Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30KASIM 1999SALI CUMHURİYET SAYFA
MÜJJVtJiN VJİVUL / ekonomi(âcumhuriyet.com.t 13
Ek vergilerden ağır yara alan rant kesimi, yasadan geri adım için hükümeti zorluyor
Rantiyede vergi depremi
• Borçlanma politikası
nedeniyle yıllarca yüksek
faizle bankacılık
kesiminden para toplayan
hükümet, "faiz vergisi"
yüzünden en iyi
müşterisiyle karşı karşıya
geldi. îç ve dış borç
faizlerine günde 32 trilyon
lira aktaran hükümetin
IMF'nin de uyansı ile bu
yolu seçtiği belirtilirken
vergi savaşından kimin galip
çıkacağı da merak konusu.
HACERGEMİCİ
Deprem vergısinde faiz geliri elde
edenlere gelen 1.7 katrilyon liralık ver-
gi yükü, başta bankalar olmak üzere
rant kesimi ile hükümeti karşı karşıya
getirdi. Hazine'ye borç veren bu ke-
sim faiz vergisinde geri adım atılması
için yoğun baskı grubu oluşturmaya
çalışırken, hükümet, IMF ile rant kesi-
mi arasında tercih yapma noktasına ge-
tirildi. Faiz geliri elde eden kesime ilk
kez "ckldi" bir vergi geldiğine dikkat
çeken bazı çevTeler, "Faiz vergisi ohna-
saych,dotayhvergOerle ezilen kesiminse-
si \ine çıkmayacak \ a da banka sahibi
medya parronlan bunu umursamaya-
cakti. Hükümet bu defa sesi çıkan var-
sıla vergi getirdi ve kıyatnet koptu. Bu
tepkUerborçverenlerin bağırmasından
başka bir şey değfl" diyorlar.
Borçlanma politikası nedeniyle yıl-
larca yüksek faizle bankacılık kesimin-
den para toplayan hükümet en iyi müş-
terisiyle çatışma noktasına geldi. An-
cak iç ve dış borç faizlerine günde 32
trilyon lira aktaran hükümet, IMF"nin
de uyansı ile tablonun sürdürülemez ol-
duğûnu görünce çareyi faıze vergi koy-
makta buldu. Vergi sözü ile birlikte fa-
izlerde yaşanan 20-25 puanlık çıkış ise
rantiye kesiminin kolay kolaj bu ver-
giye razı olmayacağını gösterdi. Bu
yolla 43 milyar dolarhk iç borcunun 2
E k v e r g i l e r k i m e n e g e t i r i y o r ?
GEIİR VERGİSİ ÖDEYENLERDEN: Ek düzenle-
me ile bu kesimden yüzde 5 vergi kesilecek. Beklenen
gelir UOtriîyoncivarmda.Türkiye'deyakiaşık 1 milyon
civannda gelir vergisi ödeyen kesim var. Bunlann yüz-
de 98'i 1 milyar 700 milyon lira vergi verdi. Bu da kişi
başma 85 milyon lira ek vergi ödenecek demek.
GAYRİMENKÜLSAHİPLERİ: 120metrekareninal-
tmda tek konutu olanlar kapsam dışında. 120 metrekare-
nin altında ikinci konutu olanlar tercih edecekleri konu-
tun 1999 yılı emlak vergisi kadar ek vergı ödeyecekler.
Yani 10 milyar degerinde emlak vergisi olanlar yaklaşık
10 milyoTJ lira ek vergi ödeyecekler. Beklenen gelir 10
trifyon lira.
MOTORLU ARAÇ SAHİPLERİ: 1999 yılında öde-
dikJeri \ergi kadar ek vergi geliyor.
Türkiye'deki araçlann çoğu 950 ki-
logramm altında ve bunlann ödeye-
ceği vergi 36 milyon lira. Merce-
des'iolanlannödeyeceğırakam 190
milyonu bulurken, Tûrkiye'de 3-4
tane olan ve ancak çok zenginlerin
kullandıği 1800 kilogramın üzerindeki araçlarda bu ra-
kam 360 milyon olacak.
ÜCRETLİLER: 12 miryann üzerinde ücret geliri olan-
lar üzerinde kalan kısım için yüzde 5 ödeyecekler. Yani
15 milyar yıllık gelin olan bir ücretli 3 milyar için yüz-
de 5, yani 150 milyon ödeyecek. Buradan devletin bek-
lediği gelir 5 triiyon.
CEPTELEFONU.-Ceptelefonusa-
hiplerinden. konuşmalardan yüzde
25 orarunda vergi kesilecek, yeni alan-
lara da 5 milyon ek vergi konulacak.
ÖZEL İŞLEM VERGtSİ: Vergi
beyannameleri, at yanşı, spor toto ve loto kolonlan gibi
işlemlerden eğitime katkı payı kadar vergi alınacak. Bek-
lenen gelir 150 trilyon lira.
KURUMLARVERGİSİ: 1998 kazançlannın yüzde 5'i
kadar vergi verecekler. Beklenen gelir 145 trilyon lira.
FAİZ GELİRİ: Ek vergide asıl kıyametin koptugu ka-
lem bu. Bu kesimden toplam 1.7 katrilyon liralık vergi
alınması hedefleniyor.
AKARYAKIT TÜKETİCİLERİ:
Dolaylı bir vergi olduğu için tüm ke-
simlerin etkileneceği en önemli ka-
tem akaryakıttan alınacak ek vergiler-
de oluşacak. Satış bedeli üzerine ge-
tirilen ve yüzde 300 olan oranın yüz-
de 500'e çıkanlmasını öngörenbu ver-
gi. dağıtım istasyonlan tarafindan her
ayın 20'sinde yatınlacak.
milyar dolannı vergi yolu ile ödeme-
meyı planlayan hükümetin "borcunu
reddettiği'' ifade ediliyor.
Faiz gelirlerinin geriye dönük ola-
rak vergilendirilmesi nedeniyle yoğun
tepkiler gelirken, "ek vergrye" destek
verenlerin sayısı da artmaya başladı.
Deprem vergisi ile dar gelirliye yöne-
lik ağır deprem yükünün getirilmedi-
ğini anlatan lstanbul Serbest Muhase-
beci ve Mali Müşavirler Odası Başka-
nı Yahya Ankan. faizin vergılendiril-
mesini "adil bir düzenleme'* olarak ni-
telendirdı. Ankan, hükümetin söz ko-
nusu düzenlemeler ile 2.5 katrilyon ge-
lir hedefiediğıni anımsatarak "Bunun
800 trifyonu değişik kalemlerden 1.7
katrüyonu ise kjyametin kopmasına ne-
den olan faiz kaleminden. Diğer abn-
lara konulan vergileri incdediğimizde
devletin ödemesini istedtği rakamUnn
çokbüyük obnadtgmı görüyoruz. Sorun
burada faiz geürinc getirilen vergide.
BeUd gerhe dönük uygulaması nedeni
ile bu eteştirilebilir. ancakarnk rantiye-
yenin de bir şekilde devlete vergi öde-
mesi gereküydT dedi.
Parayı veren şartlan belirier
Bankacılık lobisinin faize vergide ge-
ri adım atılması yönünde yoğun birbas-
kı unsuru oluşturduğunu da dile getıren
Ankan, "Türkrye'de kosullan belirle-
yenparayı verenler okhığu için korkum
hükümetin geri adım atmasT dedi.
Prof. Dr. Oztin Akgüç de ek vergiler-
de rantiye ve işadamlanna getirilen yü-
kün ağırlığına dikkat çekerek "Tepld-
lerin nedeni de bu. Varsıla bir düzenle-
me getirdiğinizde her zaman böyle ol-
muştur. Ancak günde 32 trflyon Kra fa-
iz ödemesi ile hükümetbir yere gjdeme-
yeceğini anladı. Normal bir poihika 0e
bunu sürdürmek imkânsızdT dedi.
Devletin ciddı bir kaynak sıkıntısı
içinde olduğunu kaydeden Bursa Ti-
caret Borsası Başkanı Rna Aydm da dep-
rem vergisine karşı durulmaması gerek-
tiğini söylerken Gaziantep Sanayi Oda-
sı (GSO) Başkanı Nejat Koçer'den de
aynı yönde bir uyan geldi. Koçer, dep-
rem vergisinin keyfi değıl, bir zonın-
luluk sonucu çıkanldığmı söyledi.
Rantiyeye getirilen yükün hukukun
temel ilkelerine aykın olduğunu söyle-
yen TÜRMOB Başkanı Mustafaözyü-
rek ise buna karşm " Anayasa Mahike-
mesi'nden geri döneceğini" sanmadığı-
nı dile getirdi. TÜSİAD Başkanı Erkut
Yücaoğlu ise deprem vergilerinin hukuk
kurallanna uymadığını belirterek yasa-
nın yeni üretim ve istihdam kayıplan-
na yol açıcı nitelikte olduğunu söyledi.
ERICSSON
T U R K C E L L H A T T 1 T L A
86.000.000 TL.Eruum Mâjtm HtzmutUn. (0212) 286 86 86
Tttrktyt Yıtkılı Dıitrtbtitorlert.
GEN-PA Majten Hızmetltrr (O2I2J 287 f î" ipbx)
KVK Mujtert Htzmttitrı (0216) 445 70 4 5 <pbxı
*TurkceIl tarafindan ûcivtsız açılacakcır
KulUnımı aylık ucrete cabıdır
HUKUKCULAR
'Anayasaya
tümü aykın'
Deprem vergisi ile tahvil ve bonoya ge-
tirilen faiz vergisinin geriye dönük oluşu
"hukukçuiar" arasında tartışma konusu
olurken Avukat Havsti Küçük, deprem ver-
gisi adı altında yapıian tüm işlemlerin "ana-
yasa>a aykoı" olduğunu savundu.
Küçük, anayasanın 119. maddesinde ta-
bii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiy-
le olağanüstü hal düzenlendiğini anımsa-
tarak, anayasada bununla ilgili düzenle-
melerin Olağanüstü Hal Kanunu'nda dü-
zenleneceği yolunda bir madde olduğunu
kaydetti. Yurttaşlara para yükümlülüğü ge-
tirilebilmesi için öncelikle olağanüstü ha-
lin uygulamaya konulması gerektiğini vur-
gulayan Küçük. "Olağanüstü Hal Kanu-
nu'nun 6. maddesinde para yükümlülük-
leri arasında v%rgi yer almıyor. Söz konu-
su maddede tabü afet \e tehliketi salguı has-
talıklar sebebivte olağanüstü hal ilan edil-
mesi dunımunda gerekli harcamalann ön-
celikie kamu kaynaklan ile yardımlardan
saglanacağı, havati ihtiyaç maddeleri için
ise harcamaya yeterti para kamu kaynak-
lanndan sağîanamadıgı takdirde bolgede-
ki kredi kuruluşlannın olanaklarmdan ya-
rarlanılabileceği belirtilryor- dedi.
Ağır ekonomik bunalım vergisi
Olağanüstü hal ilan edilmiş olsabile ver-
gi alınamayacağını kaydeden Küçük, hü-
kümetin söz konusu uygulamasının 10.
maddede dûzenlenen
u
ağn* ekonomik bu-
nabm" dönemlerine yönelik bir uygula-
ma olduğunu söyledi. Küçük, hükümetin
deprem vergisi adı altında gizli olarak ağır
ekonomik bunalım tedbırlen aldığını be-
lirterek "Söz konusu vergflendirmeyie Ugi-
B AnavBsa Mahkemesiyohı acıkör. Bu Cum-
hurbaşkanı ya da Meclis"te partisi olan
gruplar tarafindan vapüabttir" dedi.
TURKCELL
Çukurova'da
tanmS.O.S.
veriyor
SAVAŞKÜRKLÜ
ADANA-Tanmpotansi-
yeli yüksek olan ve verim-
li arazilere sahip Çukuro-
va'da tanm S.O.S. veriyor.
Başta pamuk olmak üzere,
buğday, mısır, soya, yerfis-
üğı, kavun ve karpuz ile son
yıllarda sera yetiştiriciliği-
nin yaygın şekilde yapıldı-
ğı bölgede, üreticinin çeşit-
li sorunlann yani sıra Çuko-
birlik ve Toprak Mahsulle-
ri Ofısi'nden ürün karşılığı
parasını alamama gibi bir
sıkıntı ile karşı karşıya ol-
duğunu belirten yetkililer,
konuyla ilgili soruyu. "Ta-
nm poMtikası obnayan bir üJ-
kede bu sorunlar her zaman
karşunıza cıkacaknr" diye-
rek yanıtladı. Bu arada bir
açıklama yapan Çiftçiler
Birlıği Başkanı CumalDoğ-
ru, buğday ekimi yapılma-
sma karşın yağış olmama-
sı nedeniyle çiftçinin sıkın-
tılı bekleyişe girdiğini belir-
terek "Üreticinin bir gözü
yerde bir gözü gökte" dedi.
GAP'm Harran Ovası'nı
sulamaya başlamasıyla bir-
likte pamuk ekiminin bu
bölgeye kayması. Çukuro-
va'nın bereketli topraklan
üzerinde yerleşim alanlan-
nın ve sanayileşmenin hız-
la yaygmlaşması gibi geliş-
meleri gösteren Çukurova
Üniversitesi Ziraat Fakül-
tesi Bitki Koruma Bölü-
mü'nden Prof.Dr. RmrtUhı-
soy, bunun Çukurova'da pa-
muk ve buğday ekiminin
azalmasma, üreticilerin di-
ğer ürünlere yönelmesine
yol açtığını belirtti.
Çiftçi yağış beküyor
Çukobirlik ve TMO'nun
üreticiden aldığı pamuk, so-
ya ve mısır karşılığı borcu-
nu zamanında ve yeterli bi-
çimde ödemediği için buğ-
day ekiminin geciktiğini be-
lirten Çiftçiler Birliği Baş-
kanı Cumali Doğru, konuy-
la ilgili sorulanmızı şöyle ya-
nıtladı: "Pamukta aradığı-
m butamaj'an,parasını doğ-
ru dürüst alamayan çiftçi,
kân az da olsa girdisi de az
olduğu için buğdaya yönel-
du Ancakyağış ohnayışıkay-
güandınyor. Bir gözü yer-
de, bir gözü gökte beknyor.
Yağış otmasa tohum yeşer-
meyecek korkusu yaşıyor.
Sevindiricitekşe> Adanâ'da
geçenvTİ2mflyon700bindo-
nüm alanabnğday eküniya-
pdmışken bu yıl bu alanın 3
milyon dekara çıkmasıdır."
İŞÇİINİNEVREINİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Türk-İş'te Yol Ayrımı
DİSK Tekstil Eğitim Dairesi Müdürü Asalertin Ars-
lanoğlu "17 Ağustos depreminin öğrettikleri ve sen-
dikal örgüttenmenin önemi" başlığı altnda üzennde
düşünülmesı gereken bir çalışma yapmış. Geçmiş dep-
remlen, ders alamayışımızı verilerle vurguladıktan son-
ra, ülke ekonomisinin can daman olan bölgedeki 17 Ağus-
tos depreminin insanlanmızın günlük yaşamından ge- ;
lecege, siyasete bakışına köklü değişiklıklere yol açmak-";
ta olduğuna değınıyor. j
Demokratik örgütlerin, sendikalann kamuoyuna çok !
da yansımayan ışlevler üstlendiklerinı anlatıyor. Kendi '
sendikalannın özeline girerek, depremden zarar gören
üyeleri ile dayanışma çerçevesinde, DİSK-Tekstil ve
uluslararası sendikal örgütlerie yapıian, bannma, ge-
reksınimlerden psikolojik desteğe uzanan bir halkada
yapıian hizmetleri özetliyor. Zarar gören işletmenin ye-
niden hizmete geçmesi aşamasına kadar kesintisiz sü- '
ren desteğin, depremden zarar görmeyen tekstil üye-
lerinden zarar görenlere uzanan akışın, depremzede sen-
dikalı işçilere sendikalı olmanın avantajını yaşarbgına işa-
ret ediyor.
Depremzede sendikalı işçilerin en azından yalnız ol-
madıklannı, birlikte örgütlü olduklan Türkiye'nin her ye-
rindeki işçilerle, dünya kardeş sendika! hareketten iş-
çilerin kendi dertlerine ortak olduklannı, dostlan oldu-
ğunu bildiklerinı anımsatryor.
Dün DİSK Lastik-lş Sendikası'nın ödül töreninin so-
nunda yapıian bir duyuru, belki de "gurvr tablomuz
1999" ödüllerinden de daha anlamlıydı. Lastık-lş üye-
si tşçiler, depremde ölen arkadaşlannın ailelennin ge-
leceğıni gözeterek, onlar için ev kampanyasını sonuç-
landırmışlardı. Yardımlan ile ölen ailelere sağlanan ev-
lere ılişkin tören 2 Aralık günü yapılacaktı.
Deprem sırasında yönetimi kayyımda olan ve Balkan-
lar'ın en büyük vagon fabrikası yerle bir olduğunda sa-
hipsız ortada kalan Adapazan vagon fabrikasının bın-
lerce işçisının öyküsünü bu köşenin düzenlı okurlan ya-
kından izJediler. Ankara'da sendika yönetıminin olma-
ması ilk haftalarda sorunlannın Ankara'ya taşınması
için önemli bir boşluk yaratmıştı.
Sonunda vagon fabrikası işçıleri sendika şemsiyesi
altında Adapazan'nda toparlanıp önce işyerinin avlu-
suna çadıriannı kurarak işe koyuidular. Sonra ınşaat iş-
çisı gibi enkaz kaldırmaya başladılar. Arada sendika şu-
be ve genel kurulları yapılarak kayyım yönetımınden kur-
tulundu. O tarihlerde Adapazan şube başkanı olan Er-
gun Atalay şımdı Ankara'da Demiryol-lş Başkanı. Kut-
lama telefonunda Adapazan vagon fabnkası işçilerinin
sonunda tam gün çalışmaya başiadıklan müjdesinı ver-
di.
Iddialı konuşmak belki yanlış olur ama. bu saatten
sonra birilerinin depremi bahane ederek Adapazan va-
gon fabrikasını tarine gömme projeleri bana suya düş-
tü gibi geliyor. Fabrikalanna sahip çıkan orgütlü işçiyi
yok saymak, sıyasi iradenın çok da kolay yapabilece-
ği bir iş degil.
Bir benzeri SEKA'da yaşandı. SEKA, deprem önce-
si kapatılmış ancak sendikal örgütlü işçi dırenişi ile ye-
niden açılmak zorunda kalınmıştı. Deprem sonrası üre-
time geçebılecek, hasarsız konumda ıken sadece su
bağlantısı karan Ankara'da bir masadan bir masaya ge-
çirilemediğı ıçın aylarca kapalı kaldı. işletmenin zarar
hanesıne büyük zarariar yazıkjı. Ama depremzede, sen-
dikal örgütlü işçi dururken, deprem fırsat bilinerek ye-
niden kapatılma projesi gerçekleştirilemedi.
Ömekleri sayfalardotusu çeşitlendırebiliriz. Özetle bü-
tün işkollarında en işe yaranndan en zayıfına, sendikal
örgütlülüğün olduğu bütün deprem bölgesı ışyerlerin-
^de, iyi-kötü yaralar sanldı. Ulke ölçegındekı yardımlaş-
manın, devlet katkısının çok ötesınde. sendikal çatı al-
tnda üye ışyerlerinden, uluslararası sendikal hareket-
ten gelen özel destekler çok anlamlı oldu. Yaralar çok
daha işlevsel, yeniden üretime dönmeye yönelik ola-
rak sanldı.
Daha önceki bir yazımda da vurguladığım gibi, sen-
dikal örgütlenmenin ölüsü bile işe yaradı. Deprem böl-
gelerinde sendikal örgütlenme içinde olan işçilerin du-
rumu ile örgutsüz olanlar arasında, yaralann sanlabıl-
mesi anlamında büyük farklılıklar doğdu. Gelin görün
ki, deprem bölgesınde olduğu üzere Türkıye ölçeğın-
de de, sendikalı işçi sayısı, sendikasız, sıgortasız olan-
lar yanında çok küçük. 12 Eylül düzeni ile yeni dünya
sömürü düzeni dayatmasında giderek de küçülüyor.
Yann Türk-lş Genel Kunjlu için Ankara'da toplanıyo-
ruz. ödenen aidatlara göre 1 milyona yakın, gerçekte
birkaç yüz binin altında sendikalı işçinin üst örgütü
Türk-lş'in Ankara'daki ağırlığı, kımliği nerede ise kay-
bolmuş.
Belirleyici bir neden, sendikal örgütiülügeyönefik sal-
dınlar. Diğer neden ise. yükselen değerlerin sendikal li-.
der kadrolar ve delegeler, hatta ışçı tabanı üzenndeki
tahribatı. Sendikal kimliğini, ideolojisını kaybetmiş kad-
rolann örgütlenmede kılit noktalan tutmalan. Daha bi-
le ağın, sendikal kilit noktalannı, liderliği, kişisel kirii çı-
kar aracı yapmakta bir sakınca görmeyenlenn çoğal-,
ması, toplumsal kabul görmesi. ;
Ünlü birleşik su kaplan kuralı elbette sıyasette, ya- •
şamın başka alanlannda olup bitenleri, sendikal arena-
ya da taşıyor. Üstelik sendikal örgütlenme doğrudan çı-
karlar üzerinde etkili olduğundan, sendikal liderlerin
kirletilmesi sermayenin, siyasetin işine çok geliyor. Ayıp-
lı sendika lideri hiçbır arenada işçilerin hakkını savuna-
mryor. Çiller iktidannda imzalanmış sözleşmelenn ka-;
zanılmış haklanndan verilen ödün ile, son SSK yasa-'
sında emek cephesi ayağa kalkmışken, Türk-lş Baş-
kanı'nın sonradan gen döndüğünü söylese de hükü-
metle, çıkan yasanın taslağı üzennde anlaşmaya var-
mış olması çok çaıpıcı, sarsıcı örnekler.
Bütün dünyada emeğe, sendikal harekete yönelik sal-
dın çok boyutlu. Yine de dünya sendikacılık hareketi,'
yok olmamak. yeniden toparianmak üzere çeşitli ça-
balar, çözüm arayışlan içinde. Ülke ülke. bazen çoku-
luslu şin\etlere ya da emeğin evrensel sonjnlanna kar-
şı ülkeler arası eyiemler, direnişler yaşanıyor. Yeterli ol-
muyor, sendikal hareketJer bırieşerek erimemeye, eko-
nomik ve örgütlü güçlerini büyüttmeye bakıyorlar.
Türkrye'de, Türk-İş'te erimeye, yok olmaya karşı cid-
di, dfşe dokunur hiçbir arayış yok. Bu genel kurul bir
umut olabilir mi? Liderliği kişisel. kirli çıkar aracı ola-
rak gören kadrrjlann temizlenmek ıstenmesi ya da ödül-
lendirilmesi ile doğrudan ilişkili bir soru değil mi?
Siemens, Genpa'yla
yola devam edecek
MUTLUDEMİRKAN
ANTALYA-GSMpaza-
nnda yüzde 28 pazar pa-
yına sahip Genpa ile iş-
birliği yapan Si-
emens, 2000 yılı
cirosunda yüzde
lOOarüşbekliyor.
Siemens'in yeni
cep telefonu mo-
deli S25 ve sesli
arama profesyo-
nel araç kiti artık
Genpa aracıhğıy-
la müşterilere ulaşacak.
Siemens ve Genpa'nın iş-
birliğinin tanıtımı, bayi
toplantısının ardından An-
tarya Topkapı Palace Ote-
li'nde yapıldı. Siemens
Enformasyon Komünikas-
yon Bölümü Yöneticisi
Sudi Demirel. Genpa ile
uzun süren bir bırliktelik
bekledıklerini belirtirken
Genpa Genel
Müdürü Doğan
Özdoğan ise son
yıllarda bilgı ci-
hazlannın GSM
teknolojisi etra-
finda olgunluğa
ulaştığını vurgu-
ladı. Konuşma-
ların ardından,
Siemens'in farklı sesleri
ayırt edebilen ve bazı fonk-
siyonlan sadece sahibinin
sesi ile çalışabilen yeni
araç kiti modeli basına ta-
nıtıldı.