Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2£EKİM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 'Cumhuriyeti korumak için Cumhuriyet okumalıyız' dedi
4
Cıımhuriyete sahip çıkmahyız'ADANA
(Cumhuriyet
Güney Dleri
Bürosu) - Tür-
kıyea'ebaskıla-
nn artacağı ye-
ni bir döneme
girildiğini be-
lirten Tekstil İş-
çileri Sendikası
Genel Başkanı
Süleyman Çele-
bi, "Buna hazır
obnulıy a. Bizi hazıriıksız >akala> anlar bu
üllude gündemi sık sık değiştiriyorlar. Ah-
me: Faner Kışlalı gibi bildiğimiz değerie-
ri tatlederek bunu yapıyorlar. Cumhuri-
yeti demokrasiyi tehdit ediyorlar" dedi.
Curchunyetı korumak için Cumhuriyet
gazetesi okunması gerektığinı kaydeden
Çelebi. "Onun yazarlannı iyi anlamah-
VTZ. Atatürk için, Cumhuriyet için. devrim
için çahşanlara sahipçıkmabyız" diye ko-
nuştu.
Tekstil Sendikası şubelerinin kongrele-
rine katılmak üzere Genel Sekreter Ali
Yddınm. Örgütlenme Sekreten Günay
Onayman. Toplu Sözleşmeler Sekreten
Nuri Toprak. Bölge Temsılcisı ve Gazı-
antep Şube Başkanı Muzaffer Subaşı ıle
çok sayıda çahşanm katıldığı Teksa Şube-
si kongresinde bir konuşma yapan Çele-
bi. daha sonra Mensa Şubesı'nin kongre-
sine katıldı. Konuşmasında Kışlalı cina-
yetine değinen Çelebi. "Bildiğimiz deger-
lertektekkattedilme>e başlandı" diye sö-
ze başladı. Çelebi. hükümete de sert gön-
dermelerde bulunarak şöyle devam etti:
"Türkiye'nin gündemi yine değiştirüdi.
Bilim adanıı. gazeteci, aydın. Atatürkçü
arkadaşunız Kışlalı haince öldürüldü. Kış-
lah'mn öldürülmesi basit bir olay değiktir.
Demokrasi, demokrasi. demokrasi deni-
len bir döneme rasgelmiştir. Bu saldın de-
mokrasiye. cumhuriyete, bilime, siyasete,
Atatürk devrimlerine, bizlere. szlerc ya-
pılmıştır.
Bahnye Üçok, Muammer Aksoy. Uğur
Mumcu'nun öldürülmesi gibi Kışlao'nın
öldürülmesi de bizi geriye götürecektir.
Demokrasiyt insan haklanıu, sosyal gü-
venliği. özgüriükleri, sendikal hareketleri
geriye götürecektir. Hazır ve uyamkolma-
lıyız. Cumhuriyete.onun savunucusuolan
Cumhuriyet gazetesine sahip çıkmahyız.
O'nu okumalıyız. Laik Cumhuriyefi,
Atatürk ilkelerini savunan. koruyan ya-
zarlannı iyi okuyup anlamalryız. Onlaria
birlikte olmahyız. HerkesL kendimia sor-
gulamalıyız. Ondan sonra da yeni bir de-
mokrasi mücadelesine gümeliyiz."
Marmara depreminde de hükümetin a-
ciz kaldığını vurgulayan Çelebi. bölgede
sivıl toplum örgütlennin daha başanlı ça-
lışmalar yaptığını söyledi. Çelebi şöyle
devam etti:
"Hükümet ne yapü orada? Hiç!.. Kızı-
lay da dahil tüm kurumlar etkisiz kaldı-
lar. Sanki deprem önce onlan yıkmıştı.
Binlerce insan ölürken, yüz binlercesi in-
im inim inlerken hükümetve yetkililer' sa-
ğırlar'ı oynadüar. Biz "Halkımız ıçın ne
yapabılınz' di>e düşünürken onlar Mec-
lis'ten mal kaçınr gibi Sosyal Gih enlik Ya-
sası'nı çıkardılar. Nani hakkımızı gasp et-
tiier. Ama smıfta kaldüar. Bizden kötü not
aldılar. Onlardan >akında hesap soraca-
ğız. Hesap verecekİeri gün uzak degü, he-
saplaşacagız."
Demokrasi mücadelesinde zaman za-
man yalnız bırakıldıklannı, bu nedenle
daha sıkı bir örgütlenme çalışması içine
girmeleri gerektiğini belirten Çelebi, sen-
dikal hareketın önünde ciddi ve büyük so-
runlar olduğunu. ancak DtSK'in dûn ol-
duğu gibi bugün de bunlan aşacak güçte
olduğunu kaydetti. DtSK'in önder bir
sendika olduğunu vurgulayan Çelebi.
"DİSK'i işçi büyütür. Demokrasi mücade-
lesinde DISK'e ihtiyaç vardır. Demokrasi
treninin doğru gitmesini sağlayan raylar-
dır. Tehdit unsurianndan kurtulmak için
güçlü olmahyız. İşveren DİSK'i istemiyor.
'Önce Türk-tş ve Hak-İş' diyor. Neden
DtSK değiL Çünkü biz işçiyiz, onun sesi-
yiz. Hükümet ve işverenin dayatmalan ile
sosyal haklanmız, aJdığımı/ zamlar elden
gidiyor. Baskılann artacağı birdönemegi-
riyoruz. Aruk susmayacagız. Sizden ala-
cağunız destekle alanlara çıkacağız. sesi-
mizi yükseltecegiz" diye konuştu
Tekstil Sendikası'nın her iki kongre-
sinde de tek liste ile seçimlere gidildi.
Teksa'da Nazmi tnce. Mensa'da Ayhan
Dolaşu* yeniden başkanhğa getirildıler.
Başbakan
Bülent
Ecevifin
yayımladığı
"Cumhuriyet
Bayrarm
törenlerinin
kısıth
kutlanması"
yönündeki
genelgeye
yurttaşlar ve
çeşitli sivil
toplum
örgütleri tepki
gösterdi
ayram görkemli kııtkursmHaber Merkezi- Başbakan Bülent Ecevit'in
yayınladığı "CumhuriyttBayramı törenlerinin
kısıth kurtanmaa" yönündeki genelgeye yurt-
taşlar ve çeşitli sivil toplum örgütleri tepki gös-
terdi. Gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışia-
h'nın cenaze töreninin şeriata karşı güçbirliğı-
ni bir kez daha ortaya çıkardığmı anınısatan ör-
gütler, "Cmnhuriyete sakbnlarm yoğunlaştığı
bu günJerde. cumhuriyetm varoluşunun simge-
si otan günün kntianmaması dt\ letin a>ıbıcur "
dediler.
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Or. Türkan Say-
lan, Cumhuriyet BayramTmn mutlaka kutlan-
ması gerektiğini belirterek "Bu tür olaylarda
uhısal ba> ranılann iptal ediunesi yerine, o gün-
leri ulusal sorunlann konuşuiacagı,birükv« be-
raberüklerin pekiştirBeceg günfcr olarak an-
lamlandırümahdır^ dedi. Saylan. derrtek ola-
rak Cumhuriyet Bavramı'nı her zamanki gibi
törenlerle kutlayacaklannı söyledi. Cumhuri-
yet Bayramında AhroetTanerKışlalı ya düzen-
lenen suikastın aydınlanmasıyla ilgili bir top-
lantı yapacaklannı ifade eden Saylan. ulusal
bayratnlann iptal edilmek yenne cumhuriyet
düşmanlığınuı önlenmesi için daha etkin çaliş-
malann örgütleneceği günier olarak anlamlan-
dınlması gerektiğini vurguladı.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) îstanbul
Şube Başkanı Bflge Bilgjç. Cumhuriyet Bayra-
mı îcutlamalanrun bir eğlence ohTBdığını ve 29
Ekim'in Türk ulusunun onur günü olduğunu
belirterek "DevJetdepremibahaneederek cum-
huriyetkutlanıalannıçckrık koymatörenine in-
dirgemiş olabüir.Aocafc bizADD olarak Başba-
kanlığın genetgesine karşın 29 Ekim'i coşkuyia
Başbakanlığın yayımladığı genelgeyi doğru
bulmadıklanm ifade eden Bilgiç, cumhuriyetin
76'mcı yildönûmü kutlamalannm, insanlann
moralinin yükseltilmesine ve içinde yaşanılan
koşullar göz önünde bulundurulduğunda ulusal
bütünlüğün bir kez daha kenetlenmesine neden
olacağını söyledi.
tP Buca llçe Başkanı Hayati Özcan, Kışla-
h'nın cenaze törenindeki ordu-halk birlikteliği-
nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinin
görkemli olmasını zorunlu kıldığını savundu.
Ecevit'in, genelgesini bir an önce geri çekme-
si gerektiğini belirten Özcan, ABD'nin cumhu-
riyet devrimine karşı savaş. açtığını savTindu.
Özcan. MerveK»akçı*>T kurtarma çalışmala-
n, deprem bölgelerindeki asker düşmanlığı gi-
bi olaylann ABD kayııaklı olduğugu kaydetti.
ADD Mugla Şubesi'nin düzenlediği "Cum-
huriyet Çayı"nda konuşan Şube Başkanı Av.
Birdal Ertuğrul. "Cunıhuriyvte saldınlann yo-
ğunlaştığı bu günlerde, cumhuriyetin varoluşu-
nun simgesi olan günün kutlanmaması devietin
ayitHdn-" dedi.
Muğla Öğnetmenevi'nde yapılan ve Kışla-
lı'yı anma toplantısına dönüşen etkinlikte ko-
nuşan ETtuğruI, devlet kutiamasa da kendileri-
nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlaya-
caklannı vurguladı. Ertuğrul, şeriatçı saldınla-
nn Kışlah'nın katledihnesiyİe daha da yoğun-
laştığını kaydederek kutlamalann cumhuriye-
tin başbakanı tarafmdan yasaklanmasının
düşündürücü olduğunu söyledi.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Katilin Robot Resmi
Katilin robot resmini çizmek için bilgisayann ba-
şına geçti.
En yanılmaz tanık olan tarihin ifadesine başvur-
du.
Katil "seri cinayetler" işleyen biriydi.
Bu nedenle önce "kurbanlar" ve "ortam" üze-
rinde odaklaşarak bazı ıpuçları aramalıydı.
• • •
Seri cinayetler, kin ve nefrete dayalı çok uzun
bir kuluçka döneminden sonra 1970'li yıllarda
başlamış görünüyordu.
Kuluçka döneminin ilk adımları ise 1950'li yıl-
lara kadar gerı gidıyordu.
inançlar üzerinde oynanan oyunlarla insan-
lan birbirine düşman eden bu dönem iyice olgun-
laşınca, "seri cinayetler planı" uygulamaya ko-
nulmuştu.
Kurbanların arasında kadın-erkek ayrımı yoktu.
Ama hepsi "ünlü" idi.
Öldürülenler eğitim kurumlannda veya basın-
da ya da her ikisinde birden öne çıkmış insanlar-
dı.
Hepsi birer "kamuoyu lideri" konumundaydı.
Hepsi Atatürk Türkiyesi'nin "demokratik" (ve
demokratik olduğu için de zorunlu olarak laik) ge-
lişmesine inanan, kamuoyu lideriiklerinı çağdaş-
laşma alanında odaklaştırmış insanlardı.
Hepsi çok çalışkan, çok birikimli. son derece
aktif, dinamik, dürüst ve etkili kişilerdi.
• • •
Kurbanlar ve ortam açısından ıncelemeyi bitirin-
ce dnayetlerin ortak özellikleri üzerinde odaklaş-
tı:
Her cinayet, hem bireysel olarak büyük biriki-
mi ortadan kaldınyor hem de toplumsal olarak,
Türkiye'nin, Cumhuriyet aşaması ıle uygulamaya
koyduğu çağdaşlaşma projesini, düşünce ve
eylem düzeyinde geriletiyordu.
Cinayetlerın sayıca tırmanışı, özellikle güven-
lik güçlerinin ideolojık açıdan yeniden yapılandırıl-
dığı "Milliyetçi Cephe Hükümetleri" zamanına
dayanıyordu.
Bu seri cinayetler, kimı zaman aydınların tutuk-
lanması ve işkence görmesi gibi 12 Mart benzeri,
kimi zaman da bütün üniversiteierin aynı çizgide
tasfiyeye tabi tutularak, yeniden aynı amaca uy-
gun personelle doldurulması gıbı 12 Eylül benze-
ri "resmi tutum ve davranışlarla" da destekle-
niyordu.
Katillerin hemen hemen hiçbiri saptanamamış,
saptanmış olanlar yakalanamamış, kazayla yaka-
lanmış olanlar ise ya kaçmış ya da serbest bırakıl-
mışlardı.
Evet, artık bir "robot resim" için elinde yeterli
veri vardı.
• * •
Önce yanm yüzyıldır en üst düzeyde "yetkili a-
ma sorumsuz" yöneticilik yapanların hatlan ile
bir siluet oluşturdu.
Sonra, elli yıl boyunca "icracı koltukta" Çrtıjrajı
"fiderlerin" çizgileri ıle bu silueti birazdâhVbeflr-
ginleştirdi.
Yanm asırdır gizli ve açık güvenlik kuruluşla-
nnın sorumlulan bu robot portreyi bıraz daha
netleştirebilirdi.
Onlan da kapsayan bir-iki "fare darbesi" daha
ekledi çizimlerine.
Ekrandaki resim hâlâ tam seçilemiyordu.
Buna, kitle iletişim araçlarındaki "kışkırtıcılan"
ve "hedef belirteyicileri" de ılave etti.
Artık oldukça seçılebilir bir portre ortaya çıkmış-
tı, ama bu da yetersizdi.
Son olarak, Türkiye'de çağdaş bir rejımin geliş-
mesinden rahatsızlık duyan ve bu oluşumu geri-
ye çevirmek için çaba harcayan komşu ülkeler
ile uluslararası örgütlerin yönetici ve tetikçile-
rini de ekleyince, resim tamamlandı.
Portreye dikkatle baktı: Katili tanımıştı.
Sıkıntı içinde. eli, sağlıkh yaşamak için bırakmış
olduğu sigaraların bulunduğu kutuya uzandı, bir
sigara yaktı:
Katili tanıyınca sıradaki hedefin kim olduğunu
da keşfetmişti!
Eski ANAP Milletvekili İlhan Kesici
Burada devletin aczini
görüyorum
• Kesici, Kışlalı cinayetinin,
ülkenin huzurunu bütünüyle
ortadan kaldıran bir suikast
olduğunu \airgulayarak "Şimdiye
kadar benzerleri oldu ve bunlann
çok büyük bir bölümünü devletimiz
yakalayamadı. Burada devletin
aczini görüyorum" dedi.
İstanbul Haber Servisi - Eski ANAP mil-
letvekili İlhan Kesici. gazetemiz yazan Ah-
met Taner Kışlah'nın bombalı bir saldın
sonucu katlediîmesini Türkiye'ye yapılmış
bir suikast olarak değerlendirdiğini belirt-
ti. Kışlalı için Istanbul'da gazetemizin bah-
çesinde düzenlenen törene katılan Kesici,
daha önce gerçekleştirilen benzer cinayet-
lerin büyük bölümünün faillerinın yakala-
namadığını anımsatarak "Burada devletin
aczini görüyorum" dedi.
Törenden sonra Radyo Cumhuriyet'e ko-
nuşan Kesici. Kışlalı cinayetinin, ülkenin
huzurunu bütünüyle ortadan kaldıran bir
suikast olduğunu \-urgulayarak "Şimdiye
kadar benzerleri oldu ve bunlann çok bü-
yük bir bölümünü devletimiz yakalayama-
dı. En azından. halka intikal edecek derece-
de. Burada devletin aczini görüyorum. Bu
büyük hadiseleri önle>ememe, haber ala-
mama, koruması gereken insanlan koru-
yamama gibi bir acz içinde oldu" dedi.
Devletin önemlı ımkânlannın "çarçur"
edilir mahiyetteki imkânlar haline geldiğı-
ni savıınan eski DPT Müşteşan Kesici, hiç
olmazsa bundan sonra devletin tüm imkân-
lannın topyekûn scferber edilerek, devletin
yeniden derli toplu bir devlet haline getiril-
mesini ve bu şekilde Kışlalı'nın katillerinin
arkasmdaki güçlerin ortaya çıkanlmasını
istedi. Bunun yolunun siyasetten geçtiğini
Kesici: Katili yakalayacak olan devlet
ifade eden Kesici. "Yakalayacakolan kamu
bürokrasisi, devlet Bunlan derli toplu hale
getirecek hem de bu imkânlan seferber ede-
cek olan siyasettir. Siyasetûniz acz içerisin-
dedir. Hem y ügınlık. hem beceriksizlik içe-
risindeyiz. Bu nedenle sivasiyapının da göz-
den geçirümesi gerektiğjni düşünüyonım"
diye konuştu.
Bu cinayetin çözülmesinde, önceküerine
kıyasla daha umutlu olduğunu vurgulayan
Kesici. şunlan söyledi:
"Bunun göstergeleri var; Saym Cumhur-
başkanı. ilk defa böyle bir cenaze namazma
iştirak etti. Genelkurmay Başkanlığı'nın
Ankara'daki bütün subay ve astsubay lann
cenaze namazına üniformalarıyla katıl-
masını biremiıieduyurmasıilk. Halkıngit-
tikçeartan bir bUinç düzeyi vetakipçilik ar-
zusu var. Halkın ve medyanın takipteki ıs-
rannın Kışlalı "nın katillerinin bulunmasuı-
da önemli rol oynayacağını düşünüyorum."
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ
KONRAD ADENAUER VAKFI
\ Kbnrad
! ->4ctencıoer-
SHffung
YEREL GAZETECİLİK ÖDÜLÜ 2000
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı
Yerel Gazetecilik Ödülü Koymuştur.
AMAÇ
Madde 1: Ödülün amacı, demokrasi kültjrünün yerleşmesıni, halkın bilgilen-
me ve gerçeklen öğrenme bilincının kavranmasını ve yerel gazetedliğın güçlen-
mesırv sağlamaktır.
Madde 2: Bu amacı gerçekleştırmek için. yerel basın ve yayın kuruluşlannda
çaıışan gazetecilenn çalışmaıannın değerlendınlmesi ve mesleğe yönelen genç-
ienn özendınlmesı öngörülür.
KAPSAM
Madde 3: Yerel gazetecilik ödülü. yerel gazetelerde çalışan gazetecileri kap-
sar Değerlendırmede. bu kuruluşlarda çalışanlann yerel konular için olanakları
en ıyı şekilde kullanmaları diKkate alınır.
BAŞVURU
Madde 4:
a) Adaylar doğrudan başvurabileceğı gibi, yerel gazetelenn yazı işleri müdür-
len; iletişim fakürtelennın bulunduğu yerlerae fakülteier adına oğretim üyeleri,
yerel meslek kuruluşlan ve sivil toplum örgütleri aday gösterebilır, her aday tek
bir eser ıle katılabılır.
b) Adayların TC vatandaşı ve eser dilınin Türkçe olması zorunludur.
c) Ders kıtaplarında, master veya doktora çalışmalannda yayınianmış veya bir
yarışmaya katılmış olan çahşmalar kabul edümeyecektır Sahibı ölmüş çalışma-
lar aday gösterilemez. Yarışma süresınce eser sahibı ölur ve eseri ödül kazanır-
sa. ödüi ölen kişının yasal vanslerıne venlır.
d) Eserlerin 01.01.1999-31.12.1999 tarıhlerı arasında yayınianmış olması ge-
reklidır.
e) Eserler. eser sahıbinın nüfuz cüzdanı ömeğı ve bir kışa özgecmışi ile birlikte
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, {Yerel Gazetecilik Ödülü - 2000)
Türkocağı Cad. No: 1, 34440 Cağaloğlu-lstanbul
adresıne 31.01.2000 tarihine kaaar 1 orıjinal 11 nüsha halinde taahhütlü ola-
rak postaya venlmış olmalı ya da elden teslım edilmelıdır.
ÖDÜLLER
Madde 5: Ödüller 2000 yılı için aşağıdakı şekilde belırlenmıştır
Birincılik odülü 2.000 DM
IkıncilıK ödülü 1.000 DM
Üçüncülük ödülü 500 DM
Madde 6: Seçıci Kurul Gerekli gördüğünde en fazla 5 adaya mansiyon olarak
bırer özendırme plaketı verebilır.
Atatürkçü Düşünce Derneği istanbul subeleri
Ahmet Taner Kışlah
için AKM'de gece
İstanbul Haber Servisi - Atatürkçü
Düşünce Derneği (ADD) İstanbul
şubelen bu akşam Atatürk Kültür
Merkezı'nde (AKM). bombalı suikast
sonucu kaybettiğimiz gazetemiz yazan
Prof. Dr. Ahmet Taner KjşlaJı ve tüm
Cumhuriyet şehitleri için anma toplantısı
düzenliyor.
Kışlalı ve Cumhuriyet şehitleri için
AKM Büyük Salonda saat 20.00 da
başlayacak olan anma gecesi "Mustafa
Kemal Destanı" konulu dia gösterisiyle
başlayacak. Gecede, İstanbul
Üniversitesi (İÜ) Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Nur Serter. gazetemiz yayın
kurulu başkanı ve yazan tlhan Selçuk,
Sivil Toplum Kuruluşlan Birlıği adına
eski 10 Rektörü Bülent Berkarda. Radyo
Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni
Ümit Zileli. ADD istanbul Şube Başkanı
Bilge Bilgiç ve Ahmet Taner Kışlah'nın
dostlan konuşacaklar. Saat 22.30'a dek
sürecek olan anma gecesini eski TRT
spikerlennden Emin Saylan sunacak.
Bilge Bilgiç, "Laik. demokratik Atatürk
cumhuriyetine sahip çıkan tüm Ahmet
Taner Kışlalı dostlannı bu anlamlı geceye
bekHyoruz" dedi
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Türkan Saylan: Kimse
köşesîne çekilmemeli
tstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel
Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan.
yazanmız Ahmet Taner Kışlahnın
cenaze törenindeki duyarlılığın çağdaş,
laik, demokratik Türkiye özlemi içinde
bulunan tüm bilinçli yurttaşlar için
"Asla yeterli sayümaması gerektiğini'*
belirterek "Kimse köşesine
çekümemelidir. hiç kimsenin buna hakkı
yoktur" dedi.
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan
Saylan, yaptığı yazılı açıklamada,
şunlan söyledi:
"Cumhuriyetimizin temel taşı olan
Atatürk ilke ve devrimleri. hukukun
üstünlüğü. değişmez değiştirilemez laik
düzenimiz, son 50 yıldır bizi yönetenlerin
oy ve çıkar beklentileri ve ilkesi/likleriy le,
verdikleri ödünlerle, yozlaştu-umış,
yobazhğa, köktendinciliğe, 'demokrasi'
söylemryie yer açılmıştır. Aydın
cinayetkrinin temeli de budur."
Saylan, bu gerçeği herkesın iyi
bellemesı ve cumhuriyetin her bireyinin
tarikat-siyaset-mafya üçgeninın yok
edilmesi için cumhuriyetle bütünleşmesi
gerektiğini vurguladı.