13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomi@ cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • PHILIP MÜRRIS- SABANCI çadırkenti bir protokolle Kızılay'a teslim edildi. Çadırkent. 2C0 adet çadır. 350 adet palet, 4800 metrekare naylon, 600 metrekare mukavva kullanılarak oluşturuldu. • DENİZBANK, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Tiyatro Tempo ile birlikte gerçekleştirdiği organizasyonla 18-19 ve 25-26 Eylül tarihlerinde deprem bölgesindeki çadırkentlerdeki çocuklar içın gösteriler düzenledi. • YAKIFBANK, Marmara Bölgesi"nde meydana gelen depremden zarar gören 500 üniversite öğrencisine aylik net 30 milyon lira karşılıksız burs vereceğini açıkladı. •YURTBANK. bedelli askerlik uygulaması olanağından yararlanmak isteyenler için "Bedelli Askerlik Kredisi'uygulamasına başladı. • AKBANK, deprem bölgesindeki kredi kartı sahibi müşterilerini olası risklere karşı korumak amacıyla aldıgı kredi kartı nakit avans çekim işlerini dondurma karannın ardındaa;fiı, •v.c,-k. şubetere "karfirtj • ı":.i' güvende' başvurusu yapan kart sahıplerinin nakit avans çekimlerinin tekrar başlatıldığmı bildirdi. • ESBANK, 2000 yılı uyum çalışmalannı haziran ayında tamamlayarak 2000 sorunu (Y2K) konusundaki uzman proje yatınnn firmalanndan Sky TecnologiesTe (SKY TECH) yürüttüğü sertifıkasyon çalışmalannı sonuçlandırdı. • BANKEXPRES, kullanmaya başladığı 'Open Workflow and Open Document' yazılımıyla, iş akışıyla ilgili tüm bilgi ve belgeleri elektronik ortama taşıyarak işlemlerine hız kazandınyor. • LC WAİKİKİ'nin Umur Bugay tarafından çekilen ve müzikleri Ömer Ahunbay'ın yaptığı yeni reklam filmi gösterime girdi. Reklam filminde 8-12 yaş arası 24 çocuk rol aldı. • OPERAtNSAN KAYTSAKLARI yazılımı, çalışan sayısına bağlı olarak 10 ıle 30 gün arasında değişen uygulama süresiyle 2000 yılı sorunu yaşayan kuruluşlara hızlı geçiş olanaği sağlıyor. • TRÖY Pilsner, 7. Uluslararası Gıda tçecek ve Gıda tşlem Sistemleri Fuan'nakatılryor. Fuar süresince Troy Pilsner standlannda çeşitli etkinlikler düzenleniyor. • VİS, GeoffBenett'in sunduğu 'Ağ teknolojilerinde yeni yönelimler' adlı eğitim seminerlerini, 22 Eylül'de Istanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda, 24 Eylül'de ise Ankara Best Hotel'de gerçekleştirdi. Türkiye'de yaygm uygulanan betonarme yapılar sorgulanırken sektörler de birbirine düştü Betonarme ve çelîk kapışbHACERGEMİCİ Seçim dönemlerinde gecekondu tapu- su dağıtan, ormanlık alanlan yerleşime açan. dolgu alanlaıda yükselen yapılara göz yuman siyasiler ile adeta mafyalaşan ara- zi rantı, Marmara depreminin sonuçlan- nı hazırlarken kurallara uygun olarak ya- pılmayan betonarme yapılar da tartışma- ya açıldı. Tayvan'da yaşanan 7.6 şiddettin- deki depremde can ve mal kaybının Mar- mara'da yaşananın çok altında kalması ve önceki gün Mexiko City'deki 7.4 şiddetin- deki depremde ölü sayısının onlarla ifade edilmesi deprembölgesindeki ülkelerde ya- pılaşma tekniklerine Türkiye'nin ne kadar uzak olduğunu da ortaya koydu. Bayındırlık Bakanlığı belirlemelerine göre Türkiye 'deki yapılann yüzde 91' inin mevzuatlara uygun olmadığı ortaya çıkar- ken inşaat sektörü temsilcileri. sorunun betonarme vapılardan değil. yanlış uygu- lamalardan kaynaklandığmı ileri sürüyor- lar. Betonarmeden yana tavır alanlann maliyeti yüksek diye eleştirdikleriçelik ya- pılann inşasını yüklenen fırmalarise. ma- liyetin sanıldığı kadar pahalı olmadığını öne sürerek bu tür yapıîarda özellikle za- mandan kazanıkhgını ve deprem riskinin betonarme binalarla kıyaslanamayacak kadar düşük olduğunu kaydediyorlar. 'Kaynak israft olur' Deprem ülkesi olduğu halde yapılaş- mada buna uygun davranmayan Türki- ye'de hemen her kesim kendisini sorgulu- yor. İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Baş- kanı Cemal Gökçe herkesin bir anda be- tonarme binalara yüklendiğini anımsata- rak "Aslında sorun. mevzuata uygun ola- rak yapılan ve denetlenen betonarm« ya- pılarda değil. Türkiye. betonarmeyi çok kötü bir şekilde kullandığı için bu felake- ti yaşadı. Bizokulda,yapının öncelikk sağ- lam. ardından ekonomik ve estetik olnıa- sı geregini ögreniriz. Çelik yapılar sağlam • İnşaat sektörü temsilcileri, sorunun betonarme yapılardan değil, yanlış uygulamalardan kaynaklandığmı belirtiyor. Betonarmeden yana tavır alanlann maliyeti yüksek diye eleştirdikleri çelik yapılann inşasını yüklenen firmalar ise, maliyetin sanıldığı kadar pahalı olmadığını öne sürüyor. Depreme dayanıklılık prim yaptırıyor Marmara'da yaşayan yurttaşlar yûzyıhn felaketi olarak adlandınlan depremin etkilerini üzerinden atamazken gayrimenkul ilanlannda da yeni bir dönem başladı. Satılık ve kıralık gayrimenkul ilanlannda artık "depremden korunmak isteyenlere'", "depreme karşı örüem". "depreme dayanıkb konut" gibi tanımlamalar sıkça kullanıimaya başlandı. Depreme dayanıklı malzemeden yapılan ve zetnin durumu uygun yerlerde yapılan konutlar prim kazanırken birçok kişinin de bunu kötü niyetle kullandıklan ve fıyatlan da ikiye katladıklan gözleniyor. DEPREM ortadan ^ Mûhendislik ve ı «dilmîş MüuahM ı «an otan Erenkö/ün en mtana yerinde, 240in1 Drifetart 6 Ofa.1 Srionku 3 WC 2 s s â A r Ason Dsire Emlak: DEPREMDEN KORUNMAK İSTEYENLER tasw lûks Amenkan vıdası O21&4176190 DEPREME KARŞI ÖNLEM ypp OMVBtSrTE onayiı resnn rapor vwiyocuL 0216*171514 DERHAL TESLİM MOOADertzKutübüüstu denız maruarak «587 575000 olabilir. ancakekonomik değü" dedi. Bazı özel yapılann çelik konstrüksiyon- la yapılması gerektiğini kabul eden Gök- çe "Zaten bu tür yapıîarda da bu teknik kuUanıhyor. Ancak tüm yapıîarda çelik konstrüksiyon kullaıulması maliyeti yük- selteceği gibi Türkiye'nin kaynaklaruıın da israfina neden olur" derken sözlerine şöyledevametti: "Birkaç çelik fırnıasu birkaç kütük ev üreten firma para kazanacakdiye betonar- me yapılan kötülememeii. Önemli olan, bundan sonra kuralına uygun olarak bu işi yapmak. Evet, Türkiye, betonarmeyi en çok kullanan iilke,ancak bu ülkenin ku- mu, çakıb bu sayede kuUanıhyor ve yurt- dıştna para gjtmiyor." Öte yandan son dönemde gündeme ge- len ve çelik konstrüksiyon kullanarak in- şaat yapan firmalar ise deprem kuşağm- da olan Türkiye'de çeliğin ve çelik tekno- lojisinin yeteri kadartanınmadığını öne sü- rüyorlar. Betonarme binalarda Bayındır- lık fiyatlanna göre metrekare birim ma- liyetinin 55 milyon lira ile 150 milyon li- ra arasında değişmesine karşı çelik konst- rüksiyonla bina yapan firmalar "Tekniğe göre fiyat çok değişken. Ancak korkuldu- ğu kadar yüksek degfl" diyerek herhangi bir maliyet vermek istemiyorlar. Sektö- rün eskilerinden olduğunu söyleyen bir- çok firmanın geçmişinin en fazla 5 yıla uzanması da Türkiye'nin çelik yapılaş- maya ne kadar uzak olduğunu gözler önü- ne seriyor. Konuyla ilgili olarak görüştü- ğümüz Adantis Mühendislik ve İnşaat AŞ yetkililerinden Mehmet Akman Türki- ye'de çeliğin literatürünün bulunmadığı- nı anımsatarak "Çelik konusundabilgii mü- hendis, mimar bile bulmak zor" dedi. Çelik tanınmıyor Şirket olarak hafif çelik sistemiyle ko- nut ürettiklerini dile getiren Akman, kul- landıklan sistemin ABD'de uygulanan son teknikolduğunu ifade ederekürettıklen lüks konutlann anahtar teslimfiyatının metre- kare maliyetinin 450 dolar civannda oldu- ğunu söyledi. Akman, yapılan binanın özelliğine ve kurulacak çelik iskelete göre fiyatlandır- manın değişeceğinin altını çizdi. Bir başka çelik yapılar kuran fırma Park Grubu yetkilileri de 5 yıldır piyasada ol- duklannı belirterek çelik yapılann depre- me dayanıklılığırun yanı sıra zamandan ka- zandırdığını da ifade ediyorlar. Çelik ya- pı üreten firmalann sayısı az olmakla bir- likte u Bizdahaeskiyiz,bizdahai>i)iz'' şek- linde yaklaşımlan ise bu alanda da kıya- sıya bir pazar savaşının yaşanmaya baş- ladıgını ortaya koyuyor. TÜRK TELEKOM VE TEDAŞ Zam yağmuru sürdü ANKAR\ (AA) - TEDAŞ Genel Müdürlüğü, elektriğin birim satış fıyatına dünden geçerli olmak üzere yüzde 5 oranında zam yaptı. ; \<ıîk ' Türk Telekom Genel ua .iîjbsNıfüdürlüğü debazı • "••+?•• • hizmetlerin fiyatlannı arttırdı. Konutlarda daha önce 32 bin 320 liradan tüketilen enerjının birim fıyatı 33 bin 940 bin lira oldu. Işyerleri. resmi daire. yazıhanelerde tüketilen enerjinin birim fiyatı ise yapılan zam sonrasında 41 bin lirayaçıkanldı. Kalkınmada öncelikli ıllere daha önce 29 bin 410 liradan satılan sanayi elektriğinin birim fıyatı 30 bin 880 liraya, diğer illerdeki sanayi abonelerine verilen enerjinin kilovvatsaati ise 31 bin 980 liradan 33 bin 940 liraya çtkanldı. . ' •'••mttalvrm. Içme ve kullanma suyunun birim satış fıyatı ise kalkınmada öncelikli illerde 23 bin Hra, diğer illerde ise , . 25 bin 210 ' A lira olarak K \ belirlendi. \ ^ ^ Telefon açma- ^fr kapama ücreti yüzde 50 oranında arttınlarak 1 milyon liradan 1.5 milyon liraya çıkanldı. Aynca 3 milyon lira olan nakil ücretleri de yüzde 70 oranında arttınlarak 5 milyon liraya yükseltildi. ibnya evleri Türkiye'deYüzyüın felaketi olarak adlandınlan Marmara depremi ik ortaya çıkan konut açığına Rusya'dan ahematif kütük e\ler geliyor. Karkas malryetiyle metrekaresi 200-220 dolar civannda olan kütük evleri Türkiye'ye getirecek olan tkri Organizasyon AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Ülkü Güner, Sibirya'dan getirilecek kütük evlerin 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı olduğunu belirtirken, kütük evleri üreten Narodnıy Dom Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Veiiçko Aleksandr Mihayioviç, söz konusu ahşap evierin -50 dereceye kadar yabtıklığuiı söyledL Mihaykniç, 5-6 günde montajı yapılan evlerin yangına karşı da dayanıklı olduğunu kaydetti. IMF'nin kaygılannın giderilememesine karşın 2 yıl içinde 24 milyar dolar gelmesi bekleniyor Ankara'nuı para beldentisi sürüyor Cözler tahkim tasarısında ABD 'liyatınmcı pusuda bekliyor ANKARA (AA)- ABD'li işadamlan, 10 milyar dolarlık enerji projelerinde yer alabilmek için, ulus- lararası tahkim ile ilgili uygulama yasasınm çıkmasını bekliyor. Türkiye'deiş yapan ABD'li işadamlanndan ah nan bilgiye göre, uluslararası tahkim yasasıyla ilgili düzenlemenin ardından, ABD'li işadamlan, enerji ve Telekom başta olmak üzere, GAP bölgesindeki yatınmlara karşı yoğun ilgi göstermeye başladılar. fşadamlan, uluslararası tahkimle ilgili dü- zenlemenin ardından. sıranın Türkiye'deki enerji proje- leri için gerekli uluslarara- sı finansmanın bulunması- na geldiğini hatırlatarak gerekli uygulama yasası- nm çıkartılmasının ardın- dan 10 milyardolarlık kre- diyi de rahatça bulabile- ceklerini vurguluyorlar. ABD'nin Ankara Bü- yükelçisi MarkParrisbaş- kanlığındaki bir heyet. bu ay içinde Türkiye'de iş ya- pan yaklaşık 150 işadamıyla bir- likte GAP bölgesini ziyaret edecek. ABDBaşkanı BfflClinton'ın, GAP bölgesine daha çok ticari ilgi gösterilmesi çağn- sının ardından, Türki- ye'de iş yapan 150 kadar işadamına GAP turu için davetler gönderildi. ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Ulus- lararası Para Fonu'nun (1MF) bütçe ve ka- mu harcamalannın kısıtlanması konula- nnda kaygılan sürerken; stand-by'la ulus- lararası piyasalardan iki yıl içinde 24 mil- yar dolar akacagı beklentisi oluşturuldu. Türk ekonomi bürokratlan ve hükümet yetkili- leri, 2000 yılı için yüzde 25 'lik yıl sonu enf- lasyon hedefmden vazgeçilmediğini açık- lamalanna karşın IMF bu konuda ikna edi- lemedi. IMF, Türkiye için 1999 yıl sonu enf- lasyon tahminini yüzde 60.4'e, 2000 yılı sonu enflasyon tahminini de yüzde 38.2'ye çıkardı. Washington'da IMF ve Dünya Bankası yetküileriyle görüşmeleri sürdüren ekono- mi heyetinin içinde yer alan Merkez Ban- kası Başkanı GaaErçeL IMF'yle stand-by yapılmasıyla uluslararası piyasalardan Tür- kiye'ye2000yıhnda 11 mifyar dolar, 2001 yılında 13 milyar dolar olmak üzere net 24 milyar dolar dış kaynak akışı bekledikle- rini açıkladı. Bu kaynağın daha çok özelleştirme, doğ- rudan yatınmlar ve portföy yatınmlan ola- rak geleceğini belirten Erçel, IMF ile tek- nik düzeyde yapılan çalışmalarda 2000 yı- lı bütçesinin rakamlannın tek tek hazırlan- maya çalışıldığmı söyledi. Uluslararası pıyasalara yeşil ışık NTV'de önceki aksam yayımlanan prog- rama katılan Erçel, 2000 yılı başından iti- baren yürürlüğe girmesi beklenilen stand- by ile IMF'nin uluslararası piyasalara ye- şil ışık yakacağını, bu yeşil ışığın IMF'den Türkiye'ye gelecek kaynaktan daha önem- li olduğunu anlattı. Erçel, uluslararası pi- yasalara yakılacak yeşil ışıkla Türkiye'ye 2 yıl içinde gireceğini söylediği 24 milyar dolann uluslararası mali piyasalar açısm- dan küçük bir rakam olduğunu, ama Tür- kiye için önemli bir miktar olduğunu söy- ledi. Erçel, yakın izleme anlaşmasıyla ortaya konulan 2000 yılı sonu için yüzde 25,2001 yılı sonu için de yüzde 10 olan enflasyon hedefinin korunduğunu, 2000 yılında or- talama enflasyon oranının yüzde 42.5 ola- cağını kaydetti. The Economistin tahmini 2010-2012 Türkiye'nin AB'ye üyeliği LONDRA(AA) - The Economist der- gisi, Türkiye'nin AB'nin tam üyeliğine geçişi için en yakın tarihin 2010-2012 yıllan arasında olduğunu öne sürdü. Dergj, Avrupa Birliği'nin 10-15 yıl için- de atabileceği adımlar konusundaki tah- minlerine yer verdiği yazısında, AB'ye üyelik koşullanyla ilgili olarak Avrupa Komisyonu'nun genişlemeyle ilgili ko- miseri Günther Verheugen'in gösterdi- ği kriterlerin Türkiye için de geçerli ola- cağını yazdı. Türkiye'nin AB'ye üyelik konusun- da istekli olduğunu, ancak şimdiye ka- dar hep reddedildiğini belirten dergi, Macaristan'ın 2003-2004, Polonya'nın 2003-2005, Kıbns Rum yönetiminin ise 'anayasal düzenlemelerin yapılmasına bağh olarak' 2003-2010 yıllan arasın- da kabul edilebileceğini kaydetti. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ölüsü Bile Örgütlülüğün, sendikacılığın, deyim yerindeyse "ö/üsünün b/te ışe yaradığının" kanıtı deprem son- rası gelişmeler. insanlann evleri başlannayıkıldı. Işyerleri çöktü. Bir "Yaralar sanlıyor" edebiyatıdır gidiyor. Ama yaralar nasıl ve kimin için sanlıyor? Aslında sistem çöktüğünde, kural dışı, çeteler vur- gununa yönelik işlediğinde herkes zarar görüyor. Za- rar çjörmenin de dereceleri var. Örneğin televizyon ve gazete haberterinden izle- miş olmalısınız. Yapılan yardımlara ilişkin astronomik rakamlardan söz ediFıyor. Sonra bu depremden za- rar gördüğü varsayılan nüfusa bölünerek, "Yardım- laryeterii" denilebilecek rakamlara ulaşılıyor. Kendi kendimizi yalanla aldatırken, başkalannı da aldatıyor olmalıyız ki Ecevit'in ABD gezisinde depreme yöne- lik yardım, "Fazla da gerekli, acil değilmiş" yalanına sığınılarak atlanıveriyor. Medya haberieri genellikle tek kalemden, sahibi- nin sesinden çtkıyor ya, yanlışlan, yalanlan da aynı odaklardatoplanıyor. Haberin kendisinin içinde "kre- diyardımı " vurgularnası da var. Deprem için kredi yar- dımı ne olabilir? Tabii ki bağış değil. Uygun koşullar- da borçlanma. Kime verilir? Aslında sosyal yakla- şım, devlet işlese, insana değer verilse, olabildiğin- ce tabana yayılır. Küçük üretici, esnaf, ev yapmak is- teyen vatandaş, yeniden eşya almak zorunda kalan depremzede... işçi, işsiz vatandaş, herkes bir pay alır. Bizde kredi yardımı siyasi iktidar, dağıtacak güç- lerin yakınlan arasında paylaşılır. Belki en iyimseri ile, depremde gerçekten zarar görmüş, fabrikasını ye- nilemek, onanmak zorunda olan işletmeler de hak et- tikleri oranlarda pay alıriar. Küçük sanayiciye, hele es- nafa pay kalır mı, bilinmez. Gerisi, emekçi, sıradan vatandaş havasını alır. (Laf aramızda büyük sanayi- ci, küçük esnaf örgütleri deprem yaralannın sanlma- masmda bizden çok bağırdıklarına, seslerini yükselt- tiklerine göre bu işler bildiğimiz en kötü, en haksız, haramiler çetesi düzeni ağırlıklı yürüyor.) Öyte ise kredi yardımını bağış gibi görüp, deprem- zede nüfusa bölüp aile başına hesabını yapmak, ya- lanın en büyüğü ya da gazetecilik cehaleti. Dün TMMOB Başkanı Yavuz Önen'le konuşuyorduk. Alanda yaptıklan taramalardan aldıklan sonuçlara göre depremde oturulamayacak konumdaki konut sa- yısı 200 bin. Aile olarak 1 milyon nüfusu kapsıyor. On- lar için nasıl bir yardım öngörülüyor? Bütün uzmanlann "israF diye yırtınmalanna kulak tıkanarak ısmarlanan prefabrik konutlann ne zaman yapılacağı, nasıl bir adil seçimle halkın yararlanma- sına sunulacağı tartışmah iken, bu proje trilyonlan yutmuş bulunuyor. Kira yardımından yararlanmak için çadıra yerleşmemiş olma koşulu getirildiğinden halk neyapacağını şaşırmış durumda, ev tutmaya yet- meyecek yardım ile sığındığı çadın önceden terk et- mek gibi iki olumsuz seçenekle karşı karşıya kalıyor. (Sanki çadıriann çoğunluğu ve hele gıda, giyim ge- reksinimi gerçek yardımlardan sağlanmış değil de devlet hizmeti imiş.) 200 bin aile dışında kalanlar için ise şimdilik, ona- nlabilecek evlerde kullanılmak üzere 600 milyonluk bir yardım yapılıyor. Tepe tepe kullansınlar der, alay eder gibi. Dün depremden 45 gün sonra gelinen noktayı DİSK, Tekstil'den Süleyman Çelebi. Türk-lş, Harb-, • Iş'ten Izzet Çetin, Eğitim-Sen'den Kemal Bal,' ; \ TMMOB'den Yavuz Önen, başkanlarla bir kez daha değerlendirdik. Gerçek bir keşmekeş, örgütsüzlük, başıboşluk, haksızlık, depremden bile pay çıkarma söz konusu. Çok çarpıcı, belirgin birfark da gözlemleniyor. Inan- mayacaksınız ama, deprem bölgesinde, insana hiz- mette işleri bitmiş denilen sendikaların deyim tam ye- rine uymasa da ölüsü bile işe yanyor. Sendikalı, ör- gütlü işçilerin çalıştığı işyerierinde işçiler hiç değilse ücretlerini alıyorlar. Fabrikalann onanm, yeniden üre- time geçmesi sürecinde de çalıştınlıyorlar. Doğal olarak onlann da çok sayıda ölüleri, yaralı- lan oldu. Büyük çoğunlukla evsiz kaldılar. Orgütsel , dayanışma işledi. llk günlerden sokakta kalmamala- n için çalışmalar yürütüldü. Şimdi kimi doğrudan dış kaynaklı sendikal yardımlar, çoğunluğu kendi sen- dikalannın olanaklan, duruma göre işveren katkılan da olmak üzere yaralar sanlıyor. Gelinen noktada, eş ve çocuklann önemli bir çoğunluğu memleketlerine, akrabalara gönderilmiş olarak, çalışacak işçiler için konut sorunu, en azından çadırlarda tümü ile çözül- müş gözüküyor. Bu kışı en azından garantili ış sahi- bi ve kışa da dayanıklı çadırlarda geçirme garantile- ri var. lyi kötü kayıplar için de yardım gördüler. Ya örgütsüz, sendikasız, büyük çoğunluğu kayıt dı- şında çalışanlar? Kaderierineterk edilmiş konumda- lar. Depremde yıkılmış, üretim geçmeyen işletmele- rin onlara ücret ödemesi söz konusu bile olamaz. Ye- ni bir iş olanağı için kafa patlatan, çaba gösteren bir kurum yok. Hem işsiz hem de bannacak yeri olmak- sızın, insan yerine konulmaksızın depremin günde- mimizden düşmesine bağlı olarak unutuluyoriar. Sendikacılık hareketi bu dibe vurmuş hali ile işçi- ler, depremzedeler arasında bu kadar büyük fark ya- ratabiliyorsa, ya bir de örgütlü, güçlü olsa, toplum- sal, siyasal yaşamımıza ağırtık koyabilse, sosyal dev- letten, insandan yana nasıl bir değişimi yaratabilir? Şöyle bir düş kurması bile güzel... Kota artışı nmutlandırdı Ekonomi Servisi - Başba- kan Eüknt Ecevtt'in ABD ziyareti sırasuıda yapılan gö- rüşmeler sonucu tekstil ko- talannın bekletıenin altında da olsa arttınlması, tekstil- cilerde "iyimser" bir bek- lenti yarattı. Tekstil ve kon- feksiyon sektörününtemsil- cileri, ABD'nin kotalarda 108 milyon dolarlık artışı gerçekleştirmesinin, sektöre "az da olsa nefes akfaracağı'' görüşündeler. Türk-Amerikan İşadam- lan Derneği (TABA) Yöne- tim Kurulu Başkanı Bülent Şenver de ABD'nin yılda 919 milyar dolarlık ithalatı içinde Türkiye'nin payının sadece 2.2 milyar dolar ol- duğunu anımsattı. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı NejatKoçer de tekstil kotasının arttınlma- sının Güneydoğu Anadolu Bölgesı ve özellikle Gazi- antep'e endiıektkatkı sağla- yacağını bildirdi. Güneydoğu AnadoluTeks- til ve Hammaddeleri Ihra- catçılan Birliğı Başkanı Adil Sani Konukoğlu. tekstil ko- tasınm artmasına. yalnızteks- til ihracatının artmasını sağ- layacak diye bakılmaması gerektiğini vurguladı. Ko- nukoğlu, kotanın artması ile tekstilin önümüzdeki yıllar- da, içerisindebulundugu dar- boğazdan çıkma sürecinin ivme kazanacağını belirtti. Adıyaman Ticaret ve Sa- nayi Odası Başkanı Zafer Ersoy, tekstil kotasının art- masmın, yöre ekonomisine mutlaka olumlu etki yapa- cağını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle