Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dört yıl önce Kobe depremini yaşayan Japonya'nın en deneyimli heyeti Türkiye'yi ziyaret etti
Deprem dayatuştnasnıa doğru
ALİ SİRMEN
*Biz Japonlar da Kobe Depremi'nde
haortıksız yakalandık. çok büyük yanlış-
laryaptık. Kobe'deki yıkun doğal bir afet-
ter çok insan hatasının sonucu oiarak or-
taya çıkmıştır. Buraya bilgi alışverişine
geldik. Size deneyimkrimizi aktannak is-
tiyoruzki, Kobe'deki yanhşlar tekrarlan-
masın."
•Depremden en büyük psikolojik zara-
n çocuklar görüyor. Kimi zaman bu du-
rumun belirtikri olaydan bir ya da iki yıl
sonra bile ortaya çıkabiliyor. Sivü Toplum
Kumluşlan'ıun bu konuya ciddi oiarak
eğiimeleri gerek. Japonya'da afet alanın-
daçauşan 20 kadar STKvar."
-Depremzede, SHil Toplum Örgütü,
yerel yönetim ve devletten oluşan kamu
üçlemesinin biıieşip bütünleş.mesi çok
önemli. Çağın gereklerine uygun bir afet
yasası mutlaka olmalı. Depremzedenin
yasal sığınağı olrnası zorunlu."
u
Biz zaman zaman seminerter ve bir
giinlük etkinlikler düzenüyonız.
Seminerlere konuya Ugi duyanlar geli-
yor. Ama günlük etkinliklere herkes gel-
diği için etldsi daha geniş oluyor.
Okullarda 'deprem eğitimi' başladı.
Bütün ülkede yay gınlaşacak. Bir de 'dep-
rem eğitimi el kitabf yayunlandı."
"Türkiye'de y ıkımın bu kadar fazla ol-
masınuı nedenlerinin başında hinalann
kotü yapımının geldiğini anlamak için uz-
man obnaya gerek yok. Hemen görülüyor.
Ama dikkatimizi çeken başka noktalar
da var. Türkiye'deki depremzede kendi
giicüyle ayakta durabilmeyi Japonya'da-
küerden daha iyi becermiş.
Bu çok olunılu bir şey."
17 Ağustos depreminden
sonra Türkiye'ye birçok ya-
bancı heyet geldi. Bunlann
en ilginçlerinden biri de, hiç
kuşkusuz dört yıl önce ben-
zeri felaketi yaşamış olan ve
ülke oiarak bu konuda büyük
deneyimlerı bulunan, ko-
be'deki Hansihn Depremi
Rehabilitasyon Merkezi'ydi
Bir NGO yanı Hükümetler
Dışı Organızasyon ya da
Türkçe deyimiyle bir sivil
toplum örgütü olan bu kuru-
luşun sempozyumuna katıl-
dıktan sonra başkanı Muraı
Masakiyo ve sözcüsü Hiros-
hi Oe ile Cumhuriyet okurla-
n için bir konuşma yaptık,
z»riiüm" zarrfân'konu •gereği"'*
heyetin o alanda uzman tem-
siKîîerr tfeitatıldılar konuş-
maya. Şimdi bu konuşmayı
sunuy_oruz:
- Once bize kuruluşunuz
hakkında bilgi verebilir misi-
niz?
M.M.-1995yıhnınOcak
ayınm 17'sinde meydana ge-
len Hanshin Awaji (Kobe)
büyük depreminden sonra
deprem bölgelerinde çeşitli
kurtarma ve ilk yardım faalı-
yetleri yapan hükümetler dı-
şı bir kuruluş olan örgütümüz
elliye yakm kuruluşun katıl-
masıyla oluşmuştur.
- Bu yurtdışuıdaki ilk fa-
aliyetiniz mi?
M.M. - Hayır, Kobe'deki
NGO ve Kooperatif (COOP)
Hanshin Awaji büyük depre-
minden sonra da kurtarma
faaliyetlerini sürdürmüştür.
Türkiye depreminde ise, 17
yardım kurulu oluşturulmuş-
tur.
- Japonya'da bu tfir sivil
toplum örgürünün sayısı kaç?
M.M. - 20 kadar. Yalnız bir
noktayı daha belirtmek ıste-
rim. Japonya aynı zamanda
bir sel ülkesidir. Bu tür ör-
gütler yalnız deprem felake-
tinin sonuçlanyla değıl, aynı
zamanda sel afetiyle de ilgi-
lenirler.
- Dilerseniz Kobedepreminden söz ede-
lim. Biz Kobe1
de bu kadar büyük kayıp
olmasım, aynı zamanda kurtarma ve yar-
dım çauşmalannda bu denli aksakhklar
meydana gelmesini doğrusu ya, Japonya
gibi bir ülke için hayretle karsıladık._
M.M. - Haklısınız, Kobe depreminde
6500 ölü, 40.000 depremzede var. Yıkı-
lan evlerin çoğu da eski ahşap binalar,
ölümlerin büyük bir bölümü ise yangın
sonucu meydana geldi.
- Peld sizin Kobe'de, deprem ön uyan
sistemi yok mu, elektrik ve doğal gaz oto-
matikjııan baştan kesilmiyor mu?
M.M. - Bizde doğalgaz yok. Ama mer-
kezi şehirgazı var. Şimdi onu bir deprem
halinde hemen kesen bir sistem de geliş-
tirildı. ama elektrik kesilmiyor. Gaz ke-
sintisi konusunda bir örnek vereyim: Bi-
zim oturdugumuz bölgede gaz kesilmiş,
bir şırkete başvurduk, "'Faturayı ödedik,
neden kestiniz?" diye. Meğer bizim his-
setmediğimiz hafif bir deprem olmuş ve
otomatıkman kendiliğinden kesilmiş.
- Peki Kobe'deki bu şaşırtıcı dunım
M.M. - Doğrusu ya. bız Kobe'de dep-
rem beklemiyorduk. Hazırhksız yakalan-
dık. Üstelik yanlış tahminler yaptık. Da-
ha önce, California'da bir deprem olmuş-
tu ve otoyollar yıkılmıştı. Biz "bizim oto-
yollar yıkılmaz" diyorduk. Oysa bizde de
yıkıldı.
- Peki bilim adamlannın araşürmala-
n yok muydu?
M.M. -Vardı. Nitekim I986'da Eger
Kobe'de bir deprem olursa, şu şu bölge-
ler tamamen yıkılacak diyen bir rapor ba-
zırlanmış ve yetkılilere sunulmuş, ama ne
yazık ki, onlar bu raporu kamuoyundan
gizlediler. Eğer öyle yapmasalardı, kuş-
mahallinde gözlem ve orta ölçekli plan-
lamayı yapmanın dışında deprem sonra-
sında depremzedelerin hukuksal yollar-
dan haklannı nasıl arayabilecekleri konu-
sunda tavsiyelerde bulunma, bedensel
özürlü ve yaşhlar gibi depremden zarar
görmüş kışiler için bilgi toplayıp, yardım
programlan hazırlanması gibi hususlan
ıçenyor.
Biz Kobe'de çok hata yapük
- Sizin Kobe'de 1995'teki faaliyetleriniz
en çok hangi noktalarda yoğunlaşmışb?
M.M. - Ozellikle yaşhlann bakımı ve
çocuklann psikolojik rehabilitasyonu.
Çünkü bizde yaşhlar yalnızdırlar. Onla-
ra kimse bakmaz, yardıma çok ih^iyaçla-
n var. Öte yandan depremden en büyük
zarar görenlerin başında çocuklar gehyor.
Depremin onlar üzerinde yarattığı psüco-
Depremden en büyük
psikolojik zaran
çocuklar görüyor. Kimi
zaman bu durumun
belirtileri olaydan bir ya da
iki yıl sonra bile ortaya
çıkabiliyor. Shil toplum
kunıluşlannın bu konuya
ciddi oiarak eğiimeleri
gerek. Japonya'da afet
alamnda çahşan 20
kadar STK var.
gerçeği anlamamız altı ayımızı aldı.
Böyle bir yasa yoksa hemen yapılma-
sı gerekir. Depremzedeler bu yönde bir
baskı grubu oluşturmalılar. O zaman öy-
le bir yasa çıkabiliyor. Bu bellci istenenin
yüzde 10'una cevap veren bir yasa olu-
yor, ama yine de önemli.
Türkiye'de insanlar kendi
güçleriyle ayağa kalkmışlar
- tskân sorunlaruun çözümü konusun-
da, Türkiye üe sizin aranızda fark var mı?
SUS AKİ - Evet var. Örneğin bizde ça-
dırda kalan insan sayısı çok ama çok az-
dı. Prefabrik binalann yapımı ise üç ay
sürdü. Deprem kışın olmuştu, prefabrik
binalar bitene kadar insanlan okul jim-
nastikhanesi gibi yerlerde onar aile yer-
leştirerek iskân ettik.
Buraya geldığimde bir nokta çok dik-
Varalar iyileşti, acılar arttı• Yurt Haoerieri Servisi -
• ANAP Genel Başkanı Mesut
J L Yıhnaz, Adapazan'nda daha
önceden belirlenen ihtiyaçlar
için yardım yapacaklannı be-
lirterek "Sakarya'mn yaralannı sarmak için,
tüm imkânlanmua kullanacagK" dıye konuş-
tu. Avrasya Yer Bilımleri Enstitüsü Ögretim
üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, tzmit Körfe-
zi'nin çıkış noktasında yer alan Yalova'nın Al-
tınova ilçesindeki Hersek Deltası'nda "kml-
mamış fay hatü" belirlediklerini söyledi.
Mesut Yılmaz, 28 millervekiîiyle birlikte
geldiği Adapazan'nda, Sakarya Valisi M. Ca-
hit Kıraç'ı makamında ziyaret etti. Yılmaz,
valilik binasmda yaptığı açıklamada. deprem-
den bu yana geçen süre içinde yaşanan aksak-
hklara rağmen, bazı önemli işlerin de halledil-
diğini söyledi. Adapazan'nın yeni su şebeke-
sı ıle enkaz kaldırma çalışmalannm ihale edil-
diğini ifade eden Yılmaz. kanalizasyon şebe-
kesi için de, 2.8 trilyon lıra gönderildığini söy-
ledi. Buradan Sakarya Dogumevi'ne giden ve
Başhekim Dr. Aydın San'dan bilgi alan Yıl-
maz. ardından Türkiye Vagon Sanayi Anonim
Şirketi'ne de (TÜVÂSAŞj giderek depremde
büyük hasar gören fabrikanm tüm ünitelerin-
de incelemelerde bulundu.
Sakarya'dakı ınceleme gezisini tamamladık-
tan sonra Izmit'e gelen Yılmaz. Kocaeli Vali-
Hği'ne giderek burada, bir hafta önce göreve
başlayan Vaii KemalÖnal'la bir görüşme yap-
tı. Kemal Önal, depTe.mden büyük zarar gören
kentteki insanlann yaralanmn iyileştiğini,
acılannın ise giderek arttıgını söyledi.
Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Ögretim
Üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, Izmit Körfezi'nin
çıkış noktasında yer alan Yalova'nın Altınova
ilçesindeki Hersek Deltası 'nda 10 gündür sür-
dürülen çalışma sonucunda. "kmhnamı; fay
h a t f belirlediklerim söyledi. Hersek Delta-
sı'nda kınk fay hattına rastlamadıklannı ifade
eden Barka, asıl amaçlannm ortaya çıkanlan
aktif fay hattmın, eski depremlerle bağlantısı-
nın araşrınlması oldugımu söyledi. Türk bilim
adamlanyla birlikte jeolojik bir araştırma ya-
pan ABD'nin Pasifik Elektrik ve Gaz Kuru-
mu jeologlanndan Bül Pape ve Jeff Badhfauber
de, Izmit Körfezi kıyısı boyunca giden fay hat-
tında önemli bir kırdmaya rastladıklannı. an-
cak Hersek Deltası'ndaki fay hattmda kınlma
görülmedigini bildirdi.
Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikalan (SE-
KA) Genel Müdürü Kurtcebe Gûrkan. Mar-
mara Bölgesi'nde yaşanan depremin, idari bi-
nalar ile Izmit Müessesesi'nde yaklaşık 2.5
trilyon liraiık hasara yol açtığmı bildirdi.
kusuz yıkım bu kadar büyük olmayacak-
tı.
Daha çok insan hatası
- Yani Kobe depremL.
M.M. - Evet Kobe depremi doğal bir
afetten çok insanlar tarafindan meydan
verilmiş bir felaketti. Yoksa tahribat bu
kadar büyük olmazdı. Zaten biz de yurt-
dışı faaliyetlerimize bu yüzden hız ver-
dik. Biz çok hata yaptık. başkalan da ay-
nı şeyleri yapmasmlar bizden ders alsın-
lardiw kendideneyimJerimizi sizlere sun-
maya çauşıyoruz. Tabii bu arada. sizden
de alacağımız dersler var.
- Türkiye'deki faalivetiniz...
M.M. - NGO Kobe For Turkısh Quake
Relief'in faaliyeti ekip raporlan doğrul-
tusunda yeni uzman ekipler oluşturma,
bilgi alışverişi, bilgi toplama. deprem
lojik bozukluklar ki, bunlann bir bölümü
iki yıl sonra bile ortaya çıkabiliyor, çok
önemli...
- Belki de en önemli sorun bu değil, Ok
yardundan hemen sonra gündeme geii-
yor. Ama berkesin en fazla üstünde dur-
duğu, belki de mali portcsi yüksek oldu-
ğu için. banndırma sorunu. şu anda Tür-
kiye'de de en çok üzerinde durulan konu
bu. Bu konuda ne gibi çözümler buldu-
nuz?
M.M. - Bu konuda Kobe'de görev al-
mış bulunan ve heyetimiz üyesi olan Ba-
yan Susaki size daha etraflı açıklamada
bulunabilir.
SUSAKİ - Kobe'de biz çok hata yap-
tık. Her şeyden önce, böyle bir şeye ha-
zırlıklı obnadığımız için bizi koruyacak
yasal bir düzenleme yoktu. Oysa böyle
bir şeye çok gereksinim vardı. Bizim bu
katimi çekti. Türkiye'de depremzedelerin
bir kısmı kendi çadırlannı yapmışlardı.
Çok duygulandım. Çünkü bu gibi haller-
de depremzedelerin kendi güçleriyle
ayakta durmalan çok önemli, ardından
toplu yardımlar, sivil toplum örgütleri ye-
rel yönetimleT ve devletin yardımı gele-
cek.
Bu üç gücün birleşmesi çok önemli.
Japonya'da Türkiye'deki depremzedeler
gibi kendi gücüyle ayağa duranlar azdı.
Çadır ve prefabrik konut kısa erimli
çözümler. Asıl bundan sonrası önemli.
Depremzedelerin süreldi oturmalan için
evler. mahalleler yapılacak. Ama burada
da üzerinde durulması gereken, nasıl bir
ev, mahalle imajı oluşturulacak. Belki de
geçici bir kent kurulucak, bunlann yer-
leri ve imajlannı doğru saptamak gere-
kiyor.
- Bir de çocuklann durumu ve eghtaı
konusu var. Bu alanlarda neier yapıldı?
M.M. - Bu konuyu da uzmanımız Ba-
yan Koda yanıtlayacak.
Bayan Koda - Çocuklann durumu çok
önemli. daha önce de belirtildiği gibi, on-
lara, uzun süre psikolojik tedavi uygula-
mak gerekiyor. Çocuklardaki psikolojik
bozukluklar. deprem olayından bir iki yıl
sonra bile ortaya çıkabiliyor.
Birbirlennden uzak ûlkelerdeki çocuk-
lann da birbirleriyle ilişkiye girmesinde
büyük yarar var. Bu iletişim Intemet ara-
cılığıyla kurulabilir. Nitekim şimdi Ja-
pon ve Türk çocuklan Internet aracılı-
ğıyla birbirleriyle iletişim kuracaklar.
Eğitim konusuna gelince: Birleşmiş
Milletler de bizden, bu konuda nasü bir
eğitim verilmesi gerektiği konusunda
araştırmalar yapmamızı istedi.
Tekrar edeyim, çoğu evi ahşap olan Ja-
ponya'da, sel de deprem gibi önemli bir
afet, bizim eğitimimiz bu konuyu da kap-
sıyor.
Bizde artık deprem konusunda, okul-
larda bir eğitim var. Bu konuda yayım-
lanmış kitaplar bulunduğu gibi, eğitim
verecekler için rehber eserler de yayım-
landı.
Bizde deprem eğitimi konusunda okul-
lar ile Sivil Toplum Örgütleri birbirleriy-
le eşgüdümlü çalışmalar yapıyorlar. Ul-
kemizde 1 Eylül günü, afet günü ilan
edilmiştir. Zaten bizde bir afet halinde
de, insanlar okullar ve parklarda toplan-
maya çağnlıyorlar. Bu, hem okul binala-
nnın zeminlerinin çok sağlam ohnasın-
dan kaynaklanıyor hem de insanlar bir
arada olduklan zaman yardı-
mı ulaşnrmak çok daha kolay
oluyor. Ama burada bir nok-
tayı vurgulamak istiyorum.
Kobe depremi sırasında kimi
okullar da zarar gördü ve 40
öğretmen öldü.
Kobe depreminin 3. yılm-
da bir el kitabı yayımlandı.
Bunun adı Okul Afet Önlemi
El Kitabı. Bu eser öğretmen-
ler için rehber.
Burada incelenen konular
şunlar:
- Deprem olursa ilk anda
neler yapmalı?
- Banndırma için neler
yapmalı?
- Devlet ve hükümet ile na-
sıl iletişim kurmalı?
, - ,-J"ürkiye'de olduğu gibi,
** Bfzae de çocuklar psikolojik
oiarak depremden çok etküe-
niyorlar. Psikolojik dengesT^
ni yitirmiş çocuklara ne yap-
malı, nasıl davranmalı?
- Kobe'de bir mental care
center (zihinsel tedavi mer-
kezi) kuruldu.
Kobe depreminden sonra,
Japonya'da birkaç tane ha-
berleşme ağı network oluştu-
ruldu. Ben Tokyo bölgesin-
den geliyorum. Ama Kobe
ıle sürekli dayamşma halin-
deyiz. Artık herkes biliyor ki,
dün Kobe'de olanlar, bugün
ya da yann başka yerlerde de
olabilir. Bu da dayamşma
duygusunu daha da arttınyor.
- SKil Toplum Kuruluşla-
n'ıun programlan neler?
M.M. - Her yıl depreme
karşı önlem konusunda se-
minerler yapıyoruz. Aynca
afet işleri gönüllü şebekele-
ri var. Bunlarayda 2 seminer
düzenliyorlar. Bunun dışuı-
da Kobe depreminden son-
ra Ocağın 17'sinde deprem
etkinlikleri düzenleniyor.
Gelecek yıl aynı etkinlikler
Tokyo'da da yapılacak.Bir
de bir günlük etkinliklerin
seminerlerden daha önemli
olduğunu gözledik. Çünkü
seminerlere, deprem ile il-
gili olanlar gidiyorlar. Ama
bu bir günlük etkinliklere
konuyla doğrudan ilgilen-
meyenler de katılıyorlar ki, onlann dik-
katini çekmek daha önemli.
- Türkiye'deki deprem bötgelerini de
gezdmiz. Sizce bu kadar büyük yıkım
olmasuun nedenleri nasıl açıklanabflir?
M.M. - Doğrusu uzman olmaya ge-
rek yok. Herkes görebiliyor ki, bina ka-
litesi çok iyi değil. Kobe'de de binalar
yıkıldı, ama böyle değil. Bizde daha çok
büyük binalann ağır yükü çekmeyen or-
ta katlannda oldu tahribat. Bir de belirt-
tiğim gibi eski ahşap evlerde.
Ama dediğim gibi, biz de Kobe'de
çok yanlış yaptık. Zaten bu yanlışlar yi-
nelenmesin diye gezip, kendi deneyim-
lerimizi aktanp bilgi alıyoruz. Türki-
ye'ye yine geleceğiz ve Türkiye depre-
mi ile ilgili girişimlerimizi sürdürece-
ğiz.
- Teşekkür ederim-
Japon ıızınanlarKobe depremideneyiminianlatâ
'Sadece eski
yapılar hasar
gördü'
Istanbul Haber Servisi- Japon Münarlar Enstitüsü CJİA)
delegasyonunun başkanı Akira Yaınaki 1995'teki Kobe
depreminde yıkılan yapılann eski yapılar olduğunu, Japon-
ya'da 198rdeyürürlüfegiren imar kanununa göre yapılan
hiçbir binanm hasar görmediğini söyledi. Deprem bolge-
lerini gezen Japon uzmanlar, yıkılan binaiarda eksik demir
ve kalitesiz beton kullanıldığmı saptadı.
Mimarlar Odası'nın davetüsi oiarak bir süredir Türki-
ye'debulunan ve deprembölgesinde incelemeleryapan Ja-
pon Mimarlar Enstitüsü (JIA) temsilcileri. Mimarlar Oda-
sı tarafindan düzenienen "Japonya Deneyimi Işıfında Ko-
be ve Körfez Depremi" konulu toplantıda depremle ılgili de-
neyimlerini anlattılar. JIA delegasyonunun başkanı Akira
Yamaki, Marmara depreminde yıkılan binalann birçoğun-
da yeterli demir ve kaliteli beton kullanılmadığuu tespitet-
tiklerini söyledi. JIA üyesi Ryutehi Nozakj de Kobe depre-
minden sonra uyguladıklan *"Anka Kuşu Pfanı"nı anlatü.
Nozaki, efsanede adı geçen Anka kuşunun öldükten sonra
yeniden dünyaya gelmesi gibi Kobe'yi tekrar imar ettikle-
rini söyledi. JIA üyesi Mkhio Kitajima ise Türkiye'de ol-
duğu gibi Kobe depreminde de betonarme binaîarm yıkıl-
dığını, ama Kobe'de insanlann bu tür binalann içinden sağ
çıktığını söyledi. Kitajima. deprem bölgesinde yıkılan bi-
nalan gördüklennde çok şaşırdıklannı belirterek betonar-
me bina denetüninin önemini vurguladı.
Toplatının açtlışmda konuşan Mimarlar Odası Genel
Başkanı ve gazetemiz yazan Oktay Ekind, betonarme bi-
nalann yapım aşamasmda denetüninin ve depremden da-
ha az etkilenmek için yer seçimiyle altematif yapı sistem-
lerinüı gelıştirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Alemdaroğlu'nun Çittliği...
Istanbul Üniversitesi'nin Rektörü Sayın Kemal
Alemdaroğlu; laik cumhuriyete sahip çıkma ko-
nusundaki çabaları ve kendi anlayışı çerçevesın-
desergilediği "Atetürkçülüğünün"arkasına sığına-
rak ve 2547 sayılı Yüksek Oğrenim Yasası'nın rek-
törlere verdiği "padişah yetkilerini" asarak "keyfi
yönetimini" süröürüyor. En son oiarak Istanbul Bil-
gi Üniversitesi'nde, "Atetürk llkeleri ve Inkılap Ta-
rihi" dersine girmeleri için izin istenen dört öğre-
tim üyesine (bir profesör, üç yardımcı doçent) izin
vermedi. Hem hızlı Atatürkçü" geçıniyor, hem de
bir kamu üniversitesinde bu dersin iyi verilmesine
engel oluyor... (Ben Bilgi'de ders vermiyorum.)
Bugün vakrf üniversiteieri, resmen kamu kuru-
mudurlar ve bu üniversitelere yardımcı olunması;
YÖK tarafindan da, cumhurbaşkanımız tarafindan
da, "belli kurallariçinde" olmak koşuluyla "emre-
dilmiştir."
Istanbul Üniversitesi Senatosu'nda bu "kural-
lar" görüşülürken, ben de senato üyesiydim (Se-
natörlerin çoğu atanmayla gelmiştir.) Kurulan bir
komisyonun önerilerini beğenmedi, ipe un sermek
istedi. Bir sayın meslektaşımız, "Biz galiba, hoca
göndermemek için bahane anyonız" diye konuş-
tu. Ve nihayet, "kendi kurumlannda yasal ders yü-
künü yerine getirmeleri koşuluyla ve haftada 6 sa-
atigeçmemek üzere" her öğretim üyesine izin ve-
rilmesi ilkesi kabul edildi.
Ama Sayın Rektör izin vermiyor... Çünkü canı öy-
le istiyor... Çünkü izin istenen ögretim üyelerini sev-
miyor... Çünkü orası babasının çiftliği... Ama baş-
kalanna iztn veriyor... Çünkü canı öyle istiyor... Çün-
kü Sayın Rektör'ün iradesi her şeyin üzerinde...
Kim bu işe "dur" diyecek?
Kimi arkadaşlarımız, "Yahu o da Atatürkçü, sen
de Atatürkçüsûn. Bitirin bu sürtüşmeyi" diyorlar.
Sayın Alemdaroğlu'nu tanımıyor bunlar. Hele CHP
Istanbul ll Başkanı; birkaç ay önce, "Kemal Alem-
daroğlu'nu desteklemek gerek" diye bir beyanat
verince çok gülmüştüm. Hemalde, bir üniversite-
nin nasıl yönetilmesi gerektiğini iyi biliyor. Zaten
CHP böyle il başkanları sayesinde barajın altına in-
di. Yakında gene bunlar sayesinde toprağın altına
girerse hiç şaşırmam. (Doğrusu üzülürüm, ama Is-
tanbul ll Başkanı böyle olursa, herhalde "mehel-
dir"...)
Sayın Rektör Iktisat Fakültesi'ni sevmiyor. Ne-
denini bilmiyorum. Bazı söylentrler var, ama inan-
mamak istiyorum.
önce, bizim fakülteyi merkez bina dışına sürmek
istedi. Sonra, kuruluş yıldönümünde bir sınıfta tö-
renyapabilmemiz için yanm milyar kira istedi. (Baş-
kalanndan acaba ne alıyor?)
Daha sonra, fakültenin üç bölümünü, "fıilen" ka-
pattı. SBF'deki "UluslararasıllişkilerBölümü"nöe,
bizdekinden iki kat fazla öğretim üyesi varmış...
Oysaki bizim öğretim üyesi sayımız 12, onlarınki
8. Sekjzi, on ikinin iki katı sanan bir yöneticiden ne
beklenebilir ki? Şimdi SBF'ye hoca anyorlar. Mak-
sat, bizim bölümdeki öğretim üyesi sayısınm üze-
rine çıkmak. Bizide, "bezdinp kaçırfögğını"
yor herhalde... Ama çok bekier.. . J ^
Bölümümüzde bir, arkadaşfçn2^|jeçen y ^ g
çent oldu. Kullanılabilir kadromuz da var. Dekan-
lığa başvurarak ilan verilmesini istedik. Dekanlık,
rektörtükten ilan talebi yaptı. Neredeyse bir sene
sonra, nihayet ilan çıktı. Başvurular yapıldı. Sonra
hayretle öğrendik ki, bir ilan daha verilmiş ve bi-
zim bölümün kadro ilanının "yan/(ş//Wa"çıktığı du-
yurularak ilan iptal edilmiş...
Böyle "yöneticilik" olur mu? Böyle bir şey dün-
yanın neresinde görülmüştür?
Vakıf üniversitelerinde ders vermelerine izin ve-
rilmediği için 20'ye yakın öğretim üyesi bizim ku-
rumdan aynldı. "Zaten bahane anyohardı..." diye
konuşuyormuş. Önce bir izin versin, bakalım ayn-
lırlar mı?
Sayın Rektör, "15-20 öğretim üyesinin aynlma-
sıyla bir şey olmaz" diyor. Bizim fakülte, Cerrah-
paşaTıp Fakültesi değil. Cerrahpaşa'nın, "Harici-
yeAnabilim Da//"nda bundan birkaç sene önce 55
öğretim üyesi vardı. Sayın Rektör anabilim dalı
başkanlığına aday olduğunda, en yakın meslektaş-
lannın 53'ü kendisine oy vermemiş, sadece iki oy
alabilmiş. Biz Sayın Alemdaroğlu'nu, o en yakın
mesai arkadaşlanndan daha iyi tanıyacak değiliz
ya...
Sayın Rektör, yardımcı doçentlerin vakıf üniver-
sitelerine gitmelerine izin vermek istemiyor. "On-
lar kendilerini biraz yetiştirsinler" diye düşünüyor.
Oysaki sevgili Nuriye Akman'la yaptığı bir söyle-
şide, kendi bölümü dışındaki bölümlerden asistan-
lan özel hastanelerdeki ameliyatlarına götürdüğü-
nü rtiraf ediyor. Yasaya açıkça aykırı bir durum için
"Bu gençleri, maddi oiarak biraz desteklemek ge-
rek" diyor. Peki, bizim gençlerimizi de desteklemek
gerekmez mi? Kaldı ki, "yasa"nın öğretim üyesi
oiarak tanımladığı bu meslektaşlanmızı öğretim
üyesi saymamak ne demek? Acaba Sayın Rektör
kendini yasaların üzerinde mi görüyor?
Sayın Rektör, Atatürk'ün arkasına sığınarak Ata-
türk'e ve Atatürkçülüğe zarar veriyor. Laik cumhu-
riyetimizi yıpratıyor. Ama üniversitemizde neler
olup bittiğini bilmeyen bazı arkadaşlarımız, "niye
çatışıyorsunuz?" diye soruyor.
Daha yazacak çok şey var, ama yerim bitti.
Istanbul Üniversitesi'ndeki öğretim üyelerinin
yüzde 70'inin oy vermediği Sayın Rektör'ü durdu-
racak bir makam yok mu?
. Ne zamana kadar bekleyeceğiz?
Umut Dincsahin
GEA'ran destek isteği
SAAPETUSLU
Marmara'da yaşanan
deprem felaketinin en
önemli tecrübelerinden bi-
ri hiç şüphesiz eğitimli ve
organize arama kurtarma
ekibimizin yetersizliğiydi.
Bölgeye ilk gidenlerden
biri olan Yeni Yüksektepe
Kültür Derneği Arama ve
Kurtarma Grubu (GEA)
Adapazan'nda yaklaşık
150 kişinin enkaz altından
çıkartılmasına yardımcı
olurken, bu tür gruplann
arttınlmasını ve destek
sağlanmasmı istedi.
1994 yılından bu yana
eğitim calışmalan yapan
GEA Grubu Sorumlusu
Umut Dincsahin, GEA
oiarak 11 ülkeden 13 gru-
ba üye 235 kişi ıle 35 kö-
peğin arama ve kurtarma
çahşmalannı yönettikleri-
ni anımsattı. Dincsahin,
şöyle devam etti: "Anado-
hı vcAvrupa yakalanna30
civan hücre merkezler ku-
rulmalı. Bunlann içinde
deprem anında gerekecek
teçhizatbulunmalı. Sürek-
li tatbikat yapılmaü."
GEA'yla irtibat kurmak
isteyenler216 336 36 11-
2164181151-21223071
46- 0 542 694 13 95 ve
0532 609 37 41-42 numa-
ralı telefonlan arayabilir.