22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1999 PAZARTESİ DEPREM Akaryakıt jstasyonlarına öntem • EkoDomi Servisi - Deprem bölgesindeki akaryakıt istasyonlannın, depremin meydana getirebileceği yangınlara karşı önlem almaya başladığı belirtildi. Türkiye'de ilk kez bu teknolojik önlemi uygulamaya geçiren OPET'in akaryakıt istasyonlannı "sismik tahrikli enerji kesme cihazlan" ile donatmaya başlattığı bildirildi. Depremzedelerin ihtiyaç listesi • Haber Merkezi - Depremzedelerle sivil dayanışmayı oluşturmak amacıyla kurulan Sivil Koordinasyon Merkezi, deprem bölgesinde acil ihtiyaç duyulan malzemelerin listesini yayımladı. Acil ihtiyaç duyulan yardım malzemeleri şöyle: '"Palet (çadır altı ahşap). su tankı. musluklu su bidonu, sera naylonu, büyük çaydanlık- semaver, piknik tüpü, uyku tulumu, battaniye. kalm kışlık giysi. çadır, çorap. iç çamaşın, lastik çizme, yağmurluk, plastik bardak-tabak-çatal-bıçak, ıslak mendil, kolonya, su, kireç. kahvaltılık gıda, tatlı gıdalar. konserve balık. et, sucuk-sosis. kavurma, hazır çorba.'" Hasar tespit çalışmaları • İZMİR(AA)-lnşaat Mühendısleri Odası tzmir Şubesi Başkanı Mehmet Karcı. Düzce depreminden sonra hasar tespit çalışmalannın büyük önem taşıdığını belirterek "Yıkılan binalann tamamı. geçen depremde hasar görmüş binalar" dedi. Karcı, önceki depremin ardından inşaat mühendisleri odalannın bir temsilcisinin resmi görevlilerle birlikte gönüllü olarak hasar tespit çahşmasına katılması yönündeki taleplerinin göz ardı edildiğini öne sürdü. TTK'den Acil Kurtarma Bcibi • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) -Acil Kurtarma Ekibi' kurdu. Madenci kıyafetine benzer özel kıyafetleri ve araç- gereçleri olacak ekıp 800 kişiden oluşacak. Yönetim Kurulu Başkanı ve TTK Genel Müdürü Ömer Yenel. örgütlenmenin tamamen kurum bünyesinde olduğunu. şu anda acil dinleme cihazlanna ihtiyaçlan bulunduğunu bildirdi. ÖSS'ye başvuru yarm bitiyor • ANKARA (AA) - 2000 Öğrenci Seçme Smavı (ÖSS) için başvurular yann mesai saati bitiminde sona erecek. Adaylar, başvuru hazırlıklannı tamamladıktan sonra belgeleri, halen öğrenci olanlar kendi okullanna, mezun durumdakiler ise belgeleri aldıklan lise veya dengi okul müdürlüklerine ya da ÖSYM Sınav Merkezi yönetıciliklerine teslim edecekler. 2000 ÖSS, 18 Haziran 2000 Pazar günü saat 09.30'da başlayacak ve 3 saat sürecek. OSS tüm illerde. bazı ilçe merkezlerinde ve KKTC'deyapılacak. HÜ rektörlük seçimleni • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Görev süresi dolan Prof. Dr. Süleyman Sağlam'ın Yükseköğrerim Kurulu Başkanlığı için adaylığını koyduğu Hacettepe Üniversitesi'nde rektörlük seçimleri bugün yapilıyor. Seçimlerde yanşacak 10 aday şöyle: Prof. Dr. Nihat Bozcuk, Prof. Dr. Tunçalp Özgen. Prof. Dr. Ilhan Paşaoğlu, Prof. Dr. Doğan Tuncer, Prof.Dr. Süleyman Yıldız, Prof. Dr. Dinçer Ülkü. Prof. Dr. Murat Tuncer, Prof. Dr. Nedim Sezgin tlgi, Prof. Dr. Kenan Eratalay ve Prof. Dr. Nebil Büyükpamukçu. Doç. Dr. Pmar, 17 Ağustos depreminin büyük bir sistemi harekete geçirdiğini söyledi Martnara tahmini 7'nin üstüİstanbul Haber Servisi - Boğaziçı Ünıversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Öğretim Oyesi Doç. Dr. Ali Pmar, 17 Ağustos depremi büyük bir sistemı harekete geçirdiği için Marmara'da deprem beldentisinin gündeme geldiğini belirtti. Pınar, Marmara Denizi içindeki faylann tek bir depremle kınlması halinde, büyüklüğü 7'nin üzerinde deprem meydana gelebileceğini, faylann ayn ayn kinlması durumunda ise depremin büyüklüğünün 6-6.5 olabileceğini kaydetti. Akyazı-Sapanca arasındaki olası depreme de deginen Doç. Dr. Pınar, söz konusu bölgede Bolu- Düzce'deki gibi 7 büyüklüğünde bir depremin kesinlikle beklenmediğini söyledi. BÜ Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen basın toplantısında, Pınar ve aynı bölümden Dr. Doğan Kalafat bilgi verdiler. Kalafat, batı ucu 17 Ağustos'ta kınlan fayın 50-60 kilometre kadar doğuya ilerlediğini, bunun göstergesinin de 12 Kasım'daki Düzce depremi Kriz merkezi Depremde 712bina yerle bir ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Düzce depreminde ölü sayısınm bini aşması beklenjr- ken, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, ölü sayısını 349, yara- lı sayıstru 2 bin 386 olarak açık- ladı. Başbakanlık Kriz Merkezi Bolu il merkezinde 10 binanın, Düzce'de 350, Kaynaşlı'da 301, Gölyaka'da 50. Cumayeri'nde 1 olmak üzere toplam 712 binanın yıkıldığını bildirdi. Açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgeye 293 so- guk iklim çadın, 2 bin 200 di- ğer tip çadır, 20 bin 800 batta- niye, 2 bin ceset torbası, 18 je- neratör, 50 ton gıda malzemesi, 1360 soba, 850 baret, 250 tuva- let çadın, 9 seyyar mutfak, 1 seyyar banyo ve 1 seyyar çama- şırhane gönderdiği bildirildi. Sağlık Bakanhğı'nın bölgeye gönderdiği yardımlar şöyle: "276 ambulans, 130 uzman heidm, 231 pratisyen hekiıru 422 yardımcısağlıkpersoaeK,9jene- ratör. 4 çadır poliklinik, 12 bin 300 battaniye, 5 mobil hastane, sağuklı içme suyu temini için 5 grosstonluk 3 adetsu deposu, su- ların dezenfeksiyonu için de de- zenfektan tabiet, 22 çadır ve 11 bin şişe serum." Açıklamada Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın 71 uzman tabip. 1 anestezi uzmanı, 1 pansuman- cı, 78 hemşire. 1 hizmetli, 39 ambulans ile yeterli miktarda tıbbı malzeme, çadır, ısıtıcı, bat- taniye gönderdiğinin bildirildi- ği açıklamada Ulaştırma Ba- kanhğı'nın bölgeye gönderdiği yardımlar ise şöyle sıralandı: "Acil miidahale ckibi. santral enerji ekipleri. muhteüf gıda,je- neratör, 1 adet karavan, çeşitliil- lerden 122 adetçadır, 50 adet te- lefon. 150 adet battaniye, kabto çekme aracu kablo ekibi, 1 adet arazi arabası, 1 tanker mazot, 1 adet seyyar uydu, muhtelif gıda ve \ ardım malzemesi, seyyar te- lefon santralı ve seyyar uydu." Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığVnm bölgeye 109 araç ve 145 bağlı ve personel gönderdi- ğinin belirtildigi açıkkmada Kaynaşlı haricindeki tüm yerle- şim birimlerindeki dağıtım ve trafo merkezlerinden, abonelere can ve mal güvenliği açısından kriz masalannın taleplerine gö- re elektrik verildiği bildirildi. • Doç. Dr. Ali Pınar, Marmara'da deprem beklentisinin gündeme geldiğini belirtti, Pınar, Marmara Denizi içindeki faylann tek bir depremle kınlması halinde, büyüklüğü 7'nin üzerinde deprem meydana gelebileceğini, faylann ayn ayn kınlması durumunda ise depremin büyüklüğünün 6-6.5 olabilecegini kaydetti. olduğunu söyledi. Gölcük-Sapanca, Sapanca-Akyazı ve Akyazı-Gölyaka arasındaki fay zonunda üç kınlma yaşandığına dikkat çeken Kalafat, kmlmayan parçalann da ya yeni artçı şoklarla ya da zaman içinde küçiik küçük şoklarla kınlabileceğini beiirtti. Pınar. 12 Kasım'daki depremden sonra yaklaşık 70 tane artçı sarsıntırun gerçekleştiğini, bunlann 30 tanesinin şiddetinin 3 ila 3.9,33 tanesinin şiddetinin 4 ila 4.9 ve 6 tanesinin şiddetinin ise 4.9 ila 5.4 olduğunu kaydetti. Pınar, Sapanca bölgesindeki olası bir depremin şiddetinin 6'ya erişmemesi gerektiğine dikkat çekerek "Oradaki deprem dolayısıyla binalan hasar görmeyenkr endişelenmesin. Kuzey Anadolu fayının iyi özeUiği, şimdiye kadar hiçbir artçı sarsıntuıın 6'nın üzerinde olmaması. 12 Kasun'da lonlan fay hatü uzun süreden beri kınlmamıştı. Bu nedenle büyük enerji boşaümı oldu. 1957,1967 ve'l999 depremleri orada biriken enerjiyi bütünüyle açığa çıkardı. O nedenle yakın bir gelecekte büyük bir deprem olmaması gerekir" diye konuştu. Pınar, Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın "*Marmara'da deprem olacak" şeklindeki sözleri ile ilgili olarak da "Hocamız iki olasdıktan bahsetti. Birinci olasılık Şarköy 'e kadar uzanan fay harrı. Burada oluşan bütün faylar tek bir depremle kırılır ve şiddetii olur. Bunun sonucunda 7'yi biraz geçen bir deprem Düzce'de 12 büyüklüğündeki depremde çöken bir benzin istasyonundaki arabalar sağa sola savruldu. olur. İkinci olasılık, Marmara Denizi'ndeki her bir fay kendi kendine kınlır. Şidderi de 6-<L5 arasında olur" dedi. Depremin etkisinin zeminle ve bina yapımıyla ilgili olduğunu anımsatan Pınar, "tstanbul'un tarihsel depremlerine bakınca büyüklüklerinin genelde 6-&5 civarmda olduğunu görüyoruz. 7'den daha büyük bir depremin tekrariama aralığı 1300 yıldır" dedi. Marmara'da meydana gelebilecek depremle ilgili olarak, zaman konusunda bilgi veremeyeceklerinin altmı çizen Pınar, depremin yakın zamanda da, 50 yıl içinde de olabilecegini ifade etti. 17 Ağustos depreminin 200 kilometrelik bir sistemi harekete geçirdiğini kaydeden Pınar, bu hareketin Marmara sistemini de etkileyebileceğine dikkat çekti. Marmara'da bir deprem beklentisinin bu yüzden gündeme geldiğini belirten Pınar, Bolu'daki depremle Marmara'da beklenen depremin bir ilgisi olmadığını söyledi. Hava durumu Bölgede bir hafta yağış var ANKARA (AA)-17 Ağustos ve 12 Kasun'da meydana gelen depremlerde en fazla etkilenen bölgelerde yaşayanlann acılanna, dertlerine bugünden itibaren sağanak yağış da eklenecek. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bılgiye göre, Bolu, Düzce, istanbul, Sakarya, Yalova, Zonguldak ve Kocaeli sağanak yağışın etkisi altına giriyor. Bir hafta sürmesi beklenen yağış, Bolu ve çevresinin yüksek kesimlerinde ayın 16'sından itibaren yer yer karla kanşık yağmur şeklinde görülecek Bolu, Sakarya ve Düzce'de geceleri sıcaklığın sıfınn altına düşmesi bekleniyor. Sapanca'da belediye anonslarla panik havasmı dağıtmaya çalışıyor Akyazı'dan kaçış başladıYiırt Haberteri Servisi - Sakar- ya'nın Sapanca ve Akyazı ile Ya- îova'nm Çınarcık ılçelerinde uz- manlann olası depreme ilişkin açıklamalannm ardından halk böl- geyi boşaltmaya başladı. Kalanlar ise evlerirun önünde kurduklan ça- dırlarda veya barakalarda kalıyor. yaşamlannı normal akışında de- vam ettirebilmek için direniyor. Düzce depreminin ardından yeni- den çadırlanna dönmeye başlayan lzmitli depremzedeler ise kış tela- şına düştü. Adapazan'ndaki bir çiftin dep- rem nedeniyle 58 gün ertelenen ni- kâhı artçı sarsıntı korkusu nede- niyle açılc havada kıyıldı. Sakarya Valisi M. CahitKıraç, kentteki eği- tim ve ögretimın bir an önce baş- layabilmesi için çeşitli önlemler al- maya çalıştıklannı söyledi. Okul- lann açılış tarihinin, vatandaşın psikolojisine ve artçı sarsıntılann durumunagöre belirleneceğini be- lirten Kıraç, eğitimin okullann ya- nma kurukcak prefabnke dersha- nelerde devam edeceğini bildirdi. Sakarya Valisi M. Cahit Kıraç, kentteki eğitim ve öğretime bir an önce başlanabilmesi için çeşitli ön- lemler almaya çalıştıklannı söyle- di. Kıraç, düzenledigi basm top- lantısında okullann açılış tarihinin vatandaşlann psikolojisine ve art- çı sarsıntılann durumuna göre be- lirleneceğini bildirdi. Kıraç, eğiti- min okullann yanına kumlacak prefabnke dershanelerde devam edeceğini belirtti. Yaklaşık 10 bin prefabrike konuttan yapımı ta- ni terk eden halk. kendi imkânla- nyla mahalle aralanna kurduğu ça- dırlara taşınmaya başladı. Beledi- ye. halkı sakin olmaya çağıran anonslar yapıyor. Akyazı Kaymakamı Cemalettin Ozdemir, Sakarya Valiliği'nden 700 çadır ve 500 prefabrike konut istediklerini bildirdi. Belediye Başkanı RecepYddınm da "Halk büyük bir endişe içindedir. Bi- • Uzmanlann "Akyazı ve Sapanca hattında yeni bir deprem bekleniyor" açıklaması, Sapanca halkında paniğe neden oldu. Evlerini terk eden halk, kendi imkânlanyla maballe aralanna kurduğu çadırlara taşınmaya başladı. Belediye, halkı sakin olmaya cağtran anonslar yapıyor. mamlanan 1967'sininhaksahıple- rine teslim edildiğini bildiren Kı- raç, 30 Kasım Salı gününe kadar, teslim edilen prefabrike konut sa- yısının 7 bini bulacağını kaydetti. Uzmanlann "Akyazı ve Sapan- ca hattında yeni bir deprem bekle- niyor" açıklaması, Sapanca hal- kında paniğe neden oldu. Açıkla- malann televızyon kanallannda yayımlanmasuun ardından evleri- lim adamlarının çelişkili açıkla- maları, insanları telaşlandırı- yor" dedi. Yalova halkı da bilim adamlan- nın Çınarcık ve tstanbul çe\Tesin- de yeni bir deprem daha yaşanabi- leceği yolundaki açıklamalan üze- rine evlerini boşaltarak Alhnova ve Çiftlikköy ilçeleri ile Iznik'e bağlı köyleregitti. Bayındırlık Bakanlığı'ncaAltı- nova ilçesinde depremzedeler için prefabrike konutlann yapılacağı alan konusunda vatandaşlar tepki gösterdi. 