24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayrn Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yavın Koordınatörii Hikmet Çetinkav a • Yazıışlen Müdüru: İbrahim Yıldız 9 Sorumlu Müdur Fikrct İlkiz 0 Haber Merkezı Müduni: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istihbarat: Cengiz Yıldırııtı 0 Ekonomı Özlem Yüzak • Kültur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılaı-Belgc Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç Yayın Kurulu. İlhan Selçuk (Başkan I. Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Ihrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Baibay, Hakan Kara. Ankara Temsilcısı. Mustafa Baibay Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Faks:4]95O270İzmırTemsılcısr SerdarKmk. H ZıyaBlv. 1352 S.2'3 Tel 4411220. Faks. 4419117 0AdanaTemsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, tnönûCd. 119 S. No:I Kat:l,Tel:363 12 11, Faks-363 12 15 Müessese Mûdurü Üstiin Akmen # Koordınalor Ahmet korulsan • Muha- sebe Bulent \ ener • Idare Hüseyin Gûrer • Uletme Önder Çeflk • Bıİgı- Işlem N*İI lnjl • Bılgısayar Sıstcm Mürivet Çiler»Satış Fazüet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı • Genel Mûdür Gülbin Krduran 0 K.oordınaıor Reha Işıtnıaıı 0 üenel MudurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513846O41,Faks 5138463 V a \ t m l a > a n >e B s s a n : Yem Gun Haber Ajansı. Basın ve Yavmcılik A Ş T u r k o c a j ı C d d 39 41 Cağatoğlu 3-1334 Ist PK 246 lstanbul f e ! (0 212ı 512 05 05 IÜ0 hat ı Faks (0 212) 51 3 85 13OCAK1999 Imsak: 5.49 Güneş:7.21 Ögle: 12.20 Ikindi: 14.42 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.31 www.cumhuriyet.com.tr İndirimli alışveriş • İstanbul Haber Servisi - Yeni Karamürsel bayram nedeniyle yüzde 50"lere varan oranlarda indirim yaptı. Yerli. yabanci çeşitlı markalarla hizmet veren YKM. vade farkı ödemeden 4 taksitle satışlar da yapıyor. Cep telefonunu kapatmayana ceza • MÜNİH(AA)- Almanya'da. uçakta cep telefonunu kapatmayan yolcuların ikı yıla kadar hapis cezasına çarptınlmalan kararlaştınldı. Alman Focus dergisinin verdıği habere göre bu konudaki yasa 1 Mart'tan itibaren yürürlüğe girecek. Yasaya göre Alman havayolu şirketlerinin uçaklannda seyahat eden yolcular. cep telefonlannı kapatmamakta direnirse, para cezasının yanı sıra ikı yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanabılecekler. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren. uçuşlarda diz üstü bilgisayar, CD-Rom ve el kamerası kullanmak da yasaklandı. Tüp-bebekte yeni umut • ANKARA (AA) - Bayındır Tıp Merkezi'nde uygulanan yöntem ile tüp- bebekte yüzde 60-70 oranında gebelık sağlanıyor. Bayındır Tıp Merkezı Kadın Hastalıklan ve Tüp-Bebek Bölüm Direktörii Doç. Dr. Cihangir Çakıcı, normalde uygulanan yöntemlerle yüzde 25-30 gebelik elde edilirken. uyguladıklan yeni yöntemle bu gebelık oranını ikı, hatta üç katma cıkardıklannı söyledi. Çakıcı. elde edilen döllenmış yumurtalann ıyı laboraruvar şartlannda üremelerine yardım edilmesi ıle 4 veya 8 hücreli embriyolar yerine 100 hücreli embriyolann rahım içine verildığmi kaydederek. bunun gebelik şansını arttırdığını söyledi. Yeni bip gezegen bulundu • VVELLINGTON (AA) - Uluslararası bir araştırma ekibi. Samanyolu'nun ortasında yaşam özelliklerini içerebilecek. Dünya büyüklüğünde bir gezegen keşfetti. Yeni Zelandalı araştırmacı lan Bond. temmuz avında keşfedılen yeni gezegenin ağırlığının Dünya'dan biraz daha fazla olabileceğını açıkladı. Bond. gezegenin yaklaşık 30 bin ışık yılı uzaklıkta olduğunu belırtti. Ppomat Ppint Centep takvimi • İstanbul Haber Servisi - Basım sektörünün önde gelen matbaalarından Promat Prınt Center. 'sanata ve sanatçıya saygı' konulu takvım geîeneğini bu yıl da sürdürdü. 1998'deBedn Rahmı Eyuboğlu"nun yanm kalan son tablosu 'Mor Han'dan sonra Promat, bu yıl da Osmanlı Devletf nin 700. kuruluş yıldönümü nedeniyle Prof. Süleyman Saim Tekcan'm "Atlar ve Hatlar' serisinden bir esen 1999takvimıne taşıdı. 9 günlük tatilde, Kartalkaya ve Abant'ta bulunan otellerin yüzde yüz doluluk oranma ulaşması bekleniyor Kayak merkezlerine bayram moralî•Uludağ'da bayram tatilini geçirmek isteyen dört kişilik bir ailenin bayram farurası 1 milyar lira. Kartalkaya'daki Kartal Otel'de 17-24 Ocak günleri arasında belirlenen 7 gecelik paket program için 1 gecede kişi başına 37 milyon 950 bin lira ödenecek. Grand Otelin fiyatı 1 kişi, gecelik 42 milyon lira olarak açıklandı. Haber Merkeri-Ekonomik krizsöylen- merkezleri, spor salonlan, sanat etkinlik- len. çocuklar ıçin tiyatrolar. kukla göste- rileriyle çekici hale getirmeye çalışıyor. Antalya ve çevresınde bulunan tatil köy- lerinde her şey dahil bayram süresince tek tileriyle bunalan tunzmcıler, ılk ve orta de- receli okullann sömestr tatıliyle de birle- şen Şeker Bayramı ıznıyle moral buldu. Özellikle 9 günlük bayram tatılı. önemli kayak merkezlerinden Kartalkaya ve Abant'ta bulunan otellenn yüzde yüz do- luluk oranına ulaşmasına neden oldu. Seyahat acenteleri ve otelcılerden edı- nilen bilgıve göre. hafta sonlanyla bırle- şerek uzayan Şeker Bayramı tatılınde tur- lara büyük ılgi göstenlıvor. Tatilcılere dört mevsim hizmet sunmak isteyen otelciler. otellennı: kapalı yüzme havuzlan. açık ancak ısıtılmış havuzlar. sağlık-güzellık kişi 50 milyon. yanm pansiyon 30 milyon. Kapadokya. Pamukkale. Bodrum yöre- sınde 30 milyon lıraya çeşitlı tatil seçenek- leri bulunuyor. Tur seçenekleri Bavram se sömestr tatilinın en pahalı- lan ise kayakla birleşen tur seçenekleri. Ulu- dag'da faaliyet gösteren turizmciler Ulu- dağ'm doluluk oranından yakına dursun. Y u r t d ı s ı n a ilgi y ı l b a ş ı n d a n f a z l a 300 dolara Romanya ve Bulgaristan 'da kayak turları Bayramda Amerika 1000-2 bin. Uzak Doğu 1500-2 bin. Avrupa tur- lan ise 500 dolarla 1000 dolar arasın- da degişiyor. Şeker Bayramı 'nda yur- dışı turlannın yılbaşından daha çok il- gi gördügüne dikkati çeken seyahat acenteleri yetkılileri. şunlan kaydet- ti: "Herkese ve her bütçe\e uygun yurtdışı turlannın me>cut olması. ta- til süresinin uzunluğu yurtdısına ilgi- yi arttınyor. 300 dolara Londra, 400 dolara Yenedik, 700 dolara BrükseJ- Paris-Amsterdam üçKisü, 300 dolara Romanya ve Bulgaristan'da kayak tur- lan var. Uzak Doğu'nun içinde bulun- duğu ekonomik bunalım. bu böigede fiyatı oldukça cazip hale getirdi. 600 dolara 1 hafta Bangkok. Pattaya, Ku- aialumpur turlannın olması yurtdışı- nı daha cazip kılıyor." kayak yapmak isteyen tatılcıler buradaki tesıslerin pahalılığından şikâyet ediyor. Zıra Uludağ'da bayram tatilini geçirmek isteyen dört kışılik bir ailenin bayram fa- turası. 1 milyar lira. Kar kalınüğı 40 santimetre Kartalkaya'da 300 oda, bin yatak kapa- siteli Kartal Otel'de. otel tarafmdan satı- lan odalann tamamı dolarken, seyahat şir- keti tarafından satılan odalann ise dolu- luk oranı yüzde seksene ulaşmış durum- da. Halen 40 santımetreye yakjn kar ka- lınlığına sahip olan Kartalkaya'daki Kar- tal Otel'de 17-24 Ocak günleri arasında be- lirlenen 7 gecelik paket program için I ge- cede kişi başına 37 milyon 950 bin lira öde- nırken, Grand Otel'de ise 1 gece 1 kişi 42 milyon lira olarak açıklandı. Abant'ta bulunan 2 otelde de doluluk ora- nı yüzde yüze ulaşmış durumda. 163 oda 350 >atak kapasiteli Abant Palace Ote- li'nde 17-21 ve 21-24 Ocak günleri ara- sında belirienen paket programlar için. 2 kışınin yanm pansiyon gecelik ücreti 176 dolar olarak belirlendi Abant'ta bulunan 95 oda 200 yatak kapasiteli Abant Turban Oteh'nde göle bakan odalar için 2 kişi tam pansiyon ücreti olarak 17-21 Ocak arasında 181 milyon lira, 21-24 Ocak ara- sında ise 135 milyon 750 bin lira ödeye- cek. Ercıyes Dağı'nda fiyatlar bayram tatı- li süresince 80 milyon lira ile 50 milyon lira arasında değişirken, Sankamış ve Er- zurum yöresi otelleri ise 60 milyon liraya kayakseverleri bekliyor. Kapadokya'da da büyük bir hareketli- lik yaşandığını belirten Kapadokya Tu- ristik Işletmeler Derneğı (KAPTlD) Baş- kanı Ahmet Bayram. bayram tatilı süre- since tesislerde yüzde 70'i aşkın doluluk oranı beklediklerini söyledi. Uludağ Kış Macerası Kışın tadını doyasıva yaşamak iste>enlerin tercih ettigi yerier- den olan Uludağ, geçen hafta sonunda macera dolu gösteriler- le şenlendi."Uludağ Kış Macerası ve Ski Shovv'99" organizas- yonu bünyesinde dünyanın en ünlü kar motosikletlerinden bi- ri olan Yamaha kar motosikletlerinin yaptığı gösteriler he>ecan- lı dakikalar yaşattı. Fransızlann Dün\a Snov\board Şampiyo- nu Alexis Paremeutier'in kar motosikktinin ardında sukayaği yapargibi kar üstündeki gösterileri bii>ük ilgi gördü. Liudağ kayak okulu öğretmenlerinden Doğan Rırbaç'ın önderliğinde çıkjlan karyürü>üşünde l ludağ'ın çam ormanlannın arasın- daki karlı vadilerde zevkli ve hevecanlı saatler yaşandı. Orga- nizasyonun sporsorlanndan Sporty 's firmasının kış defilesin- de ise ünlü markaJann 1999 modeUeri tarutıldı. Referans KJinik Laboratu>-arlan doktorlannın kış, sporve sağlık konusunda \er- dikJeribilgilerilgiyleizlendL(Fotoğraflar: HAKAN AKARSL) SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Konuşulan Türkçe', Hangisi? Amerikan Müzik Ödülleri verildi Bu yıl 26'ncısı düzenlenen ve Grammy'nin provası olaraktanım- Ianan Amerikan MüzikÖdülleri sa- hiplerini buldu. Los Angelcs'ta dü- zenlenen ödül töreninde Kenneth - Bab>face' Fdmonds. NVhitney Ho- uston, Wyclef Jean (üstte). Cher (en solda) sahne alarak izle\enlere keyiflianlaryaşattı. Amerikan hal- kının oylanyla belirlenen sırala- mada, Kanadalı sanatçı Celine Di- on pop ve rock dahnda *En lyi Ka- dın Şarkıcı' ödülünü ka/anırken. Dion'un seslendirdiği Titanic fil- minin'M> HeartVMIIGoOn'ad- lı şarkısı en iyi fılm müaği seçildi. Pop ve rock'ın 'En İyi Erkek Şar- kıcı'sı ise yıllardır 'Ğitann Baba- sı" unvanını eiinde buhınduran Erk Clapton oldu. Soul-rhythm/blues dahnda rap vıldızı \Vill Smith (sol- da) 'En İ\i Erkek Şarkıcı' seçildi. •En İyi Kadın Şarkıcı' ödülünede- ğer bulunan isim iseJanetJackson oldu. (REUTERS) Cevre Bakanının ilkdemeci 'Herkesi çevreye duyarh olmaya davet ediyorum' ANKARA (Cumhuriyet Bünısu) - Çevre Bakanı Fevzi Ajtekin, çevTenin ko- runması, geliştirilmesi ve çe\Te sorunlannın çözü- münde küçükten büyüge herkesın katkısı ve katılı- mı gerektiğıni belırtti. Çe\Te Bakanı \erdıği ilk demecinde, uzun zaman- dan bu yana TBMM Çev- re Komisyonu'nda iiyelik ve sözcülük görevi yaph- ğını vurgulayarak bu süre içinde Çevre Kanunu, Ba- kanlığın Kuruluşu Hakkın- da Kanun Hükmünde Ka- rarname. Çe\re Bakanlı- ğı'nın 46 flde Teşkilatlan- masına Daır Kanun, Hay- vanlan Koruma Yasası ile ilgili çalışmalarda bulundu- ğunu anlattı. Türkiye'nin, doğal gü- zellıkleriyle dünyanın en güzel ülkelerinden bin ol- duğunu ka>deden A>iekin. Türk halkınuı çe\Te konu- sunda duyarlı olmasına rağ- men çevre eğitımı konu- sunda eksik kaldığını bıl- dırdi. Aytekın, "Doğayı, çevreyt havayı ve suyu ko- rumak istiyorsak çevre bi- lincini sağlamalı> ız. Bilinç- li insanlar jetiştirirsek on- lar bu ülkenin kirk?nmesi- ni önleyecektir. Bu bir inanç meselesidir. Çevrenin ko- runması. geliştirilmesi \e çevre sorunlannın çözü- mü. küçükten bü\üğe ka- dar herkesin katkısı \e ka- ûlımı ile s;ığlanabilir. Bunun >olu da eğitim, eğitinı. eği- timdir" dedı. Fevzi A>1ekin. çe\Te ko- nusunda duyarlı olan tüm gönüllü kuruluşlara teşek- kür ederek Çevre Bakanı olarak bu kuruluşların ya- nında ve arkasında olaca- ğını söv ledı. Aytekin. 3 ya- şından 80 yaşına kadar tüm Türk halkını çe%reye du- yarlı olmaya davet erti. VANN " KÂPİTAUİZ KAPİTAÛST " - e-posta : tan (a prizma. net. tr Falih Rrfkı bey -ki hem Türkçü, rıem Türkçecidir- , sonraki yıllarda açıkça şunlan yazmaktan çekin- mez: "... Atatürk'ün 934,935,936,937,938 nutukla- n şimdi önümdedir. Büyük inkılâpçıyı dahi, bu eserler üzerinde yürür görüyoruz. Atatürk bu nu- tuklarda yerleşen, tutan, 'şiveli ve ahenkli' birçok kelimeyi kullanmakta devam etmiştir. Fakat me- selâ 'millet' yerine 'ulus'u, 1934'te kullanmış; 35, 36,37 seneierinde 'millet' kelimesini tercih etmiş- tir. Nutuklannda 'ulusal' bir sene daha yaşamış- tır. Fakat 36,37'de, onun yerine, 'milli'yi buluyo- ruz. Keza 'tinel'i 'manevF ile, 'oy'u 'rey' ile, 'öner- ge'yi 'teklrf' ile, 'taptamak'ı 'tatbik etmek' ile, 'ku- ral'ı 'kaide' ile, 'arsıulusal'ı 'beynelmilel' ve 'en- ternasyonal' ile, 'kınav'ı laaliyet' ile değiştirmiş- tir..." Bu satırlan ilk okuyuşum, dondurucu bir kış günü, Ankara'daydı; camlarda, varia yok arası bir kar to- zu uçuşuyor; çığırtkan kargalar, çıplak kavaklara, bir konup kalkıyordu; mııtecessıs biriyim ya, derhal 'Söy- lev ve Demeçler'i önüme açtım, Fâlih bey'in söy- lediklerine kanıt aradım; gerçekten de, 1934'te, TBMM'yi açış nutkunda, bir 'özleştirme' çabası his- sedilmektedir; demiş ki meselâ: "... yurtta çok değerii işler görülmüştür Dışiş- leri'ndeki arasız çalışmalanmız da, genel siyasa- mıza, ulusal ülkümüze uygun olarak başanlmış- br. Bundan ötürü, büyük meclisin ulus işlerinde- ki özeni, ulusumuzun canlılığı, gerçekten övünç- le anılmaya değer. Ülkenin ekonomik kurumunu berkiterek genişletmek en önde tuttuğumuz iş- lerdendir; onun için sanayi programımızı durma- dan yürütmekteyiz..." (Söylev ve Demeçler, I. s. 362) Vefatından on gün evvel, 1 Kasım 1938'de TBMM'de Başvekil Celâl Bayar tarafından okunan açış nutkunda Gâzi'nın kullandığı dil, Fâlih Rıfkı bey'i, haklı çıkaracak örnekler içeriyor: "... ekonomik sahadaki inkişafla mütenasip olarak, daima bütçe tahminlerini aşan devlet vâ- ridatının devamlı artışı; bir taraftan vergi tahfrf- lerini muayyen bir program dairesinde tahakkuk ettirmeye, diğer tarattan muhtelrî sahalarda ve- rimli işlere ve milli müdafaa hizmetlerine, daha çok payayırmaya imkân vermektedir." (Aynı eser, s.294) Meraklısı, -tabii, eğer kitabı bulabilirse-, Gâzi'nin büyük 'Kürtür Devrimi'nin bir parçası sayabileceği- miz, 'Dil Devrimi'nde 'özleştirmeciliğe' bir ara ver- diği önemi, artık vermediğinı gösteren, daha bir hay- li örnek bulabilecektir: işin ilginç yanı, hiçbir'özleş- tirme' gayreti hissedilmeyen bu metinlerin de, Türk- çeyi iyi kötü bilen herhangi birisi tarafından; bugün bite rahatlıkla anlaşılabilecek, bir açıklık taşımasıdır. Konuşulan 'Türkçe' ile yazmak!... Gâzi, 'bizzaf bu merhaledeydi; peki, onu rehber edinmiş aydın kadrolar naal yazjyortardı? 'Dil Dev- rimi'ni, 'özleştirmecilik' gibi anlayarak mı? Hayır, dilin 'demokratikleşmesini', toplumsal gelişme- nin tabii akışına bırakarak... Bazılannı çok rahat- sız etse de, Gâzi dönemının Türkçesinden. bazı ör- neklere göz atmak, bu konuda yararlı olabilir. "... Osmanlı nizâmı, son asırlann fennî ve içti- mâî terakkilerine karşı, bünyesini tedrici oiarak değişen ve yükselen, tekâmülden uzak tutmak gayretiyle, dört duvarı kalın bir hücre içinde kal- mış idi. Osmanlı ıslahatçılan, hep bu hücre için- de çalıştılar. Bütün ıslahat teşebbüsleri, muvaf- fak olanlanyla beraber, hep o hücrenin duvarla- n arasındaki sahaya münhasır olarak kaldı..." (Ülkü Dergısi, Nisan1934) Bu yazının başlığı aynen sudur 'Inkılâp Kürsüsün- den Ismet Paşa'nın Dersi'. Evet. 'Dil Devrimi' dö- neminde, sonradan 'özleştirmeciliğe' yenıden yel- ken açtıracak ismet Paşa, böyle konuşuyordu. Ül- kü Dergisi. ki 'Halkevteri Mecmuası' olarak çıkmak- tadır, yâni 'inkılâbın' organıdır; başka yazılannda da. farklı birlisan kullanmıyor. Bilâhare Yunan/Latin kül- türtabanına geçme teşebbüsünde, öncülük edecek olanlardan. Sabahattin Eyüboğlu'nun; 'YabanaDil ve Kültür' başlıklı yazısından aktaracağım, şu satır- lar bunu göstermiyor mu? "... yabancı dil ister istemez ana dilden çok farklı ve itiyaddan çok zihni bir gayret icab etti- ren bir iktisabdır. Ana dilimizi kullanmak, yürü- mek veya yemek yemek kadar tabii olduğu hal- de, yabancı dil şuurun ve muhakemenin, müte- madî müdahalesine muhtaçtır. Yabancı dili dü- şünerek konuşuruz. Düşünerek konuşmaksa, zihnin inkişafında, başlı başına bir merhale sayı- labilir..." (Ülkü Dergısı, Temmuz 1936) Peki ya 'olaya' soldan bakanlar? Şevket Sürey- ya, 'Inkılâbımızın ideolojisi' başlıklı dizi yazılanna, şu ikınci başlığı kullanmıştı:'... Beynelmilel Fikir Hare- ketleri Arasında Türk Nasyonalizmi.' Metinde kul- landığı dil, dönemin Türkçesi hakkında yeterince açık bir fikir veriyor. Diyor kı meselâ: "... ınkılâbımızın kendisini doğuran hususi bir tarih seyrinin mahsulüdür. O tarih içinde bizza- rure tekevvün eden nev'i şahsına mahsus bir hâ- disedir. Bütün prensipleri kendisine hastır. Zâhi- ren temas halinde göründüğü diğer inkılâp hâ- diseleriyle, cevher itibâriyte ayn, hatta tearuz ha- lindedir. O başlamış fakat bitmemiştir; kendi in- kişâf zeminini tesviye etmiş, fakat verebileceği- nin azami haddini henüz vermemiştir..." (Kadro Der- gisi, Ağustos 1933) Ömekler çoğaltılabilir, sonuç değişmez: Gâzi 'öz- leştirmecilik' çabasının, Türkçeyi yeniden halkın konuştuğu dilden ayn, sun'i ve anlam yükü zayrf bir dil 'aristokratlığına' taşıyacağını çabuk sez- miş; ve işi, tadında bırakmışto: 30lu yılların sonla- nnda, gerek basın yayın dıii, gerekse edebi dil, ko- nuşulan Türkçenin tabii gelişmesine bırakılmıştı; top- lumun gelişmesiyle birlikte gelişiyor, o değiştikçe de- ğişiyor! Bir yanlışımız da bu! Binnaz ninem, -ninemın annesi-, uzun boylu oku- muş yazmış bir kadın değildi; iyi de, ben, 'tasan- nû, taaccüp, mütesânit, muhteviyât, imâl-i fikret- mek vb...' kelime ve kavramları, onun ağzından du- yup. öğrenmişımdir. Bir yanlışımız da, bu! Osman- lı'da, sıradan halkın adeta köylü Türkçesi konuş- tuğunu zannetmek! Hayır, öyle konuşmuyorlar- dı! Annemin tâbiriyle, şehirii halk, 'kendine göre ıstılahlı' konuşurdu. Bu bakımdan, 4O'lı yıllarda be- nim de yetiştiğim edebi yazı dili, Osmanlı 'seçkin- ciliğinden' uzak, ortalama yurttaşın pekâlâ anlaya- bildiği bir Türkçedir; 'Yaratış' dergisinin yayınlandı- ğı yıllarda, lise oğrencisiydım; inönü Cumhuriyeti, Yunan/Latin tabanı ve 'özleştirmecilik' davasına kay- maya başlamıştı, dergınin 'kullandığı' dil. 'özleştir- meci' değildir. Şu yazı başlangıcına, bakar mısınız: "... tabiatn, edebiyatta ifadesinden kasrt, 'pas- toral terennümler', gibi, dar ve tek taraflı bir ne- vi olmadığına göre, toprak ana ve gök baba ara- sında -aklın alabildiğine kavrayabildiği- şümûllü âtem olması gerekir..." (Yarabş Dergisi, 23 Ocak 1945) O günler ki Maarif Vekâletı, tercüme hareketini yü- rütüyordu, Yunan/Latin tabanını oluşturacak o gay- ret bile, Muvaffak Sami Onat tarafından dergide şu Türkçeyle tanıtılmıştı: "... şu halde Maarif Vekâleti'nin büyük bir isâ- betle başladığı ve devam ettiregeldiği ümanizm ve tercüme hareketine muvâzi, bir de büyükleri- mizi tanıtma neşriyâtına şiddetle ihtiyâcımız var- dır; ve bu işi, sistemli çalışan ve biraz da hasbî düşünen hususîteşebbüslerden beklemek doğ- ru olur..." (Aynı dergi, aynı sayı) '40 Karanlığı'nın sosyalist dergilerinden, bazı dil ömeklerini zaten vermiştim. 'Konuşulan Türkçe' buy- du, böyle yazılıyordu. Hepsmden çıkanlacak sonuç, açık ve basittir: İnönü Cumhuriyeti'ne gelinceye kadar, 'Dil Devrimi', 'uluslaşma' yoluna girmiş her toplumdaki düzeyde seyredıyordu; Gâzi, bir ara hız verdiği tasfiye' yânı 'özleştirme' faaliyetini durdur- muştu. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm <•• ı I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle