Katalog

30 EKİA/I 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA Hi J V U l ı U İ T İ l / ekonomiı/ cumhuriyet.com.tr 11 Depremden ders alınmadı: Ormanlan talana açan 'serbest şehir projesi' yaşama geçiriliyor Arazi • Bakanlar Kurulu karanyla ilk adımı alılan proje, 30 kilometrelık sahil şendini kamuya kapatıyor, ağaçlı ve ağaçsız oîmak üzere 32 bin dönümlük orman ile 7 köyün yaşam kaynağı tanm arazilerini yok ediyor. Söz konusu proje, birincı dereceden SİT alanı ilan edilmiş alanda, üstelik birinci dereceden deprem bölgesi olan Sakarya'da yaşama geçirlmek isteniyor. FATFİA KOŞAR Dtprem bölgesinde bınlerce dönüm- lük rnnan alanı ile tanm arazisi yağma tehikesiyle karşı karşıya kalırken, yar- gı hj duruma şimdilik seyirci kalıyor. Biderce dönümlük orman ile tanm ara- ziani talan eden. EGS Grubu'nun ya- ş#na geçirmeye hazırlandığı "İpekyo- lı Vadisi Serbest ŞehirProjesi"nin kap- adığı 100 bin dönümü serbest bölge lan eden Bakanlar Kurulu karannın ip- tali ve yûrütmenin durdurulması istemiy- le Danıştay'a dava açan Türk Mühen- dis ve Mimar Odaları Birliği'nın (TMMOB), yürütmeyi durdurma iste- mi reddedildı. Danıştay 10. Dairesi'nin verdiği "yü- yâğmasına yargı seyîrci Elde edilen her türlü kazanç gelirler ve kurumlar vergisinden muaf Serbestşehir vergi cenneti olacak K.urulması planlanan serbest şehir, yatınmlannı Marmara'da yoğunlaştıran; ihracat. ithalat. üretim ve depolama ışlernlerinin tümünü burada gerçekleştiren serniaye için tam anlamıyla "vergi kaçırma aracı' olacak. Yaşama geçirilmesi planlanan serbest şehirde, faaliyetlerden elde edilen gelirler hiçbir izne ve vergiye tabı olmaksızm yurtdışı ya da Türkiye'ye transfer edilebilecek. Kazançlar gelir ve kurumlar vergilerinden muaf olduğu gibi. işçi ücretleri de Gelir Vergisinden muaf. Serbest bolgelerde girişimcıye tamnan bütün avantajların geçerli olacagı serbest şehirde vergi, resim, harç. gümriik ve kambıyo mükellefiyetlerine dair mevzuat hükümleri de uygulanmıyor. Çalışanlara 10 yıllık grev yasağı olan sözkonusu serbest şehrin bütün avantajlarını gözönünde bulunduıan EGS Grubu. 'sermayece alkıslanan' projesinin destek görmesi ve daha büyük kâr için burayı metropollere baglamak istiyor. Sakarya Nehri'nden tzmit Körfezi'ne 45 kilometrelik kanal yaparak serbest şeh ri Istanbul. Bursa, Kocaeli metropollerine bağlamayı planlayan EGS ve projenin ortagı Sakarya ll Ozel İdaresi ile Sanayi ve Ticaret Odası. tam anlamıyla 'vergi cenneti' yaratma çabasında. Çevre illerdeki sermaye gruplannın da ürünlcnni buradan pazarlaması sağlanırsa, kamu yarannın gözardı edildiği kararlarla Türkiye büyük bir vergi kaçağıyia karşı karşıya kafacak. rütmenin durdurulması istemine ret" kararına Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu'na başv urarak itırazeden TMMOB. dava dilekçesinde. söz konu- su karann hiçbir;inceieme ve araştırma yapılmaksızın, herhangi bir fizibilite ra- porunagerekduvulmadan. üstelik EGS Holdıng'in talep etmesinden henıen son- ra verildığine dikkat çekti. 15 Aralık 1998 tarihli Resmi Gaze- te'de vayımlanan Bakanlar Kurulu ka- ranyla ilk adımı atılan proje, 30 kilomet- relik sahil şeridini kamuya kapatıyor. agaçlı ve ağaçsızolmak üzere 32 bin dö- nümlük orman ile 7 köyün yaşam kay- nağı tanm arazilerini yok ediyor. Söz ko- nusu proje. birinci dereceden SİT alanı ilan edilmiş alanda. üstelik birinci de- receden deprem bölgesi olan Sakarya 'da yaşama geçirilmek isteniyor. TMMOB, projenin kamu yaranna ay- kın olması başta olmak üzere çeşitli ge- rekçelerle Danıştay'a açtığı davada; yak- laşık 100 bin dönümlük alanı serbest bölge iian eden kararın iptalini \e dava sonuna kadar öncelikle yûrütmenin dur- durulmasına karar verilmesini istedi. Danıştay 10. Dairesi'nin dava sürmesi- ne karşın yürütmeyi durdurma istemi- ni reddetmesiyle kollan sıvayan EGS. kamuoyuna "dava sonuçlandı.dava red- dedildi" yönündeyanıltıcı açıklamalar yaparak projeyi pazarlamaya başladı. Yaklaşık 100 bin dönümlük alanı EGS Grubu'nun kullanımınatahsis eden Ba- kanlar Kurulu karannır iptali istemiy- le açtığı dava dilekçesüıde. "tahsis ka- rannın, anayasa ve yasdara göre kamu yaranna aykın" olduğu belirtildi. TMMOB yetkılileri. iirazlannda, Ba- kanlar Kurulu karanyb "•İbekyolu Va- disi Serbest Bölge Kuıpcusu ve İşletici- si AŞ'nin" serbest bcfgeyi işletmekle yetkili kılındığı. ancac bu şirketin ka- rardan sonra kuruldJğü" bildirilerek "Davalı idare. hukukfl mevcutolmayan bir tüzel kişiliğe hak görev ve yetki ve- rerek hukuken yoksayüması gereken bir tasarrufta bulutmuştur" denildi. Son depremde a yoğun hasann ya- şandığı bölgelerde) biri olan Sakarya'da kurulması öngörijen projeyle "Türki- ye''nin, belki de döh anın en büyük ara- zi yağmasıaeyiizyteeyiz" diyen TMMOB 2." Başkanı Celâ/Beşiktepe. bölgedeki "LongosOnnaıı>rrnın dünyada eşine az rastlanır orm/ılardan biri olduğunu ve Türkiye'de b ormanlardan sadece 3 tane bulunduğflu dile getirdi. 17 Ağustos dpreminı yoğun şekilde ya- şamış bir bölgde kurulması kararlaştırı- lan serbest bö|e için herhangi bir zemin araştırması yfilmadığını. bölgenin İmar Kanunu'na aKin olarak planlandıgını ve kunılup işleimesinin söz konusu şirke- te ihale açıfıadan verildiğinı söyleyen Beşiktepe.erbest bölge kurulmasıyla depremin flralannın sanlmayacağını, rant yenilaeğini savundu. TASLAĞA SON ŞEKİL VERİLDİ Yapı denetiminde söz özelsektöre bıraküıyor Ekonomi Servisi - Marmara depreminin ardın- dan gündeme gelen, yapıda mal ve can güvenliği- ni sağlamak. kontrolsüz ve kalitesız yapılaşmayı önlemek amacıyla hazırlanan "Yapı Denetimi Ka- nunTaslağı~ her türlü denetimi özel kuruluşlara ver- meyi öngörüyor. Son şeklini alan taslağın Bayın- dırlık ve tskân Bakanhğı tarafından önümüzdeki hafta içerisinde Bakanlar Kurulu'na sunulması bekleniyor. Meslek kuruluşlannı devre dışı bırakarak her' türlü denetim yetkisiniıyapı denetim kunjjuşlan- na veren taslağa göre. kanun kapsamında denetle- nerek inşa edilmiş yapılara sertifîka verilecek. Meslek odalannm görüşüdikkate aiınmadan ha- zırlanan yasa taslağı 31 asıl ve 5 geçici maddeden oluşuyor. Her türlü T , . yapının. yapı denetim asiagın kuruluşlannın dene- onümuzdekı hafta t ı r T n a l t ı n d a y a p ı i m a . Bakanlar Kurulu' na Sını zorunlu kılan tas- sunulması bekleniyor. lak kuruluşlan. ya- Meslek kuruluşlannı pım faaliyetlerini ve devre dışı bırakarak b u ' 5 | e r d e kullanı lan her türlü denetim rnalzemelenn stan- . danlara uvgunlueu- yetkısını ozel n u denetlemek veV kuruluşlara veren oteknik raporlan ile taslağa göre kanun uygulama projeleri- kapsamında ni ^control etmekle denetlenerek inşa yükümlü krlıyor edilmiş yapılara , Y a P' d ^ e t ı m . k " " sertifika verilecek ruluşlan bunyesınde sertıliKa venıeceK. uzman mühendis ve mimar bulunduracak ve bu kuruluşlann sermayelerinin ise en az yüzde 51 "i uzman mühendis ve mimarlara ait olacak. Ya- pı denetim kuruluşlan, imar mevzuatı uyarınca il- gili idareye karşı öngörülen teknik sorumlulukla- n üstlenecek. Izinsiz yapılan değişiklikten yapı denetim kuru- luşu sorumlu tutulmayacak. bu takdirde sorumlu- Iuk izinsiz değişikliği yapana ait olacak. Yapı so- rumlulanna uygulanacak cezalann da belirlendiği taslağa göre göre\ ini ihmal eden veya kötüye kul- lanan yapı müteahhidi. proje müellifi. şantiye şe- fi ve yapı denetim kuruluşunun denetim yetkisine sahip uzman mühendis ve mımarlar, Türk Ceza Kanunu'nun uygulanması açısından memur sayı- lacaklar. Söz konusu fiillerden dolayı hükmoluna- cak cezalar ise tecil edilemeyecek. Uygulanmaya pilot iller olarak Adana. Ankara. Antalya, Aydın. Bolu. Bursa, Çanakkale. Denizli. Eskişehir. Erzincan. Erzurum, Gaziantep. Hatay. Is- tanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Sakarya, Samsun. Tekirdağ, Trabzon ve Yalova'dan başlanacak. 4200 KİŞİ ÇKARILIYOR TekelTütün îşletneleri'nde işçikyımı DİYARBAK* (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ge- nelindeki Tekefaprak Tütün Işletmeleri'ndeçalışan 14bıngeçıcı Jden4bin200'ünün iş akdi bu ay so- nunda feshedyor. Hazine'nin geçici işçi kadrosu vemıemesi ıdeniyle geçen yıl işbaşı yapan 4 bin 200 isçi, 31 kim'de kıyım kurbanı olacak. lşletme- lerde geçiclçiye ihtiyaç olmasına karşın işten çıka- rılma yolurgidilmesinin altında ışlerin taşeronlara peşkeş çek/rıesınin yattığı bildirildi. Diyarbakır'da- ki işletmeflışanları ise resmi olarak işlerine son ve- rilmesinetfşm ücretsiz olarak işyerlerindcçalışma- va devamdeceklerinı açıkladı. Öte yalan Tekel Genel Müdürlüğü tarafından Te- kel'den <umlu Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yüce- len'e göJerilen bir yazıda geçici işçiye ihtiyaç oldu- ğunun ;tkça ifade edilm» isten çıkar- malar arkasında f~*\ eçici işçiye ihtiyaç başkaesaplannyat- \ J " olmasına karşın t,ğ, yıündekı kay- • ç ı k a n l m a yolıına a anuçlendırdı. Ge- -.•. • • • j nel rjdürün yazısın- g«dılmesmra altında daktalebi dikkate »Şİenn taşeronlara ala^akan Yücelen. peşkeş çekilmesinin dötmin ekonomi- yattığı bildirildi. îşçiler, d< sorumlu Dev let «fş im ize resmi olarak ücretsiz dahi olsa üzerimize düşeni yapacağız" dediler. Balığa güven gerigeldi Ekonomi Servisi - Bazı yuntaşların yedikleri bayat balık nedeniyle zehirlenerek hastanelere kaldınlmalarıyla patlak veren "hamsi krizi'* sona ermeye başladı. Istanbul Balık Hali'nde yapılan satışlarda artış gözlenirken, balıkçılar da piyasanın yeniden torlandığını söyledi. Marmara da tutulan balığın zehirli oİup olmadığı tartışmalan sırasında, teknelere denize açılma izni verilmediğıni belirten balıkçılar. bu dönemde. günlük zararlannın yaklaşık 100 milyar lira olduğunu belirttiler. Türkiye Balıkçılık Vakfı Başkanı Ahmet Menekşe balıkçılık sektöründe yaşanan sıkıntılan iletecek merci bulamadıklanndan yakınırken. "Hamsi, Türkiye'nin en çok tüketilen ve ucuz fîyatiı balığıdır. Balık satışlann durması balıkçılıkla gecinen >aklaşık 3 mllyon kişiyi mağdur etmiştir" diye İconuştu. Balıkçılar. bayat balık tartışmalan nedeniyle hamsi satışlannda yaşanan düşüşlenn en çok teknelerde çahşanları etkilediğıni ifade ederek balıkçı ailelerinin maddi ve manevi zarara uğradığını dile getirdıler. İstanbul Balık Hali yetkilileri de 3-4 Ekim tarihleri arasında 6-7 bin kasalık 209 ton hamsinın ımha edılerek Kemerburgaz'da oluşturulan arsaya gömüldüğünü belirterek, "denize döküldü^. iddialannın asılsız olduğunu kaydettiler. L fferek tütünlenn bo- jlmaması ve ekono- nik kayıplann önüne geçilmesı için açık- tan geçici işçi alımı- na olanak sağlayacak gerekli kadro ızninin sağlanmasını istedi. Ancak bu talep yerine getirilmedi. Uygulamayla ortaya çıkacak iş gücü açığının dışandan taşeron tasıyıcı ve işçi bul- mak şeklinde karşılanacağma dikkat çekildi. Tek Gıda-İş 2 No'lu Diyarbakır Şube Başkanı Ce- mal Doğnıl. şubelerine bağlı tesislerde geçen yıl ışe alınan 330 geçici işçi bulunduğunu, bunlann işlerine 31 Ekim tarihi itibariyle son verileceğini söyledi. Doğrul. Tekel Yaprak Tütün Işletmeleri'nde yıllardan bu yana işten çıkarmalann yaşanmadığına dikkat çe- kerek "Yalnızca Diyarbakır'da 1998 ydı ve daha ön- cesine ait 650 bin balya tütünün işlenmesi için Tekel Genel Müdürlüğü'nün teknik talimatnamesine göre 650 işçiçalısûnlması gerekiyor. Oy sa işten çıkanlacak- lann sayisı 330 kişi, demek ki daha 320 Idşi işe almak gerekirken işten çıkarılıyoruz. İşimLri seviyoruz. İşimi- ze resmi olarak son verilse bile bizkr kendilerimizi bu işyerlerimizin birer parçası olarak kabul edip işlerin aksamaması ve tötünlerin bozulmaması için. daha da ötesinde bizlere ihtiyaç duyulduğu için ücretsiz dahi olsa üzerimize düşeni yapacağız" dedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Hangi Değerlerle?.. Cumhuriyet Bayramı kutlamalannın deprem bahane edilerek yasaklanmasına Bekir Coşkun'un da kafası yatmamış. Dünkü yazısının sonunda, "Yoksa Cumhu- riyet 'in bayram' yapacakbir tarafı mı kalmadı" diye de bir soru yöneltiyor. Dün yasaklamaya rağmen 500 kadar Sümerbank işçisiTaksimAmtı'nayürüyerekbiryazıbıraktı. Hemen kaldırıldığını, insanlanmızın, anlamı üzerinde düşün- melerine şans kalmadığtnı gözeterek aynen aktanyo- rum: "ATAM, kurduğun işletmeleri, kovduğun ülkelerin emri ile bir bir kapatıyoriar. Sümerbank Tekstil-Deri İş- çileri." Geçen hafta ve bir önceki hafta, kamuoyunun pek ilgisıni çekemeden, Beykoz ve Zeytinburnu'nda kun- dura ve basma fabrikalannın işçilerinin kararlı dıreniş- leri ile geçti. Deri-iş ve Teksif üyesi 1.400'e yakın işçi, her iki işyerinde de bir yandan üretimi sürdürerek, di- ğer yandan eş ve çocuklan ile biriikte kendılerini fabri- kalanna kapatarak hükümetın kapatma ve ışçıleri at- ma kararlanna karşı durdular. Sonunda Sümeıt>ank işçilerinin işten atılması kara- n askıya alındı. Oldubitti ile işçiler ve sendikalan hazır- lıksız yakalanarak, yapılmak istenen uygulama beklen- medik bir direniş karşısında durduruldu. Bir yıl kadar önce SEKA'da yapılmak istenen, Sümerbank'ta de- nendı. SEKA'da 50 gün süren direnişin ardından geri dönülmek zorunda kalınırken Sümerbank'ta daha ger- gin bir ortamda Cumhuriyet Bayramfnda gerçekleştı- rilmek istenen kapatmadan, bir gün önce geri dönül- mek zorunluluğu dogdu. SEKA ışçıleri gıbi Sümerbank işçiteri de dundurulan kararlarla kendilerinı güvenli hissetmiyoriar. Siyasi ikti- darlann, 12 Eylül sonrasında pervasız aynı politikalann peşinde koşmalannın kaygısını taşıyoriar. Ozelleştirme Idaresi'nin soaımluluğuna devredilmiş işietmelerin üze- rindeki kapatma, devretme kararian ortadan kalmış değil. Damokles ın kılıcı gibı başlannda duruyor. Boş bulunduklan anda uygulamaya sokulmalan gundem- de. Taksım Anıtı önünde Cumhuriyet Bayramı bağlantı- lı protesto eylemlerini gerçekleştirirterken, Sümerbank işçilerı adına bir konuşma yapan Teksif Şube Başkanı Çetin Yelken, dertlerinin sadece kendi işlerine sahip çıkmak olmadığını anlatmaya çalışıyor. Sümerbank'ın; Cumhunyet'in okul olmuş kamu işletmelerinın kapatıl- masının. Cumhuriyet değerierinden temelde sapma olduğunu kamuoyuna duyurmaya çalıştıklannı söylü- yor. Den-iş Başkanı Yener Kaya, Cumhunyet'in ilk fab- rikası Beykoz Kundura'nın kapatılmasının, kaliteli, ucuz kunduraya veda anlamına geldiğinin bir kez daha altı- nı çizdikten sonra. Beykoz üzennde dönen arsa spe- külasyonlannı anımsatıyor. Kaya, bir an için fabrikanın gerçekten kapatılması düşünülse bile, Maliye'ye dev- rınin değil, olsa olsa Cumhuriyet tarihinın müzesi ya- pılmasının söz konusu olabıleceğinden söz ediyor. izmit'ten arkadaşımız Ahmet Kurt, 50 günlük dire- nişin ardından işçisi sayesınde yeniden açılan SEKAfab- nkasının deprem bahane edilerek bir kez daha kapa- tılması denemesini anlatıyor. SEKA'ya su verilmesi ka- ran için en fazla birkaç saat içinde gerçekleşebilecek biryazışma, işçinin, sendikasının direnişi ile aylar son- ra gerçekleştirilebildi. Ve ancak önceki gün, Cumhuri- yet Bayramı'ndan bir gün önce de "Su bağlansın, fab- rika üretime başlasın" emn gelebildı. Aylarca işçi ça- lıştırılmadan ücretleri ödendi. SEKA'nın yıl sonu he- saplarına yanşıyacak bu zararın sorumlusu, doğrudan Siyası ıktidar, Özell^ştırme yönetimirifiöümi'' . Yıne deprem bokjesınde hasartı İGSAŞIa üretime geç- mek üzere onanm şayılacak bir tek çivi bile çakılma- mış. Hükümet ve Ozelleştirme yönetimi, kamu kay- naklannı böylesine sorumsuz israf etme, işletmeleri za- rar ettirme hakkını nereden alıyoriar? Balkanlar'm en büyük vagon fabrikası. Adapaza- n'nda Cumhuriyet'in simgesi. ülkeyi demiryolu ağı ile örme projesinin bir parçası fabrikanın geleceği ne ota- cak? Demiryolu işçiteri fabrikalannı kapattırmamak üze- re çadırlannı işletme avlusunda kurdular. Enkaz kaldır- ma işlerini gönüllü sürdürüyorlar. Sağlam kalmış vagon parçalannı bir araya toplayarak onanlabilecek vagon- ların onanlması işlenne koyuluyoriar. Ama siz siyasi ira- deden, "Fabrika yeniden üretime açılacak" anlamında bir söz duydunuz mu? Depremzede işçilenn tepkisin- den, toplumsal tepkıden korktuklan için şimdilik susu- yoriar. Hiçbirşey yapmayarak. zaman kazanarak bu çok önemli fabrikayı da tarihe gömmek istiyoriar. Deprem elbette ki sadece Cumhuriyet Bayramı kut- lamalannın yasaklanmasının gerekçesi değil. Deprem, kapatılmak istenen pek çok kamu işletmesi, Cumhu- nyet'in fabrikalannın tarihe gömülmesinin en kolay yo- lu, gerekçesi. "Ftrsat bu fırsat" mantığı ile kararlar alı- nıyor ya da alınması gereken kararlar alınmayarak ka- patmalar fiilen gerçekleştiriliyor. Sümerbank işçilerinin Taksim Anıtı'na koyduklan ya- zıda yazıldığı gibi, Cumhuriyet'in fabrikalan, IMF, Dün- ya Bankası emirieri doğrultusunda, az uluslu tekelle- rin çıkarları için bir bir kapatılıyoriar. Ülkemiz içinde- ki uzantılanna, özellikle de her ozelleştirmede bir baş- ka çarpık uygulama ile vurguncu ve rantçılara peş- keş çekiliyorlar. Cumhuriyet'in değerleri. sadece sa- nayileşmenin simgesi. öncüsü işletmeleri ile değil el- bette, başta laiklik, en temel ilkeleri ile bir bir ayaklar altına alınıyor. Galiba da ortada "bayram" olarak kut- lanacak pek bir şey bırakılmak istenmiyor. Yine de bu ülkede yaşayan sessiz çoğunluk, çoğu zaman çok faz- la sessiz kalsa da Cumhuriyet'in değerierinin kendi yaşamındaki kazanımlarının bilincinde olarak bu de- gerlere yürekten sahip çıkjyor. işte asıl bu nedenle bi- rilerinin ortaya çıkıp Cumhuriyet değerierine sahip çıkmaları, onları bir bir anımsatmalan birilerini çok fazla kızdınyor. Bu nedenle Uğur Mumcu'lar, Ahmet Taner Kışlalı lar, Bahriye Üçok lar. Muammer Ak- soy'lar seçilerek suikastlara hedef oluyorlar. Katille- ri de kolay kolay yakalanmayarak, büyük çoğunluğu- nun dosyası faili meçhul olarak kalıyor. Buğday parası zamanmda ödenmeyen çiftçinin yüksek faizle borç almık zorunda kaldığı belirtildi 4 Mflletin efendisi 9 tefecinin kölesi oldu Fuar kasım ayında DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Alacaklannın zamanında ödenmemesi çift- çileri ekonomik darboğaza so- karken *Köylü miDetin efen- disidir" sözünün yerini artık "Köylü tüccarm.tefecinin kö- lesidir'' ifadesi aldı. Diyarba- kır'da temmuz ayında Toprak Mahsulleri Ofisi'ne buğday sattıklan halde parasını geç aldığmdan şikâyetçi olan çok sayıda çiftçi. Zıraat Odası'na başvııruda bulundu. Oda yetkilileri ise, Tanm Bakanlığı'nın ödenek yokluğunu gerekçe göstererek çiftçi alacak- larını ödemediğini belirtti. Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Er- dem. Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından buğday alınmasına karşın ödemenin düzen- li yapılmadığına dikkat çekerek "Paranın ya- • Diyarbakır'da parasını geç aldığından şikâyet eden çok sayıda çiftçi, Ziraat Odası'na başvıırdu. nsı peşin, geri kalan ise 45 gün içinde ödenecekti. Ancak tem- muz ayında verilmesi gereken alacağın yansı tutanndaki pe- şinat bile ancak Eylül'ün 16'sın- da verilebildi. Geri kalanın ise kasun avındaödeneceğiaçıklan- dı. Araya giren iki aylık gecik- me nedeniyle çiftçi mağdur duruma düştü" açıklamasını yaptı. Erdem. çiftçilerin yük- sek faizle borç para almak zorunda kaldığı- na işaret ederek. " Bu çekilen sıkıntılar kar- şısında 'Köylü milletın efendisidir' sözü- nün, "Köylü tüccarm, tefecinin kölesidır" şeklinde değiştirildiğini görmek kahredici bir durum" diye konuştu. Erdem. bu yıl ya- şanan kuraklık nedeniyle Ziraat Bankası'nın bölgedeki çiftçiden olan alacaklarını ertele- mesini de istedi. Üretici ıniısuuı yenîk ANKARA {AMKA) - Kronik enflasyo- nun mağdurettıgkesimlerin başında çift- çilergeliyor. Çifeiler.gelirlerindeki artış enflasvonun altınŞ kaldığı için giderek yok- suilasıyor. Çiftçiön eline geçen fiyatlarbu yıl ilk dokuz aytâ enflasyonun oldukça alnnda bir artışgösterdi. Ocak-Eyiü.' iöneminde çiftçinin fi eline geçen f>atlar yüzde 12.2 ar- tarken TÜFrdeki artış yüzde 43. 8'e ulastı. Oeelliklemeyveveseb- ze üreticilei ciddi düzeyde reel ge- lir kaybınauğradı. Meyve üre- ^ ticilerinin tline geçen fiyatlar nominal oiarak yüzde 12.9, reel olarak yüzde 39.4, sebze üreticilerinin elde etti- ği fiyatlarda sırasıyla yüzde 30.7 ve yüz- "4 de 37.8 geriledi. Aynı dönemde yüzde 18.5 oranında nominal fiyat artışı elde eden tarla ürünleri üreticilerinin reel an- lamda ise yüzde 17.6 kayıpta olduğu be- lirlendi. Büyük-küçükbaş hayvancı- hkla ugraşanlann eline geçen fiyatiar da yüzde 0.3 gerilerken di- ğer hayvancılık ve hayvansal ürünler üretimiyle uğraşanlar yüzde 1. l'lik bir re- el gelir artışı elde etti. Bu dönemde hay- vancılıkla uğraşanlar reel olarak gelir ar- i tışı elde etti. Yıllık bazda büyük-küçüli- baş hayvancılık yapanlaryüzde4.6, ge- lir artışı ederken sebzecilikte ise reel ola- rak yüzde 15.9,tarla ürünierinde yüzde! 1.9 oranında reel kayıp yaşandı. Ağaç sektörü : İstanbul'da buluşuyor ADANA (Cumhuriyet GüneyIlleri Bürosu)- Mo- bilya, kâğıt. mukavva ve bunlarla ilgili makıne sek- töründe faaliyet gösteren ağaç ürünleri sektörü Is- tanbul 'da bir araya geliyor. Başbakanlık Hazine Müs- teşarhğı tarafından oluş- turulan proje kapsamında 25-26 Kasım tarihlerinde düzenlenen "EU-Turke>- Business Partnerships" fu- anna 100'ün üstünde fir- manın katılacağı bildirildi. Bu arada fuara katılan ürünler ve hizmetlere iliş- kin Fransızca. Almanca ve ltalyanca katalog hazırlan- dıgı bildirildi. Iktisadi Kalkınma Vak- fı (İKV) tarafından düzen- lenen fuara seçilen firma- lann faaliyet alanlan. ürün- len. hızmetleri, kullandık- lan teknolojiler. cirolan. yabancı kuruluşlarla ger- çekleştirmek istedikleri iş- birliği gibi bilgılen içeren katologlar hazıriandı. AB üyesi ülkelere ta- nıtım amacıyla Türk fîr- malannın özelliklerini içe- ren bilgiler için bir ^ e b sayfasr açıldığını da \oır- gulayan İKV yetkilileri, aynca 1999-2000 yıllan arasında AB'nin firma- lararası işbirliğineyöne- lik organizasyonlann ta- nıtımının da yapılacağı- nı bildirdi.