12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9EKİM 19 CUMHURİYET SAYFA HABERLER Altm Harflep sergisi Harvard Ünıversitesi'nde • İstanbul Haber Servisi - "Altın Harfler: Sabancı Ünıversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nden Osmanh Hat- Resim Koleksiyonu" sergisi, Harvard Üniversitesi Arthur M. Sackler Sanat Müzesi'nde düzenlenen birtörenlfe açıldı. Harvard Üniversitesi Müze Direktörü James Cuno yapnğı konuşmada, "Bugün burada gördüğünüz koleksiyon, Amerika'da sergilenen en genış kapsamlı Osmanh hat sanatı koleksiyonudur. Sakıp Sabancı'ya böylesine değerli bir kültür sanat birikimini bizimle paylaştığı için Harvard Üniversitesi adına sonsuz teşekkûrlerimi sunanm" dedi. Güler Sabancı da konuşmasında, Harvard Üniversitesi ile Sabancı Üniversitesi arasında uzun vadeli ve güçlü bir kültûrel köprü kurulduğunu belirtti. 21. yüzyıbn çağdaş dünyalıları • İstanbul Haber Servisi - Bilgisayar destekli eğitim olanakJannı evlere ve okullara taşımak, öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin hizmetine sunmak amacıyla 1996 yıltnda kurulan Logomotif Medya, üç yıl içinde yirmiye yakın eğitim CD'sini piyasaya sürdü. Logmotif Medya, 3-15 yaş arasındaki öğrencilerin büyûk ilgisini çeken ve onlan öğrenmeye motive eden ürünlerinin, müfredata paralel olarak kullanılabilmeleri sayesinde, öğretmenlerin de, konulan daha yaratıcı yöntemlerle sunmalannı sağladığını belirtiyor. Ünjversite'de ders başı • İstanbul Haber Servisi - Özgür Üniversite'nin güz dönemi dersleri 11 Ekim Pazartesi günü başlıyor. Beyoğlu, Kumbaracı yokuşundaki Özgür Üniversite. kayıtlann 9 Ekim'e kadar süreceğini açıkladı. Iki dönemlik ders ücretinin toplam 30 milyon oldugu üniversite'de Oruç Aruoba. Ahmet Oktay, Ertuğrul Kürkçü. Hilmi Demir, Sarkis Seropyan gibi konusunda uzman kişilerin ders vereceği belirtildi. Esenler Belediyesi'nden yardım • İstanbul Haber Servisi - Esenler Belediyesi, ılçedekı ihtiyaç sahibi toplam 1200öğrenciye okul kıyafeti ve kırtasiye yardımında bulunacağını açıkladı. Okul kıyafetleri ve kırtasiye malzemeleri, dün, Esenler Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen bir törenle yardıma muhtaç ögrencilere dağıtıldı. TEGV'den Hayat Mafıallesi • İstanbul Haber Servisi -Türkiye Eğitim Gönüllüleri Derneği (TEGV), hazırladığı "Hayat Mahallesi Projesi" kapsamında sunacağı eğitim ve rehabilitasyon hizmetiyle depremzedelerin yaralanru sarmayı amaçladıklannı açıkladı. TEGV, 250 aileye geçici konut imkârunı sunacak olan " Hayat Mahallesi Projesi "nin sosyal ve kültûrel çalışmalan da içerdiğini belirtti. TEGV yaptığı yazılı açıklamada, deprem felaketinin ardından depremzedelerin en büyük sorunu olan bannma ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak geliştirilen Hayat Mahallesi projesiyle depremzedelere manevi tatmın de kazandırmayı amaçladığını vurguladı. ÇEVKO Koordinatörü Cezmi Neyim, Türkiye'de çöplerin değerlendirilebileceğini söyledi Çöpler geri kazaıulal rilirİstanbul Haber Servisi - Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklan Değerlendirme Vak- fı (ÇEVKO) Projeler Koordinatörü Cez- mi Neyim, Türkiye'de değerlendirilebilir çöp atiklannın geri kazanımı için rahatlık- la uygulanabilecek bir sistemin oluştuğu- nu belirtti. Neyim, Türkiye'deki çöpün ağırlık ola- rak yüzde 11.12 'sini.hacim olarak dayüz- de 35'ini geri kazanılabilir atıklann oluş- turduğunu ve bu maddelerin çöp sahala- nnda çok yer tuttuğunu söyledi. Neyim şöy- ledevametti: "Uygulamalar bürünüyle çevre için ya- pılıyor ama bunun da sürekli bir maliyeti var. Para kazandıran sistem yaşar. Paza- nn oluşmasL, yasal olarak denedenmesL, tüketiciye birtakun sorumluluklann yfik- lenmesi gerekli. Tüketiciden çöpünü ayır- ması oranında daha az vergi alınabileceği, belediyekr de yeniden kazanılabilir atik- tan çöplerden ayn topiamaian yönünde teş- vik edilebilir. Şundiye kadar toplanan mal- zeme miktan açısından ise belediyelerimiz emeklemeaşamasında. Şu an, Türkiye'nin çöpünün içindeki değeriendirilebilecek çöp çevre Bakanlığı Yûda20 milyon ton tehlikeliatık İstanbul Haber Servisi - Ülkemiz çöpünün ağırlık olarak yüzde 11.12'sinin, hacim olarak da yüzde 35'inin geri kazanılabilir atıklardan oluştuğu belirtildi. Çevre Bakanlığı verilerine göre yılda yaklaşık 20 milyon ton tehlikeli atık, 27 milyon ton endüstriyel katı atık oluşuyor. Türkiye'de değerlendirilebilir atıklann kaynağında azaltılması gerekiyor. Kaçınılmaz olarak ortaya çıkan atıklann ise diğer çöplerden ayn olarak toplanması, depolanması ve mümkün olan en yüksek oranda geri kazanılması, bunlann mümkün olmadığı durumlarda ise tamamen yok edilmesi gerekiyor. Türkiye'nin cam, metal, plastik, kâğıt ve kartondan oluşan değerlendirilebilir katı atık toplamı yılda 2 milyon tonu buluyor. Istanbul'da günlük kâğıt tüketimi yaklaşık bin 300 ton " " civanndayken Büyükşehir Belediyesi bu miktann ancak 4-5 tonunu toplayabiliyor. Geri dönüşüm sanayinin yattnm yapabilmesi için geri kazanım uygulamalannın yaygınlaşması gerektiği belirtiliyor. Çevre Bakanlığı Basın ve Halkla Ilışkiler Müşaviri Afi Dalkıhç yönetmelik gereğince. atıklann sınıflandınlarak ayn toplama yükümlülüğünün yerine getirilmesi için 1 Ocak 1995 tarihinden itibaren Büvükşehir belediyeleriyle turizm faaliyetlerinin yoğun oldugu ve bu faaliyetler sonucu nüfusu yerleşik nüfusun iki katına ulaşan belediyelerin 3 yıl, nüfusu 1 milyondan fazla olan belediyelerin 4 yıl, diğer belediyelerin ise 5 yıl içerisinde atıklan ayn toplamaya yönelik sistemlerini kurmak zorunda olduklannı belirtti. Ali Dalkıhç, Çevre Bakanhğı'nca tehlikeli ve evsel nitelikli katı atıklara ilişkin Türkiye'de bir envanter oluşturulması çalışmasının hemen hemen tamamlanmış olduğunu, envanter sonucuna göre ülkemizde yaklaşık 20 milyon ton tehlikeli atık, 27 milyon ton endüstriyel katı atığın oluştuğunun tespit edildiğini söyledi. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak Ali Dalkıhç "Çevre bakanhğınca ohışturulan aük borsası çabşmalan, 27 Temmıız 1999 tarihinde sanayicileıie imzalanarak uygulamaya geçirilmiştir. Bu çakşmayla atıklann başka bir tesiste ikmcfl hammadde olarak değerlendirilmeshle miktarlan azaltılarak daha pahalı bertaraf (yok etme) giderlerinden tasarruf edümesi sağUnacaknr" diye konuştu. • Çe\Te Koruma ve Ambalaj Atıklan Değerlendirme Vakfı Projeler Koordinatörü Cezmi Neyim, Türkiye'deki çöpün ağırlık olarak yüzde 11.12'sini, hacim olarak da yüzde 35'ini geri kazanılabilir atıklann oluşturduğunu ve bu maddelerin çöp sahalannda çok yer tuttuğunu söyledi. Neyim. Türkiye'de değerlendirilebilir çöp atıkJannın geri kazanımı için rahatlıkla uygulanabilecek bir sistemin oluştuğunu belirtti. oranı yüzde İS; cam, metal, plastik, kâğıt nımının aşamalannj şöyle özetledi: ve kartondan oluşan değerlendirilebilir katı aOk toplamı da yılda 2 mirvon ton. Ül- kemizde değerlendirilebilir atıklar için önenıli bir talep olduğunu da unutmaya- lım." ÇEVKO'nun, Türkiye'deki geri kazanım sanayisinin ayakta durmasını sağlamak için, değerlendirilebilir atıklann kayna- ğında aynştınlarak toplanması yolunda uğraş verdiğini anlatan Cezmi Neyim, "Halkın düzenli ve sürekli olarak, değer- lendirilebilir atıklan özel poşetlerde. diğer çöplerinden ayn olarak toplaması gerek- B"dedi. Şimdiye dek 49 uygulamadan elde edil- miş bilgiler arasında Türkiye'nin çöpüy- le ilgili çok önemli veriler bulunduğunu anlatan Cezmi Neyim, çöplerin geri kaza- Toplama: Normal çöp toplama ve kay- nağında ayn toplama şekillerinde yapılır. Belediyeye ve topluma maliyeti açısından bakılırsa ayn toplamanın ciddi ek bir ma- liyeti yok. Ayırma: Ayırma tesislerinin maliyeti çok'değil. 60-70 milyarTL (yaklaşık 150 bin dolar) dolayında. Bu para da bir yerel yönetim için büyük para değil. Değerlendirme: Bu aşamada zaten bir maliyet yok. Burada bir pazar var, o mal- zemeleri alacak bir sanayi var. Hatta bu- rada paranın geri akışı bile söz konusu. Bir bütün olarak baktığuiızda ticari olarak çok büyük bir kazanç yok. Çöp alanlannda bi- rikrneler olmuyor, toplumsal kazançlar söz konusu. Vahsi depoiama alanlan: Ülkemizdeki çöplüklerin 1/4'ü vahşi depoiama alanla- n şeklindedir. Bu yöntemde çöpler, düzen- siz, denetimsiz biçimde toplanrr. Herhan- gi bir aynm yapılmadan çöp sahasına bo- şaltılarak üzeri toprakla örtülür. Düzenli depoiamaalanlan: Bu yöntem- de depoiama alanlan, şehir merkezine, doğal su kaynaklanna uzak yerlere yapı- lır. Evsel çöpten çıkan sulann toprağa ka- nşmasını önlemek için, önce arabanın için- de biriken su boşaltılır, antma işleminden geçırilir. Çöpün içinde çürümeden dolayı oluşan gazlar, düzenli depoiama alanlann- da toplanır. Burada çöp toplanması ve ber- tarafı daha düzenlidir. Bursa'daki tesisler- de çöpten metan gazı alınıp enerjiye çev- riliyor. Antma tesisleri: Atıklardan elde edilen kanşık malzemenin ekonomik getirisini art- nrmak için anklartemiz, düzgün ve hacim- leri küçültülerek tasnif edilir. ÇEVKO Genel Sekreteri Dr. Erol Me- tin de yeni sistemde, tüketici, sanayi ve be- lediyenin doğru bir modelde, doğru bir çatı altında toplanması gerektiğini söy- ledi. 6 Evsel atığın kazanılması 60 trilyon kazanç sağlar' İstanbul Haber Servisi- Çevre Bakanlığı Basın ve Halkla îlişkiler Müşaviri Ai Daikdıç, evsel nitelikli katı atığın tamamının geri kaza- nılması durumunda 60 tril- yon lira civannda ekonomik kazanç sağîanacağını ve çöp depoiama alanlannın ömrü- nün yüzde 20 oranında uza- yacağını söyledi. Dalkıhç "Aynca ydda 27 mflyon ton endüstriyelkatıaük efeomo- miye kazandıniacaknr'' de- di. DaDalıç, sanayicüere yar- dımcı olmak için Çevre Ba- kanlığı'nm ilgili WEB say- fasmda. lisanslı atık taşıyan firmalarve Hsansh geri ka- zanım tesislerinin listesinin, atık geri kazanılması ve iş- lenmesinde uyulması gere- ken çevre mevzuatına üişjdn tüm bıîgilerin yer alacagını söyledi. Dalkıhç, Aük Borsası' nın, uluslararası ömeklerinde oî- duğu gibi Sanayi Odalan bünyesinde. oda üyeleri ara- sında. atıklannı arzeden iş- letmelerie, anklan talep eden işletmeler arasısda bi1gilen- meyi sağlayıcı bir sistem ola- rak çahşacağını ve Çevre Bakanlığı'nca oluşturulacak bir merkez ile denetlenece- ğini beiirtn". Dalkılıç, bu dog- ruituda Çevre Bakanlığı'nca, sanayinin yoğun oldugu böl- gelerde nihai bertaraf tesis- leri kuruluncaya kadar atık- lann geçici olarak depolana- cağı ara depolann oluş- turulacağını söyledi. Greenpeace'ten ÇEVKO'ya eleştiri İstanbul Haber Servisi - Greenpeace Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Tolga Temuge, ÇEVKO'nun önerdiği modeli, asıl soruna kalıcı çözümler getirmediği gerekçesiyle eleştirdi. Temuge, çevre ve insan sağhğını olumsuz yönde etkileyecek atıklan bertaraf etme çalışmalannm sonunun olmadığmın insanlarca bir türlü görülemediğini belirtti ve bunlan üretimde kullanmamak için ciddi çalışmalann yapılması gerektiğini söyledi. "Bugün ihtiyacnnız olan ürünlerin hemen hepsinin temiz bir alternatifı vardır" diyen Temuge, "Üretim aşamasında tehlikeli atıkian sriira indirmeye çahşarak para ve enerji harrarsanız. çevrenin korunmasına yönelik kapsamlı ve önleyici bir yaklaşımla üretim yaparsmız" diye konuştu. Temuge, temiz üretim için, insanlann yaratıcı bir yaklaşımla üretim süreçlerinin tüm aşamalannı ve ürünJerin ömürlerini arastırmalannı, hatta bürolarda ve evlerde bile bu iki etkene dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Bu sistemin yalruzca yeniden kullanılabiür ve yenilenebilir malzemelerin kullanımını amaçladığını ifade eden Temuge, böylece toksit kimyasallann kullanımtnın ve üretiminin önlenerek, toksit atık oluşumunun da kaynakta bertaraf edihnesinin sağlandığını belirtti. Temuge, "Ambalaj sektörü kuOanınp atılan matzemelere dönüşmeye başladı. Bizlere kullaruJıp atılan plastik şişelerin geri dönüşümünü sağladıklan zaman çevreye verilen zarann azaltıidığını söylüyorlar. Kullanılan plastik türleri çok önemli Klor içcren plastikler ozon tabakasma zarar verir, zehirli maddeler yayar, PVC'nin kesinBkle terk edilmesi gerekir. Çok gerektiği yerlerde plastik şişe kullanılmah, seçiminde de dikkatii olunmair dedi. . . . ŞIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR [email protected] Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın Fazilet Partisi'nin kapatılması iddiasıyla hazırladığı "Esas Hakkındaki Mütalaa"n\r\ bazı bölümleri gazetelere yansıdı. Sa- vaş, Türkiye'de laik-antilaik kamplaş- masındaki taraflardan birinin önde ge- len sözcülerinden. Hazırladığı mütalaa da bu kamplaşmadaki tavnnı yansıtıyor. Sa- vaş'ın "liberal aydınlar" adını verdiği ke- sime yönelttiği sert eleştiriler de yine ay- nı tutumun ürünü. Savaş, Cumhuriyet'in, yani devletin Başsavcısı, bu nedenle devletin yargı anlayışını da bir anlamda temsil ediyor. Liberal aydınlar adını verdiği yazar ve bi- lim insanlarını "PKK destekçisi ve eski Marksist" olarak da suçlayan Savaş, Marksizme ve sosyalistlere olan tutu- munu da ortaya koyuyor. Vural Savaş devletin savcısı olarak, Fazilet Partisi'nin de kapatılmasını isti- yor. Hakkıdır. Daha önce de başka par- tilerin kapatılmasını talep etti. Birçokta- lebi de kabul edildi. Başsavcılar, ülkemi- zin tarihinde daha çok parti kapatma davalanyla adlarını duyuruyorlar. • • • Vural Savaş, yasadışı olarak dinlenen bantlan delil olarak kabul etmeme eğili- mindeki Anayasa Mahkemesi'ni eleşti- Vural Savaş'ın Tezi... rirken, ilginç bir tez ortaya atıyor ve şun- lan söylüyor "Böyle birdelilihükme esas almayacakyeryüzünde hiç bir hukukdû- zeni mevcut olmadığından ve hiçbirza- man olmayacağından, Anayasa Mah- kememiz daima 'sanığın haklan'n/ 'ka- mu güvenliği'ne üstün tutan ilk ve tek mahkeme olarak anılacaktır." Vural Savaş burada açıkça bir dava- dan yola çıkarak bir tez ortaya atıyor: Sa- nığın haklan kamu güvenliğinden üstün tutulamaz. 'Kamu güvenliği' için birey- sel haklar bir kenara atılır. Yani, eğer ka- muya yönelik bir tehdit söz konusuysa, sanık haklan veya kişi hakları es geçilir veya dikkate alınmaz, hatta çiğnenebi- lir. Bu iddia; telefon dinlemenin çok öte- sinde sonuçlar yaratacak bir iddiadır. Bu iddianın ne anlama geldiğini konu- nun uzmanı hukukçulara sorarak biryo- ruma varmak istedim. Profesör Bakır Çağlar, Vural Savaş'ın bu yaklaşımını şöyle yorumladı: "Savaş'ın düşünce sis- teminin iki yönü var. Birinci yönü: Milli hukuk evrenselhukukun üstündedir, di- yor. Hukuka millici yaklaşıyor. Evrensel hukuk normlannı reddediyor. Iç hukuku esas alıyor. Ikinciyönü: Hukuku fert ön- celikli değil, devlet öncelikligörûyor. Ya- nidaha açıkçası son dönemde çokça sö- zü edilen Jakoben devletçi anlayışı dile getiriyor. O, bu tutumuyla cumhuriyetin bir savcısı olarak bu devletin yıllardır sergilediği savcı kimliğini temsil ediyor. Ona da bu yakışırdı." Profesör Turgut Tarhanlı ise kamu güvenliği - sanık haklan çelişmesini şöy- le ele alıyor: "Vural Savaş, kamuyla dev- leti özdeş görûyor. Kamu devlet değil- dir, bunu dûzeltmeliyiz. Aynca günümüz hukukunun temel anlayışı şudur: Sanı- ğın haklanyla kamuyaran özdeştir. Çün- kü sanık yargı karşısında en savunma- sız insandır. Onun haklannın savunul- masıyla kamu yarannı karşı karşıya ge- tirmek kabul edilemez. Soruna böyle bakarsanız 'devlet düzeni' diye kendini- zin tanımladığı bir düzene her şeyi ba- ğımlı hale getirirsiniz." Doçent Yücel Sayman da bu anlayı- şı şöyfe değeriendiriyor: "Kamu yaran ile sanık hakları aynı şey. Bunlar birbiri- nin karşısına konamaz. 'Kamu güvenli- ği sanık haklanndan üstündür diyen an- layışın sonucunda ancak polis devleti ortaya çıkar. Aynca sayın saycının, sa- nığın haklannın kamugüvenliğine üstün görüldüğü birmahkeme karannın olma- dığı iddiası gerçeği yapsıtmıyor." Savaş'ın Fazilet Partisi'nin kapatılma- sıyla ilgili tutumu ayn bir konu. Ancak bu kapatma davası nedeniyle ortaya attğı tezler, kabul edilebilir gibi değil. Bir hu- kukçunun, sanık haklannın dikkate alın- maması üzerine tezler geliştirmesi, insa- nın içini acıtıyor. Bunu Bakır Çağlar'aak- tardığımda hafrf bir gülümsemeyle, 'O devletin savcısı, devletin tavnnı yansıtı- yor' cevabını verdi. Kamu yaranyla dev- let yarannın üst üste çakıştği anlayışı, de- mokratik bir devlette ne kadar geçerii- dir? Savaş'ın bu iddialannı degeriendirme- ye çalışırken, ülkemizde ve dünyada ya- pılan birçok darbenin; "Devletin ve mîl- letin güvenliği için bir süre haklannızı kullanamayacaksınız"^ tezlerine dayandı- ğını anımsıyor ve endişeye kapılıyorum. • • • Adana'da öldürülen iki kişiden birisi- nin 'örgüt üyesi olmadığı' için katledil- mesi geniş tepkilere yol açtı. 'örgüt ûye- si' olursa öldurülebileceğini neredeyse kabul eder hale gelmişiz. Ne acıü! CUMARTESt YAZILARI ATAOL BEHRAMOGLU Ukraynalı Kovalçuk Ukraynalı Stefan Kovalçuk'un öyküsünü gaze- telerde okumuşsunuzdur. 1942'de Naziler Ukray- na'yı işgal ettiğinde ergen yaşlarda bir köylü deli- kanlısı olan Kovalçuk tanık oldugu katliamlann deh- şeti ve çalışma kampına gönderileceği korkusuyla önce köylerinin yakınındaki ormanda, sonra evle- rinin samanlığında saklanmış... Böylece iki yıl (ne- redeyse savaşın Sovyetler Birliği'ndeki bütün sü- reçlerinde) saklanmayı başarmış... Kızıl Ordu Ukray- na'yı denetim altına almaya başladığında Koval- çuk'un akranlan Kızıl OrrJu'ya katılmaktalarken, o bu kez de savaşta ölmek korkusuyla saklanmayı sür- dürmüş... Savaşın brbminde, asker kaçağı olarak yar- gılanmak korkusuyla saklandığı yerden çıkama- mış... Derken bu işe alışmış... İlk kez 1975te, an- nesi öldüğünde gün ışığına çıkmayı göze almış... Gi- dip bir kilisede dua ettikten sonra yine sığınağına ^a da inine, her neyse) dönmüş... 1 Eylül 1999'da (ilginç bir rastlantıyla tam da Dünya Banş Günü'nde) ablası Melania kanser nedeniyle yaşama veda edin- ce, Kovalçuk birkaç gün daha dişini sıktıktan son- ra insan içine kanşmaya karar vermiş... (Gazete ha- berlerinde bu konuda bir açıklık yok ama, 57 yıl sü- ren bütün bu saklanma olayı sırasında Kovalçuk'un beslenme, temizlenme gibi gereksinimlerinin abla- sınca sağlandığı anlaşılıyor.) Şimdi 75 yaşlanndaki Ukraynalı Stefan Kovalçuk'un öyküsü böyle... Ga- zetelerin birinde bir de fotoğrafı var: Sıskalıktan saydamlaşmış, hareketsizlikten kemikleri erimiş, yan kör, zavallı bir adam... ••• Ukraynalı Kovalçuk'un öyküsü bana, büyük Be- lorus yazan Vasil Bıkov'un (dilimize de çevrilen) "Ya- şa ve Anımsa" adlı muhteşem romanını anımsat- tı... Bıkov romanında, Ikinci Dünya Savaşı sırasın- da birliğinden firar eden Sibiryalı köylü askerin öy- küsünü anlatır... Kaçak asker, şimdi anımsayabildi- ğimce, savaş yıllanndaki kaçak yaşamı süresince birtakım serüvenlere katıldıktan sonra, savaşın bi- timinde köyünün yakınlanna gelir... Fakat yakalanıp yargılanacağını, ölümle cezalandınlacağını bıldiği için köyünegiremez... Birtakım işaretlerle, karısına oralarda olduğunu sezdirir... Yine şimdi anımsaya- bildiğimce, birkaç kez kaçamak buluşurlar... Fakat böyle sürüp gidemeyeceği bellidir... Yine bir kez, yaş- lı babasını uzaktan görür... (Bu dokunaklı sahne ba- na, "Odysseia "nın son sayfalannda, Odysseus'un nice yıllar sonra ülkesine dönüşünde yaşlı ve üzgün babasını uzaktan görüşünü anımsatmıştı...) Ne var ki Bıkov'un kahramanı, Odysseus kadar şanslı de- ğildir... Ortaya çıkarak babasını sevindirmesi olanak- sızdır... Sibiryalı kaçak asker, yakalanacağı ve ya- kınlannı da tehlıkeye atacağı korkusuyla köyünden ve insanlardan uzaklara, Sibirya onmanlannın içle- rine doğru çekilir... Giderek vahşileşir... Romanın son sahnelerinden biri, gittikçe yabanileşen insa- nın, karşısına çıkan bir kurtun ulumasına, tıpkı onun gibi dişlerini göstererek ulumayla karşılık vermesi, gerçekten müthişti.... ••• Isçi Partili gençlerin yayımladıklan "öncü Gençr lik" dergisinin Ekim 1999 tarihli son sayısı "yalnız- ft/f"konusunaaynlmış... Kapakta "İnsan yalnız mı?" diye soruluyor ve içerdeki bir yazıda, sanat-edebi- yat dünyasından ömekterle, günümüzde yalnızlık ol- gusunun "psikolojik" ya da "toplumsal" bir sorun olmaktan da öte, "örgütlenmiş birideoloji" oldugu anlatılıyor... Bireyselliğiabartmanın, insan tekinitop- lumdan bağımsız, toplumun dışında ve üstünde bir değer olarak sunmanın temelsizliği, yol açtığı ve aça- bileceği olumsuzluklar sergileniyor. Yalnızlığını yü- celten kibirli küçük burjuvayla, yalnızlığına merha- met dilenen arabeskçinin aslında aynı noktada bu- lunduklan gösteriliyor. (Verilen ömeklerin tartışıla- bilirliği ayn bir konu.) • • • Yine Ukraynalı köylü Kovalçuk'a (ve Bıkov'un kahramanına) dönersek, insan tekinin toplumsal bir varlık oldugu, toplumsal bağlanndan, ilişkilerinden, köklerinden kopan insanın, yabanileşerek ya da kö- şesinde sönüp giderek yok olacağı kuşkusuz... Çünkü insan tekinin bireysel yazgısı, aynı zaman- da toplumsal ve tarihseldir... Birey kendini, toplu- mun ve tarihin dışına çıkma aldanışıyla değil, onla- nn ürünü ve bir parçası oldugu bilinciyle gerçekleş- tirebilir... Kişiliğini toplumdan ve tarihten kaçarak de- ğil, onlann oluşumuna katılımıyla, katkısıyla yücel- tip bağımsızlaştırabilir... Sanatçı ya da sıradan in- san, tersini savunup yaşayanlann zaman karşısın- daki fotoğraflan, saklandığı ininden gün ışığına elli yedi yıl sonra çıkan Ukraynalı Kovalçuk'un komik ve zavallı ya da Bıkov'un kahramanının ürküntü ve- rici görüntüsünden farksız olacaktır... Ayn çöp uygulaması Atık piller çöpten aynlıyor İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Mustafa Öztörk, İstanbul'un çöp- lerini kaynağında ayn top- lama uygulamasına pil- lere öncelik vererek baş- ladıklannı söyledi. Mustafa Öztürk, 100 tonun üzerinde pil topla- dıklannı ve içerdikleri ci- va, ağır metal çeşidi ve oranma göre ayırmaya başladıklannı behrtti. Öz- türk, Istanbul'da günlük kâğıt tüketirnininbin 300 ton civannda olduğunu, günde 4-5 ton kâğıt top- ladıklannı kaydetti. Öztürk, geri kazanım uygulamalan sırasında in- sanlara kâğıduı iki yüzü- nü kullanmanın öğretil- mesi gerektiğini, bu sa- yede tüketimin yan yan- ya azaltılmış olacağını vurguladı. öztürk, ambalaj atık- lannı değerlendirme çalış- malanna bazı ilçe bele- diyelerinin girdiğini. an- cak kullanılan sistemin dünya standartlannda ol- madığını söyledi. Öztürk, şöyle devam etti: "Yani dünyada sistem şu: Ambalaj aüğını üreten, ya toplar >a da bedeüni öder. Nasıl öder? Beledi- ye ambalaj aüğını toplar, firmasuıa \erir. Karm-on bedeli, mazot, yakıt. işçi- lik. kumbaralar vs. bede- li olarak bir masraf çıka- nr. Ancak ürerkiler de bu noktada bir sistem oluş- turmalı. Istanbul'da Şişe Cam'uı >apüğı gibi. Şişe Cam, çeşitti yerlere kum- baralar koyuyor, atıklar toplanıyor. Bu aşâmada bdedm&rfc anlasryor. BB- de ise üreten sadece öğüt veriyor," Ilİc çıkan Katı Atıklar Yönetmeliği'nin dünya standartlanna yöneldiği- ni, üretici fırmalann doğ- rudan ambalaj atıklannı toplama işlemine katıl- dıklarmı, belediyelerin de buna katkıda bulunduğu- nu söyleyen Öztürk, "Fa- katdiğer yönetmeliklerle sistem terk edildi" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle