13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayram Yıldınm, Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı'na karşı çok pasif kahndığını söyledi 6 Türk-Iş üzerîne düşeni yapmadı'Istanbul Haber Servisi - Türk-îş'e bağ- lı Türkıye Petroî, Kimya, tlaç ve Lastik Iş- çılen Sendikası (Petrol-lş) Genel Başka- nı Bayram Yıkunm, Türk-lş yönetımının Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı'na karşı gerçekleştırilen eylemlerde üzerine düşe- nı yenne getırmedığını belirterek, hedef- lerinin "Ankara'daTürk-lşvar" dedırten bır sendika olduğunu söyledi. Kamu Işlet- meciliği Genel Merkezı Vakfi (KİGEM) Başkanı Prof. Dr. MümtazSoysalda Mec- lis'te "adı sol kendi sol olmayan" bir par- tı olduğunu kaydetti Petrol-lş 23. Olağan Genel Kurulu dûn sendika genel metkezinde başladı. Genel kurulun açılışında konuşan Başkan Bay- ram Yıldınm, hükümetın, depremin yara- lannı sarmadan Sosyal Güvenlik Yasa- sı'nı çıkarmasını eleştırerek "Onlarger- çekten halkı düşünselerdi depreme koşar- lardı.Bizeöylebirdünyada\atüı\orkion- lara göre küreselleşme kavTamı ile bürün- leştirilen rekabet için feda ederoeyecek bir şeyimiz kalmamalıdır" dedı Türk-lş'ın, Sosyal Güvenlik Yasası'na karşı çıkışta üzerine düşeni yerine getirmediğini anla- tan Yıidınm, daha güçlü ve büyüklüğüne göre sorumluluğunu yenne getiren, "An- kara'da Türk-lş var" dedirten bır Türk-lş hedefledıklerini söyledi. KİGEM Başkanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Meclis'te bulunan DSP'yı sol par- tı olmamakla eleştırerek "ÖzeUeştirme- nin karştsında olan, işçikrin haklannı gö- zeten gerçek sol partileri Meclis'e sokma- ÜVE" dedı. Küreselleşme konusuna da de- ğinen Soysal, küreselleşmenın, içınde Türkiye'nin de bulunduğu bırçok ülke ıçın elvenşlı olmadığını, küreselleşmenin dünyada bırkaç ülke ıçın avantaj olduğu- nu belirttı. CHP Genel Başkan Yardımcı- sı ve eski Petrol-lş Sendikası genel baş- kanlanndan Cevdet SeM de TBMM'nin gündemiyle halkın gündemmın bırbirine uymadığinı söyleyerek, depremin hemen sonrasında çıkanlan Sosyal Güvenlik Ya- sası ıçin "ÇokayıpbireyİemdT değerlen- dırmesini yaptı. Bugün ve yann da devam edecek genel kurulda konuşma yapan Yunanıstan'ın önemli sendikalanndan "Rafînerive Kim- ya Sanayü Çabşanlan SendikasT (PEPR- CI) Genel Başkanı George Panotaskos'un uzun süre alkışlanması dikkat çekti. Pa- nolaskos, Türkıye ve Yunanistan'm soru- nunun eğıtım olduğunu söyleyerek, sa- vunma harcamalannın azaltılması, yerine eğitım harcamalan yapılması gerektiğini kaydetti K.KTC, Azerbaycan, Bulgaris- tan, Cezayır, Fransa, lsveç, Rusya ve Ka- zakistan'dan sendika temsilcilerinin de katıldığı Petrol-lş Olağan Kurulu'nda Bayram Yıldınm'ın yeniden aday olması beklenıyor. 'Sendikalar üniversiteyle irliğiyapmalı' Istanbul HaberServfci- ts- tanbul Ünıversıtesı tktısat Fa- kültesı Dekanı Prof Dr. To- ker Derett, hükümet temsil- cılen ve ışverenın ünıversıte- lerden destek almalanna kar- şın sendıkalann ögretım üye- lennden destek ıstememele- rinın, Türkiye'de sendıkal ha- reketin genlemesınde etkılı olduğunu soyledı Tanh Vakfi tarafindan Ar- mada Otel'de düzenlenen 'Sendikalar ve Ünrvershder' konulu atötye çahşması baş- ladı lkı gün sürecek çalışma- nın açılışında konuşan Prof. Dr Toker Derelı, günümuzde küreselleşme ve neoliberal polıtıkalann etkısiyle sendı- kacılığın gûç kaybetmesının, ünıversitelerde endüstn ıliş- kilen kavramından insan kaynaklan kavramına geçıl- mesıne neden olduğunu söy- ledi. Türkiye'de sendıkal ha- reketın gelışmesınde ögretım üyelennin önemli rolü oldu- ğunu vurgulayan Derelı, bu alanda Türkiye'nin önemli bır akademısyen kaynağı bu- lunduğunu kaydetti Türk -sendıkacılannın ünıversıte- lerle yetennce ışbırlığı yap- madığını belırten Derelı, en- düstn ılışkılen alanının öne- mını günümuzde koruduğu- nu, ışçı sendıkalannın geç- mışte olduğu gıbı ünıversıte- lenn çalışmalanndan ve bin- kımınden yararlanması ge- rektığinı belırtu DİSK Eğitim ve Araştırma Daıresı Başkanı ÇetinUygur, sendıkal hareketın, ışyen ve üyeyle sınırlı faaliyetinın dı- şına çıkarak toplumun bütûn kesimlerine yönelik bır ör- gütlenme modeli açılımı ge- lıştırmesıyle ünıversıtelerle ışbırlığine girebileceğını sa- vundu. Uygur, üniversıtele- nn de akademık bağımsızlı- ğa kavuşmasıyla endüstn ılış- kılen bolümlennın sendıka- larla ışbırlığının gelışeceğını söyledi. Türk-lş Genel Eğıtım Sek- reten Salih Kıiıç da, Türkı- ye'de ve dünyada yaşanan ge- lışmelenn, sendıka-ümversi- te ışbirlığının surdûrülmesını ve gelıştınlmesını gerektırdı- ğıni kaydederek ünıversıte- lerle güncel sendıkal sorunla- n ırdeleyen ortak seminerler yapmaya başladıklannı söy- ledi. Y e t e r ' i n d a v a s ı n d a n g ö r i m t ü a l m a k y a s a k S ^ ^ alınan ve Terörle Mücadele Şubesi'nde ölen sendikacı Süleyman Yeter'in şikâyetçi olduğu 8 polisin yargılanması- na dün devam edildi. lstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki işkence da\ası için polis geniş güvenlik önlemleri at- dL Sanık 8 poüsten 7'sinin katıldığı dumşmaya 14 müştekiden Erdoğan \ ılmaz ve Mukaddes Çelik geidL Müşte- küerin gelmemesi nedeniyle *teşhjs"in yapüamadığı otunımda mahkeme heyeti sanık avukatı Yeiekçi'nin istemi üzerine CMt K'un 377/2'nci maddesi uyannca basın mensuplannın duruşmadan görüntü almalannı \Bsakladı. Müdahil avnkatlannın sanıklann nırukİanması yönündeki istemini reddeden mahkeme heyeti, "teşhis" için müş- tekikrin ve sanıklann bir sonraki otunımda hazır bulunmalannı kararlaştırdL Eşinin işkence sonucu öldüğünü söyleven Ayşe Yurrüi Yeter, duruşma sonrasında fenalık geçirdi. DİSK'e bağlı Limter-tş Sendikası üyesi Sükyman Yeter'i lstanbul Emnryet Müdüriuğü'nde gözalündayken işkence >aparak öldürdükleri öne sürülen 3 polisin yar- gılanmasına ise önümüzdeki günlerde lstanbul Adüyesi'nde baslanacak. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Değişen Gundem Türkiye'de gündemin sık değişmesin- den, kimi zaman rahatsız olurum. Ve bu- nu sizJerte de paylaşınm. Fakat 17 Ağus- tos sonrasında, toplumumuzu bir "pa- ranoya" gibi saran "deprem muhabbe- tinin" sona ermesinden son derece memnunum. Son derece memnunum, zira işin ta- dı çoktan kaçmtştı. Istanbul'un değişik yeşıl alanlannda pek çok insanımız ça- dınnı toplamadı, okullar açıldığı zaman, "öeöetenm/z/" sınrflarda nasıl tutacağı- mız da pek bilinemiyor. Ama her şeye karşın, cezaevlerindeki olaylar ve Bü- lerrt Ecevit'in ABD seyahatı, ilgınin baş- ka yönlere kaymasına neden oldu. Deprem muhabbetınin sona ermesin- den memnun olduğumu söyledikten sonra, depremle ilgili bir şeyler yazmam çelişkili gibi görünebilir. Fakat bugün depremı değil; depremle ilgili olarak, Türkiye'deki "siyasal IsJâmcılann" zihni- yetinı sergılemek ve nasıl her şeyi istts- maretmek ıstedıklerinın altını çızmek... Devletin; bu ıstısmann, bu somürünün önünü kesmesi, neredeyse 40 gun son- ra oldu. Haftalarca, kımı dıncı örgutler ve tarikatarabalan, bölgehalkına "yardım" (!) dağrttılar. Yanlış anlaşılmak ıstemem. Eğer bu örgütler, gerçekten yardım toplayabılmış olsalar, elbette dağrtma haklan vardır ve böyle bır çabaya, sadece "şapka çıkar- tılır". Fakat bu örgütlenn dağıttıklan mal- zemeler, genellıkle Fazıletlı belediyelerin topladıklan yardımlardı ve bir anlamda kamu kurumlarının, ya da en azından resmi niteliğı olan kurumlann çabalannın ürünüydüler. Depremı izleyen günlerde, televizyon- da ızlediğim bir görüntüyü hıç unutamı- yorum. Gençten, top sakallı ve sırtında cüppe olan bir "fip"; bir kamyonun ar- kasına çıkmış, yiyecek malzemesi dağı- tryordu. Birbirini itip kakarak, bır şeyler almaya çalışan insanlan azarlıyor, bağı- np çağınyordu. Sonra kamyon hareket ettı ve peşınden koşan çocukları toza bogarak uzaklaştı. O görüntüler karşısında, "Ey Türkıye Currihunyetı, sen bu felaketzedeleri bu adamlann ınsaflanna mı terkedecektın" sorusunu sormaktan kendimı alamamış- tım. ••• Dinci basın, tam bir "felaketdellallığr içınde. Aslında bu adamlara bu olanağı tanıyan da bızim devletımiz, daha doğ- rusu hükümetimız oldu. (Hükümetin devleti harekete geçiremediği olgusu- na, daha önceleri de işaret etmiştim.) Dincı basının bu tutumunun ardında, Ecevit hükümetinı devırmek ve bunun yenne, yeni bir "Millıyetçi Cephe" kur- durmak umudu yatıyor. Acaba böyle bir şey olabılir mi? Bana kalırsa olabilir. Ancak; Türki- ye'deki bazı etkın güçler, Fazilet Partı- sı'nin yer alacağı bir hükümete, asla ızin vermemek istiyortar. Yazılı ve sözlü kitle iletişım araçlan da bunları destekliyor. Zaten bunun aksı olsa, Sayın Ecevit'in ınanılmaz "potlan", manşetlere çıkmaz mı? Türkiye'deki egemen güç, "28 Şubat sürec/"nın surmesınden yana. Buna kar- şılık, Türkiye'deki "radıkai Islâm" ve Is- lâmıyetı sıyasallaştırmak ısteyen guçler, bu sürecın sona erdiğıne ınanmak ısti- yorlar. önce kendılerı ınanacaklar kı, da- ha sonra başkalannı da ınandırabilsin- ler... Ve bu nedenle Ecevit hükümeti, her şeye karşın sürüyor. Üstelik, "görülme- dik derecede uyumlu bir hükümet" ef- sanesıyie... ••• Kimi arkadaşlarımız, deprem sonra- sındakı "paranoya" ve "korkuyu" bırtür, "5. Kol faaliyetı" ve "kara propagan- da"ya bağladılar. "Fısıltı gazetesının" müthiş tiraj aldıgı doğru ama, eğer bu ışi yapanlargerçekten "karapropaganda" yapmak nıyetinde ıdiyseler, bundan da- ha uygun bır ortam bulamazlardı. Jeofizıkçilerimız, jeologlanmız, dep- rem bilımcilerimiz, birbıriyle çelışen var- sayımlarla kafamtzı öylesine kanştırdılar ve öylesine çelişkilere düşürdüler ki; bu- nun dışında bir "kara propagandaya" hiç mı hiç gerek kalmadı. Daha once de dile getirdim ama, bir kez daha dıle getirmek ıstıyorum. Doğal bilımlerde; "varsayım", "kanı" ve "tah- min" olmaz Bu türden "gevezelıkler", toplumsal bilımlerde mazur görulebıtir ama, doğal bilımlerde buna yer yoktur. Örneğin bir ıktısatçı olarak ben, "Bır toplumda sınıflar arasında gelir uçuru- mu oluşursa, bunun sonu felaket olur" diyebilirvebu "kanımı", tanhsel ve gün- cel "karşılaştırmalaria" destekleyebilı- rim. Ama kimse bunu umursamaz... Oysakı bır jeofızikçı, "Marmara Denı- zi'nın altında sanıyorum hareketlı bir fay var. Ve lstanbul"u şıddetlı bır deprem bekliyor" dıyemez, dememelıdır En azından, o fayı iyice ıncelemeden böyle konuşmamalıdır. Böyle bir ıfadeye doğal bilımlerde yer yoktur. Ama bizde oluyor. Ve bunu dıle getı- renlerin, kara propagandayla falan ılgı- leri yok. Aynen; okullan önce inceleme- den açan, sonra da haftalarca kapalı tutanlargibi... Artık şu gündemi değiştirelim. (!) Türkiye'nin en geniş ıkbal'den büyük kaftipanya. seçeneğı... ız kalrte btasarımlar, şık ve kuffanıslı ... Şimdi p e » fiyatına 6 taksitle, Î2 aya varan va Bu kamponya, T.C Sanayi Bakanhğı'mn 25 Mtty>fWWTBrl^^^^^WHWWIHWWBHWf l Y5yinlrin<K>BJjtolıe uygundur Kamponya, 01.10 1999 tanhınde başJamtj olup, ûretım ve stok ımkankwıyla sıntrlıdır Utikbal, ürunleri Ozerinde, önceden beJirtmeksizin doğifildık yapma haickma sohipKr. IsKlcbal A.Ş O.S.B 14. Cod. No 13, 38070 Kayseri SÜatfıiıTülufciHanı 0800 361 5558www.istikbâr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle