Katalog

SKASIM1999CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Çillep kadnriara vaat yağdırdı • ANKARA (Cumburiyet Bürosu)-DYPGenel Başkanı Tansu Çıller, 20 Kasım'daki 6. olağan büyük kongre öncesinde destek istedıği partili kadınlara vaat yağdırdı. Çiller, dün 80 ilin partili kadın temsılcilerine TBMM'de öğle yemeği verdi. Daha sonra grup salonunda kadınlara hitap eden Çiller, DYP'nin seçimlerde büyük bir yenılgi aldıgını. umduklannı bulamadıklannı; ancak DP, AP'den bu yana DYP çizgisinin her iniş sonrası büyük zafere ulaştığını ileri sürdü. ÇilleT, sonıaki seçimlerde kadın adaylan mılletvekilı aday listelerinin ön sıralanna ko>Tna. kadın kollan genel başkanını da genel idare kuruluna alma sözü verdı Milli Saraylar rapoiMJ • tstanbul Haber Servisi - TBMM Hesaplannı tnceleme Komisyonu, saray, köşk ve kasırlann bır kısmında yaptıklan 3 günlük incelemelerini dün Dolmabahçe Sarayı'ndaki toplanflyla anlattı. Toplantıda, Milli Saraylar'da yaşanan sıkıntıyı incelemeye başlayan TBMM Komisyonu, işlerin düzeltilememesinin asıl nedenınin "bürokratik engeller" oldu&u behrtildi. YÖK'ü protesto gösterisi • İstanbul Haber Servisi - Isjanjjul Üruversitesi (10). Siyasal Bılgiler, Iktisat, Edebiyat ve ve Tıp Fakültesi'nde okuyan bir grup öğrencı, kuruluş yıldönümü 6 Kasun olan YÖK'ü dün protesto etti. Aynca göstericiler, lstanbul'da toplanacak olan AGİT zirvesini de protesto etti. TÜPbanlriara bereli çözüm • tstanbul Haber Servisi - Marmara Üniversitesı (MÜ) Atatürk Eğitim Fakültesi'nde kıhk-kıyafet yönetmeliğine uymadıklan gerekçesiyle okula alınmayan türbanlı öğrenciler, başlanna bere takaıak okula girdiler. Öğrenciler okul çıkışında berelerini çıkarnp yeniden türbanlannı taktılar. Müşerref geliyor • ANKARA (Cumhariyet Bürosu) - Pakistan'da gerçekleştırdığı darbeyle yönetime el koyan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Pervez Müşerref, 1 günlük resmi bir ayarette bulunmak üzere 8 Kasım Pazartesi günü Ankara'ya gelecek. Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel ve Başbakan Bülent Ecevit görüşecek olan Müşerref, daha sonra Ankara'daki Pakistanhlarla bir toplantı yapacak. Gazete Kadıköy • tstanbul Haber Servisi - Gazete Kadıköy. 19 Kasım'da yayın hayatına başhyor. Kadıköy Belediyesi Sağlık ve Sosyal Dayanjşma Vakfi'nın katkılanyla yayımlanacak gazetenin tarutımı için önceki gece Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde bir kokteyl verildi. Kokteylde konuşan Belediye Başkanı Selami Öztürk, gazetenin tüm Kadıköylülere hitap edeceğini ve onlara ait bir yayın olacağını belirtti. THYr TRAKON'da • tstanbul Haber Servisi- Türk Hava Yollan (THY) Kargo Sektörü, uluslararası bilgi iletişim sistemi Traxon'a girdi.Teleks mesajlan, tnternet bilgileri acentelerce THY Kargo'ya ulaştınlabilecek, rezervasyon taleplen ve kargolann akıbeti araştınlabilecek. Uzmanlar, diş hekimlerini teknolojik yenilikleri takip etmeye çağınyor Saghkh ve güzelSAADET USLU Kınk, sararmış, şekli bozuk dişler için estetik amaçlı uygula- nan tekniklere bir yenisi daha ek- lendı. Sağlam dişlere zarar ver- meden uygulanan "kompozit dolgu"da hafıf eğri, kınk dişler tedavi edilebiliyor. Dişhekimi Yavuz tpçi, yöntemin 4-5 yıldır uygulanmasına ve ekonomik ol- masına karşın bilinmedığı için ülkemizde yaygın olmadığını söyledi. Dış tekniklerindeki gelişme- ler, insanlann fazla acı çekme- den ve dişlerine zarar vermeden güzel gülüşlere sahip olmasını sağlıyor. Gelişmeler sayesinde şu anda en ufak bir ağn duymadan her türlü operasyonun yapılabildiği- • Diş tekniklerindeki gelişmeler, insanlann fazla acı çekmeden ve dişlerine zarar vermeden güzel gülüşlere sahip olmasını sağlıyor. Gelişmeler sayesinde şu anda en ufak bir ağn duymadan her türlü operasyon yapılabiliyor. ni söyleyen Dr. Yavuz Ipçı, "Ya- kadar ağanı açık tutmak zorun- arka dışlerde ise zamanla çürü- şanılan bir sorunda ep son düşü- nülmesi gereken, dişi çektirmek otanaudır. Agızda kök bile kalsa eğer kök ucunda sorun yoksa pim koyarak bu kökün üzerine diş yapüabilmektedirr dedi. Sadece estetik amaçla hasta- nm sağlam dışlerinin klasik por- selen uygulamalanndaki gibi ke- silerek üzerine kaplama yapıl- masma gerek kalmadığını belir- ten tpçi, kompozit dolgulan şöy- le anlattı: "Bu teknikte dişlerde hiçbir küçülme yapdmadan dolgu olu- yor. Acı yok, hastanın ağn uyuş- turulmuyor. Sadece hasta 1 saat da. Burada bir tablo yapar gibi kat kat dolgu > apılı\or. Tekniğin en avantajh \-anı ekonomik okna- sı ve asıl dişlerle renk uyumunun sağlanması. Hasta isterse dolgu ahnabiliyor. Kişinin sadece dişlerinin ara- suıda boşluk varsa, dişinde fazla çfiriik yoksa, hafıf bir eğrflik var- sa, estetik amaç güdüiüyorsa bu tekniği ta\ siye edhoruz. Porsele- ni ise ön dışlerinin hepsi kanal te- davisi olmuş. renkleri çok koyu- laşmış, çok kınğı olanlara tavsi- ye edıyonız." Dr. tpçi, kompozit dolgunun ön dişlerde avantajlı oldugunu. menın meydana gelebildığini de ifade etti. Evde beyaziatın Dişlerinin rengınden şikâyet- çi olanlann tuzdan, tozlara kadar çeşıtli tekniklere başvurduğu gü- nümüzde kalıcı beyazlığı evde sağlamak da mümkün. Yavuz tp- çi, hekim tavsiyesiyle verilen be- yazlatmajelinin gece kılıf yardı- mıyla dişlere konulduğunu söy- Ied'ı. Bu kılıfin kesinlikle hekim ta- rafindan hazırlanması gerektiği- ni vurgulayan tpçi. "GeKşigûzel kalıplarda jel diş etine tasabilir" uyansında bulundu. tpçi, jelin etkisinin 2-3 gün içinde görül- düğünü. ancak kalıcı beyazlık için uygulamanın 14 gün boyun- ca devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Bu yöntemle dişlerin iç yapı- sının beyazlahldığmı belirten İp- çi, dişlerin dış yüzeylerinin ise en geç yılda bir kez temizletil- mesi gerektiğine değindi. Hastalıklann betirtisi Dışte yaşanan sorunlann kan- sızlıktan kansere kadar pek çok hastalığın habercisi olabıldiğine değinen Dr. tpçi, T a m tersi ola- rak dişteki Utihaplanma da kan yotuyla vücudu etküeyebiliyor. Ve kişinin kalpten beyninekadar çe- şitli organlannda sorun yaraö- vor" dedi. Arastırma Diş sağlıği ihmal edüiyor Çocuklann yüzde 90'ın- da diş çürüğü görülen ülke- mizde son bir yılda hekime gitme oranı yüzde 25'lerde kaldı. Diş ipi, firçası gibi te- mizlik ürünlerinin çok az kullanıldığı Türkıye'de diş- le ilgıli bazı rakamlar şöyle: Türkiye'de düzenli olarak dişini fırçalayanlann oranı yüzde 20lerde kakyor. Yüz- de 50'lik bir kesimin dişini firçalamayı unuttuğu belir- tiliyor. ABD'de 600 gram diş macunu tüketilirken bu rakam ülkemizde 50 gram olarak belirtiliyor. Halkın sadece yüzde 10'u, sorun yaşamadan kontrol amacıy- la hekime gidiyor. Batı ül- kelerinde çocuklardaki çü- rük oranı yüzde 10'lann al- tmdayken bu oran bizde yüzde 90'lara çılayor. Yapılan araştırmalara gö- re, evlenn yüzde 75'inde diş firçası var. Ancak 3 kişiye 1 diş firçası düşüyor. 60 mil- yonluk ülkemizde sadece 34 bin kişi düzenli olarak diş ipi kullanıyor. Ağız-diş sağlıği bizmetlermin yüzde 80'i özel olarak veriliyor. Mineraller yeni keşfediliyor Magnezyumla gelen sağlık tstanbul Haber Servisi - Vitaminlerin yoğun kullanımına karşın mine- raller yeni yeni keşfedil- meye başlandı. Stresten yorgunluğa, kramplara kadar çeşitli alanlarda et- kisi olan Magnezyum da özellıkle yoğun tempoda çalışanlar için önem ta- şıyor. Fazla alkol ahmı, yoğun ve streslı bir or- tamda çalışma, düzensız beslenme vücutta mag- nezyum ve B vitaminle- rinin eksilmesine neden oluyor. Uzmanlar böyle bir durumda "Sinirsel gerginlik, halsizlik, aşın hassasiyet, zihinsel yor- gunluki hipertansiyon, kalpte ritim bozuklukla- n " gibi belirtilerin orta- ya çıktığını belirterek bu mineralin önemine dik- kat çekıyorlar. Yeşil seb- ze, et, tahıl, balık gibi gı- dalarda bulunan mag- nezyumun yararlan ise şöyle sıralanıyor: • Depresyon. baş dön- mesı, kas zayıfhğı sorun- lannda azalma, • Erken âdet görme sorununun bir ölçüde ön- lenmesi, • Dolaşım sisteminde stres kökenli anı kan ba- sıncı değışiklıklerinde azalma. • lstem dışı kas kasıl- malannın önlenmesi. KANIYOR DtYE FIRÇALAMAMAK YANLIŞ BtR UYGULAMA EKşte yapılan hatalarDt. Yavuz tpçi insanlann dişleri konusunda birçok hata yaptıklanna dikkat çekti. Pek çok kişinin diş eti kanamasında firçalamayı kestiklerini söyleyen Ipçi, "Oysa kanamanın nedeni bakteri plağıdu-. Firçalamayı keserseniz kanama daha da aıtacakür" uyansında bulundu. tpçi, hatalan ve olması gerekeni şöyle sıraladı: • En temel hata dişlerin firçalanmaması. Dişler sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez fırçalanmalı. ÖzellikJe akşam çok önemli. Çünkü akşam saatlerinde ağız kurur ve dişleri temizleyen tükürük salgılanmaz. • Piyasada satılan diş macunlannın hepsi aynıdır. Asıl önemli olan diş firçası. Dişi doğru bır fırçayla temizlemedıkten sonra sonuç alınamaz. Diş fırçası düz ve küçük olmalı. Dişler diş etinden aşağı doğru sanki bir yeri temizler gibi süpürühneli. Mercimek tanesi kadar macun yeterlidir. • Diş taşlan bütün insanlarda oluşur. Bunlann en az yılda bir kez temizlenmesi gerekiyor. Bu yapılmazsa taşlar kemikte erimeye neden oluyor ve kişi sağlam dişlerini kaybediyor. • tnsanlar ağızlanndaki ufacık çürük için dişlerini çektiriyorlar. Kanal tedavisiyle dişler kurtanlabilir. • Ağn olduğunda diş üzerine aspirin, rakı, kolonya gibi maddeler konmamah. Bunlar diş etlerine zarar veriyor. Ağn kesiciler yutulmalı. . - • Tuz, karbonat gibi aşındıncı maddelerle dişler beyazlatılmaya çalışılmamah. UNICEF araştırmasında dünyada 12 milyondan fazla çocuğun evsiz olduğu belirlendi Yaşamak asıl çocuklarııı hakkıdır..