Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kıvrıkoğlu döndü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Belçıka'nın
başkenti Bürüksel 'deki
NATO toplantılanna
katılan Genelkurmay
Baskanı Orgeneral
Hüseyın Kıvnkoğlu
Türkiye'ye döndü.
Kıvnkoğlu'nun, toplantilar
sırasında Bosna-Hersek ve
Kosova'daki NATO
operasyonlan hakkında
görüş alışvenşinde
bulundugu. 23-25 Nisan
1999 tarihlerinde ABD'de
gerçekleştirilen NATO
zirvesi kararlannın askeri
alanda uygulamasına
yönelik çalışmalara
katıldığı bildirildi.
Kemal Açıkgöz
istifa etti
• İZMİR(Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Dokuz Eylül
Üniversitesi'nde Rektör
Prof. Dr Fethı tdiman'ın
uygulamalanna tepkiler,
Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Kemal Açıkgöz'ün
istıfasına kadar uzandı.
Prof. Açıkgöz, "yönetim
uygulamalan ve ilkeleri
konusundaki derin görüş
aynlıklan"nı gerekçe
göstererek istifa etti.
Eğitim fakültesindeki
görevine dönen Prof.
Açıkgöz rektör yardımcısı
olarak 3 yıldırçahşıyordu.
ANAP'll
muhalifler
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Merkez sağda yeni
arayışlar çerçevesinde,
eski ANAP ve DYP'li
parlamenterlerin yanı sıra
işadamlannın katıldığı
tstanbul'daki toplantının
ardından, ANAP içindeki
muhalif kanat Ankara'da
bır araya geliyor. ANAP
lideri Mesut Yılmaz'ın
tasfiye ettiği ya da
seçimlerde parlamento dışı
kalan bır grup eski
parlamenterin cumartesi
günü Telekom-Ahlathbel
Tesisleri'nde bir yemekte
buluşacağı öğrenildi. Eski
ANAP Ankara Milletvekili
Vehbi Dinçerler'in
organize ettiği yemekli
toplantıya, partinin kurucu
genel başkanı Turgut
Özal'ın çalışma
arkadaşlannın
çağnlmasına özen
gösterildiği ifade edildi.
Toplantıda, ANAP'ın son
seçimlerdeki hızlı oy
kaybı, partinin Özal
çizgisine dönüşünü
sağlamaya ve merkez
sağda bütünleşme
kapılannın açılmasına
döniik önerilerin ele
alınacağı ifade edildi.
SSK
dolandırıcılığı
• ANKARA (AA)-
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı. "Sahte evrak
tanzim ederek SSK Genel
Müdürlüğü'nü
dolandırdıklan, bu suça
iştirak ettikleri ve
noterliğe ait mühürleri
taklit ettikleri"
gerekçesiyle, Sosyal
Sigortalar Kurumu
(SSK) Genel
Müdürlüğü'nde görevli bir
müfettişin de aralannda
bulundugu 134 sanık
hakkında dava açtı.
Ankara Cumhuriyet
Savcısı Özgen Özalp,
iddianamede, sanık
Mehmet Örencik'in para
karşılığmda, çok sayıda
sigortalıyı fiilen
çalışmadıklan halde.
SSK Genel
Müdürlüğü'nden emekli
olmalannı sağlamak için
çeşitli işyerlerinde
çalışmış gibi göstererek
kurumu dolandırdığı
ifade edilerek, ışlerini
takip etmek amacıyla
Üsküp Caddesi'nde bir
büro açtığı ve burada
kendisinı diğer sanıklara
muhasebeci olarak tanıttığı
kaydedildi.
Milletvekillerinden Tantan'a: Kışlalf nın faili bulunmazsa onun gibi nice insanlann kanı dökülür
ANK\RA(CumhumetBürosu)-Içişle-
ri Bakanlığı bütçesınin görüşüldüğü TB-
MM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda üyeler,
polise "işkence ve insan hakbui" eleştirisi
yöneltti. Adana'da suçsuz bir insanın polis-
lerce öldürülmesi ve Iskenderun'daki işken-
ce olayına dikkat çeken milletvekilleri, bas.-
ta gazetemiz yazan AhmetTanerKışlah nın
katledilmesi olmak üzere faili meçhul cina-
yetlerin aydınlatılmak zorunda olduğuna
işaret ettiler. İçişleri Bakanı Sadettin Tan-
tan, TBMM'nin Susurluk konusundaki tu-
tumunu sert bir dille eleştirerek "Susur-
luk'la ügiB Meclis sa\ a rolüne soyunup son
dereceözel yöntenüerleyürütülmesi gereken
bir soruşturmanın ifadelerini burada oda-
lardan aidı ve Susurluk kattedildi"" dedı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun-
da dün İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma
Bakanlığı bütçeleri görüşüldü. Milletvekil-
Izmir
İntiharda
sorumluluk
davası
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Murat Haüaç adındaki ki-
şiyi karakolda ve evinde tehdit
ederek intihanna neden olduğu
öne sürülen Gaziemir Ilçe Jandar-
ma Karakolu'nda görevli Astsu-
bay Bekir Kargalıoğlu hakkında
açılan dava başladı. Savcı, sanık
hakkında "efrada kötü mıuuneie
yaptığı savıyla 5 yıla kadar hapis
cezası istedi.
Izmir 8. Asliye Ceza Mahke-
mesi'nde dün başlayan duruşma-
ya, Murat Hallaç'ın eşi Yüksel
Hallaç. annesi Emine Hailac mü-
dahil olarak katılırlarken. sanık
Astsubay Bekir Kargalıoğlu gel-
medı. Savcı. sanığın bir cinayet
olayınm aydınlatılması için Murat
Hallaç'ı sık sık karakola çağırdı-
ğını, daha sonra evine giderek
baskı yaptığını öne sürdü. Savcı,
iddianamesinde, Murat Hallaç'ın
intıhar sonrası üzerinden çıkan
notta, sanığın kendisine süreklı
baskı yaptığını ve intihanndan so-
rumlu olduğunu belirttiğini vur-
guladt. Murat Çelik'in eşi Yük-
sel Hallaç olayla ilgilı olarak du-
ruşma yargıcmm sorulannı şöyle
yanıtladı:
"Gaziemir'e bağb Seydiköy'de
otunıyoruz. Evimiz köyün dışııv-
da. ormanlık bölgeve \akın. Ge-
çen yü ilk bahar ayında ormanhk
alanda bir erkek cesedi bulundu.
Olayla iigili olarak Astsubay Bekir
Kargalıoğlu esjmi sorguladıktan
sonra serbest bıraktı. Ancak Ast-
suba> Kargalıoğlu. bundan sonra
sık sık eşimi karakola çağırarak
çevrede meydana gelen hırvzlık,
orman >angınlan olay lan> la iigili
bilgi almak istedL Bekir Kargalı-
oğlu, eşimi karakola çağırmakla
da yetinmeyerek geceyansı evimi-
zegelerek bizi rahatsız etmeye baş-
ladı. Astsubayın sık sık eve gelme-
si ve karakola cağırması eşimi ol-
duğu gibi beni de bunalıma soktu.
Eşimin intihanndan sanıksorum-
ludur, davaayımr
lerinin insan haklan ihlallerine ilişkin eleş-
tirilerini yanıtlayanTantan, bakanlığının in-
san haklan konusunda hassas olduğunu ile-
ri sürerek, polisin kanştığı insan haklan ih-
lallerini ise "münferit" olarak nitelendirdi.
Tantan. insan haklannın "münferit oiaylar-
la" değerlendirilemeyeceğini, birbütün ola-
rak ele alınması gerektiğini vurgulayarak
bu konuda eğitimin önemine dikkat çekti.
Faili meçhul cinayetlerin faillerinin iz-
lenmesinin hiçbir zaman sona ermeyeceği-
ni ve çalışmalannı da bu yönde sürdürdük-
lerini belirten Tantan. Kışlah cinayeti ile ii-
gili aynntılı bilgi vermekten kaçındı. Tan-
tan, bu konuda titiz bir çalışma yürütüldü-
ğünü söylemekle yetindi. Faili meçhuller,
çete-mafya-siyasetçi ilişkileri konusunda
toplumun tüm kesimlerinin hassas davran-
mak zorunda olduğunu kaydeden Tantan,
TBMM'nin Susurluk konusundaki tavnnı
eleştirdi. Susurluk benzeri olaylann gizlilik-
le yürütülmesi gerekirken TBMM"nin bu-
nu deşifre ettiğini ima eden Tantan. Susur-
luk'un "kattedikuguu"'' vurguladı.
Tantan, Erol Evcfl olayıyla iigili de bası-
nı eleştirirken bu konuda özel bir soruştur-
ma yöntemi hazırlanarak kamuoyu günde-
mine getirileceğini bildirdi. Bazı milletve-
killerinin, vali ve kaymakamlann vatandaş-
la diyalog eksikliği ıçinde olduğu, "mahke-
meduvan" gibi durduğu yönündeki eleşti-
rileri yanıtlayan Tantan, bakanlığı dönemin-
de bütün mülki idare amirlerinin kapısınm
halka açık tutulacağını savundu.
Bakanlık bütçesi üzerinde söz alan
ANAP lstanbul Milletvekili Aydm Ayay-
dm. Iskenderun'da genç kızlara işkence ya-
pılması, Adana'da "örgüt evi" baskını de-
nilerek suçsuz bir insanın katledilmesi olay-
lannın faillerinin ortaya çıkanlmasını iste-
DYP uderiiğjnin göçlü adayı Toptan, bu kez koşullann kendisinden yana olduğunu söyledi.
Toptan: Taban benim arkamda
İstanbul Haber Servisi - DYP
Genel Başkan Adayı Köksal
Toptan, siyasetin halktan koptu-
ğunu belirterek. 20 Kasım'daki
DYP büyük kongresinin sadece
ÖYP îçin değii; merkez sag ve
Türkiye için böyük önem taşıdı-
ğını söyledi. Kazanma şansınm
çok yüksek olduğunu belirten
Toptan "Bizi taban destekliyor.
Şansımızçoklazia*' diye konuş-
tu.
Yeşilköy'deki Polat Renais-
sance Otel'de düzenlediği basm
toplantısmda konusan Toptan,
kongrenin delege yapısından
hoşnutolduğunu belirterek ken-
disini destekleyenler arasmda
DY'P kuruculannın, milletvekil-
lerinin, Yüksek Haysıyet Diva-
nı ve Genel İdare Kurulu üyele-
rinin, önseçimde liste başı olma-
sına karşm hakkı yenen partili-
lerin ve DYP içinde etkinlığiyle
bilinen Şanlıurfa Milletvekilı
NecmettinCevheri'nin bulundu-
ğunu vurguladı.
Toptan. Türkiye'nin kendtne
özgü bir anlayışla çok partili si-
yasi yaşamı ayakta tutmaya ça-
İıştığını. çağdaş dcmokraside is-
tenilen noktaya bir türlü ulaşıla-
madrğını söyledi. Siyasetin
halktan koptuğunu. halkın bek-
lentilerine yanıt veremediğini
anlatan Toptan, sorun çözmeyen
siyasetin sorun ürettiğini kaydet-
ri. "Siyah \ey& beya/ kühiirün-
deo. siyah ve beyaz kültürüne
geçmeiiyiz'' diyen Toptan, cum-
huriyetin demokrasiyle taçlan-
dmlması gerektiğini kaydetti.
Toptan sözlerini şöyle sürdürdü:
TBVfM İnsan Haklan Ko-
misyonu. Almanya gibi Türkiye
i^n büyük ve önenıli bir ülke>f
gkiiyor ve Alnıan bakanj 35 da-
kika bekletiyor. Toplantıya kaal-
nıayan bir milletvekili de Polon-
yah bir kadınla ysmeğe gküyor.
Liderierin adı gece yardan ban-
ka ihale pa/arlıklarında ya da
ABD'de dikkat çekki boyutlara
\-aran malvarlıklannda anılıyor.
Halk da siyasete ve siyasetçiye
güvenmhor."
Merkez sağ ve merkez solda-
ki kirlânme ve bölünmüşlükten
yakınan Toptan, liderlerin çıkar
kavgası yaptıklannı. sonra da
karşıhklı suçlamalan unutup he-
men uzlaştıklannı vurguladı.
CHP'nin. eski lideri, DenizBay-
kal'ın hırçın ve uzlaşmaz rutumu
nedeniyle barajın altında kaldı-
ğmı, öteki partilerin de bundan
ders almalan gerektiğini savu-
nan Toptan. öteki liderlerin ders
almayıp "almışgibi>
p
aptıklarnı'"
öne sürdü.
Öte yandan DYP Genel Baş-
kanı Tansu ÇiMerdün genel mer-
kezde AntaJya, Ankara, Biiecik,
Amasya, jÇorum il ve ilçe baş-
kanlanyla büyük kongre dele-
gelerini ayn ayn kabul etti.
DYP Ankara II Başkanı Nev-
z^Ceybn, il delegelerinin "Çü-
ler lehine açık oy" kullanacak-
lanne ilişkin deklarasyonu ve
delegelerin imzalannın bulun-
dugu listeyi Çiller'e sundu. Çiî-
ler, delegelere "Beni çok mutlu
ettiniz" dedi.
Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek anayasanın 2. maddesinde değişiklik önerdi
> anayasayı zorluyor
• FP, "devlete karşı işlenen suçlara af yasağı getiren" anayasanın 14.
maddesini kaldırarak çıkanlacak af yasalannın kapsamını genişletiyor. FP'nin
bu düzenlemeyle amacı, siyasi yasaklı olan, aralannda Necmettin Erbakan ve
Erdoğan'ın da bulundugu eski RP'lilere siyaset yolunu açmak.
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-FP,kamu-
oyunda tartışmaya açtığı anayasa değişikliği
öneri paketinde. anayasanın "değiştirilmesi da-
hi teklif edilemeyecek'" 2. maddesine yer vere-
rek "cumhuriyetjn temel niteliklerini belirten
maddenin değişebileceğini gösterecek bir dene-
meye" ilişkin adım attı. Türk Sılahlı Kuvvetle-
ri'ne ilişkin düzenlemelerle 28 Şubat'ı hedef-
leyen FP'nin paketinde. Milli Güvenlik Kuru-
lu'nda sivillerin ağırlıklı olması, Yüksek Aske-
ri Şûra (YAŞ) kararlanna yargı yolunun açılma-
sı önerileri yer aldı. Anayasanın "af kapsanu"nı
sınırlayan 14. maddesinın kaldınlmasını isteye-
rek Necmettin Erbakan ve Tayyip Erdoğan'a si-
yaset yolunu açmayı hedefleyen FP. "Türkçe-
den başka bir dille düşüncelerin açıklanması ve
yayıunasııu engelleyen hükümlerin kaldınlma-
sını" önerdi. FP'nin paketinde, Diyanet'in
özerkleştirilmesi ve Cumhurbaşkanı'nın 4 yıl-
lığına seçilmesi önerileri de dikkat çekti.
FP Genel Başkanı Recai Kutan dün düzen-
lediği basın toplantısıyla anayasa değişikliğiy-
le iigili öneri metnini açıkladı.
Kutan. öneri paketini bütün partilere, sivil
toplum örgütlerine göndererek tartışmaya aça-
caklannı ve hazırladıklan metnin uzlaşma met-
ni olduğunu söyledi. Anayasanın değiştirile-
meyecek hükümlerinin sıralandığı 4. maddesi-
nin aynı kalmasını isteyen FP, buna karşın bu
kapsamda yer alan 2. maddenin yeniden dü-
zenlenmesini önerdi. FP, "TürldyeCumhuriye-
ti toplumun huzuru, milli dayamşma ve adalet
anlayışı içinde, insan haklanna saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağh. başlangıçta belirtilen te-
mel ükelere dayanan demokrafik. laik ve sosyal
bir hukuk devtetidir" şeklındeki 2. maddeye
"hukukun üstünhığü ve milli" kavramlannın
eklenmesıni önerdi.
Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandınlma-
sıyla iigili 13. maddede yeni bir düzenleme öne-
ren FP, bu maddenin devamı olan ve temel hak
ve hürriyetlerin kötüye kullanılmasını önleme-
ye yönelik düzenlemeleri içeren 14. maddenin
tamamen kaldınlmasını istedi. AfFedilmeyecek
suçlan sıralayan bu maddenin yürürlükten kal-
dınlmasıyla TBMM'nin af yetkisi de otomatik
olarak genişletilmiş olacak.
di. Ayaydın, faili meçhullerin de tçişleri Ba-
kanlığı 'nın en önemli görevi olduğunu vur-
guladı. Gazetemiz yazan Ahmet Taner
Kışjah'nın katledilmesi olayına dikkat çe-
ken Ayaydın, "Kışlah gibi katkdilen. Bah-
riye Uçok'un da, Muammer Akso>''un da
ve bumın gibi diğer faili meçhul cüıayetlere
kurban gidenlerin katilleri bulunmadıkça
daha çok değerli insanın kanı dökülmeye
devam edecektir" dedı.
DYP'li Oğuz Tezmen, Türkiye'nin dün-
yanın "1. Bg" ülkeleri arasmda yer alması-
nm baş koşulunun insan haklan ihlallerini
ortadan kaldınp düşünceye özgürlüğün yo-
lunu açması olduğunu söyledi. DSP'li Gaf-
fer Yakın. yurttaşlann ülkeyi yönetenlerin
ve bürokratlann dürüstlüğüne, adaletine gü-
venmediğini söyledi. Yakın, güvenin sağ-
lanmasında tçişleri Bakanlığı'nın önemli
rolü olduğunu belirtti.
Salih Kaya
Şeriatçı
eylemci
hastaneye
gönderildi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ulu önder Ata-
türk'ün ölümünün 61. yılı
nedeniyle önceki gun Anıt-
kabir'de düzenlenen devlet
töreni sırasında "Yasasın
mesih Menderes" dıye ba-
ğıran şeriatçı eylemci Sa-
lih Kaya. Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıklan Hastane-
si'ne gönderildi. Baba
Mustafa Kaya, yıllarca uz-
man çavuş olarak bu tip in-
sanlarla mücadele ettiğini
belirterek "Vatanakinı iha-
net ederse etsin ağır eezay-
la cezalandınlmair dedi.
Gözaltında tutulduğu
Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü Terörle Mücadele Şube-
si'ndekı sorgusu tamamla-
nan Kaya, dün Ankara Ad-
liyeSarayı'nagetirildi. Ka-
ya, adli tabiplıkte sağlık
kontrolünden geçirildikten
sonra, nöbetçi cumhuriyet
savcısı Hatke Çetin tara-
fından yaklaşık yanm saat
sorgulandı. Kaya'nın ey-
lem yaptığı 10 Kasım günü
akli dengesınin yerinde
olup olmadığının belırlen-
mesi için Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıklan Hastane-
si'ne gönderilmesine karar
verildi.
Kaya'nın Türk Ceza Ka-
nunu'nun "Akıl hastalığı-
mesuliyetsizlik" hükmünü
içeren 46. ve "Kısmi me-
suliyet-yan delilik" fiilini
düzenleyen 47. maddeleri
uyannca sevk edildiği öğ-
renildi.
Kaya'nın nisan ayında
Istanbul'da 8. Cumhurbaş-
kanı Turgut Ozal'ı mezan
başında anma töreni sıra-
sında da yaptığı eylemden
dolayı Bakırköy Ruh ve Si-
nir Hastalıklan Hastane-
si'ne sevk edildiği bildiril-
di. Kaya'ya burada "2 uçlu
mizaç bozukluğu" teşhisi
konduğu belimldi.
Salih Kaya adliyeden
polis eşliğinde götürülür-
ken, "Sağ partiler birleş-
sin" diye bağırdı.
Salih Kaya" nın Tokat
Niksar ilcesinde oturan ba-
bası Mustafa Kaya. AA'ya
yaptığı açıklamada, böyle
çirkin birolayı tasvip etme-
sinin mümkün olmadığını
belirtti. Kim yaparsa yap-
sın bu tip olaylan tasvip et-
mediğini vurgulayan Kaya,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"27 yıl boyunca büyük
bir gururla Türk Silahlı
Kuwederi''nde, Jandarma
Komando Uzman Çavuş
olarak hizmet verdim. Ge-
rekirse canımı da veririm.
Atatürk ve silah arkadaşla-
n ohnasaydi, bugün bizler
de ounazdık."
Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi Tariel Lebanidze projede pürüz çıkarmadıklannı söyledi
Baku-Ceyhan'da Giircistan görüşmeleriANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakû-
Ceyhan petrol boru hattı geçiş
güzergâhında bulunan ülke yetkilileri
arasmda Ankara'da süren toplantıda,
Gürcistan'dan kaynaklanan bir somn
yaşanmadığı. boru hattına ilişkin
anlaşmalann 18-19 Kasım tarihleri
arasmda Istanbul'da gerçekleştirilecek
AGtT zirvesinde imzalanacağı bildirildi.
Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi Tanel
Lebanidze, projeyi gündeme geldiği
günden bu yana desteklediklerini söyledi.
Giircistan Büyükelçisi Tanel Lebanidze,
düzenlediği basın toplantısmda, Bakû-
Ceyhan hattında anlaşmanın Gürcistan'ın
çıkardığı pürüz nedeniyle gecikmekte
olduğu iddialannı yalanladı.
Amaçlannın Bakû-Ceyhan ve Trans
Hazar'a ilişkin anlaşmalann AGtT
zirvesi sırasında imzalanması olduğunu
belirten Lebanidze, "Proje ilk gündeme
geldiği tarihten itibaren her nasıl Türkiye
ve Azerbay can hükümederi ve
cumhurbaşkanlan tarafindan
destekleniyorsa aynı istekle Gürdstan
hükümeti ve Cumhurbaşkanı Eduard
Şevardnadze tarafindan da
desteklenmektedir. Gürcistan bu desteğini
Bakû-Süpsa'nın genişletilmesi
konusundaki çok sa\ıda teklifi geri
çeNİrerekispat etmiştir" dedi.
Bakû-Ceyhan anlaşmasının 40 yılı
kapsadığını \e Gürcistan için çok önemli
bir proje olduğunu anlatan Lebanidze.
ülkesinin anlaşma için görüşmelere geç
davet edildiğini anımsattı. Anlaşma
maddeleri üzerinde titizlikle
durmalannm pürüz
anlamına gelmemesi gerektiğini
vurgulayan Lebanidze.
"Stratejik, ekonomik önem taşıyan, harta
geleceğimtfl belirieyecek iki projedir,
Bakû-Ceyhan ve Trans-Caspian. Bunlan
bütün bölgenin istikrar kavnağı olarak
görü)oruz. Bu yüzden tüm maddeler
üzerinde titizlikle inceliyoruz. Bu her
ülkenin hakkıdır, bizim de hakkımızdır"
diye konuştu.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
•••Yaşamın Ince Çizgisi
Hava bir açıp bir kapıyor. Yağmur yüklü bulutlar
kentin üzerine yığılıyor...
Caddelerde, sokaklarda bir hareketlilik var...
Sonra hava açıyor, gökyüzü mavinin içinde gü-
lümsüyor...
Sonbahar. kendine özgü giysileri içinde, yaşamın
o ınce çizgisi üzerinde gidip geliyor...
Erimiş bir yazın izleri mi bu gördüklerimiz, bilemi-
yorum...
Belki umutsuzluğu bir yaşam biçimine dörtdür-
müş, hüzünlü olmayı kendimize ilke edinmişiz...
Cezaevlerinin kapısı önünde bekleyen, onlan zi-
yaret edemeyen annelerin, babalann acılan yansı-
yorbiranda...
Af tartışmaları bir anda bitiyor...
O anda bir soru geliyor aklıma:
"14-15 yaşındaki çocuklarımızı işkenceden geçi-
rip demir parmakltklar arkasına atan düşünce bizi
20001i yıllara nasıl taşıyacak?"
Anneleri, babaları yorgun düşlerinden alıp bir
başka evrene taşımak geçtı içimden...
Onlara özgürlüğün, sevginin, banşın türküsünü
dinletmek istedim...
Aydınlığa açılan kapılara koşmak, mavi bir güne-
şin ısrttığı ıklimlerde sevdayı yakalamak o denli güç
müydü?
Gebze'den, Çanakkale'den, Diyarbakır'dan, Bar-
tın'dan gelen 'tutuklu ve hükümlü' mektuplan bi-
ze neler anlatıyordu...
Onlar, Erol Evcil, Haluk Kırcı, Yaşar Öz gibi 'el
üstünde tutulmuyor', özel koğuşları buzdolabından
televizyona, müzik setinden bilgisayara dek aygıt-
larla donatılmıyordu...
Tek istekleri vardı onlann:
Kitap, dergi ve gazete ..
Sonra, ınsanca bir uygulama istiyorlar, hastalan-
dıklan zaman doktorun ilgilenmesini, hastaneye
gönderilmeyi bekliyorlardı...
Cezaevi yöneticileri niçin onlann bu isteklerini kar-
şılamıyordu?
• • •
Bilmem, Mehmet Canpolat'ın adını duydunuz
mu hiç?
Canpolat, 9 Ağustos 1999'dacezaevindeöldü...
O bir hükümlüydü, ama suçu ne olursa olsun bir
insandı...
Sayısız kez hastaneye gönderildi...
Bir iki ilaç yazıldı...
Oysa Mehmet Canpolat iki kez açık kalp, iki kez
baçak, bir kez de bağırsak ameliyatı olmuştu...
Ümraniye Cezaevi'nde yatan iki hükümlü, Dr. Ab-
dullah Gündüz ile Dr. Levent Abbasoğlu'nun mek-
tubunun bazı bölumlerinı (gecıkmiş olarak) aktarı-
yorum:
"Mehmet Canpolat arkadaşımız, bir hafta önce
de 9 aylık bebeğini kaybetmişti bu dört duvar ara-
smda. Öte yandan ortada böylesine acil, ciddi bir
durum varken bir-iki gazete dıştnda hiçbir basın-
yayın kuruluşunun bu duruma değinmemesi de
işin bir başka yönü. Sokak ortasında öldürülen kö-
pekler için, bilmem hangi sanatçının (!) neresinde
çıkan sivilceler için günlerce JV haberiyapan med-
yanın, böylesine 'devletin teminatı, güvencesi al-
tında' olduğu söylenen insanlann olüme terk edil-
mesi karşısında üç maymunu oynamasını nasıl kar-
şılayabiliriz, bu durumu nasıl değerlendirebiliriz?
Hangi ınsani, siyasi, ahlaki yaklaşıma sığdırabiliriz
bunu? Bu durumun tek karşılığı kirlenmedir... Top-
lumu baştan aşağı saran, ahlaki, siyasi, çevresel
vb. tüm yönleriyle öz değeıierinden, ideallerinden
ve güzelliğinden uzaklaştınp her türlü, insana ait
olanı redde dönüşen kihenme! Duyarsızlaşma! İn-
sana ait olana düşmanlaşma! Hümanizme, hangi
kimlikten olursa olsun, insana ve insan sevgisine
karşıtkonuma düşme!"
•••
Bunca acılan, hüzünteri içinde saklayan ve ço-
ğaltan bir toplum yirmi birinci yüzyıla nasıl girecek?
Ali Kaynar, Gebze Özel Tip Cezaevi'nden yazı-
yor:
"Sormak gerekiyor: Bir ülkenin yöneticileri 'gele-
ceğimiz' dediği gençliği neden demir parmaklıklar
arkasına koyar? Böyle yöneticilerin geleceği olabi-
lirmi ya da gelecek diye birkaygılan olurmu? San-
mıyorum...
Ülkemizde işsizlik, enflasyon, açlık, eğitimsiz-
lik, evsizlik... toplumu çıldırtmaya devam ediyor.
Sorunun bu yönü tamamen bir bilimsel araştırma
konusu. Diğer taraftan yolsuzluk, yüzsüzlük, onur-
suzluk olağan davranışlar haline gelmiş durum-
Ülkenin içinde bulundugu durum ortadayken, hü-
kümetin 'toplumsal banşı sağlamak' için hazırla-
mış olduğu 'af tasansı'nın kapsamında çeteler, hal-
kı soyanlar, işkenceciler, binlerce faili meçhul cina-
yeti işleyenler, işletenler varken, düşünce ve ey-
lemleriyle sömürüye, talana, yolsuzluğa, açlığa,
işkenceye, gericiliğe, faşizme (...) karşı koyanla-
nn olmaması, bu tasarı ile hükümetin toplumsal ba-
nşı değil. toplumsal savaşı sağlamak için harekete
geçtiğinı görmek için çok zeki olmaya gerek yok."
Gökyüzündeki umudun kilidini açmamız aslında
o denli zor değil...
Peki, biz aydınlığa, sevgiye, özgürlüğe, barışa
açılan kapılara ne zaman yöneleceğiz?
hikmet.cetinkayaf« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
r
mT CumhurryBt
kitap kulübû
ÇAĞIMIN TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
6CO0OCJL
KUBILAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
900COOTL
SANCILI YILLAR KUŞATILMIŞ
SOUKLAR
4. BASI
600 00CT
KUZÜ POSTUNDA KURT
1 1MC0CTL
ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAN
2 BASI
1 ipOMOTl
DIN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
U0O0O0TL „
ASIK RADINLAR SOKAĞI
2. BASI
I 100 00CT1-
JERİAT PAZARI
1100000TL , ,
SEVDANIN ADRESI BElll DEĞİL
1 500 OOO TL
TÜRKİYE'NİN SEYTAH ÜC6ENİ
2 COÇ 0O0 TL
ZLERİN POYRAZ
30O0 000TL
Cumhuriyet Kitap Kulubü Çağ Pazartama A.Ş Türkocağı Cad.
No:39M1(34334)Cağatoğlu-lstanbul Tei.514 01 96