Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 KSIM 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istaoul
Edire
Koceli
Çankkale
Izmi
Marsa
Aydı
Den:li
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
16
18
16
16
20
19
21
18
Sinop PB 15 Adana PB 26
Samsun PB 15 Mersin PB 25
Trabzon PB 16 Diyarbakır PB 20
Giresun
Ankara
PB 16 ganlıurfa PB 22
B 13 Mardin PB 17
Eskişehir Y 14 Siirt PB 20
Konya Y 16 Hakkâri PB 13
Sıvas PB 12 Van PB 10
Zonçildak PB 16 Antalya Y 22 Kars PB
Yurdun batı kesimle-
ri çok bulutlu, Ege, Iç
Anadolu'nun batısı
ile batı Akdeniz yağ-
muriu, yurdun iç ve
doğu kesimleri yer
yef sislı. öteki yerler
az bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı yağış alan yerterde
azalacak. Öteki yer-
lerde değışmeyecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
B
PB
PB
PB
PB
11
10
11
17
17
19
19
17
Berlin PB 16
Budapeşte PB 18 Aşkabat
Madrid PB 22
Viyana
Belgrad PB 19
Sofya
Roma B 16
Atina B 19
Münih PB 21 Zürih PB 14
PB 18 Taşkent
PB 14 Bişkek
Parçalı bulutlu <T~\ BuluthJ k
Çok buiutlu • Yağmurîu Gök gûfûltûlû
G U N CELcÜNEYT ARCAYUREK
• Btştarafı 1. Sayfada
şılmısı için" çalışmalar yaptığını açıklayan Demi-
rel; bu kez üstelik Cumhurbaşkanlığı görevihin so-
na emesine 7 ay kala ortaya attığı yeni reformist
borroayı şöyle tanımlıyor: "Bu konu kolay bitmez".
Biı gün önce "konunun" bin yıldır tartışılageldi-
ğini söylüyor, ama bir gün sonra hafif ağız değişik-
liği sergiliyor...
7 ay sonra görevinin sona ereceğini bile bile "ko-
nuyu" paldır küldür hangi neden veya nedenlerle
günoeme taşıdığını açıklamıyor.
llk akla gelen mantığa ters düşmüyor.
Demirel, 7 yıl daha Çankaya'da kalacağına artık
inannış oiacak ki, önümüzdeki dönemde yapa-
caklannın başında yer alan "din atağını" bugün-
den kamuoyuna duyuruyor.
Ya da, din konusuna el atmaya ancak kendisi gi-
bi dini bütün bir insanın, makam arabasıyla cuma
namazlanna ilk giden Başbakan'ın; cesaret ede-
bilecegini kanrtlamak istiyor.
Dinci çevrelerin din konusunu tartışmaya açma-
sına karşı çıkmayacağından da kuşku duymuyor.
Çankaya'ya çıktıktan sonra; Demirel, Atatürk
mekanında nöbet tuttuğunu sık sık yineledi ve bu
övünülerle bugünlere geldi.
Ama, Atatürk'ün mekânında Özal'dan sonra
Arapça dualı, mistik havalı iftar yemekleri veren 2.
Cumhurbaşkanı unvanını aldı.
Ola ki, bu bir iki örnek, daha yüzlerce bekje De-
mirel'in duyarlı konuya el atmasına olanak sağla-
dı.
"Din atağı"na girişirken bir zamanlar Özal gibi
ikinci bir Atatürk izlenimi vermeyi mi hesapladı
acaba?
Bilindiği gibi, Atatürk'ün din konusunda başlıca
girişimleri arasında Kuran'ı Türkçeye çevirtmek
vardı. Kuran'ın Türkçe tefsirini yapsın diye Elmalı-
lı Hamdi Bey'i görevlendirdi. Bu görev 1936'da ta-
mamlandı.
Atatürk ezanın Türkçe okunmasını ve camiler-
deki dinsel konuşmaların Türkçe olmasını sağla-
dı.
Şimdi sormak gerekiyor Cumhurbaşkanı'na:
Islam dininin laiklikle ne ölçüde bağdaştığını
araştırmadan önce, ezanın herkesin anlayacağı bir
dilde, yeniden Türkçe okunmasını sağlayarak "din
atağına" girişseniz, en azından içtenliğinizi kanıt-
lamış olmaz mısınız?
Şunlar yapılabilse..
Demirel, ilk demecinden hafif yan çizdiği izleni-
mini veren son kısa açıklamasında "Cumhuriyet
devrimi din ve devleti ayırmıştır. Laiklik budur" di-
y°r
- . _
^
;:
fizanın Türkçe okunmasını âsla ohaylamayaca-
gmı biliyoruz ama; madem ki, laikliği -önce RP'nin
şimdi de FP'nin ısrarla istediği gibi- yeni baştan ta-
nımlamayı amaçlıyor.
öyleyse? "Dinatağı"gibiönemlibirgirişimeön-
derfik etmek istiyorsa; 12 Eylül lideri, dünkü siya-
sal hasmı, bugünkü dostu Kenan Bey'den miras
anayasadaki "zorvnlu din dersleri maddesinin kai-
dınlmasına" önayak oluversin.
Üstelik; pek çok konuda aralarından su sızma-
yan (Demirel-Ecevit-Yılmaz arasındaki) "üçlü itti-
fak"\n pariamentodaki toplam sayısı anayasayı de-
ğiştirmeye yetiyor.
Ha biraz gayret efendim, biraz gayret!
Laikliğin korunup kollanmasında işlerine geldiği
yerde ve zamanda mangalda kül bırakmayan si-
yasetçilerimiz; kuşkunuz olmasın, anayasadaki zo-
runlu din derslerini buyuran maddeye parmaklan-
nın ucuyla dokunamazlar.
Zira, din siyasal yaşamlanntn vazgeçilmez öge-
sidir.
Cumhurbaşkanı, "bu konu kolay kolay noktalan-
maz" derken, doğan tepkiler kulağına fısıldanmış
olmalı.
Daha ilk günden din adamlannı ikiye böldüğü-
nün ayırdında.
Demirel, köktendinci yayınlara elcağızıyla hari-
ka bir malzeme verdi.
FP lideri Recai Kutan ta Amerika'dan "devletin
dine müdahale etmesine" karşı olduklannı söylü-
yor.
76'lık Demirel'in reformist doğası bir kez çıkmış
ortayere...
Durdurabilene aşkolsun!
Nalıncı keseri gibi hep bana hep banaL
Trafikte göz sağlığı
kampanyası başladı
İstanbul Haber Servisi -
Istanbul Valisi Erol Çakır.
yasalann trafikte uygula-
nabildiğini söylemenin gûç
olduğunu söyledi.
Sürücülerin göz sağlığı-
na dikkat çekmek ve trafik
kurallannı anımsatmak
amacıyla düzenlenen
"Trafikte Göz Sağlığı
Kampanyası^nı başlatan
Erol Çakır, yaptığı konuş-
mada, trafik kazalannın
önlenebilmesi için mevcut
yasalan uygulamanın zo-
runlu oldugunu vurgulaya-
rak "Yasalann giicü uygu-
lanabilirlikleri ile ölçülür.
Kanunlar, iyi uygulanabüi-
yorsa güçlüdür. Yasalann
trafikte uygulanabikliğini
söylemek güçtür" dedi.
Vali Erol Çakır, toplu ta-
şıma imkânlannın iyi de-
ğerlendirilemediğini belir-
terek sorunun çözümünde
karayollannın, trafik teşki-
latının. belediyelerin, sürü-
cü kurslannın ve sürücüle-
rin her birinin ayn ayn so-
rumlulukları oldugunu
kaydetti.
İstanbul Emniyet Müdü-
rü Hasan Ozdemir de trafik
kazalannda hatalann yüz-
de 80'inin sürücülerden,
yüzde 20'sinin ise yayalar-
dan kaynaklandığını belirt-
ti. Özdemir, sürücülerin
hata payının yüksek olma-
sının, göz sağlığının öne-
mini bir kez daha ortaya çı-
kardığını kaydetti.
Kampanya süresince sü-
rücüler, Boğaziçi Köprüsü
çıkışında kurulan mobil
göz kliniğinde 7 Kasım'a
kadar muayene olabilecek-
ler.
Aynca, 9-14 Kasım ara-
sında TEM Otoyolu Mah-
mutbey mevkii gişe çıkı-
şında, 16-21 Kasım arasın-
da Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü'nün Avrupa'ya
geçiş yönündeki gişelerde
ve 23-28 Kasım arasında
da TEM Otoyolu Çamlıca
mevkii gişe çıkışındaki lo-
kasyonda kurulan mobil
göz kliniğinde saat 16.00
ile 22.00 arasında ücretsiz
olarak göz muayenesi yap-
tırabilecekler.
Ortaklar afta anlaşamadı• Baştarufı 1. Sayfada
bir uyumsuztıık olmaz" dedi.
DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı
Emin Karaa, "Halkın neyi istemediği or-
taya çıkb. Görevi suiistimal ve kamuoyun-
da Haluk Kırcı maddesi diye anılan mad-
deler istenmiyor. Koalisyon ortaklannın
bu gerçekler karşısında uzlaşmacı bir ta-
vır sergileyecekJerine inamyorum. Uzlaş-
ma konusunda adım atılmadan. günde-
me alınmasında yarar olmadığı kanaann-
deyinı'" dedi. MHP Grup Başkanvekih İs-
mail Köse ıse u
Ya uzlastıgımız sekliyle çı-
kacak ya da çıkmayacak" diyerek geri
adım atmayacaklannı ortaya koydu.
ANAP'lı Anayasa Komisyonu Başka-
nı Ertuğnıl Yalçtnbayır'ın önergesinin oy-
birliğiyle kabul edilmesiyle aralannda Eş-
berYağmurderefi'nindebulunduğu 1700
kişinin daha af kapsamına alınması be-
nimsendi. DYP'lilerin verdiği önergenin
kabul edilmesiyle de türbanlı öğrencilere
afyoluaçıldı.
TBMM Anayasa Komisyonu'nun dün
ele aldığı af yasasının görüşmeleri sırasm-
da yoğun trafik yaşanırken hükümet or-
taklan MHP ve DSP arasında gerginlik
iyice tırmandı. DSP Grup Başkanvekili
Aydın Tümen ve komisyona yeni seçilen
Ankara Milletvekili Tayfiın Içfi toplantı
öncesinde, genel merkezde Genel Baskan
Yardımcısı Rahşan Ecevk'le görüştüler.
Komisyonda DSP'liIer, yasanın "aymne-
viden verflen cezalann. bunlann sayısı ne
oJursa olsun tek bir ceza gibi infaz edile-
cek şekilde uygulanabilecegini" hükme
bağlayan ve "Kırcı affi" olarak bilinen 11.
maddesine karşı çıktılar.
DSP'li üye Namık Kemal Atahan. bu
düzenlemenin kabul edilmesi durumun-
da, önceki gün haklannda idam cezası ve-
rilen Bahçelievler katliamı sanıklannın
da affedileceğini, bunun kamu vicdanına
sığmayacafını ifade etti. Memnu hakla-
nn iadesinin 3 yıl olarak öngörülmesinı de
eleştiren Atahan, "Bu durumda. bu kat-
liam sanıklan.3 yıl sonra parlamcnto>a da
girebikcektir'' diyerek tepki gösterdi.
DYP'li MehmetSağlamdayasavıeleş-
tirerek "Ben böyte bir kanunun çıkanl-
masından dolayı halkımdan. millen'mden
utanr.orum" dedi.
Göriişmeler sürerken Başbakan Yar-
dımcısı Bahçeli af yasasıyla ilgili sert bir
konuşma yaptı. Bahçeli, partisinin ılke
olarak aftan yana olmadığını, belli ara-
lıklarla çıkanlan af yasalannın sonuçta
hukuk devletini dejenere ettiğini ve ada-
let duygusunu zedelediğini kaydederek
yurttaşlar arasında aftan rahatsızhk du-
yanlann da belli bir ağırlık oluşturduğu-
nun farkında olduklannı söyledi.
MHP'nin çeşitli eleştirilere ve karalama
kampanyanlanna muhatap oldugunu sa-
vunan Bahçeli, şu görüşlerı dile getirdi:
"Bizim yaklaşımımm. af tartışmalan-
nın yarattıgı beklentiler sebebiyle afyasa-
sının artık geciktirilmeden çıkanlması
şeklindeözedemek mümkündür. MHP, bu
süreç içinde, toplumumuzun kabul edebi-
lecegi bir af düzenlemesinin ortaya çıkışı-
na özen göstermiştir. Bu \esiley le. çeteler-
le ilgili haksız ve yakışıksız değeıiendir-
mderdensonra başlayan baa yeni yorum-
lara da temasetmek gerekmektedir. MHP
için, başkalanatn zaman zanıan yaptığı
gibi "iyi suçlu kötü suçlu" yoktur. Suçlu
suçludur. Bazı çevrelerin sahip olduğu,
suçlu ya da hükümlü kendilerine yakın
bir sivasi görüşü pay laştığı zaman farklı,
başka bir görüşte olduğu zaman farklı bir
tavır içinde bulunma alışkanlığu bizler açı-
sından çifte standarttan \e tutarsızlıktan
başka bir anlama gelmemektedir."
Samimidüşüncelerınin 1 yıldır.vapılan
af tartışmalannın artık çözüme ka\ uştu-
rulması oldugunu kaydeden Bahçeli. "Af-
la ilgili olarak bazı basın organlannda ve
çevTeterde hükümet sorunu halıne gele-
bilir" gibi ifadeler yer almaktadır. Türk
milliyetçileri koltuk nıeraklısı değil. inanç
ve ilke sevdalılandır. Bunu herkes böyle
bilsin" diyerek rest çektı.
DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen.
komisyona gelerek Bahçeli 'nin konuşma-
sını Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve
diğer komisyon üyelerine aktardı. Bunun
üzerine. komisyon öğle saatleri olmasını
dadikkatealarakçalışmalanna 1 saatara
verdi. Verilen arada. Türk ve DSP'li
komisyon üyeleri kendi aralannda topla-
narak yasayı geri çekmeyi değerlendirdi-
ler. Ancak. yasa olduğu için hükümetçe
geri çekilmesinin yasal olarak olanaksız-
lığı anlaşılınca. tasarının görüşüleceği e-
sas komisyon olan Adalet-. Komisyo-
nu'nda "gflndeme alınmayarak rafa kal-
dınlması" gündeme getirildi.
Anayasa Komisyonu toplantısına veri-
len arada MHP \öneticileriŞevketBülent
Yahnici. Ömer Izgi ve İsmail Köse De\ let
Bahçeli'yle görüşerek son durumu değer-
lendirdiler. İsmail Köse. af yasasında hü-
kümetin uzlaştığı metin dışında bir deği-
şiklik yapılması durumunda "affin çık-
mayacağmı" söyledi. Kırcı'ya affı savu-
nan MHP Grup Başkanvekili Izgi de ga-
zetecilere bu maddeyle, Güneydogu'da
kan davası yüzünden bırden fazla kişiyi
öldürmekten yargılanan birçok yurttaşın
yararlanacağını savundu. Izgi, af yasası-
nın kişilere göre değil, suçlara göre dü-
zenlendiğinı ve az sayıda kişinin yarar-
lanacağını savundu.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda ise
DYP'li Ahmet İyimaya'nın yasanın tü-
müyle anayasaya aykın olduğu yönünde-
ki önergesi iktidar gruplannın oylanyla
reddedildi. DSP'nin. Haluk Kırcı'ya af
getiren 11. maddenin anayasaya aykın ol-
duğu yönünde verdiği önergeye ise MHP,
ANAP ve DYP'li üyeler karşı oy kullan-
dı. DSP'lilerin bu hükmün metinden çı-
kanlmasma ilişkin oylamada ise ret ve ka-
bul oylan eşit çıkınca düzenleme Adalet
Komisyonu'nun takdirine bırakıldı. Ana-
yasaya aykınlık oylamasında ANAP'lı
Başkan Yalçmbayır, MHP'lilerle birlikte
hareket ederken ikinci önergeye kabul oyu
kullandı. Ertugrul Yalçmbayır'ın 11.
madde üzerinde v erdiği önerge ile de ''da-
ha önce suç işleyip de şarüı salıverilenler-
den 2. defa bir yıldan fazla agır ceza alma-
mış olanlann şartlı salrverilnıe haklannın
iade edilmesi
1
' kabul edildi. Bu çerçeve-
de. bu düzenleme kapsamına giren arala-
nnda Eşber Yağmurdereli'nin.de bulun-
duğu 1700 kişı yararlanacak.
Bahçelievler: îşkenceyle katbam
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Koalisyon ortaklan ara-
sında restleşmeye neden olan ve
MHP'nin hükümet sorunu hali-
ne dönüştürdüğü aftan yararla-
nacak olan "Bahçelievler katli-
amı" sanıklan, Türkiye tarihin-
deki en insanlık dışı eylemlet-
den birinin failleri olarak anılı-
yorlar. Susurluk'ta 3 yıl önce
ölen AbduOah Çath ile geçen yıl
yakalanan Haluk Kırcı ve diğer
katiller, 12 Eylül öncesi MHP
yönetiminin talimatlan doğrul-
tusunda gerçekleştirdikleri ey-
lemle Türkiye Işçi Partisi'ne
üye 7 genci öldürdüler.
21 yılı aşkın süredir süren da-
va. 9 Ekim 1978 gecesi Ankara
Bahçelievler semtinde yaşayan
TlP'li 7 genç, Serdar AKen, La-
tif Can, Salih Güvenci, Faruk
Ersan. Efraim Ezgi, Hürcan
Gürses ve Osman Nuri Lzun-
lar, dönemin Ülkü Ocaklan Ge-
nel Başkan Yardımcısı Abdul-
lah ÇaÜı'nın da katıldıği bir ey-
lemle işkence yapılarak öldürül-
mesiyle başlamıştı. 1980 önce-
si MHP'nin hukuk danışmanı
Ali Yurtaslan. cinayetin döne-
min MHP Genel Başkanı Al-
parslan Türkeş'in "Bahçeliev-
ler bizim için güvenli bir yer ol-
malıdır" talımatının ardından
gerçekJeştiri 1digini öne sürmüş-
tü.
Soner Yalçın ve Doğan Yur-
dakul'un Abdullah Çath'nın ya-
şammı anlattığı "Reis" adlı ki-
tapta katliam gecesi, 4. Kolordu
Komutanlığı Askeri Mahkeme
duruşma tutanaklanndan yapı-
lan alıntılarla aynntılı olarak an-
latılıvor.
"tdi Amin" kod adlı Haluk
Kırcı, olay gecesi Bahçelievler
15. sokak 56/2 adresine gönde-
rildi. Eve gidip kapıyı dinledik-
ten sonra arkadaşlannın yanına
dönen Kırcı "İçeriden 2-3 kişi-
nin sesi geüyor" dedi. Eylemin o
akşam yapılmasınakarar venldi.
Ercüment Gedikli ek güç için
Dadaş kahvesine gidip, yapacak-
lan bu eylemle ilgili olarak daha
önce bilgi toplayan ÖmerOzcan
ve Duran Demirkıran'ı buldu.
Bahçelievler 15. sokaktaki 56
nolu apartmanm 300 metre sa-
ğında trafonun yanına gözcü ola-
rak Demirkıran bırakıldı. Apart-
manm bir köşesinde ise Omer
Özcan gözcülük yapacaktı. Çat-
lı, 16. sokağa giren küçük cadde-
nin başındaki otomobilin içinde
bekliyordu. Plana göre içeriye
Haluk Kırcı, Ercüment GedikJi,
Mahmut Korkmaz ve Kürşat
Poyraz girecekti. Öğrencilerin
kaldığt eve girdiler. Saldırganlar
evdekilerin ellerini arkadan bağ-
layıp yüzükoyun yere yatırdılar.
Evde siiah yoktu, saldırganların
evde tek bulabildiklerı, Genç
Öncü, Çark Başak ve Yürüyüş
adlı dergilerdi.
Saldırganlann e .dekileritı sa-
yısının fazla olması nedeniyle
aralannda biraz tartıştılar. Kür-
şat Poyraz ve Ercüment Gedik-
li dışarıda bekleyen Çatlı'ya da-
nıştılar. Çatlı, Poyraz'ı yanına
alarak "Ben şimdi gelhorum,
beni bekleyin*
1
dedi. Çatlı dön-
düğünde bir şişe eter ve pamuk
getirmişti. Poyraz ve Gedikli
eteri ve pamuğu alıp eve girdi-
ler. 5 gencin yüzüne sırasıyla
etere batınlmış pamuğu bastır-
dılar. Bu sırada kapı vurulunca
saldırganlar telaşlandılar. Kapı-
yı açtıklannda TİP üyesi Faruk
Erzan ve Salih Güvenci karşıla-
nndaydı. Çatlı'ya haber verdi-
ler Çatlı, "Sonradan gelen iki
kişiyi ahp otomobile getirin" di-
ye emir verdi.
Poyraz ve Kırcı. Güvenci ile
Erzan'ı otomobile getirdiler. Es-
kişehir yolunda Balmumcu yo-
lunun 13. kilometresinde oto-
mobrti durrturdelar. Tarlaya gö-
türüp Erzan'ın kafasına 3, Gü-
venci "nin kafasına da 3 kurşun
sıktılar. Buradan yeniden Bah-
çelievler'e geldiler.
Haluk Kırcı. TİP üyesi öğren-
cileri iple boğabileceğini söyle-
di. Kırcı telden yapılmış bir as-
kı getirdi. Osman Nuri Uzun-
lar'ı sürükleyerek mutfağa gö-
türdü. Telle boğazını sıktı. An-
cak telle boğamayacağını anla-
yınca gidip banyodan havlu al-
dı. Uzunlar'ın yüzüne havluyu
bastırdı. Öldüremeyince Kırcı
ülkücü arkadaşlanna dönüp
"Bu böyle olma>acak siz evden
çıkın, ben hepsinin kafasına sı-
Ö D P C e n e l B a ş k a n ı u f u k U r a s
'Susurlukçözülmeden demokrasi olmaz
9
İstanbul Haber Servisi - Özgürfük ve Daya-
nışma Partibî (ÖDP) Genel Başkanı L'fukLiras.
Susuriuk kazasının ardından. Türkiye'nin siya-
sal hayatında büyük calkantılara yol açan "dev-
kt-çete-mafya Utskikrini'" ortaya döken skan-
dallann hiçbirinin çözülemediğini belirtti.
Uras, Susuriuk çetesinin açığa çıkışınm 3.
yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklama-
da, Susuriuk kazasının ardından açılan davala-
nn sonuçlandınlamadığını ifade ederek Mec-
lis'te dokunulmazhk zırhına, bürokraside Me-
murin Muhakemat Kanunu'na sığınanların ko-
runmaya devam edildiğini ileri sürdü.
Uras, Evcîl olayının; Susurluk'un kilitlerin-
den birisinin Içişleri Bakanlığı personeli oldu-
gunu, kimi emniyet müdürlerinin ve mensup-
lannm, valilerin boğazlanna kadar bataklığm
içinde bulunduklannı bir kez daha gösterdiği-
ni savundu.
Uras, çetelerle devletin tüm kademelerinin
ve siyasi partiierin ilişkisini kopartacak adım-
lar atılmadan. Susurluk batağı kurutulmadan
gerçek birdemokratikleşmenin sağlanamaya-
cağını kaydetti.
kıp çıkanm" dedi. Alten'in mi-
de ve bağırsaklanna 3 kurşun.
Gürses'in kalp ve böbreğine üç.
Ezgin'ın başına dört, Latıf
Can'ın akciğerine iki kurşun
sıktı.
Katliamdan yaralı olarak kur-
tuJan ancak hastanede yasammı
yitiren Serdar Alten, ifadesinde,
saldırganlann 4 kişi oldugunu
söyleyebildi ve "Kaçanlardan
ikisi esmer, ikisi sanşındı. Bize
silahla ateş eden kıvırcık saçlı es-
mer bir çocuktu" dıyebildi.
3. AgırCeza Mahkemesi'nde
önceki gün görülen Bahçeliev-
ler katliamı davasında, Bünya-
min Adanalı ile Ünal Osmana-
ğaoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun
"taammüden adam öldürme"
fiilini içeren 450/4. maddesine
göre 7'şer kez ölüm cezasına
mahkûm edildiler. Hafifletici
neden bulunamadığı için ceza-
lann ayn ayn infazına karar ve-
rildi. Duruşmada, gıyabi tutuk-
lu sanıklar Mahmut Korkmaz
ile Kadri Kürşat Poyraz'ın dos-
yalan iseaynldı. Susurluk kaza-
sında ölen sanık Abdullah Çat-
lı hakkındaki dava ise TCK'nin
"sanığın ölûmü" hükmünü içe-
ren 96. maddesine göre ortadan
kaldınldı.
Haluk Kırcı, daha önce aynı
davadan yargılanmış ve o da 7
kez ölüm cezasına çarptınlmış-
tı. Daha sonra cezası eksik he-
saplanarak tahliye edilen Kırcı,
Susurluk'ta ortaya çıkan çetenin
en önemli isimleri arasında yer
almıştı. Kırcı. uzun aramalardan
sonra yakalanmış ve Eskişehir
Özel Tip Cezaevi'ne gönderil-
mişti.
Merve Kavakçı için suç duyurusu
Haber Merkezi - Geçen günlerde ev-
lenmesinin ardından Türk yurttaşlığına
yeniden başvurmaya hazırianan Merve
Kavakçı hakkında önceki eşinden bo-
şanma kararını veren mahkemenin.
"sahtecilik" yaptığı gerekçesiyle savcı-
lığa suç duyurusunda bulunduğu kayde-
dildi. Mahkemenin, Kavakçı'nın, mah-
kemeye eşi Ali Ahmad Abushanab'ın
oturduğu yer olarak gösterdiği Anka-
ra'daki konutta kocasının ya da herhan-
gi biryakınının oturmadığını belirleme-
si üzerine suç duyurusunda bulunduğu
belirtildi. Savcılığın hakkında dava aç-
ması ve bu davanın aleyhinde sonuçlan-
ması durumunda Kavakçf nın şu anki
evliliğinin iptali gündeme gelecek. Ka-
dın Araştırmalan Derneği (KAD) Baş-
kanı avukat Nazan Moroğlu. Türk va-
tandaşlığından Bakanlar Kurulu karan
ile çıkanlan bir kişinin. Türk vatandaş-
lığmı yeniden alabUmesinin yine Ba-
kanlar Kurulu karany la mümkün olabi-
leceğini belirtti.
Kavakçı, 5 Temmuz 1997 tarihinde,
ABD'deki Dallas Bölge Mahkeme-
si'nin 17 Haziran 1993 tarihinde verdi-
ği boşanma karannın Türkiye'de de ge-
çerli olabilmesi amacıyla "tenfîz" dava-
sı açmıştı. Davaya bakan Ankara 24.
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24 Hazi-
ran 1997 tarihli 1998/377 numarah ka-
rannda, "Davauya usulüne uygun teUi-
gatyapılmasına karşın duruşmalara ka-
tümadığı gibi, davaya karşı da yanıt ver-
memiştir. Davacı Türk. davalı Ali Ah-
mad ise Ürdün uyrukludur" denilerek
ilgili yasa maddelerine uygun olarak
ABD mahkemesinin verdiği karann ka-
bul edildiği belirtildi.
Ancak daha sonra mahkeme. Kavak-
çı'nın kocasının ikametettıği yer olarak
gösterdiği "Tunus Caddesi numara
88/16" adresinde ABD'de bulunan
Abushanab'ın ya da herhangi bir yakı-
nmın oturmadığını. dolayısıyla tebliga-
tın eline ulaşmadığını belirledi. Bunun
üzerine Ankara 24. Asliye Hukuk Mah-
kemesi'nin Kavakçı hakkında "sahteci-
Bk" yaptığı gerekçesiyle savcılığa suç
duyurusunda bulunduğu kaydedildi.
Savcılığın hakkında dava açması du-
Suikastta 3 kuşkulu
• Baştarafı 1. Sayfada
beden basın şehidi Profesör Ahmet
Taner Kışlalı'ıun şehit edilmesi ola-
yınakanstıklantespitedilen şahışla-
ra ilişkin eşkâBer ve robot resimleri
ekte sunulmuştur7
Dağıtılan bilgi notlanna göre eş-
kâller ş^yle:
1. kişi: Kadm, 25-30 yaşlannda,
1.60-1.65 santimetre boyunda, 55-
60 kitogram ağırhğmda, ela gözlü,
açık san saç rengi, ten rengi buğday.
2. kişi: Erkek, 30-33 yaşlannda,
1.70-1.75 santimetre boyunda, 85-
90 kilogram, siyah gözlü, siyah saç-
lı. ten rengi esmer.
3, kişi: Erkek, 30-35 yaşlannda,
1.80-1.85 santimetre boyunda, 80-
85 kilogram, kır-siyah saçh, esmer
tenli.
Tantan: Bomba değişik
tçişleri Bakanı Sadettin Tantan.
Ankara DGM tarafmdan tutuklanan
C. G'nin Kışlalı suikastı nedeniyle
değil başka suçtan rutuklanarak ce-
zaevinegönderildiğini söyledi. Tan-
tan, ANAP grubunda Kışlah suikas-
tında kullanılan bombanın çok
değişik oldugunu söyledi.
rumunda, Kavakçı'nın şu anki evliliği-
nin iptali de gündeme gelecek. Dava,
Merve Kavakçı'nın Danıştay'a açtığı
davada verilecek karan da etkileyebile-
cek.
'Kocam emretti'
Kavakçı'nın Ankara 24. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'ne sunduğu, Sönmez
Tercüme Grubu tarafından çevrilen,
ABD'nin Texas eyaletindeki 301 Nu-
marah Bölge Aile Mahkemesi'nin ka-
rannda, "Merv« Sefa Abushanab, iste-
yerek Ali Ahmad Abushanab ile birlik-
te yaşamamay a devam etmemiş, aksine
gerçekten koca tarafından emredilince
onun evini terk etmemiş ve dönmemiş-
tir'' deniliyor.
Öte yandan, avukat Moroğlu yaptığı
açıklamada. "Kavakçı'nın Türk vatan-
daşlığını kazanacağı kabul edilse bile,
evlendikten sonra kazanacağı Türk va-
tandaşlığının millervekilliği konusuna
hukuken bir etkisi olamaz, ancak evlilik
tarihinden sonraki hukuki olaylar açı-
sından hak kazanmasını sağlayabilir.
Her hukuki olay. ortaya çıktıgı andaki
koşullar ve kurallar çerçevesinde hü-
kiim doğurur, dolayısıyla e\ lenme ile ka-
zanılan Türk vatandaşlığının geçmişe et-
kili (makable şamil) olarak hak doğur-
ması beklenemez" diye konuştu.
DYP'li Mehmet Sağlam'ın önergesi-
nin MHP ve FP'li milletvekiUerinin des-
teğiyle kabul edilmesiyle de türbanlı öğ-
rencilere afyolu açılırken öğrenci affının
kapsamı genişletildi. Yasadaki "mevzuat
gereğince aranan kurallara uymak koşu-
luyla" ıbaresi "ilgili yasalardaki şartlara
uymak surenyle" olarak değıştırilerek tür-
banlı öğrencilerin "Türban yasağı yasa-
da değil yönetmeükte var" gerekçesiyle
yasağı delme gerekçeleri yaratılmışoldu.
Kabul edilen önergede. "Sınavlara gire-
cek öğrencilerin hiçbir sebepie bu haklan
engeHeDemez" denılmesı de dikkati çek-
tı. FP'liler. Sağlam'ın önergesinin kabul
edilmesi üzerine türban yasağıyla ilgili
önergelerinı geri çektiler.
Hükümetin önergesiyle yasanın 2.
maddesine "affi ret hakkı" konuldu. Bu-
na göre, af tarihinden itibaren 1 ay içinde
affı ret hakkı kullanılabilecek. Ancak.
mahkûmiyet halinde. bu hakkın kullanıl-
mış olması aftan yararlanmaya engel
oluşturamayacak.
Komisyonda hükümet ortaklannın ver-
diği önergelerle kabul edilen 3. maddey-
le mevcut yasada ceza indirimi kapsamın-
da olan işkence, çete suçlan indirim kap-
samı dışına çıkanlırken çek-senet suçlan
da af kapsamına alındı. Verilen bir başka
önergeyle de kültür varlıklannı yurtdışı-
na kaçıranlar ceza indirim kapsamının dı-
şına çıkarıldı.
ANAP'lı ve DSP'li kurmayların, ak-
şam saatlerinde yaptıklan görüşmelerde
de tasannın şimdilik askıya alınması ko-
nusunda anlaştıklan belirtildi.
Almanya'da
şeriatçı
mafya
• Baştarafı 1. Sayfada
lunan. Hollanda, Belçika, lsviçre'de
temsilcilikler açan Büyük Anadolu
Hölding, "Anadolu ArslanlarT ola-
rak tanımlanan Islamcı holdinglerin
içinde yer alıyor.
Dr. Yakup Yönten'i kaçıranlann 2
milyon mark karşılığı serbest bıraka-
caklannı söyledikleri, bu paranın Dr.
Yakup Yönten'in ailesi tarafından
Türkiye'den getirildiği. ancak Yön-
ten'in araba değişimi sırasında kurtu-
larak kaçtığı belirtiliyor.
Olayın tslamcı kesim içinde nasıl
bir etki yapacağı merakla beklenirken
Milli Gazete 19 Ekim 1999 tarihli sa-
yısındaolayı çarpıtarak kendi lerinden
uzakmış gibi şöyle verdi:
"Kaçınlan Türk kurtuldu; Frank-
furt - Geçtiğimiz Cuma günü Kas-
sel'de kaçınlan Türk işadamı. kendi
çabasıyla yara almadan kurtulabildi.
Işadamını kaçırdığı sanılan 8 kişi po-
lisin açıklamasına göre geceleyin ru-
tuklanmıştı. 39 yaşında olan kurbanı
kaçıranlar, serbest bırakmak karşıln
ğında 2 milyon mark para talep edi-
yorlardı."
'Siyasi
dnayetler
Susurluk
bağlantılı'
GAZİANTEP (AA) - 20. dönemde ku-
rulan ve görev ini tamamlayan TBMM Su-
surluk Araştırma Komisyonu'nun Sözcü-
sü, FP Gaziantep Milletvekili Bedri İnce-
tahtacu "Evcil aracıuğı ile ulaşılacak bil-
giler, Susurluk olarak tanımlanan olayla-
nn ay dınlanmasına firsat verecektir" de-
di. Incetahtacı. Evcil olayının, 3 Kasım
1996'dan beri gündemde olan yasadişı
ilişkilerin aynı şiddetle devam ettiğini or-
taya koyduğunu öne sürdü. Çetelerin eko-
nomik ayağının Susurluk'tan sonra da ya-
pılacak eylemler için aynı ihtimamla ko-
runmaya devam ettiğinin görüldüğünü sa-
\unan lncetahtacı -Çeteter arasındaki ko-
num veekonomikçaüşmanın artarak de-
vam etmesi söz konusu. Taşanlar ve ben-
zeıierinin uygulamalan ile irtica tehlikesi
adı altında dikkatleri aslında nerelereçek-
mek istedikleri meydana çıkü'" diye ko-
nuştu.
Avrupa Birliği'ne girmek istemeyenle-
rin. aslında bunu en çok isteyenlergibi gö-
rünenler arasında oldugunu ileri süren ln-
cetahtacı şu görüşleri savundu:
"Siyasi cinayerierin hiçbirisinin, Susur-
luk bağlantısının dışında degertendirile-
meyeceği görülmüştür. Bu son Evcil so-
ruşturmasıyla başta tçişleri Bakanı Sadet-
tin Tantan olmak üzere tüm hükümet, hu-
kuk dev leti konusunda en büyük veen son
imtihana tabi hıtuluyor. Evcil aracdığı ile
ulaşılacak bilgiler,Susurlukolarak tanım-
lanan olaylann ay dınlanmasına firsat ve-
recektir. Burada ay dınlanan konular, bun-
dan evvel aydınlanamayan konulann da
a>dınlanmasına ışık tutacaknr. Evcil; Su-
surluk olayının hem ekonomik hem deey-
lem ayağını uhdesinde banndırmaktadır."