Katalog

23 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturfS cumhuriyet.com.tr 15 Üç Deriz Tophıhığu'ndan F. Ereren. Kutlar'ın : anısına Beş yü önce Sevinç ve Ferda Ereren tarafmdan kurulmuş Cç Deniz Toplu- luğu'nun ilk albümü Yağmuriar Din- meden, Hades Records etiketiyle ya- yımlandi. Yurdun çeşitli yerlerinde verdiği kon- serlerle halk müziği üzerinde yaptık- lan çok sesli denemeleri müziksever- lere aktarma olanağı bulan grup, çiz- gisiyle akademık anlayışla otantik ya- pı arasmda ortak noktalar anyor. Grup geniş, Evrim Gündüz (flüt), Mustafa Kavraz (keman). Erdal Şaki- toğlu (bağlama), Mehmet Atlı (bağla- ma), Ferda Ereren (bağlama). Emre Göngörmüş (obua), Sevinç Ereren (vi- yolonsel), Erdal Şaükoğlu (vurmalı- İar), Tülay Kavraz (vurmalılar), Ser- dar Partar (viyola), vokaller Oya Gün- gönnü;Ozkardeş, Elvan karataş,Alev Gülseçkin, Hüsniye Güngör'den olu- şuyor. Ferda Ereren'in besteleri Yağmur- lar Dinmeden Gel, Onat Kutiar'ın anı- sma yazılmış Adın Söylenecek DUJer- de, Yanar Otdu Deü Gönlüm, Sesini VferSesime, Yürek Uçar, Sıvas'a Ağıt'ı, geleneksel ezgilorden Blr Fırtına Tut- tu Bizi (Selanik). Kuş Uçtu Yavru Kal- dı (Trabzon), Gidiyom Gidemiyom (Çaycuma), Hekunoğlu (OrduJ, Ker- van (Eskişehir) ve Pir Sultan Abdal'dan ötme Bülbül (kaynak: Aşık Daimi) ve Bana Ağlama Derler'i (müzik: F. Ere- ren) yorumluyor. Üç Deniz Topluluğu'nun albümün- deki düzenlemelerin altında da Ferda Ereren'in imzası var. Rock'ın panzerleri Son beş yıldır Alman dilinde şarkı üretenler arasında en fazla satış tirajı- na ulaşan Ranunstetn'ta geçen yü 22- ^3rAgustos tarihlerinde Berlin'de 50fcin kişiye verdiği konserler albûm (Live Aus Berlin) hatine getirildi. Knıspe (gitar), Lindemann (vokal), Schneider (davul), Riedel (bass), Lo- renz (klavye) ve Landers'dan (gitar) oluşan Doğu Almanya çıkışlı grup, 1995'ten bu yana metal âleminin en siv- ri ekipJerinden biri olmayı sürdürüyor. Şov yanını da çok ileri taşıyan grubun bu canlı albümü onlann tüm özellik- lerini yansıtıyor müziksevere. Bir saniye bile düşmeyen tempoya ve ipnotik yapıya sahip albümdeki par- çalar Rammstein'ın iki stüdyo çalışma- sı Herzeleid (1995) ve Sehnsucht'tan (1997) sıra ile seçilmiş. Grup, bir on- dan bir diğerinden çalarak ilğinç bir re- pertuvar oluşturmuş. Parçalara gelınce; albüm Spiel Mit Mir ve Bestrafe Mich'in ardından ge- len techno atmosferli VVeissesFlesh'le dinleyeni etkisi altına almayı başanyor. Orkütücü Sehnsucth ile sert rock ürü- nü Ashe Zu Asche'den sonra, ilk iki al- bümde yer almayan tek parça Wilder VVein'le ortam yumuşarken Heirate Mkrh tempoyu yeniden yükseltiyor. En bilinen iki parçalan Du Riechst So Gut ile Du Has'ı takip eden Engel'da ise hal- lun (kızlann) sesleri bize kadar yansı- yor. 1988'de ltalya'da 80 kişinin ölümüy- le sonuçlanmış uçak kazasını anlatan Rammstein'da iyice 'kararan' albüm, bizce grubun en iyi çalışması olan. gi- tarla bassın benzersiz işbirliklerinden birini yansıtan VVolt Ihr Das bett in Flammen Sehen? ve gitarlann aniden patladığı Seemann'la bitiyor. Son bir not; Rammstein üçüncü so- lo albümü 2000 ilkbahannda çıkarma- yı planlıyormuş. Verdi ve Saint Saens Daha önce, Richard VVagner: Ope- ra'dan Müzikli-Dram'a ile Operada Gerçekçilik ve Beş Gerçekçi Ope'ra ad- lı iki yapıt yazmış Sabri Şaür'ın Ko- ronun Babası Verdi adlı kitabı Pan Ya- yınahk etiketiyle piyasaya çıktı. Kitap, Rancole köyü doğumlu ünlü ttalyan besteci GiuseppeVferdi'nin Emani'den başlayıp FaUstafTa kadar uzanan ope- ralannı içeriyor. Operalar, konulannın seçimi, librettolann yazılması, beste- cinin çahşmalan, temsil hazırlıklan, ilk temsil ve sonrası gibi aşamalar ko- nusunda aynntılı bilgi aktanyor. Ver- di'nin yaşamıyla ilgili notlar da kitap- ta yer alıyor. Pan'ın diğermüzik kitaplanndan bi- ri de Mighael Stegemann'ın kalemin- den çıkmış Saint Saens (çeviri: Orhan Bilgin). Kitap, Fransız müzik adamı- nın (1835-1921) yaşamı. yapıtlan, onun hakkında üretilmiş eleştirilerden olu- şuyor. Kerem Görsev-Alan Harris ikilisinin albümü Laid-Back haftaya piyasada 6 Arkana yasLan ve dinle' Cumhur Canbazoğlu IMUZIK Kerem Görsev,kayıtlannı iki yıl öne bi- tirdiği Laid- Back albümünü gelecek haf- ta ortasında yayımlıyor. Amerikalı vokal Alan Harris'le beraber doldurduklan al- büm 1930-40-50'lerin sevilmiş yapıtlann- dan oluşuyor. They Say It's Wonderful, Pöl- kadots and Moonbeams, Have You Met Miss Jones?, Moonriver, These Foolish Things, The Nearness Of You, Ballad Med- ley (I Am Glad There Is You, Lush Life), Smoke Gets, In Your Eyes, Like Someone in Love, What A Wonderfull World, That's All. Görsev'in şöyle geriye yaslanıp keyifle dinlenebileceğini, rahatça tüketileceğini vurgulamak amacıyla Laid-Back (arkaya yaslanma) adıru verdiği albüm Universaleti- keti taşıyacak. Görsev, yerli caz camiasının en faal üye- lerinden biri. Konserleri, açtığı kulüpteki etkinlikleri, TV programlanyla cazın geniş kitlelere ulaşması için çabalayan besteci- yorumcunun bundan sonraki hedefi, New York'ta kaydettiği Warm Autumn projesi- ni albûm haline getirmek.. - Bizûn piyasanın ahşık olmadığı, böyle piyano-vokal bir duo projesi nasıl doğdu? GÖRSEV - Çocukluğumdan beri piya- nist Bfll Evans'ı dinlerim. Evans'ın Tony Benneth'le yaptığı 1977 tarihli albümün- deki paslaşmaya hayranımdır. Bir dönem Alan Harris'le çahştık; ben de o günlerde ne yapayım diye düşünürken böyle bir şe- yi denemek geldi aklıma. Caz vokalli bir albüm yapmamıştım bugüne dek; Alan Harris'le işe kalkıştık ve baştan sona din- lenebilen bir konsept albümü yaptık. Akus- tik cazdan çıkmadan, başka bir mönüyü denedik işin doğrusu. tsmi Laid-Back, In- gilizce geriye yaslanmak anlamına geliyor. Insanlargeriye yaslaıupdinleyecekJer; rad- yolarda, otel lobilerinde çalacak, uzun yo- la çıkan da dinlenecek. Parçalann hepsi, 1930-40- 50'lerin bilinen aşk şarkılan, Bro- adway müzikalleri ve fılm müziklerinden. Bunlan iki kişilik bir yorumla sunuyoruz. zrem Görsev'in Amerikalı vokal Alan Harris'le beraber doldurduklan albüm 1930- 40-50'lerin sevilmiş yapıtlanndan oluşuyor. Ünlü piyanistin şöyle geriyeyaslanıp keyifle dinlenebileceğini, rahatça tüketileceğini vurgulamak amacıyla Laid-Back (arkaya yaslanmak) adını verdiği albüm Universal etiketi taşıyacak. ^ ^ H DİSKOCRAFİ Handsand Lips(1995) I Love May( 1996) For Murat (1997) Rebudng(1998) Laid-Back (1999) Görsev,ikiyıldır bekle>en Laid-Back'iyayımlamayıbaşardıktansonraşimdide VVarm \>. ı>> • : ıı;in paraaramayabasu - Neden özeOilde AUan Harris~ GÖRSEV - İyi bir şarkıcı: New York çev- relerinde Frank Sinatra- Nat KingCole ka- nşımı çizgisi olduğunu söylüyorlar. Al- bümdeki performansı da hayli iyi adamın. Kulüpte beraber çalışırken hoş bir ortaklık oluşturduk. Türkiye'de butip bir albüm ça- lışması yapılmamıştı; çünkü riskli bir ça- lışma. Ne ritim enstrümanı ne kontrabası var. tki kişisiniz ve müzik yapıp insanlara sunuyorsunuz. Leningrad konseri kay dedilecek - Fekiyi, bu kadar gecikmenin nedeni ney- di? GÖRSEV- Albüme sponsor aradık. So- nunda bulduk. ama deprem engelledi. As- hnda parçalan bir süredir radyolarda çaiı- yorduk ve dinleyicilerim, karşılaştığımız yerlerde ne zaman çıkacağmı soruyorlar- dı. Zor tabii Türkiye'de hâlâ albüm çıkar- mak, sponsor bulmak. 6 Kasım'da, 45 ki- şilik Leningrad Filarmoni Orkestrası'yla bestelerimi çalacağız. O konser için de sponsorbulamadık, kendı ımkânlanmızla yaptık. Konseri yine kaydedeceğiz; alaca- ğtz bandı elimize, yine sponsor aramaya gi- rişeceğiz. Caz müzisyeni olmanın zorluk- lan da bunlar. - Az dinleyeni olmasına rağmen medya cazadestek verme\e başladı. Tıkanıklık ne- rede başlıyor? GÖRSEV- Medya caza destek veriyor. Ciddi gazeteler, televizyon programJan sa- ğolsunlar ilgi gösteriyorlar. Ancak maddi destek de gerekiyor. Biz caz müzisyenleri o paralan cebimize koyup da tatil yapmı- yoruz ya da tavemalarda göbek atmıyoruz. Amaç, hep yeni albümler çıkartabilmek. Ülkede plak sektörünü elinde tutan insan- larla ayn gezegenlerde yaşıyor gibiyiz. Ne yapalım, onlar bizim albümlere para yatır- mıyor, ama yine de yirmiye yakın albüm çıktı bugüne dek. Herkes özveri gösteriyor. - Bir de, catnia küçük olmasına karşın ye- terince ortak hareket edflemiyor ve herkes bireysel bir şey yapma peşinde. Neden da- ha fazla bir araya gelinemiyor? GÖRSEV - Benım amacım artık dün- yaya açılmak. Bu nedenle Universal şirke- tine geçtim. BirTürk caz müzisyeni olarak dünyaya kendi kokumu nasıl taşınmın pe- şindeyim. Türkiye'de küçük camiada hâlâ tam birlik sağiayamadık ne yazık ki. Her- kesin kendine göre doğrulan var. Bu neden- le ferdi çahşmayı tercih ediyorlar. Örneğin ben, biraraya gelindiğinde mutsuz oldugum- dan tek başına çalıştığımda daha zevk alı- yorum. - Mihonlarca müzisyenin denediği klasik cazla dünya) a açılmak daha zor değil mi? GÖRSEV - Kendı bestelenmi standart formlannda çalıyorum dışanda. Bestelen- min melodilerine güveniyorum. Ameri- ka'da da birkaç müzisyen tarafindan beğe- nildi ve notalanm alındı. Ben etnik müzi- ği sevmiyorum; ntim ve armoni duyguma ters geliyor. Klasik cazın daha bir renkli- sinin peşindeşim. Costello'nun 'esküeri9 Yerli müzik dünyası depremin olumsuz etkisini yaşamaya devam ederken 'merakhsı' için yayımlanan yabancı albümlerin trafiği eski haline dönmüş durumda. Bir aylık aradan sonra plakçı vitrinleri yeniden canlı, ama satışlann bpırdadığını söylemek zor. Yeni ürünler arasında yine ağırlık 'best oFlarda, 'greatest hhs'lerde, toplamalarda. karma albümlerde. Best of lara en son ömek. Elvis Costello'nun The Very Best Of albümü. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin yıllardır 'davetliler listesi'nde olmasına karşın bir türlü Açıkhava sahnesinde göremediğimiz Costello'nun 'krema' parçalannm toplandığı albümü 'farkh' bir çalışma olmuş. Bir kere son dönemde alışıldığı üzere çok eski yapıtlann yanına albümü taşıyacak yeni bir beste konulmamış; yalnız, Charles Aznavour'un ünlendirdiği She'nin cover yorumunun son bölümündekı orkestrasyonla biraz oynanmış. Anlatılanlara göre en iyılerin bir araya getirilememesinin nedeni, Costello'nun eskiden çahştığı şirketlerle telif konusunda anlaşamamasıymış... Albümün genel havası çok olumlu; eksiklere karşın Costello'nun renkli kariyerinden net bir fotoğraf sunabiliyor müziksevere. Onun 'huysuz funk'ı, kalbini elıyle sarmalayıp sevdiğine sunan romantik hali. klasik rockçı yanı ve sözlerdeki ustalığı, bilgiçliği belgeleniyor repertuvarda. Bizce, AUson, \Vatching the Detectives, Everyday I Write The Book ve Shipbuikting'ın sivrildiği yapıt için Costello hayıanlan farklı görüşlere sahip. Bir yabancı TV kanalında yapılan söyleşilerden öğrendiğimiz kadanyla, 'usta'nın eskilere rağbet etmeyi bırakıp yeni bir şeyler üretmesini isteyenlerin sayısı fazla gibi gözüküyor... Albümün diğer parçalan: Pump ItUp, I Can't Stand Up For Falling Down, Radio Radk), ChıMand, Good Year For The Roses, Man Out Of Time, Acddents Wil) Happen, (I Don't \\ant To Go To) Chetsea, Oliver's Arm>, (VVTıat So Funny 'Bout) Peace Love & Lnderstanding, I VV'anna Be Loved, Indoor Fireworks, Tkoyo Storm VVarning, I VVant You, God Give Me Strength. Banş için savaşa devamYirmi yıl öncebiryılbaşı ge- cesi kurulmuştu Eurythmics. On yıl boyunca popun en ya- rancı iküisi' unvanını taşıdık- tan sonra kavga edip aynldık- lannda son albümlerinin adı, şaka yapar gibi WeAreOne'dı (Biz Birız). Hayranlan o tarihten sonra Annie Lonnox'la (1952), Da- veStewart'ı (1954) ayn al- bümlerde dınlemeye başladı- lar. Lennox, Why ile No Mo- re I Love Ybo'nun cover'ı gi- bi bir iki iyi iş çıkanrken St«- wart da albümlerle birlikte ya- pımcılığı da yürütmüş, Nata- Belmbrugtia vı keşfetmişti... Olmaz olmaz dememeli; grup tam tarihe kanştı derken bir arkadaşlannm araya gir- mesiyle, Stevie W»nder'ın da isteğiyle banşıp tekrar bir ara- ya geldi Eurythmics. Bu ara- da Annie Lennox basının önünde, o dönemde kişilik kri- zine girdiğini ve kendisinin hatalı olduğunu itiraf ettı. Eurythmics, 10 yıl aradan sonra yeniden bir araya gelip Peace albümünü çıkardı. Toplanan paranın kanser araştırmala- nna gittiği konser sonrası ikili. Euryth- mics adı altında birleşmeye karar verdi ve kısa süre sonra Peace albümünü çıkar- dı. Bugünlerde Greenpeace'in de katkı- lanyla Avrupa. Amerika ve Avustral- ya'yı kapsayan, çevre ve banş mesajla- nyla dolu bir turne başlatan grup, 50 milyona ulaşmış single ve albüm tiraj- lannı daha yukanlara taşımaya hazırla- nıyor. Banş için savaşmaya hazır oldu- ğunu açıklayan ikili, fıziksel açıdan aşa- ğı yukan aynı: yeni albüm de geçmişte- kilerin daha güzel allanıp pullanmış, da- ha rafıne bir kopyası gibi. Kuvvetli kart- larda da fazla değişıklik yok; on yıl ön- ceki gibi Dave'ın gitan, Annie'nin sesiy- le giden, dans edilecek, kulakta kalıcı, blues, soul hatta country gibi türlerle renklenmiş bir soundu yeniden yakala- yabilmişler. Parçalara gelince: İlk single ıçın seçil- miş I Saved The Workl Today, her gece TV'nin karşısında çaresizlikle izlediği- miz savaşlan, kanşıklıklan anlatan yu- muşak bir ballad. I Want It AD ise, he- avy rock bile denilebilecek kadar güçlü, gitar ağırlıklı çalışma. Bunlann dışında glam kokan, iyi bir sax gırişli Power To The Meek. gospelle sonuçlanan ballad 17 Again de bizce Sweet Dreams ve The- re MustBeAnAngeTla grubu sevmiş mü- zikseveri memnun edecek parçalar. Pe- ace albümü BMG etiketiyle piyasaya çıktı. Art arda bozlak albümleıiKalan Müzik arşıv sensınin bozlak ustalan bölümüne Hacı Taşan'ın iki yeni albümünü kat- tı. Daha önce aynı ozanın Alh Turnam adlı albümünü de ya- yımlayan şirket bu iki yeni al- büme Yüce DağBaşında ile Çok Zaman Sabrettim adlannı ver- miş. 1930 yılında Keskin'e bağ- lı Kırullar köyünde doğan boz- lak ustası Muharrem Ertaş'ın yanmda yetişen, radyoda ma- halh sanatçı olarak en fazla prog- ram yapanlar arasında yer alan HacıTaşan, 1983'teöldüğünde ardında repertuvara girmiş on- larca beste. Keskin türküsü ve bozlak bırakmıştı... Kalan Müzik. bir diğer boz- lak uslasıÇekiç Ali'nın yapıtlannı da albüm haline getirdi. Kır- şehirli ozanın Kızılırmak adını verdiği albümü ay sonunda sa- tışa çıkıyor. Çekiç Ali (soyadı Ersan). Kaman'a bağlı Meşe köyü doğum- lu. Çevikliği ve ataklığı, saz çalmadaki canlılığı ile hareketli- liğinden dolayı 'çekiç 1 lakabı verilmiş ozan, Hacı Taşan ve Ne- şet Ertaş gibi. çok küçük yaşlarda yöre düğünlerine çalgıcı ola- rak giderek kendi kendini yetiştirmiş. Sazını sesine. sesini de sazına yakınlaştırarak elde ettifi birliktelik, ona özgün bir üs- Çekiç Ali'nin Kızdırmak albümü ekrni sonunda çıkıvor. lup kazandırmış. 1974 yılında ölen Çekiç Ali'nin bıraktığı repertuvar önemli ölçüde türkü ve ağıtlar- dan oluşuyor. Piyasaya çıkacak albümde ise bu repertuvardan şu yapıt- lar yer ahyor:Aziziye (anonim), Doğar Yaz Aylan (söz: Âşık Seyfullah-müzik: Çekiç Ali), Iraftaki Siniler (anonim), San Yazma (söz: Âşık Seyftıllah- muzik: Çekiç Ali), Hey Nari (anonim). Ybnıldum daYolÜs- tûneOturdum (anonim), Gir- dim Tünele (anonim), Çare Yoktur (söz: A. Seyfullah- mü- zik: Çekiç Ali), Deverek Dağı (söz: A. Seyfullah- müzik: Çe- kiç Ali), Süpürgesi Yoncadan (anonim). Zeyneb"e Ağıt (söz: A. Seyfullah), Biter Kırşehir'inpülieri (söz: Âşık Said-mü- zik: anonim), Kızılırmak (söz: Âşık Said-müzik: çekiç Ali), Çorabın Enine Bak (anonim), Başında Pare Pare Kann Var (ano- nim), Anam Ağlar Başucumda Oturur (söz-müzik: Neşet Er- taş), Nerde Kaldı Vatanımız Elimiz (söz: Âşık Seyfullah- mü- zik: Çekiç Ali), Çubuguna Lüleyim (anonim), Şu Yalan Dün- yadan Usandım Doydum (söz: Pir Sultan Abdal), Çubuk Uzun (anonim). CÖRÜŞ Müzik Kültürü "Gerçek kültür insanı, Ahmet Taner Kış- lalı için büyük acımız içimizde." Insanlığın yaratımı olan sanat insana seslenir. Dinleyicisi ve izleyicisi olmayan sanat acaba var mıdır?.. Sanat yapıtlan- nın insanlara yansıması için, sadece duy- gu değil, düşünce ile birlikte bilgi gerekli- dir. Hertıangi birsanat tûrü'nün sadece ho- şa gitmesi ve sevilmesi değil, iyice anla- şılabilmesi, benimsenmesi ve değerlendi- rilmesi için ise eğitim zorunludur. Müzik dünyasında ister Klasik, ister Çağ- daş, ister Hafif ya da Pop, ister yöresel ve- ya evrensel türlerde müzik yaratmlan ol- sun, bu temel kural değişmez. Bu temel kurallann içinde bir diğeri ve önemlisi de sanat yaratıcılığının bireysel'den doğarak toplumsal niteliğe ve yöne yayılarak, git- gide halka ulaşabilmesidir... örneğin, Kla- sik veya Çağdaş müzik yaratıcılan gör- kemli yapıtlannı (diyelim ki Beethoven 9. Senfoni'sini ya da bir başka besteci ölüm- süz yapıtlanndan birini) bestelerken, bel- ki dinleyicilerinin nasıl algılayacaklannı, ne değer vereceklerini düşunmemiş, kendi- ni koşuHandırmamış olabilir?! Ancak, şa- yet bütün müzik repertuvannı kapsayan senfoniler, sonatlar, oratoryolar, operalar, konçertolar, ağrtlar v.d. dinleyicilerini, iz- ieyicilerini bulmamış olsalardı, acaba bu büyük besteciler "ölümsüz" kalabilirler miydi? Bunun için "anlaşılmak", "sevil- mek", "benimsenmek" gerekir. Bugerek- sinme ise ancak "bilgilendirme", tek söz- cükle "eğitim" sayesinde elde edilir... Bü- tün bu bildiklerinizi sevgili okurlar, neden tekrar bu yazımda dile getirdim diye so- rarsanız, herhalde sizleri aydınlatmak için değil, müzik dünyamızda güncel hale ge- len bir "kaos"a, azınlıkta kalan bazı yeni yaratımlann dışında sadece göz boyama, ün ve reklam kazanma, söylentilerle gös- terime girme vd. olumsuzluklara, yeterli ol- masa da parmak basmak istedim! Çün- kü, yukanda belırttiğim "e<J/f/m"zorunlu- luğu her tür müzik gibi Hafrf, Pop ve Po- püler müzik için de geçerlidir. Şöyle ki: Günümüzün "geniş kitle müziği" sayı- lan Pop müzik asla hafıf değildir ve eski deyimle Hafıf Müzik de hiç hafife alınarak dinlenmez, yorumlanmaz, değeriendiril- mezdi. Sadece eğlendirmek ya da duygu sömürüsüne kaçarak acındırmak için üre- tilen yapıtlar, sadece ticari amaç taşıya- bilirler, ama "gerçek müzik" sayılamaz- lar... Pop müzik de duygulandırmak, coş- turmak ve diğer etkileyici nitelikleriyle bir- likte, düşündürücü yanıyla da geniş din- leyici kitlesinin beğenisinesunulan tkkül- türaracı'd\T da... Bu bakımdan Pop mü- zik ve hatta bazı olumlu diğer akımlar ve gerçek nitelikte Rock müziği de eğitim yoluyla varılması gereken, hiç olmazsa doğru dınlenilmeye yetecek kadar to//g/'yi gereksindirir. Üstelik en genç kuşaklar- dan yıllanmış kuşaklara kadar herkesin kendi duygusuna, beğenisine ve bilgisine göre değişik akımlan ve yenilikleri içeren bir müzik sanatıdır Pop Müzik... Böylece Popüler deyimiyle en geniş anlamda ve bc- yutlu dinleyici kitlesine seslenmek ve onu etkilemek zorunluğunu en fazla taşıyan müzik türü sayılır! Bu nedenle, Pop Müzi- gV'ni dinleyici olarak benımsemek, öte yan- dan sanatsal bir uğraşı olarak meslek edi- nerek yaratabilmek için mırtlaka iyi duy- mak, içtenliğin dışına çıkmamak (!) ve bi- lerek çalışmak gerekmektedir. Günümüzde sadece Pop müziği'nin de- ğil, diğer bazı türierin de içine düştüğü tehlike, uyduruk üretimlerin ortalığı sardı- ğı durumlar konusuna gelecek yazılanm- da değineceğim. Olumlu olaylann ve ye- nilikçi yaratımlann değerini de vererek... Yerli popta Kenan Doğulu yeni albümü Ben Senin Herşe>inim'le liderliğini sürdürüyor. IzeL Bir Küçük Aşk'la ikincilikte kaldı. Tanju Okan'ın 'best of'u Bir Zamanlar listeye üçüncü sıradan girdi. Sanat müziğinde sıralamada değişiklik yok: Safiye Sovman, Sevenler Gece Ağlar'la birinci, Pınar Altınok, Arz Ediyorum'la ikinci, Zeki Müren'in Bıl«îırcın Yağmuru adlı- yapıtı üçüncü. Halk müziğinde Yavuz Bingöl, Siterodir'le birinci, Kubat, Bir Ayrüık Bir YoksullukBirÖlüm'le ikinci, Servet Kocakaya, Keke ile üçüncü. Yabancı müzikte Matrix fılminin müzik albümü birinci, toplama albüm-Summer HHs 99 ikinci, Sting, Brand New Da>'le üçüncü. yeniler- The Very Best Of Ehis Costello - The Ideâl Crash - Deus - Longing - Bell Book & Candle - A Cheap and Evil Girl - Bree Sharp - Tight Rope - Brooks and Dune - Girl's Night Out - Candy Dulfer - The Cantino Sessions - Death in Vegas - Playins - George Winston - AH THe Best - Hist Greatest Hits- Haddaway - Between Black & White - Hiroshima - Classics in The Key Of G - Kenny G - La Marcha Del Goiaza Solitario - Fabulosos Cadillacs - Ciao - Lucio Dalla - Lyte Funkie Ones - Lyte Funkie Ones - Emotion - Martina McBride - I'm Not So Tough - Mindy McReady - Forever - Puff Daddy - Linda Brava - Linda Brava - Yüce Dağ Başında - Hacı Taşan - Çok Zaman Sabrettim - Hacı Taşan