Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1999 PAZARTESİ
DEPREM
Akaryakıt
jstasyonlarına
öntem
• EkoDomi Servisi -
Deprem bölgesindeki
akaryakıt istasyonlannın,
depremin meydana
getirebileceği yangınlara
karşı önlem almaya
başladığı belirtildi.
Türkiye'de ilk kez bu
teknolojik önlemi
uygulamaya geçiren
OPET'in akaryakıt
istasyonlannı "sismik
tahrikli enerji kesme
cihazlan" ile donatmaya
başlattığı bildirildi.
Depremzedelerin
ihtiyaç listesi
• Haber Merkezi -
Depremzedelerle sivil
dayanışmayı oluşturmak
amacıyla kurulan Sivil
Koordinasyon Merkezi,
deprem bölgesinde acil
ihtiyaç duyulan
malzemelerin listesini
yayımladı. Acil ihtiyaç
duyulan yardım
malzemeleri şöyle: '"Palet
(çadır altı ahşap). su tankı.
musluklu su bidonu, sera
naylonu, büyük çaydanlık-
semaver, piknik tüpü,
uyku tulumu, battaniye.
kalm kışlık giysi. çadır,
çorap. iç çamaşın, lastik
çizme, yağmurluk, plastik
bardak-tabak-çatal-bıçak,
ıslak mendil, kolonya, su,
kireç. kahvaltılık gıda, tatlı
gıdalar. konserve balık. et,
sucuk-sosis. kavurma,
hazır çorba.'"
Hasar tespit
çalışmaları
• İZMİR(AA)-lnşaat
Mühendısleri Odası tzmir
Şubesi Başkanı Mehmet
Karcı. Düzce depreminden
sonra hasar tespit
çalışmalannın büyük
önem taşıdığını belirterek
"Yıkılan binalann
tamamı. geçen depremde
hasar görmüş binalar"
dedi. Karcı, önceki
depremin ardından inşaat
mühendisleri odalannın
bir temsilcisinin resmi
görevlilerle birlikte
gönüllü olarak hasar tespit
çahşmasına katılması
yönündeki taleplerinin göz
ardı edildiğini öne sürdü.
TTK'den Acil
Kurtarma Bcibi
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - Türkiye
Taşkömürleri Kurumu
(TTK) -Acil Kurtarma
Ekibi' kurdu. Madenci
kıyafetine benzer özel
kıyafetleri ve araç-
gereçleri olacak ekıp 800
kişiden oluşacak. Yönetim
Kurulu Başkanı ve TTK
Genel Müdürü Ömer
Yenel. örgütlenmenin
tamamen kurum
bünyesinde olduğunu. şu
anda acil dinleme
cihazlanna ihtiyaçlan
bulunduğunu bildirdi.
ÖSS'ye başvuru
yarm bitiyor
• ANKARA (AA) - 2000
Öğrenci Seçme Smavı
(ÖSS) için başvurular
yann mesai saati bitiminde
sona erecek. Adaylar,
başvuru hazırlıklannı
tamamladıktan sonra
belgeleri, halen öğrenci
olanlar kendi okullanna,
mezun durumdakiler ise
belgeleri aldıklan lise
veya dengi okul
müdürlüklerine ya da
ÖSYM Sınav Merkezi
yönetıciliklerine teslim
edecekler. 2000 ÖSS, 18
Haziran 2000 Pazar günü
saat 09.30'da başlayacak
ve 3 saat sürecek. OSS
tüm illerde. bazı ilçe
merkezlerinde ve
KKTC'deyapılacak.
HÜ rektörlük
seçimleni
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Görev süresi dolan Prof.
Dr. Süleyman Sağlam'ın
Yükseköğrerim Kurulu
Başkanlığı için adaylığını
koyduğu Hacettepe
Üniversitesi'nde rektörlük
seçimleri bugün yapilıyor.
Seçimlerde yanşacak 10
aday şöyle: Prof. Dr. Nihat
Bozcuk, Prof. Dr. Tunçalp
Özgen. Prof. Dr. Ilhan
Paşaoğlu, Prof. Dr. Doğan
Tuncer, Prof.Dr. Süleyman
Yıldız, Prof. Dr. Dinçer
Ülkü. Prof. Dr. Murat
Tuncer, Prof. Dr. Nedim
Sezgin tlgi, Prof. Dr.
Kenan Eratalay ve Prof.
Dr. Nebil Büyükpamukçu.
Doç. Dr. Pmar, 17 Ağustos depreminin büyük bir sistemi harekete geçirdiğini söyledi
Martnara tahmini 7'nin üstüİstanbul Haber Servisi - Boğaziçı
Ünıversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi
ve Deprem Araştırma Enstitüsü Öğretim
Oyesi Doç. Dr. Ali Pmar, 17 Ağustos
depremi büyük bir sistemı harekete
geçirdiği için Marmara'da deprem
beldentisinin gündeme geldiğini belirtti.
Pınar, Marmara Denizi içindeki faylann
tek bir depremle kınlması halinde,
büyüklüğü 7'nin üzerinde deprem
meydana gelebileceğini, faylann ayn
ayn kinlması durumunda ise depremin
büyüklüğünün 6-6.5 olabileceğini
kaydetti. Akyazı-Sapanca arasındaki
olası depreme de deginen Doç. Dr.
Pınar, söz konusu bölgede Bolu-
Düzce'deki gibi 7 büyüklüğünde bir
depremin kesinlikle beklenmediğini
söyledi. BÜ Kandilli Rasathanesi
Deprem Araştırma Enstitüsü'nde
düzenlenen basın toplantısında, Pınar ve
aynı bölümden Dr. Doğan Kalafat bilgi
verdiler. Kalafat, batı ucu 17 Ağustos'ta
kınlan fayın 50-60 kilometre kadar
doğuya ilerlediğini, bunun göstergesinin
de 12 Kasım'daki Düzce depremi
Kriz merkezi
Depremde
712bina
yerle bir
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Düzce depreminde ölü
sayısınm bini aşması beklenjr-
ken, Başbakanlık Kriz Yönetim
Merkezi, ölü sayısını 349, yara-
lı sayıstru 2 bin 386 olarak açık-
ladı.
Başbakanlık Kriz Merkezi
Bolu il merkezinde 10 binanın,
Düzce'de 350, Kaynaşlı'da 301,
Gölyaka'da 50. Cumayeri'nde 1
olmak üzere toplam 712 binanın
yıkıldığını bildirdi.
Açıklamada Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin bölgeye 293 so-
guk iklim çadın, 2 bin 200 di-
ğer tip çadır, 20 bin 800 batta-
niye, 2 bin ceset torbası, 18 je-
neratör, 50 ton gıda malzemesi,
1360 soba, 850 baret, 250 tuva-
let çadın, 9 seyyar mutfak, 1
seyyar banyo ve 1 seyyar çama-
şırhane gönderdiği bildirildi.
Sağlık Bakanhğı'nın bölgeye
gönderdiği yardımlar şöyle:
"276 ambulans, 130 uzman
heidm, 231 pratisyen hekiıru 422
yardımcısağlıkpersoaeK,9jene-
ratör. 4 çadır poliklinik, 12 bin
300 battaniye, 5 mobil hastane,
sağuklı içme suyu temini için 5
grosstonluk 3 adetsu deposu, su-
ların dezenfeksiyonu için de de-
zenfektan tabiet, 22 çadır ve 11
bin şişe serum." Açıklamada
Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanhğı'nın 71 uzman tabip.
1 anestezi uzmanı, 1 pansuman-
cı, 78 hemşire. 1 hizmetli, 39
ambulans ile yeterli miktarda
tıbbı malzeme, çadır, ısıtıcı, bat-
taniye gönderdiğinin bildirildi-
ği açıklamada Ulaştırma Ba-
kanhğı'nın bölgeye gönderdiği
yardımlar ise şöyle sıralandı:
"Acil miidahale ckibi. santral
enerji ekipleri. muhteüf gıda,je-
neratör, 1 adet karavan, çeşitliil-
lerden 122 adetçadır, 50 adet te-
lefon. 150 adet battaniye, kabto
çekme aracu kablo ekibi, 1 adet
arazi arabası, 1 tanker mazot, 1
adet seyyar uydu, muhtelif gıda
ve \ ardım malzemesi, seyyar te-
lefon santralı ve seyyar uydu."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığVnm bölgeye 109 araç ve
145 bağlı ve personel gönderdi-
ğinin belirtildigi açıkkmada
Kaynaşlı haricindeki tüm yerle-
şim birimlerindeki dağıtım ve
trafo merkezlerinden, abonelere
can ve mal güvenliği açısından
kriz masalannın taleplerine gö-
re elektrik verildiği bildirildi.
• Doç. Dr. Ali Pınar, Marmara'da deprem beklentisinin gündeme
geldiğini belirtti, Pınar, Marmara Denizi içindeki faylann tek bir
depremle kınlması halinde, büyüklüğü 7'nin üzerinde deprem
meydana gelebileceğini, faylann ayn ayn kınlması durumunda ise
depremin büyüklüğünün 6-6.5 olabilecegini kaydetti.
olduğunu söyledi. Gölcük-Sapanca,
Sapanca-Akyazı ve Akyazı-Gölyaka
arasındaki fay zonunda üç kınlma
yaşandığına dikkat çeken
Kalafat, kmlmayan parçalann da ya
yeni artçı şoklarla ya da zaman içinde
küçiik küçük şoklarla kınlabileceğini
beiirtti. Pınar. 12 Kasım'daki
depremden sonra yaklaşık 70 tane
artçı sarsıntırun gerçekleştiğini,
bunlann 30 tanesinin şiddetinin 3 ila
3.9,33 tanesinin şiddetinin 4 ila 4.9 ve 6
tanesinin şiddetinin ise 4.9 ila 5.4
olduğunu kaydetti.
Pınar, Sapanca bölgesindeki olası bir
depremin şiddetinin 6'ya erişmemesi
gerektiğine dikkat çekerek "Oradaki
deprem dolayısıyla binalan hasar
görmeyenkr endişelenmesin. Kuzey
Anadolu fayının iyi özeUiği, şimdiye
kadar hiçbir artçı sarsıntuıın 6'nın
üzerinde olmaması. 12 Kasun'da
lonlan fay hatü uzun süreden beri
kınlmamıştı. Bu nedenle büyük enerji
boşaümı oldu. 1957,1967 ve'l999
depremleri orada biriken enerjiyi
bütünüyle açığa çıkardı. O nedenle
yakın bir gelecekte büyük bir deprem
olmaması gerekir" diye konuştu. Pınar,
Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın
"*Marmara'da deprem olacak"
şeklindeki sözleri ile ilgili olarak da
"Hocamız iki olasdıktan bahsetti. Birinci
olasılık Şarköy 'e kadar uzanan fay harrı.
Burada oluşan bütün faylar tek bir
depremle kırılır ve şiddetii olur. Bunun
sonucunda 7'yi biraz geçen bir deprem
Düzce'de 12 büyüklüğündeki depremde çöken bir benzin istasyonundaki arabalar sağa sola savruldu.
olur. İkinci olasılık, Marmara
Denizi'ndeki her bir fay kendi
kendine kınlır. Şidderi de 6-<L5 arasında
olur" dedi. Depremin etkisinin zeminle
ve bina yapımıyla ilgili olduğunu
anımsatan Pınar, "tstanbul'un
tarihsel depremlerine bakınca
büyüklüklerinin genelde 6-&5 civarmda
olduğunu görüyoruz. 7'den daha büyük
bir depremin tekrariama aralığı 1300
yıldır" dedi. Marmara'da meydana
gelebilecek depremle ilgili olarak,
zaman konusunda bilgi
veremeyeceklerinin altmı çizen
Pınar, depremin yakın zamanda da, 50
yıl içinde de olabilecegini ifade etti. 17
Ağustos depreminin 200 kilometrelik
bir sistemi harekete geçirdiğini
kaydeden Pınar, bu hareketin
Marmara sistemini de
etkileyebileceğine dikkat çekti.
Marmara'da bir deprem beklentisinin bu
yüzden gündeme geldiğini belirten
Pınar, Bolu'daki depremle Marmara'da
beklenen depremin bir ilgisi olmadığını
söyledi.
Hava durumu
Bölgede
bir hafta
yağış var
ANKARA (AA)-17
Ağustos ve 12 Kasun'da
meydana gelen
depremlerde en fazla
etkilenen bölgelerde
yaşayanlann acılanna,
dertlerine bugünden
itibaren sağanak yağış da
eklenecek. Devlet
Meteoroloji Işleri Genel
Müdürlüğü yetkililerinden
alınan bılgiye göre, Bolu,
Düzce, istanbul, Sakarya,
Yalova, Zonguldak ve
Kocaeli sağanak yağışın
etkisi altına giriyor. Bir
hafta sürmesi beklenen
yağış, Bolu ve çevresinin
yüksek kesimlerinde ayın
16'sından itibaren yer
yer karla kanşık
yağmur şeklinde
görülecek
Bolu, Sakarya ve
Düzce'de geceleri
sıcaklığın sıfınn
altına düşmesi bekleniyor.
Sapanca'da belediye anonslarla panik havasmı dağıtmaya çalışıyor
Akyazı'dan kaçış başladıYiırt Haberteri Servisi - Sakar-
ya'nın Sapanca ve Akyazı ile Ya-
îova'nm Çınarcık ılçelerinde uz-
manlann olası depreme ilişkin
açıklamalannm ardından halk böl-
geyi boşaltmaya başladı. Kalanlar
ise evlerirun önünde kurduklan ça-
dırlarda veya barakalarda kalıyor.
yaşamlannı normal akışında de-
vam ettirebilmek için direniyor.
Düzce depreminin ardından yeni-
den çadırlanna dönmeye başlayan
lzmitli depremzedeler ise kış tela-
şına düştü.
Adapazan'ndaki bir çiftin dep-
rem nedeniyle 58 gün ertelenen ni-
kâhı artçı sarsıntı korkusu nede-
niyle açılc havada kıyıldı. Sakarya
Valisi M. CahitKıraç, kentteki eği-
tim ve ögretimın bir an önce baş-
layabilmesi için çeşitli önlemler al-
maya çalıştıklannı söyledi. Okul-
lann açılış tarihinin, vatandaşın
psikolojisine ve artçı sarsıntılann
durumunagöre belirleneceğini be-
lirten Kıraç, eğitimin okullann ya-
nma kurukcak prefabnke dersha-
nelerde devam edeceğini bildirdi.
Sakarya Valisi M. Cahit Kıraç,
kentteki eğitim ve öğretime bir an
önce başlanabilmesi için çeşitli ön-
lemler almaya çalıştıklannı söyle-
di. Kıraç, düzenledigi basm top-
lantısında okullann açılış tarihinin
vatandaşlann psikolojisine ve art-
çı sarsıntılann durumuna göre be-
lirleneceğini bildirdi. Kıraç, eğiti-
min okullann yanına kumlacak
prefabnke dershanelerde devam
edeceğini belirtti. Yaklaşık 10 bin
prefabrike konuttan yapımı ta-
ni terk eden halk. kendi imkânla-
nyla mahalle aralanna kurduğu ça-
dırlara taşınmaya başladı. Beledi-
ye. halkı sakin olmaya çağıran
anonslar yapıyor.
Akyazı Kaymakamı Cemalettin
Ozdemir, Sakarya Valiliği'nden
700 çadır ve 500 prefabrike konut
istediklerini bildirdi. Belediye
Başkanı RecepYddınm da "Halk
büyük bir endişe içindedir. Bi-
• Uzmanlann "Akyazı ve Sapanca hattında yeni bir
deprem bekleniyor" açıklaması, Sapanca halkında paniğe
neden oldu. Evlerini terk eden halk, kendi imkânlanyla
maballe aralanna kurduğu çadırlara taşınmaya başladı.
Belediye, halkı sakin olmaya cağtran anonslar yapıyor.
mamlanan 1967'sininhaksahıple-
rine teslim edildiğini bildiren Kı-
raç, 30 Kasım Salı gününe kadar,
teslim edilen prefabrike konut sa-
yısının 7 bini bulacağını kaydetti.
Uzmanlann "Akyazı ve Sapan-
ca hattında yeni bir deprem bekle-
niyor" açıklaması, Sapanca hal-
kında paniğe neden oldu. Açıkla-
malann televızyon kanallannda
yayımlanmasuun ardından evleri-
lim adamlarının çelişkili açıkla-
maları, insanları telaşlandırı-
yor" dedi.
Yalova halkı da bilim adamlan-
nın Çınarcık ve tstanbul çe\Tesin-
de yeni bir deprem daha yaşanabi-
leceği yolundaki açıklamalan üze-
rine evlerini boşaltarak Alhnova
ve Çiftlikköy ilçeleri ile Iznik'e
bağlı köyleregitti.
Bayındırlık Bakanlığı'ncaAltı-
nova ilçesinde depremzedeler için
prefabrike konutlann yapılacağı
alan konusunda vatandaşlar tepki
gösterdi. 140 ailenin bannacağı
prefabrike evlerin fay hattının bi-
tiş noktasına kurulacağını savunan
depremzedeler, söz konusu yerde
deprem sonrası İTÜ öğretim üye-
lerinden Prof. Dr. Aykut Barka ve
ABD'li uzmanJann inceleme yap-
tığını belirttiler. Depremzedeler,
kendileri için yeni prefabnke ko-
nut alanlan bulunmasını istediler.
Izmit'te belediye tarafından
"dermeçatma" oldugu ve "görûn-
tü kirliüği*' yarattığı gerekçesiyle
toplatılan çadırlannı yeniden kur-
maya başlayan ve kışı burada ge-
çirme hazırhğı yapan depremze-
deler, "Devletten yardıra bekHyo-
ruz, voksa soğuktan donarakölece-
ğiz"dediler.
Adapazan'nda artçı sarsıntıiara
ve deprem olabileceğine ilişkin
açıklamalara karşın bazı vatandaş-
lar normal yaşamlanna dönmeye
calışıyorlar. Adapazan'nda bir çif-
tin deprem nedeniyle 58 gün erte-
lenen nikâhı artçı sarsıntı korkusu
nedeniyle açık havada kıyıldı.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
BIELEFELD/ALMANYA -
Günlerdir Almanya'da Türki-
ye'yi tartışıyoruz. Bazı şehirler-
de "Memedin Kitabı'nm yaza-
n Nadire Mater'le biriikteydik.
Almanya içindeki tren yolculuk-
larımda Philip Roth'un "Port-
noy'un Feryadı" kitabını oku-
yorum. "Memedin Kitabı",Gü-
neydoğu'da 15 yıldır süren
"düşükyoğunluklu savaş"ın ta-
nıklan olan askerlerin kendi dil-
lerinden yaşadıklarını anlatıyor.
Kitabın yayıncısı Metis Yayın-
lan.
"Portnoy'un Feryadı" kitabı
ise daha çok cinsellik üzerinde
yoğunlaşan birroman. Dünya-
nın en saygın edebiyat dergile-
rinden Times Literary Supple-
ment, bu romanı yüzyılın en iyi
100 romanından biri olarak
seçmiş. Roman, aynı zaman-
da Ernest Lehman tarafından
dafilmeçekildı. RomanınTürk-
çe çevirisini de Aynntı Yayınla-
n yayıma hazıriadı.
Kitap Toplatarak Uygarlaşmak (!)
Neden bu iki kitaptan söz
ediyorum? Bu iki kitap da top-
latıldı. Nadire Mater'in araştır-
ması "Memedin Kitabı'nın top-
latılması isteği Genelkurmay
Başkanlığı'ndan geldi. Genel-
kurmay'ın isteği üzerine topla-
tılan kitapla Mater ve Metis Ya-
yınlan sorumlusu Semih Sök-
men hakkında İstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde dava
açıldı. 26 Kasım'da davaya de-
vam edilecek.
"Portnoy'un Kitabı"nm top-
latılmasını ise "Başbakanlık Kü-
çükleri MuzırNeşriyattan Konı-
ma Kurulu" sağladı. Düşünün,
Avrupa Birliği'ne aday üye ol-
maya hazırlanan bir ülkenin
başbakanlığı, dünyanın en ün-
lü romanlârından birisini Muzır
Kurulu'na gönderiyor. Bilirkişi-
lere "rapor" yazdınyor. Raporu
alan "Muzır Kurulu" da kitabın
toplatılmasına karar veriyor.
Karann attındaki imzalara ba-
kıyorum, tanıdık isimler gözü-
me çarpıyor. Ankara Gazeteci-
ler Cemiyeti Başkanı Nazmi
Bilgin, KültürBakanlığı Müste-
şar Yardımcısı Nurcan Tokar,
on kişilik kurulun üyelerinden'
ikisi. Karar oybiıiiğiyle alınmış.
Yani sansürle mücadete etme-
si gereken bir gazeteci örgütü-
nün başkanı sansürcülük yap-
mış.
AGİT zirvesi toplanırken,
dünyanın önde gelen politika-
cılannın, liderlerinin, gazetecile-
rinin gözü Türkiye'de iken biz
hâlâ sansür kurullannda kitap
toplatıyoruz. Güneydoğu ger-
çeğinin yaşayanların dilinden
yalın bir şekilde anlatılmasına
tahammül edemiyoruz. AGİT
zirvesine katılan liderterin han-
gistnin ülkesinde acaba "Port-
noy'un Feryadı" kitabı toplatı-
labilir? Bu soruyu onlara sor-
sak nasıl bir cevap alabiliriz?
•••
Almanya'da Özgürlük ve Da-
yanışma Partisi taraftarian bü-
yük bir Avrupa toplantısına ha-
zırlanıyorlar. "Banş ve özgür-
lük" toplantısı, 20 Kasım'da Al-
manya'nın VVuppental kentin-
de. Toplantıya, ÖDP Genel
Başkanı Ufuk Uras'la birlikte,
yazar Adalet Ağaoğlu, yazar
Can Dündar, ÖDP'li Malatya
Ağılbaşı Beldesi Belediye Baş-
kanı Ali Rıza Karaca ve Erzin-
can Geçit Beldesi Belediye
Başkanı Kemal Irmak katılıyor.
Almanya'daki yurttaşlanmı-
zın yüreği ve kulağı yeniden
Türkiye'deki felaket haberine
yöneldi. AGİT zirvesiyle dep-
rem habederinin iç içe geçtiği
bir gündem burayı da etkisi al-
tına almış durumda. Ahmet
Mete Işıkara'nın "Yeni dep-
remler bekliyoruz" açıklaması,
burada da endişeleri arttınyor.
•••
AGİT zirvesi, deprem felake-
ti ve Kitap Fuan ve de kitap fu-
annda toplatılan kitaplara yö-
nelik tepkiler. Zaten büyük
dertlerie yüklü olan bu ülkede,
hâlâ kitapların peşinde koş-
mak, yazarlan çizerleri cezalan-
dırmakiçindayalaraçmak, "ar-
tık yeter" dedirtecek bir saç-
malığı gözler önüne seriyor.
Ama Türkiye bu saçmalığı
hep yapıyor. Yazarlann peşin-
den koşup, enerjisini bu alan-
lara yönetten Türkiye, doğal fe-
laket karşısındaaciz kalıyor. Ki-
tap toplatmayan ülkeler ise do-
ğal felaketlere daha dayanıklı.
Bunun sizce bir anlamı yok
mu?
BÎZBÎZE
ERDAL ATABEK
Sevgili Oktay... ?
Seni bu yıl da TÜYAP'ta göremedim, anons edilen
pek çok kişiyi de göremediğim gibi. Oysa, adlarını
duyduklanmın çoğunu tanıyordum, çoğunu da uzun
zamandırgöremiyordum. Görebildıklerime çok sevin-
dim ama o kadarla kaldı. Kalabalık kondorlarda "ki-
tap bakmaya gelen" msanlar arasında olmanın iç se-
vinciyte degişik standlardaki kitaplara baktım, kimile-
rini aldım, çoğunu gözlerimle okşayıp sevdim, sonra
da çıktım.
Seninle en sıkıntılı zamanlarda bile pek çok neşeyi
paylaştığımızı biliyorsun. En çok da birsorunu çöz-
me"y\ paylaşırdık. "Birsorun var"sa onu aklında hız-
la evirıp çevirdiğini görebilirdim. Önce "çözümün za-
manlamasını "yapafdınsanınm. Sonra "sorunun kim-
lerie çözülebileceğini, kimlerie çözümsüz kalacağını"
düşünürdün. Sıra "nas//"a gelirdi. Hemen çözdüğün
sorunlan da gördüm, iyice ertelediklerini de. Ama bir
şeyden kaygı duymazdın: Sorunun çözümünden ken-
di görebileceğin zararı. Bu çok önemli bir şeydir Ok-
tay. Insanlar, bir sorunun çözümünden zarargörecek-
lerse o çözümü ya ertelerler ya da engellerler. Tıp ha-
yatımda dıkkatimi çeken bir şey olmuştu, hiçbir he-
kim, hiçbirderste kendibaşansızlıklan"ndan sözet-
mezdi. Biz hep başarılan dinlerdik. Insanlar hep böy-
le yapmaz mı? Hep herkesin başanlannı dinledik. In-
sanlan kendi yanlışlanndan utanmaya yönelten, yan-
lışı insanlık dışı bir edim olarak gösteren tutum budur.
Çtocuklan da büyüklerı de "yanlış yapma korkusu"
içinde bırakan toplumsal yanlış da bu değil midir?
Sonra bir gün bir tıp kitabı gördüm: "Klinikte Yaptığım
Yanlışlar." Evet, kitabın adı buydu. Kitabın yazan Prof.
Dr. Ferdinand Hoff, Leipzıg Ünıversitesi I. İç Hasta-
lıklan klınik şefıydı. Bir tıp öğrencisi için pahalı olan ki-
tabı hemen aldım, heyecanla okudum ve hayattaba-
na yardım eden kıtaplann başında aldığı yerı hep ko-
rudum. Yıl 1950'lerolmalıydı, neredeyse yarım yüzyıl
öncesi, belleğıme kazınmış (ne iyi ki). Prof. Dr. Hoff,
"digitalin" adındaki kalp kasını güçlendiren ilacın ve-
nlişinde yaptığı hatalarla başlıyordu kitabına ve baş-
ka yanlışlan anlatarak örnekler veriyordu. Bu hiç tanı-
madığım tıp eğitimcisınden, bütün eğitimcilerimin ba-
na verdiklerınden daha çoğunu aldım. O kitap bana
"yanlışın gençlere, acemilere özgü bir şey olmadığı-
nı, yanlışın dikkatsızlıkten, birolayın içindeki etkenle-
n yeterince önemsememekten ileri geldiğini" anlattı
ve bunu beynimin en derin yerlenne yerleştirdi.
Insanlar neden yanlışlarını açıklamaz? Görecekleri
zarardan korktuklan için. Onun için de "yaptığı yan-
lışlan açıklayabilmek" insandan ıstenebilecek en bü-
yük cesaretı bekler. Herkes o denli cesurolmadığı ıçın
de kendi yanlışlannı açıklayamaz. Toplumsal olaylar-
daki cesaret, "ödüllü cesarettir." O tür cesareti özün-
de korkak olan pek çok kişi gösterebılir. Hatta pek çok
kişi kendi "kaygısını, korkusunu bastırmak" için "ödül-
lü cesaret" örnekleri sergiler. Ama kişinin kendi yan-
lışlannı açıklayabilmesi, "ödulsüz cesaret" örneğidir.
Kişısel açıdan bakınca, dünyanın en zor işlerinden bi-
nsidir. Sen, bu cesarete sahipsin Oktay, güzel bir şey-
dir bu.
Seninle çok güldüğümüz bir olay vardı, Türk Tabip-
leri Birliğı'nin izmir'de bir toplantısı vardı: Temsilciler
Meclisi. Toplantıya gitmeden Cumhuriyet'te yer ala-
cak haberin hazırfıklannı yapmıştık. Haberi 1. sayfa-
dan girecektiniz. Doktorlar üzerinde Cumhuriyet ga-
zetesinin çok büyük etkisi vardır bilirsin, okumayan-
lar bıle çok değer veririer. Toplantının ertesi günü ga-
zeteyi heyecanla açtık ki, birinci sayfada "Tekelzam-
lan" bütün sayfayı kaplamış, başka hiçbir sayfada da
tek satıryok. Bütün yüzler bana çevrildi. Ben hem Bir-
liğin başkanıyım, hem de Cumhuriyet'le ilişkim var.
Arkadaşlaradedim ki: "Tekelzamlan gelinceyapacak
bir şeyleri yok, haberi birinci sayfa için hazıriadıkları
için başka sayfalara da aktaramamışlardır, çünkü o
sayfalar doludur." Arkadaşlar bana hak verdi, ertesi
günlerde haberlerimiz çıktı, konu kapandı. Istanbul'a
gelince Oktay'a (Kurtboke'ye elbette) olayı anlattım,
gülmeye başladı. Ama nasıl gülüyor, gözterinden yaş
geldi. "Bitiyor musun ağabey" dedi, "Biz onu düpe-
düzattadık, Tekel olayı falan değil, çocuklarunutmuş,
ama senin söylediğin mazeret benim bile aklıma gel-
mezdi." işin hoş yanı. benım aklıma gelenler, gerçek-
ten öyle olmuştur diye düşündüklerimdı, mazeret dı-
ye söylemek aklımdan bile geçmemişti. O günden
sonra Tekel zamlarını bir de bu yüzden sevmedim.
Hayatında çok ihanet gördün Oktay. Bunlan çok
yakınındakı bir iki kişinin dışında hiç kimseye söyle-
mediğini bıliyorum, belki çoğunu o bir iki kişıye de
söylemedin. Gördüğün ihanetleri kafandaki deftere
yazdın, gereken çizgileri çektin ve bitirdin. Hepsini ha-
yatın iniş çıkışlan olarak kabul ettin biliyorum. Bu bü-
yük bir bilgeliktir, sende vardı.
Ama kendine hiç ihanet etmedin. Bu daha büyük
bir erdemdir. Küçük bir bükülmeyle kazanacağın her
şeyi küçümsedin. Bükülmeden karşılaştığın bütün
güçlükleri göğüsledin. Hastalıklann da büyük güçlük-
lerdi, hayatının bir parçası saydın, biliyorum.
Ahmet Taner Kışlalı'nın törenınde yaptığım konuş-
mada bir söz söylemiştim: "Kimilen yaşarken ölür, ki-
mileri ise ölürken yaşar."
Senin için bir şey daha ekliyorum: "Kendine ihanet
etmeyenler hiç ölmez..."
Muammer Bostan'a ceza
Çüler'den muhalefete
antidemokratik tavır
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çiller. kongre-
ye 5 gün kala rakibi Kök-
sal Toptan'a desteğini
açıklayan Gençlik Kollan
Genel Başkanı Muammer
Bostan'ı "cezalandırdı".
Çiller'in görevden almaya
hazırlandığı Bostan'ın
partinin Akay'daki eğitim
ve kültür merkezindeki
odasınınkilitlerinin değiş-
tirildiği, telefon hattının
kesildiği ve görevli oda-
cıyla sekreterin görev yer-
lerinin değiştirildiği belir-
tildi. Bostan, "Budavranıs.
biçimi haklılığımızı bir kez
daha gözler önüne sermiş-
tir" dedi.
DYP'de olağan büyük
kongreye 5 gün kala. ge-
nel başkanlık ve genel ıda-
re kurulu için kulis faali-
yetleri hızlandı.
Kongrede, liderlik yan-
şınm Tansu Çiller ile mu-
haliflerin adayı Köksal
Toptan arasında geçmesi
beklenırken, genel mer-
kez. sonucu "garantile-
mek" için harekete geçti.
Genel merkezin istemleri
dogrultusunda il başkanla-
n bölge bölge toplanarak,
Çiller'e destek bildirisi
açıklamaya başladılar. Par-
ti içi muhalefeti "yıldır-
ma" taktiği izleyen Çil-
ler'in istemi dogrultusun-
da, il başkanlan bölge böl-
ge toplanarak Çiller'e
"destek" karan almayı
sürdürüyorlar.
İç Anadolu Bölge-
si'nden ıl başkanlan An-
kara'da bir araya gelerek
Çiller'e destek karan aldı-
lar. Ankara İl Başkanı Nev-
zatCeylan'ın başkanlığın-
da bir araya 12 il başkanı,
faksla destek bildiren 2 il
başkanıyla beraber, Çil-
ler'in "yanuıda okluklan-
m" bildirdiler.
Kongreye delege gönde-
ren bütün il başkanlannın
19 Kasım Cuma günü or-
tak bir bildiriyle Çiller'e
"bağhhk" bildirecekleri
öğrenildi.