Katalog

3 HASIM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Yılbaşı armagam Jzman ve akademısyenlerden oluşan 26 kışılık bir kurul tarafından hiç biryorum yapılmadan J^k^ yayına hazırlanan ve Atatürk'ün yazdığı, söyledıği, rmzaladığı tüm belgelerı bır araya getirıp 15cıltte tamamlanması planlanan "Atatürk'ün Butun Eserleri"nin ilk iki cıldi ıçın Kaynak Yayınları bır kampanya başlattı. Yılbaşı armağanı vermeyi düşunen şırketler ıçın ilk iki ciltte yuzde 40'a varan ındinm yapılıyor. Ayrıntılı bilgı için telefon: 0.212.252 2156. Telekom 75te kaldı Türk Telekom'un telefon kulübelerınde kartla çalışan ahizelerın ekranından şoyle bır mesaj geçıyormuş: "Cumhunyetın 75. yılını kutlanz. Türk Telekom." Bunlar ya cumhuriyeti ciddiye almıyortar ya da ellerındekı teknolojıyı kullanmaktan acizler! Elektronık posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Yenı vergıler kapıdaymış.. "Çelık kapı mı vaptırmalı ne!" A nkara'dakı dostumuz Veli Yıldınm eksık olmasın Vazıyet ıçın yıne fazla mesaı yapı- yor Teksas Imamı YusufZıa Kavakci'nın Amerıkan vatandaşı kızı Merve Kavak- ci'nın Amerıkan pasaportlu Turklerden Bekır Lüt- fü Yıldınm'la nıkah kıyması uzerıne, dostumuz da ınternet ortamına gırmış ve Merve Turkıye'de, Be- kır Amerıka'da ıken aralanndakı buyuk aşkın iran uze- rınden fılızlendığını bulmuş Internette Humeynı nın goruşlerını pazarlayan "Soundvısıon" adlı bır Şıı kuruluşu, "Islamın gele- ceğı adına kurban olanlara yardım edınız" dıye Mer ve'ye destek çağrısı yapınca, VVashıngton DC'den Bekır Lutfu Yıldınm da buyuk bır olasılıkla yağmu run yağdığı şımşeklerın çaktığı bır gece fena halde duygulanıp elıne kalemı almış ve "Gururlu Sıster'a Şeref" başlıgını attığı bır şıır yazmış Buyrun şaır damadın şıırıne "Teşekkur yaktığın mum ıçın Sıster Merve/ Bırçok Şair damat kalptekı karanlığı deldı/ Umut ışınlarını yolladı umu- dun kıt olduğu yere/ Teşekkur yılmaz ınsan ruhunun yetenegını bıze gosterdığın ıçın/ Fırtınalar karşısın- da ağırbaşlı sakınlığın ıçın/ Ağaçtan başaşağı sar- kan yakalı ayılar/ Evrenı başaşağı gorerek sana 'vampır' dedıler Vampırler, yırtıcı hayvanlar, leş yı- yıcıler ve parazıtler/ Gullıver'ın ınsan kılıklı hayvan- ları senın kanınla zıyafete susamışlardı/ Uzattığın zeytın dalını ezdıler/ Inançlı ana-babanın sana oğ- retmış oldukları dındar tevazuyu/ Bır zayıflık ışaretı sandılar çunku onlar başka bır şey bılmezler/ Dun- yanın yuvarlak olduğunu goremedıler ve guneş ça- murla sıvanamazdı/ Senı gozdağı vererek teslım alacaklannı sandılar/ Çunku zalımler zalımlere tes- lımıyete alışıktırlar/ Fakat sen onlara yanıldıklannı gos- terdın/ Yıkılmadın/ Çağnyı yukselttın/ Başını yuka- rıda tuttun ve ayakta kaldın/ Onlar batarken sen yukseldın/ Tam onların daha fazla batamayacakla- rını duşunurken/ Enıklerını seslendıremedıklerı soz- lerle bağırttılar/ Fakat o zaman/ Bebekler anladılar 'laıklığıV Oğretmenlerı ana-babaları, hukumdarla- rı/ Ve sırk yonetıcılerı kadar/ Gerçek onları olesıye korkuttu/ Dığerlerı, dedıler/ Onurun gucunu, erde- mı, dındarlıgı anla(ma)salar ne olacak/ Çıkardıkları şamata, erdemsızlığın cahıllığın zevkduşkunluğu- nun/Ac gozluluğun, katılığın kanıtıydı/ Kulaklarını ka- pattılar/ Tapındıkları Batılıların sefaletlenne guluşu- ne/ Başlarını kuma gomduler ve/ Senın sevgılı ana- vatanındakı tesetturune karşı/ Sodom ve Gomora imparatorluklarını savunmak ıçır bağrıştılar/Teşek- kurler sana Sıster/ Horlanmış, tutsak edılmış, sın- dırılmış, sovulmuş Sıster'ların başlarını yukselttığın ve onlara yuksek sesle ve gururla 'I am Merve Ka- vakcı dedırttığın ıçın' SESSÎZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Cumbaba'mn son reformu ve türban Cumbaba şımdı de dınde reform atağına geçtı Cumbaba kurduğu partının adını Kuran'dan alacak kadar bu ışlerı çok lyı bılır Ama yıne de "alım"lere danışmış ve danışmaya de- vam edıyormuş Cumbaba'yı destekleyen "alırrTler- den bırı, 'Kuran hırsızın elını kesın dıyor ama hırsızlığı hapısle onleyebı- lıyorsanız el kesmek zorunda değılsı- nız Bu hukumde el kesmek amaç de- ğıl, hırsızlığı onlemek ıçın bır araçtır Bınaenaleyh hırsızlığı başka bır araçla mesela hapıs cezasıy- la onlersenız Kuran ın bu aye- , \, tını uygulamak durumunda kal- ^ mazsınız' buyurmuş Ama Cumbaba'yı destekleyen ay- nı"alım" turbanatozkondurmuyor Kadınların ortulerını omuzlarından aşağıya sarkıtmaları yolundakı ayet, Mekke den Medıne'ye goç eden Mus- luman erkeklerın Medınelı Musluman hur kadınlara cınsel tacızde bulun- malan uzenne gelmış ve Musluman ko- le kadınların ortulerını omuzlarından aşağıya sarkıtmaları yasaklanmıştı Ustelık evlenme umudu kalmamış yaşlı kadınların da sokağa dış esvap- lannı almadan çıkmaları uygun gorul- muştu Ortu Musluman erkeklenn sokak- takı Musluman hur kadınlara sarkın- tılık yapmamaları ıçın konmuş bır ışa- rettı Bugune gelırsek Başı açık mılyonlarca Musluman kadın sokaga çok rahat çıkıyor Sokakta bır kadına cınsel tacızde bu- lunmaya kalkan erkeklere de gunu- muzde "sapık" denıyor 1 Kaldı kı Fadimeler turban taktığı halde Müslümler'ın tecavuzune uğ- ramaktan kurtulamıyor 1 Sosyal Güvenlik Fonları Düzenlemesinde Susurluk Ilişkileri... CAHİT DENİZ Ekonomıst "Hoppala 1 " denıleceğını bılıyorum Oysa ılışkı katego- rıkvedogrudan Gelışmeça- basında olan ve ekonomısı her an krızlere gebe olan ul- kemız orneğı ekonomıten dog- ry kararlarla duzenleyemedı- ğınızde, bazı temel kaynak kullanımları ıle oynamanız ka- çınılmazolur Ekonomının doğru kararlar- la duzenlenmesı de var olan ve ek olarak yaratılan kaynak- ların kullanımından, kullanım yerlerının doğru duzenlenme- sınden geçer Bu da temel kullanım fonlarının tanımı ıle bunlara yonelık doğru polıtık karar, duzenleme ve denetımı kaçınılmaz kılar Ekonomımızın temel gerçe- ğı, ulke butçesının de, yaratı- lan ulke ıçı hasılanın da uçte ıkısıne yakın payını alan uret- ken olmayan yatınm fonlannın varlığı gorecelı buyukluğu ve gucudur Bu guç gozle goru- nur, yaşamı belırler Gucun gorecelı buyukluğu resmı ulu- sal yurtıçı gelırın açıklanan du- zeyı dışında ulkenın cumhur- başkanı tarafından dahı res- mı toplantılar, açılışlar, ulusla- rarası panellerde "tuketılebı- lırmıllı gelır" duzeyımızın ulaş- tığı değer olarak ovunçle vur- gulanır Bu ılışkı tarıflenmesıne ta- nflenır, ama ulkenın temel eko- nomık, sıyası karar ve duzen- lemelerınde kabul edılen ta- nflenen bu gucun tanımlanma- sı yapılmaz Yapılamaz Bu yapılmadıgı ıçındır kı, bu gu- ce ulke yararlarına donuk hıç- bır ekonomık ve sıyası duzen- leme ve denetleme yapıla- maz Oysa bu guç1 Sıyası yapının da ekonomık yaşamın da her kesımınde en etkın guçtur Bu guç sayesınde, toplumda su- reklı ıtıbar yıtıren sıyasal kışı- ler, partılerın en etkın ve ıtıbar belırleyıcısı kışılerı konumun- dadır Halkın sorunlarına ço- zum bulması esas amaç olan sıyasal partıler, bu kışılerın du- rumunu duzenleyemez, bu kı- şıler sıyası partılerdekı tum ilişkılerı belırlerler. Aynı sar- manal yapı, burokratık ılışkı- lerın de her kesımınde hâkım etkınlıktır Malıpıyasalarvefı- nans kesımı ilişkılerı bu gu- cun ıkı dudağı arasına kuru- ludur Medyanın da bu kesım- le olan ıhşkıden aldıgı pay, çokça seslendırılen bır ger- çek llışkıler bu denlı koklu ve guçlu kurulduğunda ekono- mık krız ıçınde buyume veya ekonomık varlığınızı surdure- bılme çabalarında alınacak karaıiarınızda seçeneksızlığı- nız açık Ulusal kaynaklarınız ıle kul- lanım yerlerınız arasında bır denge ve tercıh yapacaksı- nız En buyuk kullanım fonu- nun gucu varlığı ve buyuklu- ğu ıle ekonomıde uretkenlık dı- şı ilişkılerı açık, ama ekonomık kararlann ıçıne alamıyorsu- nuz denetleyemıyorsunuz, duzenleyemıyorsunuz Çunku kaynağı ufukta go- runduğu anda ve krızde ilk andabu ekonomık guç sıya- sal ıktıdarın kapısında Uret- ken olmayan ekonomık gu- cun krız halındekı taleplerı yo- ğun ve kaçınılmaz oluyor Hıç- bır ozverıde bulunma olanak- ları yok Bagımlı sıyası şablon bunları karşılamakta kaçınıl- maz Bu yapı, bu şablona en- deksh Bu şablon her duzeyde kar- şımızda Yozlaşmanın, çozum- suzluğun nedenı bu Bu ılışkıde bır sonrakı yazı- mızın konusu olan sosyal gu- venlık duzenlemesı, Ekono- mık Krız başlıklı yazımızı de- ğerlendırdığınızde bu ılışkıyı ekonomık nedensellık ılışkısı ıle de saptamış olacagız Bız konuyu saptadık Uretken olmayan yatınm fonlannın ege- menlennın hangı faalıyet alan- larını ıçerdığını, kımlerı kap- sama alanı ıçıne aldığını lyı ır- deleyınız "Kımbunlar? "so- rusuna vereceğınız yanıt, yu- karıda anılan ılışkıyle çakış- manıza yetecektır 1 Turkıye'nın neden kotu yo- netıldığı ve neden ulkesorun- larının çozumsuz kılındığının arkasındakı gerçek neden de bu sorunun yanıtındadır BAFRA 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1999 298 Davacı Mustafa Korkmaz, Kazım oğlu 1960 doğumlu Alman- ya Vekılı Av AnfŞımşek, Bafra Davalı Cannacı Bırgıt Brınher Korkmaz, Gazıpaşa Mahallesı. Derva Sokak, No 34, Batra Taraflararasındakı boş.anmadavasının yapılan \argılamasında venlen ara kararı gereğınce, Da\alı Carınacı Bırgıt Bnnher Korkmaz'ın tebhgata yararaçık adresı tum aramalara rağmen bulunamadığından adına ılanen teblıgat vapılmasına karar \erılmıştır Karar gereğınce adı geçenın duruşmanın atılı bulunduğu 18 11 1999 tarıhınde mahkemede hazır bulunması ve\a kendiM- nı vekılle temMİ ettırmesı ıçın davetı>e verıne geçmek uzere ılan olunur Basın 52104 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK Behıç Ak yıllık ızınını kullanacağından çızgılerıne bır sure ara vermıştır Ç İ Z G İ L İ K KÂUtL \Î\S\RACI behıcakuı turk.net HARBİ SEMİII PORO1 TARİHTE BUGÜN UU 3 Kasım KOPRÜLÜ B4Z/L AHMET PASA.. BU6UN, IMUI OSMAHLI &4DG424MI KOPÜUUJ FAZIL AHMET MŞ/1,41VHÇINOA OLMUÇTU KOPKULU M&HMETPAÇA'N/N OĞLUYPU \/£ ONUN YONISNDI&- MESırt-E ÇOK ıw 8/e oĞısentM SO/ÇMUÇTZJ ONCE- LMRl MED£ESEl£g£>E P£R£ I/£RMIŞ,ANCAK ÇOK GEÇMEOEU 8(J 1Ç1 Ste/^/CA/SAK YOHET1CH.1ĞE S4f- LAMlŞ, l/ALtUKL£/eP£ SULUUMUfTU KOPGULU MEH MET PAŞA'NIH OUJMÜ UZE&UE, PADlŞAH A4EHMET mG4F/NPAN SAD/SA2AMUS A çeçınj soeuNLAR yuzuNPEN, is y/LLiK A/WV 3 Y'U ASKEBÎ S£FE&L££C>E GEÇMtÇTrR (AVUS- n Ge ACAÇV n s ) /çw BAŞA&U tşcee GUCUfJE , 8ASASMW sser po \ ÖÜÖLÜMI, Merhum emekli General İsmail Hakkı Kurtböke ve merhume Macide Kurtböke'nin oğulları, merhum Kaya Kurtböke'nin ve Yurdagül Büke'nin kardeşleri, merhum Mükremin ve Saniye Akkoç'un damatları, Nurhan ve Cemal Akkoç'un, Güner Kurtböke ve Aykan Akkoç'un enıştelerı, İpek ve Petek Kurtböke'nin amcaları, Hakan ve Halıt Büke'nin dayıları, Selen ve Tarık Arıkan ıle Serhat Öztürk'ün enışteleri, Ege Arıkan'ın büyük dedesi, Pürlen Kurtböke'nin babası, Gufran Kurtböke'nin sevgılı eşı Gazeteci OKTAY KURTBÖKE 1 Kasım 1999 Pazartesı günü vefat etmiştır. 3 Kasım 1999 Çarşamba günü (bugün) saat 10.00'da Cumhuriyet Gazetesi önünde, Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Gazeteciler Sendikası önünde yapılacak törenın ardından Teşvıkıye Camii'nde kılınacak öğle namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. t Kızı Pürlen Kurtböke, eşi Gufran Kurtböke PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU 'Yasak'lı Cumhurîyet Karı koca, o guneşlı sonbahar gunu vakıtlı- ce kalkmış, ozenle hazırlanıp, ellerınde bır de- met çıçekle Taksım Alanı'na doğru yola koyul- muştu Ikısıdeheyecanlıydı Bu ulkenın bılınç- lı yurttaşları olarak alanda, çıçek tarhlannın or- tasında Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhu- rıyet'ın sımgesı olarak yukselen Ataturk Anıtı'nın onunde saygı duruşunda bulunmak, getırdık- lerı çıçeğı bırakmak, el ele - kol kola 'Cumhu- riyet havası' solumak ıstıyorlardı O gun Turkı- ye Cumhuriyeti 76 yaşına basıyordu Taksım Alanı dığer gunlerde olduğundan da- ha kalabalıktı Dakıkalar, saatler ılerledıkçe ka- labalık da artıyordu insanlar, 'm;///yefç/'huku- metın Marmara depremını bahane ederek koy- duğu 'Cumhunyet'ı kutlamayasağı'ru dınleme- mışlerdı Kendılerıne çağdaş uygarlık yolunu açan Cumhurıyet'e ozgur bıreyler olarak sahıp çıkıyorlar, ulkenın dığer kentlerınde olduğu gı- bı ellerınde bayraklarla, çıçeklerle alanları dol- duruyorlardı "NeguzeP. Cumhunyet Bayramı, halkın bay- ramı " Zeyyat Elman ve eşı Fıliz, anıtın onu- ne geldıklerınde gozlerıne ınanamamışlardı Anıt kapalıydı! Anıt, demır parmaklıklarla çev- rilmıştı Herfıaldebıryanlışlıkolmalıydı Heleboy- le ozel bır gunde1 "Duruni Yaklaşmayın1 Ya- sak'" Arkalarından gelen gur bır sesle ırkıldıler Ses, bır polıs memurundan gelıyordu "Gormu- yor musunuz? Yasak'" Hıç bır şey anlamamış- lardı Cumhuriyet Anıtı, cumhurıyetçılere ya- saklanmıştı Bır daha, bır daha denedıler "Çı- çeğı bırakıp gıdeceğız " Her seferınde aynı yanıtı alıyorlardı "Yasak'" Yapabıleceklerı bır şey yoktu Uzulsunler mı, ofkelensınler mı, bı- lemıyorlardı Yuzlen bembeyaz olmuştu. Dudak- ları tıtrıyordu Anıtı çevreleyen 'yasakparmaklıklan'nın uze- nne Istanbul Valılıgı'nın bır bez afışı asılmıştı "Cumhuriyeti ve demokrasıyı sevıyoruz'" Kar- şıda, Sular idaresı'nın duvarları uzerınde Is- tanbul Buyukşehır Beledıyesı'nın dev bır pa- nosu yukselıyordu "Yaşasın Cumhuriyeti" Res- mı makamlar, Cumhunyet sevgısını tekellerıne almışlardı Kendı sevgılerının herkese yetece- ğını duşunuyorlardı Cumhuriyet Bayramı'nı - gereğı halınde- ancak onlar kutlayabılırdı Cum- hurıyetçı yurttaşlara duşen ıse sevgılerını ıçle- rınde tutmak, dışa vurmamaktı Hele gıyınıp kuşanıp, el ele kol kola anıtlara çıçek goturmek . Yoktu oyle şey 1 ille de bır çıçek konacaksa, 'devlet' bır çelenk yaptırır, gonderıp koydurur- du • • • Aynı akşam gorsel medyamızın on kanalı bır şırket tarafından kıralanmıştı Şırketın patronu yuz bınlerce, mılyonlarca doları bastırmış, te- levızyon kanallannı ıkı saatlığıne 'kapatmıştı' 1999 yılının 29 Ekım gununde cumhurıyetçıle- re, Cumhunyet'ı kutlamak yasak, amaaraba sa- tıcılarına, ıstedıklerı kadar televızyon kanalı ki- ralamak serbesttı Burası Turkıye ıdı Burada her şey olabılıyordu Isteyen herkes, ulusal bayramlanmızda kanal kapatarak ekranlarda- kı kutlama goruntulerını yasaklayabılırdı Ge- lecek yıl 23 Nısan'da bır 'hıpermarketçı', 30 Ağustos'ta bır 'yedek parçacı' çıkabılır, on de- ğıl, on sekız kanal bıle satın alabılırdı Sorun, sonuçta bır 'para sorunu' değıl mıydı'' Parayı veren duduğu çalardı. Eşek yerıne konan ın- sanlara ıse Telekom'a odedıklerı kablo abone ucretlerı karşıhğında saatler boyu bu ekran uç- kâğıtlarını ızlemekten başka çare kalmıyordu 1 Burası Turkıye ıdı Bır canlı yayına bağlanan ıkı dınleyıcı bırbırlerıne kufrettıklerı ıçın Radyo Klas'ı ve BBC Turkçe Servısı'nden naklen ya- pılan sabah haberlennde geçen bırcumle ıçın Radyo Foreks'ı bırer ay kapatan RTUK de Musluman patronlann ulusal bayramlarda 'key- fe keder' kanal kapatmalarına karşı 'bırşeyier' yapma gereğı duymuyordu Ama hele bır ak- lıevvel çıksın Ramazan Bayramı gecesı tele- vızyon kanallarına el koyup, saatler boyu ma- lını tezgâhlamayı denesın, o zaman gorurdu gununu 1 • • • Gele gele bugunlere gelmıştık Etrafta olan bıtenler, yaşadıklanmız gıttıkçe korkunç bır kâ- busa donuşuyordu Bağırmak gelıyordu ıçımız- den Bıraz ışık 1 Bıraz daha ışık!.. Faks: 0 212 212 31 98 BULMACA SEDU \AŞİ\A\ 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞV 1 Argodarakı- >a venlen ad 2, Kobalt ele- mentının sım- gesı Çantave ayakkabı yapı- 4 mında kullanı- lan sepılenmı^ dana densı 3 Iskambılde koz Çölden esen ruzgâr 4 Dış kırı Dağ sırtlannda ge- 9 çıt veren çukur yer 5 Arşının sekızde bırı uzunluğundakj ol- çu Ipotek 6 Çıroz- luktan sonra yağlanma- ya başlayan uskumru 3 7 Kalsıvumun sımge- 4 sı Karagoz o\ ununda kullanılan kamış duduk 8' Bır baskı vontemı Mımarlıkta "sahın" an- lamında kullanılan soz- 8 cük 9 Ağn'nın bır ıl- g çebi Bırcetvel turu Y UKARID\N AŞAĞ1V\: 1 Meksıka da dünyaca unlu turızm merkezı olan bır kent 2 Kımıbelgeveışlemleregeçerhrıkkazandırmak- la vükumlü kamu gorev lısı ^ğız mukozasında oluşan >uzevsel>ara 3 Yontem "Başınıtaştantaşaurupge- zer avare — ' (Fuzulı) 4 Tuzağa duşurulen şev Klavyelı bır çalgı 5 Zarara uğrama tehlıkeM Ovun- da berabere kalma 6 Serbest meslek adamlannı ıçın- de toplavan resmı bırlık Halk muzığıne ozgu tellı bır çalgı 7 Ikıderılı.uzun vedargovdelı tek değnekle ça- lınan Provencedavulu 8 Toplum ıçındekı davranışlar- da ızlenecek yol 9 Sılahlann uzun demır bolümu Ka- badayı