Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkaya # Yazıışleri Müdünı. tbrahim
Yüd» • Sonımlu Müdûr Fikret tlkiz
# Haber Merkezı Müdurü- Hakan
K»ra • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomr özlem
Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaören # Düzettme Abdullah Yazıcı •
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bıigı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberleri: MehmetFaraç
Yayın Kurulu İlhan Selçıık
(Başkan), Orhan Erinç, Oklay
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya,
Şukrau Soner, tbrahim Yüdız,
Orhan Bursah, MusUfa Balba),
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No- 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7
hat), Faks 4195027 •Lzmır Temsılcısi: SerdarKızık,
H ZıyaBlv. 1352S.273Tel.4411220, Faks.4419117
• Adana Temsılcısi. Çetin Yiğenoglu, InönüCd. 119
S.No:lKatl,Tel 363 12 ll,Faks. 363 12 15
Müessese Müdürü Ürtîn Akmen •
Kooıdmalor Ahmet Konıfean • Muha-
sefae Bilnt Yrner • Idare HSseyla
Gârtr» BUgı-l>lem S»il lıul • Bılgı-
sayarSıstan Mârvvet Çfcr#Satij.
MEDYA C: • Yöoetım Knnıhı
Başkanı - Genel Mûdür GUbla
Erduran • Koordınatör Reha
tytman 9 Genel MüdürYsnhmcısı:
ScvdaÇoban Tel. 514 07 33 -
51395 80-5138*5Wl,FaksS13*463
Ya>ımlayın ve Buaa: \ enı Gun Haber Ajansı, Hasın \c Yayıncıiık A Ş
Türkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lsunbul PK 246 - Sırkecı 34435 lsanbul
Tel. (0 212) 512 05 05 (20 hat)
Faks (0212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 9 EKİM 1999 lmsak:5.35 Gûneş: 7.01 ögle: 12.59 tkindi: 16.07 Akşam: 18.42 Yatsı: 20.03
Kenzo kapanıyor
• Haber Merkezi-
Paris'te dün yapılan moda
gösterisinde Japon Moda
tasanmcısı Kenzo
Takada'nm aakış işlemeli
şifon gömleklerin ağırlıkta
olduğu, 2000 yılının
ılkbahar yaz kreasyonu
sergilendı. Takada'nm
ipek üzerine sergıledıği
tasanmlar da dikkat çektı
ve beğeni topladı.Buna
rağmen Takada'nm 30 yıl
önce kurdugu moda evini
kapatacağı ve artık
hayatını arkadaşlanyla
seyahat ederek ve dost
ziyaretleri yaparak
geçireceği açıklandı.
Kokulu sppeyler
zararlı
• İSTANBUL (ANKA) -
Aerosol türü koku giderici
spreylerin hamile
kadınlarda ve bebeklerde
hastalığa yol açtığı
bıldirildi. tngıltere'nin
Bristol Üniversitesı
araştırmacılan, koku
giderici spreylerdekı
kimyasal maddelenn,
hamilelerde şıddetli
başağnsı ve depresyonla
yakından ilgıli olduğunu
gösteren kanıtlar olduğunu
belirttiler. Aynı maddeler
bebeklerde kulak iltihabı
ve ishale neden oluyor.
İsrail'den 2 TR
yardım
• İstanbul Haber Servisi
- Bursa Büyukşehir
Beledıyesi'nden yapılan
yazılı açıklamada,
Belediyenin tsrail'deki
kardeş kenti Herzliya'dan
depremzedelere
ulaştınlmak ûzere 2 TIR
dolusu yardım malzemesi
gönderdiğini belirttildi.
tçerisinde her türlü
malzemenin bulunduğu
yardımlar, yann
Degirmendere
Belediyesi'ne teslim
ediiecek.
• tstanbul Haber Servisi
- Avrupa Sosyal Pediatri
Demegı'nin "Okul
Sağlığı" konusunu ele
alacağı ylllık kongresi,
13-16 Ekim tarihlerinde
Topkapı Eresın Otel'de
yapılacak. Kongreye,
çocuk sağlığı alanında
çalışan hekimlerin yanı
sıra hemşıreler,
psikologlar, öğretmenler
ve okul idarecileri
katılacak.
YÖK Başkanı, maliyeti fazla hizmetlerin zengin ülkelerde ücretsiz olabileceğini ileri sürdü
4
Üraversite paralı• TÜBA'nın düzenlenediği
toplantıda konuşan Prof. Dr.
Erdal Inönü, "Uygarhğın
temel dayanaklanndan bin
olan bilimsel düzeye, ancak
bilimin gelişmesine katkı
yapan araştırmalarla
erişilebileceğinı biliyoruz"
diye konuştu. YÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz,
yükseköğretiroin paralı
olmasuun "sosyal adaletin
gereğı olduğunu" iddia ettı.
tstanbul Haber Servisi-Türkı-
ye Bılimler Akademisi (TÜBA)
tarafından düzenlenen Türkiye
Cumhunyefi'nin 75. yılında bi-
lim "Bilanço 1923-1998" ulusal
toplantısma katılan TÜBA şeref
üyesi Prof. Dr. Erdal tnönü,"Uy-
^rkğmtemeJdavanaklarmdanbt-
ri olan bilimsddûzeye, ancak bi-
limin gelişmesine katkı yapan
araşürmalarla erişilebileceğini
biliyoruz" dedi. YÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz, "sosyal
adaletin gereği olarak yükseköğ-
retimin muüaka paralı otması ge-
rektiğmi" ıddia ederek "Yûkse-
köğretim gibi çokyüksekmaHyet-
li kamusal bir hizmet, ancak çok
zengin üikelerde parasız olabi-
Kr" diye konuştu. Tûrkiye Bi-
limler Akademisi (TÜBA) tara-
findan cumhuriyetin 75 yıllık dö-
neminde bilimsel, teknolojik ve
kültürel gelişmelerin bir bilan-
çosunun sunulacağı Türkiye
Cumhuriyeti'nin 75. yılında bi-
lım: "BHanço 1923-1998" ulusal
toplantısı ıTÜ Makina Fakültesi
Orhan Öcalgiray Salonu'nda dün
başladı. Toplantmm açılış konuş-
masını yapan TÜBA şeref üyesi
Prof. Dr. Erdal Inönü, Akademik
Konsey tarafından seçilen ko-
misyonca düzenlenen bu toplan-
tının amacmm, Türkiye Cumhu-
riyeti'nin 75. yılını kutiarken Ata-
tûrk'ün gösterdiği " Ulusal kül-
türümüzü çağdaş tıygarhkdüze-
yinin üstüne çıkarmak" hedefı-
ne ne kadar yaklaşıldığını ele al-
mak olduğunu vurguladı. tki gün
sürecek toplantıda çeşitli bildiri-
'nün ödülgecesiGezginlerKulübü
tstanbul Haber Servisi - Dünyanın ilk ve
tek kadın üyeli Gezginler Kulübü Derneği.
derneğe katkıda bulunan aralannda
gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay'ın da bulunduğu üyelenni onur
plaketiyle ödüllendirdi. Cankurtaran'daki
Dede Efendi Evi'nde önceki gece
düzenlenen gecede, Gezginler Kulübü
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Orhan KuraL Esin Afşar, dernek üyeleri
Rüstem Batum. Gûhekin Çizgen, Izzet
Keribar. tbrahim DemireL, Avşe Kulin,
Fürüzan ve Müjde Ar'ın yeğenı Soz Ar'a
onur plaketi verdi. Nursen Aslan ve Hakkı
Çopuroğhınun Banş Manço anısına mini bir
konser verdiği gecede, Igor Bunakov-
Margarita Nesterovaç ile Ümh tris-Sevval
Uğur ikilisi de dans gösterisi sundu. Gece,
Armada Oteli'nin bahçesınde
gerçekleştirilen kokteylle sona erdi.
Uzmanlar nükleer kazalar sonucu kanserin arttığını belirterek hükümeti uyardı
'Kaza Akkuyu için ders olmalr
kanbul Haber Servisi-
İstanbul Üniversitesi Fen
Fakültesi Nükleer Fizik
Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Baki Ak-
kuş, Akkuyu'ya kurulma-
sı düşünülen eski tekno-
lojili nükleer santralın ha-
ta olacağını vurgulayarak,
Japonya'nın Tokaimura
kasabasındaki nükleer ka-
zadan ders alınması gerek-
tiğini belirtti.
Doç. Dr. Baki Akkuş,
nükleer kazalar sonucun-
da açığa çıkan radyoaktif
parcacıklann atmosfere ya-
yıldığına ve o andaki ha-
va koşullanna bağlı ola-
rak sınır tanımadan hare-
ket ettiğine dikkat çeke-
rek şöyle konuştu:
"Nükleer kazalann di-
ğer kazalardan farta, kaza
bittikten sonra dahi, açığa
çıkan radyoaktif parçaak-
lann,ömürlerine bağh da-
Avrupa ile uyum için çalışılıyor
'Tatvn örgüûerigüçlendirilmeü
9
tstanbul Haber Servisi - Dünya Çıft-
çilerBirliği (IFAP) Genel Sekreter Yar-
dımcısı Raşit Pertev, Türkiye'de çiftçi
örgütlenmesinın "çokzayıF' olduğunu
belirterek, bırliğin Türkiye'deki çiftçi
örgütlenmesını güçlendırmek amacıy-
la "Türkiye'dekî Tanmsal Cretid Bfr-
BderiniGüçlendinne Projesi'' adıaltın-
da bir proje yııruttüğünü bıldirdi.
Türkiyede özel sektörün ve dev-letin
güçlü olduğunu, ancak çiftçilerin güç-
süz olduğunu ifade eden Pertev, çiftçi
örgütlennin, güçlenmediği takdirdekü-
reseüeşme sürecinde yıkılacağııu vur-
rak binlerce yıl insanlan
kMeselolaraketkilenıesi-
dir"dedı.
Nükleer parcacıklann
insan DNA'sma zarar ver-
dığine ve kansere yakalan-
ma olasılığını arttırdığına
dikkat çeken Akkuş, son
yülarda, hastanelerin onko-
loji birimlerine başvuran
guladı. Pertev, IFAP, Dünya Gıdave Ta-
nm Örgütü ve Tanm Bakanlığı'nın or-
taklaşaolarakgeçenhafta Türktye'de dü-
zenlediği toplantıda, Türkiye'de çiftçi bir-
liklerinin kurulması ve güçlendirilme-
si üzerinde durulduğunu anlatö.
Pertev, "Avrapa'd» çiftçi tophımun
yûzde 2*SIBİ teşkfl eder,aacak hukömet
üzerindekietkisivüzde20-3«''*ır.Tör-
kiye'de ise bu durum tam tersT dedi. Per-
tev, tanm topraklanmn plansız ve prog-
ramsız bir şekilde sanayiye açılması du-
rumunda toplumun da "SürdürüleM-
•* tartışıîacağmı söyîedi.
yurttaşlann, büyük oranda
Çernobil nükleer kazasın-
dan etkilendiklerini vur-
gulayarak, bu yurttaşlann
Trakya ve Karadeniz böl-
gelerinden gelmelerinin
tesadüf olmadığını söyle-
di.
15 Ekim 1999'da Akku-
yu Nükleer Enerji Santra-
lı ihalesinin sonuçlandın-
lacağmı anımsatan Akkuş
şöyle devam etti:
"GeMşmişüIkderffl nük-
leerenerji santrah kurma-
ma eğflimlerinden dolayı
ülkelerinde nükleer ener-
ji santrah üreten büyük şir-
ketkr ekonomik darboğa-
zagirdiler. Bunlar, azgelis-
miş veya ülkemiz ^bi geUş-
mekte olan ülkelere elin-
deki eski teknoJojileri pa-
zarlamaya çalışmaktadır-
lar. Enerji poötikalan,üze-
rinde çok iyi düşünüimesi
gereken pofitikaİardandır.
Ulkemiz insanlannın dü-
şüncesi sorulmadan >-apı-
lacak ber türlü girişün, in-
sanı ve çevreyi dışlamak
oiacaktır."
lerin sunulacağını ve panellerin
gerçekleştirileceğini anlatan Prof.
Dr. tnönü, böylelikle ülkedeki
araştırma ve uygulama ortamırun
gelişme seyrinin özetinin görü-
leceğini ifade etti.
Türkiye Bilimler Akademisi
Başkanı Prof. Dr. AyhanÇavdar
da cumhuriyetin ilanının, Türki-
ye'nin siyasal, sosyal, iktisadi ve
kültürel yaşamında olduğu gibi
bilimsel yaşamında da çok yön-
lü ve köklü değişiınlerin haber-
cisi olduğunu vurguladı. îstan-
bul Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Gülsün
Sağlamer, üniversitelerin
toplumla bütünleşmek için
çaba göstermek zorunda ol-
duğunu belirterek "Etitist
bir tavırla bilim üretmek
yeterti değitdir. Üniversite-
ler, bitün üretirken elitist,
ama biKm yayarken popü-
list ohnak zorundadniar"
dedi.
Türkiye'de bugün 53 dev-
let, 19 da vakıf üniversite-
sinin bulunduğunu hatırla-
tan Prof. Dr. Sağlamer,
"Cniversitelerin bundan
sonrakimisyofüarudüm'ay-
la yansmak olmabdır. Uıü-
versheler topluma hizmet
eden ve toplumu biçimlen-
diren en önemli kurumlar-
dff" diye konuştu.
Sisteme savunma
YÖK Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz ise YÖK ve
ÖSYM tarafından üniver-
siteye giriş sınavı sıstemin-
de bu yıl getirilen ve çok sa-
yıda öğrencinin mağdur ol-
masına neden olan değişik-
likleri de savoınarak "Üni-
versiteye girişte ortaöğreti-
min agırlığını daha da art-
OracağLZ. Bu konuda kinv
seye verilecek hesabımız
yoklur,istedflderi kadar söy-
lensinler- dedi.
Gürüz, 1923'ten 1998'e
kadar Türkiye'deki üniver-
site sayısımn 1 'den 72'ye,
üniversite öğrencisi sayısı-
nm yaklaşık 3 binden 1.5
milyona çıktığını ve şu an-
da 60 bin akademik perso-
nelin bulunduğunu söyledı.
Gürüz, kamu kaynaklann-
dan yükseköğrenime ayn-
lan harcamanın, gelişmiş
ülkelerde 6 bin dolarken
Türkiye'de 1538dolaroldu-
ğuna dikkat çekti. Türki-
ye'de rektörlerin üniversite-
lerin bütçeleri konusunda-
ki yeddlerinin son derece kı-
sıtîı olduğunu savunan Gü-
rüz, "Benim yetkim ise on-
lardan daha da az" dedi.
Üniversıteye giriş sına-
vmda ortaöğretim başan
puanmın ağırlıklandınlma-
sı yönünde bu yıl yapılan
sistem değişiklüdermı savu-
nan Gürüz şunlan söyledi:
"Sistem öyle bir hale ge-
tirflmiş ld lisedipk>ması üini-
versiteve girmek için bir bi-
let gibi, başka bir işe yara-
mryor. Bunun mutiaka dfi-
zehümesi gerekiyordu. Biz
de bunun ilk adımlannı at-
uk. Ortaöğretimi dikkate
almayan bir üniversite giriş
sjstemi otamaz."
Türkiye'de profesör ma-
aşının 900 dolar olduğunu
belirten Gürüz, "Bu maaş-
iaküresddûnyaylarekabet
edebflecek yûkseköğretimi
götüremezsiniz, Lise öğret-
menlerinin maaşıdahada
kötü durumda. Ayda 180-
200m3yoniramaaşalanbir
müdürden ne beklevebüir-
smiz" diye konuştu.
Vakıf üniversiteleri dertli
'Kontenjanları
ekonomik kriz
1İ9
tstanbul Haber Servisi-
Hahç Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Dr. Ahmet Yüksd,
vakıf üniversitelerinde
önemli bir kontenjan açı-
ğı bulunduğunu belirterek
"Vakıf ünNersiteterİDe ye-
terif sayıda ögrend gdme-
mesinin nedenlerinden bi-
ri. son iki yıkhr yafaıuuı
ciddi ekonomik krizdir"
dedi.
Bizim Lösemili Çocuk-
lar Vakfi tarafından geçen
yıl kurulan ve öğretime
başlayan Haliç Üniversi-
tesı Rektörü Prof. Dr. Ah-
met Yüksel, vakıf üniver-
sitelerinin iki yıldır öğren-
ci kontenjanlannı tam dol-
duramadığını belirterek bu
üniversitelerin kâr amaçlı
kuruluşlar olmadığını, öğ-
rencilerden elde edilen ge-
lirlerle eğitimlerini sürdür-
düklerini kaydetti. Yüksel,
elde edilen gelirlerin, yi-
ne eğitim öğretimin kalite-
sinin arttınlmasrnda kul-
lanıldığını da büdirerek öğ-
renci kontenjanınm doldu-
rulamamasının eğitimde
sıkıntı yarattığını söyledi.
Arkalarında güçlü bir
sermaye gücü bulunmayan
vakıfümversitelerinin, rek-
lam ve ilan harcamalan-
nın da sınırlı olduğunu be-
lirten Yüksel, Habç Üniver-
sitesi'nin yeterli tanıtım
yapamaması nedeniyle ge-
çen yıl toplam 45 öğrenciy-
le egiümini sürdürdüğünü
belirtti.
Prof. Dr. Yüksel şöyle
devam etti:
"Marmara Bölgesi'nde
yaşanan deprem de kon-
tenjan açıkknnda önemli
öJçüdeetküioldu. Birdets-
tanbul'da30 yıl icinde ama
bugün, ama yann bir dep-
rem olacağma ilişkin çıkan
haberter. ekonomik Krizin
yanında önemli bir etken
olarak karşumza çuayor."
Kazalar için genelge
Okulservislerine
sıkıdenetim
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - tçişleri Ba-
kanı SadettinTantan, okul
taşıtlannın kanştığı trafık
kazalarının önlenmesı için
bir genelge yayımladı.
Genelgede, üzerinde
okul taşıtı olduğunu göste-
ren işaretler konulması,
araçlara taşıma suıınnı aş-
mayacak sayıda öğrenci
bindirilmesi ıstendı.
15 yaşından büyük araç-
lann öğrenci taşımasına
izin verilmemesi uyansı-
na yer verilen genelgede,
öğrencilerin taşıtlara biniş
ve inişleri sırasında yakı-
lacak "dur" ışaretine, ar-
kadan gelen sürücülerin
uymalan gerektiği belırtil-
di.
Araçlarda sağhk çanta-
sı ve trafık seti bulundurul-
ması, öğrencilerin kolay-
ca yetişebileceği cam ve
çerçevelerin sabit olması
gibi zorunluluklara dikkat
çekilen genelgede, aynca
sürücülerin minibüs için
en az 3 yıllık "B" sımfi,
otobüs için de en az 3 yıl-
lık "E" sınıfi sürücü bel-
gesi ve ticari taşıt kullan-
ma belgesı sahibi olmala-
nnın zorunluluğuna ışaret
edıldi.
Basında, her yıl okul ser-
vis araçlan üzennde her?
hangı bir uygulama yapıl-
madığı ve çoğunun kaçak
çalıştığına ilişkin haberle-
rin yer aldığına da değinı-
len genelgede, uygulama-
larda denetımlerin yoğun-
laştınlacağı kaydedildi. -
(OOKOONCti HAOOC OKUNAMADQ
e-posta: tan @ prizma. net tr
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
A 7e yapsanız olmuyor. Elinizden ge-
1V leni yapıyorsunuz, oraya koşu-
yorsunuz, buraya kaçıyorsunuz, obnu-
yor. olmuyor. Göz var, nazar değiyor.
Demek ki üzerimizde kötü nazar var.
Tam işi toparlıyorsunuz, artık ola-
cak diyorsunuz, bu sefer tamam di-
yorsunuz, birden önünüze beklenme-
dik bir engel çıkıyor.
Haydi bakalım, gene olmuyor, eli-
niz böğrünüzde kalıyor. Bir uğursuz-
luk var ama kimde? Bunu çözmek ge-
rekiyor, yoksa bu işin sonu yok. Is-
tediğin kadar para dök, istediğin ka-
dar çaba harca, kısmetin yoksa ol-
muyor.
Oyleyse bu ışin içinde bir iş var. Bir
iş var ki çözülmüyor, çözülmüyor.
Aslında hangi işi ele alsanız böyle
ama.. biz Fenerbahçe'den söz ediyo-
ruz.
Taraftan gördünüz, ağlıyorbağın-
yor, çırpınıyor. Yalnızca Fenerbahçe
değil elbette, masum olup da suçla-
nan "hamsi davası" da önem taşıyor,
bir de Iğdır'ın karides olayı var ki
inanılmaz.
Göz Var, Nazan Değiyor...
Ozttlme Ritfvan, bir sen
defillsln...
n ı d v a n çabuk harcandı deniyor
.ZVama değil, iyi dayandı. Çünkü
neden derseniz, Fenerbahçe'ye tek-
nik direktördayanmaz da ondaa Han-
gi yıl, başladığı teknik direktörle se-
zonu kapatmış ki bizim güzıde kulü-
bümüz? Biriyle başlar ötekiyle biti-
rir. Teknik direktörlükte dünya turu
yaptı da gene olmadı. Çek'i geldi,
Almanı geldi, Breziryalısı geldi, (Af-
rikalısı da gelmiş miydi? Yok o fiıt-
bolcuydu), gene olmadı. Şimdi yeni
bir teknik direktör aranıyormuş. Şim-
diden söyleyelim ki gene olmayacak-
tır. Önce teknik direktöre "başlangıç
arana" verilecek, sonrada "ıçum sağ-
lama zamanı" tanınacaktır. Bu yıl
böv le gider. Gelecek yıla da kim öle
kim kala... Gelecek yıl "şampiyon
Fenerbahçe" diye sezona başlana-
cak, iki beraberlik bir yenilgiyle ge-
len de gidecek, yenisi aranacaknr. Bu
hiç değişmeyen tablo neden yaşanı-
yor.
Biz bu büyük soruna parmak ba-
sıyor, memleketin bu büyük derdine
çare anyoruz. Fenerbahçe'ye nazar de-
ğiyor, üzennde göz var. Çok göz olup
da kötü nazar atıldığı için rakibin ka-
lesine gol atamıyor. MTK Budapeş-
te maçında gördünüz. Oyunu Fener-
bahçe oynadı, gollen Macarlar attı.
Rüştü o golleri yer miydi? Yemezdi
ama nazara geldi, parmaklan tutmaz
oldu. Şimdi bunun çaresi bulunma-
lıdır. Yoksa bu nazar sürüp giderse,
sonumuz hüsran olur. Biz de "Mese-
la Dedik" yazanyla çizeriyle Fener-
bahçeliyiz. Bu durumu Abdülkadir
Yücehnanşefimizin, HaHtDeringör
kardeşimızin, Hilmi Türkay canımı-
zın dikkatıne sunuyoruz.
Hamslnin kötü kaderl
/^'ördünüz mü kötü kaderi. Dün-
VZyada bula bula bizim "ham-
si''mizi buldu. Hamsimizin güzelim
"hamsi kuşu"nu. o canım "buğula-
ması'ni unutun bakalım. Hamsili ek-
meğin^admı yiyen bilir. Hamsili pi-
lav deseniz yıyenin zihnini açar, ze-
kâyı berkitir. Nazara gelmez mi bun-
ca marifetli hamsi? Keşke bahkçılar
tablalannın yanına büyük mavi göz
boncuklan assalardı da sevgili ham-
simiz nazara gelmeseydi. Bu iş dü-
pedüz göz değmesi değil mi? Ham-
siye kimin nazan değer ki, demeyin.
Lüferin nazan değer, barbunyanın
değer, çipuranın bile nazan değer.
Onlann fîyatlan yüksek diye alanla-
n az, bu canım hamsi çıkar çıkmaz
millet doluşup kilo kilo alıyor, öteki
balıklann da nazan değiyor. Neymiş,
zehirliymiş de yiyenlerin mideleri
bağırsâklan bozuluyormuş. Işte tah-
lilleri yapıldı, temiz çıktı ama ne fay-
da? 60 ton hamsi dökülmüş buhmdu.
Şimdi bütün balıkçılann toplaşıp bu
davaya bir çözüm bulmalan gereki-
yor. Artık kurşun mu döktürürler, na-
zar otu mu yakarlar, ne yaparlarsa
yapsınlar, bu kötü nazan hamsilerin
üzerinden kaldırsınlar. Yoksa millet
hep zekâ rukarası olacak.
Iğdırlılar karldesten
bıkmıs...
T) u memlekete göz değdi arkadaş.
İJ Hem de öyle göz değdi ki akıl al-
maz işler oluyor. Memleketin ekmek
bulamayan kesımınde "karidesten
tHkölar" haberi çıkınca ortalık ka-
nştı. Neden derseniz Iğdırlı vatan-
daşlanmız karidesi görünce "abo_
bu nedfr ki" diye birbirine bakıyor.
Böylece de.. memlekete göz değdi-
ğı ayan beyan ortaya çıkıyor. Acaba
bu göz kimin gözüdür? Yunan gözü
olabilirmı? Yoksa Ege'yi Kıbns'ı bı-
raktı da gözünü Iğdır'a rm dikti? Yok-
sa başka birinm kem gözü mü? Bel-
ki de karidesler göze gelmiştir. Şöy-
le bakarsanız bu işler durup dururken
olmaz. Kem laf sahibine aittirde kem
göz sahibine ait değil midir? Ama en
güzel sözü Cumhurbaşkanmnz söy-
lemiş, biz de ona katüalım, "Takdi-
ri Üahiye sığmahm", bu arada Süfey-
man Bey'i de beş yıl yeniden seçe-
lim. Bir de ona nazar değmesin diye
içimizden geçirelim.