11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel tmtivaz Sahibi: Bcrin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinka>a 9 Yazıışlen Müdüru lbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Müduru Hakan K»ra 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Ktihbaraf Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Özlem V ü/ak 0 Külluı Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sanıi karaören 0 Duzeltme: Abdullah V azıcı 0 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bdge Edibe Buğra • Yıırt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Bajkan). Orhan Eriıtç, Okta\ Kurtboke. Hikmet Çetinka\a, Şıikran Soner. İbrahim VıMız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba}, Hakan kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba) Atatürk Bulvan No- 125. Kat4, Bakanlıklar-^nkaraTel 4195020(7 hat). Fak> 4195027 01zmır Temsılcısı. SerdarKıak, H.ZıyaBK. 1352 S.2 3Tel 4411220, Faks:44l9117 • AdanaTemMİcısı.ÇetinY'iğenoğlu, lnönilCd 119 S. No.l Kat 1. Tel 363 12 ll.Faks.363 12 15 Müessese Mûdürii î stün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe. Bfilent Yener 0 Ida- re Hüscyin Görer 0 Bılgı-lş- lem. Nıil tnal 0 Satı^ Fazilet Kuza MEDYA C: • Ycnctım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudür Cülbin Erduran • Koordınator Reha lşıtman # Genel MudurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 «7 53 - 5139580-5138460*1.Faks 5138463 \aytmld)an ve Basan: Venı üün Haber Ajansı. Basın \e Yajıncılık A Ş. Türkocajı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Istanbul PK 24b - Sırkecı 34435 Klanbul Tei I02I2I512Ü5 05(20 hall Faks (0 212)513X5 95 vvvvvv.cumhunyet com.tr 30EKIM 1999 Imsak:4.57 Güneş: 7.25 Oğle: 12.55 lkindi: 15.44 Akşam: 18.11 Yatsı: 19.33 Bodrum'da galeri açılışı • Haber Merkea - Merve Sanat Galensı. Bodrum Atatürk Caddesi'nde dün açıldı. Galeri ilk olarak yirmi yıldır Bodrum"da yaşayan Müfit Karzek'in çinı mürekkebı ve akrilik çalışrnalarından oluşan yapıtlannı sanatseverlerle buluşturuyor. Iberotele ödül • İstanbul Haber Serv isi - Iberotel Sangerme Park. "TU1 Holly 99" ödülünü alarak dünyanın en iyi 100 otelinden biri seçildi. Iberotel Sangerme Park'tan yapılan yazılı açıklamada, müşteri anketlenne göre belirlenen TUI Holly ödüllerini. 1994yılından beri devarnlı aldıklan belirtildi. Üç kez dünya çapında 10 en iyi otel seçılen Muğla- Dalaman'daki Iberotel Sangerme Park müşterilenne iyi bir tatilin yanı sıra eğlence ve spor imkânı da sunuyor. Üpgüp'te sinema günleri • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir'in Ürgüp ılçesinde TRT Çocuk ve Gençlık Vakfı ile Ürgüp Beledıyesi'nın işbırlığinde bu yıl ılkı diizenlenecek Ürgüp Belediyesı 1. Sinema Günleri dun •Cumhuriyet' filminin gala gecesıyle başladı Urgüp Belediye Başkanı BekirÖdemış. halkın sınemaya duyduğu özlemin artması sonrasında böyle bır etkinliğe imza atmayı planladıklannı belirtti. Ödemış. sinema günlerinde yayımlanacak olan filmleri çocuk filmleri, gençlik filmleri ve normal düzeyli fılmler olarak sıralarken etkinliğin 26 Aralık"a kadar süreceğini bildirdi. Kaybolan mimari mıras• GAZtANTEP(AA)- Adıyaman'ın Besni ilçesindeki onlarca tarihi yapının ilgisizlik nedeniyle yok olduğu bildirildi. Besni Belediye Başkanı Mustafa Oruçoğ'u, Besni'nin 1950yılında bugün bulunduğu yere taşmdığını. eski yerleşim yennde kalan onlarca tarihi yapının çok azının günümüze ulaşabildiğıni söyledı. Oruçoğlu. yazılı kaynaklara göre eski Besni'de 13 cami, 12 minare, 23 mescıt, 2 medrese, 21 han. 1 kütüphane. 3 büyük kilise ve onlarca köprü bulunduğunu kaydetti. Törkiye'de trafik kazalam • ANKARA (ANKA) - Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı. Türkıye'de 1998 yılında meydana gelen trafik , kazalanna ilişkin kesin sayılan açıkladı. 1998'de, bir önceki yıla oranla yüzde 13.58"lik bir artışla toplam 440 bm 149 trafik kazası meydana geldi. 4 bin 935 kişinın olay yerinde öldüğü bu kazalarda 114 bin 552 kışı de yaralandı. Kazalara kanşan yabancılar içinde Almanya, Amerika ve Bulganstan uyruklular ilk sırada bulunuyor. Yüzde 95'i yoksulluk sınmnda yaşayan çalışan çocuklar için 'Acil Eylem Planı' Çalışan çocuk ımıtsuz• Eğitim-Sen 2 Numaralı Şube Başkanı Alaattin Dinçer, son yıllarda artarak yaşanan köyden kente göç olgusunun. daha çok çocuğu çalışma yaşamına ittiğini, böylece çocuklann çok küçük yaşta yoğun bir emek sömürüsü içine girdiğini belirtiyor. Dinçer, "Çocuklar yalnızca kentlerde değil, kırsal kesimde de çok ucuz işgücü olarak kullanıhyor. 'Şunu çırak verelim de bir sanat öğrensin' yaklaşımının da bu süreci geliştirdiğini düşünüyoruz" diyor. • Günün büyük bir bölümünü (8-14 saat) çalışma yerinde geçirmesi sonucu çocuklarda çok olumsuz sosyal ve psikolojik sorunlann ortaya çıktığına dikkat çeken Dinçer, "Bu çocuklann büyük bölümünün oyun çağı çocuğu olması ve her çocuğun normalde yaşaması gereken süreçleri yaşamadan iş yaşamı içine girmesi, çocuklan içine kapanık. hırçın, tepkili, kendisi ile banşıİc olmaktan uzak, kavgacı davranışlar içine itiyor" şeklinde konuşuyor. FİGENATALAY Çalışan çocuklann yüzde 95ı yoksulluk sınınnda ya- şıyor. Bedensel. sosyal ve psikolojik açıdan sorunlarla boğuşan çalışan çocuklar için "Acil Eylem Planı" hazırlan- ması ısteniyor. Eğıtim-Sen 2 Numaralı Şube Başkanı Alaattin Din- çer, son yıllarda artarak ya- şanan köyden kente göç ol- gusunun, daha çok çocuğu çalışma yaşamına ittiğini, böylece çocuklann çok kü- çük y aşta yoğun bır emek sö- mürüsü ıçme girdiğini belir- tiyor Dinçer. "Çocuklaryal- nızca kentlerde değil. kırsal kesimde de çok ucuz işgücü olarak kullanılıvor.' Şun u çı- rak verelım de bir sanat öğ- rensin' yaklaşımının da bu süreci geliştirdiğini düşünüyoruz" diyor. Günün büyük bır bölümünü (8-14 saat) çalışma yerinde geçir- mesi sonucu çocuklarda çok olum- suz sosyal ve psikolojik sorunlann ortaya çıktığına dikkat çeken Din- çer bunlan şöyle sıralıyor: • Çocuklann işyerine yetişme ve ulaşmada yaşadığı sorunlar. (Ulaşım. ıletişim, servıs vb.) • Çalışma alanında çocuklann Çocuk ıslahevi için dilekçeDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)-Dı- yarbakır'da kurulan çocuk mahkemesıne ata- ma y apılması \e kentte çocuk ıslahevi kurul- ması için 600 kıtle örgütu temsılcisinin ortak dılekçesı Adalet Bakanlığfna göndenldı Istanbul ve Ankara'da ikişer. tzmır ve Trab- zon'da da bırer olmak üzere Türkıye'de şu an 6 çocuk mahkemesi bulunduğunu belırten Diyarbakır Barosu Çocuk Haklan Komısyo- nu Başkanı Avukat Arif Altunkalem şunları söyledı: "Çocuk mahkemelerinin. > asa gere- ği, her ildc ve nüftısu yüz bini aşan ilçelerde kurulması gerekmektedir. 21.11.1979 tarihin- de Resmi Gazete'de ya>ımlanarak > ürüıiüğe giren 2253 sayılı Çocuk Mahkemeİeri Kuru- luşu, Görev ve Yargılama UsuUeri Hakkında- ki Kanun'un geçici 1. maddesi uyannca 25. 011988tarihindeyapıian değtşikük âe rüm >urt- ta çocuk mahkemelerinin kuruluşunun 10 yıl içinde tamamlanacağı öngörülmektedir. Bu- gün. siire 25.02.1998"de dolmuşolmasına kar- şın halen sadece 4 ilde 6 tane çocuk mahke- mesi bulunmaktadır. Diyarbakır Adliyesi bün- yesinde kurulmuş olan çocuk mahkemesine şu ana kadar bir atama gerçekleşmemiştir. Sasal düzenlemelerin >apılmış olması herza- man yetmiyor, zira Çocuk Mahkemeİeri Va- sası, eksikliklerine rağmen me\cut bir >asai düzenlemenin gereği olarak kurulması gere- ken çocuk mahkemeleri birkaç büyükşehir dı- şında mevcut dcğitdir. Bu durum da, küçük- lerin genel yetkili ve görevli mahkemelerde yargılanması sonucunu doğurmaktadır." Çocuk \argılamalanylailgılı önemlı bırso- runun da Türkıye'de çocuk ıslah ve tutukev- lerinin sayısının yetersiz olmasından kay- naklandığını belırten Altunkalem şöyle de- vam ettı. u Biz, Diyarbakır Çocuk Haklan Komisyonu olarak Diyarbakır merkezdeço- cuk ıslahe\inin kurulması amacıyla Giiney- doğu'daki diğer harolarla birlikte bir imza kampanyası başlatmıştık. Kanıpamayısınır- lı tuttuk. Bölgede 600 kitle örgütü yöneticisi tarafından verilen imzaları Adalet BakanİH gı'na gönderdik." usta ya da kalfalardan gördüğü bas- kılar. • Temelaltyapıeğitımınınalın- mamış olması. çocuğun psikolojik olarak çalışmaya hazır olmaması • Sosyal yaşamın bır parçası olan kültürel. sanatsal. sportıf ak- tıvitelerden yoksunluk. • Ruhsal ve bedensel geiışımı- nı tamamlamamış olmasından do- layı çocukta ortaya çıkan fizıki ve bedensel sorunlar. • Aıleye. çe\Teye \e arkadaşla- nna duyduğu tepki. kırgınlık, ça- tışma ve düşmanca ta\ ır. • Bu çocuklann büyük bölümü- nün oyun çağı çocuğu olması \ e her çocuğun normalde yaşaması ge- reken süreçleri yaşamadan ı>yaşa- mı ıçme girmesi. çocuklan ıçıne ka- panık. hırçın. tepkili. kendısı ile barışık olmaktan uzak. kavgacı davranışlar içine ıtıyor. Bu da ço- cuğun toplumsal ve sosyal yaşama uyum ;>ağlamasında olumsuzluk- lar yaşamasına neden oluyor. • Çalışma atölyelerınin ve iş- yerlennin sağlıksız. korunaksız ol- ması çocuklann sürekli hastalıkla- ra karşı açık olmasma neden olu- yor Çocuklann büyükbölümünde çeşitlı kronık hastalıklar meydana gelıyor Çalışan çocuklann karşılaştıkla- n rıskler ise şunlar: • Yaşam koşullan (yol. dinlen- me olanağının olmaması. birçok kışıyle aynı odayı paylaşma, kötü beslenme vb). • Çalışılan binalann sağlıksız, temızlık bakımından yetersız ol- ması. • Çalışma ortamının gürültülü, havasız. tozlu. gazlı. kötü kokulu, soğuk ve rüzgâra karşı korunmasız ve aydınlatmanın yetersiz olması. • Özellikle küçük ölçekli işlet- melerde çalıştınlan çocuklann kul- ÇED SÜRECİ Çevre için olumlu adımlar ASUMAN ABAC1OĞLI tîMİR-ÇEDsürecine, küftür ve tabıat varlıkları- nı koruma kurullan da ka- tılacak. Kültür Bakanlığı Kültür \ e Tabıat Varlıkla- nnı Koruma Genel Müdür- lüğü'nün koruma kurulla- nna gönderdıği talimatta, yatınmın yapılacağı bölge StT olsun ya da olmasın. koruma kurullarının ilk aşamadan ıtibaren görüşü- nün alınacağı bildirildi. Bır süre önce ÇED Yö- netmeliği'nde yapılan de- ğişiklikle, ÇED raporu ha- zırlayan firmalann dene- tim altına almmasının ar- dından ÇED sürecıne ko- ruma kurullannın da ek- lenmesi olumlu bır gelişme olarak değerlendirildi. Ya- pılan yönetmelik değişik- liğine göre. Çevre Bakan- lığı'nın ÇED raporu hazır- layacak firmalardan 'ye- terlilikbdgesi' istemesi ka- rarlaştırılmış. Çevre Mü- hendisleri Odası Başkanı Ethem Tonınoğlu da bu gelişmeyi, "Bundan son- ra her önüne gelen ÇED raporu hazıriayamayacak" di>e değerlendirrmişti. Öte yandan son olarak Koruma Genel Müdürlü- ğü'nce gönderilen Kültür Bakanı İstemihan Taiav un- zalı yazıda, 25 Haziran 1997 tanhh Resmi Gaze- te'de vayımlanarak yürür- lüğe giren 'Çevresel Etki Değeriendirmesi Yönetme- Bgı' uyannca, gerçek ve tü- zelkişilerin gerçekleştir- meyı planladıkları yönet- melik kapsamına giren fa- aliyetlerin çevre üzerinde yapabilecekleri bütün et- kilerin belırlenerek değer- lendirilmesi ve tespit edi- len olumsuz etkilerin ön- lenmesı için. valilik tarafin- dan *yer tetkiki 1 yapıldığı. yer açısından sakınca bu- lunmadığı belirlenen faali- yetler için ÇED ön ıncele- me değerlendirme süreci veya ÇED inceleme ve de- ğerlendirme süreci başla- tıldığı anımsatıldı. Yer tetkiki aşamasında sözkonusuyönetmeliğin 8. maddesinde yeralan. "Ya- lilik. planlanan faaliyetin yeri hakkında me>7uat açı- sından bir engel bulunup ' bulunmadığını ilgili kamu kurum ve kuruluşlan nez- dinde taşra teşkilati aracı- lığıyla araştınr" hükmü uyannca konunun il kül- tür müdürlükleri kanalıy- la ılgili müze müdürlükle- rine iletildiği anımsatılan yazıda şöyle denildi: "An- cak Çe\Tesel Etki Değer- lendirmesine tabi faatiyet- lerde bakanlığımız taşra temsilciliğinin koruma ku- rulu müdürlükleri olduğu ve bundan böyle Çe\resel Etki Değerlendinnesine ta- bi faaihetler için OgBiyönet- meiiğin yertetkikiön ÇED veÇED incelemedeğerlen- dirme süreci aşamalann- da. konunun ilgili koruma kuruluna iletilmesi gerek- tiği hususu valiliklere >e Çore Bakanlığı'na bir ge- nelgevle bUdirilmiştir." Nükleere çıplak protesto Avustraha'nın Melbourne kentinde dün ilginç bir protesto gösterisi gerçekleşti. Melanie Neofitou adlı genç, kadın, ülkenin kuzeyinde, ıılusal parkın varunda bulunan Jabiluka uranyum madenini işleten North Limited şirkerini protesto etmek için soyundu. Polis, şirket binası errafinda giivenlik koridonı oluşturdu. Malta'nın Quawra kentinde önceki giin -Denizlerimizi kurtaralım" yaalı bir pankart açmak isteyen uluslararası çe\reci banş örgütü Greepeace üyeleri ise polis ınüdahalesiyle karşılaştı. Greenpeace üyeleri, "11. Barcelona Toplantısı'run vapıldıgı Dolmen HotePin önünde toplanarak. çevrenin korunması için daha sıkı önlemler alınması gerektiğini belirttiler. landıklan araç- gereçler ile makinelerin çok eski. kalite- siz olması. kullanım eğıtimi verilmemesi. • Üretim süresince kulla- nılan artıklar ve genellikle boya. vernik, çözücüler vb. kullanımının yarattığı nskler. • Tesısat ve ışletmelerin düzenlemelerinın teknik ba- kımdan eksık olması. Çözüm önerikri Alaattin Dinçer. sorunla- nn çözümüne yönelik öne- rilerını ise şöyle sıralıyor: • Çalışançocuklann örgüt- lenmelerinın önündeki ya- sakçı yasalar kaldınlmalı. uluslararası hukuktaki bu ko- nularla ilgili uyum yasalan hemen çıkanlmalı. • Bu çocuklar için mesle- ki ve psikolojik rehberiık da- nışma ve sağlık merkezleri kurulmalı. • KOBt'lerdesteklenme- li, çocuk işgücü azaltılmalı. • 3308 sayıh Çıraklık ve Mesleki Eğitim Yasası ve il- gili diğer yasalar. daha çok çocuğu koruyucu şemsiyesi- ne alacak biçimde yenıden düzenlenmelı. • Zorunlu eğitim 11 yıla çıkanlarak, çocuklann iş ya- şamından alınarak eğitim or- tamına kazandınlmalan sağ- lanmalı. • Eğitim sisteminın kalı- tesı aileler ve çocuklar için çekici hale getırilmelı, her çocuğa parasız eğitim fırsa- tı verilmeli. • Çıraklık ve Mesleki Eği- tim. zorunltı eğitim sonra- sında çalışma yaşamına atıl- rrtak isteyeı>-ç.ocukv« genç- lef için alternafıf iktiı rhes- lek eğitim sistemi olarak ye- nıden yapılandırılmalı ve yaygınlaştınlmalı. • İşçı sendikalarında ve konfederasy onlannda "Genç İşçiler/ÇalışanÇocuklar* bi- nmioluşturulmah. Diyarbakır'a çocuk hastanesi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)- Dicle Üniversitesi bün- yesinde tam donanımlı çocuk hastanesi kurul- ması için hükümet ye- şil ışık yaktı. Deprem nedeniyle yurt genelin- de 2000 yılı yatınm programlannda kısıtla- ma olmasına rağmen çocuk hastanesintn programa alınması olumlu karşılandı. Hü- kümet hastane için ilk aşamada 600 milyar li- ralık ödenek aytracak, 30 trilyon liralık teknik malzeme isedış kredi ile sağlanacak. Diyarbakır'daki Dıc- le Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Araştırma Has- tanesi Çocuk Hastalık- lart ve Saglığı Anabi- lim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Haspotet ta- rafından hazırlanan 400 yataklı çocuk hastane- si projesine hükümet destekverdi. 75 milyon dolara mal olması plan- lanan çocuk hastanesi için hazırlanan projeyi inceleyen Devlet Plan- lama Teşkilatı, hastane- nin 2000 ytlı yatınm programına alınmasına karar verdi. Marmara depremi nedeniyle ya- tınmlarda kısıtlamaya gidilmesine rağmen, bölgenin acil ihtiyaçla- n arasında bulunan ço- cuk hastanesinin prog- rama ahnması olumlu karşılandı. Hastanenin kurulmasıyla birlikte toplam 2 bin 100 perso- nel istihdam edilecek. Hastanenin temeiinin önümüzdekı yıl atılaca- ğını kaydeden Haspo- lat, ilk aşamada hükü- metten hastanenin in- şaatı için 600 milyar li- ra aktanlacağını sövle- di. AF EDERİ7-! S/Z PEBİZİ ÜFEPJN -K- 7 ^jı^ fft ^ J e-posta : tan (a prizma. net. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK 7" 7"iç bırinin katilleri bulunmayan İJ. 'faili meçhul cinayetier'in top- lumun sabnnı taşırdığı artık görülü- yor. Yıllardır sadece bir kesime yö- nelik cinayetlerin son kurbanı olan değerli yazanmız, öğretim üyemiz, Atatürkkültürünün meşalesi Ahmet Taner Kışlalı. büyük bir yurttaş ka- labalığının yüreklenyle son durağı- na uğurlandı. Bu görkemli törende de görüldü ki artık toplumumuz çö- züm istiyor ve sabırsızlanıyor. Bu durum yetkililerin de gözünden kaç- mamış olmalı kı sonunda açıkladı- lar. Simdi açıklanan gerçekleri sunu- yoruz. 'Her cinayetin faili vardır...' A dının açıklanmasını istemeyen /\. önemli bir yetkili. 'Her clnaye- tin faili vardır' demiştir. Böylece 'fa- ili meçhul' deyimınin geçerli olma- dığına dikkat çeken yetkilinin bu so- nuca önemli araşttrmalarla vardığı an- laşılmaktadır. Oysa vatandaşlar 'fa- ili meçhul einayet" denildiği zaman, bunun kendi kendine işlenen bir ci- nayet olduğunu sanmalan olası ol- duğu için bir yanlış anlama ortaya çı- kabılirdi. Yetkilinin yaptığı bu açıklama. önemli bir gerçeğe parmak basarak durumun hiç de sanıldığı gibi olma- dığını ayan beyan ortaya koymus.- tur. Böylece aydınlanan vatandaşlar Yetkililer sonunda açıkladı... da, 'tşte şimdi oldu. biz de bu cina- yeder nerdençıkıyor diye düşünüyor- duk, demek ki hepsinin faili var' de- mişlerdir. Buaçıklamanın büyük bir rahatlık yaratması da beklenmekîe- dir. Bu rahatlama ile herkes kendi işi- ne gücüne bakacak, 'bugün moralim bozuk' diye işyerine gitmemezlik edemeyecektir. Böylece memleketin huzurunu bozmak isteyen. vatanda- şın işine gitmesini engelleyerek eko- nomik zarar vermeye çalışan hain- ler bu amaçlanna ulaşamayacaklar- dır. . , Fail ya da failler bellidir...' Daha. denıecı alan gazetecı "Pe- ki, kimdir bu fail ya da failler?' diye sormadan yetkili. 'Fail vada fa- iller belh'dir' demiştir ki bu bomba gibi açıklama ortalığ» sessizliğeboğ- muştur. Soran bakışlar üzerine söz- lerine devam eden yetkili, 'Okendi- ni bilir, kendini bilmek de her şeyin başlangrcıdır' demıştir Bu derin söz- ler karşısında bir süre hiç bır şey söyleyemeyen gazeteci, 'İyi de, bu kendini bileni siz bfliyor musunuz?" demiştir. Bunun üzerine açıklamayı yapan yetkili, 'Elbettebiliyoruz, tanıdıkla- nmızdan değil' yanıtını vermiştir. Gazeteci, bunun bilmek olmadığını söyleyince de yetkili kişi şu düşün- dürücü yanıtı vermiştir: *Kim oldu- ğunu bilmenin yolu kim olmadığını bilmekten geçer*. Bu yanıtın da çok açıklayıcı olduğu ortadadır. Böylece yetkililerin gerçekten çok önemli açıklamalar yaptığı anlaşıl- mıştır. Artık kimsenin 'neolacakbu faili meçhul cinayetler? Kariller ne- rede?' demeye hakkının olmadığı ortaya çıkmıştır. Demek ki aslında 'failler bellidir'. kimse de bilmediği konular hakkında konuşmamalıdır. Burada görüldüğü gibi her şey çok açık olarak ortadadır. bilinmeyen bulunmayan hiç bir şey yoktur. Ama bununla da bıtmemış. son açıklama hepsinden daha büyük bir hayranlık uyandırmıştır. Neden yaptığı da belli olmuştur... T rerkes, 'Neden ama, neden bü- i i tünbunlar?'diyesoruyor. 'Ne- den, Atatürk'ün yolunda olan, ülke- sininçağdaşlaşması için çırpınan.uy- gar dünyanın güçlü ülkesi olması için Türkive'nin gelişmesine emek veren aydınlar bu suikastlann hedefı olu- yor?' Adının açıklanmasını isteme- yen yetkili bu soruya da açıklık ge- tirmiş. 'Böyle şeyler belli olmuyor. biz nedenleri tam olarak bilemiyonız, ama yapanlar herhakie bilirler. Ki- mi zaman onlar da bitemez. çünkü birileri onlan taşeron olarak kulla- nıyor olabih'rter. bu durumda da ne- denlerini onlara söylemezler. Belki daha sonra,yakalanuica. kendüeri de bilirse neden bunlan yaptığını söyle- yebilirler. Bizim de kuşkulanmız v-ar, ama bu durumda onlan söyleyeme- yiz, çünkü onlar bunu okursa sonra- dan bundan ötürü yaptık diyebilir- ler, biz de töhmet altında kalırız' de- miştir. Bu açıklamalardan da anla- şılmıştır ki her şey ayan beyan orta- dadır, hiç bir şey gızlı kalmamıştır, sonuca ulas.ılmıştır. Şimdı herkese dü- şen, sesini kısıp oturmaktır. Siz, yet- kilivi tanıdınız mı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle