23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30KASIM1999SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Satilık Duvar Berlin'deki duvar yıkılalı 10 yıl oldu. Berlin yeniden Almanya'nın başkenti. Son beş yıldır duvann öteki yanında modern bir kent kuruluyor. Inanılmaz bir yatırım var. Ve Almanlar, paranın bir kısmını sanki duvardan "çıkartıyor! Berlin'in taşı toprağı gibi duvarı da altın. Duvardan sökülmüş tırnak kadar beton parçası yaklaşık 1 milyon lira. Beton büyüdükçe fryat 500 milyon liraya kadar çıkryor. Heykel ve Elektronik posta: [email protected] Tet O212.512 05 05 Faks: 0*12.512 44 97 - Deprem vergisi vatandaşı ezecekmiş... "Depremden korkma veraisinden kork!" H afta sonu Berlin'deydik. Elektrik üretimin- de termik santrallann başımıza bela oldu- ğu, karşılığında ısınma için dünyada 50 yıl- lık rezervi olan doğalgaza boğulduğumuz ve var olduğu iddia edilen enerji darboğazını aşmak uğruna nükleer enerji ile tehdit edildiğimiz Türki- ye'den kalkıp Almanya'ya linyitle çalışan "temiz" termik santral görmeye gittik. Genç Maden Işletmecileri Dernegi Başkanı Ce- mil Ökten, Mil-Ten ŞirketlerTopluluğu olarak Alman- ya'da geliştirilen ve geçen yıl ilk kez Berlin'de kul- lanılmaya başlanan bu sistemi Türkiye'ye getirmek için kolları sıvamış. Gördük ki, Berlin'in banliyösünde ve mahallenin orta yerinde kurulu 30 megavvatt gücündeki sant- ral, toz haline getirilmiş ve bir bakıma sıvılaştırılmış linyit kömürü ile çalışıyor. Sistemin püf noktası kömürün işlenmesi ve yakıl- masındaki teknolojide yatıyor. Linyit ile Santralın bacasından gözie görülür bir duman çıkmıyor, çevrede kömür tozunun izine rastlanmı- yor. Baca gazı 1000 mg kükürtdioksit, 25 mg kar- bon monoksit ve 500 mg azotdioksit ile Berlin için öngörülen emisyon sınırının yarısını ancak buluyor; doğalgazdan daha temiz olduğu ve çevreciler tara- fından test edilip onaylandığı söyleniyor. Santral bir kilometre yançapındaki bir alanda 6 bin konutun ısıtılmasını sağlıyor; gerekirse elektrik üre- timi yapıyor. Belediyenin yüzde 25 ortak olduğu te- siste kimse çalışmıyor. Herşey otomatik. Anlatıldı- ğına göre sistem, belediyedeki monitörlerden kont- rol ediliyor ve bir görevli günde yarım saat santrala uöruyor, hepsi bu! Istihdam kömür ocağında sağlanıyor. Santralda yakılan toz linyitin yüzde 9'u kül haline geliyor ve depoda toplanan atık malzeme daha son- ra yol yapımında asfatt altına dolgu maddesi oluyor. 100 metrekarelik bir konutta ısınma ve sıcak su karşılığı ayda yaklaşık 25 milyon lira ödeniyor. Cemil ökten, bu sistemi AJmanlarla birlikte Tür- kiye'de yeni yapılan toplu konut bölgelerinde kur- mak istiyor. Almanlar yatınma hazır. 30 megavvatt- lık santral kurmak için gereken 10 milyon doları ken- dileri bulup getirecek. 20 yıl boyunca, Türkiye'deki en ucuz enerji faturasının yüzde 10 altında bir üc- ret politikası uygulacaklarını da söylüyorlar. Görüldüğü kadanyla temiz bir üretim teknolojisi var, Türkiye'nin linyit kaynaklan yeterli ve söylendi- ğine göre ortaya ucuz bir enerji çıkacak... Bunca olumlu verinin ardından akla hemen "O zaman tesisin Türkiye'de kurulması için ne bekle- niyor" sorusu geliyor. Herhalde teknolojik ve eko- nomik veriler, siyasi parametrelerin altında kalıyor! kültürBerlin'deki Bergama Müzesi Anadolu'dan çalınan "kent" düzeyinde eserierle