• VURALAHI 21 yüzyıla 7 ay kala dünyada insan haklannın çığnenmesi so- runu hâlâ bir çıban başı olarak konumunu koruyor... Ya çocuk- lann yaşama haklan? Bu sorun da yerküremizin ayn bır utancı... Küreselleşme, yeni dünya düze- ni gibi yutturmacalarla azgınlaş- mış kapitalızmin ayak oyunlan- na vahşice kurban edilen dünya çocuklannın durumuna bilimsel verilere dayanan gerçekçı bir gözle bakalım: Birleşmış Millet- lerÇocuklara Yardım Fonu UNÎ- CEF'in son verilerine göre. yok- sulluk, cehalet ve basıt kurtancı önlemlerin almmaması nedeniy- le günde 40 bin çocuk yaşamını yitiriyor. Aynı verilere göre son yıllarda çeşitli nedenlerle ölen çocuk sayısının 2 milyonu aştı- ğı, 7 milyon çocuğun da mülte- ci kamplanna alındığı ortaya kondu. Diğer bir UNICEF araş- tırmalannda 12 milyondan fazla çocuğun evsiz, 100 milyon çocu- ğun örgün eğitim dışında kaldı- ğına dikkat çekilirken, bu sayı- nın birkaç yıl sonraiki misline ulaşacağı hesaplanıyor. tlkokul eğitıminin dışında kalanlann yüzde 60'ını kızlann oluşturdu- ğu belirtilen araştırmalarda. yansıyor... Ülke yönetimimizin dışa güdümlü. sosyal devlet ya- pısından uzak yönetilmesi so- nucu cehalet, ekonomik sıkıntı- lar her azgelişmiş ülkedeki gibi başımızın büyük derdi olurken, bunun faturasını çocuklar daha fazla ödüyor. Çocuk ölülerinde. özürlü çocuk doğumlannda ba- leri yönünden utanç verici bir tablo çizdı. Türkiye'nin durumu bilim adamlanmızı yürekten ya- raladı. Yunanistan, Bulgaristan, Israil, Çekoslovakya, Polonya gibi Avrupa ülkelerinin en geri- sinde yer alan ülkemizde, Aöi- ka'nın bazı ülkelerinden de da- ha fazla çocuk v e bebek ölüm- • Dünyada savaşlar, göçler, hastalıkîar ve ekonomik sömürünün faturasını en ağır bir şekilde çocuklar ödüyor. Bu oîgu, çağımızm en ileri döneminde bir insanlık ayıbı olarak ortaya çıkıyor... 1993 yılında As>a, Orta ve Do- ğu Avrupa ile Latin Amerika'dan 20 bin çocuğun, sanayileşmiş ül- kelerdeki aileler tarafından evlat edinildiği ortaya çıktı. Tûrkiye cephesi Türkiye de ınsan haklannın dünyada en çok ihlal edildiği ül- kelerden biri olup, bu durum ço- cuklanmıza da olumsuz yönde zı Afhka ülkelennden daha ıler- de olduğumuz Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlanyla or- taya çıkmaktadır. Geçen aylar- da Ankara'da düzenlenen "Aüe Planlaması" sempozyumunda dünyada çocuk ölümleri artış hızlan bilimsel istatıstiklerle or- taya konurken, Türkiye, geliş- mekte olan ülkeler sıralamasın- da anne. bebek ve çocuk ölüm- lennın görüldüğu saptandı. Bu- na neden olan etkenlerin başın- da ülkeyi yönetenlerin toplum- cu ve bilimsel anlayıştan uzak bir politika izlediklerinin altı çi- zildi.Bilimsel veriler ise şöyle belirlendi: Evli kadmlann yüz- de 70'i başka çocuk ıstemiyor. Ancak tüm kadınlann sadece yüzde 34'ü modern doğum kontrolü yöntemlerini lcullan- mıyor. Yılda 1.400.000 bebek doğuyor. Türkiye'de son 50 yıl- da anne ölümlerinin meydana geldiği dönemler lohusalıkta yüzde 28.9, doğum sırasında yüzde 47.5... Türkiye'de her yıl 2 miîyondan fazla gebelik oluş- makta, 500 binden fazla istem- h düşük olmaktadır. Görüştüğü- müz Çocuk Haklan Komisyo- nu üyesinin, Türkiye'deki ço- cuklann talihsizliğinin anne karnında başladığını ve bilgisiz- liğin sonucu ışıklı dünyamıza gözünü açmadan bebelerimizin öldüğünü, doğanlann da beslen- me ve bakımsızlık yüzünden yi- tirildiğini vurgulayarak "Kar- dak kayalıklan olayına göster- diği ulusal du\ arlıhğı Türk ulu- sunun çocuklanndan esirgeyen ülke yönetkUerinin yurt ve in- san sevgisi anlayışım nasıl yo- rumlamahyTZ?" deyişi bir kara mizah tanımlamasının en güzel örneğiydi... DUZYAZI ORHAN BİRGİT Değişmeyen Saplantı Fazilet Partililer, ABD'deki gezılerinin amacını, "Bi- s, bizden tanıyın" sloganı ıle özetlıyorlar. Bir ülkede iktidar olmaya talıp her siyasal partinın, kendisinı, önce kendı kamuoyuna, daha sonra da ya- bancı ülketerdekı belırli etkı odaklanna tanıtmak ıste- mesi kadar doğal bir şey düşünülönez. Bu bakım- dan Recai Kutan ve arkadaşlarının, oncelıkle Ame- rika'yı seçerek başlattıklan bu dış tanıtım atağını de- ğertendirirken demokratik yaşamımızda kendısine y- er tutmak için otuz yıldan berı dırenen bır politik ha- reketin bugünkü temsilcılerinin vermek istedıklen me- sajlan tam bir yansızlıkla değerlendırmek gerekir. Gelen haberier, gidılen ülkedeki etkı odaklannın, "Sizi, sizden tanıyalım" merakına fazla kendilerini kaptırmadıklannı ortaya koyuyor. Amerikalılann, sı- cak ilişkiler kurmak istedikleri Türkiye'nin, dünkü ik- tidar bugunkü ana muhalefet partısinin lidennin baş- kanlığındakı konuklannı orta düzeyde bir temas gru- bu ile dinledikleri anlaşılıyor Çeşitli gazetelerde, o arada özellikte Fazilet Parti- si'ne yakınlığı bılinenlerde yer alan haberien dahası heyetin sade bir üyesı olmaktan daha çok, organizas- yonun sorumluluğunu da üstlendiği söylenilen Naz- lı llıcak'ın yazılan da satıraralannda bu ılgisızlığin ne- denlerini gizlemiyor. Gerçi Fazılet'liler, zaman zaman Mavı Akım gibi, Kıbns gibi bizım ülke olarak birebir ılgilendiğimiz gun- cel sorunlar üzennde de görüş açıklıyorlar ama, on- lan asıl ılgilendiren ana konunun "türban" üzennde düğümlendığı anlaşılıyor. Bu ana konu üzerinde dü- şüncealışverişındebulunurken kendi ulkelennegön- dermek istediklen mesaj, "Biz de Türkiye'de tıpkı ABD'deki türden bır laiklik anlayışım uygulayabılsek" oluyor. Tabii bu özlemi naklederken hem dünya üzerinde- ki "Hıristiyan Demokrat partilerin kendı kamuoylan- na vermekistedikleri mesajlann uhrevi dünya ile uzak- tan yakından ilgısi bulunmadığını" bılmezden gelı- yoriar; hem de sıyasi islamın yeşil ışık yanmış bır kul- vardaki gerçek hedefınin şenat olduğu gerçeğinı ken- dileri için heyecanlı bir sır olarak saklıyorlar. Nazlı Hanım'ın VVashıngton'dan gönderdiği birkö- şe yazısından öğreniyoruz ki, Fazilet'lıler bir yandan da yaban diyannda bir tür "iman tazeleme" amacı ıle ziyaretlerini sürdürüyorlar. Bu amaçla George Town Üniversitesi'nde zıyaret ettiklen Prof. Esposrto adlı bir bilim adamının (slamıyeti bir tehdit gibi görmedı- ğini, aksine başörtüsü nedeniyle Türkiye'de kadınla- ra aynmcılık yapıldığını referans olarak nakletmeye, "kadının başörtüsü dolayısıyla önünun kesılmesınin de insan haklanna aykın oldugunu" söyledığını yazı- sına almaya özen gösteriyor. Bu özenin amacı, Nazlı Şirin llıcak'ın Amerıka'nın Sesı adlı radyonun Türkçe emisyonundakı söyleşisın- de Merve Safa Kavakçı Yıldınm ıle ilgıli yeni strate- jilerinin "alıştırmak" oldugunu açıklaması. O konuşmasında diyor ki Nazlı Şınn llıcak: "Merve Safa Kavakçı Yıldınm, birsüre TBMM bınasına girip çıksın. Kütüphanede, grup salonunda, kuliste otur- sun, restorana gelsın, odasında çalışsın; ama genel kurula katılmasın. Hatta ya türbanınıyazma ıle değış- tirsin; ya da uçlanndan çene altına düğümlesin." Önerinin gerekçesı, sahıbinın söylemi ile "Bır parça alışkanhk kazandırmak lazım" tümcesınde özetlenı- yor. Tabii o "alışkanhk kazandırma"öa amaçlanan asıl hedefdoğrudan doğruya Parlamento olarak gözükü- yor ama, Merve Safa Kavakçı Yıldınm'ın kendı hak- kında Bakanlar Kurulu tarafından 15 Mayıs 1999'da verilmiş vatandaşlıktan çıkarma karan için ıptal ıste- mi ile başvurduğu Danıştay uyeleri üzerinde de bır ka- muoyu baskısı yaratılma isteğınin göz ardı edılmeme- si gerekiyor. Danıştay'ın Sayın Başkanı, on gün kadar once Mer- ve konusundakı bır yazımla ilgili olarak benı telefon- la aramış, en yüksek ıdari mahkemenın çalışma yon- temi ve iş hacmi üzerinde göruşlerinı söylemıştı. O ko- nuşmada Sayın Çırakman, Merve dosyasının so- nuçlanması için iki buçuk yıllık bır süreç gerekecegi- ni bildirmişti. Düşününüz, 2002 yılına kadar uzanan bir süreç ıçe- risinde Sayın Yıldınm Akbulut. resmi hukuk danış- manlanna yaptığı başvuru sonucunda geten raporu sumeni altında tutar, belkı de kasasına kılitlemeyı sür- dürürse, yani kürsuden okumaz ise... Merve Hanım'da da, akıl hocası Nazlı Şırin'de de oyun figürü çook. Her ikisi de "alıştıra alıştıra" metodunu anlaşılan hem pek seviyorlar hem de uyguluyorlar. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit<a do.net.tr. Haberlesme Yüksek Kurulu Cep telefonuna 2yenilisans ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan baskanlığında top- lanan Haberlesme Yüksek Kurulu, ulusal bilgi gü- venhği yasa tasansı ve te- lekomünikasyon kurumu yasa tasansının Bakanlar Kurulu'na sunulmasını kararlaştırdı. Kurul, bırisi Türk Telekom, diğer ikisi özel sektörolmak üzere üç yeni cep telefonu lisansı- nın verilmesüü ve deniz- lerüı güvenliğinin sağlan- ması için otomatık gemi tanıma sisteminin (AIS) kurulmasını benimsedi. Proje Sahil Güvenlik Ko- mutanhğı ve Türk Tele- kom tarafmdan ortaklaşa gerçekleştirilecek. Başbakanlık'ta dün ger- cekleştirilen toplantıya, Ozkan'ın yanı sıra tçişleri Bakanı Sadettin Tantan. Ulaştırma Bakanı Enis Öksuz, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Cumhur Aspa- ruk, Genelkurmay MEBS Başkanı Koramiral Taner Uzunay ıle özelleştirme- den sorumlu Devlet Baka- nı Yüksel Yalova katıldı. Toplantıda. pazartesi günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında gün- deme getirilen bırisi Türk Telekom. diğer ıkısı özel sektöre olmak üzere üç cep telefonu lısansının ve- rilmesi benimsendi. Özel sektöre ihale ıle venlecek iki GSM ıhalesinın değer tespıti için toplanan ko- misyonun çahşmalannın da son aşamaya geldiği öğ- renildi. Kurul toplantısında, U- laştırma Bakanlığı ve çe- şitli askeri birimler tarafin- dan hazırhk çalışmalan ta- mamlanan ulusal bilgi gü- venliği yasa tasansı ile te- lekomünikasyon kurumu yasa tasansının gelecek Bakanlar Kurulu toplantı- sına sunulması da karar- laştınldı. L'laştırma Ba- kanlığı'nın üzerindeki ça- lışmalannı sonuçlandırdı- ğı Telekomünıkasyon ku- rumu yasa tasansı ile bu alandakı özelleştırmelenn ardından ortaya çıkan de- netımsizliğınin de gidenl- mesinin amaçlandığı ka>- dedildi.