Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1999 PAZAR
10 P A Z A R Y A Z I L A R I dishab@cumhuriyet.com.tr
Erkek milletin 'erkek sporu' olur1999Rugby Dünya
Şampıyoiluğu'nu, Cardiff'te yapılan
karşılaşmada Fransa'yı 35-12 yenen
Avustraha kazandı. Bizim gazetelerin
çoğu geçen cumartesi günü oynanan
Fransa-Âvustralya karşılaş.masının
sonucunu "spor", pardon "fiıtboT
sayfalannda yazmadılar. Halbuki
nasil bir *erkek"(*) sporu
k-açırdıklannın bir farkına varsalar (!),
hiç de böyle davranmazlar. Aslında
pek haksız da sayılmazlar yani. Zira
"Rugbv* aslında bir "futbol sapmasT
oyun. Dünyadaki birçok spor dalının
"efsanevi kök memleketkri"
addedilen Antik Yunan ve Klasik
Roma'dan nasıl dogmuşsa dogmuş,
fakat esas olarak 19. yüzyılın başında
Büyük Krallık "İngtttere'nin Rugby"
kasabasındaki "HalkOkulu"
öğrencisi William VVebb Elhs ın
ayaktopu-futbol oynarken, ısrarh bir
biçimde topu eliyle rutarak faulle
oynamasınm (1823) ardindan bir süre
sonra benimsenmiş, elense, ayak-
parmak kanşık bir spor. Önceleri
20'şer kişilik ıki takım halinde
mücadele edilirken, oyuncu sayısı
15'edüşmüş. Halendehem 15'li,
hem 13'lü türleri var. Fransa'da ilk
kez 1872 yılında Manş Denizi kıyısı
Le Havre kentinde görülen "Rugby"
müsabakalan, 1890'da okullararası,
1892'de ulusal şampiyonaya
dönüşmüş. En prestijli yanşma olan
ve 4 yılda bir düzenlenen Dünya
Şampiyonası'nın ilki 1987'deYeni
Zelanda'nın zaferiyle sonuçlanmış.
Genel eğilimlerin aksine hep
"Güney" yankürenin üstünlüğüyle
geçen karşılaşmalarda 1991 'de
Avustralya, 1995'te Güney Afrika
Cumhuriyeti dünya şampiyonu
olmuşlar. "Güney", "kuzey"in
kurallanyla "olimpiyat sporu"
sayılmayan bu oyunu "tkarileştirip"
profesyonelleştirirken, "kuzey"
yanküre, "yan- tkari" bir yaklaşımla,
"Rugby*yı amatör tutmuş. Dünyanın
en güçlü ekibi kabul edilen U
AH
Blacks". yani Yeni Zelandalı "Kara
Kartallar" (bizim katmamız),
fınalden bir hafta önce sürpriz bir
sonuçla amatör "Horoz Fransızlar"a
43-31 mağlup olunca, "güney"in
umudu diğer fınalist Avustralya'ya
kalmıştı. Aslen Birleşik Kralhk ve
Fransa'nın "güney"lerinde,
"kuzey"lerinden daha popüler olan bu
"ağır sıklet spor" için en azmdan 80
okka çekmek gerekirken. güçlü (!)
takımlann boy ortalaması 1.90 m,
ağırlık ise 100 kiloda dolaşıyor.
Geleneksel ata sporumuz "Güreş"e
14'er kişi daha ekleyin, sporculann
atletik kapasitelerini arttınn (uzun
mesafe koşmak gibi), oyunculan
"artçT, "üççeyrekler'', "yan-açıcı",
"yan- kanşüncr, "öncüİer" ve "3.
hat, 2. hat ve 1. hat" gibi 8 safta
PARİS
UĞUR
HÜKÜM
sıralayın. Rakipleri de aynı tarzda
karşılanna dizileyin, sonra oval meşin
bir topu ellerine verin ve öfkesi
burnundan püsküren damızlık boğalar
gibi birbirlerinin üstüne salın. Hedef,
topun, rakip takımın son saha
çizgisini aşması. En büyüğü 100x69
m, en küçüğü 96x66m olan sahalarda
40'ar dakikalık iki devrede oynanıyor.
Oyuncu sayı yapabilmek veya gol
atabilmek için elinde top oldugu
halde tüm rakiplerini ve son çizgiyi
aşıp topu yere değdirmişse ekibine,
adına "essay" denilen 5 sayı
kazandınyor. Filesiz iki yıiksek
dırekli kalenin ortasından geçirilecek
topla "gol atmak" diyebileceğimiz,
"transformation"la 2 sayı, ayakta
atılan ceza vuruşundan da 1 sayı
kazanılıyor. Bu oyunculann üstüne
"Robocop" kılıklan giydirip.
üniformalannı da reklamlarla
bezediniz mi, alın size "Amerikan
futbohT(!). (Amerikan futbolu
"Soccer"ın bizimkiyle tek ortak yani
11 kişiyle oynanması.)
Ister adına Türkiye'deki Amerikanca
deyişiyle "ragbi", ister Fransızca
okunuşuyla "rügbi" deyin, bu
görünüşte en erkek egemen, "maço"
sporun dünya fınalini, Fransızlar
1998 Dünya Futbol Şampiyonası'nın
heyecanıyla beklediler. Kadmlar bile
ünlü Champ-Elyses Caddesi'ni
doldurmaya hazırdılar. Genelde
hanımlan pek ürküttüğü bilinen bu
"spor, "Fransa'da futboldan sonra
erkekler arasında en popüler olan
"spor", 1996 yıh sonu itibanyle 1746
kulübe kayıtlı, 248.079 lisansh
"Rugby"ci var. Bu "erkek sponTnun
Fransız milli takımında takım
kaptanlığı yapmış Fas kökenli bir
oyuncusu var ki, zikretmeden
geçemeyeceğiz. Yaşlı Avrupa
kıtasının en tanınmış ve sevilen
Rugby Turnuvası, Fransa, Galler,
îngiltere, trlanda ve lskoçya'nın
katıhmıyla her yıl yapılan "Beş Uhıs
"nırnuvasTnı 1997 yılında hem de
"Grand Chetem" (briçteki bütün
elleri almak benzetmesiyle) yaparak,
tüm rakiplerini yenerek kazanan
Fransızlann kaptanıydı. Abdetatif
BenazzL 1968'debirdeğirmencioğlu
olarak dünyaya geldiği Oujda
kasabasından, Fransız oldugu 1991
yılına; unutmadan yaşattığı, köklerini,
geleneklerini terleriyle ıslattığı
"mavi-beyaz-kırıııınlı" milli
formanın, tüyleri ürpererek
dinlediğini söylediği "La
Marseülaise"e (Fransız Ulusal Marşı)
olan sevgi ve saygısmı birlikte
sürdürebilen bir kaptan. 1.97 boyu,
112 kiloluk cüssesiyle Abdelatif,
geçirdiği vahim bir kaza sonucu bir
yıh aşkın süre yeşil sahalardan uzaktı.
Yeni Zelanda maçında takım kaptanı
değildi, fakat milli formasına yeniden
kavuşmuştu. "All Blacks"e karşı
alınan son zaferde payı büyüktü.
Fransa yenildi. Dünya ikincisi oldu.
Kadm-erkek, yaklaşık 30.000 kişilik
bir kalabalık Champ-de-Mars'da
(EifFel kulesinip arkasındaki büyük
parkımsı meydandır) tarihinde ilk kez
Fransa'ya dünya ikinciliği kazandıran
"erkek sporcuianna" tezahüratla
kanşık bir saygı ve sevgi gösterisinde
bulundu. "Büimsel ve Pazarlamacuık
L'stadı Taknn" diye bilinen
Avustralya karşısında alınan sonucu
"çok renkli ve kültüriü bir
Fransa'nın" yeni bir başansı
niteleyen dev genç adam Abdelatif
Benazzi, "erkekligin" ölçüsünü.
"cömerHik, hoşgörü ve saygKta"
anyordu. Başka "erkek sporcu"lara
ve "erkek sporlar"a ömek olması
dileğiyle. Az daha unutuyorduk,
Abdelatif bekâr...
(*) Bildiğimiz kadanyla Fransa'da
1908 yıhndan beri kadın ekipleri var.
Ancak lisansh kadın "rugby''ci sayısı
1996 itibanyla 4200.
Abu Dabi'den seslenen şair Yunan elçisi
Uzun yıllardan beri Montreal'de
yaşayan imge ustası şair tlyas Halil.
Abu Dabi denen gizemli bir Arap
kentinde bankerlik yapar. Sık sık
Kanada'ya uğrayan llyas Halil,
şairliği yani sıra zehir zemberek
gülmece yapıtlanyla ünlenmıştir. 5
şiır. 7 öykü kitabı yayımlayan tlyas
Halil. Abu Dabi denen kentte. Yunan
Büyükelçisi Dimitris tliopoulos'la
paylaştığı sıcak dostluğu, Toronto
bağlamında bana da aktardı. Abu
Dabi'den Toronto'ya uzanan
telefonla söyleşiler, tlyas Halil'in
yeni çıkan haiku türü şiirleriyle
çiçeklenedursun, Abu Dabi'deki
Yunan Büyükelçisi'nin gönlünü şiire
kaptırmış yaratıcı kimliği de gün
ışığına çıkıverdi. Ankaralı yazar
Remzi İnanç'ın şiirsel tanımıyla.
"yaşamın ve insanın tüm hallerinden
haberli bir şairdir İrvas. Akdeniz'in
güneşini, Kanada iDerine taşırken,
gözlerinin ve \ üreğinin tüm antenleri
daima açık olarak, yerküre
üzerindeki şairiik ödevini, bir bedeUe
ödedi: lanetlenmek ve kutsanmak".
llyas Hahlın. "65 Yd Beklemek
Gerek" adlı son haıku türü şiir
kitabını, Abu Dabi'deki Yunan
Büyükelçisi Dimitris iliopoulos"un
"65 Hronia Prosmos" adıyla
Yunancaya çevirdiği haberinden
sonra, diplomat şairle, telefonlu
dostluğumuza yepyeni ufuklar
açıverdik.
Siyasal Bilimler, tnsan Haklan,
Hukuk dallannda göz kamastıncı bir
eğitim geçmişi olan Yunan
Büyükelçisi, diplomatlığı meslek
seçmiştir ama, Ege'nin mavi
kuytulannda ortak yaşayan ıki
ulusun tüm duyarlılığını. kendı esin
gücüyle dizelere dökmüştür. 3 şiir
kitabı çıkarmış olan Büyükelçi,
yapay engebeleri. siyasal kışkırtılan
ve şovinizmi. insancıllıkla aşmış
olan iki ulusun, aynı değerleri
taşıdığına inanır. Biütisin bınlerce
yıl önce yaşadığı lyonya kıyılannda,
Yunan ya da Türk, iki ulusun
yüreklerindeki koca özlemle bitimsiz
banşı gerçekleştireceğinden kuşkusu
yoktur. tlyas Halil'in şiirlerini
Yunancaya aktarma uğraşı sırasında,
o şiirlerin. aynı kıza âşık olmuş iki
komşu gencin tutkulu yüreğini
anımsattığına inanır. "llyas Halil'in,
haiku türü şiirlerinin, paylaşüğınuz
TORONTO
ENGİN
AŞKIN
Ege'nin sevecen rengini, hemen her
dizede, selam olsun sana sevdahmız
Anadolu diye seskndiğini"
anımsatıyor.
Onun doğayı kutsayan şiirlerinin,
"dağlann, denizin, çiçeklerin ve
bulutlann giysilerinden annıp
soyununca, yürek titreten bir güzel
kıza dönüştüğünü" behrtiyor. Çakıl
taşlannda zıplayan uzak bir zaman
kesitinden sıcacık anılar getiren tlyas
Halil'in "65 Yd Beklemek Gerek"
adlı kitabı, yakında Rusçaya ve
Ukrayna diline çevrilirken Fransız
Kanadalı şair Stephan Menuier, aynı
yapıtı Paris'te Fransızcaya, Suudi
Arabistanh ozan Hüseyin Abdül
Mecid de Arapçaya aktanyor.
Şair Büyükelçi Dimitrios lliopoulos,
Anadolu'yu ve Yunanistan'ı şöyle
tanımladı bana: "Bu dost topraktar,
sabahlan gül, akşamlan kekik kokar.
Ege'nin iki kıyısı, koskoca bir demet
nanedir. mavdanozdur, paparyadır,
sümbüldür. Ebemkuşakiannın
anayurdu olan Anadolu'nun
türküsünü söyleyen llyas, sevdaya
açık yüreğjyle yepyeni bir bildiri
sunuyor yerküremize."
Yakında Kanada'ya kesin olarak
dönecek olan llyas Halil, çok
özleyeceğini tekrarlayıp duran şair
Büyükelçi, şunlan ekledi sözlerine:
"b>ns, kendisini çok özietecek
biziere. Ama güzelim şiirleriyle
avunacağız arök. Yerküre>i cömertçe
kucaklayan o sevecen dizeterini
fısılda>acagız sc> gililerimize. Üstetik
tüm şiirlerinin yani başında
İngilizceieri de var. Üyas
beUeklerimtrin en tşkh ko^esindc,
sevda serpecek üzerimize: Sana/
Yağmur/ Otduğum/ Gün/ Evinizin
Damından/ Odana/ Sızacagun/
Demiştim/ inanmamışbn"
"I Told You, Didn't I/The Dtyl I
Turn/ Into Rain/1 will seep/ Into
Your room/ Through the/ Leaking
Roofî You did not betieve me"
Ben llyas'ı. 50 yıl önce Kaynak
dergisinde Türkçeden Ingilizceye
çevirdiği Orhan Veli şiirlerinden
anımsıyorum. 50 yıl sonra, ilk kez
Toronto'da tanıştığımızda, ona
Orhan Veli'nin "Hoy Lulu" adlı
şiirinin, kendisince yapılmış
tngilizce çevirisini okuyunca ikimiz
de şaşıp kalmıştık. Belleğimin hiç
olmazsa bir küçümen kuytusu,
unutkanhğa yenik düşmemişti
henüz.
14 1999
Bugûn depremin
— — •• ••
>gunu
Profesyonel
gönüllulerimiz hâlâ
dcpremzedelerin
vanındal.
İşte el ele verip yaptıklarıma...
Yalova TİGEM çadır kentinde, uzman
psikiyatristierimiz, öğretmenlerimiz ve diğer
tüm gönüllülerimizle çocuk rehabilıtasyon
hızmetlerimız sürûyor. Yalova'daki bu ve
buna benzer çabalanmızın kış boyu sürmesi
için, gönüllülerin dışında, kamplarda sürekli
kalacak ücretii egitimc» ve yardımcılara
ihtiyaç vardır. Bu projenin aylık gkJeri 400
milyon TL'dir. Katkıda bulunmak isteyenler
bizi arayabilrler.
YarrJımlannız için:
(0212) 292 87 27 - 292 08 01
(iş günleri saat 10.00/17.00 arası)
REHA
ÇAMUROĞLU
14 Kasım 2999
Pazar günü
Tüyap Kitap Fııarı'nda
Om Yayınevi standında
14.00-19.00 arası
(B Salonu, 14. Sk)
kitaplarını
- İMZAUY0R
İYAYINEVİİ
Ç 4 * | TârUft'ml* OHtak Gtmeat
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1996-336 Vasiyetname
Muns Fatma Meraduha Karadogan'ın Beyoğlu 8. Noterli-
ğı'nden tanzımli 17. 4.1974 tarıh ve 13422 yevraıye nolu ve
Kadıköy 7. Noterliği'nden tanzımli olan 24.5.1993 tarıh ve
31420 yevmiye nolu resmı \asıyetnameleri mahkememize ih-
bar edilmiş ve mahkememızce munse aıt vasiyetnamelerin açı-
lıp okunduğunun tespitıne daır karar verilmiş olmakla, karar
musaleyhlerden Berin Eroz, Nihal Eroz, Ayadım Denız Gün-
gör ve Nil Demet Güngör ıle murisin mırasçısı olduklannı id-
dia edenlere tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen teblig olu-
nur. 16.11.1998 Basm-55408
İLAN
TC
KANDIRA KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo: 1997/5
Duruşma günü: 18.01.2000
Duruşma saati: 10.00
Davacı Fatma Zengin tarafından davalılar Hazine vs.
aleyhine mahkememize açılan tescil davasının yapılan
açık yargılamalannda verilen ara kararı gereğince,
Yukanda esas numarası yazılı dava dosyasında dahi-
li davalılardan Kandıra Tekşen köyünden Emine Uslu,
Mahmut Umut, Ayşe Umut, Tenzile Bektaş, Şükriye
Akarsu. Ahmet Umut, Bıllur Kadıoğlu, Raif Fidan'm
tüm araştırmalara rağmen elverişli (teblıgata) adresleri
tespıt edilemediğinden adı geçenlere dahili dava dilek-
çesi ve duruşma günü tebliğ edılememiş, duruşma günü
ve saatinde riazır bulunmalan veya kendilerini bir vekil-
le temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmedikleri veya ken-
dilerini bir vekille temsil ettirmedıkleri takdirde yargıla-
manın gıyaplannda yapılıp karar verileceği tebligat ye-
rine kaim olmak üzere ilan olunur. 02. 11.1999
Basm: 55065
Gökyüzünde ımıhteşem gösteri
nın rengarenk dumaruarryia bezendi Dubai'de2000 yıhnda yapdacakoian Uhıs-
lararası Uza> ve Havacüık Sergisi için hazırhk yapan 8 Aİphajet ucağı Fran-
sızlara güzel bir gösteri sundu. SergL, Dubai Havaabuu'nın gösteri merkezin-
dedüzenlenecek.(Fotoğraf: REUTERS)
Kediler,
insanlarve ;
:
dünya üzerine...
tnsanlar kedileri ya
severler ya da sevmezler.
bu hayvan konusunda
tarafsız kalmazlar. Kedi
hastası tanıdıklanm da var.
Hele birinın evinde, kediler
yüzünden neredeyse
kendine yeT yok.
Çocukluğumda, Ankara'da.
Cebeci'de bir kasap vardı.
Annem "Çukurdaki
kasaba git" derdi onu
kastedince. Çünkü o ve
yanmdaki bakkal yoldan
birkaç basamak aşağıdaydı.
Annem de zaten bana
"köftelik kıyma"dan daha
fazla güvenmezdi. Herşeyi
kendi alır ve satıcıları
terletirdi, memnun olup
gıdene kadar. Her neyse,
her kasabınki gibi
Çukurdakinin önü de kedi
dolu olurdu. Biraz içeri
sokulurlarsa adam
tekmeyle kovalardı
hayvanlan. Ama arada bir
".\lınlan,zifttenin'-der.
bazı artıkları onlara atardı
da. (Sonra da, "Hiç
başundan girmiyoıiar".
diye söylenirdı, o başka!")
Kedilerin en duyarlı yeri
karnıdır. Kolay kolay o
yumuşak yerini okşatmaz.
Okşayabilmek için kedınin
dilinden anlamak gerekir.
lnsanlar bu konuda
kedilere benzerler, karın
meselesınden dolayı değil
ama en duyarlı yerleri
yüreklen oldugu için. Bir
başkasına insanın hiç
savunmasız olarak yüreğini
açabilmesı için ya o
insanın "dilinden"
anlaması gerekir ya da
önemli bir nskı göze
alması. Üzülmeyi göze
almayan, sevemez de;
mutlu olmak için bir
insanın kalbini "uzanıp
alması" gerektiğınde
uzanıp almayı bilmelidir.
Böylelikle ya mutlu olur ya
da kahrolur. Ama her
şeyden önce bir insan gibi
davranmıştır, "kukla
güruhuna" dahil
olmadığını en azından
kendine göstermiştır.
Sağ olsunlar, iki
Cumhuriyet okunı bana
farklı yollarla ulaşıp aynı
soruyu sordu: "Öyle uzak
ve soğuk ülkede
yüreğinizdeki bu sıcağı
nasıl koruyorsunuz?"
Şu sorunun bana ulaştığını,
sorulduğunu görmek için
neler, neler yapmazdım ki!
Sevgili Cumhuriyet,
yüreğini açanlann
buluştuğu yerdir. Bunu
hepiniz benden iyı
biliyorsunuz. O yüzdendir
bunca güzel ınsanımızın
bız okurlan ve mesai
arkadaşlannı kedere
boğarak aramızdan
alınması. Sevgili Ahmet
Taner Kışlalı nın kara
yürekli ve kapkaranlık
msanlar tarafından
aramızdan fıziksel olarak
alınmasından kısa bir süre
önce değerli Mustafa
Balbava uğramıştık.
Balbay az önce bana,
"Cumhuriyet, nefret
edilmesi en çok sevilen
gazetedir" demişti. Çok,
ama çok hakhydı. Ne
zaman Türkiye'de
gerçekten çok değer
verdığim, dünya
görüşlenne, beyinsel
birikımlerine büyük saygı
duyduğum dostlarla sofra
başmda otursam, saatler
biraz ilerleyince konu
Cumhuriyet'e gelir. Hemen
hepsı yüklenir de durur.
Aralannda konuşurlar daha
çok. Ben yalnızca
dinlemekle yetinirim.
Üzülürüm de. Bu insanlar
meydanlan hep
Tumhurivet ölümlerinde
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
mi dokJuruıiar" diye
düşünürüm. Oysa bu
gazete, en duyarlı yerini,
hiç çekinmeden ve en
büyük riskleri göze alarak
açan bir kurumduT.
Cumhuriyet yazan olmak;
zaman, deneyim, çaba ve
yürek ister. Büyüklerimiz
benı yanlış anlamasın: ben
bir okur olarak görüyorum
kendimi. Zaman zaman
yazdıklarım doğru adrese
ulaşıyorsa, mutlu
oluyorum, kıvanç
duyuyorum. Ama çok şey
kazanıyorum bu arada,
hiçbır maddı ölçüyle
ölçülemeyecek derecede.
Eğer bir ekim sabahı
Beylerbeyı'nde bir insan
Boğaz'a bakarken bir
yazımdan ötürü bana ..
yazma gereksinmrsi "^ÎJ
duyabiliyorsa, eğer
Tokat'ta bir öğretmen beni
Cebeci'de, hem de rastlantı
sonucu evde telefonla
yakalayıp bir çift sıcak söz
söylüyorsa, değer! Bin adet
kalbim bile olsa binini de
açarım. Hedefıne ulaşan
tek bir sözcük bile büyük
kazançtır, yürek açmaya
değerdi. Ve Kuzey'in bir
ucundaki bir "dış
muhabir" bir defalık da
olsun böyle bir "iç yan"
yazarsa, sanınm çok ' -
görülmez.
Diyorum ki, evin kedileri,
sevdirin kendinizi. Bu
dünyada her zamankinden
daha gerekli bu...
Hele şimdi...
tLAN
T.C.
ÜNYE ASLİYE HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1999/83
Davacı Nail Çelebi tarafından Sinan Özdemir ve ar-
kadaşlan aleyhine açılan tazminat davasının yapılan
yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince,
Yukanda dosya numarası yazılı davanın davalılann-
dan Cemal Özdemir'e çıkartılan davetiyenin bila iade
edildiği, zabıtaca da adresinin tespit edilemediğinden
duruşmanın ilanen tebliğine karar verilmiştır.
Adı geçen tsmail oğlu, Cemal Özdemir'in tüm ara-
malara rağmen bulunamadığından, davacı tarafından
Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ğörülmekte olan
1999/83 esas sayılı dosyasının dunışması olan 22.11.
1999 günü saat 9.30'da yapılacak olan duruşmasında
bizzat hazır bulunmalan veya kendisini bir vekille tem-
sil ettirmesi, gelmediğı takdirde yargılamanın yoklu-
ğunda yapılacağı ve karar verileceği ilanen teblıği olu-
nur. 25.10.1999
Basın: 53668
İLAN
T.C.
ANKARA 7. SULH HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1999/36
Davacı Mustafa Aslan vekili tarafından Orhan Yıl-
maz vs. aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davası-
nın mahkememizde yapılan açık dunışması sırasında
verilen ara karan gereğince,
Dikmen Huzur Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cad. 39.
Sokak No:3/10 Ankara adresinde ikamet ettiği bildiri-
len davalı Orhan Yılmaz adına çıkanlan davetiyeler
kendisine tebliğ edilememiş ve adresı de zabıtaca tes-
pit edilememiş olduğundan adı geçen şahsın bir daha-
ki duruşma günü olan 14.12.1999 günü saat 10.15'te
tüm delilleri ile birlikte mahkememizde hazır bulun-
ması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi
takdirde duruşmanın gıyabında devam edeceği ve ka-
rar venleceği HUMK.nun 510. maddesi gereğince ih-
tarlı davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. Basın: 55303
İLAN
T.C. '" '
ESKİŞEHİR 5. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1998-743
Karar No: 1999/636
Davacı Sayın Özel Eğitim Öğretim Hizmetleri Limited Şirketi vek. Av. Metin
Ünsal tarafından dav'alılar Hicabi Delibaş vs. aleyhlerine açılan Araç kal'i davası-
nın duruşmalan sonunda: Mahkememizin 14.10.1999 tarih. 1998/743 esas,
1999/636 karar sayılı ilamı ile davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan
Araç kal'ine ilişkin davada toplanan delillere göre subut bulan davanın kabulüne.
buna göre trafikte davacı şirket adına kayıth bulunan 26 EV 042 plakalı, 1972 mo-
del, Man marka T. 080206 motor, 095 0237 şasi no.lu otobüsün Eskişehir Trafik
Tescil Müdürlüğü'nde kayıtlı oldugu ve bu aracın Konya 4. Noterliği'nin
22.11.1993 tarih ve 45698 sayılı kafi satış senedi ile davalı Hicabi Delibaş'ın sa-
tılmasına rağmen aracı teslim alan bu davalının tescil için başvurmadığı ve topla-
nan delillere göre diğer davalı Mehmet Killik'e aracı haricen devretmesi sonucu
aracın bu davalı elinde iken hurda vaziyetinde olarak parçalandığı ve dağıtıldığı
belirlenmekle neticeten plakası belirtilen otobüsün fiilen ortadan kalktığı ve dağı-
tıldığı belirlenmekle mevcut davaya konu otobüsün kal edildiğinin tespiti ile ara-
cın fiilen mevcut olmadığının belirlenmesine, bu tespit gereğince gerekli işlemle-
rin trafik tescil müdürlüğu tarafından yerine getirilmesine karar verilmiş bulundu-
ğundan karann tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Hicabi De-
libaş'a tebliğ edilmiş sayılacağı ve tebliğden sonra 15 gün içinde temyiz edilme-
diği takdirde hükmün kesinleşeceği ilan olunur.
Basın: 54323 .« :
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
İ L A N - • • ' . "
T.C.
'" -" \ ECEABAT SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1998/82
Eceabat Kemalpaşa Mahallesi nüfusuna kayıth Bahriye Koru'ya ait mahkeme-
mize açılan vasiyetnamenin açılması davasında;
Vasiyetnamenin okunmasi ile miras bırakanın TC Ziraat Bankası Çanakkale Şu-
besi'ndeki vadeli veya vadesiz olup Bayram Apaydın ile müştereken açtığımız he-
saplardaki hissemi adı geçen Bayram Apaydın'a terk ve vasiyet ediyorum. Vefatı-
mı müteakip, bu hesaplardan hisseme isabet edecek meblağlan Bayram Apaydm'a
verilmesi son arzulanmdır diye vasiyet ettiği anlaşıldığından;
Tüm aramalara rağmen mirasçılardan Nurten Gündoğdu (Koru), Ayten Gündoğ-
du (Koru), Gülten Manas ve Bayram Apaydın bulunamamış olup, bu kişilerin Bah-
riye Koru'nun vasiyetnamesine karşı. ilan tarihinden itibaren 1 ay içersinde itiraz-
da bulunup bulunmadıklannı bildirmeleri, itirazlan varsa ait oldugu mahkemeye
aynı sürede iptal veya tenkis davası açıp derkenar ibraz ermedikleri takdirde vasi-
yernameyi aynen kabul etmiş sayılacaklan ve 03.12.1999 günü saat 10.30'da mah-
kememizde hazır olmalan hususu 7201 sayılı yasanın 28/31 maddeleri uyannca
ilan olunur.
27.10.1999
Basın: 54361