Katalog

18EYLÜL1998CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Fazilefe şarkı sözüFazilet Partisi, toplumda sevgi ve hoşgörü anlayışını yaygınlaştırmak düşüncesiyle bestelenmek üzere bir şarkı sözü yarışması açmış ve şairlere yarışmaya katılma çağnsı yapmış. FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın mektubunu alan şair Yılmaz Odabaşı da şarkı sözü yerine cevabi bir mektup göndermiş: "Siyasal Islam'ın meşrulaşmak, toplumun diğer muhalif kesimlerinden de sempati toplamak için partisinin şarkı sözlerini astronomik ücretler karşılığı laiklik yanlısı şairlere yazdırma gayretinin referansı İsmet Özel vakasıdır. Ancak, bilinmelidir ki, çağdaşlaşma çabalarıyla yüzünü yeni çağın ufkuna çeviren Türkiye'nin çağdaş şairlerinin, kardeşlerini Sıvas'ta yakanlara verilecek tek dizesi ve uğraş arkadaşları arasından ikinci bir ismet Özel vakasına tahammülü yoktur." Eiektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Fazilet Partisi yan çiziyormuş... "Saödan sola doâru mu. soldan saöa doöru mu!" tatürk Üniversitesi'nden Anadolu Lisesi'ne dek Erzurum'daki öğrenciler üzerinde "Kır- kıncı Hoca" adıyla maruf Mehmet Kır- kıncı'nın "iyi tarikatçı" olarak kendini gös- termesi üzerine. Nurcular'ın ıcığını cıcığını araştıran bir dostumuz. "Nur Talebesi1 ' kimliğine girerek bizi aydınlatıyor: "Üstad Mehmet Kırkıncı Hocaefendi için yaz- dığınız yazı son derece yakışıksızdır. Kırkıncı Hoca- efendi çok değerli bir zattır. Üstad-ı azam Bediüz- zaman Said Nursi hazretlerinin mektubunda sela- mına mazhar olmuş Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ve Freng Almanyası'ndaki Cihad Ordularının ku- mandanı halife merhum Cemalettin Kaplan Hoca- efendi'nin, Erzurumlu Osman Bektaş Hoca nez- dınde medreseden rahle arkadaşıdır. Mehmet Kırkıncı Hocaefendi, Fethullah Gülen Ho- caefendi'yi Bediüzzaman Saıd Nursi hazretlerinin Do- ğu Anadolu'yu gezmekle görevlendirdiği talebandan Mulahaza biri olan Muzaffer Aslan'ın dersine götüren ve onun üstad-ı azamın Beşinci Şuası (beşincı ışın) yanın- da Frengmeşrep reislerinizi mahkûm ettiği Hücumat- ı Sitte'yi (altı hücum) ilk kez öğrenmesini sağlayıp ayaklarını nurla bağlayan kişidir. Kırkıncı Hocaefendi, Kuran'ın Latince harflerle neşri üzerine Islam'ın aleyhindeki bu düşünce kar- şısında galeyana sevkolan ve her mukaddesat sa- hibi gibi, içte dine tecavüz edenlere karşı içinin kük- remesi ve fikrınde hazırladığı bırkaç sözü sunmak- la bahtiyar' olduğunu yazan Fethullah Gülen Hoca- efendi'nin bu yazısının hemen Fetih Gazetesi'ne gön- derilmesini isteyerek büyük hızmetlerde bulunmuş- tur. Pek hürmetle mulahaza etmeniz gereken üstad- lar için yakışıksız ifadeler kullanırken, Kırkıncı ve Fethullah Gülen Hocaefendilere saldırırken, onların ilk Nur derslerini çalıştıkları Hücumat-ı Sitte'de Be- diüzzaman Said Nursi hazretlerinin, o çok büyük hoş- görüsüyle buyurdukları üzere, 'Beni öldürdükten sonra yaşayamayacaksınız! Arkamdan, pek çabuk, sizin Nemrudlaşmış reisleriniz gebertilecek. yanı- ma gönderilecek" sözünü unutmayınız. Siz de hidayete eriniz ve Işık Evleri'nde Beşinci Şuadan feyz alınız. Fethullah Gülen Hocaefendi, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin şualarında 'Türkçe ezan ve kamet okunacak' buyurdukları za- manda daha dört yaşında geceleri Kuran'ı ezberle- miş ve sipersiz şapka giyen askeri, o dört yaşında görünce kendinden geçmişti. islamiyetin mukaddes insanlarını yetiştiren Erzu- rum'dan çıkacaktaleban birgün gelecek hocaefen- dilerimizin hayal ettikleri o eski büyük devleti kura- caktır. Mülahazamız bundan ibarettir." SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Televizyon delisı olduk; ülkede olan bıtene seyircı kalıyoruz. lETT'nin Avcılar'daki kampına ne oldu? Kadıköy'de 17 dairelik apart- manıyandaşbirvakfaaylığı 70 milyon liradan 10 yıllığına kıra- ^ ya veren, genel müdürlük katı- nı 236 milyar liraya yeniden düzenle- ten lETT'den henüz bir ses çıkmadı. Tık, tık, tık! Eyü günler! Eyü iseniz İETTnin Avcılar'daki kam- pına gidelim. Ama artık kamp yok! Deniz kıyısındaki İETT kampının 28 dönümlük arazisı Avcılar Belediyesi ta- rafından çocuk parkı, park ve hasta- ne alanı olarak yeniden düzenlendi. Meclis'ten kararçıkarçıkmaz neredey- se aynı gün hastane teklifi geldi. Bi- rileri, burada "Yanık Tedavi Merkezi" kurmak istedi. İkinci bir teklif ise, gel- miş olması gerektiği için fakstan çık- tı, sümen altına girdi. "Yanık Hastanesi" için önce 2 dö- nüm arazi öngörüldü. Aylık 1.4 milyar lira rayiç bedel tespit edildi. Sonra bir yıllığına tahsis edilecek arazi 5 dönü- me çıkartıldı. En sonunda arazi 14 dönüme, kira süresi 49 yılla çıkartıldı ve de aylık kira bedeli 570 milyon li- raya indirildi! Avcılar Belediyesi, aynı bölgede 900 metrekare arsayı aylığı 250 mil- yon liradan kiraya verirken, İETT 14 bin metrekareyi 570 milyon liraya ki- raladı. Tık, tık, tık! Eyü günler; bunun adı- na "ihale" mü denür? Recep Tayyip'in lETT'de top koş- tururken bir yandan da çalışması ge- rektiği için yatak-yorgan taşıdığı Av- cılar'daki kampı iyi bilmesi lazım! Çakır, yurttaşların sorunlarını dinledi İstanbul Valisi Erol Çakır, Halk Günü'nde eski İstanbul Valisi Kutlu Aktaş tarafından başlatılan \e dün 47"ncisi gerçekleştirilen toplantıda > urttaşların sorunlarını dinledi. 12 kişiji dinleyen Vali Çakır'ın, işleri dolayısıvla toplantıdan avrılmasından sonra toplantıya Vali Yardımcısı Hayrettin Balcıoğlu başkanlık etti. urttaşlardan, soruniarını odacılara değil. kendilerine iletmelerini isteyen Balcıoğlu, "Kapımız herkese açıktır" dedi. Toplantıva katılan Çengelköv Kira/lıtepe Siuhtarı Fatma Saylan, mahalle sakinlerinin yardımlarıvla inşası başlatılan sağlık ocağının tamamlanması ve buraya personel >erleştirilmesi için yardım istedi. Halk Günü'ne katılanların çoğunluğunu is isteyen öziirlü vurttaşlar oluşturdu. İHD'nin ağustos ayı raporu 'Sivil örgütler barış için mücadele etmeli' İstanbul Haber Servisi - tnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesı tarafından hazırlanan "Ağustos 1998 - İstanbul İnsan Hakları Raporu" dün İHD tstan- bul Şube Başkanı Ercan Kanar tarafından açıklandı. Kanar. açıklamasında. ağustos ayında da insan haklan ihlalleri- nin sürdüğünü belirterek tüm sı- vil toplum kuruluşlannı "barış" için mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Kanar. ağustos ayı için- de 12 kişinin işkence gördüğü id- diasıyla tHD'ye başvurduğunu kaydederek 3 kişinin de faili meç- hul cınayete kurban gıttiğinı bil- dirdi. Ağustos ay ı içinde RTÜK'ün 3 radyo ile bir televizyonu 181 gün süre ile kapattığını ifade eden Kanar. 5 gazeteci ve sanatçının da çıkanldığı mahkemelerce tu- tuklandığını sözlerine ekledi. Ağustos ayı içinde 69"u çocuk 1649 kişinin gözaltına alındığını açıklayan Kanar. 583 kişinin si- yasi nedenlerle gözaltına alındı- ğını belirtti. Kanar. çeşitli bom- balama ey lemlerinde ise 7 kişinin yaralandığının altını çizerek 5 ki- tapla 32 gazete \e derginin top- latıldığını kaydetti. Silivri Belediyesi'nden eğitime katkı Silivri Belediyesi, 1998/99 eğitim ve öğretim yılında ihtivaç sahibi öğrenciler için düzenlendiği kitap kampanyasında 11 bin kitabı yaklaşık 2 bin yardıma muhtaç çocuğa dağıttı. Silivri Belediye Başkanı Selarai Değirmenci. kampanyanın halen devam ettiğini belirterek "8 jıllık zorunlu eğitim yasasının çıkarılmasıyla birlikte eski ve artan kitapları Doğu ve Günevdoğu Anadolu Bölgesi'ndeki yardıma muhtaç çocuklara gönderiyoruz. Bu kampanvayı halkın verdiği destekle sürdürüyoruz" dedi. HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ KİM KJME DUM DUMA BEHIÇAK behicakuı turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI BULUT BEBEK MRAY ÇIFTÇ! TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIICA\ 18 Eylül RM. GENEL SEKRBTERI f961 'DE BUGÛN, BJRLEŞMrf MİLLSTLEK GENCL SEKRSTERi, rsVSÇLİ DİPLOMAT £¥>3 H4MMAK'_ SKJÖLD (UBMlRŞULTy^ONGo'M gİR UÇA/i KAZASIHOA ÖLDÜ. 1953'TBN BU YANA BM. GE- NEL S£KR£TERl OLAN HAMMARSICtÖlD, HÜKÜMCT- LERtN ETKİS-İ DIŞINPA KALA8rLE€EA: BAĞ/MSIZ BİK SİVİL OJİGÜrLJN GEieçBta£ÇTİRİL£BtLECa- ĞişiE /ÇTENLİKL£ İMAHMIŞTI. ONUN "sessiz DİPLOMASİ" DEPİĞİ TEKE -TEK GĞKÜŞME VÖH TEMİ,BİRÇOK SORUNUN ÇÖZÜMÜNOE rA&VZLI ' OLUYORDU.ÖZELLİKLE, ORTADOSU VE KOU6O'. DAKi KARIÇIKLIKlARlN GiDERtLMESİ İÇİN UĞ- KAÇ l/eeeN HAMMAeSKJÖLD, GERESİHDE KUL- LAhJILMAK ÜZERE İLKASKEIlî BM. GÜCÜUÜ DE OLUŞTURAN KİŞİYDİ- ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Yolları Yürüyerek, Acıyı Direnerek Eylül ayında yaprak dökümü var. Dalımızdan, çevremizden kaç kişi yitirdik. Ölüm ayrılık değil elbet. Sevdiklerimizin ölmediğini de yaşayarak biliyoruz. Ansızın gidiyorlar, sonra ansızın geliyor- lar karşımıza. Anılarda buluşuyoruz. yıldönümle- rinde sofralarda, gözümüzde yaşlarla kucaklaşı- yoruz, belleğimizdeçiçekleraçıyor. ölümsüzlüğü soluyoruz. Yıllar var görmedim Mehmed Kemal'i. Uzak- tan, köşesinden izledim ancak. Dönüşü değil, ölümüyaşadık, ama ölüm ayrılık değil. Ayrıcaka- rar veremiyor insan, hastalığa da. yatağa da bağ- lı değil artık, daha rahat uyumuyor mu acaba? Onunla çok ilginç bir anım var. Şimdı gülüm- seyerek düşünüyorum. ama yaşadığım zaman çokşaşırdım. 12 Mart'ı izleyen günlerdeyaşadı- ğımız bir olay bu. Uçan General olayı denebilir. Kim uçuyor, diye sorarsanız, Orgeneral Muhsin Batur. O günkü koşullarda, üstelik benim aracı- lığımla gerçekleşen kısa bir buluşmada bir dizi ya- zı oluşabilmesi Mehmed Kemal'in usta gazete- ciliğini kanıtlıyor hiç kuşkusuz. Başka bir gaze- tecinin de saflığını! Şaşkınlığı kolay aşamadım. Ki- mi konularda hâlâ biraz aptalım, ama değişmek kolay değil! • • • Doğum gününüzü kutlar mısınız? Ben kutlarım, koşullar ne olursa olsun, yaşama sevıncimi söl-' durmamaktan mutluluk duyarım. İyi ki doğdum, diye seslenırim dostlarıma. Onlar da bana sesle- nir, birlikteliği kutlarız. lyimser ve gülümser bir yapım var galiba. Umutsuzluğu içime sindire- mem. Dahası, biryazara. gazeteciye yakıştıramam. Polyanna'nın kızı değilim, ama yaşamak güzel bir olay. Elbet acı. düş kırıklığı, darboğazlar da var. Ama kolay değil insan olmak. Yolları yürüyerek aşıyorsun, acıyı direnerek, direnmeyi öğrenerek, iyi ki doğdum diye şarkı söylemek sonra. Kemal Kurdaş ile konuştuk geçen gün. 27 Ma- yıs Devrimi'nden sonra ülkemizin gündemine ge- len bir kişi. Dostluğumuz sürüyor o günden be- ri. Kurdaş da, Körfez'de, Altınoluk'ta geçiriyorı yaz aylarını. Arada bir telefonlaşıyoruz. Siyasal ya da kültürel belli yapıtlara imza atmış bir kişi ola- ' rak düşünürüm onu. Yakın geleceğe nasıl baktı-, ğını sordum. Ülkemizi yönetenler de dinleseydi. keşke. Söyleşimiz daldan dala kaydı giderek. Son gün- lerde başka dostlanmla da yaşadığım bir gerçek vurgulandı yine. Mutlu bir kuşağın çocuklanyız bi2, 1920'lerdedoğanlar. Cumhuriyetimizin kuruluşyıl- larında geçiyor çocukluğumuz. Çağdaş bir baş- kent oluşuyor ülkemizde; doğa, güzelliğini koru- yor, çevre kirlenmiyor. Istanbul'u da, Izmir'i de, mavi körfezleri de, yeşil ormanları da kıyıma, yağ- maya uğramadan önce görüyor, yaşıyoruz. Ger- çek çizgileriyle. Okulumuz okula, öğretmenimiz öğretmene benziyordu o zaman. Adalet adalete, mahkeme mahkemeye. gazete gazeteye benzi- yordu. Sanalı değil, gerçeği yaşıyordu halkımız. llkeleri, kuraltarı ile gerçek devleti, gerçek cum- huriyeti' yaşiyordu. Benim kuşağimın sözlüğün- de mafya, çete sözcükleri yok uzun yıllar. Siste- min oluşturduğu deyimler, kavramlar bunlar. Gi- derek boyutlanıyor, derinleşiyor. Ama ne zama- na kadar? Tersine dönüş başlamış bulunuyor, değil mi? • • • Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle Ankara Va- liliği ve Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği Ulusla- rarası Kültür ve Sanat Festivali başlamış bulunu- yor. Hafta başında CSO Salonu'nda güzel bir konserde buluştu başkentliler. Ankara Valisi Er- doğan Şahinoğlu ile Kültür Bakanı Istemihan Ta- lay'ın konukları büyük coşku ve umutla selamla- dı orkestrayı. CSO'ya yaraşır düzeyde bir konser gerçekten. Ancak yöneticilerin çelişik davranış- ları bu düzeyi gölgeliyor. Kişiselliği aşamamak çirkin bir olay, gölgeleri aşmak, CSO'ya yaraşır düzeye bir an önce ulaşmak gerekiyor. Ulaşama- yanları iyi tanımalı CSO üyeleri. Davranışını da bir an önce belirtmeli. Konserden sonra havai fişeklerle parladı gök- yüzü. Bir yıldız bahçesi gibi, patlayan fişeklerle renklendi, ışıklandı gece. Ankara Üniversitesi kür- süsünden Prof. Sevda Şener ile 75 yıjın izlenim- lerini konuşarak Çankaya'ya tırmandı'k. Tepede- ki evlerden birinde "İyi ki Doğdun" şarkısını söy- lüyor gençler. Durduk, dinledik, düşündük. Her ku- şaktan binlerce, milyonlarca kişinin "İyi ki Doğ- dun" şarkısını söylediği bir şenlik düşledik gali- ba. O düşün gerçeğini yaşamanm umuduyla gü- lümsedik. Her şey gerçeğini yaşar o zaman. B U L M A C A SEDAT i:4j>.4i:4.V SOLDAN 1 2 3 4 5 SAĞA: 1/ Argo- da bir işı en iyi yapan kimseye 2 \erilen ad. II Harman yerın- dekı tahılın taş 4 ve toprakla ka- rışık kalıntısı... Borsada belli 6 miktardakı hıs- -, se senedını be- lırtmekte kulla- 8 nılan işlem bır-i- g mi. 3/ Tarımda bir yılda derlenen ürün- lerin tümü. 4/ Öğütül- müş tahıl... Üzüm veren bıtkı. 5/ Halk dılmde nı- sanayınaverilenbirad... Hay\anlardasemizlik.6/ 4 DoğuSlav halkı.Gele- nek. II Kanda ve öbür vücut sıvılannda asıtlik düzeyinın anormal dere- cede yüksek olmaM... ° Akıl. 8/ Duman lekesı... 9 Birsahnenın filme alınabılmesi içınaçık yada kapalı mekânda hazırlanmış yer. 9/ Müzik eşliğinde y apılan bjr tür cimnastik... " eder insanı bu dünya Bu gece.'tu' _ yıldızlar, bu koku Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç (Orhan Veli). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Gürültücü. şamatacı kifli-;' se. 2/ Kabadayı... Küçük çocuk arabası. 3/ Resımde feir,I nesne ya da figürü derınlik duygusu içinde verme yönte- '. mi. 4/ Edebıyatta etkiyi çoğaltmak ıçın bir şeyın tersini söyleyerek edilen alay... Derinliğin bıttığı yer. 5/ Kadvn^ ların onıuzlannı örtmek için kullandıkları geniş atkır ..r Asya'da bir ülke. 6/ Uzaklık ışareti... Yeni Zeianda'nın pla^ ka ışaretu 7/ Harekete hazır. tetikte... Tav lada bir sayı.-&K Hplmiyum elementinın sımgesı... " De Falla": Ünlü \ Ispanyol bestecı. 9/ Karşı cinsin kılığına girmiş eşcınsel.