Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /ekonomi@ cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• PHILIP MÜRRIS-
SABANCI çadırkenti bir
protokolle Kızılay'a
teslim edildi. Çadırkent.
2C0 adet çadır. 350 adet
palet, 4800 metrekare
naylon, 600 metrekare
mukavva kullanılarak
oluşturuldu.
• DENİZBANK, Çağdaş
Yaşamı Destekleme
Derneği ve Tiyatro
Tempo ile birlikte
gerçekleştirdiği
organizasyonla 18-19 ve
25-26 Eylül tarihlerinde
deprem bölgesindeki
çadırkentlerdeki çocuklar
içın gösteriler düzenledi.
• YAKIFBANK,
Marmara Bölgesi"nde
meydana gelen
depremden zarar gören
500 üniversite
öğrencisine aylik net 30
milyon lira karşılıksız
burs vereceğini açıkladı.
•YURTBANK. bedelli
askerlik uygulaması
olanağından yararlanmak
isteyenler için "Bedelli
Askerlik
Kredisi'uygulamasına
başladı.
• AKBANK, deprem
bölgesindeki kredi kartı
sahibi müşterilerini olası
risklere karşı korumak
amacıyla aldıgı kredi
kartı nakit avans çekim
işlerini dondurma
karannın ardındaa;fiı, •v.c,-k.
şubetere "karfirtj • ı":.i'
güvende' başvurusu
yapan kart sahıplerinin
nakit avans çekimlerinin
tekrar başlatıldığmı
bildirdi.
• ESBANK, 2000 yılı
uyum çalışmalannı
haziran ayında
tamamlayarak 2000
sorunu (Y2K)
konusundaki uzman proje
yatınnn firmalanndan Sky
TecnologiesTe (SKY
TECH) yürüttüğü
sertifıkasyon
çalışmalannı
sonuçlandırdı.
• BANKEXPRES,
kullanmaya başladığı
'Open Workflow and
Open Document'
yazılımıyla, iş akışıyla
ilgili tüm bilgi ve
belgeleri elektronik
ortama taşıyarak
işlemlerine hız
kazandınyor.
• LC WAİKİKİ'nin
Umur Bugay tarafından
çekilen ve müzikleri
Ömer Ahunbay'ın yaptığı
yeni reklam filmi
gösterime girdi.
Reklam filminde 8-12
yaş arası 24 çocuk rol
aldı.
• OPERAtNSAN
KAYTSAKLARI yazılımı,
çalışan sayısına bağlı
olarak 10 ıle 30 gün
arasında değişen
uygulama süresiyle 2000
yılı sorunu yaşayan
kuruluşlara hızlı geçiş
olanaği sağlıyor.
• TRÖY Pilsner, 7.
Uluslararası Gıda tçecek
ve Gıda tşlem Sistemleri
Fuan'nakatılryor.
Fuar süresince Troy
Pilsner standlannda
çeşitli etkinlikler
düzenleniyor.
• VİS, GeoffBenett'in
sunduğu 'Ağ
teknolojilerinde yeni
yönelimler' adlı eğitim
seminerlerini, 22 Eylül'de
Istanbul Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi
Sarayı'nda, 24 Eylül'de
ise Ankara Best Hotel'de
gerçekleştirdi.
Türkiye'de yaygm uygulanan betonarme yapılar sorgulanırken sektörler de birbirine düştü
Betonarme ve çelîk kapışbHACERGEMİCİ
Seçim dönemlerinde gecekondu tapu-
su dağıtan, ormanlık alanlan yerleşime
açan. dolgu alanlaıda yükselen yapılara göz
yuman siyasiler ile adeta mafyalaşan ara-
zi rantı, Marmara depreminin sonuçlan-
nı hazırlarken kurallara uygun olarak ya-
pılmayan betonarme yapılar da tartışma-
ya açıldı. Tayvan'da yaşanan 7.6 şiddettin-
deki depremde can ve mal kaybının Mar-
mara'da yaşananın çok altında kalması ve
önceki gün Mexiko City'deki 7.4 şiddetin-
deki depremde ölü sayısının onlarla ifade
edilmesi deprembölgesindeki ülkelerde ya-
pılaşma tekniklerine Türkiye'nin ne kadar
uzak olduğunu da ortaya koydu.
Bayındırlık Bakanlığı belirlemelerine
göre Türkiye 'deki yapılann yüzde 91' inin
mevzuatlara uygun olmadığı ortaya çıkar-
ken inşaat sektörü temsilcileri. sorunun
betonarme vapılardan değil. yanlış uygu-
lamalardan kaynaklandığmı ileri sürüyor-
lar. Betonarmeden yana tavır alanlann
maliyeti yüksek diye eleştirdikleriçelik ya-
pılann inşasını yüklenen fırmalarise. ma-
liyetin sanıldığı kadar pahalı olmadığını
öne sürerek bu tür yapıîarda özellikle za-
mandan kazanıkhgını ve deprem riskinin
betonarme binalarla kıyaslanamayacak
kadar düşük olduğunu kaydediyorlar.
'Kaynak israft olur'
Deprem ülkesi olduğu halde yapılaş-
mada buna uygun davranmayan Türki-
ye'de hemen her kesim kendisini sorgulu-
yor. İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Baş-
kanı Cemal Gökçe herkesin bir anda be-
tonarme binalara yüklendiğini anımsata-
rak "Aslında sorun. mevzuata uygun ola-
rak yapılan ve denetlenen betonarm« ya-
pılarda değil. Türkiye. betonarmeyi çok
kötü bir şekilde kullandığı için bu felake-
ti yaşadı. Bizokulda,yapının öncelikk sağ-
lam. ardından ekonomik ve estetik olnıa-
sı geregini ögreniriz. Çelik yapılar sağlam
• İnşaat sektörü temsilcileri, sorunun betonarme
yapılardan değil, yanlış uygulamalardan kaynaklandığmı
belirtiyor. Betonarmeden yana tavır alanlann maliyeti
yüksek diye eleştirdikleri çelik yapılann inşasını
yüklenen firmalar ise, maliyetin sanıldığı kadar pahalı
olmadığını öne sürüyor.
Depreme
dayanıklılık
prim
yaptırıyor
Marmara'da yaşayan yurttaşlar yûzyıhn felaketi
olarak adlandınlan depremin etkilerini
üzerinden atamazken gayrimenkul ilanlannda
da yeni bir dönem başladı. Satılık ve kıralık
gayrimenkul ilanlannda artık "depremden
korunmak isteyenlere'", "depreme karşı
örüem". "depreme dayanıkb konut" gibi
tanımlamalar sıkça kullanıimaya başlandı.
Depreme dayanıklı malzemeden yapılan ve
zetnin durumu uygun yerlerde yapılan konutlar
prim kazanırken birçok kişinin de bunu kötü
niyetle kullandıklan ve fıyatlan da ikiye
katladıklan gözleniyor.
DEPREM
ortadan
^ Mûhendislik ve
ı «dilmîş MüuahM
ı «an otan Erenkö/ün
en mtana yerinde, 240in1
Drifetart 6 Ofa.1 Srionku 3 WC 2
s s â
A
r Ason Dsire
Emlak:
DEPREMDEN
KORUNMAK
İSTEYENLER
tasw
lûks Amenkan vıdası
O21&4176190
DEPREME KARŞI
ÖNLEM
ypp
OMVBtSrTE onayiı resnn
rapor vwiyocuL 0216*171514
DERHAL TESLİM
MOOADertzKutübüüstu
denız maruarak
«587
575000
olabilir. ancakekonomik değü" dedi.
Bazı özel yapılann çelik konstrüksiyon-
la yapılması gerektiğini kabul eden Gök-
çe "Zaten bu tür yapıîarda da bu teknik
kuUanıhyor. Ancak tüm yapıîarda çelik
konstrüksiyon kullaıulması maliyeti yük-
selteceği gibi Türkiye'nin kaynaklaruıın
da israfina neden olur" derken sözlerine
şöyledevametti:
"Birkaç çelik fırnıasu birkaç kütük ev
üreten firma para kazanacakdiye betonar-
me yapılan kötülememeii. Önemli olan,
bundan sonra kuralına uygun olarak bu
işi yapmak. Evet, Türkiye, betonarmeyi
en çok kullanan iilke,ancak bu ülkenin ku-
mu, çakıb bu sayede kuUanıhyor ve yurt-
dıştna para gjtmiyor."
Öte yandan son dönemde gündeme ge-
len ve çelik konstrüksiyon kullanarak in-
şaat yapan firmalar ise deprem kuşağm-
da olan Türkiye'de çeliğin ve çelik tekno-
lojisinin yeteri kadartanınmadığını öne sü-
rüyorlar. Betonarme binalarda Bayındır-
lık fiyatlanna göre metrekare birim ma-
liyetinin 55 milyon lira ile 150 milyon li-
ra arasında değişmesine karşı çelik konst-
rüksiyonla bina yapan firmalar "Tekniğe
göre fiyat çok değişken. Ancak korkuldu-
ğu kadar yüksek degfl" diyerek herhangi
bir maliyet vermek istemiyorlar. Sektö-
rün eskilerinden olduğunu söyleyen bir-
çok firmanın geçmişinin en fazla 5 yıla
uzanması da Türkiye'nin çelik yapılaş-
maya ne kadar uzak olduğunu gözler önü-
ne seriyor. Konuyla ilgili olarak görüştü-
ğümüz Adantis Mühendislik ve İnşaat AŞ
yetkililerinden Mehmet Akman Türki-
ye'de çeliğin literatürünün bulunmadığı-
nı anımsatarak "Çelik konusundabilgii mü-
hendis, mimar bile bulmak zor" dedi.
Çelik tanınmıyor
Şirket olarak hafif çelik sistemiyle ko-
nut ürettiklerini dile getiren Akman, kul-
landıklan sistemin ABD'de uygulanan son
teknikolduğunu ifade ederekürettıklen lüks
konutlann anahtar teslimfiyatının metre-
kare maliyetinin 450 dolar civannda oldu-
ğunu söyledi.
Akman, yapılan binanın özelliğine ve
kurulacak çelik iskelete göre fiyatlandır-
manın değişeceğinin altını çizdi.
Bir başka çelik yapılar kuran fırma Park
Grubu yetkilileri de 5 yıldır piyasada ol-
duklannı belirterek çelik yapılann depre-
me dayanıklılığırun yanı sıra zamandan ka-
zandırdığını da ifade ediyorlar. Çelik ya-
pı üreten firmalann sayısı az olmakla bir-
likte
u
Bizdahaeskiyiz,bizdahai>i)iz'' şek-
linde yaklaşımlan ise bu alanda da kıya-
sıya bir pazar savaşının yaşanmaya baş-
ladıgını ortaya koyuyor.
TÜRK TELEKOM VE TEDAŞ
Zam yağmuru sürdü
ANKAR\ (AA) - TEDAŞ
Genel Müdürlüğü,
elektriğin birim satış
fıyatına dünden geçerli
olmak üzere yüzde 5
oranında zam yaptı.
; \<ıîk ' Türk Telekom Genel
ua .iîjbsNıfüdürlüğü debazı
• "••+?•• • hizmetlerin
fiyatlannı arttırdı.
Konutlarda
daha önce 32
bin 320
liradan
tüketilen
enerjının
birim
fıyatı 33
bin 940 bin
lira oldu.
Işyerleri. resmi
daire.
yazıhanelerde tüketilen
enerjinin birim fiyatı ise
yapılan zam sonrasında 41
bin lirayaçıkanldı.
Kalkınmada öncelikli ıllere
daha önce 29 bin 410
liradan satılan sanayi
elektriğinin birim fıyatı
30 bin 880 liraya,
diğer illerdeki sanayi
abonelerine verilen
enerjinin kilovvatsaati ise
31 bin 980 liradan
33 bin 940 liraya
çtkanldı. . ' •'••mttalvrm.
Içme ve kullanma
suyunun birim
satış fıyatı ise
kalkınmada
öncelikli
illerde 23 bin
Hra, diğer
illerde ise
, . 25 bin 210
' A lira olarak
K \ belirlendi.
\ ^ ^ Telefon açma-
^fr kapama ücreti
yüzde 50 oranında
arttınlarak 1 milyon
liradan 1.5 milyon liraya
çıkanldı. Aynca 3 milyon
lira olan nakil ücretleri de
yüzde 70 oranında
arttınlarak 5 milyon liraya
yükseltildi.
ibnya evleri Türkiye'deYüzyüın felaketi olarak adlandınlan Marmara
depremi ik ortaya çıkan konut açığına Rusya'dan
ahematif kütük e\ler geliyor.
Karkas malryetiyle metrekaresi 200-220 dolar
civannda olan kütük evleri Türkiye'ye getirecek
olan tkri Organizasyon AŞ Yönetim Kurulu
Başkanı Oktay Ülkü Güner, Sibirya'dan getirilecek
kütük evlerin 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı
olduğunu belirtirken, kütük evleri üreten Narodnıy
Dom Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Veiiçko
Aleksandr Mihayioviç, söz konusu ahşap evierin -50
dereceye kadar yabtıklığuiı söyledL Mihaykniç, 5-6
günde montajı yapılan evlerin yangına karşı da
dayanıklı olduğunu kaydetti.
IMF'nin kaygılannın giderilememesine karşın 2 yıl içinde 24 milyar dolar gelmesi bekleniyor
Ankara'nuı para beldentisi sürüyor
Cözler tahkim tasarısında
ABD 'liyatınmcı
pusuda bekliyor
ANKARA (AA)- ABD'li işadamlan, 10 milyar
dolarlık enerji projelerinde yer alabilmek için, ulus-
lararası tahkim ile ilgili uygulama yasasınm çıkmasını
bekliyor. Türkiye'deiş yapan ABD'li işadamlanndan ah
nan bilgiye göre, uluslararası tahkim yasasıyla ilgili
düzenlemenin ardından, ABD'li işadamlan, enerji
ve Telekom başta olmak üzere, GAP bölgesindeki
yatınmlara karşı yoğun ilgi göstermeye başladılar.
fşadamlan, uluslararası tahkimle ilgili dü-
zenlemenin ardından. sıranın
Türkiye'deki enerji proje-
leri için gerekli uluslarara-
sı finansmanın bulunması-
na geldiğini hatırlatarak
gerekli uygulama yasası-
nm çıkartılmasının ardın-
dan 10 milyardolarlık kre-
diyi de rahatça bulabile-
ceklerini vurguluyorlar.
ABD'nin Ankara Bü-
yükelçisi MarkParrisbaş-
kanlığındaki bir heyet. bu
ay içinde Türkiye'de iş ya-
pan yaklaşık 150 işadamıyla bir-
likte GAP bölgesini ziyaret edecek.
ABDBaşkanı BfflClinton'ın, GAP
bölgesine daha çok ticari
ilgi gösterilmesi çağn-
sının ardından, Türki-
ye'de iş yapan 150 kadar
işadamına GAP turu için
davetler gönderildi.
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Ulus-
lararası Para Fonu'nun (1MF) bütçe ve ka-
mu harcamalannın kısıtlanması konula-
nnda kaygılan sürerken; stand-by'la ulus-
lararası piyasalardan iki yıl içinde 24 mil-
yar dolar akacagı beklentisi oluşturuldu. Türk
ekonomi bürokratlan ve hükümet yetkili-
leri, 2000 yılı için yüzde 25 'lik yıl sonu enf-
lasyon hedefmden vazgeçilmediğini açık-
lamalanna karşın IMF bu konuda ikna edi-
lemedi. IMF, Türkiye için 1999 yıl sonu enf-
lasyon tahminini yüzde 60.4'e, 2000 yılı
sonu enflasyon tahminini de yüzde 38.2'ye
çıkardı.
Washington'da IMF ve Dünya Bankası
yetküileriyle görüşmeleri sürdüren ekono-
mi heyetinin içinde yer alan Merkez Ban-
kası Başkanı GaaErçeL IMF'yle stand-by
yapılmasıyla uluslararası piyasalardan Tür-
kiye'ye2000yıhnda 11 mifyar dolar, 2001
yılında 13 milyar dolar olmak üzere net 24
milyar dolar dış kaynak akışı bekledikle-
rini açıkladı.
Bu kaynağın daha çok özelleştirme, doğ-
rudan yatınmlar ve portföy yatınmlan ola-
rak geleceğini belirten Erçel, IMF ile tek-
nik düzeyde yapılan çalışmalarda 2000 yı-
lı bütçesinin rakamlannın tek tek hazırlan-
maya çalışıldığmı söyledi.
Uluslararası pıyasalara yeşil ışık
NTV'de önceki aksam yayımlanan prog-
rama katılan Erçel, 2000 yılı başından iti-
baren yürürlüğe girmesi beklenilen stand-
by ile IMF'nin uluslararası piyasalara ye-
şil ışık yakacağını, bu yeşil ışığın IMF'den
Türkiye'ye gelecek kaynaktan daha önem-
li olduğunu anlattı. Erçel, uluslararası pi-
yasalara yakılacak yeşil ışıkla Türkiye'ye
2 yıl içinde gireceğini söylediği 24 milyar
dolann uluslararası mali piyasalar açısm-
dan küçük bir rakam olduğunu, ama Tür-
kiye için önemli bir miktar olduğunu söy-
ledi.
Erçel, yakın izleme anlaşmasıyla ortaya
konulan 2000 yılı sonu için yüzde 25,2001
yılı sonu için de yüzde 10 olan enflasyon
hedefinin korunduğunu, 2000 yılında or-
talama enflasyon oranının yüzde 42.5 ola-
cağını kaydetti.
The Economistin tahmini 2010-2012
Türkiye'nin AB'ye üyeliği
LONDRA(AA) - The Economist der-
gisi, Türkiye'nin AB'nin tam üyeliğine
geçişi için en yakın tarihin 2010-2012
yıllan arasında olduğunu öne sürdü.
Dergj, Avrupa Birliği'nin 10-15 yıl için-
de atabileceği adımlar konusundaki tah-
minlerine yer verdiği yazısında, AB'ye
üyelik koşullanyla ilgili olarak Avrupa
Komisyonu'nun genişlemeyle ilgili ko-
miseri Günther Verheugen'in gösterdi-
ği kriterlerin Türkiye için de geçerli ola-
cağını yazdı.
Türkiye'nin AB'ye üyelik konusun-
da istekli olduğunu, ancak şimdiye ka-
dar hep reddedildiğini belirten dergi,
Macaristan'ın 2003-2004, Polonya'nın
2003-2005, Kıbns Rum yönetiminin ise
'anayasal düzenlemelerin yapılmasına
bağh olarak' 2003-2010 yıllan arasın-
da kabul edilebileceğini kaydetti.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ölüsü Bile
Örgütlülüğün, sendikacılığın, deyim yerindeyse
"ö/üsünün b/te ışe yaradığının" kanıtı deprem son-
rası gelişmeler.
insanlann evleri başlannayıkıldı. Işyerleri çöktü. Bir
"Yaralar sanlıyor" edebiyatıdır gidiyor. Ama yaralar
nasıl ve kimin için sanlıyor?
Aslında sistem çöktüğünde, kural dışı, çeteler vur-
gununa yönelik işlediğinde herkes zarar görüyor. Za-
rar çjörmenin de dereceleri var.
Örneğin televizyon ve gazete haberterinden izle-
miş olmalısınız. Yapılan yardımlara ilişkin astronomik
rakamlardan söz ediFıyor. Sonra bu depremden za-
rar gördüğü varsayılan nüfusa bölünerek, "Yardım-
laryeterii" denilebilecek rakamlara ulaşılıyor. Kendi
kendimizi yalanla aldatırken, başkalannı da aldatıyor
olmalıyız ki Ecevit'in ABD gezisinde depreme yöne-
lik yardım, "Fazla da gerekli, acil değilmiş" yalanına
sığınılarak atlanıveriyor.
Medya haberieri genellikle tek kalemden, sahibi-
nin sesinden çtkıyor ya, yanlışlan, yalanlan da aynı
odaklardatoplanıyor. Haberin kendisinin içinde "kre-
diyardımı " vurgularnası da var. Deprem için kredi yar-
dımı ne olabilir? Tabii ki bağış değil. Uygun koşullar-
da borçlanma. Kime verilir? Aslında sosyal yakla-
şım, devlet işlese, insana değer verilse, olabildiğin-
ce tabana yayılır. Küçük üretici, esnaf, ev yapmak is-
teyen vatandaş, yeniden eşya almak zorunda kalan
depremzede... işçi, işsiz vatandaş, herkes bir pay alır.
Bizde kredi yardımı siyasi iktidar, dağıtacak güç-
lerin yakınlan arasında paylaşılır. Belki en iyimseri ile,
depremde gerçekten zarar görmüş, fabrikasını ye-
nilemek, onanmak zorunda olan işletmeler de hak et-
tikleri oranlarda pay alıriar. Küçük sanayiciye, hele es-
nafa pay kalır mı, bilinmez. Gerisi, emekçi, sıradan
vatandaş havasını alır. (Laf aramızda büyük sanayi-
ci, küçük esnaf örgütleri deprem yaralannın sanlma-
masmda bizden çok bağırdıklarına, seslerini yükselt-
tiklerine göre bu işler bildiğimiz en kötü, en haksız,
haramiler çetesi düzeni ağırlıklı yürüyor.)
Öyte ise kredi yardımını bağış gibi görüp, deprem-
zede nüfusa bölüp aile başına hesabını yapmak, ya-
lanın en büyüğü ya da gazetecilik cehaleti. Dün
TMMOB Başkanı Yavuz Önen'le konuşuyorduk.
Alanda yaptıklan taramalardan aldıklan sonuçlara
göre depremde oturulamayacak konumdaki konut sa-
yısı 200 bin. Aile olarak 1 milyon nüfusu kapsıyor. On-
lar için nasıl bir yardım öngörülüyor?
Bütün uzmanlann "israF diye yırtınmalanna kulak
tıkanarak ısmarlanan prefabrik konutlann ne zaman
yapılacağı, nasıl bir adil seçimle halkın yararlanma-
sına sunulacağı tartışmah iken, bu proje trilyonlan
yutmuş bulunuyor. Kira yardımından yararlanmak
için çadıra yerleşmemiş olma koşulu getirildiğinden
halk neyapacağını şaşırmış durumda, ev tutmaya yet-
meyecek yardım ile sığındığı çadın önceden terk et-
mek gibi iki olumsuz seçenekle karşı karşıya kalıyor.
(Sanki çadıriann çoğunluğu ve hele gıda, giyim ge-
reksinimi gerçek yardımlardan sağlanmış değil de
devlet hizmeti imiş.)
200 bin aile dışında kalanlar için ise şimdilik, ona-
nlabilecek evlerde kullanılmak üzere 600 milyonluk
bir yardım yapılıyor. Tepe tepe kullansınlar der, alay
eder gibi.
Dün depremden 45 gün sonra gelinen noktayı
DİSK, Tekstil'den Süleyman Çelebi. Türk-lş, Harb-, •
Iş'ten Izzet Çetin, Eğitim-Sen'den Kemal Bal,'
;
\
TMMOB'den Yavuz Önen, başkanlarla bir kez daha
değerlendirdik. Gerçek bir keşmekeş, örgütsüzlük,
başıboşluk, haksızlık, depremden bile pay çıkarma
söz konusu.
Çok çarpıcı, belirgin birfark da gözlemleniyor. Inan-
mayacaksınız ama, deprem bölgesinde, insana hiz-
mette işleri bitmiş denilen sendikaların deyim tam ye-
rine uymasa da ölüsü bile işe yanyor. Sendikalı, ör-
gütlü işçilerin çalıştığı işyerierinde işçiler hiç değilse
ücretlerini alıyorlar. Fabrikalann onanm, yeniden üre-
time geçmesi sürecinde de çalıştınlıyorlar.
Doğal olarak onlann da çok sayıda ölüleri, yaralı-
lan oldu. Büyük çoğunlukla evsiz kaldılar. Orgütsel ,
dayanışma işledi. llk günlerden sokakta kalmamala-
n için çalışmalar yürütüldü. Şimdi kimi doğrudan dış
kaynaklı sendikal yardımlar, çoğunluğu kendi sen-
dikalannın olanaklan, duruma göre işveren katkılan
da olmak üzere yaralar sanlıyor. Gelinen noktada, eş
ve çocuklann önemli bir çoğunluğu memleketlerine,
akrabalara gönderilmiş olarak, çalışacak işçiler için
konut sorunu, en azından çadırlarda tümü ile çözül-
müş gözüküyor. Bu kışı en azından garantili ış sahi-
bi ve kışa da dayanıklı çadırlarda geçirme garantile-
ri var. lyi kötü kayıplar için de yardım gördüler.
Ya örgütsüz, sendikasız, büyük çoğunluğu kayıt dı-
şında çalışanlar? Kaderierineterk edilmiş konumda-
lar. Depremde yıkılmış, üretim geçmeyen işletmele-
rin onlara ücret ödemesi söz konusu bile olamaz. Ye-
ni bir iş olanağı için kafa patlatan, çaba gösteren bir
kurum yok. Hem işsiz hem de bannacak yeri olmak-
sızın, insan yerine konulmaksızın depremin günde-
mimizden düşmesine bağlı olarak unutuluyoriar.
Sendikacılık hareketi bu dibe vurmuş hali ile işçi-
ler, depremzedeler arasında bu kadar büyük fark ya-
ratabiliyorsa, ya bir de örgütlü, güçlü olsa, toplum-
sal, siyasal yaşamımıza ağırtık koyabilse, sosyal dev-
letten, insandan yana nasıl bir değişimi yaratabilir?
Şöyle bir düş kurması bile güzel...
Kota artışı
nmutlandırdı
Ekonomi Servisi - Başba-
kan Eüknt Ecevtt'in ABD
ziyareti sırasuıda yapılan gö-
rüşmeler sonucu tekstil ko-
talannın bekletıenin altında
da olsa arttınlması, tekstil-
cilerde "iyimser" bir bek-
lenti yarattı. Tekstil ve kon-
feksiyon sektörününtemsil-
cileri, ABD'nin kotalarda
108 milyon dolarlık artışı
gerçekleştirmesinin, sektöre
"az da olsa nefes akfaracağı''
görüşündeler.
Türk-Amerikan İşadam-
lan Derneği (TABA) Yöne-
tim Kurulu Başkanı Bülent
Şenver de ABD'nin yılda
919 milyar dolarlık ithalatı
içinde Türkiye'nin payının
sadece 2.2 milyar dolar ol-
duğunu anımsattı.
Gaziantep Sanayi Odası
(GSO) Başkanı NejatKoçer
de tekstil kotasının arttınlma-
sının Güneydoğu Anadolu
Bölgesı ve özellikle Gazi-
antep'e endiıektkatkı sağla-
yacağını bildirdi.
Güneydoğu AnadoluTeks-
til ve Hammaddeleri Ihra-
catçılan Birliğı Başkanı Adil
Sani Konukoğlu. tekstil ko-
tasınm artmasına. yalnızteks-
til ihracatının artmasını sağ-
layacak diye bakılmaması
gerektiğini vurguladı. Ko-
nukoğlu, kotanın artması ile
tekstilin önümüzdeki yıllar-
da, içerisindebulundugu dar-
boğazdan çıkma sürecinin
ivme kazanacağını belirtti.
Adıyaman Ticaret ve Sa-
nayi Odası Başkanı Zafer
Ersoy, tekstil kotasının art-
masmın, yöre ekonomisine
mutlaka olumlu etki yapa-
cağını bildirdi.