18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DEPREM Türkiye iyi idare • GAZİANTEP(AA)- FP TBMM Grup Başkanvekili Abdullatif Şener, partisinin Gaziantep il kongresinde yaptığı konuşmada. Türkiye'nin iyi idare edilmediğini savunarak "Hükümet. Türkiye ekonomisini berbat hale getirmiştir" dedi. Kongrede divan başkanlığı yapan FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan da "Bize Çoğunluğu alsanız da size hükümet kurma görevi vermezler' diyorlar. Çok açık ve net söylüyorum. Bu mevcut yasa ve anayasa yüriirlükte olduğu sürece, asker-sivil herkes uymak zorundadır. Allah'ın izniyle 276'yı aldığımız zaman bize hükümeti vermeyecek anasından dogmadı, öyle bir şey yoktur" dedi. Taüpöztürk anılıyor • İstanbul Haber Servisi - Eski TÖB-DER İstanbul Şubesi Başkanı Talip Oztürk, öldürülüşünün 20. yılında yann Topkapı-Yeni Kozlu'daki mezan başında anılacak. Öğretmen örgütlenmesinin öne çıkan isimlerinden olan Talip Öztürk. Fatih-Ahmet Rasim Ortaokulu"nda Türkçe öğretmenliği yapıyordu. 16 Aralık 1979'daokulçıkışında vurulan Öztürk'ün cesedinin yanıbaşında "Onlar başlattı, biz bitireceğiz-Türk tslam Birliği" yazılı bir kâğıt parçası bulunmuştu. Memup-Sen'in kongresi • ANKARA(AA)- Memur Sendikalan Konfederasyonu (Memur- Sen) Genel Başkanlığı'na Akif Inan yeniden seçildi. Memur-Sen'in dün yapılan 2. olağan kongresinde, 205 delege oy kullandı. Tek genel başkan adayı olan Inan, oylann tamamını alarak genel başkanlığa seçildi. Yönetim kurulu üyeliklerine de Kamil Aydoğan, Zübeyir Yetik, Hüsamettin Şanal, Ahmet Aksu, Mevlüt Doğan, Fatih Uğurlu ve Ekrem Bağcı getirildi. Dış ülkelere niıkleer çağrısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı. Türkiye'nin de imzacılan arasında yer alan "Nükler Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması" Resmi Gazete'de yayımlanmasmın ardıdan onay sürecinin TBMM açısından tamamlandığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, antlaşmanın kitle imha silahlannın yayılma riskinin yüksek olduğu bölgelere cografi yakınlığı bakımından Türkiye için önemli bir güvenlik önlemi olduğu belirtildi. Gökalp yurda dondu • İstanbul Haber Servisi - ltalya'da yapılan BM Gıda ve Tanm Teşkilatı'nın (FAO) 30. genel kurul toplantısına katılan Tanm ve Köy Işleri Bakani Hüsnü Yusuf Gökalp, yurda döndü. Gökalp'in, Düzce'de meydana gelen deprem nedeniyle Italya'daki programını tamamlamadığı ve deprem bölgesinde incelemelerde bulunacağı bildirildi. Bilim adamlan Marmara'nın altının iyi bilinmediğini belirterek yetersiz verilerle kesin sonuç çıkanlamayacağmı bildirdi Deprem için farkh görüşler• tTÜ Öğretim Cyesi Prof. Dr. Celal Şengör'ün, "Kuzey Anadolu fayının Marmara Denizi'ndeki bölümü boydan boya kınlarak yıkım gücü yüksek bir depreme yol açacak" savı bilim çevrelerinde tartışma yarattı. Bazı bilim adamlan eldeki yetersiz verilerle kesin bir şey söylemenin mûmkün olmadığını savundular. İstanbul Haber Servisi - Kandilli Deprem Araştırma Enstıtüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara nın. "Marmara'daki iki sismik boşlukta deprem bekliyoruz" açıklaması ile İTÜ Öğretim'Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör'ün, "Kuzey Anadolu fayının Marmara Denizi'ndeki bölümü boy- dan boya kınlarak yıkım gücü yüksek bir depreme yol açacak" savı bilim çevrelennde farkh yankılar buldu. Prof. Şengör, bu yöndeki görüşünü yi- nelerken bazı bilim adamlan "Mar- mara'nuı albnın iyi bilinmediğbu" be- lirterek eldeki yetersiz venlerle kesin bir şey söylemenin mümkün olmadı- ğını sa\-undular. Prof. Dr. Celal Şengör, 17 Ağustos depreminin ardından Fransız Prof. Le Pichon ve İTÜ Sısmolojı Anabılim Dah Öğretim Cyesi Doç. Dr. Tuncay Taymaz ile bırlıkte bölgede yaptıkla- n ıncelemeden sonra "Marmara De- nizi boydan boya bir seferde kınlacak" dediklerini anımsattı. Kendıleri dışın- da kalanlann "Marmara Denizi'nde küçük küçük fa>lar \ardır. bovdan bo- ya bir seferde kınlmaz" görüşünü sa- \-unduklanni anlatan Prof. Dr. Şengör. şimdi herkesin kendileriyle aynı nok- taya geldiğini vurgulayarak " Bu yal- nız bilimsel olarak değil. millerimizin tehükenin büyüklüğünü anladığını gösteriyor. Bu, tedbir alınması yönün- den çok önemli" dedi. Şengör. depre- min gerçekleşme zamanı hakkında ise şunlan sö>ledi: "Bugün ile30 yıl ara- sındaki bir süreç. Benim tahminim 10 yü içindc olur. Çok fazla geç kalmaz. Nedeni de 1754'te İzmifte büyük bir deprem olmuş, ardından çok kısa bir süre sonra 1766'da İstanbul depremi gerçekleşmiş." Söz konusu depremin Istanbul'da en fazla güney kesimıni. sahil bölge- lerini etkileyeceğinı, en emniyetli yer- lenn ise en İcuzeyde kalan bölgeler ol- duğunu kaydeden Prof. Dr. Şengör.je- olojik olarak şu anda yapılması gere- kenin, faylann çok iyi haritalanması ve Marmara Denizi'ne mümkün ol- duğu kadar yoğun bir sismometre ağı yerleştirilmesi oiduğunu söyledi. Marmara Denızi içındeki fay hatla- nna ilişkin verilenn yetersiz olduğu- na dıkkat çeken bazı bilim adamlan el- deki verilerle kesin bir şey söyleme- nin mümkün olmadığını, Prof. Şen- gör'ün iddialanna ihtıyatlı yaklaşıl- masını istiyor. Farklı görüşler şöyle: İTÜ Maden Fakültesi Dekanı ve TÜBÎTAK Türkiye Denız Araştırma- lan Koordinatörü Prof. Dr. Nad Gö- rür: "Fayın Marmara Denizi'ndeki bö- lümünün boydan bo>a bir seferde lo- nlacağmı söy leyenler Prof. Dr. Şengör ve Fransız Prof. Le Pichon'dur. Ben kendileriyle aynı görüşte olmamama. öyle olmayacağını düşünmeme rağ- men, söylediklerini ciddiye almak la- zım diye düşünüyorum. Ancak. onla- nn söylediklerini test etmek maksa- dıyla bazı baartiklanmız var; denizde araşarma yapacağız. En sağlıkb sonuç, o zaman ortaya çıkabilir. Bizim elimiz- deki veriler onu göstermiyor. Ama on- lartn iddiası da. aynı bizim \erilerle o şekilde yorumlanabileceği ki: bu da doğnı olabilir. Bir bilim adamı' Bcnım dedığımdoğrudur' gibi bir ta>nn için- de olamaz. Doğnı olanı bunlan incele- mektir. Herkes genel jeotojik bügiden bir şeyier söyhlyor. Ama iş o aşamada değil. Arük işi yaparak bizzatölçüp M- çerek konuşmak lazun." TÜBİTAK Yerbıhmleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Namık Yalçın: "Bu kadar azveriyleöne sürülenier, sadece hipotezler olmak durumunda ve hipotezlerin doğrulanabilmesi için yeni \erilere ihtiyaç \ar. Marmara De- nizi'nin hem fay geometrisinin, fayla- nn karakterlerini ve boy lannu uzun- luklannı saptayabOecekek araşunna- iara ihtiyaç var hem de o bölgenin sis- molojik açıdan olsun. diğer yerbilim- selyöntemlerkolsun.sürekli olarakiz- lenip biraz daha bilgi dağarcığıınızın zenginleştirilmesi gerekiyor. Onun ön- cesinde yapılabilecek bütün yaklaşım- lar ve varsayımlar hipotez olmak zo- nındalar. MTA Sismik-1 in İTÜ ik be- raber yapnğı çahşma ne kadar aydın- laocı olacak onu gönnek lazun." İTÜ Rektörü ve TÜBİTAK Konut Araştırmalan Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Gübün Sağlamer "Türkiye'de en büyük sonın orga- nize, uluslararası standarüarda bütün Kuzey Anadolu fay hattını boydan bo- yaötçüm yaparak izleyebilecek bir' sis- mık netvvork' ün bulunmamasıdır. Bu- nun kurulması lazım >e bundan sürek- li olarak bilgi toplanması. bu bilginin de herkese şeffaf olarak anında açıl- ması laam ki serbest bilimsel bir oıtam oluşsun ve bu ortamda da herkes bu bilgileredayanarak tahminlerini yapa- bilsin. V'eri eksikliği olduğu için herkes için biraz riski fazla tahminler yapa- biliyor. İTÜ'de bulunanöğretim üyete- ri. uluslararası düzeyde yapöklan bi- limsel çauşmalaıia önde gelen insanlar. Zaten Istanbul'u etkileyecek büyük bir depremin 30 yıl içinde olacagını hep söylüyorlar. Çünkü tarihi data ellerin- de. Buna göre bir tah min yapıldığında İstanbul'u böyle bir depremin bekle- diği kanaatine varüıvor." ZLENİMLER 'Biz devlete güvenmiştik' tLHANTAŞÇI KAYNAŞLI - Bölgede canhıraş çalışmalar sürü- yor. Depremin oluşumu ko- nusunda Güber Sakalboğ- lu'nun. "Gözünü aç kapa hepsi bu" sözünü tüm dep- remzedeler paylaşıyor. Bo- lu Dağı'nm eteğindeki yer- leşkede sıkmtılann bundan sonra başlayacağı görüşü ağırlık kazanıyor. Nedeni olarak bölgeye çok kısa bir sürede kar yağacak olması gösteriliyor. Onlara bakar- sanız, kar yağışı gecikmış bile. Bunun da açıklaması hazır: "Takdiriüahi!'' Cenaze evine dönen ça- dırkentlerde bütün umutlar devlete bağlanmış bekleni- yor. Bu kışm da çok ağır ge- çeceğinden korkan Gülser Sakallıoğlu'nnn peşini kö- tü olaylar hiç bırakmamış. Bulgaristan'dan göç ettik- ten sonra Varto, Van ve Ela- zığ depremini de görmüş. Evlatlannı devlete yararlı olsunlardiye okutup büyüt- tüğünü söylerken, devletin kendine yardımcı olmaya- cağından endişe duyuyor. Ağır ağır konuşan şoför Hasan Aydogan. TM- MOB'ye çadırkurduğu için minnettar. Ancak çadırlann ayaz gecelerde çok yaran- nın olmadığını vurguluyor. Çocuklan ile kurtulduğu için mutlu, ancak yitirdiği komşulan için de gözyaşı döküyor. Asıl sıkmtılann yağacak kann ardından başlayacağını söylerken, gözleri dalıp gidiyor. Aydo- gan, sorumsuzluklara dik- kat çekerken, sorumlulann da vıcdanlannın rahat olup olmadığını sorarak şöyle yakmıyor: "Önceki dep- remden sonra hasariı bina- lara oturulur dediler. Bura- larda oturulmaz deselerdi biz de başımızın çaresine bakardık. Önceden sokak- lardaydık. Girilir denince de 10-15 gün önce evlerimi- zedöndük ve buna yakalan- dık. Oysa biz büyükJereçok gÜNenmistik.*" Yakılan ateşin yanında yitirdiği finncı oğlu Faik'i sayıklayan 80 yaşındaki Se- ver Durdu, "Kül oldu ev. Içinden kfilünü bile çıkara- madılar. VapOğı iki ekmeği- ni yemek nasip olmadı. Komşulan da mezara bile gömmüyoriar. Dtşarda bek- letiyorlar" dedi Durdu, Al- lah'ladertleşıyorve "Nege- lirse senden gelir, sabır ve ateş düştüğü yeri yakıyor** diye dert yanıyor. Bir "gümlemenin" ar- dından gelen deprem Nu- rettin Karagülen'i işyerin- de yakalamış ve duvara çarpmış. Çıkar çıkmaz da koşarak evin yolunu tut- muş. Devletin ellerinden nasıl tutacağını da pek kes- tirememiş Nurettin. Çi- menler üzerine kurulu ça- drrlara sabaha karşı kırağı düştüğunü ve içinde yatıl- maz haj aldığını söylüyor. lşçi Özcan Yümaz. göçen evinden. "bir çöp" bile ala- mamanın üzüntüsünü yaşar- ken. "Bu yaz kolay gelmez çadniarda. Ama başka da ye- runiz yok" diyor, çaresizli- ğini anlatırken. Nasıl olup da kurtuldukla- nna inanamayan Hümeyra Koçak, "Bu soğuktan nasıl kurtulacağız bilemiyorum. Yaza çıkıp çıkmayacağımız da belB değil" derken, yitir- diği umutlanndan söz edi- yor. Canlanndan başka bir şeyleri kalmadığını, "Devlet de giderse nemiz kahr, siz söykyin" diyor. Arslan Şiş- man'ı ise deprem, komşuda- ki hoşbeş sırasmda yakala- mış. Yüksekçe biryere kuru- lan çadırkentten, ugultunun ardından gelen patlama sesi- nin eserini gösteriyor. Çadırkentin meydanında yakılan ateş çevTesindeki deprem sohbetleri sürüp gi- diyor.Gecenin ilerleyen saat- lerinde.. odun ateşinde pişi- rilen tavşan kanı çaylar yu- dumlanıyor. Çocuklann koşuşturmala- n \e bağnşmalan arasmda. Geceyi teslim alan ayazda geç saatlere kadar kimse ça- dırlara yönelmiyor. 1ZLENİMLER DEPREMM! / ORHAN BURSALI Nihayet biiinen büyük gerçek "yetkiii makamlarca" günde- me getirildi! Bizim makamlara saygımız sonsuzdur! Makam sahipleri söylemedikçe, nere- deyse hiçbirşey "resmiyet" ka- zanmaz ve gerçekliği kabul edilmez! Çok şükür, Sayın Işıkara, Is- tanbul'u etkiieyebilecek büyük bir deprem olasılığını büyük bir cesaretle dile getirdı. Kendisini kutluyorum ve teşekkür ediyo- rum! Böylece üç aydır bu konu- dayazılanlar, çizilenler, uyanlar, her şeyden önce, elde var olan ve bir makamın doğrulamasına ihtiyacı olmayan bilimsel veriler de "gerçeklik kazanmış" oldu! Kandilli'nin kamuoyuna açık- ladığı Marmara'daki sismik ak- tivite haritasını seyrediyoruz... Benzer haritaları Cumhuriyet Bilim Teknik'te birkaç kez ya- yımlamıştık. Marmara'da faylar üzerinde- ki tartışma, bir bardak suda ko- partılan fırbnadan başka bir şey degildi! Ortada da iki olasılık vardr. 1) Ya Marmara boydan boya kınlacaktı, bu 150 km. uzunlu- İstanbul Depremi Türkiye'yi Bitirir! ğunda bir kınlma demekti. Bu büyüklükte bir kırılmanın Rich- ter ölçeğine göre büyüklüğü ve tahribatı da boyuna posuna uy- gun olacaktı. Bu düşünceyı ilk kez Fransız yerbilimci Le Pic- hon Cumhuriyet Bilim Tek- nik'te dile getirmişti. Le Pic- hon'un bu hipotezi üzerine kı- yamet koptu. Prof. Celal Şen- gör, 8 büyüklüğünde bir dep- rem tehlikesinden bahsetti. Iki- si de felaket tellalı olarak nite- lendirildi. Televizyonların ünlü sunuculan deprem olmayacak diyen bilim soytanlannı sabah, öğle, akşam ekranlanna çıkar- mayı tercih ettiler. TV'ler ve Star gibi gazetelerin jeolojiyi ilk kez ağzına alan pek ünlü ya- zarları "son noktayı" koymuş- lardı: "Istanbul'da deprem ol- mayacak'^. Deprem olsa bile Istanbul'a çok uzakta olacaktı. Arada deniz vardı ve İstanbul etkilense etkilense, Izmit dep- remi kadar etkilenebilirdi! Düzce depremi öncesinde Istanbul'da deprem perdesi böylece kapanıyordu. 2) Ikinci olasılık, Marma- ra'daki faylann bir sistem ola- rak değil de bağımsız olarak küçük boylarda kınlmalarıydı. Şimdi Kandilli'deki bilim adam- lannın açıkladığı gibi bu faylar, artçı şoklarla zaman mesafeli kınlsalar, büyüklükleri 6 civarın- da olabilirdi. Tabii bu İstanbul için şans olabilirdi ancak. Önünüzde iki olasılık varsa ve önlem alacaksanız, hangi- sini önemsersiniz? Tehükenin büyüğüne göre mi, yoksa küçüğüne göre mi? Aslında soru, bu kadar basitti. Her neyse, üç aylık bir boca- lamadan sonra, gerçeği başın- dan beri bilen Kandilli nihayet tartışmalara son noktayı koy- du ve bizler de felaket tellalı ol- maktan çıktık! ••• Bu konu niçin önemli? Mar- mara'nın boydan boya tek par- ça halinde kınlması ile oluşa- cak 8 civannda bir deprem, Is- tanbul'u bitirir de ondan. Sadece Istanbul'u mu? Tür- kiye'yi bitirir! Böyle bir deprem olasılığı vardır. Hem de güçlü olarak vardır. Felaketin en büyüğünü düşünerek bu kent, bu ülke ör- gütlenmek zorundadır! Felaket beklenen çapta ger- çekleşmezse, kaybedeceğimiz hiçbir şey yoktur. Aldığımız ön- lemler ve yapacağımız örgüt- lenme, yanımızda kar kalacak- tır. Faciayı kolay atlatmakla se- vineceğiz! Marmara'da yapılacak fay araştırmalan, gerçeği değiştir- meyecektir. Kandilli'nin Mar- mara'daki sismik aktivite hari- tası, her şeyi yeterince söylü- yor. Bazılarımız, ağaçlan anyor, ama koskoca ormanı göremi- yor! Şüphesiz, Marmara'da ya- pılan ve yapılacak bilimsel ça- İışmalara ve buradan elde edi- lecek verilere büyük ihtiyacımız vardır. Ama en büyük ihtiyacımız, depremin etkilerini ve sonuçla- nnı en aza indirebilecek önlem- ler almak ve sıkı örgütlenmek- tir. Felaketin büyüklüğü, sade- ce Istanbul'u değil, Türkiye'yi bitirir dedik. 80 milyar dolarlık zarann, on binlerce ölünün, yüz binlerce yıkılmış binanın üstesinden kim kolay gelebilir? Türkiye bunu kaldıramaz. Asla kaldıramaz! Türkiye. bugünkünün 10 ka- tı daha çok dışanya muhtaç olur. Türkiye, en az 30 yıl geri- ye gider! Türkiye, bugün dışardan kendisine dayatılan dış politik her şeye boyun eğmek zorun- da kalır. Ekonomik olarak dışannın elinde oyuncak olur! Böyfe bir durumun Türkiye'yi nerelere sürükleyeceği konu- sunda, herkes serbestçe fikir yürütebilir! Türkiye'nin, İstanbul için, 1 yılhk, 3yıllık, 10 yıllık ve 30 yil- lık önlemler silsilesine ihtiyacı vardır. Hemen ve acilen! Depremzedeler soğukla mücadele ediyor SAADET USLU BOLU - Düzce ve Kay- naşh'da depremzedeler ön- ceki geceyi de açıkta ve so- ğukta geçirdi. Kızılay'ın çok tartışılan asırlık çadır- lan insanlan soğuktan ko- rumakta yetersiz kahyor. Depremzedeler çadırlar önünde yaktıklan ateşle ısınmaya çahşırken bulabi- lenlerarabalarasığındı. Ya- kmlan olanlar ise çevre köylere gitmişler. Enkazlar üstünde soğukkanh bir bekleyiş var. Çıkan yangınlar nede- niyle enkaz altından canlı çıkma beklentisi çok az. Bu olasılığm bulunduğu en- kazlarda ise yerli ve yaban- cı kurtarma ekipleri çalış- malannı sürdürüyor. Yıkı- lan binalann önemli bölü- münün Marmara depre- minde hasar gören binalar olması dikkati çekiyor. Düzce Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Saadettin Çakmakoğlu, tüm sağhk yardımlannın ellerine ulaş- tığını, önümüzdeki günler- de antibiyotik ihtiyacının doğabileceğini söyledi. 400 yataklı hastanenin, 120 yataklık dahiliye kısmının tamamen yıkıldığını diğer bölümlerinin ise kullanıl- maz durumda oiduğunu an- latan Dr. Çakmakoğlu, po- liklinik hizmeti veremedik- lerini yalnızca travmalı hastalara baktıklannı söy- ledi. Çakmakoğlu, yaralı depremzedelerin ilk müda- halenin ardından helikop- ter ve ambulanslarla Izmit ve İstanbul başta olmak üzere çevre kentlere gönde- rildiklenni belirtti. Bu depremde daha iyi organize olduklannı anla- tan Dr. Çakmakoğlu, salgın hastalık tehlikesi bulunma- dığını, ancak soğuktan kay- naklanan grip gibi hastahk- lar beklediklerini kaydetti. Depremzedeler, bu kez elini çabuk tutan devletten yine de şikâyetçiler. Şikâ- yetlerin başında seyyar tu- valet, çadır ve battaniye ih- tiyacının henüz karşılan- maması geliyor. Deprem bölgesinde ince- lemeler yapan mimarlar odası yetkilileri, bölgenin iki derenin gerirdiği alüv- yonlu toprak üzerinde bu- lunduğuna dikkat çekerek kalıcı yapılar yerine, düz- gün bir yerde yeni bir yer- leşim alanı açılmasını öne- riyor. Düzce ve Kaynaş- lı'ya elektrik henüz veril- medi, ancak Telekom'un kurduğu seyyar araçlarla telefon bağiantısı sağlan- mış durumda. -6.4BÎNKİŞÎÖLDÜ Türkiye'del03 yılda 44 büyük deprem yaşandı İstanbul Haber Servisi - Istatistiklere göre, Türkiye'de son 103 yılda 44 büyük deprem meydana geldi. 10'u Rich- ter ölçeğine göre 7 ve üzeri büyüklükte olan depremlerde, 64 bin 369 vatandaş yaşammı yitirdi. Son 60 yılda sadece Erzincan'da biri 38 bin 131, diğeri 500 olmak üzere 2 büyük depremde toplam 38 bin 631 ki- şi öldü. 194O'lı ve 1970'li yıllar, toplam 19 deprem ile ne- redeyse ülkede yüz yılda meyda- na gelen deprem sayısırun yansına yakm felaket ya- şanan yıllar oldu. Amerikan Smithsonian Enstitüsü ve Glo- bal Volkanik Ya- yın Istasyonu ra- porlanna göre, dünyadaki en şiddetli 105 dep- remden 9"u Tür- kiye'de meydana geldi. Türkiye'nin bugünkü sınırla- n içerisinde mey- dana gelen en bü- yük depremin. 526 yılında An- takya'da oiduğu- nu ortaya koyan raporlara göre, bundan 1471 yıl önce, 20 Mayıs'ta gerçekleşen depremdeki ölü sayısı 250 bin. Raporda, en çok insanın öldüğü depremin, 4 Ocak 1556'da Çin'de meydana geldiği ve bu depremdeki ölü sa- yısımn 830 bin olduğu kaydedildi. Aynı kayıtlara göre, dünyadaki en büyük deprem, 8.9 büyüklüğünde 1933 yı- lında Japonya'da meydana geldi, bu felakette 2990 kişi ha- yatmı kaybetti. Son 84 yılın depremlerı 1903 1912 1914 1922 1939 1942 1943 1944 1946 1 » » 1966 1970 1975 1976 1983 1992 1995 1998 1999 Malazgirt Mörefte Burdur Şarkây Erzincan Niksar-Erbaa Samsun-Ladik Bolu-Gerede Kariıova-BhTıs Kariıova-Brüis Varto-Muş Gediz üce Çakiıran-Van Erzurum-Kars Erzincan Dinar Adana-Ceyhan Kocaefi - - 7.0 7.0 7.9 7.0 72 72 5.9 6.7 7.1 72 6.7 7.5 7.1 &8 6.0 6.3 7.4 1.700 5.500 - 216 38.131 500 4.000 4.000 650 450 2.520 1.086 Z868 3.683 1.346 500 96 145 17.127
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle