Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 1999 ÇARŞAMBA
HABERLER
Taziye Defterinden: Değerli Hocam, sana kurulan tuzak aslmda akıl, '
bilim ve aydmlık temelleri üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nedir
'Bu aydnıhğı söndüremezler'Nuran Altınei (Eczacı, Balıkesir
ADD Şube Bşk.): Çok değerli
hocanı, Ankara"ya böyle gelmek
ıstemezdik. Senın deyiminle Ankara
Etab"ı yapmak isterdik. Seni çok
özlemiştik. Gençlerin yakında
Balıkesir Etabını tekrarlayacağını
düşünüyorlardı, ama şimdi sana acı
dolu olarak saygılanmızı sunmaya
bız geldik. Sana kıyan haın elleri bir
gün kırmaya tüm yitirilen
aydınlanmızın öcünü almaya yemin
ediyoruz. Senı çok seven Tüm
Balıkesirli ADD'liler adına sana
sonsuz saygılar.
İlhan Şanal (Öğretmen): Sevgili
Kışlah, senden öncekiler gibi seni de
yok ettiklerini. cumhuriyeti yok
edeceklerini sandılar. Yanıldılar. Hep
yanılacaklar. Sen de onlann karanlık
emel ve niyetlerine aşı oldun.
Cumhuriyet aşısı. Artık her yerde
varsın. Daha etkilisin. Sana
Gaziantep'den Jaie Şanal. Bahadır
Şanal, Abdülrezzak Adalı, Fatma
Adalı. Ege Adalfdan selam
getirdim. Cumhunyet şimdi inan
daha güçlü. Saygılanmla.
Musa Kıral(Baymdırlık ve Iskân
Bakanlığı): Sevgili Hocamız!
Güneşın bahçesinden bır gül daha
kopardılar. Güneşin önüne bir kara
perde asarak asla bu dünya
karanlıklara gitmeyecektir. Çünkü
bunun Kurtuluş Savaşı'nda örneklen
görülmüştür. Yaşasın ATATÜRK
aydınları. Ruhun şad olsun.
Betül Mavi: Fıkırlerin ve felsefen her
zaman yolumuzu aydınlatacaktır.
Şimdilik hoşçakal.
Kenan Özdemir (ADD Dinar Şube
Bşk.): Değerli Hocam, sana kurulan
tuzak aslmda akıl, bilim ve aydınhk
temelleri üzerine kurulan Türkiye
Cumhuriyeti'nedır. Ama ne yapsalar
bu aydınlığı söndüremezler. Rahat
uyu.
Sabire Dilber Düşüncelerin,
fikirlerin topla tüfekle yok
edilemevecek. Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet yaşayacaktır. Seni
unutmayacağız.
Ali Oemirav (CHP Dinar llçe Bşk.):
Sevgili Kışlalı, seni saflanmızdan
bedenen düşürmeleri, onların
-ı karanlık emellerini
gerçekleştirmelerine olanak
sağlamayacak. Düşüncelerin ve
ideallerin sonsuza dek hayata
geçirmek için savunulacaktır.
Dr. Alper Büyükakkuş: Sana yapılan
saldın demokraük. laik, çağdaş
Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılan
saldındır. Bu cumhuriyeti sonuna
kadar koruyacağız.
Av. Ata Giritli (ADD Samsun Şube
Bşk.): Laik, demokratik Türkiye
Cumhuriyeti'nin nirengi
noktalanndan biriydin. Bizler senin
yolunda. düşüncelerinin
doğrultusunda dimdik ayakta
olacağız. Rahat uyu.
Osman Gültekin: Sevgili Ahrhet
Taner Kışlalı. size uzanan eller
ınşallah yerin dibine girer. faillerin
yakalanmasını temenni eder,
Allah'tan rahmet dilerim.
Ertuğrul Kavış (Afyon Başmakçı
Yaka Bld. Bşk Yrd): Sevgili Ahmet
Taner Kışlalı, gerici yobazlar
tarafından bombalı saldırı ile
paramparça edildiğini öğrenmiş
bulunuyoruz. Tüm devrim şehitleri
gibi senin her parçandan
milyonlarca Kemalist doğacaktır.
Sizlerin anısı önünde yemin
ediyorum. Bu ülkede tek Kemalist
kalsam da kanımın son damlasına
kadar yobazlann karşısında
olacağım.
Sebahat Okutkan, Nimet Baş, Ayşe
Macit, Yüksel Kaya, Fatma Tıftik:
Güçlü kalem Ahmet Taner Kışlalı
yine senin bıraktığm beyinler güçlü
kalemleriyle yanıtını verecektir.
Nihat Ana: Saym Hocam, daha
önce Izmir'den Uğur Mumcu için
gelmiştik. Şimdi sizin için geliyoruz.
Bu politikalar sürdüğü sürece acaba
sizden sonra kimler için geleceğiz?
Gökhan Küçük (Hamburg ve
çevresi ADD Bşk.) Dost Kışlalı.
Kemalizmin yılmaz savunucusu.
yannlara ışık yakan. bizleri hep
umut içinde yaşatan. senın bedenini
ortadan kaldırsalar da. o dost seninle
hep aramızdasın. Bu bayTağı
Hüseyin Sülün (ADD Alanya Şube
Bşk.): Saym Kışlalı. yaşamın çok
büyük ve güzeldi. Ölümün herkese
güç, yürek ve sevgi versin. Uğurlar
olsun.
Ayşe Sevil Kuru (Buketkent Muhtan.
ADD Çayyolu Şube Bşk.): Kemalist,
devrimci, yiğit Kışlalı, bil ki
arkandan bıraktığın ve savunduğun
fikirlerini tüm mahallemizde yetişen
ve doğan, doğacak olan çocuklara
öğretecegim. ADD Çayyolu Şubesi
bilmelidirler: Atatürk ruhu,
Atatürkçülük bilimi. sevgisi ve
O'nun hizmetinde olma oluşumunu
bu tür eylemlerle önleyemez.
yıldıramaz. tüketemezler. Ata
emaneti emin ellere bırakmıştır ve
emaneti bekleyenler dimdik
ayaktadır.
Sevgi ve saygılanmla.
Osman Duran (ADD Manavgat Şub.
Bşk.): Tıpkı sevgili Mumcu'da
olduğu gibi her parçandan yenı
KışlalTnın bombalı suikastia öldürüldüğü gûnden bu yana gazetemizi ziyaret eden ukurlar ta/ivc defterinin sayfalannı üzüntü doiu sabriarla doldurdular.
Rahat ol. Ruhun şad olsun.
Devrim Öncel: Sizi
ölümsüzleştırerek bir ışık daha
yaktılar ve Atatürkçü gençlik olarak
kendi adıma bu ışığı
söndürmeyeceğim.
Necdet Deşkiroğlu: Sevgili Ahmet
Taner Kışlalı, yalnız değilsiniz.
Bizler Atatürk ve cumhuriyet
çizgisindeki yolumuza devam
ediyoruz.
DilekŞahin (Öğretmen): Güzel
Ahmet Taner Kışlalı, sen rahat uyu.
Bir Ahmet Taner Kışlalı gider bin
doğanz.
Zühal Zeren: Aydın insan Ahmet
Taner Kışlalı. daima Atatürk ilkeleri
izinde devam edeceğimize tüm Türk
milleti adına söz veriyonız.
Kahraman Yıldız: Sevgili hocam!
Keşke herkes sizin gibi öldürülmeyi
haketseydü!
M. Coşkun tşkol: Cumhuriyete ve
cumhunyetçılere yapılan saldınlar
faili meçhul kalmayacak.
yarınlara taşıyacak köylü-kentli,
genç-ihtiyar. asker-si\ il on milyonlar
bu ülkede yaşadıkça Kemalizm
bayrağı hiç yere düşmeyecektir.
Önünde saygıyla eğihriz. Ruhun şad
olsun.
Prof. Dr. Hakkı Keskin (Almanya
Türk Toplumu Gen. Bşk.): Sayın
Hocam, ellerimdeki yanıklar
nedeniyle son yolculuğuna
uğurlamaya gelemedim. Hainler
yakalanmadıkça yeni Kışlalı'lann
aramızdan aynlmasından
korkuyorum. Kemalizmin ateşi
ilelebet yanacaktır. Bunu sana söz
veriyoruz.
Evrim Gökçe Gökçeli (Yaşı 6):
Öğretmenim. Ahmet .Amca, yanm
adanın toprağına ekıldin. llkelerini
tohumlamak görevim olacak.
Mithat, Selen, Devrim Gökçeli:
Hocamız. gerçekliği, gerçeğı
kuşandınız. soyut sözcüklerle,
kavramlarla olguyu doldurdunuz.
Uğurlar olsun.
sana minnettardır. Bizimle oldun,
bizimle yaşadın, bizimle
yaşayacaksın. Buketkent muhtann
olarak mahallenin adına "Şeni ve
savunduğun ilkelerini sonsuza dek'"
koruyacağımıza ant içerim. Rahat
uyu sevgili insan.
SelçukSungur(E. Hakim, ADD
Manavgat Şub. Y. K. Oyesi): Ne
kadar canavarca davranırlarsa
davransmlar. öfkemizi ne kadar
bilerlerse bilesınler, öğrenmeleri
gereken ilk şey: Provokasyona
gelmeyeceğimizdir. Biz
Atatürkçüler kav gayı başlatmayız,
silahla hiç işimiz yok. ama
başlatırlarsa, hepimiz birer Kışlalı
olmaya hazınz. Atatürkçülerin,
Cumhuriyet gazetesinin ve tüm
ulusumuzun başı sağolsun diyoruz.
Bu gibilere ödün vere vere,
Türkiye'yi bu hale getirenler,
aymazlar, sapkınlık sergileyenler, bu
işi açıkça veya saman altından su
yürüterek yapanlar şunu iyi
Kışlalılar doğacağına inanmasam
kahrolurdum. Bu inançla rahat uyu.
Milyonlarca Kemalist yolunuzdan
yürüyeceğiz.
Fadime Şahinkaya: Cumhuriyetçiler,
kendinizi
kendiniz koruyun. Bizi bir daha
yakmayın. Ama şunu iyicene
bellesinler ki aydınlığımızda
boğulacaklar. Şaşarım onlara.
Atatürk öldü mü ki? Atatürkçüler
ölsün!
Kamil Kuru: Laik cumhuriyetçiler.
laik cumhuriyetimizi korumak
için elimizden geleni yapacağız.
Yılmaz Cemal: Değerli sınıf
arkadaşım, Kemalist A. Taner
Kışlalı, seni kaybetmekten
duyduğum üzüntü çok büyüktür.
Nur içinde yat. Senin yolunda ve
izinde Atatürk ilke ve devrimlerini
sonuna dek savunacak ve
yaşatacağız.
SÜRECEK
Çukurova Üniversitesi'ndeki meslektaşlan bombalı saldınyı yürüyüşle protesto etti
Oğretim üyeleri Prof. Kışlalı için yürüdüADAISA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çukurova Üniversitesi'nde yapılan ve
öğretim üyelerinin de katıldığı
yürüyüşle anılan gazetemiz yazan
Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah'ya
yapılan bombalı saldın protesto
edildi..CHP Parti Meclisi Üyesi Prof.
Dr. Gaye Erbatur, Sosyal Bilimler
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mahir
Fisunoğlu, Öğretim Elemanlan
Sendikası Başkanı Adnan Ozgümüş.
Öğretim Elemanlan Derneği
yöneticileri, çok sayıda öğretim
üye ve görevlisiyle öğrencilerin
katıldığı yürüyüş, üniversite
kampusundaki Atatürk Anıtı önünde
sona erdi. Kışlalı'nın portresinin
bulunduğu çelengin anıta konulması
ve saygı duruşunun ardından Eğitim
Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim
Göre\ lisi Cahit Aslan, "Faiüer ve
Meçhuller" başlıklı biidiriyi okudu.
Kışlalı cinayeti ile faili meçhul
cinayetlerin "a>dınlatıl(a)madığı'\
"devietin her geçen gün biraz daha
derinleştiği** ülkemizde faili meçhul
cinayetlere bir yenisinin daha
eklendığini belirten Aslan şöyle
de\am etti:
"lpekçi. Cömert. Tütengil, Aksoy,
Mumcu ve Üçoktan sonra Kışlah'nın
da öldürülmesiyle benzer olaylann
süreceğini resmi makamlar ve tüm
kamuo> u bilmektedir. Yeşil Kuşakçılar
ve Hocacılar, Kircı'ya af isteyenler,
Evcil'e kol kanat gerenler, Küçük'ü
görevinde tutanlar, bu faili
meçhullerin faili değiller mi? Mumcu
olayında görüldüğü gibi, faili bilip
karartanlar, delilleri yok edenler adına
tazminat ödenmedi mi? Terörün
amacı, toplumsal kaos yararmak.
kanlım, çoğulculuk\e demokratik ,
geüşmelerle ilgili engeüer, demokrasi
dışı girişimler için gerekçeler
olusturmaktadır. Ne yazık ki, Sayın
Başsavcı da dahil, pek çok kişi bu
tuzağa düşmektedir. l nutulmamalıdır
ki. terör ve karanlık güçlere karşı
mücadelenin en etkin >olu. demokrasi
ve hukukun üstünlüğü ile bilim ve
aydınlanmadan geçer."
Çok sayıda öğretim üye ve görevlisiyle öğrencilerin katıldığı yürüyüş, üniversite kampusundaki Atatürk Amtı önünde sona erdi.
Öğretim elemanlan olarak Kışlah'ya
yapılan saldınyı kınadıklannı
belirten Aslan. "Bir an önce bilinen
ve aranırsa bulunabilecek olan tüm
faillerin yakalanmasını ve
yargılanmasını talep ediyoruz" dedı.
Kışlalı için konser
Kışlalı. Antalya Devlet Senfoni
Orkestrası'nın (ADSO) açılış
konsennde anılacak. Türkiye'nin tek
bayan orkestra şefi olan İnci Özdil'in
yöneteceği konserde Beethoven'in
5"inci Senfonisi seslendirilecek. 5
Kasım günü Antalya Kültür
Merkezi'ndeki konser için İnci Özdil,
**5'inci Senfoni'nin son bölümündeki
Zafer Marşı'nı Türkiye'nin
aydınlannı yetiştiren, kendisi de
aydınhk simgesi olan Kışlah'nın
ölümsüz zaferi olarak nitelivorum.
Bu konserimizi de Kışlalı'ya
adıyoruz" dedi. Öte yandan.
Kışlah'nın adı, evinin bulunduğu
sokak ve mahallede yaşatılacak.
Ankara Büyükşehir Belediye
Meclisi. Kışlah'nın evinin
bulunduğu sokak ve yakınındaki bir
caddeye Kışlalı'nın adının
verilmesini kararlaştırdı.
Kışlah'nın evinin bulunduğu
Buketkent Mahallesi'nin adının da
Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi'ne
dönüştürülmesi için Yenimahalle
Belediye Meclisi'ne tavsıye
karan götürülmesi kararlaştınldı.
GLOBAl^OUTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Deja Vuer
Bu kez farklı olacaktı. Batı, hatta Türkiye basını-
nın büyük çoğunluğunun yorumlarına göre Müşer-
ref Paşa, daha önceki darbecilere benzemiyordu.
Pakistan'da krizi engelleyecek, halkına demokrasi
ve refah getirecekti. Baştan önyargılı olmanın âle-
mi yoktu. Öyle ya, her darbe dığerinden farklıydı.
Müşerref Paşa hayranlanna kötü bir haberim var!
Müşerref Paşa hiç de farklı değil. Daha önce ironik
bir şekilde vurguladığım gibi "modern bir klasik",
kendileri.
Henüz ortada pek bir uygulama yok, ama 17 Ekim
ve 1 Kasım'da iki önemli pofrtika niyet konuşması,
Merkez Bankası, Hazine gibi anahtar kurumlara ya-
pılan atamalar var. Bunlara bakınca Müşerref Pa-
şa'nın, halkına "hazır ol" dedikten sonra, kendisi-
nin de gidip "uluslararası yatınmcılar" adıyla pazar-
lanan küreselleşme ve neo-liberalizm lobisi karşı-
sında hazırola geçtiği görülüyor. Günümüzde dar-
belerin özelliği olsa gerek!
Müşerref Paşa 17 Ekim konuşmasında aynntıh bir
politika açıklamadı, ancak kimi temel yönetim pren-
siplerini ortaya koydu: Hürriyet benzeri bir Pakis-
tan gazetesi olan The News International'm ak-
tardığına göre Müşerref Paşa şöyle konuşmuş:
"Güveni yeniden kurmamız gerekiyor"... "Amaç,
yerli yatırımcılan, ülke dışındaki Pakistanlı ve
yabancı yatınmcıları teşvik etmek, iç tasamrf-
ları arttırmak, pragmatik bir vergi reformu ger-
çekleştirmek, kamu işletmelerini kârlı hale ge-
tirmek, tanmı güçtendirmek, sanayiyi canlandır-
maktır. Sıkı istikrar tedbirleri de uygulanacak-
tır" (18.10.1999)
Demek ki Müşerref Paşa, çizmesinin tozunu bile
silmeden klasik IMF programını benimsemiş, gele-
neğe uyarak krizin faturasını emekçilere çıkartma-
yakararvermiştir. Istikrartedbirleri, kır veşehiryok-
sullan, işçiler ve emekçilere açlıktan ölmemeleri için
devletin verdiği az buçuk yardımlann kesilmesi an-
lamına geliyor. Az buçuk diyorum, çünkü devlet büt-
çesinin yüzde 30'u orduya, yüzde 40'ı da faiz öde-
melerine gidiyor. Pakistan'ın biriktirdıği dış borçla-
nn faiz ödemeleri toplam ihracat gelirlerınin yüzde
30'una ulaşmış durumda (North Sud Export'tan
aktaran Le Monde 15.10.99). Borç ertelemeye git-
mek, askeri harcamaları kısmak kimsenin aklına
gelmiyor da, daha doğrusu geliyor da, bunu dile ge-
tirenler olursa, Pakistan Ticaret Odalan Federas-
yonu yönetim kurulundan Fazıl-ur- Rahman Dit-
tu gibi odanın yönetiminden atılmakla tehdit edilip
sesi kısılıyor; (The Nevvs International 01.11), he-
men eller yoksulların cebine gidiyor.
Pragmatik vergi reformu da, hiç merak etmeyin,
hep birlikte göreceğiz ki, dolaylı, ücretlerden kesi-
len vergilerin, diğer bir deyişle kolay toplananlann
arttınlması anlamına gelecek. iç tasarruflann art-
ması için faizler yükselecek, kamu harcamaları kı-
sılacak, ülke parası yüksek değerli tutulacak, böy-
lece aslmda sıcak para girmesi körüklenecek, ülke-
de birikmiş ne varsa yine dışan doğru sifonlanacak.
Ne de olsa darbe yapıldığı sırada Merkez Banka-
sı'nın kasasındatopu topu 1.4 milyon dolar kalmış-
tı. Pakistanlı birekonomist, Assad Said'in sözleriy-
le, bu rezervlerin hemen artması lazım. yoksa bu ko-
şullarda "hiç bir askeri hükümet dış yardım alma-
dan iktidarda uzun süre kalamaz" (Âjans France
Press 15/10). Kamu işletmelerinin kârlı hale getirit-
mesine gelince, bunun ne anlama geldiğini de bili-
yoruz değil mi? Işçi çıkartmak, ücret artışlannı no-
minal olarak kısıtlamak, reel olarak düşürmek.
Reçete bu olunca, buna uygun da kadro gerekir.
O da var! Var, ama esas olarak "eskı tas eski ha-
mam". The Nevvs International'ın başyazısında,
ülkenin hukukçulanndan ve anayasa uzmanlanndan
aktarıldığına göre "Askeri darbelerin trenine at-
lamalarıyla bilinen birtakım adamlar, yine 'da-
nışman olarak' geri gelmişler" (29/10). Bu dayet-
miyormuş gibi darbeden önce, mali çöküntü sıra-
sında görevde olan, banka sisteminde batık ala-
caklann artmasına seyirci kalan Merkez Bankası
Başkanı Dr. Muahammed Yakup görev başında,
hatta Milli Güvenlik Konseyi üyesi. IMF'de yakla-
şık 30 yıl hizmet venmış bu adamın, önceki hükü-
metler döneminde önerdiği istikrar programlan halk-
ta büyük yıkım yaratacağı için siyasi olarak riskli
görülerek Butto ve Şerif tarafından sürekli redde-
dilmiş. Hazine'nin başında da bir başka değerli uz-
man var. New York City Bank'tan 30 yıllık banka-
cı, halen Genel Müdür Yardımcısı, Şevket Aziz.
Gördüğünüz gibi ekonomi "emin ellerde". Sakın
özelleştirmeyi unuttuğumuzu sanmayın. Son gün-
lerde gelen haberler, MGK'nin, radyo ve TV'yi ve
devlet emekli sandıklarını özelleştimıeyi düşündü-
ğünü gösteriyor. 30 Ekim tarihli bir başka haber ise,
bir önceki hükümet tarafından alınan askeri harca-
malann kısılmasına ilişkin karann iptal edildiğini söy-
lüyordu.
Gelişmeler, Pakistan halkının büyük bir hayal kı-
nklığı yaşamak üzere olduğunu, bunun ise toplum-
sal huzursuzluğayol açacağını, huzursuzluktan da,
dünyanın bu bölgelerinde âdet olduğu üzere radi-
kal Islamın kârlı çıkacağını düşündürüyor. Durum ve
olasılıklar bu olunca da, pazartesi günü yaptığı ba-
sın toplantısında belirttiği gibi Müşerref Paşa'nın
gündeminde demokratik bir restorasyon değil. halk
daha başına gelenlere uyanmadan acele bir refe-
randum yaparak herkesin elini kolunu bağlamak
var (Reuters 1/11/99).
Gördüğünüz gibi, her ne kadar "hepsi daröeci, a-
ma bunun adı MüşerrefPaşa" denilse bile, esas ola-
rak bunların birbirinden farkı yok. Eşyanın tabiatın-
dan olsa gerek!
kutaıı: ABD tipi
laiklik istiyoruz
WASHINGTON (AA)
- FP Genel Başkanı Recai
Kutan, Israil'in artık
dünyada herkes tarafın-
dan varlığının kabul edil-
diğini belirterek, FP ola-
rak Israil ile Türkiye ara-
sında ışbirliği yapılma-
sında bir sakınca görme-
diklerini söyledi.
Wasihngton'da bulu-
nan Kutan. Woodro\v
Wilson düşünce kurulu-
şunda yaptığı konuşma-
da, bir soruya cevap ola-
rak tsrail ile işbirliği ko-
nusunda şöyle konustu:
-İsrail'in teknoloji \e
özelliklc de harp teknolo-
jisialanındabüvükimkâ-
na sahip olduğu bilini\or.
Türki>e, herhangi bir Ba-
tı ülkesiyle bu alanda iş-
birliği yaptığı gibi, İsrail
iledeyapabilir. Bugün İs-
rail, Mısır, Suudi Arabis-
tan, Ürdün ile ilişki halin-
de. Kimse tsrail yok de-
miyor. İsrail vardır, Tür-
kive de İsrail ile eşit şart-
lar altında işbirliği >apa-
bilir. Bunda sakınca gör-
müyoruz."
Laiklik konusundaki
bir soruya karşılık Kutan,
partisinin Fransa'da geli-
şen tipte "Jakoben. anti-
demokratik bir laiklikde-
ğil, Anglo-sakson ülkeleri
\e en başta ABD'de olan
seküler (laik) bir sistemi"
istediğini sö\ ledi.