140 ailenin bannacağı prefabrike evlerin fay hattının bi- tiş noktasına kurulacağını savunan depremzedeler, söz konusu yerde deprem sonrası İTÜ öğretim üye- lerinden Prof. Dr. Aykut Barka ve ABD'li uzmanJann inceleme yap- tığını belirttiler. Depremzedeler, kendileri için yeni prefabnke ko- nut alanlan bulunmasını istediler. Izmit'te belediye tarafından "dermeçatma" oldugu ve "görûn- tü kirliüği*' yarattığı gerekçesiyle toplatılan çadırlannı yeniden kur- maya başlayan ve kışı burada ge- çirme hazırhğı yapan depremze- deler, "Devletten yardıra bekHyo- ruz, voksa soğuktan donarakölece- ğiz"dediler. Adapazan'nda artçı sarsıntıiara ve deprem olabileceğine ilişkin açıklamalara karşın bazı vatandaş- lar normal yaşamlanna dönmeye calışıyorlar. Adapazan'nda bir çif- tin deprem nedeniyle 58 gün erte- lenen nikâhı artçı sarsıntı korkusu nedeniyle açık havada kıyıldı. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net BIELEFELD/ALMANYA - Günlerdir Almanya'da Türki- ye'yi tartışıyoruz. Bazı şehirler- de "Memedin Kitabı'nm yaza- n Nadire Mater'le biriikteydik. Almanya içindeki tren yolculuk- larımda Philip Roth'un "Port- noy'un Feryadı" kitabını oku- yorum. "Memedin Kitabı",Gü- neydoğu'da 15 yıldır süren "düşükyoğunluklu savaş"ın ta- nıklan olan askerlerin kendi dil- lerinden yaşadıklarını anlatıyor. Kitabın yayıncısı Metis Yayın- lan. "Portnoy'un Feryadı" kitabı ise daha çok cinsellik üzerinde yoğunlaşan birroman. Dünya- nın en saygın edebiyat dergile- rinden Times Literary Supple- ment, bu romanı yüzyılın en iyi 100 romanından biri olarak seçmiş. Roman, aynı zaman- da Ernest Lehman tarafından dafilmeçekildı. RomanınTürk- çe çevirisini de Aynntı Yayınla- n yayıma hazıriadı. Kitap Toplatarak Uygarlaşmak (!) Neden bu iki kitaptan söz ediyorum? Bu iki kitap da top- latıldı. Nadire Mater'in araştır- ması "Memedin Kitabı'nın top- latılması isteği Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldi. Genel- kurmay'ın isteği üzerine topla- tılan kitapla Mater ve Metis Ya- yınlan sorumlusu Semih Sök- men hakkında İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 26 Kasım'da davaya de- vam edilecek. "Portnoy'un Kitabı"nm top- latılmasını ise "Başbakanlık Kü- çükleri MuzırNeşriyattan Konı- ma Kurulu" sağladı. Düşünün, Avrupa Birliği'ne aday üye ol- maya hazırlanan bir ülkenin başbakanlığı, dünyanın en ün- lü romanlârından birisini Muzır Kurulu'na gönderiyor. Bilirkişi- lere "rapor" yazdınyor. Raporu alan "Muzır Kurulu" da kitabın toplatılmasına karar veriyor. Karann attındaki imzalara ba- kıyorum, tanıdık isimler gözü- me çarpıyor. Ankara Gazeteci- ler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, KültürBakanlığı Müste- şar Yardımcısı Nurcan Tokar, on kişilik kurulun üyelerinden' ikisi. Karar oybiıiiğiyle alınmış. Yani sansürle mücadete etme- si gereken bir gazeteci örgütü- nün başkanı sansürcülük yap- mış. AGİT zirvesi toplanırken, dünyanın önde gelen politika- cılannın, liderlerinin, gazetecile- rinin gözü Türkiye'de iken biz hâlâ sansür kurullannda kitap toplatıyoruz. Güneydoğu ger- çeğinin yaşayanların dilinden yalın bir şekilde anlatılmasına tahammül edemiyoruz. AGİT zirvesine katılan liderterin han- gistnin ülkesinde acaba "Port- noy'un Feryadı" kitabı toplatı- labilir? Bu soruyu onlara sor- sak nasıl bir cevap alabiliriz? ••• Almanya'da Özgürlük ve Da- yanışma Partisi taraftarian bü- yük bir Avrupa toplantısına ha- zırlanıyorlar. "Banş ve özgür- lük" toplantısı, 20 Kasım'da Al- manya'nın VVuppental kentin- de. Toplantıya, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'la birlikte, yazar Adalet Ağaoğlu, yazar Can Dündar, ÖDP'li Malatya Ağılbaşı Beldesi Belediye Baş- kanı Ali Rıza Karaca ve Erzin- can Geçit Beldesi Belediye Başkanı Kemal Irmak katılıyor. Almanya'daki yurttaşlanmı- zın yüreği ve kulağı yeniden Türkiye'deki felaket haberine yöneldi. AGİT zirvesiyle dep- rem habederinin iç içe geçtiği bir gündem burayı da etkisi al- tına almış durumda. Ahmet Mete Işıkara'nın "Yeni dep- remler bekliyoruz" açıklaması, burada da endişeleri arttınyor. ••• AGİT zirvesi, deprem felake- ti ve Kitap Fuan ve de kitap fu- annda toplatılan kitaplara yö- nelik tepkiler. Zaten büyük dertlerie yüklü olan bu ülkede, hâlâ kitapların peşinde koş- mak, yazarlan çizerleri cezalan- dırmakiçindayalaraçmak, "ar- tık yeter" dedirtecek bir saç- malığı gözler önüne seriyor. Ama Türkiye bu saçmalığı hep yapıyor. Yazarlann peşin- den koşup, enerjisini bu alan- lara yönetten Türkiye, doğal fe- laket karşısındaaciz kalıyor. Ki- tap toplatmayan ülkeler ise do- ğal felaketlere daha dayanıklı. Bunun sizce bir anlamı yok mu? BÎZBÎZE ERDAL ATABEK Sevgili Oktay... ? Seni bu yıl da TÜYAP'ta göremedim, anons edilen pek çok kişiyi de göremediğim gibi. Oysa, adlarını duyduklanmın çoğunu tanıyordum, çoğunu da uzun zamandırgöremiyordum. Görebildıklerime çok sevin- dim ama o kadarla kaldı. Kalabalık kondorlarda "ki- tap bakmaya gelen" msanlar arasında olmanın iç se- vinciyte degişik standlardaki kitaplara baktım, kimile- rini aldım, çoğunu gözlerimle okşayıp sevdim, sonra da çıktım. Seninle en sıkıntılı zamanlarda bile pek çok neşeyi paylaştığımızı biliyorsun. En çok da birsorunu çöz- me"y\ paylaşırdık. "Birsorun var"sa onu aklında hız- la evirıp çevirdiğini görebilirdim. Önce "çözümün za- manlamasını "yapafdınsanınm. Sonra "sorunun kim- lerie çözülebileceğini, kimlerie çözümsüz kalacağını" düşünürdün. Sıra "nas//"a gelirdi. Hemen çözdüğün sorunlan da gördüm, iyice ertelediklerini de. Ama bir şeyden kaygı duymazdın: Sorunun çözümünden ken- di görebileceğin zararı. Bu çok önemli bir şeydir Ok- tay. Insanlar, bir sorunun çözümünden zarargörecek- lerse o çözümü ya ertelerler ya da engellerler. Tıp ha- yatımda dıkkatimi çeken bir şey olmuştu, hiçbir he- kim, hiçbirderste kendibaşansızlıklan"ndan sözet- mezdi. Biz hep başarılan dinlerdik. Insanlar hep böy- le yapmaz mı? Hep herkesin başanlannı dinledik. In- sanlan kendi yanlışlanndan utanmaya yönelten, yan- lışı insanlık dışı bir edim olarak gösteren tutum budur. Çtocuklan da büyüklerı de "yanlış yapma korkusu" içinde bırakan toplumsal yanlış da bu değil midir? Sonra bir gün bir tıp kitabı gördüm: "Klinikte Yaptığım Yanlışlar." Evet, kitabın adı buydu. Kitabın yazan Prof. Dr. Ferdinand Hoff, Leipzıg Ünıversitesi I. İç Hasta- lıklan klınik şefıydı. Bir tıp öğrencisi için pahalı olan ki- tabı hemen aldım, heyecanla okudum ve hayattaba- na yardım eden kıtaplann başında aldığı yerı hep ko- rudum. Yıl 1950'lerolmalıydı, neredeyse yarım yüzyıl öncesi, belleğıme kazınmış (ne iyi ki). Prof. Dr. Hoff, "digitalin" adındaki kalp kasını güçlendiren ilacın ve- nlişinde yaptığı hatalarla başlıyordu kitabına ve baş- ka yanlışlan anlatarak örnekler veriyordu. Bu hiç tanı- madığım tıp eğitimcisınden, bütün eğitimcilerimin ba- na verdiklerınden daha çoğunu aldım. O kitap bana "yanlışın gençlere, acemilere özgü bir şey olmadığı- nı, yanlışın dikkatsızlıkten, birolayın içindeki etkenle- n yeterince önemsememekten ileri geldiğini" anlattı ve bunu beynimin en derin yerlenne yerleştirdi. Insanlar neden yanlışlarını açıklamaz? Görecekleri zarardan korktuklan için. Onun için de "yaptığı yan- lışlan açıklayabilmek" insandan ıstenebilecek en bü- yük cesaretı bekler. Herkes o denli cesurolmadığı ıçın de kendi yanlışlannı açıklayamaz. Toplumsal olaylar- daki cesaret, "ödüllü cesarettir." O tür cesareti özün- de korkak olan pek çok kişi gösterebılir. Hatta pek çok kişi kendi "kaygısını, korkusunu bastırmak" için "ödül- lü cesaret" örnekleri sergiler. Ama kişinin kendi yan- lışlannı açıklayabilmesi, "ödulsüz cesaret" örneğidir. Kişısel açıdan bakınca, dünyanın en zor işlerinden bi- nsidir. Sen, bu cesarete sahipsin Oktay, güzel bir şey- dir bu. Seninle çok güldüğümüz bir olay vardı, Türk Tabip- leri Birliğı'nin izmir'de bir toplantısı vardı: Temsilciler Meclisi. Toplantıya gitmeden Cumhuriyet'te yer ala- cak haberin hazırfıklannı yapmıştık. Haberi 1. sayfa- dan girecektiniz. Doktorlar üzerinde Cumhuriyet ga- zetesinin çok büyük etkisi vardır bilirsin, okumayan- lar bıle çok değer veririer. Toplantının ertesi günü ga- zeteyi heyecanla açtık ki, birinci sayfada "Tekelzam- lan" bütün sayfayı kaplamış, başka hiçbir sayfada da tek satıryok. Bütün yüzler bana çevrildi. Ben hem Bir- liğin başkanıyım, hem de Cumhuriyet'le ilişkim var. Arkadaşlaradedim ki: "Tekelzamlan gelinceyapacak bir şeyleri yok, haberi birinci sayfa için hazıriadıkları için başka sayfalara da aktaramamışlardır, çünkü o sayfalar doludur." Arkadaşlar bana hak verdi, ertesi günlerde haberlerimiz çıktı, konu kapandı. Istanbul'a gelince Oktay'a (Kurtboke'ye elbette) olayı anlattım, gülmeye başladı. Ama nasıl gülüyor, gözterinden yaş geldi. "Bitiyor musun ağabey" dedi, "Biz onu düpe- düzattadık, Tekel olayı falan değil, çocuklarunutmuş, ama senin söylediğin mazeret benim bile aklıma gel- mezdi." işin hoş yanı. benım aklıma gelenler, gerçek- ten öyle olmuştur diye düşündüklerimdı, mazeret dı- ye söylemek aklımdan bile geçmemişti. O günden sonra Tekel zamlarını bir de bu yüzden sevmedim. Hayatında çok ihanet gördün Oktay. Bunlan çok yakınındakı bir iki kişinin dışında hiç kimseye söyle- mediğini bıliyorum, belki çoğunu o bir iki kişıye de söylemedin. Gördüğün ihanetleri kafandaki deftere yazdın, gereken çizgileri çektin ve bitirdin. Hepsini ha- yatın iniş çıkışlan olarak kabul ettin biliyorum. Bu bü- yük bir bilgeliktir, sende vardı. Ama kendine hiç ihanet etmedin. Bu daha büyük bir erdemdir. Küçük bir bükülmeyle kazanacağın her şeyi küçümsedin. Bükülmeden karşılaştığın bütün güçlükleri göğüsledin. Hastalıklann da büyük güçlük- lerdi, hayatının bir parçası saydın, biliyorum. Ahmet Taner Kışlalı'nın törenınde yaptığım konuş- mada bir söz söylemiştim: "Kimilen yaşarken ölür, ki- mileri ise ölürken yaşar." Senin için bir şey daha ekliyorum: "Kendine ihanet etmeyenler hiç ölmez..." Muammer Bostan'a ceza Çüler'den muhalefete antidemokratik tavır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller. kongre- ye 5 gün kala rakibi Kök- sal Toptan'a desteğini açıklayan Gençlik Kollan Genel Başkanı Muammer Bostan'ı "cezalandırdı". Çiller'in görevden almaya hazırlandığı Bostan'ın partinin Akay'daki eğitim ve kültür merkezindeki odasınınkilitlerinin değiş- tirildiği, telefon hattının kesildiği ve görevli oda- cıyla sekreterin görev yer- lerinin değiştirildiği belir- tildi. Bostan, "Budavranıs. biçimi haklılığımızı bir kez daha gözler önüne sermiş- tir" dedi. DYP'de olağan büyük kongreye 5 gün kala. ge- nel başkanlık ve genel ıda- re kurulu için kulis faali- yetleri hızlandı. Kongrede, liderlik yan- şınm Tansu Çiller ile mu- haliflerin adayı Köksal Toptan arasında geçmesi beklenırken, genel mer- kez. sonucu "garantile- mek" için harekete geçti. Genel merkezin istemleri dogrultusunda il başkanla- n bölge bölge toplanarak, Çiller'e destek bildirisi açıklamaya başladılar. Par- ti içi muhalefeti "yıldır- ma" taktiği izleyen Çil- ler'in istemi dogrultusun- da, il başkanlan bölge böl- ge toplanarak Çiller'e "destek" karan almayı sürdürüyorlar. İç Anadolu Bölge- si'nden ıl başkanlan An- kara'da bir araya gelerek Çiller'e destek karan aldı- lar. Ankara İl Başkanı Nev- zatCeylan'ın başkanlığın- da bir araya 12 il başkanı, faksla destek bildiren 2 il başkanıyla beraber, Çil- ler'in "yanuıda okluklan- m" bildirdiler. Kongreye delege gönde- ren bütün il başkanlannın 19 Kasım Cuma günü or- tak bir bildiriyle Çiller'e "bağhhk" bildirecekleri öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle