17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER OECD Sendikal Damşma Komitesi'nin kıdemli politika danışmanı £ r | l # # 1 # Roy Jones, DİSK'in düzenlediği sempozyumda konuştu _|_ 1 1 I İ V I \ WJ G. Kore ve Meksika'ya benzedT ALtER OECD Sendikal Danışma Komitesi (TUAC) kıdemli politika danışmanı Roy Jones. Türkiye'deki sistemin, hükümet- lerden bağımsız olarak varlığını sürdü- ren bir "vahşi kapitatizırT olduğunu söy- Iedi. Türkiye'de son 15 yıldaki ekonomik göstergelerin ortaya böyle bir tablo çı- kardığını belirten Jones, örgütlenme öz- gürlüğü açısmdan Türkiye'nin G. Kore ve Meksika'ya benzediğini söyledi. DİSK'in Avrupa Komisyonu ve Avru- pa Sendikalar Konfederasyonu'nun (E- TUC) desteği ile düzenlediği "Sendikal Hak İhlaHeri" konulu uluslararası sem- pozyuma konuşmacı olarak katılan Roy Jones, gazetemize yaptığı değerlendir- mede, hangi hükümet gelirse gelsin vah- şi kapitalist sistemin varlığını sürdürdü- ğünü belirtti. Jones,"Bu saptamanızın dayanağı nedir" sorumuzu şöyle yanıt- • Roy Jones, Türkiye'deki sistemin, hükümetlerden bağımsız olarak varlığını sürdüren bir "vahşi kapitalizm" olduğunu söyledi. Türkiye'de son 15 yıldaki ekonomik göstergelerin ortaya böyle bir tablo çıkardığını belirten Jones, örgütlenme özgürlüğü açısından Türkiye'nin Güney Kore ve Meksika'ya benzedigini kaydetti. ladı: "Ekonomik göstergelerin ortaya koy- duğu tablo bu. Gelir dağılımındaki uçu- rum çok bü>-ük. Türkiye. OECD ülkele- ri arasında gelir dağılımındaki kutuplaş- manın en keskin olduğu ülke durumun- da. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. Tûrkiye ekonomisi son 15 yılda ortalama yüzde 5 büyiidü. Ancak bu biiyümenin nimederinden herkes yararianmadı, ço- ğuna büyümenin 'kınntılan' ulaşmadı. Sağlığa ve eğirime aynlan pa> inanılmaz düzeyde. Adına rant ekonomisi diyorsu- nuz. Bütçenin büvükçe bir bölümü, üre- tim yerine faize gjdiyor." Bazı Asya ülkelennin de bütçelennm önemli bir bölümünü faiz borçlarına ayırdığını ifade eden Jones "Ancak hiç- birinin süresi Türkiye'ninki kadar uzun degü'dedi. Ekonomıdeki bu yapılanmanın doğal olarak siyasete de yansıdığını, ekono- mik elıtlerin sıyasi yapıyı etkilediğını ıfade eden Jones, yaşadığımız küresel ortamda işlerin uzun süre böyle gifme- sinin mümkün olmadığının altını çızdi. Türkiye'de sendikaların büyük sorun- larla karşı karşıya olduğunu gözlemledi- ğini kaydeden Jones, sendikal yaşamda hükümetin rolünün çok fazla olduğunu söyledi. Türkıye'nin sendikal haklar açı- sından Güney Kore ve Meksika ile ben- zerlik gösterdiğini ifade eden Jones, "Detaylarda farklılık olabilir ama çalış- ma koşulları, sendikal mev/uat ve baskî- lar açısından genel çerçeve aynı. Gerçi son zamanlarda Güney Kore'de olumlu geüşmeler var. Hükümet işçi ve işveren- lerle diyalog içinde sendikal hakian ge- liştirmek için çaba harcıyor. Türkiye'de ise sendikal birlik sağlanmış durumda. Farklı anlayıştaki sendikalar bir araya gelmiş. Bu çok önemli bir gelişme." Roy Jones. IMF ve Dünya Banka- sı'nın sendikal yaşamı savunmaya baş- ladığını iddia etti. Bu politika değişikli- ğinde belki Asya krizinin rolü bulundu- ğunu söyleyen Jones. "Bu iddiamza ör- nek verebiKr misiniz" sorumuzu şöyle yanıtladı: "IMF, Endonezya'datutuklu sendika- cı Pakpahan'ın serbest bırakılması ve sendikal haklann \erilmesi için hüküme- te baskı yapıyor. Dünya Bankası "Emek Pazan Ekonomıstlen' adı>la bir komhe kurdu. Düma Bankası'nın raporian ar- tık bu komitenin onayından geçiyor." Ulusötesi sermayenın anayasası olarak nıtelenen ve emek örgütlerinin büyük tepki gösterdıği Cok Taraflı Yatınm An- laşması (MAI) konusuna da değinen Jo- nes. bu anlaşmaya karşı çıkmak yerine, ıstediğımiz noktaya çekmeye çalışma- mız gerektiğini savundu. Jones, yapıl- ması gerekenin MAJ'ye çevre ve emek boyutunun eklenmesi olduğunu kaydet- ti. Belgeleri verdi Sülün iştifa etti Özdemir'i suçladı İstanbul Haber Servisi - Kırşehir Emniyet Müdürlü- ğü'nde görev yaptığı sırada milletvekilliği seçimlerine katılmak için 5 gün önce is- tifa eden emniyet amiri ts- mail Sülün. Fatıh Cumhun- yet Savcılığı'na başvurarak tstanbul Emniyet Müdürii Hasan Özdemir hakkmda suç duyurusunda bulundu. Sülün, Özdemır'in uyuştu- rucu kaçakçılığı yaptıkları bildınlen Yasin Umo ve Sul- tan Doğan ile ilişki içinde ol- duğunu öne sürdü. Fatih Adliyesi'ne dün öğ- le saatlerinde gelen Sülün, Mersin'de. Hasan Özdemir te,biılikt«S*örev yaptıklan- nı söyledi. O dönemde Öz- demir'in bazı yolsuzluklan- nı ortaya çıkarmak istediği- nı anlatan Sülün şöyle de- vam etti: "Bu nedenlc baa kişilere baskı vapan Özde- mir, bu kişilere, 'Bız. tsmail Sülün'e rüşvet verdik' de- dirtti. Bana komplo kurdu. Mersin 2. Ağu- Ceza Mahke- mesi'nin 27 Aralık 1994 tari- hinde vermiş olduğu kararla da suçsuz olduğum anlaşıl- mışür. Çeşitii defalar aldığun cezalann tek nedeni. Hasan Özdemir'in uyuştunıcu ka- çakçılan ile oJan ilişkilerini ortaya çıkarmamdır." Umo ve Doğan'ın Eylül 1997'de Istanbul ve Mersin Narkotik Şube müdüriükle- rinin yapmış olduğu operas- yonlarda ele geçirilen 375 kilogram eroinin mal sahip- leri olduğunu söyleyen Sü- lün şöyle devam etti: 'Suçsuz olduğum anlaşüdı' "Yasin Umo, uyuşrurucu kaçakçılığı suçuyla Adana DGM'ce vargılanmış ve 20 yıl agır hapis cezasına çarp- önlmıştır. Sultan Doğan ha- len firari olarak aranmakta- dır. Yasin L mo'nun uyuştu- rucu kaçakçılığindan sabıka kayıdan incelendiğinde, 1980'li yıllarda döviz ve alün kaçakçılığı yaptığı açıkça gö- rüiecektir. Slne o tarihlerde bir dnayet suçuyla arandıgı için Suriye'ye kaçmıştır. 6-7 ay sonra dnayet suçuyla ilgi- li işini bağladıktan sonra Mersin'e geldi. Umo, bu sı- rada Özdemire bir ev akh." Kuyumcu Yasin Umo'nun dükkânının soyulması olayı- nın faillerinden Özdemır'in 5 kilo altını rüşvet olarak al- dığını da iddia eden Sülün, "Bana da Feıruh Tankuş'a yapıldığı gibi haksızlık yapd- dı" dedı. Elındekı belgeleri savcıhga teslim etmek üzere adlıyeye geldiğini vurgula- yan Sülün, Cumhuriyet Sav- cısı Mustafa Ayaz ile yakla- şık 2 saat görüştü. Sülün, ad- liyeden aynlırken gazeteci- lere. Özdemir ile Umo ve Doğan arasında bulunduğu- nu ileri sürdüğü ılişkiye ait belgeleri cumhuriyet savcı- sma verdiğinı söyledi. Ödüller sahiplerini buldıı Türkiye Gazetecüer Cemiyeti'nin (TGC) "1998 Türkiye Gazetecüik Ba- şarı Ödülleri" önceki gece Atatiirk Kül- tür Merkezi'nde (AKM) düzenJenen törenle sahiplerine verildi TGC Yöne- tim Kurulu'nun, yaşamı bovıınca ilke- li ve rutariı gazeteciliği sürdürmesi ne- denivle "ÖzelÖdül" >erme>i kararlaş- ürdığL geçen yıl kaybettiğimb Erhan Akyıkiız'ın ödülünü eşi Semra Akvıl- dız'a TGC Başkanı Nail Güreli verdi. SiyasaL ekonomik, sosyal haber dalın- dâ, gazetemLrin 29 Ağustos 1998 ve 5 Ekirn 1998tarihlerindeya>ımlanan "Iş Bankası" haberkrivk başan ödülünü gazetemiz muhabirlerinden Alper Bal- k'ya tstanbul Vafisi Erol Çalar verdL Karikatür seri bant daunda, 2 Ekim 1998'de yayimlanan "Çizgiük" çalış- ması\ia çizerlerimbden Kâmil Masa- racı'ya ödülü Turhan Selçuk tarafın- dan verildi. Sayfa düzeni dalında. şa7c- temizin 30 Ekim 1998 tarihü spor saj- fası\1a ödüle değer görülen Yunus Tür- kay ise ödülünü TGC Başkan Yardım- cıst gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç'ten aldt Nail Güreli, ga- zetecilerin "postmodern bir sansürle karşı karşıya'' olduklannı vurguladı ve "Bütün bu ahval ve şerait içinde dahi basın ve gazeteciler işlevini yerine geti- riyor. Bugün vereceğimiz ödüller. bası- nın işlevini yerine »etirdiğinin kanrtı- dır" dedi (.HATİCE TLNCER) DİSK Başkanı Rıdvan Budak, grevi TlS Başkanı Halit Narin'in dayattığını ifade etti Tekstîlde 11 bin işçi greve başladıtSTANBUL/ADANA (Cumhuriyet) Teks- til Işverenleri Sendikası (TtS) ile 5.5 aydır sürdürülen 17. grup toplu iş sözleşmelerin- de anlaşma sağlanamaması üzerıne grev ka- ran. Türk-lş'e bağlı Teksıf ve Hak-İş'e bağ- lı Öz lplik-lş sendıkalarının son anda söz- leşmeye imza atmaları üzerine tek başına kalan DlSK'e bağlı Tekstil Işverenleri Sen- dikası'nca uygulamaya konuldu. Grev, ts- tanbul, Adana, Bursa ve Kahramanmaraş'ta kurulu 7 işyerinde çalışan 11 bin işçiyi kap- sıyor. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. grev başlattıklan firmala- nn bağlı olduğu Sabancı Grubu'yla bir sorunlan ol- madığını belirterek grevi TlS Başkanı HalitNarin'in dayattığını söyledi. Adana'da grev pankartı-< nın açıldığı Bossa-1 Fabn- kası önünde işçilere konu- şan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, sendıkala- nn ortak hareket etme kara- nna uymayıp sözleşme im- zalayan Teksif Sendikası Genel Başkanı Zeki Polafı eleştirdi. Budak. "Herkesin ihanet etriği bir sosyal mü- cadele sonuç vermez. Eğer Polatsendikacıy sa zaten her se\ bitmiş demektir. Her sı- nıf kendi sınıfdaş olma ko- numunu bilmelidir" dıye konuştu. "O adam" diye söz ettı- ği Tekstil Işverenlen Sen- dikası Başkanı Narin'in ış- çileri "adeta gre\ yapmaya zorladığınr kaydeden Bu- dak şunlan söyledi' "Narin devlet parasıyla ho\ardalık \ apan adam. Bu ülkeyi\önetenler Narin, Cavıt Çağlar gibi kişilere bu ülkenin parasını peşkeş çektiler. Yahu yeter, biraz insaf edin. Kimse vatanına bu kadar hain siyaset yapamaz. Sanayicile- ri de kmryonım. Asıl mesleği turizmcilikolan birini sendika başkanı \apamazsiniz. İşveren sendikasının başındaki o adam, SSK'ye 240 milyar lira borcu olan o adam. 20 yıl e\yel nereye ko>duysanız bâlâ orada o adam. İşçi düşmanı, DİSK düşmanı. DİSK'e hâlâ 20 yıl önceki gibi bakıyor. Görüşmelerde Sa- bancı'ı, la hiç sıkıntımız olmadı. Mensa önü- müzdeki yıl için 75 müyon dolar ihracat ga- rantisi almış, grev istemiyor. Ama o adam herkesi greve götürmek istiyor. O adamı si- \aseten koruyanlarvar. Kon kordato ilan edi- yor. iflas ediyor ama nep zengin oluyor." Işveren sendikasınm "açıkça kriztkare- ti" yaptığını söyleyen Budak, "Sıfir zam ile toplusözleşme görüşmelerine başlayanlar bugün vüzde 45 noktasına gelmek zorunda kaunıştır. Grev, bizden öncekilerin canlan pahasına kazandıklan ve sendikal örgüdü- lüğümüzün temelini oluşturan 40 > ıllık hak- İ ş ç i ü c r e t l e r i 4 0 m i l y o n a k a d a r g e r i l e d i Esnek çalışma uygulaması yayılıyor İstanbul Haber Servisi-îşverenke- siminin uzun süredir sendikalara ka- bul ettirmeye çahştığı "esnek çahs- ma" uygulaması, kriz baskısıyla ça- hşma yaşamma girdi. Esnek çalışma- nm uygulandığı işyerlerinde işçi üc- retlen 40 milyona kadar düştü. İstanbul Beylikdüzü'nde kurulu Baydemirler-Brlan perde tabrikasın- da başlatüan esnek çalışma ile gün- lük çalışma süresi 8 saatten 12 saate çıkanlırken haftalık çalışma günleri 3'e indirildi. Brlan işçileri, uygulama ile aylık ücretlerinde 12 günlük kayba uğra- dıklannı belirterek 60-70 milyon li- ra olan maaşlarmın 40 mtrvona kadar düştüğünü vurguladılar. fşçiler, uy- gulamanuı ardından 200'ü aşkın iş- çinin işten aynlmak zorunda kaldığı- nı kaydettiler. Fabrika yetkilileri ise uygumayı doğrulayarak krizdenetkilendikleri- ni, işçi çıkarmamak için bu yola baş- vurduklannı belirttiler. Işveren sendikalan. işverenlere, haftalık çalışma saatlerini ve günle- rini istediği şekilde düzenleme, dü- şürme ve yükseltme olanağı sağla- yan esnek çalışma uygulamasının uzun süredir ideolojik altyapısını oluşturmaya çalışıyordu. Türkiye Metal Sanayicileri Sendi- kası (MESS) Ekonomi ve İş Bilimı Müdürii DikkKurt. MESS'in aralık sayısında esnek çahşmanm gereklili- ğinı şöyle ıfade ediyor: "Unatulmamahdır ki. kriz yöneti- mi esnekliğin sağlanmasını vt uygu- lanmasını gerekli kılraaktadır. Esnek çalışma, ana harlamia değişen piya- sa koşuilaruıa uy um sağlayarakçahş- mak. bövteceüretim daralmalannıiş- çileri iştcn çıkarmadan atlatmak ve yüksek maliyetlerin oluşmasını önle- mek demektir. Esnekçalışma modeJ- leri sayesinde iş organizasyonu, işk.'t- meningereksiniminegöredüzenlene- rck rekabet gücü artünlmaktadır." N4ESS. son grup toplu iş sözleşrne- sinde esnek çalışmayı sözleşmenin olmazsa olmaz koşulu olarak öne sürmüş, ancak Türk Metal Sendika- sı'nın diğer alanlardakı îavizleri so- nucu ısranndan vazgeçmişti. Esnek çalışma. Türk-İ$'e bağlı Teksif Sendikası ile Tekstil Işveren- îeri Sendikası (TlS) arasında önceki gün imzaianan ve 51 bin işçiyi kap- sayan toplusözleşmede de yer alÂ. Buna göre fazla mesai ücretleri 8 ay için vüzde 50'ye indirildi. DİSK'e bağlı Tekstil tşçüeri Sen- dikasf run "ihanet" olarak değerlen- dirdiğı TİS'nin esnek çalışma tekli- finde, kısa süreli ücritsiz izin ve sa- dece çahşılan süreler için ücretöden- diği kısa süreli çalışma modeli yer alıyor. lanmızın yok edilmesini engellemek içindir. Gücümüz yettiğince sonuna kadar haklan- mıa korumaya karartıyTz" dedi. Budak, ba- sın mensuplannın grev gözcüsü önlüğüyle görüntü alma isteklenni, "Bu çok iştanla üzerine atladıgımız bir grev değil. Bu greve zorlandık" sözlenyle reddetti. Öz İplik-İş de imzaladı TlS ile Hak-İş'e bağlı Öz lplik-lş Sendi- kası arasında 7 işyeri ve 6 bin işçiyi kapsa- yan toplu iş sözleşmesi dün imzalandı. TİS Başkan Narin ile Öz lplik- lş Sendikası Genel Başkanı Yusuf Engin'in imzaladığı sözleşme, Türk-lş'e bağlı Teksif Sendikası ile önceki gün imzaianan sözleşmeyle aynı hakları kapsıyor. TlS Genel Sekreteri Ercüment Rona'nın yaptığı yazılı açıklamaya göre, sözleş- meyle çaİışanlann ücretle- rinde 1. yılın ilk 6 ayı için yüzde 45. ikincı 6 ayı için de yüzde 30 artış sağlandı. Sözleşme ile 2. yılın birin- ci ve ikinci 6 ayında da enf- lasyon oranında artış sağ- lanması kararlaştınldı. Söz- leşmeye eklenen ek proto- kol ile 1 Ocak-1 Ağustos 1999 tarihleri arasında ya- pılacak fazla mesdi çalış- malannda fazla mesai ücre- ti yüzde 100 yerine yüzde 50 olarak uygulanacak. En- gin, işverenler sendikasınm tutumu sonucu bir oldu bit- tiyle karşı karşıya bırakıldı- ğını belirterek "İşçiler da- yatmayla sefalet ücretine mahkûm edilmiştir" dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI 4'ten 400e!.. Uğur Mumcu'yu aramızdan ayırdıklarında ADD'lerin sayısı 4'tü. Dördünün toplam üye sayısı da sadece 154'tü. Bugün ADD'lerin sadece yurtiçindeki sayısı 400'ü buldu. Üye sayısı ise 70 bine dayandı. Zamanın Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Kızgın- kaya'nın telefondaki sevinçli sesi bugün gibi kula- ğımda: - Hocam müjdemi isterim; şube sayımız 100 ol- du.. Dalya dedik! Aradan birkaç yıl geçmeden, o sayı da dörde kat- landı. Ve hafta sonunda Bursa ve Karacabey'deydim. Çok önceleri verilmiş bir sozü yerine getirdim.. Ge- tirirken de, ADD'lerin ulaştıklan gücün düzeyini ve nasıl bir boşluğu doldurma yolunda olduklannı -bir kez daha- gördüm. Hem de arkalannda, kaynağı kuşkulu bir parasal güç olmadığı halde.. Sadece sade yurttaşların öz- verilerine dayalı olduğu halde!.. • • • ADD Bursa Merkez şubesinin üye sayısı 2 bine yaklaşmış. Küçük demek merkezi günün hemen her saatin- de canlı ve heyecanlı.. Gençlik komisyonunun çok sayıdaki üyesi inançlı, coşkulu. karariı.. Eğitim ko- misyonunun 80'i bulan gönüllü öğretmeni etkin ve etkili.. Burslar.. Kurslar.. Seminerler.. Krtlesel toplantlar.. Ve ağırlıklı bir baskı grubu olarak, yeri geldiğinde yüksettilen güçlü bir ses.. Bursa'daki sivil toplum örgütlerinin sayısı yüzü aşıyor. Ama resmi kuruluşlann güçleri nedeniyle ile- tişim kurmak gereği duyduklan 9 derneğin ilk ikı sı- rasında ADD var. Bir zamanlar ADD hakkında dava açan vali, şim- di "teşekkür" yazısı gönderiyor. Bu gelişmede büyük katkısı olan, Şube Başkanı Nezihe Sanal'ın demeçlerine ve duyurulanna basın geniş ilgı gösteriyor. Genel merkez karanyla; "Demokratik Toplumcu Çağn" artık ÇYDD'ler gibi ADD'lerin de bir tür ana- yasası olunca, Sayın Sanal "Ça^r/"nın mesajlannı hemen bir basın toplantısı ile duyurmuş. Gençlik ko- misyonunun çıkardığı "Mum" dergisi de, bu metni gelecek sayısında kesintisiz yayımlamaya hazırlanı- yor. Bursa'da da.. Yerel gazeteler, TV'ler, radyolar ADD'yi önemli bir haber kaynağı olarak kabul edi- yortar. Katıldığım "Tartışılan Kemalizm" toplantısı, bazı gazetelerde manşetti; radyo ve TV'lerde de ge; niş yer aldı. • • • Karacabey, Bursa'nın 40 bin nüfuslu şirin bir ilçe- si. llçede ılımlı sağ egemen. Sol partilerin hemen hiç- bir ağırlığı yok. Ama ADD'nin büyük ağııiığı var. Üye sayısı 500'ü buluyor. Aynı zamanda "Meltem" ga- zetesinin de sahibi olan Ibrahim Bursalı, kişisel ni- telikleriyle bu ağırlığı daha da etkili kılıyor. Iki yıl önce başlatılan 157 donümlük "Atatürkçü Dûşünce Ormanı "na, şimdiden 50 bin ağaç dikilmiş. Bu sayı 150 bine tamamlanacak. ADD, Karacabey'de parasız açıkhava konserteri dtizenllyor. Parasız fiyatro göslerileri düzenliyor... ADD Olounlar FutbolTurnuvası ise artık geleneksel- leşmiş. llkbaharda, yirmi kadar takımın katılımıyla yapılıyor. Yaklaşık 2 bin kişi izliyor. Kaymakam ilk geldiğinde, sağcı gazeteleri resmi araçlarla köylere dağıttırryormuş. ADD ağırlığını ko- yunca, uygulama durdurulmuş. Şimdi aynı kayma- kam, ADD'nin tüm etkinliklerine yardım ediyor ve he- men tüm toplarrtılanna katılıyor. Yaklaşan yerel seçimlerin tüm belediye başkan adaylan, şimdi ADD'nin desteğini alma çabasında! • • • ADD'ler, ÇYDD'ler, kadın örgütleri çığ gibi geliyor- lar. Ve onlann bu başdöndürücü büyümesinde, özel- likle iki etken ön sırada rol oynuyor: REFAHYOL dö- neminin henüz taze olan anılan.. ve iki sol partiye yö- nelik beklentilerin büyük ölçüde düş kınklığına dö- nüşmesi! Daha iki yıl önce bile, Sıvas'ın Refah'lı belediye başkanı ADD'den yardım istiyordu. Bugün ise Bur- sa'da Karacabey'de, kenti yönetenler ADD'lerin ağırlığını hesaba katmak zoruda kalıyorlar. Ama iki sol partinin milletvekılleri, Bursa'da da Karacabey'de de ADD'lerin çevresinden bile geçmiyoıiar!.. Ve büyük salonlan dolduran kalabalıklar, hemen her toplantıda aynı soruyu yöneltiyon - Kime oy vereceğız?!.. Sendikoolar 'skandal anlaşma'yauydu AKLN BODUR İSKENDERUN - Li- man-lş Sendikası Iskende- run Şube Başkanı ile aynı sendikanın genel merkez yöneticisi arasında 7 ay ön- ce imzaianan anlaşma ger- çekleşti. Şube Başkanı Ne- dim Dişibüyük'iin kongre- de aday olması halinde ge- nel merkez yöneticisi Ha- san Sadi Yüksekbaş'a 30 bin dolar ödemeyi. Yük- sekbaş'ın ise anlaşmaya uymaması halinde 60 bin dolar ödemeyi taahhüt et- tiği anlaşma taraflann is- tekleri doğrultusunda ger- çekleşince kimse birbirine tazminat ödemedi. Sendıkamn şube başka- nı Dişibüyük ile genel merkez yöneticisi Yüksek- baş arasında geçen yıl no- ter huzurunda yapılan an- laşmaya göre, Dişibüyük Ocak 1999'da yapılacak kongrede aday olmayacak, aday olması durumunda ise 30 bin dolar tazminat ödeyecekti. Buna karşılık Dişibüyük'ün sendikada çalışmayan ancak kadroda göründüğü için maaş alan kızı Serap Dişibüyük ile yıne sendikada çalışan Ga- zi Bektaşlı. görevlerine de- vam edeceklerdi. Yine an- laşmaya göre bu durum sendikanın genel merke- zınde Genel Malı Sekreter olarak görev yapan Hasan Şadi Yüksekbaş'ın görev- de kaldığı sürece devam edecekti. Noter tasdikli bu anlaşmalara göre Yüksek- baş yükümlülüklerini yeri- ne getirmezse Dişibüyük'e 60 bin dolar tazminat öde- yecekti. Bu anlaşma doğ- rultusunda geçen pazargü- nü Iskenderun'da yapılan Liman-lş Sendikası "nın kongresinde Dişibüyük a- day olmadı. Yaptlan se- çimlerde Haşim SevimM başkanlığa getırilırken Et- hem Uslu sekreter. Vahit Solmaz mali sekreter, Mahmut Sakar ve tbra- him Doğrusöz de yönetim kurulu üyesi olarak görev aldılar. Verei borcunuzu tüm ş u b e / e r / m i z.d e n ö d e y e b i I i r s i n i z EMLAK BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle