Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İrntivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Vayın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Ya>m Koordınaioni Hikmet
Çetinkav a • Yazıı^len Muduru İbrahim
Yıldız • Sonımlu Müdur Fikret İlkiz
9 Haber Merkezı Muduru- Hakan
Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz V ıldınm • Ekonomı Özlem
Yüzak 9 Kultür Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami
Karaören 9 Duzeltme Abdullah Yazıcı 9
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yun Haberleri Mehmct Faraç
Ya\ın Kurulu Ilhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya.
Şükran Soner, tbrahÎBi Yıldız.
Orhan Bursah. Mustafa Balbay,
Hakın Kara.
Ankara Temsılcisi Mustafa Balba> Ataturk Bul\an
No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks 419502"'#tzmırTemsılcısı SerdarKızık,
H ZiyaBK 1352S 2 3 Tel. 4411220. Faks 4419117
• AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu. İnonuCd. 119
S.No:l Katıl.Tel 363 12 11,Fak> 363 12 15
MCıessese Müdürü Üstün Akmen
# Koordınatör Ahnııl Korulsan
• Muhasebe Bülent Yener • 1da-
re Hüseyjn Gürer • Bılgı-I:,-
lenr Nail lnal 9 Sati; Fazilet
Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Ba^kanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koordınatör Relıa
Işıtman • Genel MudurYardımcısl
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5!3<3580-5n8460-61.Faks 5158463
\avımla>an \e Basan: \ enı Gun Haber Ajansı. Basm ve Yayıncılık \ $
Tjrvo^açı CaJ 31 41 Laialofiu 34.-34 Islanbul PK 246- Sırkecı Î4435 htanbul
Tei
Fak- 10 212(513 H5 95 wwvv.cumhunyet.com.tr 3 1CASIM 1999 Imsak 5.01 Güneş: 6.29 Öğle: 11.55 tkindi: 14.40 Akşam: 17.06 Yatsı: 18.29
Türk öğrencinin
başarısı
• Haber Merkezi-
Floransa'da dünyaca ünlü
Accademıa Dı Belle Arti
(Devlet Güzel Sanatlar
Akademısı) sınavlanna
katılan Türk öğrenci
Zeynep Baransel. sınava
katılan 95 yabancı öğrencı
arasında en yüksek notu
alarak bınncilıği kazandı.
Ayazağa Işık Lisesi'nden
mezun olduktan sonra ıkı
yıl Floransa'da. Lorenzo
De Medıcı'de grafik
tasanmı ve reklamcılık
eğitimı gören Baransel.
sınavda yabancı
ögrencılenn yanı sıra
Italyan öğrencılerden bıri
ıle de bınnciliğı paylaştı.
Türklerin
cinsel yaşamı
• Istanbul Haber Servisi -
Prezen atıf üreten Durex
firması tarafından
yaptınlan araştırmada.
genel korunma yöntemleri
arasında prezervatıf
kullanımının yüzde 31
oranla diğer metotlann
önünde yer alırken her yüz
kışiden 24ünün ise hiçbir
korunma yöntemine
başvurmadığı belırtildi.
Ankette "Hayatınızdahiç
prezen atif kullandınız
mı" sorusuna erkeklerin
yüzde 53 ü "E\et" yanıtı
venrken kadınlann yüzde
35'inin prezervatifli ilışkı
kurduğu belırlendi.
4 okula yeşil
bayrak
• İZMİR(AA)-Avrupa
Çevre Eğıtım Vakfı
larafından 1995 yılında
başlatılan ve Türkıye Çevre
Eğitım Vakfı 'nın koordine
ettığı Çocuklara Çevre
Uyumu Projesi (Eco-
school) kapsamında bu yıl
Türkıye'den 4 ilköğretım
okuluna yeşıl bayrak
venldı. Yeşıl bayrağı
Türkıye'de 1999 yıhnda
kazanan okullar.
Ankara'dan Altındağ
İlköğretım Okulu ile Özel
İlkem Ilköğretim Okulu.
İzmır'den Özel Gedız
llköğretim Okulu.
Bursa'dan da Yıldınm
Setbaşı tlköğretim Okulu
oldu.
Sel felaketinin
yıldönümü
• İZMİR(AA)-Orman
Bakanlığı Ege Orman
Bölge Müdürlüğü'nün,
tzmır'de 67
kişinin
ölümüy le sonuçlanan sel
faciasımn ardından. 4 yıl
ıçinde 600 hektarlık alanda
erozyon kontrolu ve
ağaçlandırma çalışması
yaptığı bildinldi. Yetkililer.
bu rür facialann
yaşanmaması için dere
lemizliğı ve ıslah
çalışmalanna büyûk
önem v erdiklerini
söylediler.
Çırağan
Palace'a ödiil
• İstanbul Haber Servisi -
Çırağan Palace Hotel
Kempinskı İstanbul,
konuklanna sunduğu
hizmet ıle Amerikan
Konukseverlık Bilimleri
Akademisı (AKBA)
tarafından. dördüncü kez
Beş Pırlanta Yıldız
Ödülü'ne layık görüldü.
Akademi Başkan
Yardımcısı L'lrich
Schvvartz. dün düzenlenen
törende. otelin mutfak şefi
Michael Norman. Tuğra
Restoran ve Şefi Sezai
Erdoğan. Laledan
Restoran \e Şefi Robert
Stern ıle Bellıni Restoran
\ e Şefi Marco
Cammarata'ya ödüllerini
verdi. Schvvartz yaptığı
konuşmada. Çırağarf ın
dünyanın önde gelen
otelleri arasındaki yerıni
aldığını ifade ettı.
Bostancıoğlu, bürokratlanna hazırlattığı rapor sonucu sistemin değiştirilmesini istedi
OSS yeniden düzenlenecekEBRU TOKTAR
ANKARA-Yükseköğretım Kurulunun ı YÖK)
Milli Eğitim Bakanlığf nın görüşlerıni almadan
alelaceleuygulamayageçtiği yeni sına\ sistemı.
kamuoyundanyükselenelestirılerlebırlıkteMıl-
lı Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğiu'nu da ra-
hatsız etti. Bürokratlanna yeni sına\ sistemıni in-
celeten Bostancıoğlu. meslek lıselenndeki kayıt-
lann yüzde 40"a kadar düşmesi ve kalkmma plan-
lan ile hükümetprogramlannın altüst olma teh-
likesi üzenne "OSS'dedeğis,iklikyapılmasr ka-
ranna \ardı.
Çankaya'daki Vakıfbank binasında dün akşam
YÖK Başkanı KemalGürüzve Millı Eğıtım Ba-
kanlığı Müsteşan BenerCordan ile bıraraya ge-
len Bostancıoğlu'nun. meslek lısesı mezunlan-
nın. alanlanndakı 4 yıllık lisans programlan ile
mühendislık fakültelerini tercihetmesi vönünde
• YÖK Başkanı Gürüz ve Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşan Cordan ile
bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, sınav sisteminde
değışiklik yapılması için hemen çalışmalara başlanmasını istedi.
değışıklıkyapılmasını ıstedığiöğrenildi.ÖSYM
Ba^kanı Dr. Fethi Toker' ın de ıtiraz ettıği yenı sı-
na\ sistemı. meslek liselenni fonksiyonsuz hale
getinnce. hükümetın \ e Metin Bostancıoğlu'nun
istemi üzerine bır araştırma raporu hazırlatıldı.
Sistemde değışiklik yapılacağını doğrulayan
Metin Bostancıoğlu. "Eğitimin daha iyiye daha
güzele daha doğruya gitmesi için çaltşmalar ya-
pıyoruz" dedi. Bakanın istemi üzerine meslek li-
sesı öğrencılerinın alanlannda hangi fakülteleri
tercih edebıleceğı yönünde program eşleştirme-
si yapılması da istendı. Bostancıoğlu'nun istemi
üzerine olağanüstü toplanan ortaöğretim. kız tek-
nık. erkek teknik, özel öğretım. din öğretımi. öö-
retmen eğitımi ve yetıştiıme, tıcaret \ e tunzm eğı-
timi ve yükseköğretım genel müdürlen. sınavın
tek basamak üzerinden okullann tatıle gırmesi-
nin ardından yapılmasını onavlarken eleştirıle-
nni de raporda şöyle sıraladılar:
• 1999-2000öğretim yılı yükseköğretim prog-
ramlarına yapılan yerleştirmede. gıderilmesi
mümkün olmayan hatalı sonuçlara neden olun-
muştur. Sistem, kalkınma planlan ıle hükümet
programlan ile çelışecek şekilde. mesleki eğiti-
mi geriletecek uygulamalan ıçermektedır.
• Meslek liseleri. kendi alanlanndaki lisans
programlannı tercih ettiğinde 0.5 katsayısından
yararlanabilmeli.
• Ögrencılenn. ortaöğretim başan puanından
okul başanlan göz önüne almarak doğrudan ya-
rarlanmalan uygun olacaktır. Ortaöğretim başa-
n puanı kesıntıye uğratılmadan doğrudan yerleş-
tırme puanına eklenmelidır.
• Sistem. haksız rekabete yol açmakta ve eğı-
tım ekonomısı açısmdan olumlu değildir.
• ÖSS sorulannın. 11. sınıfı da kapsayacak şe-
kılde mevcut programlar çerçevesinde hazırlan-
ması, objektıf değerlendırmeyı sağlayacaktır.
• Sayısal. sözel \e eşit ağırlıklı puan türlerı-
nm ta\ an sınırlan arasındaki farklıhğı giderici ön-
lemler alınmalı.
• Anadolu öğretmen lıselennin yabancı dil
alanından mezun olanlann da sınıf öğretmenli-
ği ve okul öncesi öğretmenliğını tercıh etmesi ha-
linde ek puan alması sağlanmalı.
• Puan rürleri fen. matematik, sosyal ve EA
şeklınde düzenlenmeli.
Müzik her derde deva
Celine
Dion
Çe>iri Servisi - Ingıltere'de \ apılan bir
araştırma. müzığın amelıyat sonrası
ıyileşme döneminı hızlandırdığını ortaya
koydu. Glaskovv. Strathclyde Cnıversitesi
Psikolojı Bölümü öğretım görevlılerinden
Dr. Raymond MacDonald'ın başkanlığında
yürütülen bır çalışmada. müzığin
histerektomı (rahmın ameliyatla
alınması) gecirmış kadınlann ıyileşme
sürecını nasıl etkilediği araştınldı. 18
ıle 60 şaşlan arasındaki hastalara
kendilerinı rahatlatan, gevşeten
müzik türünü yanlarında
getımıelen ıstendi. "Hastalar
>anlannda Glenn MiUer'dan
Beatles'a. Pa'Narotti'den CeBne
Dion'a dek u/anan çok geniş bir
\elpaze\e >a\ıtmış parçalar
getirdiler*' di\e konuşan
MacDonald. "Ameliyattan sonra
kadınlann yansına seçtikleri
parçalan dinkttik. Daha
sonra bunlann endişe
düze>lerini \e ağn du\ııp
du> madıkiannı psikolojik
testkric saptadik" dıyor.
Müzik dınleven arubun \e
kontrol grubunun ı> ileşme süreçlerini
karşılaştıran bilim adamlan, müzik dinleyen
gruptakı hastalann kontrol grubundan daha
çabuk iyileştiğıni, ıki-üç gün içinde kendilerinı
iyı hıssettiklerini saptadı. MacDonald
gözlemlerini şöyle dile getiriyor: "AnKtiyattan
hemen sonra anestezinin etkisi yavaş yavaş
geçmeye başlarken müziğin ağn duyumunu
azaltmadığını gordük. Ancak
daha sonraki nekahat döneminde müzik
hastalann i> ileşme hızını büvük ölçüde arttuth.
Hastalar, çalan parcalann kendilerine evlerini
habriattığını. ağrüı ve sancüı bir ameüyaûn
ohımsuz etkilerinden kurtulma asamasında
müziğin çok büyük yaran olduğunu soylüyor"
Müzik. aynca öğrenme zorluğu çeken
çocuklann eğitiminde de çok büyük fayda
sağlıyor. Müzığın lQ'yu geliştirdiği de bu
bağlamda anlaşılmış oldu. California
Ünıversitesi'nde gerçekleştırilen bir
ara^tırmada. öğrencılere önce Mozart'ın **lki
Phano İçin Sonan" dinletildi.
10-15 dakika sonra çocuklara algılama
yetenek testi \erildi.
Mozart'ı dinleyen öğrencilenn
kontrol grubuna göre yüzde 30 daha
başanlı olduğu gözlendi.
ÇOCUK KİTABI ABD VE İNGİLTERE'DE LİSTE BAŞI
Harry Potter'in sihirli maceraları
Dış Haberler Servisi -
Harry Potteradh 11 yaşın-
da, sihir gücü olan bır ço-
cuğun maceralannı anlatan
üç kitap. ABD ve lngilte-
re"de 38 hafta boyunca en
çok satan kitap listesınde
birincı sırada yer aldı.
tngiliz Joanne K. Row-
ling'in yarattığı Harry Pot-
ter karakteri öylesıne tuttu
ki ilk üç kitap dünya çapın-
da 8 milyon adet sattı.
ABD'nın Atlanta kentinde
sadece gecen ay 50 bin adet
satan bu kitaplann önümüz-
deki üç yıl içinde 28 ayn di-
le çevrilerek farklı ülkele-
rin okuyuculanna ulaşma-
sı planlanıyor.
Harry Potter, hem yetim
hem de öksüz olan ve ken-
dısini yetıştirenlerin kötü
da\Tanışlanna maruz kalan
bir çocuk. 11 yaşına geldi-
ğinde sıhir gücü olduğunu
fark eden Harry. Londra'da-
ki esrarengiz birpub'da bü-
yücüler ülkesine geçebıli-
yor. Bu ülkedeki diğer bü-
yücüler bır çocuğun bu ka-
dar güçlü olmasını ısteme-
dikleri için Harry Potter'ı or-
tadan kaldırmak için sürek-
li planlaryapıyorlar. Ancak
Harrv'i kötü vüreklı büvü-
38 hafta boyunea liste başı olan kitabın yazan Ro»ling.
cülere karşı koruyan arka-
daşlan ve ganp yaratıklar
var.
Bunte dergisinın haben-
ne göre Roulıng'in yazar-
lık macerası hayli ılginç. K.ı-
zı Jessie'yi tekba^ınayetış-
tirmekzorundakalan ve e\i-
nı ısıtmak için bıle yeterin-
ce parası olmayan Rowling
her gün gittiği kafede. hayal
kurmaya, daha sonra da bu
hayallen kâğıda dökmeye
başlıyor. Yazdıklarını ya-
yımlatmak için yoğun bır
çaba harcayan Rowling, "tlk
kitaptan 7bin §00 mark ka-
zanmıştım ve çok muüuy-
dum. Şimdi bunun yüz ka-
ünı kazanıyorum. Ancak be-
nim için önemH olanpara de-
ğil, insanlann hayal ettikle-
riyleokuduklannı bulustur-
mak" diye konuşuyor.
Harry Potter'ın macera-
lannı içeren dördüncü kita-
bı yazan Rowlıng, sözleri-
ni şöyle sürdürüyor:
"Harry hep çocuk kal-
mayacak. ErgenKk dönemi
başlayacak. belki de işık
olacak. Kitabı sadece ço-
cuklar için yaznnyorum."
Bu arada Harry Potter'ın
maceralannı filmleştirmek
için Hollywood'dan Rovv-
ling'e oldukça çazip teklif-
ler geliyor. Üç kitaptan olu-
şan serinın ilk bölümü için
Warner Bros'un 2 milyon
tnark ödemeyi teklif ettiği
ve yönetmen olarak Steven
Spielberg'in ismini geçtiği
gelen haberlerarasında. An-
cak Rob Reiner, Chris Co-
hımbus, Jonathan Demme
ve Brad Sflberfing gibi ün-
lü yönetmenlerin de Harry
Potter'm hikâyesine ilgi gös-
termesı rekabeti kızıştınyor.
Acil koruma isteniyor
Ege veAkdeniz
y
de
kiriilikteluUdi
ASUMAN ARACIOĞLU
tZMİR-Ege veAkdeniz
kıyılanndakı turistik tesıs-
lerin antma sistemlerinin
çalışmaması. sayılan bin-
len bulan teknelerin atık-
lan, kontrolsüz balık yetiş-
tiricilıği ve evsel atıklar. bü-
yük bır çevre sorunu yara-
tıyor. Kırlenme, başta tu-
rizm olmak üzere akdenız-
foku gıbi nesli tükenmekte
olan canlı türlenni ve özel-
likle Kaş ve Kalkan yöre-
sindeki tarihı batık kentle-
ri tehdit edıyor.
Su Ürünleri Mühendisi
Sertaç Cçkardeşler'in Bod-
rum Yarımadasf na yöne-
hk araştırmasına göre, çe\ -
redekı denız kırlılığinın ne-
denlerını. "evsel kanaüzas-
\on anklan.yatturizmi stan-
dartlannın uygulanmama-
sı ve kontrolsüz su ürünleri
yetistiriciBğr oluşturuyor.
Üçkardeşler. turistik tesis
\e sitelere. ilgili mevzuat
gereği paket antım sıstem-
leri kurulmasına karşın. bır-
çok sorun ve denetim eksik-
liği nedeniyle antım yapı-
lamadığını belırtiyor Üç-
kardeşler. teknelerin yol aç-
tığı kırlıliğe ılışkın de şu
bilgılerı \erdr.
"Bodrum çevresinde bu-
lunan kovlarda bin tcknc.
tanklarındaki pis suları.
Türk karasulannın dar ol-
nıasından dolayı kıyıva ya-
kın deşarj etmektedir. Va-
kunıla boşaltmada kullam-
lan vidanjörierin olmama-
sı ve olanlann boru ağızla-
nnın pis su tankına uv ma-
nıası sorunu artınr. Bakım
ve onanm sırasında kulla-
nılan kimy asal zehiıii boya-
lar gibi maddeler de antıl-
madan denize verilivorf e-posta : tan (« prizma. net. tr
Beatles'ında ameliyat sonrası hastalan rahatlattıgı belirtiliyor.
Yasa değişikliği
Füdresederine
gümriikteel
korudabüecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Fİ-
kırve Sanat Eserleri Yasası'nın (FSEK)
Bazı Maddelerinin Değiştinlmesine
tlişkın YasaTasansı, TBMM Milli Eği-
tim. Kültür, Gençlik ve Spor Komıs-
yonu'na ulaştı. Fikrı hak ıhlallerine
karsı gümrüklerde eserlere geçici ola-
rak el konulmasını öngören tasannın
yasalaşması halınde hak tecavüzü suç-
lannda 1 yıldan 3 yıla kadar hapıs ve
1 milyar liradan 3 milyar liraya kadar
para cezasma hükmedilebılecek.
Yasa tasarısı ıle canlandırma tekni-
ğiyle yapılmış sınematografik eserler-
de animatör de eserin sahipleri arasın-
da sayıldı. Tasanyla getirilen bazı dü-
zenlemeler şöyle:
• Eserin korumasüresLAvrupa Kon-
seyi direktifkrine uygun olarak eser sa-
hibinin yaşamı boyunca veölümünden
itibaren 70 yıl olarak beürlendL
• Radyo ve televızyon ile uydu ve
kablolu yayın kuruluşlan. kullandık-
lan eserler ıçın eser, komşu hak sahi-
bı ya da üye olduklan meslek birlık-
leny le bır sözleşme yaparak ızin ala-
cak ve ödemeyi behrleyecek. Eser.
ızınsız ve sözleşme dışında fazla işle-
nırse eser sahıbı benzerlenne ödenen
bedelin 3 kat fazlasını isteyebılecek.
• Eseri, kaynak belirtmeden temsil
eden ya da yayımlayan. izinsiz işleyen,
satan,yayan.kiralayan yada ithaleden-
ler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar ha-
pis ya da I milyar liradan 3 milyar li-
raya kadar ağır para cezası na hükme-
dilebilecek.
• Eser üzerindeki haklara tecav üz
oluşturması nedeniyle yaptınm gerek-
tıren nüshalara ithalat v a da ıhracat sı-
rasında. gümrük ıdarelennce ihtiyati
tedbir nıteliğinde el konulabılecek.
• Süreli olmayan yayınlar ile musi-
ki ve sinema eserlerinin çoğaltlmış nüs-
halanna bandrol y apıştınlması zorun-
lu olacak. Bandrol almadan va da band-
rulleri amacı dışında kullanarak eser
çoğaltanlar hakkında 1 yıldan 3 yıla
kadar hapis ya da 1-3 milyar lira arası
ağır para cezasma ya da her ikisine bir-
likte hiikmedOebilecek.
--ATTİLÂ İLHAN
'Hürriyet' ve 'Istiklâl' Bir 'Zaruret'tir!
Türkiye için 'lâiklik'. bir 'zaruret'tir; scxi Osmanlı
'halifesi', imparatorluğu dağıtan Sevres Antlaş-
ması'nı kabul etmiş; Düval-i Muazzama, -özellik-
le ingiltere- ne derse, onu yapmıştı; oysa Cumhu-
riyet, Anadolu'nun hem 'Sistem'e, hem onunla iş-
birtiği hâlindeki 'Halife'ye baş kaldınşıydı. Bu birger-
çek! Gel gör ki, 'dindar' ABD, 'müttefikinin', bazı
'yapısal' niteliklerini hıç önemsemiyordu. bazılann-
dansa rahatsızdı: Sovyetler dağılana kadar, açıkça
bunu asla söylemedi ama. 12 Eylül ertesinde, 'fe-
sâdüf', Turgut Özal Başbakan olunca, rengi belli ol-
du.
'Tesâdüf bu ya, Özal'ın 'halefi' Çiller, o zamana
kadar VVashington'a atıp tutan Erbakan'la hükümet
olmayı benimseyince, 'Fransız Istihbaratı'na yakın-
lığıylabilinen', 'El Vatan El Arabi' dergisi şunlan ya-
zıyordu: "...kimi çevrelere göre Ordu, Refah Efsa-
nesi bitsin diye Erbakan'ın iktidara gelişine göz
yumdu; oysa uyanık, zeki ve pragmatik Erbakan,
öncelikle ABD ile anlaştı: ABD stratejisi çerçe-
vesinde hareketedeceğinedairteminat verdi. Is-
rail/Türkiye Anlaşması'nı kabul etti. Gümrük bir-
liği'nden ve NATO'dan çtkmayacağına dair vaat-
te bulundu, bu yüzden Amerika'nın onayıyla, 'ha-
lıfe' oluverdi..." (El Vatan El Arabi', 12 Temmuz 1996.)
Fransız Istihbaratı'na doğrusu diyecek yok! Ya beş
gün sonra, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nico-
las Burns'ün şu söylediklerine. ne dersiniz? "...da-
ha önce, Türkiye'de lâikliği desteklediğimiz, ya
da karşısında olduğumuz hakkında, bir açıkla-
ma yaptğımızı hatrtamıyorum.(...) Türkiye ile iliş-
kiterimizin temel unsuru, NATO'daki savunma it-
tifakımızdır.(...) NATO'nun kuruluşunu sağlayan
Roma Anlaşması'nda, lâikliğe herhangi bir atrf ol-
duğunu sanmıyorum". (Hümyet. 17 Temmuz 1996.)
'Tesâdüf ün böylesıne şaşılmaz mı? Hele bu tavırta-
kınışın, daha 1990'da Rand Corporation'un orta vâ-
de tahmin uzmanı' Graham Fuller'insaptadığı stra-
tejiye. bireldiven gibi uyması, insana neyi hatırlatır:
"...Atatürk'ün düşünceleri çağı için çok güçlü
düşüncelerdi, ama bugünün kendine güven du-
yan Türkiyesi artık ulusal kimliğini, yörüngesini,
dünyadaki rolünü, hatta islâm'ın gündelik hayat-
taki yerini yeniden düşünmelidir..." (Cumhuriyet,
26 Şubat 1990) 'Yörünge' terimi. ancak 'uydular'
için kullanılır; yânı adam açıkça diyor ki. 'Günümü-
zün Türkiye's/' uydunun biridir; 'dünyada', uydusu
olduğu gücün, 'ona uygun gördüğü rolü oynama-
//'dır.
'Tesâdüfler'e diyecek yok ama, unuttuklan en
önemli şey; Müdafaa-i Hukuk Türkiyesi'nde. lâik-
liğin, kesinlikle bir 'zaruret' olduğu!
'28 Şubat süreci1
, budur!...
Şubat'tan itibaren, yaşamaya başladığımız
'süreç' budur: budur da Özal'a, Çiller'e, Er-
bakan'a -hepsini yitrine çıkaran 12 Eylül'e- rağmen:
Türkiye'de 'ılımlı İslâm' uygulamasının yürütüleme-
yeceği, daha Özal'ın kurduğu partiye yabancılaş-
masıyla, Çiller'in ufalanıp gitmesiyle belli olmuştu:
Cihet-i Askeriye, Cumhuriyet'in 'zatvretini' müd-
rikti, ya da nihayet idrak etmişti: Türkiye'ye önerilen
'yörüngeyi' de, o 'yörünge' çevresinde zinciıienen
tesadüfleri de. o "zaruret'e karşı sayıyordu. Paul Hen-
ze'nin dediklerini hatırtayınız: Vahhabiler, ticarete
yakın veyatkın. Fethullah'çı 'tayfası 'açıkgörüşlü ve
modern; Nakşibendiler'se. hiç de -Türk aydınlan-
nın sandığı gıbi- ırtıca yandaşı değil! Bir bakıma Tür-
kiye, Kuvay-ı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk tan be-
ri gelen 'ulusallığını' ve 'ulusal amaçlannı'; Ingilizle-
rin 'kullandığı'tanben sâbit 'Halife'nin islâm Kardeş-
//ğ/'neterkediyor; 'İslâm kardeşliği' ise, Washington
DC'nin. ona uygun gördüğü 'rol'\ Türk askeri, is-
tiklâl Harbi daNI, her savaşta Hazret-i Allah'ın adıy-
la savaşır, Salâvat getirerek şehrt olur, ama, 'Hür-
riyet ve Istiklâl' onun için bir zaruret'tir hiçbir te-
sadüf' bu gerçeği değiştiremez!
'Tesâdüf bu ya. son seçimlerin verdiği sonuçlar
da, bunu kanıtlıyor: Türk halkı, son on yıldır Tür-
kiye'ye o mâhut 'rolü' oynatmak niyetindeki ik-
tidar partilerini, yerte bir etmiş; buna mukâbil, 'ba-
ğımsız' ve 'ulusal' politikalar güdeceğini umdu-
ğu, ya da sandığı partileri 'reiskâr'a getirmiştir:
gerçi, söylemaynı söylem, ekonomık 'teslımıyet'de-
vam ediyor ama, hiç de hoşa gıtmeyecek bazı 'te-
sâdüfler' yaşanmaya başladı: ilköğretim okulları,
imam/ hatip serüvenine son veriyor; Erbakan, dev-
re dışı bırakıldı; Refah Partisi, artık bir maziden bir ha-
tıra; MÜSİAD ın bir ara sahip olduğu güç, galiba rü-
ya imiş! Açıkça görünen odur kı, sonradan kibarca
'Küreselleşme' diye adlandınlan 'yörünge politika-
sı', artık Türkiye'ye. 12 Eylül sonrasının bazı 'paşa-
lan'na göründüğü kadar. 'sevimli' ve 'ılginç' görün-
müyor.
'Sewm//'ve7/s(/nç'gorünmeyen,acabayalnız'Kü-
reselleşme' mi?
Türkiye, 'yenidünyadüzenine
direniyor'
Bılmiyorolamazsınız; Türkiye, 'özelleştirme'ye ilk
evet diyen; fakat ış uygulamaya gelınce. en çok
ayağını sürüyen ülkedir; gerçi, 'ulusal' nitetikleriyle ümit
veren yenı iktidar, 'Sistem'in ve ANAP_kanadının
bastırmasıyla- (yoksa parasızlıktan mı?) 'Özelleştir-
meye hızla devam edileceğini' tekrarlayıp duruyor;
yıne de, biri önceden yaşanmış. öteki şimdi yaşanan
iki 'tesâdüf dikkatlerden kaçmadı: ilki, 'ulusal sa-
vunma' kuruluşlannın, 'özelleştirilmesi' -bilhas-
sa küreselleşmesi- konusunda Cihet-i Askeri-
ye'nin son derece hassas olduğu; -ki buna, TÜ-
BİTAK ve Akademiler Komutanlığı'nın yayınladı-
ğı inceleme ve araştırmalar şâhittir-. Ikincisi, pal-
dır küldür yapılmış, önceki 'özelleştirmeler'den
bazılannın, devlet açısmdan, 'teftiş' ve 'tahkikat'
mevzuu olması: somut örneği, mâlum, bumumu-
zun dibinde! Bu iki olayın, 'özelleştirme' süre-
cinde, 'caydıncı' bir rol oynayacağı, belli bir şey!
Buna ek olarak, güçlü beledryelerin, hanl hanl
BİT'ler, bir bakıma yöresel KİT'ler ürettiğini he-
saba katarsak: ortaya çıkan tablo, itiraf etmeli ki,
Yeni Dünya Düzeni için hiç de iç açıcı değildir.
Bu gıbi hallerde 'tesâdüf bu ya 'şiddet hareketle-
ri' devreye girer; çünkü bilmem kaçıncı defa, Türki-
ye'de 'laik, demokratik ve anti/emperyalist' Cumhu-
riyet'in temellerinin çok sağlam bir zemine atıldığı,
öyle kolay kolay yıkılamayacağı meydana çıkmıştır,
o zaman, en iyisi. 'istikrarı'ru bozmaktır, onun ilacı ise
'şiddet'l lyi de, bu yolu, -hem de geniş 'ecnebi' des-
tek ve yardımla- seçmiş ve büyük ölçüde denemiş
olan Öcalan'ın hâl-i pür melânıni görmüyorlar mı?
Duzeltme
Eksikolmasın, Dr. S. BülentOmay 'uyandırdı', Pa-
zartesi günkü söyleşimde, Jacques Monod'nun
'Rastlantı veZorunluluk'adhkıtabını, Joliot-Curie'ye
mal etmişim. Insan yetmişinden sonra, hafızasına bu
kadar güvenirse böyle olur: Özür diler, düzeltirim.
http://www.prizma.net.tr/AILHAN
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks/0-212/260 1988