Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 1998 ÇARŞ/
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yargı ve Yargıçlar da Eleştirilir
ÇETİN AŞÇIOĞLU
)aigl çoktll
laıgıda da \ı\ıcılık
Suçlulaı guçhdeı konımnor
/şkence\e beraat gençleıe ceza
4/i) astılaı cıdanı olduımedıleı kı
idam oldınmenın c ezusı bu mu '
iargı pohnk etkı alnnda karar verdı
tkıkılobakla\u\a agıı ceza adaletbu
mu]
Yargttcn ııı \ ııce \ argıçları bu kararı
nasıl onadıLu '
Deı ınııı kokmamuuıçın tıız çare ıa tuz
da kokuısa
Bunlar vargı ısjem kararlanna karşı
son a\larda vapılan du^unce açıklama-
sından satırba^lan Kuşkusuz kars,ı go-
ruşlerde \ar
Eleştıı ıleı ııı olçusu kaçtı
)aıgı\a \aıgısız ınfa:
iargımn sa\gwlıgına golge duşurulu-
vor
4maç \aıgnı etkı altına almak
Bakla\a cezası doğru ama adaleth
değıl
• • Ikemızde vakınzamanaka-
U
dar -vargının dokunulmaz-
lık \asağı ıçuıde korunması
gerektığı, tersı durumda sa>-
gınlığının zarar goreceğî''
ınançlanegemendı Adale-
tın kestıgı parmak acımaz ozdevışı an-
lam degıştırerek bu amaçla kullanılmış-
tı
Çagdaş ozgurlukçu demokrasılerde
*d,uşunce>iaçıklamaozgurlügu"\e "açık-
[ıkilkesi" hukukdevleti hukukun ustun-
luğuılkelenneulaşabılmenınolmazsaol-
maz koşullanndandır Bu nedenle ne yar-
gıçlara ne de vargıya bır ayncalık tanın-
ması soz konusu olamaz Kaldı kı, "sene-
lerce sürduruJmuş dokumılmazhk koru-
}argıta\ Onursal Uıesı
masına karsın. vargıva duv ulan güven ve
savgınlığuı sun-kJı azaldığr da bır olgu-
dur
Tum ozgurluklerde olduğugıbı duşün-
ceyı açıklama ozgurluğunun de bır sını-
nnın oJduğu gerçeğını goz ardı edemeyız
Ancak öncelıkle yargıyla ılgılı gerçekle-
nn bılınmesı toplumun bılınçlendınlme-
sı, sağlıklı bır >argı düzenı ıçın kaçınıl-
mazdır Olumlu sonuçlara ancak boyle
ulaşılabılır, yasaklar sınırlandırmalaren
son çare olmalı
Yargılama çalışması, hakJann, çıkarla-
nn, guçlenn çatıştığı, sert ruzgârlann es-
tığı bır alanda vapılır Boylesıne zor ko-
şullar altında gerçek olgulara, adalet de-
nılen ustun degere ulaşma, bır de "hak-
sıasuçluv u bıle venlen >argı buvnığunun
sosyaldoruğuna ınandırma,smidaıı bır tş-
lev olarak kabul edikmez.
Unutulmamalıdır kı, yargıçlar da ınsan
olarak yaratılmıştır, yargıç olarak değıl
însanoğlunun genınde varolan temel ozel-
lıkler, yargıçlar ıçın de geçerlıdır Polıtık
dınsel, sosyal yeğlemelenn. tepkılenn,
tatlı ve acı deneyımlenn, dızboyu gunluk
sorunlann, yargıçlan, yargılama calışma-
lannı etkılemesı beklenen bırolumsuzluk-
tur
Gunumuz yargıçlannın kural, ornek ve
kavramlardansaltmantıkyoluylabırma-
kıne gıbı çalışmalan da beklenemez On-
lar, sorunlara (olgu-hukuk) yureklenyle
eğılerek duyunç (vıcdan) denılen kendı-
nı yargılama gucunu en ust duzeyde kul-
lanarak. çıkarlar dengesını komv arak ada-
lete (hakkanıyet) ulaşjnış buyruklaroluş-
turmaklagorevlıdırler Çağdaşyargıdu-
zenmde kadı adaletı denılen keyfi buyruk-
lann da yen yokrur
Bır de "bukuk ve hukuk dışt alantar-
dakı gelişmeJere \eni çozümJer iıretüme-
si" yukumluluğu deduşunulurse yargıla-
ma ışlevmın boyutlan, zorlugu daha lyı an-
laşılır
Yargı >adayargılamanınözellığını or-
taya koyan olgular, açıkladıklanmızla sı-
nırlı değıldır Olguların belırlenmesı bır
yargılamanın en zor ışlennden bırıdır
Çünku olgular yargı onune her zaman
değışmeden, olduğu gıbı nesnel (objek-
tıO olarak gelmez Yanlann tanıkiann
dığer kanıtlann ortaklaş.a oluşturduğu bu-
lanık ortamda olgulann belırlenmesı, guç-
lü bırsezgı gucunu degereklıkılar Buda
ıster ıstemez oznel (subjektıf) değerlen-
dırmeyı gundeme getınr Sıyasal, sosyal,
dınsel, ekonomık guçlenn yargıçlara her
turlu araçlarla ulaşma eğılunı de unutul-
mamalıdır
Işte bu gerçekler yargılamanın "Tan-
nsal bir iş y» da zor bir sanat" olduğunu
kabul ettırmıştır Oysa yargıçlann ne Tan-
n gıbı ılahı guçlen ne de sanatçı gıbı do-
ğuştan yeteneklen soz konusudur Onla-
n, kurulu hukuk ve sosyal duzen yargıç
yapmıştır
ışte çagdaş hukuk, bınlerce yılda elde
edılen deneyımlen, ortak yargılan deger-
lendırerek buynığunu ortaya koymuştur
Yargıya, yargıçlara, hıçbır kuruma ve kı-
şıye venlmeyen ayncalıklı olanaklar, yet-
kılervenlmelıdır Başka bıranlatımla be-
delı yansızlık ve hakkanıyete ulaşmış buy-
rukJar (hukumler) olan bagımsızhk
Tannsal bır ışın ya da yargılama sana-
tının ust duzeyde bılgı ve kulturle yapıla-
bılecegıde goz ardı edılemezdı Yaüıız hu-
kuk bılgısıyle değıl, polıüka, sosyal, eko-
nomı, felsefe, psıkolojı, güzel sanatlarko-
nusunda bılgılerle donatılmalan da top-
lum ıçın bır guvencedır Oysa bızde yar-
gıçlann (yuksek mahkeme uyelen de da-
hıl) buyuk bır çoğunlugu, bılgı, kultur
yoksunudur Son yargıç sınavlan bunu
bır kere daha ortaya koymadı mı9
Kaza-
nanlar bırde kultur sınav ına tutulsalar(kı
tutulmalıdır)gen kalanlann sa>ısı yûz kı-
zartıcı olur
Hukukta duzenın, adaletın yozlaşma-
ması, yetkı ve sorumluluklann dengelen-
mış olmasma bağiıdır Çagdaş hukuk, yar-
gıçlara venlen ayncalıklı olanakJann, yet-
kılerın sağlıklı kullanılması, çalıştınlma-
sı ve sonuçta kotuye kullanılmaması ıçın
yargı duzenını ozel kural ve kurumlarla
donatarak dengeyı saglamıştır
Toplu mahkemeler, ceza ışlennde sor-
gu yargıçlığı, çapraz sorgulama, açık du-
ruşma, duruşmalarda sav, savunma ve ta-
nıkların yargıcm anladıgı bıçımde değıl
doğrudan tutanaklara geçınlmesı, ust mah-
kemeler nıtehklı bırtemyızdenetımı.ka-
rarlann gerekçelı yazılması gıbı
Bunlarla da yetınılmeyıp "jarjpçtonıı
sorumluluğunu" öbür çalışanlara gore
daha buyuk boyutlarda agırlaştırmak
ülkemız yargı duzenıne bakıldığında,
bu açıkladıklanmızın çoğunlukla olmadı-
gı, oianlann da ışletılmedığı. sağlıklı ça-
lışmadığı bır gerçektır Bu durum, hak
aramanın son kapısı onunde hak arayan-
lann gızılguç (potansıyel) bır tehlıke ıle
karşı karşıya olduğunun kanıtıdır
Çagdaşyargı duzenının "oimazaıoiınaz
standartlan olmadan" sağlıklı çalıştınl-
madan ne yargının saygınlığının.guvenı-
lırlığının korunması beklenmelı ne de
"yargüamanuı Tannsal birişya da bir sa-
natoiduğu sovtenmeü." O zaman da yar-
gıyı sıradan bır memunyet, gorev olarak
gormekten, saygınlığını da yasakJarla ko-
rumaktan başka bır çıkar yol olmadıgı
kabul edılmelıdır
Polıtıkacının. kendı eksılenne bakma-
dan, yıllardır yargıçlan memurlarla aynı
potada değerlendırmelennın altında bu
gerçeklenn yattıgını goz ardı edemeyız
37 yıl önce mesleğe başladığımızda gor-
duğumuz yargının guvenılırlığı ve say-
gınlığının gıderek çok olumsuz duzeyler-
de görunmesının altında, o zamankı yar-
gıçlarla bugunku yargıçlar arasmdakı kım-
lık, yetenek farkı değıl bıreyın hakkınm
bılıncıne Nahıp olması aranmalıdır Bu bı-
lınç arttıkça, bıreyler goğuslennı gere ge-
re "benim adil -doğru \e güvi'nJt- yargı-
lanma hakkun var" dıvebıldığı gun bu-
gunku koşullarla yargıçlık yapmak onur-
lu kibilenn ışı olmaktan çıkacaktır Oyley-
se, bu koşullar altında yargıçlığın yapıla-
mayacağı, sosyal doğrulara ulaşmanın ço-
gu kez olanaksız olduğu kabul edılmelı-
dır Başta duşunen, meslegme gonul ver-
mış yargıçlar, hukukçular barolar, ıletı-
şım alanının (medya), yargı ve yargıç ger-
çegını, kusurları yanlışları eğnlerıyle
bırlıktetopluma anlatmalan, sorunlann ço-
zumunde ıtıcı guç olacaktır Bu konuda
kamuoyu oluşturulmadıkça yalnız ılgı du-
yulan bırkaç dava ve yargılamanın olum-
suz ya da olumlu sonuçlarını gorunum-
lennı ele alarak bırs,eyleryapar gorunmek
boşa kurek çekmektır Yanlış anlaşılma-
sm, hıçbır zaman dogrulardan yola çıka-
rak yapılan eleştınlere ağır, ıncıtıcı de ol-
sa karşı değılım Anlatmak ıstedığım
"ağaçiara bakmaktan ormanıgorememe-
nin olumsuz sonuçlanna" değınmektır
Yargı bağımsızlığı denıldığı zaman, yal-
nız "srvasalgucun" gundeme gelmesı gı-
bı, oysa yargı sorunları ıçınde "siyasaJ
güç" gerçegıbırnoktadır Bu nedenle te-
mele, oze mmek, yanı ormanı gormek
gerekır Az daha bır gerçegı unutuyor-
dum
Aymazpolıtıkacılar, sızlen .. Yargı ko-
nusundadaelımızsızemahkûm Sızler ol-
madan sorunun çozulmesı hemen hemen
olanaksız Ne olur, ıç çekışmelennızı, çı-
kar beklentılennızı, gunubırlık yaşamayı
bırakın da ulke sorunlannın en onemlıle-
nnden bın olan yargı sorununa eğılın, gu-
cunuz varsa tabıı
ARADABÎR
H. AVNİ USLUOĞLU em,u,
Musteşar Yatdımcısı
Orman Arazilerinde
Tahsis' mi?
Anayasa dıyor kı "31 Aralık 1981 gunune ka-
dar, bdım ve fen bakımından orman nıtelığını ta-
mamen kaybetmış yerlenn dışında orman alan-
larında daraltma yapılamaz" (md 169) Ve de-
vam edıyor anayasa "Ormanlann ıçınde ve bıtı-
ştğındekı koyler halkının kalkındırılması or-
man olarak muhafazasında yarargorulmeyen yer-
lenn tespıtı ve orman sınırian dışına çıkanlması,
orman ıçındekı koyler halkının kısmen ya da ta-
mamen bu yerlere yerleştırılmesı ıçın devlet etıy-
te anılan yerlerın ıhya edılerek bu halkın yararlan-
masına tahsısı kanunla duzenlenır Devlet, bu hal-
kın ışletme araç ve gereçlenyle başka gırdılennın
sağlanmasını kolaylaştıncı onlemlerı alır Orman
ıçınden nakledılen koyler halkına aıtarazıler, dev-
let orman olarak derhal ağaçlandınlır " {Md 170)
Bu anayasa hukmunun uygulama yasası ıse 17
Ekım 1983 kabul tarıhlı 2924 sayılı 'Orman Koy-
lulerının Kalkınmalannın Desteklenmesı Hakkın-
da Kanun'üur Bu yasaya şu ya da bu maksadın
temını elınde bulunduran adına tespıtı gıbı ekler
yasalaşmışsa da Anayasa Mahkemesı'nce bu ek-
ler zararsız duruma getırılmıştır
Ancak, bu yasa, uzulerek soyleyelım, anayasa-
nın belırttığı gıbı yerın ıhyası ıle yeheştınlmesı ge-
rekenlere tahsısı dıye çıkmamış, bu tahsısı satı-
şa, temlıke donuşturmuştur' Bu yonu ıle anaya-
saya açıkçaa>kırıdır Bu yonlendırme bılınerek mı
oldu bırgozdenkaçmamı'? Bugorunumuıleya-
rarlı mı yoksa buralar kapanın elınde mı kalacak,
bılemeyız
işın kotusu bu yasa ıçın Anayasa Mahkeme-
sı ne başvurabılme yolu da kapalıdır Anaya-
sa nın Geçıcı 15 maddesıne gore bu 17 Ekım
1983 gunu kabul edılmış 2924 sayılı yasa ıçın her-
hangı bıryargıyoluna gıdebılme mumkun gorul-
muyor Çunku bu geçıcı madde "herhangı bır yar-
gı mercııne başvurulamaz" demektedır
12 Eylul 1980 gununden sonrakı ılk genel se-
çımler sonucu toplanacak TBMM'ye kadarkı do-
nem ıçınde çıkanlmış bır yasa olmasına karşın, tah-
sısı, temlıke satışadonuşturmuş bu yasa Anaya-
sa Mahkemes ne gelse kanımca 15 geçıcı mad-
denın kabulundekı amacı aşan ve anayasadakı tah-
sıs buyrugunu satış ve temlıke donuşturen huk-
mu ıptal edı ır Anayasa tahsıs ve ıhya ıle yerın
yer" leştırıieceoe verılmesını buyurmuş ıken, bunu
uygulama yasasının degıştırılmesı açık ıptal ne-
denıdır
Temlıkın anan mevzuatındakı tahsısten çok
farklı oidtgunu hemen anlayabılmek ıçın, "6837
sayılı Ormar Kanunu'nun 16, 17, 18 ve 115
maddeler gerggınceyapılacakarazı tahsıslen ve
venleceK zır<ereaıtyonetmelık (Res Gzt 7Şu-
bat 1988 T ve 19718 sayı) yeterlıdır Anayasa
hukmu mu, cygulama yasasındakı temlıke donuş-
turen hukjrr mu agırlık taşıyor? Satın alacaklan
mı, ormar ko/usunu mu korumak, kalkındırmak
ıstıyoruz7
Once ıhya sonra tahsıs gerekır
Tahs s ne satıştır ne de temlıktır
Bu alarlara yerleştırılecek koylulerın arazılen
kamulaş'nlmşsa takas sonucu olarak satış, ya-
nı teml k belir Bu koşul yoksa anayasanın tah-
sıs hukm^satısa temfıke donuşturulemez Çun-
. ku anayasa hukmu bunu tstememıştır
Karadeniz Yanna da Kalsın!
ALÂETTİNBAHÇEKAP1LI KÇKoca,iBa,t.
1
990'da kurulan bır dernektır Karadeniz
Kultur veÇevreDerneğı(KÇKD) Ka-
radenız'ın Turkıye kıyılannda doğup
buyuyen ya da Karadenız'de dogup bu-
yümemekle bırlıkte kultur ve çevre so-
runlannın ulkemızın ve dünyamızın
onemlı sorunu olduğunun bılıncındekı bılım adam-
Ian, sanatçılar, uzmanlar ve duyarlı kışılerden ve
bu kokten gelen kuşaklardan oluşmuş bır derne-
Karadenız'ın doğasının çevresının, kulturunün,
ınsanının ve tanhsel kalıtının (mırasının) araştınl-
ması, derlenmesı, yaşatılması gelıştınlmesı ve
korunması amacıyla çıktık yola
Bılındığı gıbı Karadeniz. Türkıye, Bulganstan,
Romanya, Ukrayna, Gurcıstan ve Rusya toprak-
lannca çevrelenen, dışa yalnızca Istanbul Bogazı
ıle bağlanan bır ıç denızdır ve bu kıyılarda 160 mıl-
yon ınsan yaşamaktadır
Karadenız'ın kıyılannda mılyonlarca aıle bu
denızden ve kıyılanndan geçımını saglamaktadır
Tum geçım kaynağı denız varlıklan ve kıyıdakı
topraklara ekılen bırkaç urun olan aıle sayısı, bu
bölgede yaşayanlann çoğuniugunu oluşturmakta-
dır
Karadenız'ın Turkıye kıyılan sureklı goç veren
yerlerdır Toplam nufiıs sayımdan sayıma azalma
gostermektedır Goç edılen yerlenn başında gelen
tstanbul'da nüfusun yuzde 21 'ı Karadeniz koken-
lıdır Bu bolge, Turkıye ulusal gelmnden en az pay
alan uçuncu bolge durumundadır Banndırdıgı ye-
raltı ve yerustu degerler olçusunde yatınmlardan
pay alabıldığısoylenemeyen bır bolgedır Karade-
niz ve gunümuzde denızı, karası ve havasıyla bır
butun olarak çevre kırlenmesı felaketıyle karşı
karşıvadır Öyle kı bılım adamlan durumu "bu-
naüm" (knz) olarak nıtelemektedır Bu bunalı-
mın nasıl atlatılabılecegıne ılışkın bılımsel veey-
lemsel çalışmalar yapmaktadır Nıtekım bu duru-
mun sonucunu acı bıçımdeyaşadı Batı Karadeniz
bır sure once
Bu bağlamda, Karadenız'ın çevresel sorunlan-
nın ana nedenlennı araştırmak ve çozum uretmek
amacıyla bır Karadeniz Eviem Ptaıu hazırlanarak
(30Hazıran 1996)ımzayaaçılmıştır 6 Karadeniz
ulkesının çevre bakanı tarafindan Ekım 1996'da
:anı
onaylanan Karadeniz Eylem Planı'yla bu denızın
çevresınde yaşayan 160 mılyon kışının karşı kar-
şıya bulunduğu yakın tehlıkenın gıdenlmesıne ça-
lışılıyor
1992'de Rıo Çevre ve Kalkınma Konferansı 'nda
butun dunyanın sorunlanyla bırlıkte ırdelenen Ka-
radenız'ın çevre kırlılıgı en son, 10 Temmuz
1996'da Istanbul'da bır araya gelen Karadeniz Eko-
nomık Işbırlığı Parlamenterler Asamblesı ıle Av-
rupa Konseyı Parlamenterler Meclısı Çevre Ko-
mısyonu uyelen arasında tartışıldı Bu toplantıda
da dıle getınlen sorunlann ve çozum önenlennın
ışığında baktıgımızda, şoyle bır tabloyla karşıla-
şınz
Bugun Karadeniz, kıyılanndakı 6 ulke dışında
Karadeniz'e akan nehırlenn geçtığı (0 ulkenm
olumsuzluklannındaerkısialtındadır Kıta Avnı-
pa'sının neden olduğu kırlılığın uçte bın Karade-
nız'e ulaşmaktadır Orneğın Almanya'dan doğan
Tuna Nehn, Avrupa'> ı bır uçtan otekıne yarıp dö-
kuimek ıçın Karadenız'e ulaştığında 60 ton cıva,
1000 ton krom, 4500 ton kurşun ve 50 ton petrol
kırlılıgı taşımaktadır Bu olumsuzluklara Kızılır-
mak, Yeşılırmak, Dınyeper ve Don gıbı buyük,
ötekı bırçok küçuk nehnn taşıdıklanyla, yağmur
sulannınetkısmı deeklemelıyız Kırlılığın kaynak-
lanna baktıgımızda bu sa>dıklanmızın dışında şun-
lan da goruyoruz Havzaulkelennden 150 mılyon
ton katı malzeme erozyon yoluyla Karadenız'e ta-
şınıyor, bunun sadece 17 mılyon tonu Turkıye'den
Karasal kaynaklı kırletıcılenn yuzde 75'ı Tuna
Nehn 'nden, yuzde 20 sı Bağımsız Devletler Top-
luluğu'ndakı ırmaklardan gen kalan yuzde 5'ı de
Turkıye ve Bulganstan ırmaklarından kaynakla-
nıyor
Kıyılardan yılda 4600 ton azot, 293 ton fosfat
ve 25 mılyon 800 ton askıda katı madde banndı-
ran toplam 145 mılyon ton atık su antılmadan bo-
şaltılmaktadır Karadenız'e Ulkemız kıyılannda-
kı evsel atıklar her yıl 87 ton oksıjenı çekıp alıyor
Her yıl Ordu'da 210 bın ton çop Melet Irmağı 'na,
Gıresun'da 130 bın ton çop arazıye, Trabzon 'da 280
ve Rıze'de 150 bın ton çop denıze atılıyor
Bütun bu kıriıltk kaynaklannın etkısı altındakı
Karadeniz, açık denızlere -dolayısıyla dışanya-
ancak 70 metre dennlığı, 700 metre gentşlığı olan
Istanbul Bogazı'yla bağlanmaktadır Bütun bun-
lara tanhsel sureç ıçınde oluşmuş ve hıçbır canlı-
nın yaşamasına ızın vermeyen sualtı yapısını da
ekledığımızde bu özel coğrafyanın Kıta Avrupa'sı-
nın yansı kadarnufusu yuzyıllardan ben banndır-
mak ıçın ne gıbı zorluklara gogus gerdıgını anla-
makîa guçiük çekenz Yaşadığı buyuk baskının al-
tında yorgun duşen Karadeniz, daha dune kadar
(1980) balık ve denız urunu olarak 800 bın ton po-
tansıyelı ınsanlara sunarken bugun bu 100 bın to-
na duşmuştur Kaldı kı venm duşukluğu yalnızca
nıcel değıl, aynı zamanda nıteldır Karadenız'ın
banndırdıgı canlı turu gunden gune azalmış ve
neredeyse 3'e 5'e ınmıştır
Canlılannyaşadığı su katmanı gıderek ıncelmış
ve 80 metrenın altına duşmuştur O kadar kı bılım
adamlan herhangı bjryersarsıntısında Karadenız'ın
ak katmanianndakı zehırlı gaziann dalga etkısıy-
leyuzeye-ç^kabıleceğınden ve aîev Slabıleceğın-
den kaygılanma noktasına gelmışlerdır
Aynca, etkısı süren Çernobıl'ın radyasyonuna,
petrol tankerlennın sızıntılanna gemı yapım ve
sokûm tesıslennın yarattığı kırlılığe, kıyı kentle-
nnın denıze döktuğu çoplere, denıze akıtılan ka-
nalızasyonlara, sanayı atıklanna. *İâfli meçhul" olan
vanllere, dunyanın otekı ucundan gemılenn altla-
nna yapışarak gelen ve hızla ureyen, denızdekı can-
lı dengesını bozan yabancı canlılara dıkkat çeken
aynı bılım adamlan Karadenız'ın "imdar çığlık
lannı bugüne değın duymamış olanlann "ihanet"
değılse bıle "aymaziık'' ıçınde bulunduklannı \ ur-
gulamaktadır "Adl" onlem ahnmadıgında Kara-
denız'ın21 yuzyıla "kaiamayacağuıa
1
* dıkkat çe-
ken göruşlere kulaklan açmanın zamanı geçmek-
tedırBıhndığıgıbı Bırleşmış Mılletler 1998"ı Ok-
yanuslar Yılı olarak kabul ettı Bu bağlamda Ka-
radenız'ın Çevresel Yonetımı Programı' Turkıye
Ulusal Sıvıl Toplum Kuruluşlan Forumu Sekre-
teryası'nın onculugunde gerçekleştınlen gınşım-
ler sonucunda Çevre Bakanlığımız ıle Denızcılık
ten Sorumlu Devlet Bakanlığımız 1998'ın ulke-
mızde Karadeniz Yılı olarak kutlanmasını karar-
iaştırdı
Her yıl Karadeniz çevresındekı ülkelerle bırlık-
te 31 Ekjm'm Uluslararası Karadeniz Gunu ola-
rak kutlandığını da goz önüne aidığımızda bu ıl-
gının Karadenız'ın yannada kalmasına katkıda bu-
lunacağına ınanmak ve guvenmek ıstıyoruz
ÇORLL 4SLİYE HUKUK
>L\HKE.\1ESİ
EsasNo 1998 280
Hâk-ir. S Samı Acar 25693 Katıp Dılek Bağnya-
nık 1 1S4 Da.a^ı Nadım Kazan tarafından davalı Nufus
Mudûrluğu ^levhıne açılan ısım tashıhı davasının mah-
kemeniide -aılan açık vargılaması sonunda Davacı-
nın talebınır bbulune karar venlmış olup Tekırdağ ılı
Çorlu ılçesı Hatıp Mahallesı cılt no 003 7, sayfa no
13 k.ırÜKMiaıo 338denufusakayıtlı MustafaKemal
ve Kı>ır<t'itııolmaÛl 07 1950d ludavacı Nadım Ya-
zan'ın nüfiBUNadım Yazan olan adı Nladı Yazan ola-
rak dCzeta}w}tır Kevfıvet M K 26 maddesı gereğın-
ce îurr Tsılıe'e ılan olunur Basın 27435
Nüftıs luzdanımı ka>bettım. hukumsuzdur
MRH4MYAM4Ç
BİR SEVGİ KAYBOLUŞUNUN ARDINDAN...
Annemın ölümü, ılerlemış yaşına, alışılan "sıralamaya" karşın, bende gene de "bır sevgı kayboiuşu" etkısı
yarattı Ancak, dostlanmm yanımda olması, acımı, sıkmtımı, ıçımdekı ezıklığı hafıflettı. Telefonla arayarak,
faks ya da telgraf göndererek, vakıflara bağışta bulunarak, cenaze torenını "çıçeklendırerek" ve bızzat gelerek
yanımda olduklannı bana duyumsatan tum dostlanma, arkadaşlanma, akrabalanma, eşıme, çocuklanma ve
ANNEM
NERİMAN AKMEN'in
rahatsızlığı sırasında "çok özel" ılgısını hıç esırgemeden ve her an gosteren Özel Acıbadem Hastanesı
Yönetim Kurulu Başkaıu
MEHMET ALİ AYDINLAR'a,
amelıyat öncesı ve sonrası dahıl, meslekı başansı yanı sıra ınsancıl ılışkılenyle de
anneme olabıldığınce güç veren
Opr. Dr. ADNAN ABBASOGLU'na
ve
Dr. ASIM SEVİL
dostuma, Yoğun Bakım Ünıtesı sorumlusu
Dr. CEYHUN SOLAKOĞLÜ'na
ve Ozel Acıbadem Hastanesı'nın hepsı bırbınnden değerlı, bılgılı, ılgılı, güleryüzlü ıkıncı kat personelıne, var
olan ıyı ılışkılen daha da güçlendıren Halkla Ilışkıler Müdıresı
ÎNCt ULUSOY'a
ödeyemeyeceğım yoğunlukta mınnet borçlu olduğumu bılıyorum.
Onlan hıç unutmayacağım
ÜSTÜN AKMEN
PENCERE
Monden Said-iAIUPSİ.
Av fışeklerınde saçmalann numaralan vardır, I
sı daha ındır, kımısı daha kuçuk vurulacak ave
re ayarianıp seçılır
Dını ıbadetten çok, s/yaset ve tıcaret ıçın du
meye başlayan kışılenn kaç numara saçma kull.
caklannı hesaplamak olanağı var mO
islam'da mezhepler, tankatlar, cemaatler t
soylencelerle bırbırıne karışır; gızlı ınanç dalları
bınne dolanır; çoğu 'bıd'at'torbunlann, saçma saj
kuru sıkı, ağızdan dolma ınançlara dolanan çıkaı
gutlerı, dıncılığı kullanıp ıktıdar ve para avına çıl
lar
Fethullahçılık bunlardan bın
Nakşılığe bağlanan Nurculuk bıd'atı Saıd-ı N
si'nın marrfetıdır, Fethullah Gülen de bu manfı
bır cemaatınde ımamlığa sıvanarak buyuk bır or
kurmuş, ıbadetten çok tıcaret, sıyaset ve me<
uzenne ış tutuyor
Bu koşede çıkan bır yazıya ıhşkın yanıtını dur
Pencere'de yayımladım
•
Yazar Ismaıl Nacar'ın 13 Temmuz 1998'de Cu
hunyet'ın ıkıncı sayfasında bır yazısı çıktı Sayın ^
car şoyle yazıyordu "Tankatlar 28 Şubat surecı,
bırlıkte Batınîlenn polıtıkalannı ıhya etmeye çalışıyı
lar Bu konuda kendı aralannda ustu kapalı olar
anlaşmış durumdadırlar Bılındığı gıbı Batınîlık
gızlılık daha doğrusu takıyye esastı ( ) Gelecekt
kı amaçlan ıçın tanhte ılkkez takıyyepolıtıkasını kt
lanan ve onu kurumlaştıran Batınîter'dır"
Nacar'ın yazısını koşeme alarak onemını vurgul
dım Bunun uzenne Sayın Fethullah Gulen'den t
mektup aldım
Gulen dıyor kı,
"Batınîlık hakkında en basıt bır Islam mezheph
tanhı kıtabında da bılgı bulunabılır ( ) Batınîlık Ş
mezhebının kollanndan bındır"
Amacım bu konuda bırtartışma açmak değıl, çur
ku saçmalıga zaman ayırmak akıllı ış sayılmaz, am
'Buyuk Larousse Sozluk ve Ansıklopedısı 'nı okuya
lım
"Batınîlığı Şıı-lsmaılılenn bır kolu saymak yanlış
tır Ismaılılerdenbunubenımseyenlerolduğugıbı baş
ka mezheplerden benımseyenler de vardır"
Haydı bakalım, ayıkla pınncın taşını'
Dıncıler alışılagelmış kurnazlıkla sıyasal sorunlaı
dmcı tarbşmalara çekerler Fethullah Gulen de bu yon
temı kullanıyor, 'Ben Sunnıyım, Batınîlık Şıı manfe
tıdır' dıyor, ama yalnız Gulen değıl, çoğu Islamcı po
lıtıkacı, Turkıye sıyasetınde guncel yontem olaraf
Batınîlerın taktık ve stratejılennı kullanıyor
Nedır o?
•
Batınîlığın ozu ne"? Kuran'ın bır zahın (dışsal) bır
de batını (ıçsel) anlamı vardır
Kuran'ın ıçsel anlamını ımam bılır
O zaman da ımam cemaatın burnuna halkayı ta-
kar, Muslumanlan koyun surusune çevırır
Dıncı televızyonlarda sureklı olarak şu propagan-
da yapılıyor Herkes Kuran'ı okuyup anlayamaz, bu
ışı uzmanı bılır Imam tarıkat reısı cemaat başkanı
ayağına Turkıye'de yenı bır ruhban sınıfı oluştu Oy-
sa Muslumanlıkta her enşkın erkek, ımamlık yapa-
bılır Bız ıse İslam'da papazlığı canlandınyoruz, Ana-
dolu tarıkat ve cemaatlerle parsellendı
Parsellerden bırının tapusu Fethullah Gulen'de
Kımdır, nedır Fethullah Gulerç
9
•k
Gulen, dın adamıysa, dın adamlığını bılıp yapsın'.
Polıtkacıysa dını kullanmasın
1
Medya, sıyaset, tıcaret uzenne ış tutarak dın adam-
lığı olur mu?
Dıne saygısızlık olur
Kaç kışılığı var Fethullah Gulen ın?
Başına sank sanp kursuye çıkıyor, vaaz venyor, ga-
zetesı, radyosu, televızyonuyla medya patronu
1
Po-
lıtıka yaşamında gun geçmıyor kı adı duyulmasın'
Bır yandan Amerıka'da temaslara geçıyor, ote yan-
dan Roma'ya gıdıp Papa'yı goruyor Yurt dışında ve
ıçınde açtığı okullanyla, holdınglenyle, şırketlenyle ne
yapmak ıstıyor? Şerıatçıyla şenatçı, Ataturkçu'yle
Ataturkçu Gulen, Batınîyye'nın gayyasında kulaç at-
maktadır ama bu ulkeye kotuluk edıyor
Monden Saıd ı Nursı rolune çıkmış
SİLtVRÎ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAYRIMENKULÜN AÇIK
ARTTIRMA İL ANI
ÎVV6 3^1 Tal
lpoteklı olup satı^ına karar \enlen Gumujvaka kovu
Tekke tarla mevkıınde kaın 45 pafta 10397 par^elde kavıtlı
3496 72 m2 mıktarlı arsada kurulu 8 984 arsa pavlı 1 nor
mal kat 20 no lu meskenın >alılarak paraya çev rılmesme kd-
rar venlmı^tır
Taşınmazın yerı Soz konusu ta^ınmaz Gumu^vaka ko-
yunun çıkı^ında E-*> karavoluna cephelı olup uzennde De
tmrkava sıtesı me\cut durumdadır
Taşınmazın ımar durumu' Taşınmazın, Gumuşyaka
Beledıyesı nın Unzım etmış olduğu ımar dunımuna gore
TAKS 0 25 KvAkS 0 MJ H 6 >0 (2 kat) ımarı mevcuttur
Taşınmazın halıha/ır durumu Parsel uzennde Dcmır
kavd Mtesıne aıt bınalar oîup bu bınalar sıtenın ortasındakı
havuzun etrafına verleştırılmış durumdadır Borçl^a an
8/984 arsa paylı 1 normal kat 20 no lu meıken sıtenın gırı-
şıne gore (sağdakı) ılk bınanın ıvinde >er almaktadır E-->
karayolunun kenarında oian bu bına bıtışık halde yapı/mıs 4
daırelı bır blok halınde \e ^ katlı olup soz konusu bağımsız
bolum bu bloğun 2 katında ve sagdan 1 daıredır 1 vatak
odaM 1 salon mutfak veban\odan ıbaretolan budaıre vak-
lasık 30 m2 olup arka taratında havuza bakan kuçuk bır te-
raM vardır
Gavrımenkulun değerı Bılırkisı tarafından bu suvn-
menkule 1 >00 000 000 TL deŞer takdır edılmıstır "
Satış şartları 1 Satı^ 14 9 1WH gunu saat 1 1 00 11 15
arasında Sılıvrı kra Mudurlugu nde açık arttımıava çıkarı-
lacaktır Bugun tasınmazın »atı^ını ıstevene oncelıgı olan
alacaklılar alacagı toplamını geçmek uzere taşınmazın de-
ğennın
o
o7^ \e satış gıdtrlerını geçmek kosulu ıle en çok fi
yat verene »atılır Bovle bır bedelk ıMeklı çıkmadı|ı takdır-
de taşınmaz 24 9 1998 gunu avnı yer \e aynı saatlerde ıkın
cı arttırmava çıkarılır Bugun de taşınmazın degerının
o
o40
\e satıs masraflannı geçrnek kosulu ıle en çok flyat verenı
ıhale edılır 2- Satısa katılmak ıstevenler taşınmazın değerı
nın %20 oranında nakıt \e>a aynı mıktarda ulusal bır ban-
kanın lemınat mektubunu be/geiemelen gerekır 3 Varsa
Katma Deger V ergisi ıhale damga tapu alım barcı tj^ın
mazın tahlıve ve teslım gıderlerı alıcıya aıt olup varsa bırık-
mıs \ergt borcu ıle tellalıvesi satif> bedelınden odenır 4- Sa-
tış pcşındır Isteyen alıcıva satış bedelını yatırması ıçın 20
gunu geçmemek uzere sure venlebılır Suresmde veva \erı-
len surede satış bedelı yatırılmadığı takdırde satış IİK nın
133 maddesı hukmunce bozulur Ta^ınmaz yıne satışa çı
kanlıp llK'nın 129 2 maddesı hukmunce en çok fıyat vere-
ne ıhaleedılır Ikı satış arasındakı fark veO
o30 faızmden sa-
tışın bozulmasına neden olanljr sorumlu olup bu bedel hıç-
bır hukme hacet kalmaksızın kendılerınden tahsıl edılır 5-
Ipotek sahıplerı ıle dığer hak sahıplerının haklarını dayan-
dıkJarı belgeler ıle 15 gun ıçerısınde dosvamıza bıldırmele-
rı aksı takdırde hakları tapu sıcılınce sabıt olmadıkçj pay-
laştırmadan ayrık tutulurlar 6- Satışa ılışkın şartname ılan
tanhmden ıtıbaren ıcra daıresmde açık olup gereklı posta
gıden venldığınde omeğı gonderılır Satı>a katılmak ıste-
yenlerın taşınmazı ve şartnameyı gorduklerı ve tçenklennı
kabul ettıklerı tazlaca bılgı almak ısteyenlerın yukanda
dosya numarasi ıle mudurlugumuze başvurmaları borçlu
Şukran Sumer e teblığ yerıne ge«,mck uzcre satış ılanı ıla
nen teblıg olur 31 3 1998 Basın 36986