Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 KASIM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Iki yargısız infazcı çıktıADANA (Cumhuriyet Giiney İlleri
Bürosu) - Aktncılar Mahallesi'ndeki
bir evı basan ve iki kişiy i öldüren
terörle mücadele ekibinde yer alan iki
polisin, üç kişinın ölümüyle
sonuçlanan Kıremithane baskınında
da bulundugu ve bu baskın nedeniyle
1. Ağır Ceza Mahkemesi"nde açılan
davada yargılandığı belirlendi.
Akıncılar baskınından önce de benzer
operasyonlar düzenleyen ve hepsınde
de "Suçsuz kişileri hatta çocuklan
öldürdüler. Yargısız infaz yapıyorlar"
suçlamasıyla karşı karşıya kalan
Adana Polısrnin, 28 Ocak 1999'da.
yasadışı DHKP-C örgütü mensubu 3
kışinin kaldığı ıleri surülen Yüreğir
ilçesındekı Kjremithane Mahallesi 95
Sokak 48 numaralı eve yapnğı
baskına, Akıncılar baskınına katılan
polislerden Nurettin Bülbül ile
Haydar Erol'un da katıldığı belirlendi.
Mehmet Topaloğlu (25), Selahattin
Akmcı (33) ve Bütent DU (22) adlı
kişilerin öldürüldügü. 2 Kalaşnıkof. 1
tabanca, 3 parça tesirlı bomba ve 10
şai]örün ele geçınldiği belırtilen
operasyondan sonra haklannda 1.
Agır Ceza Mahkemesı'nde dava
açılan Bülbül ıle Erol'un, TCY'nin
49. maddesi delaletıyle 450'5.
maddesine göre. "Birden çokadam
öldürme" suçundan yargılanmalan
sürüyor.
Kiremithane baskınından sonra da,
öldürülen Topaloğlu'nun Kurtuluş
gazetesinin muhabin olduğu
savlanmış, Bülent Dil'ın babası
Mustafa Dil ve annesi Zöhre Dil
yaptıklan açıklamada, "Oğlumuzun
cenazesini almava gittiğimizde biz
ağuyorduk. Oradaki polisler ise bize
bakıp gülüyorlardı" demışlerdi.
Anımsanacağı gibi, Adana polisı 1990
yıhndan sonra "hücreeYİ" ya da
"PKK'H teröristlere yardım ve
yataklık ediliyor" gerekçesiyle yaptığı
baskınlardan ılkını 1992 yılında
gerçekleştirdi.
Kurtuluş Mahallesi
operasyonu
Kurtuluş Mahallesi 304 Sokak'ta
bulunan Selçuk Apartmanrndakı bir
daireye çevreyi boşalrtıktan sonra
saldın düzenleyen polis. Dev-Sol
örgütü elemanlan olduğunu açıkladığı
Güven Keskin (19). Sıddık Özçetik
(23) ıle Yosma Santur (21) adlı genç
kızı öldürdü. Baskından sonra
patlayan ve 3 polis ile 1 yurttaşın
yaralanmasına neden olan bombayla
ilgiü olarak emniyet güçleri.
"Terörisüerin önceden hazuiadığı
bomba pafJadı" dıye açıklama
yaparken, bazı kaynaklar polisin M-
16 silahıyla eve attığı bombalardan
birinin sonra patladığmı savladı.
Operasyondan sonra polis
telsizlerinden zamanın Emniyet
Müdürü Mete Altan'ı överek "Yaşa
baba. Sonuna kadar seninleyiz. AUah
seni başımızdan eksik etmesin" diye
bağınldığı duyulmuştu.
lkınci olay 1996 yılında Küçükdikili
beldesindeydı. PKK'lı teröristlere
yardım ve yataklık edildiği savıyla
Ömer Bayrama (27) ait Çınarlı
Mahallesi 10 Sokak'taki 68 no'lu evi
basan polis. Bayram'la birlikte
çocuklan Dilan(2) ve Berivan(6) ıle
Rıdvan Altun ve Abdurrahman San
adlı kışılen de öldürdü.
Bomba savı
Emniyet Amiri Nuri Kocabıyık'ın
yaşamını yitirdiği. Ejder Terlikçi adlı
polisin yaralandığı operasyonda,
polisin bomba kullandığı,
çocuklann patlamalar sırasında
yaşamını yitırdığı savlanmıştı. Bu
olayla ilgili aranan Arif
Güneşadlı kışı de Istanbul'da
yakalanarak Adana Emniyeti'ne
teslim edilmışti.
ABD'DE tNSANA VERİLEN DEĞER
Doktorhatasma
yaşambcyugüvence
ALİER
Amenka'nın Vırgınia eyaletinde doktor hata-
sı nedeniyle özürlü doğan Cterie ıçin ilgili has-
tane. özürlülere göre projelendinlmış bir villa m-
şa ettırdı. Clair'e özel tasanmlı. özel donanımlı
bir minibüs alan hastane, yaşamı boyunca bakı-
mı ve egitıminden sorumlu iki de öğretmen tut-
tu. Claire'in annesi Elen. Amerika'da özürlüler
için sağlanan sosyal haklann bugünkü seviyeye
ulaşmasında, özürlü yakınlannın mücadelesinin
büyük payı bulunduğunu belirterek, Türkiye'de-
ki özürlü yakınlanna. "Çocuklannız için müca-
dele edin" mesajı gönderdi.
Anne Elen, kızı Claire için yapılanlann Ame-
rikan standartlannın üstünde olduğunu ve az sa-
yıda özürlünün bu seviyede hizmet aldığını söy-
ledi. Kendilerine hastane vakfinca sağlanan ola-
naklann Amerikan basınında yer almadığını ve
yaygın olarak bilinmediğini ifade eden Elen, hü-
kümet. hastane ve hastane doktorlannın katkıla-
nyla kurulan \ akfm. diğer aileler tarafmdan ben-
zer taleplerle "boğulmamaa" için soyadıru ve
hastanenin ismini yazmamamızı rica etti. Bayan
Elen, evin tapusunun kendilerine verilmediğinL
Claire'ın yaşamını yittrmesi durumunda evin
kendilerinden almacağını da kaydetti.
Oaire için neler yapıldı?
r_. Bay-an Elerij doğumundan lusa Jbir süre önce-ı,.
<&$$ kadaivsağlıklı geh'şen Claire'in öyküsünü
- zâman zaman gözyaşiannı tutamayarak şöyle an-
lattı:
•'Hamiloliğimin son günlerine kadar her şey
yolundaydı. Son muayenede bir sorun oklu. son-
radan öğrendiğimize göre muayene sırasında pla-
senta (göbekbağı) düğümlenmesi sonucu kan akı-
şıdurmuş ve bebeğin beyni hasar görmüş. O gün
sezaryenle doğum yaptım. bebeğin yaşayamay a-
cağını söylemişlerdi, ama Claire yaşadı. Eve dön-
dükten bir süre sonra Claire'in durumuna dok-
tor hatasının >ol açmış ofabileceğini düşündüm.
Bir a% ukata danıştım. A\ ukaL doğum anına ka-
dar hastanede yapılanlaıia ilgili tüm dosyalan is-
tedi. Son ra bu dosyalan uzman hekimlerle birlik-
te inceledL Sonuçta, Claire'in doktor hatası nede-
niyle özürlü doğduğu ortaya çıktı."
Anne Elen. Amerika genelinde ünlü olan bu
hastanenin hatasını kabul etmemesine karşın,
mahkemeye başvurmamalan koşuluyla kızlan
içtn. içinde yaşamını rahat ve güven içinde sür-
dürebileceğı özellikte bir villa inşa ermeyi, ayn-
ca özel tasanmlı bır minibüs ile ömür boyu ba-
kjm ve eğitim sorumluluğunu üstlenmeyi teklıf
ettığini belirtti.
Bu teklıf üzerine mahkemeye başvurmaktan
•vazgeçtiklerini anlatan anne Elen, mahkemeye
başvursalardı alacaklan tazminatın 1 milyon do-
îar civannda olacaâını vurguiay arak "Bunun bir
krsmını avukaıa verecektik. Ovsa, vahnzca hasta-
nenin yapördığı ev 500
bin dolar değerinde"
dedı.Claire'in öğret-
menlennden Simon,
Claire'in 8-9 kelimey-
le konuşabildiğini, ko-
nuşulanlan anlayabil-
diğini, yakınlannı tanı-
dığını ve fıziksel tera-
piyle azımsanmayacak
gelışme katettiğini
söyledı.
Aflelerin zaferi
Anne Elen, Ameri-
ka'da özüriülere sağla-
nan sosyal haklann ve
özürlülerin sosyal ya-
şama katılmasının son
20-30 yılda gerçekleş-
tiğini belirterek. bunun
sağlanmasında özürlü
yakınlannın her alanda verdiği yoğun mücade-
İenin belirleyici olduğunu söyledi. Elen, dünya-
nın pek çok ülkesinde özürlülerin evlerinde ade-
ta saklandığını bildiğini vurgulayarak, ailelere
şu çağnda bulundu:
"Çocuklannıziçin mücadeleedin; onlaruı top-
lumun sağlıkhfiyeferigibieğitbn, sağhk, işve diğer
sosyal haklardan eşit olarak yararianması için
mücadele edin.''
TÜRKİYE'DE ANLAYIŞ FARKLI
AIDS'üctileye
yanbndar kesiküIstanbul Haber Ser-
visi - Şanlıurfa Doğu-
mevi'nde 3 yıl önce
gerçekleştirilen doğum
sırasmda bebeği ıle bir-
likte AIDS'e yakalanan
Müzeyyen Işıkgöz'e
karşı devlet •'anayasaT
ve "ahlaksaT sorumlu-
luklarını yerine getir-
mıyor. Kızılay, AIDS'lı
kan vererek "ölünıyol-
culuğuna" çıkardıgi
Işıkgöz ailesi ıçin mah-
kemenin hükmettiği 15
mılyar lıralık manevi
tazminatı çok buldu \e
karan temyizetti. Kızı-
lay, 40 milyon liralık
ayhk yardımı da kesti.
Işıkgöz aüesine sağla-
nan tüm devlet yardım-
lanna da son verildıği belirrildi.
Işıkgöz aılesinin avukatı Şehntoz tnal'ın verdi-
ği bilgıye göre, Işıkgözler'in "Bu kadar daolmaz,
bn nasıl sosyal devlet" dedirten öyküsünün geli-
şimı ve ailenin son durumu özetle şöyle:
Işıkgöz ailesinin Kızılay aleyhine actığı mad-
di ve manevi tazminat davasında yerel mahkeme
"ohlm" gerçekleşmediği gerekçesiyle maddi taz-
minatı reddederken, 15 milyar lira manevi tazmi-
Doktor hatası nedeniyle özürlü doğan Claire için hastane, özüriülere göre projelendirilmiş bir \i0a
yapörmarun yanı sıra özel donanımlı bir minibüs sağladı; ay nca tüm bakun masraflarıru karşıIadL
nata hükmetti. Müzeyyen Işıkgöz ve bebeği Ru-
khe Işıkgöz'ü AIDS'in pençesine atan ve 4 kişi-
lik aılenın yaşamdan kopmasına neden olan Kı-
zılay, 15 milyarlık manevi tazminatı çok bularak
karan temyiz etti (Yargıtay "daki temyiz duruşma-
sı önümüzdeki günlerde yapilacak). Kızılay, Işık-
göz ailesine bir süre için verdiğı 40 milyon lira
aylığı da kesti. Işıkgöz ailesinin kısa süreli açhk
grevi bu sonucu değıştırmedi. Işıkgöz ailesinin
yaşadığı Kışla köyöndekı komşulan. hastalıktan
korkulan nedeniyle aileyle tüm ilişkilerini kesti.
Dışlanmalan nedeniyle iyice bunalan Işıkgöz- ai-
lesi. kaymakamlığın yardım sözü üzerine Sive-
rek'e taşındı. Siverek Kaymakamlığı 50 milyon
liralık kirayı bir yıl ödedi. Sonra, "Olanagımız
yok" gerekçesiyle ödemeyı durdurdu. Yetkilile-
nn, Işıkgöz ailesinin tedav ısine yönelik tutumu ise
çok samimiyetsiz ve göstermelik kaldı. Ilk yıl
yurtdışmdan getirilen ilaçlar artık getirilmez ol-
do
Yaralar vücudu sardı
Sağiığı *iş göremez" düzeyde körüleşen anne
Işıkgöz ile 3 yaşmdaki kızı Rukiye'nin vücudun-
daki yaralar gıderek yayılıyor. Psikolojik sağiığı
da bozulan Müzeyyen Işıkgöz saldırgan davranış-
lar sergiliyor ve hiçbir gazeteci ve yetkihyle gö-
rüşmek ıstemıyor.
Medyatik törenlerle bir-ikı kez tedav i amacıy-
la Ankara'ya getinlen anne v e bebeği, şu günler-
de Srverek'te kapandıklan evdekaçYnılmaz son-
lannı bekliyoriar. Ilk tahlillerdel^üiz çıkan ba-
ba Sedat Işıkgöz v e 8 yaşındaki btî>
r
ük çocuğunun
sağhk durumu ise son 2 yıldır AIDS testi yapıl-
madığı için bilinmiyor. Her şeye karşın Işıkgöz aı-
lesi adma bir şeyler yapmak için çabalayanlar da
var. Siverek Devlet Hastanesı hekimleri olanak-
lannın elverdiği ölçülerde yardımcı olmaya ve
Işıkgözler'in yeniden Ankara'ya götürülmesine
çabalıyorlar. Bazı komşulan da yemeklennı Işık-
göz ailesiyle paylaşıyor.
Yasai dûzenletne yok
Ülkemizde hekim hatalan sonucu yaşamını ya
da sağlığını yitiren yurttaşlar için yapılmış özel
bır düzenleme bulunmazken, bu tür olaylar genel
hukukçerçevesınde değerlendinliyor. Hastabilin-
cinin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle hekim
hatalannın yol açtığı vakalar çoğuniukla şikâyet
konusu olmuyor.
îstanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Rrfat
Yücel. kendilerine hekim hatalanyla ilgili bildi-
nlen şikâyetlerde son yıllarda artış oiduğunu söy-
ledi. Bu artışın toplumsal bilincin artmasına pa-
ralel geliştiğini anlatan Dr. Yücel, 1981 -1998 ara-
sında odaya yalnızca 655 başvuru yaptlırken, son
1 yılda 365 şikâyet aldıklanna dikkat çekti. Yü-
cel, çağdaş ülkelerde "mal pracDse" olarak bili-
nen, hem hekımı hem mağduru koıuyan yasal dü-
zenlemelerin yapılması gerektığini kaydetti.
îstanbul DGM Savcılığı, Kışlalı'yı hedef göstermesini gerekçe gösterdi
Aldt gazetesîne dava açddı
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Müslümanlık ve
Müslümanlığı yenı kabul ettiği günlerdeydi.
Uzun bir görüşme sırasında Roger Garaudy'e
sormuştum:
- Önce kiliseye bağlı bir gençlik örgütünde et-
kindiniz. Sonra ünlü bir Marksist düşünür oldu-
nuz. Şimdi de Müslümanlığı kabul ettiniz. Bu çiz-
gide bir çelışkı yok mu?
Soaımu biraz gülümseyerek yanrtlamıştı:
- Hayır, yok! Islamın "öz"ü ile o öze uygun ola-
rak 1400 yıl öncesinin koşullanna getirilen "çö-
züm"\er\ birbirine kanştırmamak gerekir. Ben o
"öz"ü benimsedığim için Müslüman oldum. Dö-
nemin sorunlannın çözümü için getirilen kuralla-
n ise "dâhiyane" buluyorum. Ama o kurallann bu-
günün dünyasında da geçerli olması savının Is-
lama kötülük olduğu kanısındayım!..
Sayın Garaudy bir yandan bunlan söylerken,
öte yandan şarabını yudumluyordu.. Biraz sonra
da "Türkçe ezan" ve "Türkçe ibadet"\ savunacak-
tı..
• • •
Cumhunyet tarihinde yapılan ilk Din Kurultayı
olayı üzerinde durmak gerekir. llhan Selçuk ne
güzel yazmış:
"Islamda içtihat kapısı 11 'inci yüzyılda kapan-
mıştı; ama Atatürk devhmiyle kendiliğinden açıl-
dı; artık 'içtihat kapısı'ndan geçmek ıçin imamla-
ra gerekyok.. Insanın kendisi, kendisinin imamı-
dır. Çağımızın Müslümanı, Islamı yorumlamak için
başkasının aklına gereksinme duymuyor."
Keşke öyle olsaydı!
Öyle olsaydı, zaten laikliği korumak gibi bir so-
runumuz kalmazdı. O düzeye gelmiş bir Müslü-
man için laikliğe karşı çıkmanın bir tutarlılığı ola-
bilir mi?
Dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri Müslü-
man. Ama Müslümanlann bilim dünyasına vetek-
nik gelişmelere katkısı neredeyse "yok" düzeyin-
de. Koca Arap âleminin bilime katkısı ise küçü-
cük Israil'in ancak yüzde 4'ü kadar.
Bu olumsuz tabloya ters düşen tek Müslüman
ülke, "/a/fc"Türkiye...
• • •
Islam dünyasındakı genliğın nedeni din mi?
Hayır!..
Hıristtyan dünyası ortaçağda "karanlıkdönemı"
yaşarken, Islam dünyasında birçok önemli bilgın
yetişiyordu. Çünkü Hıristiyan dünyasındakı bağ-
nazlık, o dönemdeki Islam dünyasında yoktu. Ör-
neğin Ibn Haldun, şu düşünceyı açıktan savuna-
bıliyordu:
"Bitkilenn en yüksek cinsi, hayvanlann aşağı
olan cinsine yakındır. Bu aşağı tabakadan türe-
yerek hayvanın türü ve cinsı çoğalmış, aşamalı bir
biçimde düşünce sahıbi olan insanın oluşumuna
kadar yükselmiştir."
Laik Türkiye'de bile, Darwin'in okul kıtaplann-
dan çıkarılması kavgasını veren "Özal'c/" Milli
Eğitim bakanlan gördük. Aradan 650 yıl kadar
geçtıkten sonra, yukandaki düşünceleri "korkma-
dan" savunabilecek bilim adamlan çıkabilir mi,
koca Islam dünyasında?..
Geriliğin nedeni din değil. dini baskı aracı yap-
manın nedeni geriliktir!..
• • •
Islam dünyasında bu gerçekleri gören önemli
din adamlan hiç mi yok?
Var. Gıderek sayılan da seslen de yükseliyor.
Eski Dıyanet Işleri Başkanı Prof. Said Yazıcı-
oğlu da bunlardan birisi:
. "Dinde değışmeyen, Kuran'da belırtilen, ge-
nellikle ınançla ilgili temel kavramlardır.. Modem
hayat karşısında insanlanmızın pek çok problem
ve ihtiyaçlan söz konusudur. Bunlann cevabı, asır-
larca önce, o dönemlerin özelliklehne ve şartla-
nna göre bulunan çözümlerde aranamaz!.."
• • •
Müslümanlığın çağdaşlaşması, bir anlamda
"öz"üne dönmesine bağlı.
Müslümanlık öncesi Arap ve Iran kültürünün
mirasından anndınlmasına bağlı. Zerdüş dinınin,
hatta putperestliğin kalıtlanndan kurtarılmasına
bağlı..
Türk din adamlan, Arap ve Iranlı din adamları-
nın eteklerınden tutarak çağı yakalayamazlar.
"Şûra" kafasını bir yana bırakıp "kurultay"\ar dü-
zenleyebilirierse, tüm Islam dünyasına hizmet et-
mişolurlar...
Bunun için yeterli °afe/"lan okJuğuna eminim. A-
ma yeterli "yürekleri var mı, onu bilemem!..
(Cumhuriyet, 14 Kasım 1993)
tstanbul Haber Servisi - îstanbul
DGM Savcılığı. gazetemiz yazan
Prof. Dr. AhmetTanerKışlah'yı
hedef gösterdıği gerekçesiyle,
eski Akit gazetesi genel yayın
yönetmeni ve yazıişleri müdürü
hakkında dava açtı.
Îstanbul DGM Savcısı Turan
Çolakkadı. 13 Mayıs 1999'da
Akit gazetesınde Kışlalı için
tt
2^orba Kemalist gemi azıya akü.
\uh pişkin zorba" ifadeleri yer
aldıktan sonra fotoğrafının
üzerine "ölüm" anlamına gelen
çarpı işareti koyması ıle ilgili
olarak "hedef gösterdigT
gerekçesiyle gazetenın yazıişleri
müdürü Murat Babbey ıle Genel
Yayın Yönetmeni Mustafa
Karahasanoğlu hakkında dava
açtı. 3713 sayıh Terörle Mücadele
Yasasf nın (TMY) 6. maddesine
göre sanıklar hakkında 10 milyon
liraya kadar para cezası isteniyor.
Davanın görülmesine
önümüzdeki günlerde İstanbul
DGM'de başlanacak.
TMY'nin altıncı maddesi
Terörle Mücadele Yasası (TMY)
6. maddesi şöyle:
"İsim ve kinılik belirterek %'eya
belirtmeyerek kime yönelik
olduğunun anlaşümasını
sağlayacak surette kişilere karşı
terör örgütleri tarafmdan suc
işleneceğini veva terörle
mücadelede görev almış kamu
görevlilerinin hüviyetierini
açıklayanlar veya yayınlayanlar
veya bu yolla kişileri hedef
gösterenkr, beş milyon liradan on
mihon liraya kadar ağır hapis
cezası ile cezalandınlır."
D
DİRtAIE
KA1ANACİ
Çalışanlann tepkisi işeyaradı
FP'li Zeytinburnu Belediye
Başkanı Murat Aydın, işlerine son
verdiği 8 işciyi, belediye
çalışanlannın tepkisi üzerine geri
aldı. Zeytinburnu Belediyesi'nden
önceki gün yapılan yazüı
açıklamada, belediye yönetiminin,
içine düştüğü maddi sorunlan
aşmak amacıyla personel
politikasım gözden geçireceği
bildirildi. Bu açıklamamn
ardından 8 belediye işçisinin işine
son verildi. Belediye çaltşanlan ise
arkadaşlannın işten çıkanlmasını
dün belediye önünde
gerçekleştirdikleri kiriesel basın
açıklamasıyla protesto ertiler.
Belediye-İş. Sendikası 2 No'lu
Şube Başkanı Hasan Gülüm.
Murat Aydın ın bir yandan
"belediyenin maddi sıkınb içinde
olduğunu" öne sürerek 8 işçinin
işine son verirken bir yandan da
15 gün önce belediyeye 5 işçi daha
aldığını söyledi. İşçi maaşlarının
2.5 ay dır ödenmediğini belirten
Gülüm, belediye paralannın
taşeron ve müteahhit firmalara
peşkeş çekildiğini kaydetti. Gülüm
akşam saatlerinde yaptığı
açıklamada. Başkan Murat
Aydm'la yaptıklan görüşme
sonucunda işçilerin geri alındığıru
bildirdi.
ARIYORUZ
GEÇMİŞTEN GONOMÜZE ANADOLU'NUN BOTON DANSURI... USTA BİR SANATÇIMIZ
TARAFINDAN YARATILAN ÖZGÜN SENARYOSU, BÜYÜLEYİCİ MÜZİĞİ VE BİR GÖRSEL ŞÖLEN
NİTELİ6İNDEKİ KOREOGRAFİSİYLE ANADOLU'NUN BİNLERCE YILLIK DANS ÖYKÜSÜ...
SULTANoftheÖANCE
ÖNCE TÜRK İZLEYİCİSİYLE, ARDINDAN D0NYANIN EN BÜYÜK GÖSTERİ MERKEZLERİNOE
TÖM DÜNYA İLE BULUŞACAK OLAN SULTAN 0F THE DANCE; GİZEMİ VE ZENGİNLİĞİYLE BÜTÜN
ÇAĞLARI ETKİLEYEN ANADOLU KÜLTÜRÜNÜN EVRENSEL SANAT N0RMURIYU YENİDEN Y0RUMU.
HALK DANSLARI, MODERN DANS VE BALE ADIMLI
TEATRAL DANS GÖSTERİSİ İÇİN;
maaşlı ve full-tıme, profesyonellerle çalışarak profesyonelleşecek, geleceîını dans ûzerine kuracak kadar idealist, ûikemızi tüm
dûnyada başarıyla temsıl edebılecek düzeyde yeleneMı olduguna ınanan dans;ılar seçılecek&r. Yûzyılüi dans gösterısmm Jzel
kadrosu, ülkemızın en lyı dans hocaları tarafmdan yetıştınlecektr. Seçmelere katılacak adaylarda, kadınlar ıçin 1.65'ten, erkekler
ıgn ise 1.75ten uzun olma czellıgı aranacaktır.
BU MUtTTEŞEM 6ÖSTERİ0E DANS ETMEK İÇİN, BİR F0TOİIUFINI2I EKLEDKİNİZ OZGEÇMİŞİNİZLE Ş*H5EN
(ESKI BOYÛKBERE CMOESİ, PARK PLAZA No:22 KAT:14 80670 M A S U K / I S T A N B U L ) »DRESİNE (A$VUHUNUZ.
İSTANIUI DIŞINDA 0UNUR (0212) 345 05 36'YI ARAYARAK YA DA
(Z6E(MİŞLERİNİ (0212) 345 05 OO'A FAKSUTAMK lAfVMUDA SUlUNAIİtnttER.
MydonoK, >e>sa; Şrrkttltr Gumbu'mın bır ihniulır.