11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya # Yazıışleri Müdünı. tbrahim Yüd» • Sonımlu Müdûr Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdurü- Hakan K»ra • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomr özlem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören # Düzettme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bıigı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberleri: MehmetFaraç Yayın Kurulu İlhan Selçıık (Başkan), Orhan Erinç, Oklay Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şukrau Soner, tbrahim Yüdız, Orhan Bursah, MusUfa Balba), Hakan Kara. Ankara Temsılcısi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No- 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 •Lzmır Temsılcısi: SerdarKızık, H ZıyaBlv. 1352S.273Tel.4411220, Faks.4419117 • Adana Temsılcısi. Çetin Yiğenoglu, InönüCd. 119 S.No:lKatl,Tel 363 12 ll,Faks. 363 12 15 Müessese Müdürü Ürtîn Akmen • Kooıdmalor Ahmet Konıfean • Muha- sefae Bilnt Yrner • Idare HSseyla Gârtr» BUgı-l>lem S»il lıul • Bılgı- sayarSıstan Mârvvet Çfcr#Satij. MEDYA C: • Yöoetım Knnıhı Başkanı - Genel Mûdür GUbla Erduran • Koordınatör Reha tytman 9 Genel MüdürYsnhmcısı: ScvdaÇoban Tel. 514 07 33 - 51395 80-5138*5Wl,FaksS13*463 Ya>ımlayın ve Buaa: \ enı Gun Haber Ajansı, Hasın \c Yayıncıiık A Ş Türkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lsunbul PK 246 - Sırkecı 34435 lsanbul Tel. (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 9 EKİM 1999 lmsak:5.35 Gûneş: 7.01 ögle: 12.59 tkindi: 16.07 Akşam: 18.42 Yatsı: 20.03 Kenzo kapanıyor • Haber Merkezi- Paris'te dün yapılan moda gösterisinde Japon Moda tasanmcısı Kenzo Takada'nm aakış işlemeli şifon gömleklerin ağırlıkta olduğu, 2000 yılının ılkbahar yaz kreasyonu sergilendı. Takada'nm ipek üzerine sergıledıği tasanmlar da dikkat çektı ve beğeni topladı.Buna rağmen Takada'nm 30 yıl önce kurdugu moda evini kapatacağı ve artık hayatını arkadaşlanyla seyahat ederek ve dost ziyaretleri yaparak geçireceği açıklandı. Kokulu sppeyler zararlı • İSTANBUL (ANKA) - Aerosol türü koku giderici spreylerin hamile kadınlarda ve bebeklerde hastalığa yol açtığı bıldirildi. tngıltere'nin Bristol Üniversitesı araştırmacılan, koku giderici spreylerdekı kimyasal maddelenn, hamilelerde şıddetli başağnsı ve depresyonla yakından ilgıli olduğunu gösteren kanıtlar olduğunu belirttiler. Aynı maddeler bebeklerde kulak iltihabı ve ishale neden oluyor. İsrail'den 2 TR yardım • İstanbul Haber Servisi - Bursa Büyukşehir Beledıyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Belediyenin tsrail'deki kardeş kenti Herzliya'dan depremzedelere ulaştınlmak ûzere 2 TIR dolusu yardım malzemesi gönderdiğini belirttildi. tçerisinde her türlü malzemenin bulunduğu yardımlar, yann Degirmendere Belediyesi'ne teslim ediiecek. • tstanbul Haber Servisi - Avrupa Sosyal Pediatri Demegı'nin "Okul Sağlığı" konusunu ele alacağı ylllık kongresi, 13-16 Ekim tarihlerinde Topkapı Eresın Otel'de yapılacak. Kongreye, çocuk sağlığı alanında çalışan hekimlerin yanı sıra hemşıreler, psikologlar, öğretmenler ve okul idarecileri katılacak. YÖK Başkanı, maliyeti fazla hizmetlerin zengin ülkelerde ücretsiz olabileceğini ileri sürdü 4 Üraversite paralı• TÜBA'nın düzenlenediği toplantıda konuşan Prof. Dr. Erdal Inönü, "Uygarhğın temel dayanaklanndan bin olan bilimsel düzeye, ancak bilimin gelişmesine katkı yapan araştırmalarla erişilebileceğinı biliyoruz" diye konuştu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, yükseköğretiroin paralı olmasuun "sosyal adaletin gereğı olduğunu" iddia ettı. tstanbul Haber Servisi-Türkı- ye Bılimler Akademisi (TÜBA) tarafından düzenlenen Türkiye Cumhunyefi'nin 75. yılında bi- lim "Bilanço 1923-1998" ulusal toplantısma katılan TÜBA şeref üyesi Prof. Dr. Erdal tnönü,"Uy- ^rkğmtemeJdavanaklarmdanbt- ri olan bilimsddûzeye, ancak bi- limin gelişmesine katkı yapan araşürmalarla erişilebileceğini biliyoruz" dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, "sosyal adaletin gereği olarak yükseköğ- retimin muüaka paralı otması ge- rektiğmi" ıddia ederek "Yûkse- köğretim gibi çokyüksekmaHyet- li kamusal bir hizmet, ancak çok zengin üikelerde parasız olabi- Kr" diye konuştu. Tûrkiye Bi- limler Akademisi (TÜBA) tara- findan cumhuriyetin 75 yıllık dö- neminde bilimsel, teknolojik ve kültürel gelişmelerin bir bilan- çosunun sunulacağı Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. yılında bi- lım: "BHanço 1923-1998" ulusal toplantısı ıTÜ Makina Fakültesi Orhan Öcalgiray Salonu'nda dün başladı. Toplantmm açılış konuş- masını yapan TÜBA şeref üyesi Prof. Dr. Erdal Inönü, Akademik Konsey tarafından seçilen ko- misyonca düzenlenen bu toplan- tının amacmm, Türkiye Cumhu- riyeti'nin 75. yılını kutiarken Ata- tûrk'ün gösterdiği " Ulusal kül- türümüzü çağdaş tıygarhkdüze- yinin üstüne çıkarmak" hedefı- ne ne kadar yaklaşıldığını ele al- mak olduğunu vurguladı. tki gün sürecek toplantıda çeşitli bildiri- 'nün ödülgecesiGezginlerKulübü tstanbul Haber Servisi - Dünyanın ilk ve tek kadın üyeli Gezginler Kulübü Derneği. derneğe katkıda bulunan aralannda gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın da bulunduğu üyelenni onur plaketiyle ödüllendirdi. Cankurtaran'daki Dede Efendi Evi'nde önceki gece düzenlenen gecede, Gezginler Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan KuraL Esin Afşar, dernek üyeleri Rüstem Batum. Gûhekin Çizgen, Izzet Keribar. tbrahim DemireL, Avşe Kulin, Fürüzan ve Müjde Ar'ın yeğenı Soz Ar'a onur plaketi verdi. Nursen Aslan ve Hakkı Çopuroğhınun Banş Manço anısına mini bir konser verdiği gecede, Igor Bunakov- Margarita Nesterovaç ile Ümh tris-Sevval Uğur ikilisi de dans gösterisi sundu. Gece, Armada Oteli'nin bahçesınde gerçekleştirilen kokteylle sona erdi. Uzmanlar nükleer kazalar sonucu kanserin arttığını belirterek hükümeti uyardı 'Kaza Akkuyu için ders olmalr kanbul Haber Servisi- İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Nükleer Fizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baki Ak- kuş, Akkuyu'ya kurulma- sı düşünülen eski tekno- lojili nükleer santralın ha- ta olacağını vurgulayarak, Japonya'nın Tokaimura kasabasındaki nükleer ka- zadan ders alınması gerek- tiğini belirtti. Doç. Dr. Baki Akkuş, nükleer kazalar sonucun- da açığa çıkan radyoaktif parcacıklann atmosfere ya- yıldığına ve o andaki ha- va koşullanna bağlı ola- rak sınır tanımadan hare- ket ettiğine dikkat çeke- rek şöyle konuştu: "Nükleer kazalann di- ğer kazalardan farta, kaza bittikten sonra dahi, açığa çıkan radyoaktif parçaak- lann,ömürlerine bağh da- Avrupa ile uyum için çalışılıyor 'Tatvn örgüûerigüçlendirilmeü 9 tstanbul Haber Servisi - Dünya Çıft- çilerBirliği (IFAP) Genel Sekreter Yar- dımcısı Raşit Pertev, Türkiye'de çiftçi örgütlenmesinın "çokzayıF' olduğunu belirterek, bırliğin Türkiye'deki çiftçi örgütlenmesını güçlendırmek amacıy- la "Türkiye'dekî Tanmsal Cretid Bfr- BderiniGüçlendinne Projesi'' adıaltın- da bir proje yııruttüğünü bıldirdi. Türkiyede özel sektörün ve dev-letin güçlü olduğunu, ancak çiftçilerin güç- süz olduğunu ifade eden Pertev, çiftçi örgütlennin, güçlenmediği takdirdekü- reseüeşme sürecinde yıkılacağııu vur- rak binlerce yıl insanlan kMeselolaraketkilenıesi- dir"dedı. Nükleer parcacıklann insan DNA'sma zarar ver- dığine ve kansere yakalan- ma olasılığını arttırdığına dikkat çeken Akkuş, son yülarda, hastanelerin onko- loji birimlerine başvuran guladı. Pertev, IFAP, Dünya Gıdave Ta- nm Örgütü ve Tanm Bakanlığı'nın or- taklaşaolarakgeçenhafta Türktye'de dü- zenlediği toplantıda, Türkiye'de çiftçi bir- liklerinin kurulması ve güçlendirilme- si üzerinde durulduğunu anlatö. Pertev, "Avrapa'd» çiftçi tophımun yûzde 2*SIBİ teşkfl eder,aacak hukömet üzerindekietkisivüzde20-3«''*ır.Tör- kiye'de ise bu durum tam tersT dedi. Per- tev, tanm topraklanmn plansız ve prog- ramsız bir şekilde sanayiye açılması du- rumunda toplumun da "SürdürüleM- •* tartışıîacağmı söyîedi. yurttaşlann, büyük oranda Çernobil nükleer kazasın- dan etkilendiklerini vur- gulayarak, bu yurttaşlann Trakya ve Karadeniz böl- gelerinden gelmelerinin tesadüf olmadığını söyle- di. 15 Ekim 1999'da Akku- yu Nükleer Enerji Santra- lı ihalesinin sonuçlandın- lacağmı anımsatan Akkuş şöyle devam etti: "GeMşmişüIkderffl nük- leerenerji santrah kurma- ma eğflimlerinden dolayı ülkelerinde nükleer ener- ji santrah üreten büyük şir- ketkr ekonomik darboğa- zagirdiler. Bunlar, azgelis- miş veya ülkemiz ^bi geUş- mekte olan ülkelere elin- deki eski teknoJojileri pa- zarlamaya çalışmaktadır- lar. Enerji poötikalan,üze- rinde çok iyi düşünüimesi gereken pofitikaİardandır. Ulkemiz insanlannın dü- şüncesi sorulmadan >-apı- lacak ber türlü girişün, in- sanı ve çevreyi dışlamak oiacaktır." lerin sunulacağını ve panellerin gerçekleştirileceğini anlatan Prof. Dr. tnönü, böylelikle ülkedeki araştırma ve uygulama ortamırun gelişme seyrinin özetinin görü- leceğini ifade etti. Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. AyhanÇavdar da cumhuriyetin ilanının, Türki- ye'nin siyasal, sosyal, iktisadi ve kültürel yaşamında olduğu gibi bilimsel yaşamında da çok yön- lü ve köklü değişiınlerin haber- cisi olduğunu vurguladı. îstan- bul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, üniversitelerin toplumla bütünleşmek için çaba göstermek zorunda ol- duğunu belirterek "Etitist bir tavırla bilim üretmek yeterti değitdir. Üniversite- ler, bitün üretirken elitist, ama biKm yayarken popü- list ohnak zorundadniar" dedi. Türkiye'de bugün 53 dev- let, 19 da vakıf üniversite- sinin bulunduğunu hatırla- tan Prof. Dr. Sağlamer, "Cniversitelerin bundan sonrakimisyofüarudüm'ay- la yansmak olmabdır. Uıü- versheler topluma hizmet eden ve toplumu biçimlen- diren en önemli kurumlar- dff" diye konuştu. Sisteme savunma YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz ise YÖK ve ÖSYM tarafından üniver- siteye giriş sınavı sıstemin- de bu yıl getirilen ve çok sa- yıda öğrencinin mağdur ol- masına neden olan değişik- likleri de savoınarak "Üni- versiteye girişte ortaöğreti- min agırlığını daha da art- OracağLZ. Bu konuda kinv seye verilecek hesabımız yoklur,istedflderi kadar söy- lensinler- dedi. Gürüz, 1923'ten 1998'e kadar Türkiye'deki üniver- site sayısımn 1 'den 72'ye, üniversite öğrencisi sayısı- nm yaklaşık 3 binden 1.5 milyona çıktığını ve şu an- da 60 bin akademik perso- nelin bulunduğunu söyledı. Gürüz, kamu kaynaklann- dan yükseköğrenime ayn- lan harcamanın, gelişmiş ülkelerde 6 bin dolarken Türkiye'de 1538dolaroldu- ğuna dikkat çekti. Türki- ye'de rektörlerin üniversite- lerin bütçeleri konusunda- ki yeddlerinin son derece kı- sıtîı olduğunu savunan Gü- rüz, "Benim yetkim ise on- lardan daha da az" dedi. Üniversıteye giriş sına- vmda ortaöğretim başan puanmın ağırlıklandınlma- sı yönünde bu yıl yapılan sistem değişiklüdermı savu- nan Gürüz şunlan söyledi: "Sistem öyle bir hale ge- tirflmiş ld lisedipk>ması üini- versiteve girmek için bir bi- let gibi, başka bir işe yara- mryor. Bunun mutiaka dfi- zehümesi gerekiyordu. Biz de bunun ilk adımlannı at- uk. Ortaöğretimi dikkate almayan bir üniversite giriş sjstemi otamaz." Türkiye'de profesör ma- aşının 900 dolar olduğunu belirten Gürüz, "Bu maaş- iaküresddûnyaylarekabet edebflecek yûkseköğretimi götüremezsiniz, Lise öğret- menlerinin maaşıdahada kötü durumda. Ayda 180- 200m3yoniramaaşalanbir müdürden ne beklevebüir- smiz" diye konuştu. Vakıf üniversiteleri dertli 'Kontenjanları ekonomik kriz 1İ9 tstanbul Haber Servisi- Hahç Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Ahmet Yüksd, vakıf üniversitelerinde önemli bir kontenjan açı- ğı bulunduğunu belirterek "Vakıf ünNersiteterİDe ye- terif sayıda ögrend gdme- mesinin nedenlerinden bi- ri. son iki yıkhr yafaıuuı ciddi ekonomik krizdir" dedi. Bizim Lösemili Çocuk- lar Vakfi tarafından geçen yıl kurulan ve öğretime başlayan Haliç Üniversi- tesı Rektörü Prof. Dr. Ah- met Yüksel, vakıf üniver- sitelerinin iki yıldır öğren- ci kontenjanlannı tam dol- duramadığını belirterek bu üniversitelerin kâr amaçlı kuruluşlar olmadığını, öğ- rencilerden elde edilen ge- lirlerle eğitimlerini sürdür- düklerini kaydetti. Yüksel, elde edilen gelirlerin, yi- ne eğitim öğretimin kalite- sinin arttınlmasrnda kul- lanıldığını da büdirerek öğ- renci kontenjanınm doldu- rulamamasının eğitimde sıkıntı yarattığını söyledi. Arkalarında güçlü bir sermaye gücü bulunmayan vakıfümversitelerinin, rek- lam ve ilan harcamalan- nın da sınırlı olduğunu be- lirten Yüksel, Habç Üniver- sitesi'nin yeterli tanıtım yapamaması nedeniyle ge- çen yıl toplam 45 öğrenciy- le egiümini sürdürdüğünü belirtti. Prof. Dr. Yüksel şöyle devam etti: "Marmara Bölgesi'nde yaşanan deprem de kon- tenjan açıkknnda önemli öJçüdeetküioldu. Birdets- tanbul'da30 yıl icinde ama bugün, ama yann bir dep- rem olacağma ilişkin çıkan haberter. ekonomik Krizin yanında önemli bir etken olarak karşumza çuayor." Kazalar için genelge Okulservislerine sıkıdenetim ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - tçişleri Ba- kanı SadettinTantan, okul taşıtlannın kanştığı trafık kazalarının önlenmesı için bir genelge yayımladı. Genelgede, üzerinde okul taşıtı olduğunu göste- ren işaretler konulması, araçlara taşıma suıınnı aş- mayacak sayıda öğrenci bindirilmesi ıstendı. 15 yaşından büyük araç- lann öğrenci taşımasına izin verilmemesi uyansı- na yer verilen genelgede, öğrencilerin taşıtlara biniş ve inişleri sırasında yakı- lacak "dur" ışaretine, ar- kadan gelen sürücülerin uymalan gerektiği belırtil- di. Araçlarda sağhk çanta- sı ve trafık seti bulundurul- ması, öğrencilerin kolay- ca yetişebileceği cam ve çerçevelerin sabit olması gibi zorunluluklara dikkat çekilen genelgede, aynca sürücülerin minibüs için en az 3 yıllık "B" sımfi, otobüs için de en az 3 yıl- lık "E" sınıfi sürücü bel- gesi ve ticari taşıt kullan- ma belgesı sahibi olmala- nnın zorunluluğuna ışaret edıldi. Basında, her yıl okul ser- vis araçlan üzennde her? hangı bir uygulama yapıl- madığı ve çoğunun kaçak çalıştığına ilişkin haberle- rin yer aldığına da değinı- len genelgede, uygulama- larda denetımlerin yoğun- laştınlacağı kaydedildi. - (OOKOONCti HAOOC OKUNAMADQ e-posta: tan @ prizma. net tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK A 7e yapsanız olmuyor. Elinizden ge- 1V leni yapıyorsunuz, oraya koşu- yorsunuz, buraya kaçıyorsunuz, obnu- yor. olmuyor. Göz var, nazar değiyor. Demek ki üzerimizde kötü nazar var. Tam işi toparlıyorsunuz, artık ola- cak diyorsunuz, bu sefer tamam di- yorsunuz, birden önünüze beklenme- dik bir engel çıkıyor. Haydi bakalım, gene olmuyor, eli- niz böğrünüzde kalıyor. Bir uğursuz- luk var ama kimde? Bunu çözmek ge- rekiyor, yoksa bu işin sonu yok. Is- tediğin kadar para dök, istediğin ka- dar çaba harca, kısmetin yoksa ol- muyor. Oyleyse bu ışin içinde bir iş var. Bir iş var ki çözülmüyor, çözülmüyor. Aslında hangi işi ele alsanız böyle ama.. biz Fenerbahçe'den söz ediyo- ruz. Taraftan gördünüz, ağlıyorbağın- yor, çırpınıyor. Yalnızca Fenerbahçe değil elbette, masum olup da suçla- nan "hamsi davası" da önem taşıyor, bir de Iğdır'ın karides olayı var ki inanılmaz. Göz Var, Nazan Değiyor... Ozttlme Ritfvan, bir sen defillsln... n ı d v a n çabuk harcandı deniyor .ZVama değil, iyi dayandı. Çünkü neden derseniz, Fenerbahçe'ye tek- nik direktördayanmaz da ondaa Han- gi yıl, başladığı teknik direktörle se- zonu kapatmış ki bizim güzıde kulü- bümüz? Biriyle başlar ötekiyle biti- rir. Teknik direktörlükte dünya turu yaptı da gene olmadı. Çek'i geldi, Almanı geldi, Breziryalısı geldi, (Af- rikalısı da gelmiş miydi? Yok o fiıt- bolcuydu), gene olmadı. Şimdi yeni bir teknik direktör aranıyormuş. Şim- diden söyleyelim ki gene olmayacak- tır. Önce teknik direktöre "başlangıç arana" verilecek, sonrada "ıçum sağ- lama zamanı" tanınacaktır. Bu yıl böv le gider. Gelecek yıla da kim öle kim kala... Gelecek yıl "şampiyon Fenerbahçe" diye sezona başlana- cak, iki beraberlik bir yenilgiyle ge- len de gidecek, yenisi aranacaknr. Bu hiç değişmeyen tablo neden yaşanı- yor. Biz bu büyük soruna parmak ba- sıyor, memleketin bu büyük derdine çare anyoruz. Fenerbahçe'ye nazar de- ğiyor, üzennde göz var. Çok göz olup da kötü nazar atıldığı için rakibin ka- lesine gol atamıyor. MTK Budapeş- te maçında gördünüz. Oyunu Fener- bahçe oynadı, gollen Macarlar attı. Rüştü o golleri yer miydi? Yemezdi ama nazara geldi, parmaklan tutmaz oldu. Şimdi bunun çaresi bulunma- lıdır. Yoksa bu nazar sürüp giderse, sonumuz hüsran olur. Biz de "Mese- la Dedik" yazanyla çizeriyle Fener- bahçeliyiz. Bu durumu Abdülkadir Yücehnanşefimizin, HaHtDeringör kardeşimızin, Hilmi Türkay canımı- zın dikkatıne sunuyoruz. Hamslnin kötü kaderl /^'ördünüz mü kötü kaderi. Dün- VZyada bula bula bizim "ham- si''mizi buldu. Hamsimizin güzelim "hamsi kuşu"nu. o canım "buğula- ması'ni unutun bakalım. Hamsili ek- meğin^admı yiyen bilir. Hamsili pi- lav deseniz yıyenin zihnini açar, ze- kâyı berkitir. Nazara gelmez mi bun- ca marifetli hamsi? Keşke bahkçılar tablalannın yanına büyük mavi göz boncuklan assalardı da sevgili ham- simiz nazara gelmeseydi. Bu iş dü- pedüz göz değmesi değil mi? Ham- siye kimin nazan değer ki, demeyin. Lüferin nazan değer, barbunyanın değer, çipuranın bile nazan değer. Onlann fîyatlan yüksek diye alanla- n az, bu canım hamsi çıkar çıkmaz millet doluşup kilo kilo alıyor, öteki balıklann da nazan değiyor. Neymiş, zehirliymiş de yiyenlerin mideleri bağırsâklan bozuluyormuş. Işte tah- lilleri yapıldı, temiz çıktı ama ne fay- da? 60 ton hamsi dökülmüş buhmdu. Şimdi bütün balıkçılann toplaşıp bu davaya bir çözüm bulmalan gereki- yor. Artık kurşun mu döktürürler, na- zar otu mu yakarlar, ne yaparlarsa yapsınlar, bu kötü nazan hamsilerin üzerinden kaldırsınlar. Yoksa millet hep zekâ rukarası olacak. Iğdırlılar karldesten bıkmıs... T) u memlekete göz değdi arkadaş. İJ Hem de öyle göz değdi ki akıl al- maz işler oluyor. Memleketin ekmek bulamayan kesımınde "karidesten tHkölar" haberi çıkınca ortalık ka- nştı. Neden derseniz Iğdırlı vatan- daşlanmız karidesi görünce "abo_ bu nedfr ki" diye birbirine bakıyor. Böylece de.. memlekete göz değdi- ğı ayan beyan ortaya çıkıyor. Acaba bu göz kimin gözüdür? Yunan gözü olabilirmı? Yoksa Ege'yi Kıbns'ı bı- raktı da gözünü Iğdır'a rm dikti? Yok- sa başka birinm kem gözü mü? Bel- ki de karidesler göze gelmiştir. Şöy- le bakarsanız bu işler durup dururken olmaz. Kem laf sahibine aittirde kem göz sahibine ait değil midir? Ama en güzel sözü Cumhurbaşkanmnz söy- lemiş, biz de ona katüalım, "Takdi- ri Üahiye sığmahm", bu arada Süfey- man Bey'i de beş yıl yeniden seçe- lim. Bir de ona nazar değmesin diye içimizden geçirelim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle