23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KSIM 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istaoul Edire Koceli Çankkale Izmi Marsa Aydı Den:li PB PB PB PB PB PB PB PB 16 18 16 16 20 19 21 18 Sinop PB 15 Adana PB 26 Samsun PB 15 Mersin PB 25 Trabzon PB 16 Diyarbakır PB 20 Giresun Ankara PB 16 ganlıurfa PB 22 B 13 Mardin PB 17 Eskişehir Y 14 Siirt PB 20 Konya Y 16 Hakkâri PB 13 Sıvas PB 12 Van PB 10 Zonçildak PB 16 Antalya Y 22 Kars PB Yurdun batı kesimle- ri çok bulutlu, Ege, Iç Anadolu'nun batısı ile batı Akdeniz yağ- muriu, yurdun iç ve doğu kesimleri yer yef sislı. öteki yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklı- ğı yağış alan yerterde azalacak. Öteki yer- lerde değışmeyecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y B PB PB PB PB 11 10 11 17 17 19 19 17 Berlin PB 16 Budapeşte PB 18 Aşkabat Madrid PB 22 Viyana Belgrad PB 19 Sofya Roma B 16 Atina B 19 Münih PB 21 Zürih PB 14 PB 18 Taşkent PB 14 Bişkek Parçalı bulutlu <T~\ BuluthJ k Çok buiutlu • Yağmurîu Gök gûfûltûlû G U N CELcÜNEYT ARCAYUREK • Btştarafı 1. Sayfada şılmısı için" çalışmalar yaptığını açıklayan Demi- rel; bu kez üstelik Cumhurbaşkanlığı görevihin so- na emesine 7 ay kala ortaya attığı yeni reformist borroayı şöyle tanımlıyor: "Bu konu kolay bitmez". Biı gün önce "konunun" bin yıldır tartışılageldi- ğini söylüyor, ama bir gün sonra hafif ağız değişik- liği sergiliyor... 7 ay sonra görevinin sona ereceğini bile bile "ko- nuyu" paldır küldür hangi neden veya nedenlerle günoeme taşıdığını açıklamıyor. llk akla gelen mantığa ters düşmüyor. Demirel, 7 yıl daha Çankaya'da kalacağına artık inannış oiacak ki, önümüzdeki dönemde yapa- caklannın başında yer alan "din atağını" bugün- den kamuoyuna duyuruyor. Ya da, din konusuna el atmaya ancak kendisi gi- bi dini bütün bir insanın, makam arabasıyla cuma namazlanna ilk giden Başbakan'ın; cesaret ede- bilecegini kanrtlamak istiyor. Dinci çevrelerin din konusunu tartışmaya açma- sına karşı çıkmayacağından da kuşku duymuyor. Çankaya'ya çıktıktan sonra; Demirel, Atatürk mekanında nöbet tuttuğunu sık sık yineledi ve bu övünülerle bugünlere geldi. Ama, Atatürk'ün mekânında Özal'dan sonra Arapça dualı, mistik havalı iftar yemekleri veren 2. Cumhurbaşkanı unvanını aldı. Ola ki, bu bir iki örnek, daha yüzlerce bekje De- mirel'in duyarlı konuya el atmasına olanak sağla- dı. "Din atağı"na girişirken bir zamanlar Özal gibi ikinci bir Atatürk izlenimi vermeyi mi hesapladı acaba? Bilindiği gibi, Atatürk'ün din konusunda başlıca girişimleri arasında Kuran'ı Türkçeye çevirtmek vardı. Kuran'ın Türkçe tefsirini yapsın diye Elmalı- lı Hamdi Bey'i görevlendirdi. Bu görev 1936'da ta- mamlandı. Atatürk ezanın Türkçe okunmasını ve camiler- deki dinsel konuşmaların Türkçe olmasını sağla- dı. Şimdi sormak gerekiyor Cumhurbaşkanı'na: Islam dininin laiklikle ne ölçüde bağdaştığını araştırmadan önce, ezanın herkesin anlayacağı bir dilde, yeniden Türkçe okunmasını sağlayarak "din atağına" girişseniz, en azından içtenliğinizi kanıt- lamış olmaz mısınız? Şunlar yapılabilse.. Demirel, ilk demecinden hafif yan çizdiği izleni- mini veren son kısa açıklamasında "Cumhuriyet devrimi din ve devleti ayırmıştır. Laiklik budur" di- y°r - . _ ^ ;: fizanın Türkçe okunmasını âsla ohaylamayaca- gmı biliyoruz ama; madem ki, laikliği -önce RP'nin şimdi de FP'nin ısrarla istediği gibi- yeni baştan ta- nımlamayı amaçlıyor. öyleyse? "Dinatağı"gibiönemlibirgirişimeön- derfik etmek istiyorsa; 12 Eylül lideri, dünkü siya- sal hasmı, bugünkü dostu Kenan Bey'den miras anayasadaki "zorvnlu din dersleri maddesinin kai- dınlmasına" önayak oluversin. Üstelik; pek çok konuda aralarından su sızma- yan (Demirel-Ecevit-Yılmaz arasındaki) "üçlü itti- fak"\n pariamentodaki toplam sayısı anayasayı de- ğiştirmeye yetiyor. Ha biraz gayret efendim, biraz gayret! Laikliğin korunup kollanmasında işlerine geldiği yerde ve zamanda mangalda kül bırakmayan si- yasetçilerimiz; kuşkunuz olmasın, anayasadaki zo- runlu din derslerini buyuran maddeye parmaklan- nın ucuyla dokunamazlar. Zira, din siyasal yaşamlanntn vazgeçilmez öge- sidir. Cumhurbaşkanı, "bu konu kolay kolay noktalan- maz" derken, doğan tepkiler kulağına fısıldanmış olmalı. Daha ilk günden din adamlannı ikiye böldüğü- nün ayırdında. Demirel, köktendinci yayınlara elcağızıyla hari- ka bir malzeme verdi. FP lideri Recai Kutan ta Amerika'dan "devletin dine müdahale etmesine" karşı olduklannı söylü- yor. 76'lık Demirel'in reformist doğası bir kez çıkmış ortayere... Durdurabilene aşkolsun! Nalıncı keseri gibi hep bana hep banaL Trafikte göz sağlığı kampanyası başladı İstanbul Haber Servisi - Istanbul Valisi Erol Çakır. yasalann trafikte uygula- nabildiğini söylemenin gûç olduğunu söyledi. Sürücülerin göz sağlığı- na dikkat çekmek ve trafik kurallannı anımsatmak amacıyla düzenlenen "Trafikte Göz Sağlığı Kampanyası^nı başlatan Erol Çakır, yaptığı konuş- mada, trafik kazalannın önlenebilmesi için mevcut yasalan uygulamanın zo- runlu oldugunu vurgulaya- rak "Yasalann giicü uygu- lanabilirlikleri ile ölçülür. Kanunlar, iyi uygulanabüi- yorsa güçlüdür. Yasalann trafikte uygulanabikliğini söylemek güçtür" dedi. Vali Erol Çakır, toplu ta- şıma imkânlannın iyi de- ğerlendirilemediğini belir- terek sorunun çözümünde karayollannın, trafik teşki- latının. belediyelerin, sürü- cü kurslannın ve sürücüle- rin her birinin ayn ayn so- rumlulukları oldugunu kaydetti. İstanbul Emniyet Müdü- rü Hasan Ozdemir de trafik kazalannda hatalann yüz- de 80'inin sürücülerden, yüzde 20'sinin ise yayalar- dan kaynaklandığını belirt- ti. Özdemir, sürücülerin hata payının yüksek olma- sının, göz sağlığının öne- mini bir kez daha ortaya çı- kardığını kaydetti. Kampanya süresince sü- rücüler, Boğaziçi Köprüsü çıkışında kurulan mobil göz kliniğinde 7 Kasım'a kadar muayene olabilecek- ler. Aynca, 9-14 Kasım ara- sında TEM Otoyolu Mah- mutbey mevkii gişe çıkı- şında, 16-21 Kasım arasın- da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Avrupa'ya geçiş yönündeki gişelerde ve 23-28 Kasım arasında da TEM Otoyolu Çamlıca mevkii gişe çıkışındaki lo- kasyonda kurulan mobil göz kliniğinde saat 16.00 ile 22.00 arasında ücretsiz olarak göz muayenesi yap- tırabilecekler. Ortaklar afta anlaşamadı• Baştarufı 1. Sayfada bir uyumsuztıık olmaz" dedi. DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı Emin Karaa, "Halkın neyi istemediği or- taya çıkb. Görevi suiistimal ve kamuoyun- da Haluk Kırcı maddesi diye anılan mad- deler istenmiyor. Koalisyon ortaklannın bu gerçekler karşısında uzlaşmacı bir ta- vır sergileyecekJerine inamyorum. Uzlaş- ma konusunda adım atılmadan. günde- me alınmasında yarar olmadığı kanaann- deyinı'" dedi. MHP Grup Başkanvekih İs- mail Köse ıse u Ya uzlastıgımız sekliyle çı- kacak ya da çıkmayacak" diyerek geri adım atmayacaklannı ortaya koydu. ANAP'lı Anayasa Komisyonu Başka- nı Ertuğnıl Yalçtnbayır'ın önergesinin oy- birliğiyle kabul edilmesiyle aralannda Eş- berYağmurderefi'nindebulunduğu 1700 kişinin daha af kapsamına alınması be- nimsendi. DYP'lilerin verdiği önergenin kabul edilmesiyle de türbanlı öğrencilere afyoluaçıldı. TBMM Anayasa Komisyonu'nun dün ele aldığı af yasasının görüşmeleri sırasm- da yoğun trafik yaşanırken hükümet or- taklan MHP ve DSP arasında gerginlik iyice tırmandı. DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen ve komisyona yeni seçilen Ankara Milletvekili Tayfiın Içfi toplantı öncesinde, genel merkezde Genel Baskan Yardımcısı Rahşan Ecevk'le görüştüler. Komisyonda DSP'liIer, yasanın "aymne- viden verflen cezalann. bunlann sayısı ne oJursa olsun tek bir ceza gibi infaz edile- cek şekilde uygulanabilecegini" hükme bağlayan ve "Kırcı affi" olarak bilinen 11. maddesine karşı çıktılar. DSP'li üye Namık Kemal Atahan. bu düzenlemenin kabul edilmesi durumun- da, önceki gün haklannda idam cezası ve- rilen Bahçelievler katliamı sanıklannın da affedileceğini, bunun kamu vicdanına sığmayacafını ifade etti. Memnu hakla- nn iadesinin 3 yıl olarak öngörülmesinı de eleştiren Atahan, "Bu durumda. bu kat- liam sanıklan.3 yıl sonra parlamcnto>a da girebikcektir'' diyerek tepki gösterdi. DYP'li MehmetSağlamdayasavıeleş- tirerek "Ben böyte bir kanunun çıkanl- masından dolayı halkımdan. millen'mden utanr.orum" dedi. Göriişmeler sürerken Başbakan Yar- dımcısı Bahçeli af yasasıyla ilgili sert bir konuşma yaptı. Bahçeli, partisinin ılke olarak aftan yana olmadığını, belli ara- lıklarla çıkanlan af yasalannın sonuçta hukuk devletini dejenere ettiğini ve ada- let duygusunu zedelediğini kaydederek yurttaşlar arasında aftan rahatsızhk du- yanlann da belli bir ağırlık oluşturduğu- nun farkında olduklannı söyledi. MHP'nin çeşitli eleştirilere ve karalama kampanyanlanna muhatap oldugunu sa- vunan Bahçeli, şu görüşlerı dile getirdi: "Bizim yaklaşımımm. af tartışmalan- nın yarattıgı beklentiler sebebiyle afyasa- sının artık geciktirilmeden çıkanlması şeklindeözedemek mümkündür. MHP, bu süreç içinde, toplumumuzun kabul edebi- lecegi bir af düzenlemesinin ortaya çıkışı- na özen göstermiştir. Bu \esiley le. çeteler- le ilgili haksız ve yakışıksız değeıiendir- mderdensonra başlayan baa yeni yorum- lara da temasetmek gerekmektedir. MHP için, başkalanatn zaman zanıan yaptığı gibi "iyi suçlu kötü suçlu" yoktur. Suçlu suçludur. Bazı çevrelerin sahip olduğu, suçlu ya da hükümlü kendilerine yakın bir sivasi görüşü pay laştığı zaman farklı, başka bir görüşte olduğu zaman farklı bir tavır içinde bulunma alışkanlığu bizler açı- sından çifte standarttan \e tutarsızlıktan başka bir anlama gelmemektedir." Samimidüşüncelerınin 1 yıldır.vapılan af tartışmalannın artık çözüme ka\ uştu- rulması oldugunu kaydeden Bahçeli. "Af- la ilgili olarak bazı basın organlannda ve çevTeterde hükümet sorunu halıne gele- bilir" gibi ifadeler yer almaktadır. Türk milliyetçileri koltuk nıeraklısı değil. inanç ve ilke sevdalılandır. Bunu herkes böyle bilsin" diyerek rest çektı. DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen. komisyona gelerek Bahçeli 'nin konuşma- sını Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve diğer komisyon üyelerine aktardı. Bunun üzerine. komisyon öğle saatleri olmasını dadikkatealarakçalışmalanna 1 saatara verdi. Verilen arada. Türk ve DSP'li komisyon üyeleri kendi aralannda topla- narak yasayı geri çekmeyi değerlendirdi- ler. Ancak. yasa olduğu için hükümetçe geri çekilmesinin yasal olarak olanaksız- lığı anlaşılınca. tasarının görüşüleceği e- sas komisyon olan Adalet-. Komisyo- nu'nda "gflndeme alınmayarak rafa kal- dınlması" gündeme getirildi. Anayasa Komisyonu toplantısına veri- len arada MHP \öneticileriŞevketBülent Yahnici. Ömer Izgi ve İsmail Köse De\ let Bahçeli'yle görüşerek son durumu değer- lendirdiler. İsmail Köse. af yasasında hü- kümetin uzlaştığı metin dışında bir deği- şiklik yapılması durumunda "affin çık- mayacağmı" söyledi. Kırcı'ya affı savu- nan MHP Grup Başkanvekili Izgi de ga- zetecilere bu maddeyle, Güneydogu'da kan davası yüzünden bırden fazla kişiyi öldürmekten yargılanan birçok yurttaşın yararlanacağını savundu. Izgi, af yasası- nın kişilere göre değil, suçlara göre dü- zenlendiğinı ve az sayıda kişinin yarar- lanacağını savundu. TBMM Anayasa Komisyonu'nda ise DYP'li Ahmet İyimaya'nın yasanın tü- müyle anayasaya aykın olduğu yönünde- ki önergesi iktidar gruplannın oylanyla reddedildi. DSP'nin. Haluk Kırcı'ya af getiren 11. maddenin anayasaya aykın ol- duğu yönünde verdiği önergeye ise MHP, ANAP ve DYP'li üyeler karşı oy kullan- dı. DSP'lilerin bu hükmün metinden çı- kanlmasma ilişkin oylamada ise ret ve ka- bul oylan eşit çıkınca düzenleme Adalet Komisyonu'nun takdirine bırakıldı. Ana- yasaya aykınlık oylamasında ANAP'lı Başkan Yalçmbayır, MHP'lilerle birlikte hareket ederken ikinci önergeye kabul oyu kullandı. Ertugrul Yalçmbayır'ın 11. madde üzerinde v erdiği önerge ile de ''da- ha önce suç işleyip de şarüı salıverilenler- den 2. defa bir yıldan fazla agır ceza alma- mış olanlann şartlı salrverilnıe haklannın iade edilmesi 1 ' kabul edildi. Bu çerçeve- de. bu düzenleme kapsamına giren arala- nnda Eşber Yağmurdereli'nin.de bulun- duğu 1700 kişı yararlanacak. Bahçelievler: îşkenceyle katbam ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Koalisyon ortaklan ara- sında restleşmeye neden olan ve MHP'nin hükümet sorunu hali- ne dönüştürdüğü aftan yararla- nacak olan "Bahçelievler katli- amı" sanıklan, Türkiye tarihin- deki en insanlık dışı eylemlet- den birinin failleri olarak anılı- yorlar. Susurluk'ta 3 yıl önce ölen AbduOah Çath ile geçen yıl yakalanan Haluk Kırcı ve diğer katiller, 12 Eylül öncesi MHP yönetiminin talimatlan doğrul- tusunda gerçekleştirdikleri ey- lemle Türkiye Işçi Partisi'ne üye 7 genci öldürdüler. 21 yılı aşkın süredir süren da- va. 9 Ekim 1978 gecesi Ankara Bahçelievler semtinde yaşayan TlP'li 7 genç, Serdar AKen, La- tif Can, Salih Güvenci, Faruk Ersan. Efraim Ezgi, Hürcan Gürses ve Osman Nuri Lzun- lar, dönemin Ülkü Ocaklan Ge- nel Başkan Yardımcısı Abdul- lah ÇaÜı'nın da katıldıği bir ey- lemle işkence yapılarak öldürül- mesiyle başlamıştı. 1980 önce- si MHP'nin hukuk danışmanı Ali Yurtaslan. cinayetin döne- min MHP Genel Başkanı Al- parslan Türkeş'in "Bahçeliev- ler bizim için güvenli bir yer ol- malıdır" talımatının ardından gerçekJeştiri 1digini öne sürmüş- tü. Soner Yalçın ve Doğan Yur- dakul'un Abdullah Çath'nın ya- şammı anlattığı "Reis" adlı ki- tapta katliam gecesi, 4. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkeme duruşma tutanaklanndan yapı- lan alıntılarla aynntılı olarak an- latılıvor. "tdi Amin" kod adlı Haluk Kırcı, olay gecesi Bahçelievler 15. sokak 56/2 adresine gönde- rildi. Eve gidip kapıyı dinledik- ten sonra arkadaşlannın yanına dönen Kırcı "İçeriden 2-3 kişi- nin sesi geüyor" dedi. Eylemin o akşam yapılmasınakarar venldi. Ercüment Gedikli ek güç için Dadaş kahvesine gidip, yapacak- lan bu eylemle ilgili olarak daha önce bilgi toplayan ÖmerOzcan ve Duran Demirkıran'ı buldu. Bahçelievler 15. sokaktaki 56 nolu apartmanm 300 metre sa- ğında trafonun yanına gözcü ola- rak Demirkıran bırakıldı. Apart- manm bir köşesinde ise Omer Özcan gözcülük yapacaktı. Çat- lı, 16. sokağa giren küçük cadde- nin başındaki otomobilin içinde bekliyordu. Plana göre içeriye Haluk Kırcı, Ercüment GedikJi, Mahmut Korkmaz ve Kürşat Poyraz girecekti. Öğrencilerin kaldığt eve girdiler. Saldırganlar evdekilerin ellerini arkadan bağ- layıp yüzükoyun yere yatırdılar. Evde siiah yoktu, saldırganların evde tek bulabildiklerı, Genç Öncü, Çark Başak ve Yürüyüş adlı dergilerdi. Saldırganlann e .dekileritı sa- yısının fazla olması nedeniyle aralannda biraz tartıştılar. Kür- şat Poyraz ve Ercüment Gedik- li dışarıda bekleyen Çatlı'ya da- nıştılar. Çatlı, Poyraz'ı yanına alarak "Ben şimdi gelhorum, beni bekleyin* 1 dedi. Çatlı dön- düğünde bir şişe eter ve pamuk getirmişti. Poyraz ve Gedikli eteri ve pamuğu alıp eve girdi- ler. 5 gencin yüzüne sırasıyla etere batınlmış pamuğu bastır- dılar. Bu sırada kapı vurulunca saldırganlar telaşlandılar. Kapı- yı açtıklannda TİP üyesi Faruk Erzan ve Salih Güvenci karşıla- nndaydı. Çatlı'ya haber verdi- ler Çatlı, "Sonradan gelen iki kişiyi ahp otomobile getirin" di- ye emir verdi. Poyraz ve Kırcı. Güvenci ile Erzan'ı otomobile getirdiler. Es- kişehir yolunda Balmumcu yo- lunun 13. kilometresinde oto- mobrti durrturdelar. Tarlaya gö- türüp Erzan'ın kafasına 3, Gü- venci "nin kafasına da 3 kurşun sıktılar. Buradan yeniden Bah- çelievler'e geldiler. Haluk Kırcı. TİP üyesi öğren- cileri iple boğabileceğini söyle- di. Kırcı telden yapılmış bir as- kı getirdi. Osman Nuri Uzun- lar'ı sürükleyerek mutfağa gö- türdü. Telle boğazını sıktı. An- cak telle boğamayacağını anla- yınca gidip banyodan havlu al- dı. Uzunlar'ın yüzüne havluyu bastırdı. Öldüremeyince Kırcı ülkücü arkadaşlanna dönüp "Bu böyle olma>acak siz evden çıkın, ben hepsinin kafasına sı- Ö D P C e n e l B a ş k a n ı u f u k U r a s 'Susurlukçözülmeden demokrasi olmaz 9 İstanbul Haber Servisi - Özgürfük ve Daya- nışma Partibî (ÖDP) Genel Başkanı L'fukLiras. Susuriuk kazasının ardından. Türkiye'nin siya- sal hayatında büyük calkantılara yol açan "dev- kt-çete-mafya Utskikrini'" ortaya döken skan- dallann hiçbirinin çözülemediğini belirtti. Uras, Susuriuk çetesinin açığa çıkışınm 3. yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklama- da, Susuriuk kazasının ardından açılan davala- nn sonuçlandınlamadığını ifade ederek Mec- lis'te dokunulmazhk zırhına, bürokraside Me- murin Muhakemat Kanunu'na sığınanların ko- runmaya devam edildiğini ileri sürdü. Uras, Evcîl olayının; Susurluk'un kilitlerin- den birisinin Içişleri Bakanlığı personeli oldu- gunu, kimi emniyet müdürlerinin ve mensup- lannm, valilerin boğazlanna kadar bataklığm içinde bulunduklannı bir kez daha gösterdiği- ni savundu. Uras, çetelerle devletin tüm kademelerinin ve siyasi partiierin ilişkisini kopartacak adım- lar atılmadan. Susurluk batağı kurutulmadan gerçek birdemokratikleşmenin sağlanamaya- cağını kaydetti. kıp çıkanm" dedi. Alten'in mi- de ve bağırsaklanna 3 kurşun. Gürses'in kalp ve böbreğine üç. Ezgin'ın başına dört, Latıf Can'ın akciğerine iki kurşun sıktı. Katliamdan yaralı olarak kur- tuJan ancak hastanede yasammı yitiren Serdar Alten, ifadesinde, saldırganlann 4 kişi oldugunu söyleyebildi ve "Kaçanlardan ikisi esmer, ikisi sanşındı. Bize silahla ateş eden kıvırcık saçlı es- mer bir çocuktu" dıyebildi. 3. AgırCeza Mahkemesi'nde önceki gün görülen Bahçeliev- ler katliamı davasında, Bünya- min Adanalı ile Ünal Osmana- ğaoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun "taammüden adam öldürme" fiilini içeren 450/4. maddesine göre 7'şer kez ölüm cezasına mahkûm edildiler. Hafifletici neden bulunamadığı için ceza- lann ayn ayn infazına karar ve- rildi. Duruşmada, gıyabi tutuk- lu sanıklar Mahmut Korkmaz ile Kadri Kürşat Poyraz'ın dos- yalan iseaynldı. Susurluk kaza- sında ölen sanık Abdullah Çat- lı hakkındaki dava ise TCK'nin "sanığın ölûmü" hükmünü içe- ren 96. maddesine göre ortadan kaldınldı. Haluk Kırcı, daha önce aynı davadan yargılanmış ve o da 7 kez ölüm cezasına çarptınlmış- tı. Daha sonra cezası eksik he- saplanarak tahliye edilen Kırcı, Susurluk'ta ortaya çıkan çetenin en önemli isimleri arasında yer almıştı. Kırcı. uzun aramalardan sonra yakalanmış ve Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ne gönderil- mişti. Merve Kavakçı için suç duyurusu Haber Merkezi - Geçen günlerde ev- lenmesinin ardından Türk yurttaşlığına yeniden başvurmaya hazırianan Merve Kavakçı hakkında önceki eşinden bo- şanma kararını veren mahkemenin. "sahtecilik" yaptığı gerekçesiyle savcı- lığa suç duyurusunda bulunduğu kayde- dildi. Mahkemenin, Kavakçı'nın, mah- kemeye eşi Ali Ahmad Abushanab'ın oturduğu yer olarak gösterdiği Anka- ra'daki konutta kocasının ya da herhan- gi biryakınının oturmadığını belirleme- si üzerine suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. Savcılığın hakkında dava aç- ması ve bu davanın aleyhinde sonuçlan- ması durumunda Kavakçf nın şu anki evliliğinin iptali gündeme gelecek. Ka- dın Araştırmalan Derneği (KAD) Baş- kanı avukat Nazan Moroğlu. Türk va- tandaşlığından Bakanlar Kurulu karan ile çıkanlan bir kişinin. Türk vatandaş- lığmı yeniden alabUmesinin yine Ba- kanlar Kurulu karany la mümkün olabi- leceğini belirtti. Kavakçı, 5 Temmuz 1997 tarihinde, ABD'deki Dallas Bölge Mahkeme- si'nin 17 Haziran 1993 tarihinde verdi- ği boşanma karannın Türkiye'de de ge- çerli olabilmesi amacıyla "tenfîz" dava- sı açmıştı. Davaya bakan Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24 Hazi- ran 1997 tarihli 1998/377 numarah ka- rannda, "Davauya usulüne uygun teUi- gatyapılmasına karşın duruşmalara ka- tümadığı gibi, davaya karşı da yanıt ver- memiştir. Davacı Türk. davalı Ali Ah- mad ise Ürdün uyrukludur" denilerek ilgili yasa maddelerine uygun olarak ABD mahkemesinin verdiği karann ka- bul edildiği belirtildi. Ancak daha sonra mahkeme. Kavak- çı'nın kocasının ikametettıği yer olarak gösterdiği "Tunus Caddesi numara 88/16" adresinde ABD'de bulunan Abushanab'ın ya da herhangi bir yakı- nmın oturmadığını. dolayısıyla tebliga- tın eline ulaşmadığını belirledi. Bunun üzerine Ankara 24. Asliye Hukuk Mah- kemesi'nin Kavakçı hakkında "sahteci- Bk" yaptığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu kaydedildi. Savcılığın hakkında dava açması du- Suikastta 3 kuşkulu • Baştarafı 1. Sayfada beden basın şehidi Profesör Ahmet Taner Kışlalı'ıun şehit edilmesi ola- yınakanstıklantespitedilen şahışla- ra ilişkin eşkâBer ve robot resimleri ekte sunulmuştur7 Dağıtılan bilgi notlanna göre eş- kâller ş^yle: 1. kişi: Kadm, 25-30 yaşlannda, 1.60-1.65 santimetre boyunda, 55- 60 kitogram ağırhğmda, ela gözlü, açık san saç rengi, ten rengi buğday. 2. kişi: Erkek, 30-33 yaşlannda, 1.70-1.75 santimetre boyunda, 85- 90 kilogram, siyah gözlü, siyah saç- lı. ten rengi esmer. 3, kişi: Erkek, 30-35 yaşlannda, 1.80-1.85 santimetre boyunda, 80- 85 kilogram, kır-siyah saçh, esmer tenli. Tantan: Bomba değişik tçişleri Bakanı Sadettin Tantan. Ankara DGM tarafmdan tutuklanan C. G'nin Kışlalı suikastı nedeniyle değil başka suçtan rutuklanarak ce- zaevinegönderildiğini söyledi. Tan- tan, ANAP grubunda Kışlah suikas- tında kullanılan bombanın çok değişik oldugunu söyledi. rumunda, Kavakçı'nın şu anki evliliği- nin iptali de gündeme gelecek. Dava, Merve Kavakçı'nın Danıştay'a açtığı davada verilecek karan da etkileyebile- cek. 'Kocam emretti' Kavakçı'nın Ankara 24. Asliye Hu- kuk Mahkemesi'ne sunduğu, Sönmez Tercüme Grubu tarafından çevrilen, ABD'nin Texas eyaletindeki 301 Nu- marah Bölge Aile Mahkemesi'nin ka- rannda, "Merv« Sefa Abushanab, iste- yerek Ali Ahmad Abushanab ile birlik- te yaşamamay a devam etmemiş, aksine gerçekten koca tarafından emredilince onun evini terk etmemiş ve dönmemiş- tir'' deniliyor. Öte yandan, avukat Moroğlu yaptığı açıklamada. "Kavakçı'nın Türk vatan- daşlığını kazanacağı kabul edilse bile, evlendikten sonra kazanacağı Türk va- tandaşlığının millervekilliği konusuna hukuken bir etkisi olamaz, ancak evlilik tarihinden sonraki hukuki olaylar açı- sından hak kazanmasını sağlayabilir. Her hukuki olay. ortaya çıktıgı andaki koşullar ve kurallar çerçevesinde hü- kiim doğurur, dolayısıyla e\ lenme ile ka- zanılan Türk vatandaşlığının geçmişe et- kili (makable şamil) olarak hak doğur- ması beklenemez" diye konuştu. DYP'li Mehmet Sağlam'ın önergesi- nin MHP ve FP'li milletvekiUerinin des- teğiyle kabul edilmesiyle de türbanlı öğ- rencilere afyolu açılırken öğrenci affının kapsamı genişletildi. Yasadaki "mevzuat gereğince aranan kurallara uymak koşu- luyla" ıbaresi "ilgili yasalardaki şartlara uymak surenyle" olarak değıştırilerek tür- banlı öğrencilerin "Türban yasağı yasa- da değil yönetmeükte var" gerekçesiyle yasağı delme gerekçeleri yaratılmışoldu. Kabul edilen önergede. "Sınavlara gire- cek öğrencilerin hiçbir sebepie bu haklan engeHeDemez" denılmesı de dikkati çek- tı. FP'liler. Sağlam'ın önergesinin kabul edilmesi üzerine türban yasağıyla ilgili önergelerinı geri çektiler. Hükümetin önergesiyle yasanın 2. maddesine "affi ret hakkı" konuldu. Bu- na göre, af tarihinden itibaren 1 ay içinde affı ret hakkı kullanılabilecek. Ancak. mahkûmiyet halinde. bu hakkın kullanıl- mış olması aftan yararlanmaya engel oluşturamayacak. Komisyonda hükümet ortaklannın ver- diği önergelerle kabul edilen 3. maddey- le mevcut yasada ceza indirimi kapsamın- da olan işkence, çete suçlan indirim kap- samı dışına çıkanlırken çek-senet suçlan da af kapsamına alındı. Verilen bir başka önergeyle de kültür varlıklannı yurtdışı- na kaçıranlar ceza indirim kapsamının dı- şına çıkarıldı. ANAP'lı ve DSP'li kurmayların, ak- şam saatlerinde yaptıklan görüşmelerde de tasannın şimdilik askıya alınması ko- nusunda anlaştıklan belirtildi. Almanya'da şeriatçı mafya • Baştarafı 1. Sayfada lunan. Hollanda, Belçika, lsviçre'de temsilcilikler açan Büyük Anadolu Hölding, "Anadolu ArslanlarT ola- rak tanımlanan Islamcı holdinglerin içinde yer alıyor. Dr. Yakup Yönten'i kaçıranlann 2 milyon mark karşılığı serbest bıraka- caklannı söyledikleri, bu paranın Dr. Yakup Yönten'in ailesi tarafından Türkiye'den getirildiği. ancak Yön- ten'in araba değişimi sırasında kurtu- larak kaçtığı belirtiliyor. Olayın tslamcı kesim içinde nasıl bir etki yapacağı merakla beklenirken Milli Gazete 19 Ekim 1999 tarihli sa- yısındaolayı çarpıtarak kendi lerinden uzakmış gibi şöyle verdi: "Kaçınlan Türk kurtuldu; Frank- furt - Geçtiğimiz Cuma günü Kas- sel'de kaçınlan Türk işadamı. kendi çabasıyla yara almadan kurtulabildi. Işadamını kaçırdığı sanılan 8 kişi po- lisin açıklamasına göre geceleyin ru- tuklanmıştı. 39 yaşında olan kurbanı kaçıranlar, serbest bırakmak karşıln ğında 2 milyon mark para talep edi- yorlardı." 'Siyasi dnayetler Susurluk bağlantılı' GAZİANTEP (AA) - 20. dönemde ku- rulan ve görev ini tamamlayan TBMM Su- surluk Araştırma Komisyonu'nun Sözcü- sü, FP Gaziantep Milletvekili Bedri İnce- tahtacu "Evcil aracıuğı ile ulaşılacak bil- giler, Susurluk olarak tanımlanan olayla- nn ay dınlanmasına firsat verecektir" de- di. Incetahtacı. Evcil olayının, 3 Kasım 1996'dan beri gündemde olan yasadişı ilişkilerin aynı şiddetle devam ettiğini or- taya koyduğunu öne sürdü. Çetelerin eko- nomik ayağının Susurluk'tan sonra da ya- pılacak eylemler için aynı ihtimamla ko- runmaya devam ettiğinin görüldüğünü sa- \unan lncetahtacı -Çeteter arasındaki ko- num veekonomikçaüşmanın artarak de- vam etmesi söz konusu. Taşanlar ve ben- zeıierinin uygulamalan ile irtica tehlikesi adı altında dikkatleri aslında nerelereçek- mek istedikleri meydana çıkü'" diye ko- nuştu. Avrupa Birliği'ne girmek istemeyenle- rin. aslında bunu en çok isteyenlergibi gö- rünenler arasında oldugunu ileri süren ln- cetahtacı şu görüşleri savundu: "Siyasi cinayerierin hiçbirisinin, Susur- luk bağlantısının dışında degertendirile- meyeceği görülmüştür. Bu son Evcil so- ruşturmasıyla başta tçişleri Bakanı Sadet- tin Tantan olmak üzere tüm hükümet, hu- kuk dev leti konusunda en büyük veen son imtihana tabi hıtuluyor. Evcil aracdığı ile ulaşılacak bilgiler,Susurlukolarak tanım- lanan olaylann ay dınlanmasına firsat ve- recektir. Burada ay dınlanan konular, bun- dan evvel aydınlanamayan konulann da a>dınlanmasına ışık tutacaknr. Evcil; Su- surluk olayının hem ekonomik hem deey- lem ayağını uhdesinde banndırmaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle