19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9KASIM1999SALJ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15 'Yüzyılın Yüz Romanı', Fethi Naci'nin Türk edebiyatı üzerine kırk yıllık emeğini içeriyor ı romanınm panoraması TURGAY FtŞEKÇt Biryüzyıl boyunca bir ülkede yazılmış romanlan okumak ve onlan değerlendır- meye adanmış bir hayat. Ve bunca eme- gin sonunda ortaya çıkan bir yapıt Yüz- yıhn Yöz Romanı. Edebiyat tarihimız üzerine yazılmış temel kitaplardan bıri olan Yüzyıluı Yüz Romanı üstüne Fethi Nad ile konuştuk - Yâzyıhn Yüz Romanı ile, romancılı- ğunız üzerineyapünuş en kapsamlı çalış- malardan birini gerçekleştirdiniz. L Ike- mJzİD roman eleştirisi kitaphğında bu ya- pıt sizce nasıl bir \er tutacak? FETHİ NACt - Bunu önceden kestır- mek zor. Kitap 700 sayfaya yakın. Fiya- tı da ona göre. Gerçek edebiyatseverle- rin pek parası olmaz. (Parası bol olanlar zaten kitap okumaz.) Ama yirmınci yüz- yılda Türk romanının hangi aşamalardan geçtiğinı, nerelerden nerelere geldiğini öğ- renmek isteyenler için bu kıtabm epey ya- rariı olacağını sanıyorum. Türk dili ve ede- biyatı bölümünde okuyan üniversite öğ- rencilerinden öğrendiğime göre, bu bö- lümün öğretim üyeleri Mehmet RauTun Eylül romanından ötesinin adını bıle an- mıyorlarmış! Yüzyılın Yüz Romanı. doğum tarihle- nnegöre, Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan başlıyor, Ahmet KaraWar'da sona eriyor. Bu kitaptakı eleştınlen 1959"dayazma- ya başladınr TalipApayduTın SanTrak- tör'u. Şanap Sıtkı'nın Gün Görmeyen Sokak'ı, YusufAnlgan'ın Aybk Adam'ı... Türk romanının panoramasını verebil- mek için 1999'da çok çahştım; daha ön- ce okuduğum ama yazmadığım roman- lan yeniden okudum; böylece Mehmet Ra- uf. Refık Halid Karay. Abdülhak Şinasi Hisar,Osman Cemal Kaygılu Peyami Sa- fo, Kenul Bibasar bu kıtapta yerlehni al- dılar. Romana ilgi duyanlar, sanınm bu ki- taptaki eleştirilerden yola çıkarak adla- nnı bile duymadıklan bazı romanlan (Sözgelimi Resat Nun Güntekin'ın Ka- vak Yeikri adlı başyapıtını) okumak ge- reğinı duyacaklardır. Bir eleştirmen de bundan başka ne bekleyebilir ki... - Yüz sayısı sizce bir nicelik belirtisi mi, yoksa yüzyıhnuzda hatta gelecekte de de- aiardan rdliı nerelere mek isteyenfer ıriı irminci romanının geçtrğini, geldiğini içîn bu olaca Yüzyıfen doğum tarihlerine göre, Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan başlıyor, Ahmet Karcılıtar'da sona eriyor. Türk romanının panoramasını vereülfnek içi ğerii bulacağumz yüz roman mı? FETHİ NACİ -Nicelik belirtisi. Biliyorsunuz, sahibi oldugum Gerçek Yayınevi'nde, 1968'denbuyana"100So- nıda" dizisinde bilimsel eserler yayım- lıyorum. Soru-cevap biçırrunde yazılıyor bu kitaplar; böylece, boş sözlerin pek yer bulamadığı bir dizi oldu bu. Rahmetli Cemal Süreya ile bir gün bu dizi (Henüz başlamamıştım.) hakkmda konuşurken genel başlık olarak "100SonuU"yı kul- lanmamı önerdi; "Bir kesnükvar' 100'de" demişti. Yüzyılın Yüz Romanı adını ko- yarkan Cemal'in söylediklerinı hatırladım. Aynca, kıtaptaki yüz romanı seçerken elbette romancılanmızın en iyı romanla- nnı seçmeye çahştım, ama bu kitapta yer alması yazınsal olarak değilse de tarih- sel olarak zorunlu olan romancılan da aldım: Mahmut Yesari büyük romancı değildir, ama ılk ışçi romanını (Çulhık) yazmıştır; Ebubeldr Hazım Tepeyran tek roman yazmıştır (Küçük Paşa) ama bu tek roman, ilk köy romanıdır; dınci kesımin romancısı Ahmed Günbay Yıknz'ın Ya- nıkBuğdaylar ve Sitetn adlı romanlan ha- yatımda okuduğum en ılkel romanlardır, ama okurlann bu romanlar hakkında da bir bilgileri olsun istedim... 'Aydın, koşullan değiştiremez' - Kitabıntza yazcüğımz geniş önsözde Tanpınar'm "Roman ve Romancı Üze- rine Notlar'ından alınnlar yapnuşsuuz. Bir yerde, "Türk hikâyesınin değişebil- mesi için bıreyın değerlenmesı gerekti. Modem roman bıreyin üzerine döner" dt- yor.Sizceyüzyriunızda roman sanabna te- mel oluşturabflecek bireyler ortaya çıka- bikü mi toplumumuzda? Ve bu bireyierin romanı yazılabiJdi mi? FETHİ NACİ-Gerçek roman, yani on sekizıncı ve on dokuzuncu yüzyılın ro- manı, ancak bir burjuva yaşama biçimi- nin yetesiye açık seçiklikle belirmesiyle ortaya çıkmıştır. Gelişen burjuvazi, öz- gür emeğe gereksinim duyduğu için, fe- odaliteye karşı savaş açmış, eski toprak kölelerinı "özgürleştinniş", yani sanayi işçisi yaprruştır. Sanayi işçisinin ortaya çı- kışı da sınıflar arasındakı çıkar çatışma- lannı doğurmus., böylece, eskı toprak kö- leleri "birey" olarak gelişme evresıne gelmişlerdir. Türkiye sanayi devrimini yapmamış- tır; Türkiye'de düşünce ve ifade özgür- lüğünü sağlayabilecek birdemokrasi ku- rulmamıştır Bu koşullarda genış halk kitlelerinin "özgür birey" olabilmeleri hemen hemen oîanaksızdır. Altı yüz yıl boyunca padişahın "kul"u olan ınsanlar- la demokrasi kurulamaz. (Tıpkı altı yüz yıl boyunca toprak kölesi olan Ruslarla Sergileriyle yurtdışı mitosuy nun oluşmasında önemli katkılarda bulundu GalenNev utNECMİSÖNMEZ 1984 yılında Ankara'da iki mimar, Ali Artun ve Haldun Dostoğlu tarafından ku- nılan Galeri Nev, 1999-2000 sergi mev- siminde 15. kuruluş yıldönümünü kutlu- yor. Sanatın yaygınlaşması, geniş kitlele- re ulaşmasmda en az müzeler. resmi ko- leksiyonlar kadar önemli bir konuma sa- hip olan özel galenler, ülkemizde Adalet Cimcoz, MeJda Kaptana gibı özverili ki- şılerin çabalanyla erken denilebilecek bir tanhten itibaren etküılik göstermeye baş- lamışlardır. Rabia Çapa ve Varhk Yalman'ın kur- duğu Maçka Sanat Galerisi, Yahşi Ba- raz'ın Galen Baraz'ı, Ferid ve Ameli F>d- gü'nün Bedri Rahmi Sanat Galerisi'nin ku- rulmasıyla bu alanda ancak 1970'lerden itibaren profesyonel bir çizgıde etkinlik- ler izlenmeye başlamıştır. 1980'lerde toprak kökenli Türk zengin- lerinin Ozal döneminin kendilerine tanı- dığı olanaklarla "şehirteşmeye" başlama- lanndan itibaren, modern sanat içm bir "sanat piyasası " oluşma yoluna girmiş- tir. Bankalann ve kamu kurumlannın sa- natı desteklemek adına açtıklan, ancak e\r kadınlanyla amatörleri desteklemekten öteye geçemeyen galenler başından iti- baren yanlış doğrultuda çahşmışlar ve "özeJ galerilerin" önünü kapayan bir ko- numa yükselmişlerdir. 'Zamanlann Hafizası' Galen Nev'ın etkınliklen, resim satın almanın gündemde olduğu dogru bir za- manda başlamış ve Artun 'la Dostoğlu 'nun izlediği profesyonelleşme politıkası sa- yesinde kısa bir sürede kimliğini bulma yo- luna girmişrir. Bu kimliğin yıllar içinde iz- lediği gelişim çizgısi, Galeri Nev'in, ça- lışmalannı belli bir strateji oluşturarak ge- liştirdiğinin kanıtıdıraynı zamanda: 1984- 89 dönemini, galerinin başlangıç yıllan, arama-deneme süresi olarak değerlendir- mek gerekir Abidin Dino, Tiraje, Ömer Uluç başta olmak üzere Paris'te yaşayan sanatçılann ağırtıklı olarak gösterildiği sergileri nite- likli özgün baskı tekniğiyle çoğaltılmış kataloglarla belgeleyen galeri böylece ek- sik olan bir alanı keşfetrruştir. Unutmamak gerekir ki galeri, satış yapmazsa ayakta du- ramayacak olan bir kurumdur. Galeri stra- tejisi hangi sanatçının, neden sergilendi- ğinden çok, bu alanda bir "arz-tafcp" den- gesi oluşturma amacını güder. Galeri Nev yağlıboya, desen alamayacak durumdaki sanata meraklı kitleyi göz önünde bulun- durarak. arkası arkasına titiz bir çalışma- nın ürünü sengrafiler, lüks baskı kitaplar yayımlamıştır. Arif Dino'yu yeniden genç kuşaklara tanıtan bu yayınlar arasında, metnini ünlü sanat tarihçisi Patrick Wald- berg'in yazdığı, Tıraje'nin •Zamanlann Hafizası' isimli kataloğun, aradan geçen zamana karşm hâlâ ülkemizde yayımlan- mış en iyi sanatçı kitabı olduğuna ınanı- yonım: Hem baskj kalitesi hem de tasan- mındaki annmışlık. tadı' damakta kalan 1984 yılında Ankara'da Galeri Nev'i kuran iki mimar Ali Artun ile Haldun Dostoğlu alen Nev'in etkinlikleri resim satm almanın gündemde olduğu doğrn bir zamanda başlamış veArturfîa Dostoğlu'nun profesyonelleşme politikası sayesinde kısa bir sürede kimliğini bulma yoluna girmiştir. Gelişim çizgisi, kurumun çahşmalannı belli bir strateji oîuşturarak geliştirdiğinin kamtıdır aynı zamanda. Galeri Ne\ 'den bir Abidin Dino portresL bir okuma, resimlere bakma zevkını ve- rir bu albüm. Benim için bir fetiş- objedir. 1989-94 arasında Galeri Nev'in, bırlik- te çalıştığı tanınmış sanatçılan piyasada dolaşıma sokan, fıyatlan belirleyerek bel- li kategonler oluşturma çabasına girdiği gözlemlenir. Paris'te yaşayan ya da Paris'te bulunmuş sanatçılar bu yıllarda etkinliklerin odak nok- tasına yerleşmiştir. Abidin Dino'nun ya- ni sıra Hakkı Anh, Selim Turan, Erol Ak- yavaş sık aralıklarla sergilenmekte. ya- yımlanan katalog ve özgünbaskılarla sa- nat çevresıne sunulmaktadır. 'Yurtdışın- da' yaşayan sanatçılann gereğinden faz- la değer görmeye başlamasının kapılan- nı aralayan bu etİcinlikler tstanbul'da da yan- kısını bulur. Böylece, etkisini 1990'lann başında cansıkıcı bir düzeyde gösterecek olan bir 'mhos'un temelleri atılmıştır. 'Yurtdışı mitosu' Yurtdışmda yaşayan birinci ve ikinci kuşak Türk sanatçılannın önemli bir kıs- mının sadece Türkıye'de alıcı, ilgı bul- duklan: yüksek fiyatlara erişmek adına başka ülkelerde yaşadıklan artık bilinen birgerçektir. Isım belirtmenin anlamı yok bubağlamda. Sorgulanılması gereken, bu sanatçılann hangi yurtdışında, hangi ga- lerilerde, müzelerde sergı açabildıkleri. koleksiyonlara girebildikleridir. Galen Nev'in, 'yurtdışı mitosu' oluşmasında önemli bir katkısı oldu. Merkez Bankası'na '1950-2000' başlı- ğıyla çağdaş Türk resminin son elli yılım kapsayan bir koleksiyon kazandıran Ga- leri Nev, 10. kuruluş yılını kutladığı 1994 yılında bu çalışmasıyla isrruni sanat orta- mmda sıkça duyurdu. Kıskançlık krizine giren diğer galerilerin işı dava açmaya dek götürdükleri bilinmektedir. Ühan Koman, Seyhun Topuz, Kora>' Aris, Erdağ Aksel ve Serdar Arat başta olmak üzere etkin- liklerine heykel, AlevEbüzziya Sysbye'nm büyülü çanaklanyla seramik sanatı da bu yıllardan itibaren galeride sergilenmeye başlamıştır. 1992'de, ülkemizde uzun bir süreden sonra Miibin Orhon'un, 1993'te ise Ne- jad Devrim'in kişısel sergilerini açarak bunlan nitelikli kataloglarla belgeleyen Galeri Nev, büyük çaplı uluslararası ılk or- ganizasyonunu, sergi yapımcılığını Ali Artun'un üstlendiği 'Cobra' sergisiyle gerçekleştirir. Sanart Derneği'yle ortak bir çalışmayla 1993 yılında gerçekleştiri- len bu sergi Ankara Resim ve Heykel Mü- zesi'nde gösterilmişti. Kopenhag"daki Charlottenburg'da Artun'un 'Ben, Bir Baş- kasıdır' başlığı altında düzenlediği ve ço- ğunluğunu galeri sanatçılannın oluştur- duğu çağdaş Türk sanatı sergisi, Galeri Nev' in etkinlikleri arasında vanlan önem- li bir noktayı betimler. Stockholm Sanat Fuan'na bir ara düzen- li olarak katılan galerinin bu alandaki ça- hşmalannın arkası ne yazık ki gelmemiş- tir. Yabancı sanatçılara son derece sınırlı bir ilgi gösteren galerinin Roman CiesB- evic, Antonio Saura sergilennı, bu alanda gerçekleştirdıği çalışmalar arasında say- mak gerekir. 1996 yılında Sainsbury Ko- leksiyonu'nda bulunan Mübin Orhon re- simlerinin Artun'un organizasyonuyla ts- tanbul'da sergilenmesi, resim izleyicisine güçlü bir ressamın 'olgun' yapıtlannı iz- leme fırsatını vermişti. Sergilerini nitelikli kataloglarla belge- leme konusunda önemli atılımlar gerçek- leştiren galerinin özgün baskı alanındaki etkinlikleri, Erol Akyavaş, Abidin Dino gi- bi sanatçılar üzerine yogunlaşarak devam etmiştir. MithatŞen'in 'Beden' ismini ta- şıyan özgünbaskı dosyasının bu alanda vanlan önemli bir kalıteyi temsil ettiğini düşünüyorum. sosyalizmin kurulamaması gibi!) Ne varki aydınlar, bilim adamlan, eko- nomık-toplumsal koşullan bilgileriyle, kültürieriyle aşabiliyorlar. çünkü aydın- lar, bilim adamlan, yalnızca bir coğraf- yanın, yalnızca birtarihin ürünü değildır- İer; dünya kültürünün de içındedırler. Dar bırçerçevede de olsa ülkemizde de "öz- gür bireyler" vardır. Ne var ki bunlann gücü Türkiye'nin koşullannı değıştirme- ye yetmez... Aydın romancılanmız bu bireylenn ro- manlannı yazdılar. Tanpınar'ın romanla- n. Oğuz Atay'ın Turunamayanlar'ı, Ve- dat Türkali'nın Bir Gün Tek Başına'sı, Tahsin YücePın Vatandaş'ı ve daha bir- çok roman sayılabilir. Köy insanını bü- tün iç dünyasıyla birlikte verebilen Ya- şarKemaL ÖunezOtu adlı romanında bir Türk köylüsünde de bir Sbakespeare ki- şisinin yaşayabıleceğini göstermedi mi? 'Köy edebiyatının gücü a/alıvor' - Köy ve kasabayi anlatan romanlann sa\ıca çokluğuna karşın kenti anlatan ro- manlann azfağını nasıl »çıklryorsunuz? FETHİ NACİ - Bunu neye dayanarak söylüyorsun, bılmiyorum. Ama ben bu ki- taptaki romanlan kentte, kasabada, köy- de geçmelerine göre bölümledim, şu so- nuç çıktı. 100 romanın 68"i kentte geçı- yor (Çaükuşu hem kentte, hem kasaba- da geçiyor), 15 roman kasabada geçiyor (Denizin Çağın$ı ile GöJge Kokusu, birde Ateş Gecesi hem kasabada. hem kentte ge- çiyor); 16 roman köyde geçiyor; 1 ro- man (Beyaz Kale) tarihî roman. hem yur- tiçinde, hem yurtdışında geçiyor. Köyde yaşayanlar, anımsadığım kada- nyla, nüfusun yüzde 4O'ı; millî gelırin an- cak yüzde 15'ini alıyorlar. Köyün de. köylünün de önemi azalıyor. Dış baskı- lar, siyasal iktidann tanmı destekleme- sini engelliyor; oysa yabancı ülkelerde ik- tidarlar tanmı destekliyorlar. Bu gidişle tanmın da canına okuyacaklar ve mıllet aç kalacak! Köyün önemi azaldıkça köy edebiya- tı da gücünü yitinyor. -12 Mart romanlannda görülen dev- rimcinin \ üccltilmcsi olgusunun 12 Eylül romanlannda devrimciİerin asağüanma- sına dönüşmesini nasıl açıklıyorsunuz? _ ^ FETHİ NACİ - İsmail Cem. Tarih Açısından 12 Mart adlı eserinin ikinci cil- dınde (1977), şöyle diyor: a _Tür)dye'nin hikim züm- reterini hem 12 Mırt'ayak- laşoran hem de 'meşru ge- rekçe'yi yaratarak 12 Mart'ı kolaytaşoran, silahlı gençlik harekederidir.(_)Ancak bu- rada dikkatten kaçmaması gereken bir nokta vardır: Gençkrden önemli bir bö- lümünde silahlı e>lem cği- limlerini yaratan. bizzat ik- tidann da> rantşlan otmuştuı: Özeüikfc TİP j öneticilerinin sürekli saklın>r a uğraması, toplantüaruun ve binalan- nın basılması, iktidann bu olaylara kayrtsıziığı, dt'likan- lılık çağını yasayanlarda de- mokratik umudu yok etmiş- tir. („) Gençler, (_) tarihsel açıdan yanlış ama bir çeşit yazgıyı, trajediyi, büyük bir >üreklih°kle yaşamaja, iç ve dış egemen güçler tarafin- dan zorlanmışlardııf (ss. 98- 106) 12 Eylül romanlan, ^Ey- lül darbesiyle Türkiye'de ya- şanan altüst oluşun siyasal yanma biraz ilgi göstermiş. bunu yaparken de kurulu dü- zenin yanında yer almıştır, ekonomik-toplumsal yasam- daki değişimlerromanımıza yansımamıştır. "12 Mart" romanlanyla "12 Eylül" romanlan ara- sındaki en önemli içerik far- kı şudur: "12 Mart" roman- lannda, hapıslere düşen, iş- kenceler gören, öldürülen "devrinıd" gençlere ağıt ya- kıhrken, "12 Eylül" roman- lannda "devrimci" gençle- re saldınlmaktadır. Umut- suzluk, topluma egemendir. Ünlü bir romancımıza göre, yazann işi "eski, çok eski, çokçokeski hikâyeleri yeni- den kaleme almaktan iba- ret"tir. Gene aynı yazanmı- za göre "yazann görevi eg- kndirmektir". Başhca "12 Eylül" roman- lan arasında Sudakitz'i, Hoş- ça Kal Umırt'u, Üç Beş Ki- şi'yı. Dünyanm En PisSoka- ğı'nı sayabiliriz. Okur, bu romanlann eleştırisinı Yüz- yıhn Yüz Romanı'nda bula- bilir. - Değişik dönemlerde en sevdiğmiz Türk romanlan- nı ya da romancılannı say- maktan çekinmediniz. Bu- gün içinen sevdiğiniz on Türk romancısı sonıisa, nasıl bir sıralama yaparsınız? FETHİ NACİ - Bir deği- şiklik yok. Gene yaş sırala- masına göre yazacağım: Ha- KtZiya Lşaklıgfl. Reşat Nu- ri Güntekin, Ahmet Hamdi Tanpmar, YusufAtılg^n, Ya- şar Kemal, Adalet Ağaoğlu. Oğuz Atay, Ferit Edgü, Or- han Punuk, Kaan Arslanoğ- lu. Tahsin Aydofimuş Totoğraf Olimpiyatında birinci oldu • Kültür Servisi - Fotoğraf makinesı markası Leıca'nın 4 yılda bir düzenlediği Fotoğraf Olimpıyatı 'nda sanatçı Tahsin Aydoğmuş, 52 ülkeden katılan 724 fotoğrafçı arasında binncı seçildi. Bugüne dek dört uluslararası ve dört ulusal yanşmada ödül alan Aydoğmuş, bir uluslararası ve dört ulusal yanşmada da mansiyona değer görüldü. Sanatçı bu yaz gerçekleştirdigı Moğolistan gezısınin görüntülerinden kurguladığı 'Istanburdan Moğolıstan'a' başlıklı dıa göstensi Aralık 1999'da ve Şubat 2000'de fotoğrafseverlere sunulacak. Can Yaymlapı'mn İlk Roman Üdülii Vecdi Çıracıoğlu'nun • KültürServisi-Can Yayınlan'nın 1999 yılı Ilk Roman Odülü için bir araya gelen Fethi Naci, Tahsin Yücel, Füsun Akatlı, Hilmi Yavuz \e Erdal Öz'den oluşan seçicı kurul. Vecdı Çıracıoğlu'nun "Kara Büyülü Uyku' adlı romanını ödüle değer buldu. 1953'te Bursa'da dünyaya gelen Çıracıoğlu tstanbul Teknik Ünıversitesi Metalurji Bölümü'nü bıtirdı. Yerleşmış olduğu Rumelihisan'nda balıkçılık yaptı. dökümhanelerde çalıştı. Anadolu'da çeşitlı dökümhanelerde mühendis olarak görev aldı. Kara Büyülü Uyku adlı romanda, lstanbul'un fethi öncesinde Rumelihisar'ında Fatih Sultan Mehmet'in dökümhanesinde çalışan bir döküm ustasının öyküsü anlatılıyor. Ödül töreni 13 Kasım'da TÜYAP'ta erçekleşecek. Binyıbn son Venedık Bienali bitti • \TNEDİK(AFP)-48. Venedık Bienaii pazargünü sona erdi. Dünyada çağdaş sanat adına düzenlenen en büyük etkınhklerden bıri olan bienal. bu yıl iki yüz bın sanatseveri ağırlayarak on yıl öncekı zıyaretçi sayısmı ıkıye katladı. Aynca 133 bin kişi de bienalin yan etkınliklerinı ızledı. Bienalin genel yönetmenı İsvıçreli Harald Szeeman, yaptığı genel değerlendırmede, bu bienalin yalnızca Italya'dadeğil tüm dünyada büyük bir iz bıraktığını. gelecek yıllarda Venedik Bienalı'nde sinemanın ve tiyatronun daha fazla rol almasını istediğinı belirtti. Bu yılkı bienalin en büyük ilgi gören perfonnansı. Chen Zen adlı sanatçının yüz sandalye ve yatağı vurmalı çalgılara dönüştürerek konuklarla birlikte müzik yaptığı gösteri oldu. Bienalin Uluslararsı Ödülü. Çın Kültür Devrimi sırasında Mao'nun yaptırdığı 100 ışçı, asker ve öğrencı heykeline dayanan işi nedenıyle Caı Guo-Quiang'a verildi. Bienalin Hıcıv Ödülü'nü ise, ideolojik kampanyalan hicveden ışıyle Pekınli sanatçı Zhao Bandı aldı. Türkiye'den çağdaş afişlep • Kültür Servisi-Zünh'tckı Tasanm Müzesi'ne bağlı Afış Odası'nda Bettina Richter ve Kurt Thaler tarafından "Afişler - Türkiye'deti O$âfATıi\e& - adlı 64 afîşin yer aldığı bir sergi açıldı. Mengü Ertel, Yurdaer Altıntaş, Bülent Erkmen, Sadık Karamustafa, Savaş Çekıç, Esen Karol, Yeşim Demır, Emre Çıkınoğlu, Yetkın Başanr. Mehmet Ali Türkmen. Mert Kunç. Sahin Aygmergen, Ahmet Naci Fırat, Uğurcan Ataoğlu, Murat Yılmaz, Joelle Imamoğlu, Güllızar Çepeoğlu. Haluk Tuncay ve Emre Senan'ın afişlen 17 Aralık'a dek sergilenecek. Yapı Kredi Salı Topjanttları • Kültür Servisi - Kendısine özgu bir izleyıcı kitlesı kazanan Yapı Kredı Salı Toplantılan 1999-2000 sezonunu bugün açiyor. Sezonun 'Çok Kültürlü Olmasak Ne Olur?' konulu ılk toplantısının k'onuşmacılan Doğan Kuban ve Metin Üstündağ. (252 47 00) BUGUN • BORUSAN FİLARMONİ ORKESTRASI. nın 19.30'da Kadıköy Halk Eğitımi Merkezi'nde Gürer Aykal'ın yönetiminde vereceğı konsere Ayşegül Sanca. Cihat Aşkın ve Doğan Cangal solist olarak katılacak. (292 06 55/ • CRR'de Mistik Müzik Günlen kapsamında 19.30'da Yakanş Müzik Topluluğu'nun 'Nefes ve Semah' gösterisı yer alıyor. (232 98 30) • AKSANAT'ta 12.30 ve 18.00 de Glenn Gould'un konseri lazer-diskten gösterilecek. (252 06 55) • ADA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 19.00 ve 21.00'de AST'ın 'İnadına İnsan" oyunu yer alıyor. (252 99 24) • BİLGİ ÜNİVERSİTESİ'ndel9 00'daJan Kounen'in yönettiğı •Dobermann' adlı film göstenlecek. KİTAP FTARrNDA BUGÜN A SALONU • 13J0-15J0'Gezgınlenmiz ve Edebiyat Dünyamız' başlıklı panelın katıhmcılan Orhan Kural. Tank Müıkari. Nasuh Mahmki. Gülten Dayioğlu ve Buket Izuner • 1530-17.00 Küreselleşme-Milliyetçilik-UIus Devlet' konulu panele Işıtan Gündüz. Metin Çulhaoğlu, Tanü Bora ve Coşkun Adalı katılacak. • 17.00-1830 -21 Yüzyılın Eşiğınde Nasıl BırOkul ve Üniversite İstiyoruz' konulu panele Vecihi Timuroğlu, Ayhan Alkış, Burhan Şenatalar, Erdal Atabek ve Server Tanilli katılacak. 19.00-20.00 Murathan Mungan okurlanyla söyleşi yapacak. B SALONU • 15.00-17.00 'Aydınlanma Açısından Goethe'nin Yapıtlannda Bireyselleşme' konulu konferansı Yüksel Pazarkaya sunacak. • 17.00-19.00 Fikri Haklar-Telif Yasası' başlıklı ganele Sabri Kuşkonmaz, Alpay Kabacalı. Gürsel Ustün ve Haluk Inanıcı katılacak. • 19.00-20.00 Refik Durbaş. Eray Canberk. Erdal Alova ve CevatÇapan 'Can Yücel'i anlatacaklar. CKK^NİN İMZA GÜNLERİ • Halit Deringör 14.00-15 30. Oktay Ekinci 16.00- 17.30, Leyla Tavşanoğlu 16 00-17 30. Muhsine H. Yavuz 18.00-19.30 ve Uğur A. Yenseni 18.00 19.30 saatleri arasında Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün TÜYAP'takı standında kitaplannı imzalayacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle