Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13EYLUL1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Eğitim sistemi
yeniden
düzenlenmeli'
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
ICnkkale Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Öğretim
Üvesi Yrd. Doç. Dr.
Yİiksel Özden.
üniversiteye giriş
sınavında yapılan
değişikliğin yeterli
olmayacağını savunarak
" Sorunlar. teknik
aynntılarla uğraşmak
yerine tüm eğitim
sisteminin yeniden
düzenlenmesiyle aşılır"
dedi.
Kiirtlerden
PKK'ye tepki
• ANKARA (AA)-
Güvenlik güçlerinin
yaptığı operasyonlarda
lider kadronun
yakalanmasından sonra
çıkmaza girerek sözde
ateşkes ilan eden böliicü
örgütün. Kuzey Irak'ta
militan kazanmak
amacıyla çocuk kaçırma
olaylanna kanşması
büyük tepkiye yol açtı.
Süleymaniye şehrinde
K.ürt aileler tarafından
dağıtılan bildiride,
uluslararası kamuoyu ve
insan haklan
kuruluşlanna "acil
yardım" çağnsında
bulunuldu.
Demirel
Bilecik'e gidîyor
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Ertuğrul Gazi'yi
Anma törenlenne
katılmak üzere, bugün
Bilecik'e gidecek.
Demirel. Bilecik'te
Ertuğrul Gazi Türbesi'ni
ziyaret ettikten sonra, 717.
Ertuğrul Gazi'yi anma
törenlenne katılacak.
Salih ve Ömer Musaoğlu
llköğretim Okulu'nun
açılışını da yapacak olan
Cumhurbaşkanı Demirel.
aynı gün Ankara'ya
dönecek. Cumhurbaşkanı
Demirel'in açacağı 16
derslikli ilköğretim
okulunda, 420 öğrenci
öğtenim görecek. 4 katft "
olarak inşa edilen okûV35'
milyar liraya mal oldu.
Demirel: Karar
TBMM'nin işi
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Türkiye Seyahat
Acentalan Birliği ile
Türkiye Otelciler Birliği
heyetlerini kabulünden
sonra gazetecilerin
sorulannı yanıtladı.
Seçimin ertelenmesi
konusundaki tartışmalara
ilişkin sorular üzerine
seçim karannı TBMM'nin
aldığını anımsatan
Demirel, "Bu kadar
büyük bir ittifakla TBMM
uzun bir zamandır böyle
bir karar almadı. Bu
karann değişmesi lazımsa
yine bu TBMM'nin işidir.
Seçim nasıl olsa
yapılacak" dedi.
Motorine zam
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Motorin pompa fiyatlan
yüzde 3 oranında
arttınldı. Buna göre
Ankara'da motorinin litre
fıyatı 121 bin 700 liradan
124 bin 700 liraya.
Istanbul'da 121 bin 800
liradan 125 bin 400 liraya.
Izmir'de 120 bin 600
liradan 124 bin 200 liraya
yükseltildi. Diğer illerdeki
motorin fiyatlan da
rafinerilere uzaklıklarına
göre belirlenecek.
Dergi toplatıldı
• İstanbul Haber Servisi
- İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi 10
Eylül 1998 tarihinde
verdiği bir kararla "halkı
kin ve düşmanlığa tahrik
ettiği" gerekçesiyle
Okyanus Yayıncılık
tarafından yayınlanan
Eşitlik Özgürlük ve Banş
Için De\Tİm Dergisi'nin
eylül ayı tarihli 15.
sayısını toplattı.
Suç duyurusu
• İstanbul Haber Servisi
-Enerji. Yol, Yapı,
Altyapı. Tapu Kadastro
Kamu Emekçileri
Sendikası İstanbul Şube
Başkanı Gürsel Ümit
Sever. otoyol gişe
çalışanlannın sorunlannı
cefalarca yetkililere
üettiklerini, ama olumlu
tir cevap alamadıklannı
telirtti.
ADD Başkanı Özden: Türbana esnek yaklaşan Başbakan, anayasayı çiğniyor
Ydmaz'a türban uyarısıANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su)-EmekJi Anayasa Mahkeme-
si Başkanı \e ADD Genel Başka-
nı Yekta Güngör Özden, üniver-
sitelerde türban konusunda ''es-
nek yaklaşun" isteyen Başbakan
Mesut Yümaz'ın anayasayı çiğ-
nediğini söyledi.
Üniversitelerin "şeriat karar-
gâhına" dönüştürülmek istendi-
ğini vurgulayan Özden, "Hukuk
bir kez daha siyasallaşünldı, oysa
siyaset hukuksallaştınlmaJıdır"
dedi. Türkiye Barolar Birliği Ge-
nel Başkanı Eralp Özgen de
"Türban konusundaki yargı ka-
rarlanna önce Başbakan'uı ken-
disi uymahdır" dedi.
Cumhuriyefin sorulannı ya-
nıtlayan Özden, Başbakan Ytl-
maz'ın türbana ılımlı yaklaşılma-
sını isteyen sözlerinin "düşkuık-
hğı" yarattığını belirtti. 28 Şubat
1997'de yapılan MGK. toplantı-
sından sonra gericiliğe karşı ön-
lem alacaklannı öncelikle ve ağır-
lıkla ortaya koyan bir başbakanın,
üniversiteleri güç duruma düşüre-
cek konuşmasını yakışıksız bul-
duğunu vurgulayan Özden, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Bu, bir başbakanın söyleyece-
ği söz olmamalıdır. Hukuk devle-
tinde devleü'n işlerliğini sağlaya-
cak hükümetin başı olarakhukuk
kurailanna uygun davranmak ve
örnek olacak bir özen ve duyariık
göstermek zorundadır. Anayasa
Mahkemesi karaıian \asama,>ü-
riitme ve vargı organlarını. idare
makanılannı. gerçek \e tüzel kişi-
leri bağiar. Bu karariara karşın
üniversiteleri zor duruma diişii-
recek biçimde sözler edilmesi hıı-
kuku ve anayasayı çiğnemek de-
mektir."
Türbanm siyasi getirisinin Baş-
bakan Yılmaz'ın genel başkanı
olduğu ANAP'a değil. başka si-
yasi partilere gideceğini ka\de-
den Özden. "Bir hukuk devletin-
dc dinsel inanç gereği uvgulama
lapılamaz. Devlet tüm inançlar
yönünden saygüı ve yansızük gös-
teren bir kurumdur. O zaman
Musevi dininin gerekleri, Hıristi-
van dininin gerekleri ve başka
inançlann gerekleri gündeme ge-
lir. Bunlarda Anavasa Mahkeme-
si karariannın iptal ve yorumlu
ret kararian gö/ önüne alındığm-
da üniversitelerde bulunmaması
gereken durunı ve olgulardır" gö-
rüşünü dile getirdı.
Özden. Yılmaz'ın oy beklenti-
siyle vaptığı açıklatnanın huku-
kun siyasete feda edilmesi demek
olduğunu. hukukun siyasallaştı-
Sezgin: Türban simge olmaz
'Başörtüsüne
karşı değiliz'
tstanbul Haber Servisi -
Başbakan Yardımcısı ve
Milli Savunma Bakanı
Ismet Sezgin.
başörtüsüne değil.
başörtüsünün "türban"
olarak
simgeleştirilmesine karşı
olduklannı belirterek
"tşte o zaman yasalann
gereği yerine getirilir.
Başbakan da. biz de
başörtüsünü bu anlamda
değerlendiriyoruz" dedi.
İsmet Sezgin dün
tstanbul'da çeşitlı açılış
ve törenlerekatıldı.
Sezgin ilk olarak Milli
Savunma Bakanlığı İç
Tedarik Bölge
Başkanlığı'naTSE-EN
ISO 9000 belgesi verme
ve Kimyaevi'nin açılış
törenlerinde bulundu.
Başbakan Mesut
Yümaz'ın İsrail \e
Ürdün gezisinin bölge
istilcrannı ve banşı
sağlamayı amaçlayan bir
gezi olduğunu
belireterek "Yapılan
anlaşmalar hiçbir devlete
karşı değildir. Neden
komşulanmız bundan
tedirginlik duyar. onu
anlamak nıünıkün değil"
dedi. İsmet Sezgin, bir
gazetecinin Başbakan
Yılmaz'ın tsrail gezisı
sonrası Türkiye karşıtı
bir blok oluştuğunu
belirtmesi üzerine
Sezgin şunlan söyledi:
"BuMokyeni değil. Bu
bir şer bloku.
Yunanistan. Ermenistan,
tran'a kadar uzanan bir
blok. Sayın Başbakan 'uı
Ürdün ve tsrail gezisiv le
hiçbir ilgjsi yok. israil'le
yapılan anlaşmalar
eğitim, koruma.
kurtarma ve
araşürmayla ilgüi
anlaşmalardır. Bu
anlaşmalan sadece biz
değiL pek çok Arap
ülkesi de yaptL Yani her
türlü menzilli füzeierin
yapunı için
çahşacaksmız, kimyasal
ve kitle imha silahlan
üreteceksiniz, sonra iki
komşu ülkenin eğitim
anlaşmasına karşı
çıkacaksınız. Bu aklın
kurailanna a> kıdır.
dostiuğa. komşuluğa
aykıdır."
Başbakan Yılmaz'ın
türban konusundaki son
açıklamalannı
değerlendirmesi istenilen
İsmet Sezgin şöyle
belirtti: "Başörtüsünü
türban olarak, simge
olarak kuilanırsaıuz,
beürli siyasi akım. siyasi
görüş ve siyasi partinin
simgesi, sembolü,
propaganda aracı olarak
kuUanırsanız hepimiz
karşı çıkanz. Türkiye'de
yasa, yönetmelik ve
tüzükler var. Herkes
bunlara uymak
zorundadır. Kimse
başörtüsüne karşı
değildir. Ama siz onu bir
simge halinc getirirseniz,
elbette yasalann gereği
yerine getirilir."
Sezgin daha sonra
partisinin Eyüp ilçesine
bağlı Göktürk
Beldesi'ndeki binasını.
Küçükçekmece Sümer
Holding mağazasım ve
Küçükçekmece
Belediyesi tarafından
yaptınlan "75. yıl
Cumhuriyet
Köprüsü"nü de hizmete
açtı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
İskenderun'da FP Kadın Komisyonu'na erkek başkan atandı.
\
Perinçek: CHP hükümetegirsinİstanbul HaberServisi-İşçıPartisi(İP) Ge-
nel Başkanı Doğu Perinçek. CHP'nin zaman
yitirmeden hükümete girmesi ve DSP'nin bu
yöndeki yaklaşımına olumlu yanıt vermesi
gerektiğini vurguladı. Perinçek, soldabirgüç-
birliği oluşturulana dek 18 Nisan'da yapılma-
sı planlanan seçimlerin ertelenmesini istiye-
rek "Cumhuriyet'in bir ordusu var. Karşısı-
na da bir Cumhuriyet hükümeti çıkarmakge-
rekiyor" dedi.
İP'nin iki günlük Parti Meclisi toplantısı
dün Mecıdiyeköy Kültür Merkezi'nde başla-
dı. Toplantının açış konuşmasını yapan Do-
ğu Pennçek. sol içinde kimilerinin cepheleş-
meden ürktüğünü. ancak bunun kaçınılmaz
olduğunu belirtti. Saflann berraklaştığını vur-
gulayan Perinçek. cepheleri birbirinden ayı-
ran hattın 28 Şubat"tan geçtiğini kaydetti. Pe-
rinçek; DYP, FP. DP. YDP. ODP. HADEP ve
EMEP'in bugün yaptığı ordu düşmanlığının
31 Mart. Kurtuluş Savaşı \e 27 Mavıs
1960'taki ordu düşmanlığıyla bir olduğunu
söyledi.
Ekim ayında üniversitelerin açılmasıvla
birlikte "türban bahaneli gerici kalkışmanın"
da yeniden sahneye konacağına dikkat çeken
Perinçek. "Arbkzaman kalmamıştır. Cumhu-
rivet devriminin meclisini ve hükümetini va-
ratmak gerekivor. DSP, CHP ve İP biriikte se-
çime girmelilerdir. Atatürk'ten bize kalan Al-
tı Ok Programı bu birieşmenin zeminidir" de-
di. Perinçek. cumhuriyet devrimi hükümeti-
nin kurulması için somut önerilerde bulana-
rak sözlerine şö\le de\am etti:
"CHP, zaman vitirmeden bugünkü hükü-
mete girmelidir. Ecevit'in bu v öndeki yaklaşı-
mına olumlu yanıt vermelidir. CHP, bu hükü-
metin irticayla u/laşmasını ve ekonomi politi-
kasuu eleştirivorsa, hükümete katılıp sol ka-
nadın etkisini güçlendirmelidir. CHP, hükü-
mete girmekle DSP'vle arasındaki buzlarm
da çözülmesine katkıda bulunacaktır.*'
nlması yerine siyasetin hukuksal-
laştmlması gerektiğini söyledi.
Özden, şöyle devam etti:
"Laikliğe göstermeleri gereken
özenin bin mislini şeriata gösteri-
yoriar. Devlet sokağa ve eve zaten
kanşmıyor. Cniversite de bir dev-
let kurumudur. Bu organlarda
dinsel gereklerdeğiL hukuksal ge-
rekler uvgularur. Danıştay, Ana-
yasa Mahkemesi, Avnıpa İnsan
Haklan Mahkemesi kararian, bi-
limsel gerekler ortadayken kimi
yazariann eski ırkçüıklanm, veni
şeriatçı şakşakçüıklannı dikkate
alarak sözde sosvologlann tutum-
lanyla gündemde tutmak müm-
kün değildir. İnanç adı al-
tında üniversiteleri şeriat
karargâhı dunımuna düşü-
receklerdir, bunu görmez-
likten gelmenin olanağı
yoktur. Politikacılar çok
uzağı görmeleri gereken in-
sanlardır, bunlar yannı gö-
remiyoriar."
^ÖK Başkanı değü'
Özden. Başbakan'ın
YÖK Başkanı olmadığına
dikkat çekerek Yılmaz'ın
açıklamalannın YÖfC'ü ve
üniversiteleri güç duruma
düşürdüğünü söyledi. Öz-
den, şeriatçı basının Prof.
Dr. Türkân Saylan'ı hedef
göstermesiyle ilgili soru
üzerine, "Devlet yetkilüeri,
.vurttaşın güvenb'ğini sağla-
mak zorundaysalar. bu gö-
revlerini hatırlıyorlarsa.
sapkın yavinlann, saplanö-
lı yavınlann hedefgösterdi-
ği insanlann güvcnJiğini
sağlamahdır. Ben burada
cumhuriyet savcısı meslek-
taşlanmı göreve çağınyo-
rum" dedi.
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı İbrahim Yaşar
Dedelek ise, dün düzenle-
diği basın toplantısında,
türban sorununun daha ön-
ceki yıllarda olduğu gibi
çözülebileceğini söyledi.
Bugün cumhuriyet havarisi
kesilenlerin bir yıl önce ka-
patılan RP'nin Genel Baş-
kanı NecmettinErbakan'ın
başbakanlığı döneminde
seslerini çıkarmadıklannı
savunan Dedelek, "Rektör-
lerimiz o zaman da aynı gö-
revdeydiler. Kılık Kıyafet
Yönetmeliği'ni o zaman ni-
çin bugünkü gibi yorumla-
madılar? Rektörlerimize,
geçmişteki uygulamalarrvia
bugünkü uygulamalannı
karşılaşbrarak bir karar
vermelerini tavsiye edivo-
nız. Devlet memurlan Kılık
Kıyafet ^ önetmeliği'ne uy-
mak zorundaduiar. Ancak
öğrenciler bilgj müşterisi-
dir. Bu konuda esnekdavra-
nılmah" dedi.
O^en'den tepki
Türkiye Barolar Birliği
Genel Başkanı Eralp Öz-
gen. Başbakan Mesut Yü-
maz'ın önceki gün türban-
la ilgili açıklamasını sert bir
dille eleştirdi. Türkiye Ga-
zeteciler Sendikası'nın (T-
GS) Basın Sarayı'ndaki
Burhan Felek Konferans
Salonu'nda dün gerçekleş-
tirilen 15. Dönem Ölağan
Genel Kurulu'nunaçılışına
katılan Özgen, "Türban
konusundakiyargı kararia-
nna önce Başbakan'm kert-
disi uymahdır. Sayın Yü-
maz istediğini düşünebilir,
bunlar kendisinin şahsi
kanaaderidir. Biz buna say-
gı duyanz. Ancak vargı
kararian karşısında uyma
zorunluluğu vardır" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (h posta. cumhuriyet. com. tr
Gün boyu birkaç kez bizim
yazıişleri masasının çevresinde
dolandıktan sonra akşam eve
gelince televizyonda haber iz-
lemenin pek tadı kalmıyor. Bir
filmi ikinci kez seyretmek gibi bir
şeyyani...
Perşembe akşamı, karım
ATV'nin anahaber bültenini iz-
lerken ben kitap okuyordum. O
yüzden haberin başını kaçırdım.
Ama fark ettikten hemen sonra
da önce kulak sonra göz-kulak
kesildim.
Amaniiiin, bir sıkı gazeteci, bir
sıkı haber yakalamış. Adalet Ba-
kanlığı'nın yargı ve infaz perso-
neli için hazırladığı eğitim prog-
ramı genelgesini ele geçirmiş.
Kimbilir o haberi ele geçirmek
için ne kadar terlemiş, o genel-
geyi kendisine iletecek yürekli
bir kişiyi bulmak için ne diller
dökmüştür. Kıskançlıktan çatla-
yacak gibi oldum ve haberi so-
nuna kadar izledim. Hele bir ha-
pishane gardiyanının, parmağı-
nı dudaklarına götürerek
"Şışşşşşş" deyişindeki ince mi-
zaha bayıldım. Haberin sonun-
Dereden, Tepeden
da bu sıkı gazeteci zatın adı da
seyirciye iletildi; "6//OğuzHak-
sever haberi izlediniz" dendi.
Bu sıkı gazetecinin adını da öğ-
renince tabii çok mutlu olduk.
Baksanıza "hak sever"m\ş. Bir
desevmeseydi...
Gerçi bizim CumAîunyef'teki
kimi bozguncular, "Abi, ATV'nin
perşembe akşamı yayımladığı o
haber, perşembe sabahı bizim
birinci sayfada çıkan habere ne
kadaröenz/yordu "dediler, ama
ben kulak asmadım. "Haber,
habere benzer" deyip hepsini
tersledirn.
• • •
Cebir dersinde yazılı varmış.
tembelin biri çalışkan bir öğren-
cinin yanına oturmuş. Gözucuy-
la onun kâğıdına baka baka ya-
zılıyı tamamlamış. Sınav kâğıdı-
nı teslim edip çıktıktan sonra
bahçede kâğıdından kopya
çektiği arkadaşıyla dalgasını
geçmiş.
- Ulan keriz, demiş. Senin kâ-
ğıdını olduğu gibi geçirdım be-
nim kâğıda. Ustelik sen bütün
sekizleri yatık yazmıştın. Ben
hepsini dıkleştırdim..."
Fıkranın devamında "keriz"
arkadaş, "O senin yatık sekiz
dediğin, cebirde sonsuz işare-
tidir" demiş mi dememiş mi bi-
lemiyorum.
• • •
Haydi şu pazar sabahında bir
fıkra daha. Eskidir ama bugü-
nün Rusya'sına. hele eski ko-
münist, yeni Başbakan Prima-
kov'a iyice uyuyor.
Primakov, başbakan olduk-
tan sonra Amerika'ya gitmiş ve
Clinton'la buluşmuş. Clinton,
yoksul düşmüş, ekonomisi çök-
müş teknolojisi çok gerilerde
kalmış Rusya'nın başbakanına
övünmüş.
- Biz demiş, teknolojide artık
harikalaryaratıyoruz. Örneğın ı-
ki gün önce Amerikalı bir dok-
tor, bir tıp bilgini ölüleri diriltme-
yi başardı...
Primakov kıskanmış. Ama
altta kalmak da istememiş:
- Tebrık ederim. demiş. Biz
bugünlerde teknikte birazzorta-
nıyoruz ama sporculanmız hâlâ
dünyanın en iyıleri. Örneğin biz-
de bir atlet var, 100 metreyi 5
sanıyede koşuyor.
Clinton biraz bozulmuş, Pri-
makov ise altta kalmadığı için
hoşnut; vedalaşırken Primakov,
Clinton'ı "idae-i ziyaret" için
Rusya'ya davet etmiş, gelece-
ğine ilişkin söz almış ve ülkesi-
ne dönmüş.
Bir süre sonra Clinton, tele-
fonlaPrimakov'uaramış. "Önü-
müzdeki hafta geliyorum. Gelir-
ken bizim ölü dirilten doktoru
da getiriyorum. Sen de 100
metreyi beş sanıyede koşan at-
letı hazır et" demiş.
Primakov'da şafak atmış. Ezi-
le büzüle Duma'daki aklı eren-
lere gitmiş. Ettiği haltı anlatmış.
Ölü dirilten doktorun geleceği-
ni, bu durumda kendisinin de
100 metreyi beş saniyede koşa-
bilecek bir atlet bulması gerek-
tiğini söylemiş.
Duma'nın görmüş geçirmiş,
"eski ve hâlâ" komünistlerinden
biri, "Dertetmeyoldaş", demiş.
"Çözeriz bu sorunu".
Primakov'un gözleri umutla
parfamış:
- Aman, demiş. Aman ki a-
man. Kuzum hemen söyle, na-
sıl çözeceğiz bu işi?
Yaşlı komünist omuz silkmiş:
- Bak Primakov yoldaş de-
miş. Şimdi Clinton bu ölü diril-
ten doktoru getirdiğinde önce
doğru Lenin'/n mezan başına
gidenz. Doktora "Haydi bakalım
göster marifetini, dirilt Lenin'i"
deriz. Dihltemezse sorun yok.
Yok becerir de Lenin'i diriltir-
se...
Primakov şaşkın sormuş:
- Eeee?.. N'olur Lenin'i diril-
tirse?..
Öteki gülmüş:
- Hiiiiç, demiş.A/e olacak, Le-
nin dirilir de mezanndan doğru-
lursa sen nasıl olsa yüz metreyi
beş saniyede koşarsın Prima-
kovyoldaş!..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Eylül
Birgenç kadın, Ida Dağı eteklerinde İyonya ma-
visini yudumluyor; bir çocuk kendi evreniyle hesap-
laşıyor; bir genç adam yitirilmiş sevdaları toplu-
yorkıyıda...
Işıklar sönüyor, karanlığın içinde umutsuzluk be-
liriyor...
Sonbahar şafağında uzanıyor ellerin gölge yığın-
larının üzerine...
Eylül hüznün adı oluyor, eylül sevdanın adresiy-
le buluşuyor...
Gözlerin birçığlık...
Ellerin bir beyaz güvercin...
Hani unutulmuş bir akşamda başlamıştı her şey;
hani solmuş çiçekler sana yitirilen mevsimleri
anımsatırdı!..
Bir su yürüdü bilinmeyen tutkuya doğru...
Gözlerini açtın, gözlerini kapadın...
Yıldızlar yuvalanna çekildiğinde sen neler hisset-
tin haydi anlat bana!..
Bir eylül hüznünde sevdanın adresini söyle!..
Henri De Regnier ın Paul Verlaine nın çıplak
dilberleriyle oyalan; Gaussou Diavara'yla eflatun
bir aşkın gizemli yağmurlarını ara...
Anımsamanda yarar var:
Yıldızsız bir gecede eski bir gramofondan adsız
kentlerin şarkıları yükselirken Juan Roman Jime-
nez'in sesi duyulmuştu...
Bir sevdayla kör olmuştu gökyüzü...
Hıçkıra hıçkıra ağlamıştın!..
O zaman adsız kentlerin çığlık çığlığa ayaklan-
dığını hissetmiştim!..
Uykuların derinliğinde kaybolan umutları arama-
ya koyulmuştum!..
Gördüm ki çelikten kelebeklerin kanatları çoktan
kmlmıştı; çocuklar savaş sonrası açlığın içinde bir
deri bir kemik kalmıştı...
Portakal yüklü yelkenlileri anımsa!..
Rafael Alberti nın sesinin rüzgârla buluştuğunu,
umutların yok oluşunu düşün...
Sakın çevirme gözlerini yukarıya; gökyüzü, ma-
viler bizeyasak!..
Nicolas Guillen'in direnci, hınzır bir gülümse-
meyle peşimize takılan maskeli adamlar...
Eylül artık bize göre değil, tüm sonbahar öyküle-
ri yalan!..
Işte hükümet bildirisi, nhtımda avlanmak yasak!
Süngülü askerler kuşatmış çevremizi, gençler izlen-
medesokaklarda!..
Kitaplar suç unsuru, gazeteler dergiler yasak!..
Şopen Sokağı'nda 12 Eylüllerde ınsanlar kurşu-
na diziliyor; kayıp yakınları tutuklanıyor...
Varşova Meydanı'ndayım, gözlerimle görüyo-
rumyaşananları...
Sen Assos'ta biraz daha oyalan, dönüşte Tro-
ya'da eski savaşlan hatırla...
• • •
Işıklar sönüyor, karanlığın içinde umutsuzluk be-
liriyor...
Eyfel Kulesi sana neyi anımsatıyor?
Eski Yunan'da, Roma'da bıkmışsın yaşamak-
tan; Guillaume Apollinaire'nin gök ulumasına hıç
aldınş etmeden yürüyorsun sokaklarda...
Belki Prag dolaylarında bir hanın bahçesinde tek
başınasın; belki coşkun alevlerle çevrili Notre Da-
me'a bakıyorsun...
Şimdi kıyısındasın Akdeniz'in, lyonya'yı çoktan
unutmuşsun, tüm yıl çiçek açan limon ağaçlannm
altındasın...
Sence sevgi, hüzün, sevda nedir?
Paris'tesin sorgu yargıcının karşısında; bircani gi-
bi tutuklusun!..
Acı ve neşeli geziler yaptın; farkına varmadan ön-
ce yalanın ve yaşın; aşk çekmiştin yirmisinde ve
otuzunda; bir çılgın gibi yaşadın ve vaktıni kaybet-
tin...
Bak şimdi gülüşünün kıvılcımları yaldızla boyuyor,
derinliklerinı yaşamının...
Şimdi yürüyorsun Paris'te tek başına kalabalık
arasında, acısı aşkın; sıkıyor boğazını...
Yaşasaydın eski zamanda inan ki girerdin ma-
nastıra...
Eylül hüznün, eylül kaçışın adı oluyor...
işte genç sokak ve sen henüz küçük bir çocuk-
sun...
Ne olursun hiç büyüme öyle kal!..
Gözlerin birçığlık!..
Ellerin beyaz bir güvercin...
• • •
Sakın çevirme gözlerini yukanya; gökyüzü. ma-
viler bize yasak!..
Yüzyüze duralım; böyle elin elımde kalsın ve ak-
sın dursun sonsuz bakışlar dalgalar yorgun argın;
köprüsü altında kollarımızın...
Aşklar akıp gidiyor şu akarsu gibi akıp gidiyor
aşklar...
Yaşam öyle durgun öyle yavaş ki!..
Ve umut nasıl zorlu nasıl depdeli!..
Günler geçiyor günler haftalar yaman ve dönmü-
yor geri, ne çıkıp giden aşklar ne geçen zaman...
Seineakıyor. Mirabeau Köprüsü'nün altından ..
Sen haykınyorsun gecenin içinden:
"Çalsana saat insene ey gece
Günler geçiyor bense hep aynı yerde..."
Şimdi ise Ren sarhoştur: sularına asma vuran
Ren üzerinde gecelerin altına serili; yazı büyüleyen
yeşil saçlı perilerden: söz eder ölü bir ses, son ne-
fesindeki gibi...
Gözlerin birçığlık!..
Ellerin bir beyaz güvercin!..
Sonbahar şafağında uzanıyor ellerim gölge yı-
ğınlannın üzerine...
Eylül acımasız. eylül hüznün şarkısı...
Tüm sonbahar aşkları yalan!..
hikmet.cetinkaya»'cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Dedelek: Çiller böliicü
• ANKAR\ (Cumhuriyet) - ANAP Genel Başkan
Yardımcısı İbrahim Yaşar Dedelek. DYP lıderi Tansıı
Çiller'in oy toplavabilmek için başörtüsünü istismar
ettiğini belirterek "Kendisini bölücü iian ediyorum.
DYP. merkez sağdan uzaklaşmış ve genci ve yobaz
parti olarak FP'nin yerini alıyor" dedi. 55. hükümetin
Türkiye'yi yeniden istikrara kavuşturduğunu \e >atınm
hamlesi başlattığını anlatan Dedelek. ANAP'ın eskisi
gibi kentsoylu bir parti olmadıgını kırsal kesımlerde dc
ciddi biçimde onaylandığını bildırdi.
İmam-hatiplilep azalıyor
• KON\A (.\.\) - Konya Milli Eğitim Müdür Vekili
Hüseyin Özlük, 1998-1999 öğretim döneminde. ımam-
hatip ve Anadolu imam-hatip lisesıne kayıt yaptıran
öğrenci sayısında yüzde 60 azalma olduğunu sö> ledi.
Özlük, 1997-1998'öğretim döneminde yaklaşık 5 bin
öğrencinin kayıt yaptırdığı ımam-hatip liselerinde. bu
yıl 2 bin seviyesinde kahndığını belirtti.