Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EYLÜL1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Güven Erkava
Erkaya'dan
Mehmetçik
Vakfı'na bagış
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eskı Deniz
Kuvvetleri Komutanı.
Emekli Oramiral Güven
Erkaya, bir şiirinde kişilik
haklaruıa saldında
bulunduğu gerekçesiyle
hakkında dava açtığı FP'li
Yasin Hatipoğlu'ndan aldığı
3 milyar liralık tazminatı
Mehmetçik Vakfı'na
bağışladı. Davayı görüşen
Ankara 26. Asliye Hukuk
Mahkemesi. Hatipoğlu'nu
Erkaya'ya 3 milyar üra
tazminat ödemeye mahkûm
etti.
Kaynak
Yayınları'ndan
açıklama
• Haber Merkezi - Ka>Tiak
Yayınlan'ndan yapılan yazılı
açıklamada, şeriatçı ya\,ın
organı Akit gazetesinın dün
ya>ımlanan sayısındaki
türban konulu manşet
haberinde. bu yayınevi
tarafından üniversite
kampusunda açılan kitap
standının hedef göstenlerek
provokasyona zemin
hazırlandığı belirtildi.
Açıklamada. haberde Turan
Dursun. llhan Arsel. Aziz
Nesin ve Bahnye Üçok'un
kitaplarının "yasak yayın
statüsünde" oldukları
yalamnın da ortaya atıldıgı
belirtilerek. "Kaynak
Yayınlan'nın standında
bulunan hiçbır kitap yasaklı
değüdir" denildi.
Sosyalist
Enternasyonal
toplantriarı
Fas'ta 5-6 Ekim 1998
tarihleri araşında yapılacak.
Dünya Sosyalist
Enternasyonal Belediye
Başkanlan Toplantısı'na
Türkiye "den 8 belediye
başkanı katılacak.
Çanakkale, Burdur.
Çankaya. Manavgat. Devrek.
Elazığ'a bağlı Maden ve
Kahramanmaraş'ın Pazarcık
ilçesi belediye başkanlarının
katılacagı toplantıda
kûreselleşme \ e yerel
toplumlar, bilgi toplumu.
kent gelişimi. bunalım
içindeki kentler \e çözüm
yollan konulannda
oturumlar düzenlenecek.
Bakan Özsoy
Kopenhag'a
gidiyor
B İstanbul Haber Servisi -
Sağlık Bakanı Halil Ibrahim
Özsoy, Dünya Sağlık
Teşkilatf nın 48. Avrupa
BölgeTopIantısı'na
katılmak üzere yann
Danimarka'nın başkenti
Kopenhag'a gidecek. Geçen
yıl Istanbul'da yapılan
toplantıda başkanlığa seçilen
Özsoy, bu yıl göre\ini
de\ redecek.
TGS'nin genel
kurulu
• istanbul Haber Senisi -
Türki\e Gazeteciler
Sendikası 15. Olağan Genel
Kurulu bugün Cağaloğlu
Basın Sarayı Burhan Felek
Konferans Salonu'nda
toplanacak. Genel Kurula.
De\ let Bakanı Şükrü Sına
Gürel. Türk-İş Genel
Başkanı Bayram Meral. ,
Türkiye Barolar Birliği
Başkanı Prof. Dr. Eralp
Özgen, TGC Başkanı Nail
Güreli, Gazeteciler
Cemivetlerı Federasyonu
Başkanı Nazmi Bilgin
katılacak.
Metal-İş
toplantıları
• İstanbul Haber Senisi -
DİSK'ebağlıBirleşik
Metal-tş Sendikası'nın.
metal işçileri. MESS grubu
toplusözleşmelerine yönelik
politikalan belirlemek. işyeri
temsilcilerine ve üyelerine
toplusözleşme sürecindeki
gelişmeleri aktarmak ve
görüş almak amacıyla
düzenlediği topiantılardan
ikincisı dün Gebze'de
yapıldı. DİSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak da
toplantıya katılarak
gelişmeler hakkında bilgi
verdı.
Bazı milletvekillerinin, Yılmaz'dan seçimlerin ayn ayn yapılmasını istediği öne sürüldü
CHP'de erken seçim dliiîi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İki seçimin bir
arada yapılmasına gönülsüz
"evef" diyen ANAP. şimdi bu
karann alınmasına neden olan
CHPcle gedik açma çabasına
girdi. ANAP. milletvekili
genel seçimlerinin
ertelenmesini isteyen si\ il
toplum örgütlerinden medet
umarken; bazı CHP
milletvekillerinin de bizzat
Başbakan Mesut Yümaz'dan
iki seçimin ayn yapılması
konusunda yardım istediği
ileri sürüldü.
DTP lideri Hüsamettin
Cindoruk'un ortaya attığı.
yerel ve genel seçimlerin
birlikte yapılmasımn istikran
bozacağı ve ülke yaranna
olmayacağı yolundaki görüş
destek bulmaya başladı. Başta
TÜSİAD olmak üzere diğer
siv il toplum örgütleri de bu
yönde siyasi partilere baskı
kurmak için harekete
geçerken. iktidann büyük
ortağı ANAP da CHP'de
gedik açma arayışına girdi.
ANAP kulislerinde. CHP'li
bazı milletvekillerinin, hatta
bazı yöneticilerin bizzat
Başbakan"a "iki seçimin bir
arada yapılmasımn \eni
bunalımlar doğuracağı, ülkeyi
kaosa sürükleyebileceği
görüşlerini aktararak,
seçimlerin a\ rı yapılması
konusunda destek istedikleri"
haberleri yaygınlaştı.
ANAP bekliyor
ANAP kurmayları. CHP'nin
sivil toplum örgütlerinin ve
kamuoyu baskısından
etkileneceği umudunu taşıyor.
ANAP'lıiar. CHP'nin aslında
gerçekleri gördüğü. ancak
genel başkanlan Deniz
Baykal'ın bazı kamuovu
araştırmacılan tarafından
yanlış yönlendirildiği
görüşünü dile getirdiler.
Ote >andan. anayasa gereği
yerel seçimlerin ertelenmesi
mümkün olmayacağı için
milletvekili genel
seçimlerinin ertelenmesi
tartışmasının,
TBMM'nin 1 Ekim'de
açılmasından sonra yoğunluk
kazanması bekleniyor.
Seçimlerin ertelenmesine
yönelik herhangi bir karar
çıkmaması durumunda ise
Başbakan Mesut
Yılmaz'ın yılbaşında istifa
edeceği, ondan sonraki
gelişmelerin de tamamen
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirerin
inisiyatifinde olduğu
belirtildi.
Dolayısıyla Başbakan
Yardımcısı Biilent
Ecevifin "düşük profilli
hükümet formülünden
vazgeçilmesi1
" düşüncesine
ANAP "Başbakan \ ümaz
CHP'ye verdiği sözü tutacak,
ondan sonraki gelişmeler
CumhurbaşkanTnın
inisiyatifinde'" demekle
yetiniyor.
DTP lideri Cindoruk'tan öneri
4
Kürt sorunu'na
Irlanda örneği
İstanbul Haber Servisi
-DTPGenel Başkanı Hü-
samettin Cindoruk. Gü-
neydoğu'da yaşanan so-
runun adını "Kürt mese-
lesi" olarak ko\du \e
u
Bugün İngilterv \e İrlan-
da arasında başlanuş olan
miizakereler \eni metot
arayışımıza. gerektirdiği
ölçüde ömek teşkil etmek-
tedir" dedi. Genel seçim
tarihinin 2000'e kadar er-
telenmesini ısteven Cın-
doruk. "Güneydoğu soru-
nu için harcanan 400 tril-
yon liranın \e gönderilen
140 bin göre>linin çözüm
için değil, sorunu dondur-
mak için alınan tedbirier
olduğunu" savundu.
Cindoruk, dün Türk
Sanayici ve İşadamları
Derneği'nin (TÜSİAD)
davetlisi olarak İstanbul
Swiss Otel 'de düzenlenen
toplantıya katıldı. Toplan-
tının açılış konuşmasını
yapan TÜSlAD Yüksek
Istışare Konseyi Başkanı
Büient Eczacıbaşı. Türki-
ye'de gerekli siyasi ve
ekonomik reformlar ya-
pılmadan seçime gitme-
nin yanlış olduğunu söy-
ledı! TÜSlAD Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcı-
sı Aldo Kaslowski de yap-
tığı konuşmada, TB-
MM'nin gerekli görmesi
halinde seçim tarihini de-
ğiştıreceğinı belirterek
"Bizim yanlış bulduğu-
muz nokta, bövlesine kri-
tik bir dönemde 4 ay gibi
uzun süre tek görevi ülke-
\i seçime götürmek ola-
cak bir hükümetle zaman
\itirilmesidir~ dedı.
Kaslovvski. seçim tar-
tışmalarından önce eko-
nomik önlemlerin derhal
alınıp uygulanmasını ve
istikrar programının ka-
rarlı şekilde tatbıkınin ana
gündem maddesi olması-
nı istedi.
DTP lideri Cindoruk
ise yaptığı konuşmada.
Türkiye'nin en öncelikli
sorununun. Güneydo-
ğu'da 14 yıldır yaşanan
terör ve sıcak çatışma ol-
duğunu belirterek. soru-
nun adını dürüstlükle
"Kürt meselesi" olarak
koymak gerektığini söy-
ledi.
ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART
Eski Adalet Bakanı Sungurlu döneminde ha/ırlanan genelge, eğitim konferanslannda "devrim,
özgüriük, emekçi hakkı. parasız eğitim, sansür" gibi terimlerin kulianılmamasını öngörüyor.
DSP lideri Büient Ecevit, anayasa değişikliği içinYılrnaz'la anlaştıklannı söyledi
Sendikacıya siyaset yolu açıhyorANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı Büient Ecevit,
sendika vöneticilerine si-
yaset yasağının kaldırıl-
ması yönünde anayasa de-
ğişikliğine gidileceğini
belirterek Başbakan Me-
sut Vılmaz'la bu konuda
anlaşmaya vardıklarını
söyledi.
Başbakan Yardımcısı
Ecevit. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Nami
Çağan ve Devlet Bakanı
Hüsamettin Özkan ile bir-
likte. Hak-lş Genel Başka-
nı Salim L'slu ve yönetim
kurulu üyelerini ziyaret et-
ti. Ecevit, 12 Eylül'den
sonra çıkanlan anayasanın
54 ve 82. maddelerınin
sendikalar ile işçi haklan-
na büyük kısıtlamalar ge-
tirdiğini kaydetti. Ecevit.
anayasanın bu maddeleri-
nin değiştirilmesi için
Başbakan Yılmaz ile yap-
tığı görüşmenin olumlu
geçtiğini. ANAP'lı millet-
vekillerinin değişiklik
önerisine imza atacaklan-
nı bildirdi.
Türkiye"de her gün işçi
sayısının artmasına karşı-
lık sendikalı işçi sayısının
azaldığına dikkat çeken
Ecevit. sigortasız işçi ça-
Iıştırmanın SSK'yi olum-
suz yönde etkilediğine işa-
retetti. Kavıtdışı vesigor-
tasız işçi çalıştırmayı önle-
mek amacıyla Calışma ve
Sosval Güvenlik Bakanlı-
ğı'ncadüzenlenen "Sigor-
tasız olnıa, sigortasız çalış-
ürma" kampanyasının 20
Eylül'de tstanbul'da dü-
zenlenecek toplantıyla
başlatılacağını v urgulayan
Ecevit, toplantıv a Türk-lş.
DİSK ve Hak-lş genel
başkanlannın da katılaca-
ğını söyledi.
Taşeronlaştırmanın çok
yaygınlaştığını, taşeron
çalıştırmanın işçi haklan-
nı ezmek için bir araç ola-
rak kullanıldığını anlatan
Ecevit, buna karşı iş gü-
vencesini daha etkin hale
getirmek gerektiğini vur-
guladı. Ecevit. işverenin
sigortalı işçi çalıştırması-
nın özendirilmesi amacıy-
la vergi yasasında değişik-
lik vapılıp yapılmayacağı
yönündeki soru üzerine.
"Vergi yasasuu 1 madde-
lik bir değişiklik için TB-
MM'ye indirirsek delik de-
şik olacağı >önünde kay-
gım var. TeMiğler ve vönet-
melikleıie verilen ödünler
vergi reformunun özüne
aykındeğir dedi.
Hak-lş Genel Başkanı
Uslu. Türkiye'nin Ece-
vifin Çalışma Bakanlığı
döneminde çıkanlan top-
lusözleşme ve sendika ya-
salannı aradığını belirte-
TÜSİADın ardından, sivil toplum örgütleri de seçimi tartışıyor
Baydur: Seçimler 2000'den önce yapılmamalı
\NKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Türk-îş, DİSK, TÎSK, TESK
ve TOBB'den oluşan 5'li sivil olu-
şum. bu ay içinde yapacağı toplan-
tıda başta seçim olmak üzere ülke-
nin içinde bulunduğu sıkıntılar ve
çözüm önerilerini ele alacak. TİSK
Genel Başkanı Refik Baydur. 2000
yılından önce seçim yapılmamast
gerektığini belirtirken. ortak bir
karar alınması durumunda CHP li-
deri Deniz Baykal ile görüşebile-
ceklerini bildirdi. Türk-lş Genel
Başkanı Bayram Meral ise seçim-
den önce gerekJi yasal değişikiik-
lerin yapılması gerektığini vurgu-
larken "Ancak, şu anda ok yaydan
çıkmış gibi gorünüyor" dedi.
TÜStAD'ın genel seçimin erte-
lenmesine yönelik başlaftığı girişi-
me, 5'Ii sivil oluşum da katıldı. 5
örgütün, bu ay tstanbuPda yapaca-
gı toplantıda, 18 Nisan'da yapıla-
cak genel seçim. öncelikli gündem
maddesi olacak. TÎSK Genel Baş-
kanı Baydur, toplantıda seçimin
yanı sıratoplumun içinde bulundu-
ğu ekonomik, siyasal ve sosyal so-
runlann da ele alınacağmı belirtti.
Baydur, seçimin 2000 yılından ön-
ce yapılmamast gerektiğini, aksi
takdirde seçimin ekonomik ve si-
yasi açısından yarar değil zararge-
tireceğini savundu. CHP'nin bu
konuda gerekli duyarlılığı göster-
mediğini anJatan Baydur, toplantı-
da ortak bir karar alınması duru-
mundaCHP lideri Baykal ile görü-
şebileceklerini bildirdi.
Baydur, hükümetin isfihdam ve
yatınm kapısını açması gerektiği-
ni vurgulayarak. tanma yapılan
desteğin üriinünün 1 yıl olduğunu,
sanayide ise sürekJi bir yarann ol-
duğunu anlatn.
rek. Türk sendikalannın
kısıtlamalarla donatılmış
yasalara muhatap bırakıl-
masinın Türkiye'nin ayıbı
olduğunu vurguladı. TB-
MM'nin açılmasıyla bir-
likte Türkiye'nin 12 Eylül
hukukundan kurtanlması
gerektiğine işaret eden Us-
lu, bunun yapılması duru-
munda gelir adaletsizliği-
nin de ortadan kalkacağı-
nı anlattı. Siv il toplum ör-
gütlerinin önünü açacak
düzenlemelere şiddetle
gereksinım bulunduğunu
vurgulayan Uslu. vergi re-
formu yasasının çıkanl-
masından memnuniyet
duyduğunu kaydetti.
Ecevit'e 1 milyon lira
değerinde Kardemirhisse-
si ve Kardemir üretimi bir
Atatürk büstü armağan e-
den Uslu. Kardemir'in Öz
Çelik-İş'e satılması sıra-
sında Büient Ecevit tara-
fından kendilerine verilen
1 lirayı gösterirken. "O
gün bize verdiğiniz 1 Bra,
bugün 20 trilyon lira ser-
ma>eye ulaştı. Kardemir
bir halk şirketidir" diye
konuştu.
POLTltKA GUINLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
'Güneydoğu../
"Güneydoğu'da kadın olmak..."
Güneydoğu geri kalmış bir bölgemiz...
CHP'nin Türkiye projesinin bir parçasını oluşturu-
yor "Güneydoğu'da kadın olmak" başlığı...
CHP Kadın Kolları Başkanı Güldal Okuducu, Gü-
neydoğu izlenimlerini anlatırken şöyle diyor:
"Yatağı yorganı denkleyip, çolukçocukinsanca bir
yaşama ulaşmanın uzun, ince, dikenliyollanna koyu-
lan, umudu arayan insanlaha yaşandı. Kent kenaha-
nndaki naylon mahallelerde bir tutam mutluluk aran-
dı..."
Güldal Okuducu'yu dinlerken 1970'li yılların Bat-
man'ını, Diyarbakır'ını, Lice'sini anımsadım...
Karlı bir kış günü Sason'a gelmiştim...
Kadınlar, çocuklar, erkekler...
Yoksulluk!..
Ağa, şeyh ve şıh baskısı...
Güldal Okuducu konuşuyordu:
"Güneydoğu konuştu, CHP dinledi. Binlerce ka-
dın, yüreğinin ağıdını CHP ile paylaştı..."
Güneydoğu'da kadın olmak!
Acaba Güneydoğu'da erkek olmak o denli kolay
mıydı?
Yıkılan, yakılan evler...
Işsizlik veaçlık...
Güç!..
Yaşam kolay değildi Güneydoğu'da...
Son sekiz yılda binlerce faili meçhul cinayet; P-
KK'nin kanlı eylemleri; Hizbullah adlı yasadışı dinci te-
rör örgütünün Batman'da başlayıp içel'e dek uzanan
cinayetleri: eroin kaçakçılığı; Sason'datütün vurgu-
nundan elde edilen milyarlar...
Güneydoğu'da hukuksuzluk, huzursuzluk, polis
devleti görüntüsü. insan haklan ihlalleri; çaresizlik,
eğitimsizlik...
• • •
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal diyor ki:
"Kadın demek 'yaşam' demektir; kadın demek 'ba-
nş' demektir..."
Sevgisız bir toplum banşa hiç gereksinim duyar
mı?
Abdullah Çatlı'yı 'vatan kahramanı' gören kadın si-
yasetçi barışın. sevginin yolundan geçtiğini anlar mı?
Deniz Baykal şöyle konuşuyor:
"Türkiye'nin banşa ıhtiyacı var, sevgiye ihtiyacı var,
yaşamı korumaya, yaşamı kutsal saymaya, yaşa-
mın hakkını venneye ihtiyacı var.
Bölgede yüz binlerce insan, 300 binin üzerinde in-
san
toprağından kopanlmış bir çiçek gibi, bir bitki gi-
bi, bir ağaç gibi,
ayakta kalabilmek için dayanacağı biryeranyor,
başını sokacağı bir ev arıyor, çalışabileceği bir iş-
yeri anyor,
çoluğuna, çocuğuna insanca biryaşam ortamı an-
yor.
Yüz binlerce insan boşlukta.
Yaşanmış olanlar yaşanmış, acılar içlere gömül-
müş, gözpınahan kurumuş insanlann.
Okullarkapalı, sağlık ocaklan kapalı, hastanelerye-
tersiz, iş yok,
maaş yok, aylık yok, ücret yok, ekmek yok.
Unutarak, yok sayarak, yadsıyarak bu sorunu çö-
zemeyiz. • - -'
Bu sorunlar Güneydoğulu kadınlan yüreğinderrva-
ruyor. ' ' "
R n o î l
Ve derdin gelip ulaştığı son nokta kadın.
Hayat mı pahalı?
Geçim mi zor?
Şiddet mi var?
Terör mü var?
ölüm mü var?
Kavga mı var?
Adaletsizlik mi var?
IşsizJik mi var?
Hepsı gelip kadını buluyor.
Kadını kurtaran toplum bütün dertlehni çözmüş
demektir.
Onun için Güneydoğu Anadolulu kadının sorunla-
nndan yola çıkmanın, onu sahiplenmenin, onu din-
lemenin doğru biryaklaşım olduğunu düşündük."
• • •
Güneydoğu'da kadın olmak zor...
Daha açıkçası Güneydoğu'da kadın olsun, erkek
olsunyaşamakzor!..
Ama konumuz Güneydoğu'da kadın...
Güldal Okuducu bir gerçeğin altını çiziyor:
"Adına ev denilen avuç içi kadar mekânlarda ço-
luk çocuk, büyük küçük, kadın erkek, yaşamak zo-
runda bırakılmış kadınlar. Bu yaşamın içinde kadının
özel durumu diye bir şey yok. Ozel bir dünyası yok.
Bu kadın ilkel ve anonim bir sürüklemenin içinde ve
her şeyin farkında. Ve tek tük de olsa kadın çığlıklan
duyulmakta. Kadını kuşatan zırhın delineceğine işa-
ret titreşimleh duymak istiyoruz.
Yaşanan acılara. gözyaşına, yoksulluğa rağmenya-
şama ve geleceğe dört elle sarılmakta bölge kadını.
Kadınlardaki yeniliklen onaylama ve değişim eğili-
minın artması, bölgede hedeflenmesi gereken yapı-
sal dönüşümde kadının rolünü de göstermektedir. Bu
kitlenin, ihtiyacı olan eğitime kavuşması, değişim eği-
limini hızlandıracak temel bir etkendir. Ve bu eğilim,
Güneydoğu 'nun yoksul ve acılı kadınının iyiyaşama-
ya dair özlemlerini de dile getirmektedir. İçinde ya-
şadıklan durumdan memnun olmayan kadınlann o-
ranı; kırsalalandayüzde 75. kentlerde iseyüzde 67'yi
bulmaktadır."
hikmet.cetinkaya(5 cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin (h posta. cumhuriyet. com. tr C A G D A S Y A Y I N L A R
27 Mayıs'ın devirdiği Cum-
hurbaşkanı Celal Bayar, yıllar
sonra artık yaşça da, başça da
emekli olması gereken dönem-
lerde bir demeç vermişti:
- Bu kış TünXiye'ye komünizm
gelecek!
Bu deneyimli ama artık çok,
ama çok yaşlı politikacının bu
tuhaf kehanetı (öndeyiyi) nere-
den çıkardığı pek anlaşılamadı
ama yumurtlanan hikmet siya-
sal edebiyata girdi.
Bayar'ın bu sözünün üstün-
den çok kışlar geçti. Kımilerinin
karabasanı, kimilerinin umudu
komünizm Türkiye'ye gelmedi.
Onun yerine 12 Eylül faşızmi
geldi. Komünistlerden başlaya-
rak bütün solu hunharca ezdi.
Bayar'ın çıkmayan öndeyisi de
siyasal mizahın malzemesi ol-
du.
Rusya'da son günlerdeki
ekonomik-siyasal krizle birlikte
benzer öndeyiler piyasaya çık-
tı: Rusya'da komünistler iktida-
n zorluyordu. Bir meslektaşımız
(Kurthan Fişek-Hümyet) tatlı
tatlı dalgasını geçti:
Komünistler Değil, Kış Geliyor...
- Bu kış Rusya'ya komünizm
gelecek!..
Nitekim önceki gün başba-
kan adaylığına bir eski komü-
nıst önerildi: Yevgeni Prima-
kov.
Yukarıdaki paragraftaadamın
adı siyah dizilerek altı çizildi. A-
ma siz gene de adının değil "es-
ki" sözcüğünün altını çizin.
Primakov gerçekten de "es-
ki" bir komünist. Daha doğru bir
deyişle Primakov eskiden ko-
münistmiş. Peki şimdi?
Şimdisi çokyalın. Primakov i-
ki yıldırYeltsin'in Dışişleri Baka-
nı. Sosyalizm kuruculuğunda
çuvallamış bir ülkeyi kapitaliz-
me gerı döndürme -tarihsel- gö-
revini üstlenmiş. serbest pıyasa
ekonomisinin başmimarı, maf-
yanın önünü tıkayan engellerı
özenle açan, "Nataşa olgu-
su"nu neredeyse bir dış ticaret
sorununa indirgeyen Yeltsin'in
Dışişleri Bakanı.
Primakov'a hâlâ komünist
denecekse. Yeltsin'in ne güna-
hı var? O da eski bir "Parti" üye-
si. Hatta Primakov'dan daha kı-
demli bir parti üyesi.
Ancak Primakov'un komü-
nistliğini denek taşına vurmak
için ille de Yeltsin'le karşılaştır-
mak gerekmiyor.
Onun, Gorbaçov dönemin-
de "glasnost (saydamlaşma) ve
perestroika iyeniden yapılan-
ma)" politikalannın geleceğini
belirleyen katkısı çok daha
önemli.
Gorbaçov'un "glasnost ve
perestroika" önerisi, yanşı kay-
bettiğinin hemen bütün ipuçlan
belirmiş Sovyetler Birliği'nde ve
onunla dolaysız etkileşen sos-
yalist sistem ülkelerinde yeni bir
umut dalgası doğurmuştu.
Hantallaşmış "Parti" örgütü.
çimentolaşmış ekonomi, anılar-
da bile yitirilmiş devrimci coşku.
kapitalizmi aşmayı onunla silah-
lanma yanşına dönüştürmüş si-
yasal tercihlerin burgacında kıv-
ranan Sovyet ülkesinde, glas-
nost öncelikle Parti ve devlet ay-
gıtının saydamlaşması olarak
kavranıyordu. Bunun Leninci
"Parti" kavramının dolaylı reddi
anlamına geldiği. en azından
sosyalist aydınlarca kavranıyor
ve bu zorunlu görülüyordu.
Perestroikanın aydınlar ve kir-
lenmemiş parti kadroları arasın-
daki anlamı da öncelikle parti
aygıtının yeniden yapılanmasıy-
dı. Gorbaçov'un sallantılı, karar-
sız çizgisi anımsatıldığında ge-
ne de glasnost ve perestroika
savunuluyordu. O dönemde
Moskova'da "Evet, perestroika
ve glasnost! Gerekirse Gorba-
çov'a rağmen!.." deyimi bir slo-
gana dönüşmüştü.
işte bu aşamada, "Başkanlık
Danışma Kurulu" üyesi Prima-
kov ve yandaşları devreye girdi.
Çok kısa zamanda glasnost
ikinci plana ıtildi. O kadar ki res-
mi söylemde "glasnost ve pe-
restroika " terimlerinin sırası de-
ğiştirilip "perestroika ve glas-
nost" denir oldu ve bu minicik
aynntı, Sovyetler Birliği üstüne
yorum yapanların gözünden
kaçmadı.
Terimlerin yer değıştirmesinin
altında yatan anlam, saydam-
laşmaya veda, perestroikanın-
sa içeriğinin değişmesi idi.
"Emperyalizmin her yönden
saldırdığı düşman birdünyada,
saydamlaşmada atılacak aşırı
adımlar Sovyet devletinin yüce
çıkarlarını zedeleyebilir" palav-
rasının ardına sığınılarak gene
"kapalı kapılar ardında" politi-
kasına devam edilir oldu.
Perestroika (yeniden yapılan-
ma) ise...
Perestroika serbest piyasa
ekonomisine, yani dizginsiz ka-
pitalizme dönüşün adı oldu. Bu
dönüşün mimarı o günlerdegö-
rece silik bir politikacıydı, şimdi
yıldızı parlıyor. Adı Yevgeni Pri-
makov...
O yüzden korkanlar yürekle-
rini serin tutsunlar. Rusya'ya ge-
len komünistler fılan değil, kış.
Hem de Rus kışı...
Ç ÜÇ YAZAR
2. BASI
400 :<X TL
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
550 :<C TL
SANCILI YILLAR KU$ATILMI$
SOKAKLAR
4. BASI
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
300 :o: "^
ZAMBAK SANA DA BULAJTIKAN
2. BASI
DIN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
ÂSIK KADINLAR SOKAĞ1
2 BAŞI
JERİAT PAZARI
3OC 000 TL
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
• coo :o: "-
Çağ Pazadama A.Ş Türkocağı Caddesı No:39/41
(34334ı Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96