Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9KASIM1999SALI**** CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
-lı
ğti kiminin önemsemediği haberler alt alta.
Medyada öncelikli haber: Başbakan Ecevit,
Rusya'da büyükelçiliktekl birtoplantıya MHP'li ba-
kanları çağırmamış.
Kocaman bir açıklama Ecevit'ten: "Ne münase-
bet efendim" demeye getirdi. "MHP'li bakantar
Moskova'daki bütün çalışmalara, davetlere ve
toplantılara katılmışlardır."
lyi ama bu açıklama kabul görmedi. Devlet Ba-
kam Sadi Somuncuoğlu (MHP) "Fedakâriığtmız
sürekli olmaz" diye yanıtladı.
Ne demek ısteniliyor bu açıklamalarla? "Uyum-
lu ve işbitirici hükümet" diye ünlenen 57. hüküme-
tin amacı, kısa sürede kendi işıni bitirmek mi?
Yoksa iki ortak arasında gizli bir savaşın işaret-
leri mi alınıyor?
Somuncuoğlu'nun açıklamasından anlaşılıyorki
MHP'liler DSP kaynaklı kimi olayları sineye çekmi-
yor.
Orneğin, son gerginlik Af Yasası. Ecevrt'ler ka-
der mahkûmlannı affetmek amacıyla yola çıktıkla-
nnı söylerken affın bu hale geleceğini ölçemeye-
cek kadar acemi politikacı değillerdi elbette.
Ama kendilerıni öyle savundular ki; sanki affın
çetelere kadar genişletilmesinden sorumlu, hükü-
metin öteki ortaklan. Tabii başta Haluk Kırcrnın
kurtulmasını sağlamakta direnen MHP!
Oysa çok yazıldı. Affı genışleterek TBMM'ye
gönderen tasannın altında Başbakan Ecevit'in im-
zası vardı. Adalet Komisyonu'nda daha genişleti-
lirken kuşku yok, Ecevrt'ler haberliydi.
Bu oldu bıttilere ses çıkarmadılar.
Buna karşın, Bayan Ecevit'in ortağa karşı yeni
politıkalar saptamak için DSP'de nabız tutan ça-
lışmalannı MHP yönetıcileri duydu.
Ecevrt'ler, yıllardır kaderde ve kıvançta bir ve be-
raber.
Eşi Rahşan Hanım'ın MHP'ye aykın gelen giri-
şimlerinden Bülent Bey'ın haberi olmadığı düşü-
nülebilir mi?
Bülent Ecevit, Rahşan Hanım'ın MHP'ye karşı gi-
derek tırmandırdığı olumsuz siyaseti bugün yann
yalanlayacak olsa Hüsamettin Özkan dışında kaç
kişıyi ikna edebilir?
Tuhaf bir rekabet kokusu kimi anketlerden yayı-
Iryor dersek DSP ile MHP arasındaki çekişmeyi
fazla abartmış mı oluruz acaba? Karar vermek güç.
Yükselen kim?
CHP'Iİ Bülent Tanla'nın sahibi olduğu Piar-Gal-
lup'un, -Şökrü Elekdağ'a göre- bilimsel yöntem-
lerle yaptığı araştırmaya göre "Tûrkiye'nin sorun-
lannı çözebilecek parti veya lider" sorusunda Ece-
vit 9.9, Devlet Bahçeli ıse 10 tam puan alıyor.
Parti içi çekişmelerde Baykal'cılar arasında bu-
kınan Tanla'nın araştırmasında Hüsamettin Cin-
doruk adı geçiyor da, Deniz Baykal'ın ismine rast-
lanmıyor. Sorulsaydı, kaç puan alırdı Baykal, doğ-
njsu insan merak ediyor.
llginç bir başka haber; Köksal Toptan'ın Çiller'e
karşı genel başkan adaytığı. Bilmem anımsayacak
mısınız? Tansu Çiller'in genel başkan seçildiği
1993'teki olağanüstü kongrede Toptan ile Ismet
Sezgin tek adaylıkta anlaşmış olsalardı, Türk de-
mokrasisinin başına püsküllü bir belanın gelip otur-
masını engelleyeceklerdi.
l v
Köksal Toptan içFn lstanbül'9k>*e Afıtarya*Öa*
gösteriler izleniyor. Oysa, genel başkanı delegeler
seçiyor. Sokak değil.
ANAP'tan da Mesut Yılmaz karşıtı sesler yük-
seliyor.
Türk siyasal yaşamının yazgısı galiba. Ozanın
dediği gibi, "eskileralınıyor, yıldızyapılıpsatılıyor".
ANAP'ta ve DYP'de ne kadar başansız veya par-
tiden uzaklaşan ya da uzaklaştınlan eski şöhret
varsa... bir araya gelmiş, yeni bir sağ parti kurma
hazırlığında. Başlarında da Yalım Erez!
Sonuç: llk seçimde bınde bir iki oy!
Pervez Müşerreften
demokrasigüvencesi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Pakistan 'da geçen
ay darbe yaparak yönetimi
ele geçiren General Pervez
Müşerref, ülkesine daha iyi
demokrasi getireceği gü-
vencesini vererek koşulla-
nn uygunlaştığı bir ortamda
seçimlerin yapılacaginı bil-
dirdi. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel ve Başba-
kan Bülent Ecevit, Pakis-
tan'ın demokrasiye bir an
önce dönmesi için Tûrki-
ye'nin elinden gelen yardı-
mı yapmaya hazır olduğunu
kaydettiler.
12 Ekim'de Pakistan'da
askeri bir darbe gerçekleşti-
ren General Müşerref. dün
bir günlük çalışma ziyareti
için Ankara'ya geldi. Mü-
şerref i Esenboğa Havali-
mam'nda Devlet Bakanı
Şükrü Sina Gürel karşılar-
ken konuk general için de
yabancı üst düzey konukla-
nn çalışma ziyaretlerinde
uygulanan karşılama törenı
düzenlendi.
Müşerref, Esenboğa Ha-
valimanı'nda gazetecilenn
seçimlerin ne zaman yapıla-
cagını sorması üzerine "Bu-
nun için beKrü bir zaman ve-
remejeceğim. Ama daha iyi
koşuîlar sağlandığında se-
çimler vapılacaktır" yanıtı-
nı verdi. Ankara'da ilk ola-
rak Anıtkabir'i ziyaret eden
Müşerref, mozoleye çelenk
koyarak saygı duruşunda
bulundu. Atatürk'ün eşya-
lannın sergilendiği müzeyi
de gezen konuk general,
Anıtkabir özel defterine
"Tûrkiye'nin kurucusunun
kabrini ziyaret etmek ve
önünde eğilmek bir aynca-
lık ve onur kaynağıdır. Mo-
dem tarihtc muazzam yeri
olan Mustafa Kemal Ata-
türk, Türkiye için gelecekte
de yol gösterici otacakür. O-
nun bu ülke için başardıkla-
n ilham kaynağıdır" diye
yazdı. Müşerref, daha son-
ra Başbakanlık'a geçerek
Ecevit ile bir araya geldi.
Görüşmenin ardından bir
açıklamada bulunan Ecevit,
Pakistan'ın esenliği için bir
an önce demokrasiye dönü-
şün sağlanması temennisin-
de bulunduğunu kaydetti.
Müşerref daha sonra Bü-
yükelçilik'te bir basın top-
lantısı düzenledi. General
Müşerref. NavazŞerifyöne-
timinin demokrasi ve ülke-
nin çıkarlan açısından ye-
terli olmadığını ve bu ne-
denle müdahale etmek zo-
runda kaldıklannı anlattı. 7.
Cumhurbaşkanı Kenan Ev-
ren ile ilgili bir soru üzeri-
ne Müşerref, "Evren'e bü-
yfik bir saygı duyarun" ya-
nıtını verdi. Müşerref, Mus-
tafa Kemal Atatürk ile ilgi-
li birçok tarihi ve biyografi
okuduğunu ve kendisine
büyük hayranlık duydugu-
nu söyledi. Müşerref, De-
mirel'in "Demokrasiye dö-
nün" önerisiyle ilgili birso-
ruyu ise "Türkiye'de ordu-
nun yerini sizJere bırakıyo-
rum. Ama Pakistan'daki or-
dunun rolü farkbdır. Pakis-
tan ordusu. halka istikrar ve
güven veren organize bir ku-
rumdur. Bunu her Pakistan
yurttaşı bifir" diye yanıtla-
dı.
Müşerref, akşam saatle-
rinde de Demirel tarafindan
kabul edildi. Müşerref. ül-
kesindekı son gelişmeler
konusunda bilgi verdi ve
koşullann sağlanmasıyla
birlikte seçimlerin yapılaca-
ğı güvencesini verdi. Demi-
rel de, 21. yüzyıla girilen bir
dönemde askeri darbelerin
artık gende kalan uygula-
malar olduğunu, bir an ön-
ce demokrasiye dönülmesi
gerektiğini bildirdi. Demi-
rel, Müşerref'in onuruna
Çankaya Köşkü'nde akşam
yemeği de verdi.
Ifeşhis edildi• Baştarafı 1. Sayfada
dan Hasan Karakaya'yı teşhis etti.
Bunun üzerine Kİrakaya'nın gö-
zaltı süresini 3 gün uzatan Yüksel,
Maden'i ise serbest bırakti.
•Mollalar İranV
Yüzleştirmeden sonra duruşma
salonundan çıkanlan Gençyıl-
maz'ın adamı Nevzal Alper, salo-
nun önünde bekleyenlere dönerek
"Mollalar Iran'a" diye bağırdı.
Gençyılmaz ve adamlan daha
sonra davalannın görüldüğû An-
kara 2 No'lu DGM'ye alındılar. Te-
feci Veli Sözdinler'i öldürmeye az-
mettirmekten yargılanan Gençyıl-
maz'ın duruşmasına tutuklu ve tu-
tuksuz sanıklar ile avukatlan katıl-
dı.
Kimlik tespitınin ardından müş-
teki Cefaü Aksungur, işyerinin kur-
şunlanması sırasında Ankara dışın-
da olduğunu belirterek "tşlerim
pek duzgün gitmiyordu. Bazen
dükkân açıp bazen kapatıyordum.
Fakatherhangi bir tehditalmadım.
Kimseden şikâyetçi değüim" dedi.
Mahkeme Başkanı Turgut Ok-
yay'ın "Korkudan böyle demeye-
sto" sözleri üzerine Aksungur,
"Hayn-" karşılığını verdi.
Cumhuriyet Savcısı Ünal Haney.
esas hakkındaki görüşünde "Cü-
rüm işlemek için teşekkül oluştur-
mak. gasp, işyeri kurşunlamak,
uyuşturucu madde. ruhsatsız silah
vesahtenüfus cüzdanı kullanmak"
suçlanndan yargılanan Gençyıl-
maz'ın2l yıl 10aydan35yıl6aya
kadar hapisle cezalandınlmasını
istedi. Savcı, 17 sanık hakkında ise
2 ay ile 8 yıl 6 ay arasında değişen
hapis cezası istedi. Haney. sanıklar
Sebahartin Gençyılmaz, Sefa Bağ,
Nurşen Öztürk, Metin Çakı, Esat
ÇetineL Çetin Özbay, Metin Ürey,
Hiiseyin Demiray ve Göksel Aman
hakkında ise beraat talebinde bu-
lundu. Sanık avukatlan, esas hak-
kındaki savunmalannı yapabilmek
için süre istediler.
'Örflmcek kafahlar^.'
Dava konusu dışında söz alan
Kasım Gençyılmaz şunlan söyle-
di:
u
Biz dostumuza dost, düşmaru-
mıza diişmamz diyecek kadar vigit
insanlanz. Sayın yargıç, siz Tûrki-
ye'nin en büyük davasını U ayda
tamamladınız. Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nde, bana karşı komp-
leksi oianlar, antipati duyanlar var.
Bu yüzden her olayda ben suçlanı-
yorum. Her birimiz ayn ayn ceza-
evlerinde buhınduğumuz için mağ-
dur durumdayız. Davanın bir an
önce bitirilmesini istiyorum. Ana-
yasa Mahkemesi'nin eski başkanı
Yekta Güngör Özden olayı ile ilgili
gerekli açıUamayi Nuh Mete Vük-
sel'e yaptun. Hiçbir şeyin gizli, sak-
b kabnasmı istemiyvnım. Vicdanen
rahatsız olduğum için bu olayı açık-
ladım. Eğer bugün Özden yaşıyor-
sa, benim sayemde yaşıyor. Örüm-
cek kafahlar. mollalar. gazete müs-
veddeleri bana ahlaksızca teklifte
bulundular. Bunlar her zaman ger-
çek mümin Vlüslümanlan kullan-
mışlardır.
Onlara göre kendileri Müslü-
man, kendüeri dışındakiler Müslü-
man değUdir. Ben kabadayı bir in-
sanım. fakat çete degilim. Bu kişi-
ler beni bik tehdit etme cüretinde
bulundular. Benim Nuh Mete Yük-
sel ile iKşkim olduğunu söylüyoıiar.
Eğer böyle obaydı benim hakkım-
da savcı 208 yıl hapis ister miydi?
Ben Atatürkçü. bik, cumhuriyetçi
bir insanım. Bugüne kadar tefeci
ve namussuzlarta uğraştun. Haya-
tnnda hiçbir şerefsizliğiın oünamış-
ür. Ahmet Taner Kışlalı'nın öldü-
rûhnesinden sonra olayın aydınla-
blması ve vicdani olarak rahatia-
mak için gerçekleri anlattım. Mol-
la kafahlar, örümcek kafalılar artık
bilsinler, gerçekler ortaya çıkacak-
ür. Ben Doğu çocuğu>um. Eğer
Atatürk olmasaydı, bugün Türkiye
belki de IngUizterin, Itahanlann sö-
mürgesi olurdu.77
Akit gazetesi avukatı Hacı Ali
Ozhan, dinleyici olarak bulunduğu
duruşma salonunda. Gençyıl-
maz'ın sözlerinin tutanağa geçiril-
mesi isteminde bulundu. Mahke-
me Başkanı Okyay, Özhan'ın "da-
vada sıfaü" olmadığı için bu iste-
mini reddetti.
Okyay, 6 sanığın tahliyesine
karar verdi ve sanıklar ile avukat-
lanna esas hakkındaki savunmala-
nnı hazırlamalan için süre vererek
duruşmayı erteledi.
Gençyılmaz'ın yeğeninin de ara-
lannda bulunduğu duruşmayı izle-
meye gelenlerden 10 kişi DGM çı-
kışında güvenlik güçlerince gözal-
tına alınarak emnıyete götürüldü.
Gözaltı nedenine ilişkın bir açıkla-
ma yapılmadı.
Gençyılmaz'ın avukatı Şenol
Özel, DGM çıkışında yaptığı açık-
lamada. müvekkilinin Karakaya'yı
teşhis ettiğinı anımsatarak "Olay
yargıya intikal etmiştir. l manm
doğnı çıkmaz bu" dedi.
Akıt gazetesi avukatlan da yap-
tıklan açıklamada, bunun bir
komplo olduğunu savunarak, bu
konuda bir üst mahkemeye itiraz
edeceklenni bildirdıler.
3-15 KASI
Hyundai'nizi
bugünajın,,,...
seneyeödeyin!
621 milyon TL* ödeyip
Hyundai'nizi hemen
teslim alın!
Kalanını 4 eşit taksitle
vade farksız,
seneye ödeyin!
Size sadece kaçırılmaz fırsatlar yaratmıyoruz... Yüksek teknolojinin
sağladığı konfor, güven ve estetik tasarım gibi üstünlüklere sahip
ideal otomobilleri, yaygın satış, servis ve yedek parça avantajıyla
sizin ve ailenizin hizmetine sunuyoruz...
Ayrıca, 2000 model Atos, Elantra, Sonata, Galloper ve ticari
araçlarımıza müthiş avantajlar ve çeşitli ödeme koşullarıyla sahip
olabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi Hyundai Yetkili Satıcılarında...
• Accent LS modeli için geçerlıdır Bu tutar Ek Taşıt Alım Vergısı, Taşıt Alım Vergisı Eğitime Katkı Payı, *
Çevre Kırletme Vergisı Plaka, Zorunlu Trafık Sıgortası, Bandro! tutarlarının toplamıdır
• Bu kampanya TRKGM - 9 5 / 2 - 3 sayılı teblığ hjkumlen çerçevesinde gerçekleştırilmektedır.
• Bu kampanya ve Hyundai - Hûrrıyet Pazarlama kampanyası ûışında Hyundai Assan'ın başka
htçbır kampanya ile bağlantısı yoktur
• Kampanyamız stoklarımız dahılinde geçerlıdir
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
şiler, 21. yüzyılda devlet kurumlanndan başlayıp
ekonomiye kadar her şeyin değişmesi, yenilen-
mesi gerektiğini söylüyorlar, kendileri hariç!
Türkiye'de "her on yıl" diye söze başlasanız he-
men askeri müdahaleler akla gelir. Ancak her on
yılın siyasi hareketler açtsından da ayn bir önemi
var.
1950'lerde bir siyasi hareket çıktı, "Vefer söz
milletin" deyip iktidara ulaştı.
1960'larda bir siyasi hareket çıktı, "barajlar kra-
lı" sloganını oya büründürüp halkı peşinden sü-
rükledi.
1970'lerde bir siyasi hareket çıktı, "Toprak işle-
yenin, su kullananın" sloganıyla kitleleri dalgalan-
dırdı.
1980'li yıllarda bir siyasi hareket çıktı, "Dört eği-
limi birleştirelim, bizde hepsi var" deyip yasaklı
siyasetin siyasetini yaptı.
199O'lı yıllarda bir siyasi hareket çıktı, "Bu dü-
zen değişmeli, adil düzen kurulmalı" deyip mer-
kez partilerin beceriksizliğini oya çevirdi.
2000'li yıllar?
Şimdilik belli değıl. Ancak siyaset uzun süre
umutsuzluğu kaldırmaz. Yaşamın doğası gereği.
mutlaka bir "umut" ortaya çıkar. Kimileri umuda
dayalı siyasetin artık modasının geçtiğini savuna-
bilir. Ama bu gerçekçi değil. Zira, demokrasinin
tamamen rayına oturduğu, başkan-başbakan ada-
yının gülüş biçiminin oy dağılımını etkilediği ülke-
lerde bıle siyaset umutla yapılıyor.
Yukanda sözünü ettiğimiz on yıllarda öne çıkan
kişiler oldu. Ama onlan öne çıkaran salt kişilikleri
değil, kullandıklan sloganlar, verdikleri umutlardı!
Bugün, bunu başaracak bir parti-parti kadrosu-
lider görünmüyor. Her şeyi biryana bırakalım. 18
Nisan seçimlerinin öncesine, sonrasına bakalım.
Hangi parti seçimden önce verdiği söze dayalı si-
yaset yapıyor? Iktidarortaklan son beş ayda çıkar-
dıklan yasaları seçim ön-
cesinde halka "bunları
yapacağız" diye duyur-
salardı, ne kadar oy alır-
lardı?
Yine geçen on yıllarda
bir iktidar gözden dü-
şünce başka bir umut
yesermeye başlardı. Bu-
gün o da görünmüyor.
Altını çizelim. "yok"
demiyoruz, "görünmü-
yor" diyoruz!
Yeniden kurtu-
luş-kuruluş!
Geçmişe ne kadar de-
rin ve sağhklı bakabilir-
sek geleceğı de o kadar
ileri ve sağlam görürüz.
Geçen on yıllarda yeşe-
ren umutlar sadece ülke
içindekı dinamıklerden
değil, dtşandaki gelişme-
lerden de etkileniyordu.
Bugün, yarını ararken
aynı şeygecerii...
Geçen hafta Avustral-
ya'da referandum yapıl-
dı. İki soru vardı:
- Cumhuriyete geçe-
lim mi, yoksa bugünkü
gibi monarşide kalıp in-
giltere Kraliçesi'ne bağlı
olmayı sürdürelim mi?
- Avustralya yerlılerinin
bu topraklardaki ilk kişi-
ler olduğunu kabul ede-
lim mi?
Birinci soruya yüzde
55, "Cumhuriyete geç-
meyelim" çıktı. Ikinci so-
ruya yüzde 70. "Hayır,
yerlilerin bu hakkını ana-
yasaya geçirmeyelim"
çıktı!
Bu referandumun
Türkçesi şudur:
Yöntemleri değiştire-
rek 18. - 19.tyüzyıl politi-
kalarına devam!
21. yüzyıla gırerken bu
yüzyılın başında Anado-
lu'da venlen Kurtuluş Sa-
vaşı ve ardından girışilen
Kuruluş Savaşı bu bağ-
lamda güncelliğini koru-
yor. Yeni yüzyılda Tûrki-
ye'nin yeniden bir Kuru-
luş Savaşı'na girişmesi
gerekiyor. Bunu algıla-
yan ve çözümü Anado-
lu'da arayan hareket 21.
yüzyılda yeni bir rüzgâr
estirebilir.
Ankara'daki siyasetçi-
lere yeri geldikçe şu dile-
ği iletiriz:
"Salt önümüzdeki se-
çimleri değil, önümüz-
deki nesilleh düşünün."
Ne yazık ki, önümüz-
deki seçimleri de düşün-
meden hareket edıyorlar.
Nasıl olsa, seçıme ramak
kala, yeni durum doğar
diyorlar. Tüm partilere de
yüzde 20 tembelliği yer-
leşti. Nasıl olsa kimse bu
rakamın üstüne çıkamaz
diyorlar!
21. yüzyıl, çıtayı yük-
selten ve Tûrkiye'nin kur-
tuluş-kuruluş sürecini
özümseyen hareketin
olacak!
Accent GLS
HYunDRmssnn
HYUNDAl ASSAN OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ş. 0212 339 04 04
Kirlenen
Dünyamızı
Fidan Dikerek
Antalım
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE
EROZYON
KONTROLÜ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