donatılmış. Yanı sıra Mezopotamya ve Mısır uygarlıklanndan da birçok eser Berlin'e taşınmış. Bu arada kent, kaldırımından, binaların cephesi veya çatısına kadar hep heykellerte süslenmiş. Dolayısıyia "Bergama Zeus Sunağı", heykeli kırmayan ve heykel sanatına tükürmeyen bir toplum olduğumuzda ancak geri alabiliriz! Rakamlar Almanya'nın nühısu 82 milyon. Türkiye'nin nüfusu 63 milyon. Berlin'in nüfusu 3.4 mHyon. Almanya'nın gayri safi milli hasılası 2.3 trilyon dolar. Türkiye'nin gayri safı milli hasılası 206 milyar dolar. Tek başma bir kent olarak Berlin'in gayri safı milli hasılası ise 154 milyar dolar. Aimanya ortalamasında kişi başma yıllık üretim 28 bin dolar ki bu aynı zamanda kişi başına milli gelir oluyor. Türkiye'de kişi başına yıllık üretim ancak 3 bin 200 dolar. 3.4 milyon nüfuslu Berlin'de ise, kişi başına yıltık üretim 45 bin dolar ve Türkiye'nin 14 katı! HoMhıg' Öcalan'dan Fadtl'a Berlin yollapı Berlin'de Türkçe yaytn yapan kablolu tetevizyon kanalı TFD'de Türkiye'de adı duyulmamış ama Türkiye'de faaliyet gösterdiği söylenen "holdinglerin reklamından geçilmiyor. Her "holding"in tek bir amacı var: Türk işçilerinden mark toplamak, Jet-Pa'dan daha çok para topluyor olabiliner. Reklamlannda Vahdettin'in görüntüsünü kullananlar bile var. Sözüm ona holdinglerin adtan gereken ipucunu veriyor. Kübra Holding, Anser Holding, Kamer Holding, Apitaş, Kaşıkçı Term, Kimpaş Holding, Anadolu Sevgi Gmh Medialand Halkla llişkiler'den Ergûder Tırnova'nın -ki eski bir Cumhuriyet'çidir- rehberliğinde bir grup gazeteci Berlin'e gittiğimizde, aynlıkçı terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan'ın idam karan Yargıtay'da onanmıştı. Berlin programımız içinde, bir de şehir turu yapmak vardı. Ne ki PKK'lilerin de aynı gün Berlin'de bir programı varmış! Terör örgütü yandaşlan toplanıp Türkiye'yi protesto için yürüyüş yapacaklarmış. Alman polisi, terör örgütü yandaşlannın güvenli bir şekilde yürümesi için kentin önemli yotlannı trafiğe kapatmış. Sonradan öğrendik ki terör örgütü yandaşlanndan önce Türkiye'ye yönelik ilk protesto Alman Başbakanı Gerhand Schröder'den gelmiş. Almanlann "en sosyal demokrat"ı Schröder, bizimle aynı günlerde Berlin'de bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Altan Öymen'in randevu talebini geri çeviımiş. Hal böyle olunca ve dahi fuar için Almanya'ya gelen Türklerden gözüne kestirdiğini sorgusuz sualsiz gözaltına alıp döven Alman polisinden de yardım isteyecek halimiz olmadığına göre bizim şehir turu iptal oldu. Ama Jet-Pa'nın programı iptal olmadı. Televizyondaki reklam kuşağından izlediğımiz kadarryla Fadıl Akgûndüz, Berlin'deki "şirket ortaklan"nı Mevlana Gençlik Salonu'nda toplayıp son çalışmalannı anlattı! Kimbilir belki de Jet-Pa, Alman hükümetinin ilgisi ve bilgisi ile faaliyetini sürdürüyor... AYDINLANMA ATEŞt Iletişinı: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 İstanbul Cumok Cumhuriyet okurlan (Cumok'lar) birliktelıklerinin 5. yılını 4 Arahk'ta Armada Otel'de düzenleyecekleri bir yemekle kutlayacaklar. Cumok'lar Türkiye'nin diğer illerindeki dostlannı da aralannda görmek ıstiyorlar. Bu yemekte birlikteliğin pekiştirilmesinin yanı sıra Cumok'lann da ıçınde yer al4ı$> k^Çıhttıci girijimlşre ijjşkijı, . bifgı veri'lecek. Cumhuriyet gazetesi adına Ilhan Selçukun ve Katılım lletişim A.Ş. adına Yılmaz Büyükerşen'in birer konuşma yapacaklan toplantıya Cumhuriyet yazarlan da katılacak. Aynca Cumhunyet'in bir medya kurumu olarak okuyuculanna açılma projesı de aynntılı olarak tanıtılacak. Saat 19.00'da başlayacak yemege katılmak ısteyenlenn rezervasyon için 3 Aralık cuma gününe kadar 0.212.512 05 05 numaralı telefondan Zeynep Eşiyok'a •adtanm büdtrmeleri gerekmektedir. (i kişi 5.250.000 TL.) Armada Otelinin adresı: Aturkapı Sok. No:24 Cankurtaran / Sultanahmet OKUR MEKTUPLARI Defneler ölmezi Hüznüböy lesine derin yaşayalım di- yemi hep sonbaharda gideren sevdik- lerimiz? Yoksa onlar ne zaman ölse- lermevsim sonbaharmıdır? Hüzün ve mevsim birbirine kanştı bu sonbahar. Bu sonbahar. bu ûlkenin bir avuç kal- mış gerçek aydınlanndan, ilkeli, dü- rüst, çahşkan bılım adamlanndan. sev- gi ve saygı değer, aydmlık insanlann- dan biri daha kurban verildi geriliğe. akıl ve çağ dışılığa. karanlığa. Bu son- bahar, cumhuriyetin, demokrasinin. laikliğin, hümanizmin ve meziyetin. erdemin, mertliğin bir simgesi daha yok edildi sahtekârlık ve vahşilik tarafın- dan. Bu sonbahar, Ahmet Taner Kış- lalı öldûrüldü acımasızcı. tsyanını, feıyadını, kavgasını kime yöneltece- ğini ve acısını, kaygtsını, öfkesini na- sil dindireceğini bilememenin çare- sizliğiylegeride kaldı onunla aynı yol- da yürüyenler. Yok, gerçek bir çare- sizlik değil aslında içinde kıvrandık- lan, bu bir çaresizlik hissi. Ftavpya, hakkını aramaya devam konusunda ve bunu en güçlü silah olan kalemle, en iyi cevap olan eylemle yürûmıe inadında tutarlılar hâlâ. Şimdi onlan ayakta tutan. dıllenne takılı iki dize; "Gülüşüme bir kurşun sıksa da ölüm Unutma, umuda kurşun işlemez gülüm" (Ataol Behramoğlu) Ama artık sabah gazetelerini aç- tıklannda onun adıyla, okula geldik- lerinde onun yüzüyle, ihtiyaç duy- duklannda onun sesiyle buluşama- manın acısı öyle işledi ki içlerine; onu geri getirememenın isyankârçaresiz- liğidirhissettikleri. Hoş, öyle çok şey bıraktı ki ardında. tıpkı kendinden ön- ce aynı kaderi paylaşmışlar gibi, ge- ride kalanlann tutunacaklan, dayana- caklan öyle çok asa... Lmut. inanç ve kavga daha bir güçlü devam edecek onun ve onun gibilerin açtığı yolda. Tüm korkaklara, sahtekârlara ve aymazlara ve tam da bu yüzden ger- çek çaresizlik içinde kıvrananlara se- lam olsun! Dilimizde şiir ve şarkı, yü- reğimizde umut ve kavga yaşayacak dünya durdukça. Dal kınhr, yaprak dökülür ölür mü acılara kailanmasmı bUenler Direnenler tüm hnmlara karşı Ölmez sevgiden yana olanlar Defneler ölmez! (Rtfat Ilgaz) Nesrin Düzok BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 1 1 2 3 4 SOLDAN SAĞA: 1/ Bir çabaya bağlı olsun olmasın, bedensel ya da ruhsal yorgunluk hali... tşaret. 2/ Eskiden şairlerin kasidelerinde övgüsünü yaptıkla- 2 n kişilerden aldıkları para ya da o armağan... Tavır, davranış. 3/ Sa- hip... Zeki ve yaramaz çocuk. 4/ 4 Kılığından, söz ve davranışlann- dan hoşlanılmayan kimseler için kullanılan sözcük... Güzel kadın. 5/ Özellikleresimyapımında kul- lanılan sentetik birboya. 6/ Bir no- ta... Kaynağı mitolpjik çağlara da- yanan kirişli bir çalgı... C'P'ak vücut resmi. 7/ Sansabır da de- 9 nilen, uzun yapraklı bir süs bitki- si... Kadmlann gözkapaklanna sürdükle- ri boya. 8/ Gong, davul, ksilofon gibi vur- 1 malı çalgılardan oluşan, Endonezya'ya 2 özgü orkestra. 9/ "'Abidin —": Ressamı- „ mız... Kaza. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 4 1/ Yurdumuzun Göller Yöresi'nde yeti- 5 şen, küçük yuvarlak ve sık taneli bir çeşit g ekşi üzüm. 11 Tatsız tuzsuz yiyecekler için _ kullanılan bir sözcük... Melodi. 3/ Boru se- si... Birnota... Birilimiz. 4/Sıkıntı verme, 8 üzme... Yapılarda ağaç ya da taşlann bir- 9 birine bağlanmasında kullanılan dirsekli ke- net. 5/ Bir çeşit salkımlı üzüm. 6/ Bir şeyi kiraya veren... Adlan sıfat yap- makta kulianılan bir yapım eki. 7/ "— büke belimizi/ Söyletmeye dilimi- zi/ Hasta ıken halimizi/ Soranlara selam olsun" (Yunus Emre)... Geleceği ögrenmek için çeşitli şeyiere bakarak anlam çıkarma. 8/ Kaz Dagı'nın an- tik dönemlerdeki adı... Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma. 9/ El tır- nakJannın bakımı. HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ HÜÜÛMEÎ ÇİZGlLİK KİMILMASARACI A HARBİ SEMtH POROY CÛZMtllMİ.. a TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 30 Kasım ROMANCIKBMAL r/f///e 19K>'M tueÜN, ÜNLÛKOMANCI *£MAL PEMİR, fSTVJSUL'DA DO&3U.ÇE&TU /ŞLEMDC ÇA- İ 6J İ 1S YIL mPrsc£24?m/< çAepnetLDi, 12 YIL t&COScfr-VO* ÇJHTt.SCHKAKİMÇAMHHt KALEMİr. LE KA2ANAÛVCnf.. SATIPAH 6BISN &2I U KAVRAİALABIHIN TÜgtÜYE'ûB AYNIglÇJMOS tf*6ü. LANMAIYACAS/NI SAVUNA&AK, rOftMMUtMOA UyASİl£C£K YOLLAKJ Öuef£H,OEVlETİN ONEMİ- Nİ VUK6ULAYAN YAPtTlAe OUtşnjROU.İUNUN İÇİN oe os»mu pevurtm möKMim, KuennufMVAPNI, VÜK. 7MTTŞMVA&I YOL/KAM WUl,t0lt6ütl &UASÇ/' ROM*WYlA S Tîirk Dil Kınmu 1368Rorran ÂdüUmü aürkuı. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞİCRA DAİRESt'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo: 1998/916 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Ankara, Keçıören ilçesi, Şenlik Mahallesinde, Düz Sokağı 3 kapı numaralı Göven Apartmanının bulunduğu yere rastlayan ve imann 4156 ada 15 numaralı parselini teşkil eden 1026 m2 miktanndaki kargir apartmanın 18/354 arsa paylı zemin kat 1 numaralı. 3 oda salon ve müştemilatından ibaret 100 m2 kullanun alanlı mesken vasıflı taşınmaz, bir borç nedeniyle açık arttırma suretiyle satılacaktır. Geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Takdir edilen kıymeti: 5.250.000.000 TL, yüzde 1 KDV alıcıya aittir. Satış şartları: 1 - Satış, 25' 1/2000 günü saat 15.20'den 15.30'a kadar Adliye mezat salonunda açık arttırma suretiyle yapılacakbr. Bu arttır- mada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olu- nur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 4/2/2000 günü aynı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çı- kanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında göste- rilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecekrir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'mı bulması ve satış isteyenin alacağma rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geç- mesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayana- ğı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bıra- kılacaklardır. 4- îhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep oian tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizınden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt fa- izi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daırede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönde- rilebılir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, baskaca bilgi almak isteyenlerin 1998/916 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 16/11'1999 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 61228 GÖRÜŞ Av. NAZAN MOROGLU TÜBAKKOM Başkanı (Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu) ' Medeni Ülke - Medeni Kanun Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, Atatürk'ün '[ önderliğinde yürütülen bilinçH ve kararlı bir öz- ' gürlük mücadelesinin ürünüdür. Ülkede çağdaş '• uygaryaşam biçiminin yerleştirilmesini, devletin'î ulusal egemenlik temeline dayanmasını amaçla- N yan bu devrimci kadro, henûz Cumhuriyet ilân ) edilmeden, başta eğitim, yönetim ve hukuk bir- ,. liğinin sağlanması için öncelikle uluslararası en- ', gelleri ortadan kaldırdılar. Türk ulusunun çağdaş -, uygar dünya ile eşit olması anlamını taşıyan Lo-, zan Antlaşması (zaferi), bu açıdan temel belge ni- * teliğini taşır. Cumhuriyetin iiânı ve onu izleyen ilk ^ on yılda eğitimde, sosyal, kültürei, ekonomik ve ' siyasal alanlarda yapılan köklü devrimler ve bu ' devrimlerin yasal dayanağını oluşturan hukuk ' devrimi bu bilinçli ve kararlı çabalarla başarıya ^ utaşmıştır. '-: Bilindiği gibi, her devrim hukuk devrimi de içe-: ' rir ve her devletin hukuk sistemi o devletin teme- n line uymak zorundadır. Ulusal egemenlik teme-''; line dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nde hukuk ' devrimi ile din esaslanna dayalı hukuk sistemi terk > edilmiş, yerine laik hukuk düzeni kurmak üzere v Kara Avrupası hukuk sistemi benimsenmiştir. La-', ik hukuk sisteminin en belirgin özelliği, hukuk kurallannın yaşamın akışı içinde değişen ve ge- lişen gereksinimleri karşılamak üzere değiştirile- , bilmesidir. Hukuk devrimi denilince, ilk akla gelen Türk Me- deni Kanunu'nun kabulüdür. Medeni haklardan' yararianmada, borçlara ehil olmada. ve hakları kullanmada kadın erkek eşitliğini benimseyen . Medeni Kanun, bu bakımdan ülkede demokra- tikleşmenin ilk adımı ve çağdaşlığa açılan kapı - olarak nitelendirilir. Ancak, aradan geçen zaman içinde toplumsal, kültürei, ekonomik gelişmeler karşısında, özellikle Aile Hukuku bölümündeyer alan ve kabul edildiği zaman açısından kadınla- ra reform niteliğinde haklar tanınmış olan kural- lar, günümüzde ortaya çıkmış olan gereksinim- leri karşılamaktan uzak ve yetersiz kalmıştır. Ülkemizde hukukun etkinliğinin sağlanmasın- da, yargının bağımsız olması, adalet mekanizma- sının hızlı işlemesi kadar, yasaların günümüz ko- şullannda ortaya çıkmış olan gereksinimleri kar- şılayacak ve sorunlara çözüm getirecek kurallan içermesi de gerekir. Bu bakımdan, 12 Kasım 1999 günü Bakanlar Ku- rulu'ncaTBMM'yesevk edilen Medeni Kanun Ta- san'nın bir an önce görüşülerek yasalaşması bü- yük önem taşımaktadır. Medeni Kanun Gerekçe- si'nin, Hukuk devriminin özünü ve işlevini tam an- lamıyla yansıtan bölümü burada bir kez daha vur- gulamakta yarar olduğuna inanıyorum: "...insanlıkyaşamı, her gün, hatta her an deği- şimlene karşı karşıyadır. Yasalan dine dayalı dev- letler, zaman içinde yurdun ve ulusun isteklerini karşılayamazfar. Çünkü din kurallan, değişmez kurallardtr. Yaşam yürür, gereksinimler hrzla de- ğişir... Çağdaş uygariığa bağlı devletlerin en be- lirgin niteliği, din ile dünyayı ayn görmeleridir. 6u- nun tersi, devletin benimsediği din ilkelerini ka- bul etmeyen diğer yurttaşlann baskı altında tu- j tulmasına yol açar. Çağdaş devlet görüşü bunu . kabul edemez..." Laik hukuk sisteminin temel taşı olan Medeni ' Kanun'un eşitlikçi, özgürlükçü özünden vazge- • çilemez. Ancak, sosyal ve ekonomik alanda ya- şanan değişime uygun olarak eskiyen sözünün • artık değiştirilmesi gerekmektedir. Medeni Ka- • nun'un günümüz koşullarına uygun hale getiril- • mesi amacıyla hazırlanmış olan tasanda yapılan değişiklikler özetle şunlardır: > Kanun'un dili genellikle günümüz Türkçesine , uyarlanmıştır. Örneğin "nizamname"yerine "tü- ; zük", "ikametgâh" yerine "yeheşimyeri", "ikti- ' sap" yerine "kazanma" gibi olumlu değişiklikler ' yapılmıştır. Ancak "yüküm" sözcüğünün hem "borç" hem de "vazife" karşılığında kullanılma- sı kavram kargaşasına yol açabilecek nitelikte- dir. Dolayısiyle dilde sadeleştirme. an Türkçe kul- lanma uğruna hukuk terminolojisinde yerleşmiş olan ve hukukçu olan veya olmayan herkesin ra- hatlıkla anladığı bazı kavramlarda değişiklik ya- pılması isabetli olmamıştır. Tasanda madde numaralannın değiştirilmiş ol- ması, 73 yıl içinde oluşan teori, uygulama, yargı karariarı ve bunların karşılaştınlmalı incelenebil- mesi açısından büyük zorluklara yol açacaktır. Bu zorfukları bilmemize rağmen tasarının bir an ön- ce bu şekliyle yasalaşmasını istiyoruz. Çünkü yeni bir tasarının hazırlanması, Medeni Kanun değişikliğinin yine bilinmeyen bir tarihe kadar uzamasına yol açacağından, beklemeye artık ne hukukçulann ne de değişiklik bir türlü yapılama- dığından dolayı mağdur olanlann tahammülü kal- mıştır. Tasanda yapılan en önemli ve olumlu değişik- lik Aile Hukuku bölümündedir. Bunlardan bazı- larına özetle değinecek olursak; Evlilik Hukuku- na ilişkin hükümler; eşlerin evlilik birliğini birlikte yöneteceği: oturacakları evi birlikte seçecekleri; birliğin giderierine güçleri oranında emek ve mal- varlıklarıyla katılacakları; ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için eşlerden her birinin evlilik birliğini temsil edeceği eşlerin eşit haklara sahip olmalan ilkesine uygun dü- zenlenmiştir. Mal ayrılığı esasına dayanan ve ev- lilik birliği sona erdiğinde genellikle kadmlann mağdur olmasına yol açan "mal aynlığı" rejimi ye- rine hakça paylaşım esasına dayanan "edinilmiş mallara katılma" yasal mal rejimi oiarak kabul edilmiştir. Buna göre evlilik birliğinin devamı sü- resince eşlerin çaJışarak elde ettiği kazanımlar ev- lilik sona erdiğinde eşit olarak paylaşılacak, Ta- sanda belirtildiği gibi, eşlerin kişisel mallan bu pay- laşımın dışında kalacaktır. Ayrıca eşlerin "mal ay- nlığı", "mal ortaklığı" ya da "paylaşmalı mal ay- nlığı" rejimlerinden birini sözleşme ile seçebile- cekleri de hüküme bağlanmıştır. Adalet Bakanı Türk tarafından Bakanlar Kuru- lu'na sunulan Tasan, 12 Kasım 1999 tarihinde Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edildi. Medeni Kanun Tasarısı'nın bir an önce yasa- laşması için Atatürk devrimlerinin ve özellikle ka- dın hakları alanında yapılanların sürdürülmesinin ülkede demokratikleşmenin ön koşulu olduğu- nu bilimsel yazılarında 1970'lerden beri savunan Adalet Bakanı H.S. Türk başta olmak üzere, bu görüşte olan bütün milletvekillerimizin destek vermelerini istiyoruz ve umutla bekliyoruz. '- **
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle