Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 OCAK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
OECD Sendikal Damşma Komitesi'nin kıdemli politika danışmanı £ r
| l # #
1 #
Roy Jones, DİSK'in düzenlediği sempozyumda konuştu _|_ 1 1 I İ V I \ WJ
G. Kore ve Meksika'ya benzedT
ALtER
OECD Sendikal Danışma Komitesi
(TUAC) kıdemli politika danışmanı Roy
Jones. Türkiye'deki sistemin, hükümet-
lerden bağımsız olarak varlığını sürdü-
ren bir "vahşi kapitatizırT olduğunu söy-
Iedi. Türkiye'de son 15 yıldaki ekonomik
göstergelerin ortaya böyle bir tablo çı-
kardığını belirten Jones, örgütlenme öz-
gürlüğü açısmdan Türkiye'nin G. Kore
ve Meksika'ya benzediğini söyledi.
DİSK'in Avrupa Komisyonu ve Avru-
pa Sendikalar Konfederasyonu'nun (E-
TUC) desteği ile düzenlediği "Sendikal
Hak İhlaHeri" konulu uluslararası sem-
pozyuma konuşmacı olarak katılan Roy
Jones, gazetemize yaptığı değerlendir-
mede, hangi hükümet gelirse gelsin vah-
şi kapitalist sistemin varlığını sürdürdü-
ğünü belirtti. Jones,"Bu saptamanızın
dayanağı nedir" sorumuzu şöyle yanıt-
• Roy Jones, Türkiye'deki sistemin, hükümetlerden bağımsız olarak
varlığını sürdüren bir "vahşi kapitalizm" olduğunu söyledi. Türkiye'de
son 15 yıldaki ekonomik göstergelerin ortaya böyle bir tablo
çıkardığını belirten Jones, örgütlenme özgürlüğü açısından
Türkiye'nin Güney Kore ve Meksika'ya benzedigini kaydetti.
ladı:
"Ekonomik göstergelerin ortaya koy-
duğu tablo bu. Gelir dağılımındaki uçu-
rum çok bü>-ük. Türkiye. OECD ülkele-
ri arasında gelir dağılımındaki kutuplaş-
manın en keskin olduğu ülke durumun-
da. Zengin çok zengin, fakir çok fakir.
Tûrkiye ekonomisi son 15 yılda ortalama
yüzde 5 büyiidü. Ancak bu biiyümenin
nimederinden herkes yararianmadı, ço-
ğuna büyümenin 'kınntılan' ulaşmadı.
Sağlığa ve eğirime aynlan pa> inanılmaz
düzeyde. Adına rant ekonomisi diyorsu-
nuz. Bütçenin büvükçe bir bölümü, üre-
tim yerine faize gjdiyor."
Bazı Asya ülkelennin de bütçelennm
önemli bir bölümünü faiz borçlarına
ayırdığını ifade eden Jones "Ancak hiç-
birinin süresi Türkiye'ninki kadar uzun
degü'dedi.
Ekonomıdeki bu yapılanmanın doğal
olarak siyasete de yansıdığını, ekono-
mik elıtlerin sıyasi yapıyı etkilediğını
ıfade eden Jones, yaşadığımız küresel
ortamda işlerin uzun süre böyle gifme-
sinin mümkün olmadığının altını çızdi.
Türkiye'de sendikaların büyük sorun-
larla karşı karşıya olduğunu gözlemledi-
ğini kaydeden Jones, sendikal yaşamda
hükümetin rolünün çok fazla olduğunu
söyledi. Türkıye'nin sendikal haklar açı-
sından Güney Kore ve Meksika ile ben-
zerlik gösterdiğini ifade eden Jones,
"Detaylarda farklılık olabilir ama çalış-
ma koşulları, sendikal mev/uat ve baskî-
lar açısından genel çerçeve aynı. Gerçi
son zamanlarda Güney Kore'de olumlu
geüşmeler var. Hükümet işçi ve işveren-
lerle diyalog içinde sendikal hakian ge-
liştirmek için çaba harcıyor. Türkiye'de
ise sendikal birlik sağlanmış durumda.
Farklı anlayıştaki sendikalar bir araya
gelmiş. Bu çok önemli bir gelişme."
Roy Jones. IMF ve Dünya Banka-
sı'nın sendikal yaşamı savunmaya baş-
ladığını iddia etti. Bu politika değişikli-
ğinde belki Asya krizinin rolü bulundu-
ğunu söyleyen Jones. "Bu iddiamza ör-
nek verebiKr misiniz" sorumuzu şöyle
yanıtladı:
"IMF, Endonezya'datutuklu sendika-
cı Pakpahan'ın serbest bırakılması ve
sendikal haklann \erilmesi için hüküme-
te baskı yapıyor. Dünya Bankası "Emek
Pazan Ekonomıstlen' adı>la bir komhe
kurdu. Düma Bankası'nın raporian ar-
tık bu komitenin onayından geçiyor."
Ulusötesi sermayenın anayasası olarak
nıtelenen ve emek örgütlerinin büyük
tepki gösterdıği Cok Taraflı Yatınm An-
laşması (MAI) konusuna da değinen Jo-
nes. bu anlaşmaya karşı çıkmak yerine,
ıstediğımiz noktaya çekmeye çalışma-
mız gerektiğini savundu. Jones, yapıl-
ması gerekenin MAJ'ye çevre ve emek
boyutunun eklenmesi olduğunu kaydet-
ti.
Belgeleri verdi
Sülün
iştifa etti
Özdemir'i
suçladı
İstanbul Haber Servisi -
Kırşehir Emniyet Müdürlü-
ğü'nde görev yaptığı sırada
milletvekilliği seçimlerine
katılmak için 5 gün önce is-
tifa eden emniyet amiri ts-
mail Sülün. Fatıh Cumhun-
yet Savcılığı'na başvurarak
tstanbul Emniyet Müdürii
Hasan Özdemir hakkmda
suç duyurusunda bulundu.
Sülün, Özdemır'in uyuştu-
rucu kaçakçılığı yaptıkları
bildınlen Yasin Umo ve Sul-
tan Doğan ile ilişki içinde ol-
duğunu öne sürdü.
Fatih Adliyesi'ne dün öğ-
le saatlerinde gelen Sülün,
Mersin'de. Hasan Özdemir
te,biılikt«S*örev yaptıklan-
nı söyledi. O dönemde Öz-
demir'in bazı yolsuzluklan-
nı ortaya çıkarmak istediği-
nı anlatan Sülün şöyle de-
vam etti: "Bu nedenlc baa
kişilere baskı vapan Özde-
mir, bu kişilere, 'Bız. tsmail
Sülün'e rüşvet verdik' de-
dirtti. Bana komplo kurdu.
Mersin 2. Ağu- Ceza Mahke-
mesi'nin 27 Aralık 1994 tari-
hinde vermiş olduğu kararla
da suçsuz olduğum anlaşıl-
mışür. Çeşitii defalar aldığun
cezalann tek nedeni. Hasan
Özdemir'in uyuştunıcu ka-
çakçılan ile oJan ilişkilerini
ortaya çıkarmamdır."
Umo ve Doğan'ın Eylül
1997'de Istanbul ve Mersin
Narkotik Şube müdüriükle-
rinin yapmış olduğu operas-
yonlarda ele geçirilen 375
kilogram eroinin mal sahip-
leri olduğunu söyleyen Sü-
lün şöyle devam etti:
'Suçsuz olduğum
anlaşüdı'
"Yasin Umo, uyuşrurucu
kaçakçılığı suçuyla Adana
DGM'ce vargılanmış ve 20
yıl agır hapis cezasına çarp-
önlmıştır. Sultan Doğan ha-
len firari olarak aranmakta-
dır. Yasin L mo'nun uyuştu-
rucu kaçakçılığindan sabıka
kayıdan incelendiğinde,
1980'li yıllarda döviz ve alün
kaçakçılığı yaptığı açıkça gö-
rüiecektir. Slne o tarihlerde
bir dnayet suçuyla arandıgı
için Suriye'ye kaçmıştır. 6-7
ay sonra dnayet suçuyla ilgi-
li işini bağladıktan sonra
Mersin'e geldi. Umo, bu sı-
rada Özdemire bir ev akh."
Kuyumcu Yasin Umo'nun
dükkânının soyulması olayı-
nın faillerinden Özdemır'in
5 kilo altını rüşvet olarak al-
dığını da iddia eden Sülün,
"Bana da Feıruh Tankuş'a
yapıldığı gibi haksızlık yapd-
dı" dedı. Elındekı belgeleri
savcıhga teslim etmek üzere
adlıyeye geldiğini vurgula-
yan Sülün, Cumhuriyet Sav-
cısı Mustafa Ayaz ile yakla-
şık 2 saat görüştü. Sülün, ad-
liyeden aynlırken gazeteci-
lere. Özdemir ile Umo ve
Doğan arasında bulunduğu-
nu ileri sürdüğü ılişkiye ait
belgeleri cumhuriyet savcı-
sma verdiğinı söyledi.
Ödüller sahiplerini buldıı
Türkiye Gazetecüer Cemiyeti'nin
(TGC) "1998 Türkiye Gazetecüik Ba-
şarı Ödülleri" önceki gece Atatiirk Kül-
tür Merkezi'nde (AKM) düzenJenen
törenle sahiplerine verildi TGC Yöne-
tim Kurulu'nun, yaşamı bovıınca ilke-
li ve rutariı gazeteciliği sürdürmesi ne-
denivle "ÖzelÖdül" >erme>i kararlaş-
ürdığL geçen yıl kaybettiğimb Erhan
Akyıkiız'ın ödülünü eşi Semra Akvıl-
dız'a TGC Başkanı Nail Güreli verdi.
SiyasaL ekonomik, sosyal haber dalın-
dâ, gazetemLrin 29 Ağustos 1998 ve 5
Ekirn 1998tarihlerindeya>ımlanan "Iş
Bankası" haberkrivk başan ödülünü
gazetemiz muhabirlerinden Alper Bal-
k'ya tstanbul Vafisi Erol Çalar verdL
Karikatür seri bant daunda, 2 Ekim
1998'de yayimlanan "Çizgiük" çalış-
ması\ia çizerlerimbden Kâmil Masa-
racı'ya ödülü Turhan Selçuk tarafın-
dan verildi. Sayfa düzeni dalında. şa7c-
temizin 30 Ekim 1998 tarihü spor saj-
fası\1a ödüle değer görülen Yunus Tür-
kay ise ödülünü TGC Başkan Yardım-
cıst gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni
Orhan Erinç'ten aldt Nail Güreli, ga-
zetecilerin "postmodern bir sansürle
karşı karşıya'' olduklannı vurguladı ve
"Bütün bu ahval ve şerait içinde dahi
basın ve gazeteciler işlevini yerine geti-
riyor. Bugün vereceğimiz ödüller. bası-
nın işlevini yerine »etirdiğinin kanrtı-
dır" dedi (.HATİCE TLNCER)
DİSK Başkanı Rıdvan Budak, grevi TlS Başkanı Halit Narin'in dayattığını ifade etti
Tekstîlde 11 bin işçi greve başladıtSTANBUL/ADANA (Cumhuriyet) Teks-
til Işverenleri Sendikası (TtS) ile 5.5 aydır
sürdürülen 17. grup toplu iş sözleşmelerin-
de anlaşma sağlanamaması üzerıne grev ka-
ran. Türk-lş'e bağlı Teksıf ve Hak-İş'e bağ-
lı Öz lplik-lş sendıkalarının son anda söz-
leşmeye imza atmaları üzerine tek başına
kalan DlSK'e bağlı Tekstil Işverenleri Sen-
dikası'nca uygulamaya konuldu. Grev, ts-
tanbul, Adana, Bursa ve Kahramanmaraş'ta
kurulu 7 işyerinde çalışan 11 bin işçiyi kap-
sıyor. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak.
grev başlattıklan firmala-
nn bağlı olduğu Sabancı
Grubu'yla bir sorunlan ol-
madığını belirterek grevi
TlS Başkanı HalitNarin'in
dayattığını söyledi.
Adana'da grev pankartı-<
nın açıldığı Bossa-1 Fabn-
kası önünde işçilere konu-
şan DİSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak, sendıkala-
nn ortak hareket etme kara-
nna uymayıp sözleşme im-
zalayan Teksif Sendikası
Genel Başkanı Zeki Polafı
eleştirdi. Budak. "Herkesin
ihanet etriği bir sosyal mü-
cadele sonuç vermez. Eğer
Polatsendikacıy sa zaten her
se\ bitmiş demektir. Her sı-
nıf kendi sınıfdaş olma ko-
numunu bilmelidir" dıye
konuştu.
"O adam" diye söz ettı-
ği Tekstil Işverenlen Sen-
dikası Başkanı Narin'in ış-
çileri "adeta gre\ yapmaya
zorladığınr kaydeden Bu-
dak şunlan söyledi'
"Narin devlet parasıyla
ho\ardalık \ apan adam. Bu
ülkeyi\önetenler Narin, Cavıt Çağlar gibi
kişilere bu ülkenin parasını peşkeş çektiler.
Yahu yeter, biraz insaf edin. Kimse vatanına
bu kadar hain siyaset yapamaz. Sanayicile-
ri de kmryonım. Asıl mesleği turizmcilikolan
birini sendika başkanı \apamazsiniz. İşveren
sendikasının başındaki o adam, SSK'ye 240
milyar lira borcu olan o adam. 20 yıl e\yel
nereye ko>duysanız bâlâ orada o adam. İşçi
düşmanı, DİSK düşmanı. DİSK'e hâlâ 20
yıl önceki gibi bakıyor. Görüşmelerde Sa-
bancı'ı, la hiç sıkıntımız olmadı. Mensa önü-
müzdeki yıl için 75 müyon dolar ihracat ga-
rantisi almış, grev istemiyor. Ama o adam
herkesi greve götürmek istiyor. O adamı si-
\aseten koruyanlarvar. Kon kordato ilan edi-
yor. iflas ediyor ama nep zengin oluyor."
Işveren sendikasınm "açıkça kriztkare-
ti" yaptığını söyleyen Budak, "Sıfir zam ile
toplusözleşme görüşmelerine başlayanlar
bugün vüzde 45 noktasına gelmek zorunda
kaunıştır. Grev, bizden öncekilerin canlan
pahasına kazandıklan ve sendikal örgüdü-
lüğümüzün temelini oluşturan 40 > ıllık hak-
İ ş ç i ü c r e t l e r i 4 0 m i l y o n a k a d a r g e r i l e d i
Esnek çalışma uygulaması yayılıyor
İstanbul Haber Servisi-îşverenke-
siminin uzun süredir sendikalara ka-
bul ettirmeye çahştığı "esnek çahs-
ma" uygulaması, kriz baskısıyla ça-
hşma yaşamma girdi. Esnek çalışma-
nm uygulandığı işyerlerinde işçi üc-
retlen 40 milyona kadar düştü.
İstanbul Beylikdüzü'nde kurulu
Baydemirler-Brlan perde tabrikasın-
da başlatüan esnek çalışma ile gün-
lük çalışma süresi 8 saatten 12 saate
çıkanlırken haftalık çalışma günleri
3'e indirildi.
Brlan işçileri, uygulama ile aylık
ücretlerinde 12 günlük kayba uğra-
dıklannı belirterek 60-70 milyon li-
ra olan maaşlarmın 40 mtrvona kadar
düştüğünü vurguladılar. fşçiler, uy-
gulamanuı ardından 200'ü aşkın iş-
çinin işten aynlmak zorunda kaldığı-
nı kaydettiler.
Fabrika yetkilileri ise uygumayı
doğrulayarak krizdenetkilendikleri-
ni, işçi çıkarmamak için bu yola baş-
vurduklannı belirttiler.
Işveren sendikalan. işverenlere,
haftalık çalışma saatlerini ve günle-
rini istediği şekilde düzenleme, dü-
şürme ve yükseltme olanağı sağla-
yan esnek çalışma uygulamasının
uzun süredir ideolojik altyapısını
oluşturmaya çalışıyordu.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendi-
kası (MESS) Ekonomi ve İş Bilimı
Müdürii DikkKurt. MESS'in aralık
sayısında esnek çahşmanm gereklili-
ğinı şöyle ıfade ediyor:
"Unatulmamahdır ki. kriz yöneti-
mi esnekliğin sağlanmasını vt uygu-
lanmasını gerekli kılraaktadır. Esnek
çalışma, ana harlamia değişen piya-
sa koşuilaruıa uy um sağlayarakçahş-
mak. bövteceüretim daralmalannıiş-
çileri iştcn çıkarmadan atlatmak ve
yüksek maliyetlerin oluşmasını önle-
mek demektir. Esnekçalışma modeJ-
leri sayesinde iş organizasyonu, işk.'t-
meningereksiniminegöredüzenlene-
rck rekabet gücü artünlmaktadır."
N4ESS. son grup toplu iş sözleşrne-
sinde esnek çalışmayı sözleşmenin
olmazsa olmaz koşulu olarak öne
sürmüş, ancak Türk Metal Sendika-
sı'nın diğer alanlardakı îavizleri so-
nucu ısranndan vazgeçmişti.
Esnek çalışma. Türk-İ$'e bağlı
Teksif Sendikası ile Tekstil Işveren-
îeri Sendikası (TlS) arasında önceki
gün imzaianan ve 51 bin işçiyi kap-
sayan toplusözleşmede de yer alÂ.
Buna göre fazla mesai ücretleri 8 ay
için vüzde 50'ye indirildi.
DİSK'e bağlı Tekstil tşçüeri Sen-
dikasf run "ihanet" olarak değerlen-
dirdiğı TİS'nin esnek çalışma tekli-
finde, kısa süreli ücritsiz izin ve sa-
dece çahşılan süreler için ücretöden-
diği kısa süreli çalışma modeli yer
alıyor.
lanmızın yok edilmesini engellemek içindir.
Gücümüz yettiğince sonuna kadar haklan-
mıa korumaya karartıyTz" dedi. Budak, ba-
sın mensuplannın grev gözcüsü önlüğüyle
görüntü alma isteklenni, "Bu çok iştanla
üzerine atladıgımız bir grev değil. Bu greve
zorlandık" sözlenyle reddetti.
Öz İplik-İş de imzaladı
TlS ile Hak-İş'e bağlı Öz lplik-lş Sendi-
kası arasında 7 işyeri ve 6 bin işçiyi kapsa-
yan toplu iş sözleşmesi dün imzalandı. TİS
Başkan Narin ile Öz lplik-
lş Sendikası Genel Başkanı
Yusuf Engin'in imzaladığı
sözleşme, Türk-lş'e bağlı
Teksif Sendikası ile önceki
gün imzaianan sözleşmeyle
aynı hakları kapsıyor. TlS
Genel Sekreteri Ercüment
Rona'nın yaptığı yazılı
açıklamaya göre, sözleş-
meyle çaİışanlann ücretle-
rinde 1. yılın ilk 6 ayı için
yüzde 45. ikincı 6 ayı için
de yüzde 30 artış sağlandı.
Sözleşme ile 2. yılın birin-
ci ve ikinci 6 ayında da enf-
lasyon oranında artış sağ-
lanması kararlaştınldı. Söz-
leşmeye eklenen ek proto-
kol ile 1 Ocak-1 Ağustos
1999 tarihleri arasında ya-
pılacak fazla mesdi çalış-
malannda fazla mesai ücre-
ti yüzde 100 yerine yüzde
50 olarak uygulanacak. En-
gin, işverenler sendikasınm
tutumu sonucu bir oldu bit-
tiyle karşı karşıya bırakıldı-
ğını belirterek "İşçiler da-
yatmayla sefalet ücretine
mahkûm edilmiştir" dedi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER K1ŞLALI
4'ten 400e!..
Uğur Mumcu'yu aramızdan ayırdıklarında
ADD'lerin sayısı 4'tü. Dördünün toplam üye sayısı da
sadece 154'tü.
Bugün ADD'lerin sadece yurtiçindeki sayısı 400'ü
buldu. Üye sayısı ise 70 bine dayandı.
Zamanın Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Kızgın-
kaya'nın telefondaki sevinçli sesi bugün gibi kula-
ğımda:
- Hocam müjdemi isterim; şube sayımız 100 ol-
du.. Dalya dedik!
Aradan birkaç yıl geçmeden, o sayı da dörde kat-
landı.
Ve hafta sonunda Bursa ve Karacabey'deydim.
Çok önceleri verilmiş bir sozü yerine getirdim.. Ge-
tirirken de, ADD'lerin ulaştıklan gücün düzeyini ve
nasıl bir boşluğu doldurma yolunda olduklannı -bir
kez daha- gördüm.
Hem de arkalannda, kaynağı kuşkulu bir parasal
güç olmadığı halde.. Sadece sade yurttaşların öz-
verilerine dayalı olduğu halde!..
• • •
ADD Bursa Merkez şubesinin üye sayısı 2 bine
yaklaşmış.
Küçük demek merkezi günün hemen her saatin-
de canlı ve heyecanlı.. Gençlik komisyonunun çok
sayıdaki üyesi inançlı, coşkulu. karariı.. Eğitim ko-
misyonunun 80'i bulan gönüllü öğretmeni etkin ve
etkili..
Burslar.. Kurslar.. Seminerler.. Krtlesel toplantlar..
Ve ağırlıklı bir baskı grubu olarak, yeri geldiğinde
yüksettilen güçlü bir ses..
Bursa'daki sivil toplum örgütlerinin sayısı yüzü
aşıyor. Ama resmi kuruluşlann güçleri nedeniyle ile-
tişim kurmak gereği duyduklan 9 derneğin ilk ikı sı-
rasında ADD var.
Bir zamanlar ADD hakkında dava açan vali, şim-
di "teşekkür" yazısı gönderiyor.
Bu gelişmede büyük katkısı olan, Şube Başkanı
Nezihe Sanal'ın demeçlerine ve duyurulanna basın
geniş ilgı gösteriyor.
Genel merkez karanyla; "Demokratik Toplumcu
Çağn" artık ÇYDD'ler gibi ADD'lerin de bir tür ana-
yasası olunca, Sayın Sanal "Ça^r/"nın mesajlannı
hemen bir basın toplantısı ile duyurmuş. Gençlik ko-
misyonunun çıkardığı "Mum" dergisi de, bu metni
gelecek sayısında kesintisiz yayımlamaya hazırlanı-
yor.
Bursa'da da.. Yerel gazeteler, TV'ler, radyolar
ADD'yi önemli bir haber kaynağı olarak kabul edi-
yortar. Katıldığım "Tartışılan Kemalizm" toplantısı,
bazı gazetelerde manşetti; radyo ve TV'lerde de ge;
niş yer aldı.
• • •
Karacabey, Bursa'nın 40 bin nüfuslu şirin bir ilçe-
si.
llçede ılımlı sağ egemen. Sol partilerin hemen hiç-
bir ağırlığı yok. Ama ADD'nin büyük ağııiığı var. Üye
sayısı 500'ü buluyor. Aynı zamanda "Meltem" ga-
zetesinin de sahibi olan Ibrahim Bursalı, kişisel ni-
telikleriyle bu ağırlığı daha da etkili kılıyor.
Iki yıl önce başlatılan 157 donümlük "Atatürkçü
Dûşünce Ormanı "na, şimdiden 50 bin ağaç dikilmiş.
Bu sayı 150 bine tamamlanacak.
ADD, Karacabey'de parasız açıkhava konserteri
dtizenllyor. Parasız fiyatro göslerileri düzenliyor...
ADD Olounlar FutbolTurnuvası ise artık geleneksel-
leşmiş. llkbaharda, yirmi kadar takımın katılımıyla
yapılıyor. Yaklaşık 2 bin kişi izliyor.
Kaymakam ilk geldiğinde, sağcı gazeteleri resmi
araçlarla köylere dağıttırryormuş. ADD ağırlığını ko-
yunca, uygulama durdurulmuş. Şimdi aynı kayma-
kam, ADD'nin tüm etkinliklerine yardım ediyor ve he-
men tüm toplarrtılanna katılıyor.
Yaklaşan yerel seçimlerin tüm belediye başkan
adaylan, şimdi ADD'nin desteğini alma çabasında!
• • •
ADD'ler, ÇYDD'ler, kadın örgütleri çığ gibi geliyor-
lar.
Ve onlann bu başdöndürücü büyümesinde, özel-
likle iki etken ön sırada rol oynuyor: REFAHYOL dö-
neminin henüz taze olan anılan.. ve iki sol partiye yö-
nelik beklentilerin büyük ölçüde düş kınklığına dö-
nüşmesi!
Daha iki yıl önce bile, Sıvas'ın Refah'lı belediye
başkanı ADD'den yardım istiyordu. Bugün ise Bur-
sa'da Karacabey'de, kenti yönetenler ADD'lerin
ağırlığını hesaba katmak zoruda kalıyorlar. Ama iki
sol partinin milletvekılleri, Bursa'da da Karacabey'de
de ADD'lerin çevresinden bile geçmiyoıiar!..
Ve büyük salonlan dolduran kalabalıklar, hemen
her toplantıda aynı soruyu yöneltiyon
- Kime oy vereceğız?!..
Sendikoolar 'skandal
anlaşma'yauydu
AKLN BODUR
İSKENDERUN - Li-
man-lş Sendikası Iskende-
run Şube Başkanı ile aynı
sendikanın genel merkez
yöneticisi arasında 7 ay ön-
ce imzaianan anlaşma ger-
çekleşti. Şube Başkanı Ne-
dim Dişibüyük'iin kongre-
de aday olması halinde ge-
nel merkez yöneticisi Ha-
san Sadi Yüksekbaş'a 30
bin dolar ödemeyi. Yük-
sekbaş'ın ise anlaşmaya
uymaması halinde 60 bin
dolar ödemeyi taahhüt et-
tiği anlaşma taraflann is-
tekleri doğrultusunda ger-
çekleşince kimse birbirine
tazminat ödemedi.
Sendıkamn şube başka-
nı Dişibüyük ile genel
merkez yöneticisi Yüksek-
baş arasında geçen yıl no-
ter huzurunda yapılan an-
laşmaya göre, Dişibüyük
Ocak 1999'da yapılacak
kongrede aday olmayacak,
aday olması durumunda
ise 30 bin dolar tazminat
ödeyecekti. Buna karşılık
Dişibüyük'ün sendikada
çalışmayan ancak kadroda
göründüğü için maaş alan
kızı Serap Dişibüyük ile
yıne sendikada çalışan Ga-
zi Bektaşlı. görevlerine de-
vam edeceklerdi. Yine an-
laşmaya göre bu durum
sendikanın genel merke-
zınde Genel Malı Sekreter
olarak görev yapan Hasan
Şadi Yüksekbaş'ın görev-
de kaldığı sürece devam
edecekti. Noter tasdikli bu
anlaşmalara göre Yüksek-
baş yükümlülüklerini yeri-
ne getirmezse Dişibüyük'e
60 bin dolar tazminat öde-
yecekti. Bu anlaşma doğ-
rultusunda geçen pazargü-
nü Iskenderun'da yapılan
Liman-lş Sendikası "nın
kongresinde Dişibüyük a-
day olmadı. Yaptlan se-
çimlerde Haşim SevimM
başkanlığa getırilırken Et-
hem Uslu sekreter. Vahit
Solmaz mali sekreter,
Mahmut Sakar ve tbra-
him Doğrusöz de yönetim
kurulu üyesi olarak görev
aldılar.
Verei borcunuzu
tüm ş u b e / e r / m i z.d e n ö d e y e b i I i r s i n i z EMLAK BANKASI