ilgisini çekmedi. Açıklama gazetelerin ıç sayfalannda sıkışıp kaldı... işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in iddiası şuydu: "Kamu makamtan, Uğur Mumcu ve Taner Kışlalı suikastlannı gerçekleştiren failleri isim isim saptamış bulunuyoriar. Mumcu ve Kışlalı 'yı aynı tim kabetti. Süper-NATO'nun bu iki suikastta taşeron kullan- madığı anlaşıldı. Faillenn dördünün de Süper-NATO görevlisi oldu- ğu saptandı. Taner Kışlalı suikastında dört kişilik timin ikisi göz- cülük yaparken, dığer ikisi bombayı yeheştirdi. Uğur Mumcu'nun arabasına bombayı koyan da aynı ekip. Güvenilir kaynaklann verdiği bilgiye göre, Süper- NATO görevlileri bağlı bulunduklan kurumlardan uzaklaştınldı. MGK ve Içişleri Bakanı Tantan, Kışlalı dnayetiyle kaos stratejisi uygulandığını açıkladılar. Böylece işçi Partisi'nin tahliliyetkiligüvenlikkurumlanncada doğ- rulanmış bulunuyor. Türkiye'yeyönelikkaos operasyonunu bertarafet- mek için, faillenn ve azmettirenlehn yargılanarak ce- zalandınlmalan şarttır. Bu, bir vatan görevidir. Kaldı ki, Türk Ceza Kanunu'na göre. tasahayarak adam öldürmenin cezası, görevden alınmak değildir. Süper-NATO, koşeye sıkışmıştır. Ordunun Kışlalı suikastını Cumhuriyet Devrimi'ne ve kendineyönelik bir eylem olarak saptaması, burada beliheyici bir rol oynadı. Ancak gelinen noktada, Süper-NATO'nun geçmiş eylemleri koz olarak kullandığı saptanmaktadır. Öte yandan Süper-NATO'nun güdümündekicinayetlerin üzerine yüründüğü zaman, Türkiye'nin 'büyük müt- tefikle' karşı karşıya geleceği değerlendirmeside hu- kukun rafa kaldınlmasına yolaçan dığerbiretkendir." • • • Bir alacakaranlık kuşağından geçiyoruz... Necmettin Hoca ne diyor "Korku masalını yenmeliyiz..." Ahmet Taner Kışlalı'nın ölümünden sonra, Akit ne manşet atmıştı: "Uğur Mumcu'dan sonra bir Kemalist militan da- ha öldürüldü..." Neredeyse zil takıp oynayacaklardı... 'BüyükPafron'un kolu uzundur, hele azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde 'teför'le beslenir... Unutmayın, bir kenara yazın!.. hikmet.cetinkaya(r'cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hocanm il kongrelerinde 'tek liste' çıkanlsın talimatı işe yaramadı FP'de Erbakan'a kongre şokıı C A G D A S Y A Y I N L A R Hfkrrmi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'nin 14 Mayıs 2000"de yapılacak büyük kongresinde lider değişikliğini zorlamayı planlayan yenilikçiler, il kongrelerine tüm güçleriyle asılıyorlar. Kapatılan RP'nin li- deri NecmettiD Erbakan ın "tekfiste" talı- matını dikkate almayan ve yanştan çekil- meyerek Ankara il kongresini kazanan ye- nilikçiler hafla sonu yapılacak 20'ye yakın il kongresinde de gövde gösterisine hazır- lanıyorlar. t Seçmen değjşim istiyor' FP Ankara Milletvekili CemilÇiçek hü- kümeti oluşturan partilerin oy kaybına rağ- men FP'nin oy arttıramadığını belirterek "Partide canhtık yaratmak için il kongrele- rinde yaşanan yanş büyük önem taşıvor. Seçmen değişim istiyor, demokrasi istiyor" diye konuştu. • Ankara kongresini adaylan Ersönmez Yarbay'm açık farkla kazanması yenilikçileri umutlandırdı. Hafta sonu yapılacak kongreler rövanş niteliğinde olacak. FP'li Çiçek seçmenin değişim istediğini söyledi. FP Ankara il kongresinde yenilikçilenn adayı eski Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın il başkanlığını kazanması büyük kongreye yönelik parti içi yanşı hızlandır- dı. Erbakan'ın sağ kolu Oğuzhan Asil- türk'ün kongre yapılacak illeri dolaşarak tek liste hazırlanması için baskı yapması işe yaramadı. Ankara il kongresinde kazan- dıklan zaferin ardından tüm dikkatlerini hafta sonu 20'ye yakın ilde yapılacak olan kongreye yönelten yenilikçi ekip, il baş- kanlıfı için aday çıkarmadığı yerlerde de büyük kongre delegeliği için çaba harcama kararlılığında. Parti politikalannın Erba- kan'a endekslı olarak belirlenmesine kar- şı çıkarak Başkanlık Dıvanı'ndaki görevin- den istifa eden pani içi muhaiiflerin önde gelen isimlerinden Cemıl Çiçek, kongre sürecini değerlendirirken parti içi yanşın FP'ye dinamizm kazandırdığını savundu. Hükümetin başansız olduğunu ve uygula- malan nedeniyle oy kaybettiğini belirten Çiçek. sözlerini şöyle sürdürdü: "Her üç partinin topiam oy oranına ba- kıldığında en az yüzde 15 civannda bir ge- rileme söz konusu. H ükümetoy kaybediyor ama bu oylar muhalefete gitiııivor. Böyie bir süreçte bizim ov arttırnıamı/ yerekivor- du. Ancak kamuoyu voklamalanna bakılır- sa bir sıçrama vapmadığınıı/ ortada." FP'nin mevcut tabloyu iyi analiz etmesi gerektiğine dikkat çeken Cemil Çiçek, şun- lan söyledi: "Kongrelerde yaşanan yanş partive bir canhhk getirecektir. Ben şimdiye kadar 4 i kongresine kaüMun ve üçünde iki avn liste vanştL Sürekli olarak demokrasiye önceKk verdiğini belirten bir partinin kongrelerinde yanşın ounası çok doğaldır. Vatandaş nasd bir parti istiyor. bunu iyi görmek la/ım. I'ür- khe'de artık eski yıHardaki gibi bir parthi destekieyenseçmenbu desteğiniher şeyerağ- men sürdürmüyor. Bekkntileri sonuçsuz ka- hrsabaşka birarayış içinegiri>'or.'Ne yapar- sak yapalım vatandaş bıze oy venr' anlayı- şıyla shaset yapdmca ortaya bugünkü tabto çıkıyor. Halkın isteklerini dikkate almak ge- rekhor. Seçmen büyüköiçüdebirdeğişim is- tiyor, demokrasi istiyor. Bu sese kulak verft- mesi gerekiyor." ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YA2AR 2. BASI 600 0CCTL KUBİLAY OLAYI VE TARIKAT SANCILI YIILAR KU$ATILMI$ SOKAKUR 4. BASI SMOOOU POSTUNDA KURT noooocr. ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAN 2 BASI ı IOOOCOTI DİN 1AR0NUNUN KAZLARI 2 BASI • 2C-: o:c TL AJIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI 1 -30M0TL ŞERİAT PAZARI 1 100 000 TL SEYDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 15OO00OTL TÜRKİYE'NİN ŞEYTAH ÜÇGENİ 2 000 000 TL T Cumhunyet Kıtap Kulûbu Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel:514 01 96