28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4AĞUSTOS1998! HABERLER Korsan anket FP'yi karıştırdı • AINKARA(IBA)- Fazilet Partisi'nin (FP) vapılacak ^eçimlerde çalışma stratejisıni belirlemek \e seçmen eğılımlerini ölçmek amacıvla bir araştırma şirketme şaptırdığı anketfe deneklere "Namaz kılıyor musunuz" sorusunu yöneltmesi bazı milletvekillerinin tepki göstermelerine ııeden oldu. Tepki gösteren millet\ekillerinin. "Böyle birsoru FP'nin imajına yakışmıvor. Biz denıokrasi>i. insan haklarmı ve özgürlüklerı sa\unu>oruz. Ama anket sorularında iıısanlara "Namaz kılıvor musunuz' diye soruvoruz" diyerek araştırmava engel olunmasını istedikleri öğrenildi. ANAP'ın 'Pinokyosu' • ANKARA(IBA)- TBMM'de bu dönem en çok yalanı açığa çıkan milletvekili ANAPGrup Başkanvekili ve Bayburt Millenekili ÜlküGünev oldu. Güney. son olarak Başbakan Mesut Yıimaz'ın son zirvede koalisyon ortaklarına. "Malıalli seçiınde büyiik iJlerde orlak adav belirleyip ittifak yapalım" vöııünde öneride bulunduğunu açıklama.sını. DSP Genel Başkanı Bülent Eeevıtın de doğrulama.sma rağnıen yalanladı. Giinev. iki lidenn bu açıklamalanna karşılık. son basın toplantısmda, "Hcrhangi birparti ile herhangı bır şekilde ittifak aravışımız yoktur" dedı. Öldüpülen köy korucuları • ERZİNCAN(AA)- Erzincan'ın Keınah ilçesi Yücebelen kövü kırsalmda. pusıı sırasında ölen üç korucunun nasıl öldüğii konusunda başlatılaıı sonrçtarma ve iflceJemeniu , . , sürdümldüğü bitdirildi. Erzincan Valisi Reeep Yazıcıoğlu ölen koruculara otopsi yapılacağını belırtti. Köylülerin. üç korucunun ölünıünden bir astsııbayın sorumlu olduğunu iddia ettiklerini belirten V'ali Yazıcıoğlu. bu konu üzerinde de çaltşıldığını. öldüriilen üç korucunun üzerinden çıkan menni çekirdeklerinin incelenmesi sonııcu. bu konunun tam olarak aydınlanacagını bildirdi. Ûanla tanık aranıyor • ANKARA(AA)- Ankaru'daki bir restoranda 28 Haziran'da çıkan kavga sonııcu hayatını kaybeden Intertıet dünvaMiun tanınmış isimlerinden Alpay Tezcan'ın ablası Aygen Tezcan. kardeşinin katillerinin bulunabilmesi için 6 Ağustos'ta vapılacak duruşmaya katılmalan konusunda tanıklara gazete ilanıyla çağnda bulundu. Olayın görgii tanıkları olduğunu. ancak bu kişilerin olav üzerine hemen kaçtığını belirten Tezcan. "Eğer bu kişiler olayı gördülerse. tanıklık yapsınlar" dedi. Okul müdiipü öldüpüldü • TEKİRDAĞ(AA)- Tekirdağ Atatürk İlköğretim Okulıı Müdürii Basri Karadayı. makamında tabancavla öldürüldü. Dün sabah saatlerinde Atatürk İlköğretim ükıılu'ndan Tekirdağ Emnivet Müdürlüğü'nü aravan Vlüjgan Özalgan. "Ben cinayet işledim" diverek polisin kendisini almasını istedi. Belirtilen vere giden polis. Okul Aile Birliği'ndegörevli olduğu belirtilen Özalgan tarafındaıı açılan ateş sonucu öldüriilen Karadayı'nın cesedi ile karşılaştı. Gözaltına alınan Özalganın, cinayeti nedeıı işlediğinin saptanamadığı \e soruşturmanııı sürdürüldüûü öörenıldi. Almanya Ha biryılda 52 bini aşkın genç hapsi boylamış. Suç işleme oranı giderekyükseliyor "Yabancı mahkûmlar üst üste yatiyor 7 966 verilerine göre Federal Alnıan- ya'da gençlik ceza ve ıslahevi 72. ka- dmlar cezaev i 7 ve yetişkinler için de 143 cezaev i olmak üzere ceezaev lerinin top- lam ^ay ısı 222. Suç işleme oranının giderek vükseldiği Almanva'da cezaev lerindeyatan tutuklu \e mahkûmların sayısı 68 bin 781 "e çıktı. Bunuıı 22 bin 7 22'si yabancı. Yaban- cılar içinde tutuklu ve ınahkûm Türklerin sayısı ise Mart 1996 itibarıyla 5589. Ceza- ev leri tıklım tıklım insan dolu. Kapasitele- rinin üstünde bir voğunluk yaşanıyor. Mah- kûmların yaklaşık yarı.M iki yıla kadar olan suçlardan hükümlü. Cezaları kesinleşmiş olanlarya da kesin- leşmemişler. ülkelerine sürüleceği günü bek- leyen yabancılar üst üste yatıyorlar. Suçlu sayılanlar sadeee cezaev lerinde ya- tanlar değil. Almanya sokaklannda yasaia- ra göre binlerce suçlu dolaşıyor. Her gün bu suçlulara venileri eklenirken özellikle genç- ler arasmda suç işleme sinınna yaklaşmış olanların sayılan korkunç derecede artıyor. 1986 verilerine göre vaşları 14'ten yukarı olan 205 bin 153 genç hakkında hırsızlık. do- landırıcılık suçundan soruşturma veyargıla- ma yapılmış. bunlara çalışma \e para ceza- sı gibi çeşitli cezalar verilmiş. Federal Ista- tistık Dairesi'ninaçıklamasmagöre 1994 yı- lı içinde 71 bin 365 genç yargı önüne çıka- rılmış. Bunlardan 52 bin 593'ü cezaevine yollanırken 14 bin 024'üne çalışma cezası verilmiş. 4 bin 748'i de serbest bırakılmış. Bugençl'-'rden 29 bin 88'i hırsızlıktan. 7 bin 743ü adam yaralamaktan ve 4 bin 751 'i de uvuşturucudan ceza almıştır. Niedersachen Evalet AdaletBakanlıgrnınbiraraştırması- nâ göre 31.03. 94 "ten.*31.03.95'e kadar Al- manya genelinde suç işlemiş yabancılann sayısı 62 bin 785. Toplumda işlenen suçla- rın yüzde 34.2'sinı oluşturuyor. Bunlann içinde hapiscezası alanlann sayısı ise41 bin 023 (Yüzde 24.2). Sosval vaşamdaki eşıtsizlik ve gelişen voksullaşma. ayda çok az bir para ile geçin- mek zorunda kafan ınsanlarda ne huzur bı- rakıyor ne de nıoral. Çev re daraldıkça dara- lıyor. komşu, eş dost ilişkileri ne kadarçıka- ra dayalıysa o kadar sürdürülüyor. Hoşgörü- nün yerini sertlik. acımasızlık alıyor. Böyle- ce geleneksel aile bağlarının sarsılması en çok çocukları etkiliyor. Bir buçuk milyon çocuk yoksulluk içinde Alman Çoeuklara Yardım Kurumu Başka- nı Krüger, basına yaptığı açıklamada, Fede- ral Almanya'da I buçuk milyo.ii çocuğun yoksulluk içinde yaşa(|ıgını,heljrterek,?Re-., fah ropJtiHiu olan Almanva için bu utanç ve- riıidir. Politikacılar «e toplum olarak bu utuncı temi/lenıenin yolunu bulmak zorun- dayız" divor. Kriiger. yok.sulluk içindeki ço- cuğun çev resinden koparak saldırgaıı bır ki- şilik edindiğini belirterek açıklamasını şöy- le sürdüriiyor: "Anne >a da babası ile biiyü- yen çocuklardan yü/de 36'sı yoksulluk dere- eesindedir. Bu \ ii/den okul ve arkadaş çev- resinden kopan çocuklar boş zamanlannı te- le\iz\on \e video film seyrederek geçiriyor- lar. Bu filmferden etkiienen çocuklar saldır- ganlaşıyor. Üçte ikisi şiddeti onaylı>or." Federal Almanva'da 450 meslek dalı var. Artık işsizliği de bu mesleklerin içinde say- mamız hiç de şaşırtıcı değil! 1993 verileri- ne göre Almanya genelinde her 1000 aileden 65'i. fakirlik sının sayılan sosval yardımla yaşıyor. Yabancılar arasmda bu türyaşamın pençesine düşenlerin oranı daha da yüksek. Her 1000yabancı kökenli aileden 19O'ı sos- val vardımla. çok kısıtlı bir vaşamı sürdürü- vor. Almanva eski Almanya. 6O'lı yılların Almanvası değil. "Refah toplumu" olarak tanınan bu ülke artık "sıkıntılı toplum"a dö- nüşüvor. Bu koşullaraltında işyerleri kaybedildik- çe. sosval haklann kısıtlaması sürdükçe, gençlere veterli eğitim ve meslek öğrenim olanakları sağlanmadıkça suç işleyenlerin savısı daha da artacak. bu gidişle gelecekte ceza ve cezaev lerinin bugünkü caydıncılığı da kalmayacaktır. Federal hükümetin her yıl silaha ve sava- şa yönelik harcamalan bütçenin önemli bir bölümünü alıp götürüvor. 60 kalemlik genel bürçe içindeki savunmaya aynlan payın bü- > üklüğü dördüncü sırada yer alıyor. Örneğin 452 milyar mark tutannda 1996 yılı bütçe- sinin 46 milyar837 milyon markı savunma giderleri için harcanırken Aile. Yaşlı. Kadın ve Gençlik Bakanlığı'na sadeee 13 milyar. 307.7 milyon mark veriliyor. Savunma büt- çesinin yüzde 11 "i NATO'ya gidiyor. Böy- lece Almanya'da yaşayan her kişi NATO'ya 1 mark yedi fenik ödüyor. Üçüncü Dünya Ülkeleri'ne milyonlarca mark tutarında as- keri araç ve gereç yardımı yapılıyor. 55 iil- keden 301 subay Almanya'da eğitim gör- mekte ve bunlann giderleri askeri fondan karşılanmaktadır. Halkın yararına olmayan bu alandaki gi- derler. halkın yararı için kullanılsaydı. ne gençler eğitim ve meslek öğrenme yeri bul- nıakta zorlıık çekerlerdi ne de işyerlerini kay bederlerdi. O zaman yabancı düşmanla- nııın "yabancılar geldi işimizi elimizden al- dı" savlannı da kiınse dinlemezdi. Sağlıksız yaşam. sağlıksız düşünce ve davranışı da getirir. Kanımca böyle bir top- lumda şimdi varolan cezaevlerinin yeri yok- tur! Cezaev leri adıyla birlikte kökünden de- ğişmeli. insaıılann onuruyla. kişiliğiyle oy- namayan. onları eğitici. tedav i edici v e top- lunıa kaziindırıcı bir içerige kavuşturulma- lıdır. Türkiye'de olduğu gibi Federal Alman- ya"da da halkın önemli bir kesimi arasmda şans ve kader oyunlan oldukça yaygındır. Müııih Terapı Arastırma Enstitüsü"nün bir araştırınası bu konuda korkunç bir gerçeği ortay a koyuyor. Bu verilere göre sadeee Ba- tı Almanya'da 8 ile 10 milyon insan kumar • Suçlu sayılanlar sadeee cezaevlerinde yatanlar değil, Almanya sokaklannda yasalara göre binlerce suçlu dolaşıyor. Her gün bu suçlulara yenileri eklenirken özellikle gençler arasmda suç işleme sınırına yaklaşmış olanların sayılan korkunç derecede artıyor. 1986 verilerine göre yaşları 14'ten yukarı olan 205 bin 153 genç hakkında hırsızlık, dolandırıcılık suçundan soruşturma ve yargılama yapılmış. Mesleği, diploması olmayan M., Düsseldorf Gençlik Cezaevi'ndeki hücresinde. makinelerinde kumar oynuyor. Bunlardan 300 binden fazlası her gün oynuyor. Halk arasmda işsızlik yoğunlaştıkça. yaşamın her alanındasıkıntılararttıkça vedargelirlilerin sayısı çoğaldıkça. hem o>un salonları. hem otomatlar hem de oynavanlarçogalıyor. Al- manya'da bilinen oyun salonu savısı 6500. restoranlardaki ve inbislerdekı para otomat- lann sayısı ise yakla^ık 200 bin. O> ıın salo- nu sahipleri devletın gözü önünde. düzenin ezdiği milyonlarca insanın sırtından milyar- ları kazanıvor. Sadeee Kuzev Reıı \V'estfal- yaeyaletindekio>un salonu sahiplerinin kıı- ıttâr/nakinelerinden eldeettikleri yıllık top- larn kârları l milyar 438 milyon 722 bin mark. Deı let bu soygundan verui alarak ola- yı yasalaştırıyor. bağımlı sayttf^Ms ârtması- na ve yuvaların yıkılmasına ortak oluyor. Bremen Üniversitesi öğretim ü\elerındcn Dr. Cerhard Me>er"in para otonıat bağımlı- ları arasmda yaptığı bir araştırmada orta>a çıkan sorunlar şö> le sıralanıyor: * Her para otoınat bağımlısı ortalama 46 bin mark borçlanıvor. * Bağımlılararasında intıharetmev i dene- yenlerin oranı yüzde 33. * Işyerlerini vitirenlerin oranı viizde 35. * İşsizlik parası va da işsızlik vardımı alanlann oranı yüzde 32. * Evini vitirenlerin. evsız kalanlarm ora- nı yüzde 30. * Hırsızlık ve adam varalama suçundan polise düşenlerin oranı vüzde 60. hakların- da soruşturma açılanlar ise yüzde 26. para otomat bağımlısı yüz genç üzerinde yapılan arastırma Duisburg kentinde Türk gençlerin otur- duklan mahallelerin yakınlarında bulunan 16 ovun salonunun. avnı yörelerde Türkler tarafından açılmış kahseleri taravarak para otomatı bağımlıları üzerinde arastırma >ap- tım. Lzunyıllardır Almama'da vaşayan ga- zeteci.yazarveara^tırmacı olarak Duisburg kent idaresine bağlı gençlik merkezi için ara- lıksız olarak hem iş saatleri içinde hem de iş saatlen dışında >aklaşık 8 ay sürdürdüğüm bu arastırma çalışmalanm sırasında Türki- ye'nin çeşitli yörelerinden işçi olarak gelmış ailelerin çocukları arasmdan. 22'si 18>aşın- dan küçük. 63'ü 18-21 arası. 15*i ise 21 "den yukan olan 100 gençle görüştüm. Bu genç- lerin birçoğu ile bırkaç kez karşılaşarak geç- mişlerini ve bugünkü durumlarını incele- dim. Daha açık konuşabilmeleri için onlar- la arkadaş oldum. dav ranışlannı. aile yaşan- tılannıçokyakından izlemeyeçalıştım. Giz- li kalması gereken birçok olayları. vaşanfı- larındaki önemli dönüm noktalarını bana açıkladılar. sorunlannın doğru yorumlannıa- sına ışık tutucu bilgiler verdiler. Diplomasızlar En başta bu gençler. Almanva'da zorunlu olan 10 yıllık eğitimlerini bile tamamlaya- madan ovun salonlarına düşmüşlerdi. İçle- rinde ortaokula (Hauptschıılel gitmiş olan- ların sa> ısı 92. ancak bitiremeden. 8. ya da 9. sınıftan aynlanlann sayısı ise 72 idi. Sa- deee 16 genç ortaokulu bitirmiş. diploma alabilmişti.2gençliseöğrencisiydi. Meslek öğrenimi yapanların sayısı 16'yı geçmiyor- du. Bu gençlerin, ortaokulu bitirememelerine başlıca neden olarak şu üç önemli nokta or- taya çıkıyordu: a) Ortaokulun son sınıfma yaklaştıkları sırada yaşlannın ilerlemiş olması nedeniyle 10. sınıfı bitirmeden aynlmış olmaları. Nedeni: Gençlerin mensup olduğu aileler- de, Almanya "da yerleşik bir vaşama geçip geçmeme konusıındaki kararsızlık sürüyor. Her yıl ertelene ertelene bugiine kadar uza- yan veyaşamın birparçası halinegelen Tür- kiye'yedönülecek mi kalınacak mı karar^ız- Düsseldorf Gençlik Cezaevî'nde gençler bir eğlence anında görülüyor. lığının acı faturası gençlerin hesabına kesi- livor. Bu sorun gençleri hep şu sorunun ya- nıtını aramaya itivor: "Biznereyeaitiz? 1 " Ai- lelerin ne yapacaklarını bilememeleri. genç- leri iki taşın arasına sıkıştırdıkça sıkıştınyor. Öte v andan "bir gün nasılolsa döneceğiz" va da "Alman okullannda disiplin vok, bu- rada çocuk okumaz" gibi gerekçelerle Tür- kiye">e gönderilen çocuklar. orada çeşitli nedenlerle okııllnrda başansızoluııca tekrar Almanyava uetirilip eski okullanna yolla- nıyor. ama bir yere yerleşememenin doğur- duğu kayıplarla. Sık sıkgöriilen başka birör- nek. Türkiye'deki ilerlemiş vaşta olan ço- cuklarını yanlarına almalan. Alman eğitim sisteminegöre bu çocuklarbilgilerinedaya- nılarak sınıflara alınmıyorlar da vaşlarına uygun olan sınıflara \erili\orlar. Aile için- deki huzıırsuzlukların da gençleri okuldan uzaklaştıran önemli bir faktör olduğu görü- lüyor. b) Aileler. çocuklannın okumasından çok. bir an önce çalışmaya başlayıp para kazan- malannı istemeleri. Nedeni: Ailelerin. çocuk okutmanın öne- mini yeterince anlavabilmiş değiller. Bu ko- nuda kendilerıne giiv enleri olmadığı gibi ço- cuk ların 'vıkınup adam olacaklarına" da ınançlan yok. Çocuklann, hazıryiyicilikten biraııöncekurtulması istenirkenonlaraTür- ki>e'den mal- mülk alnıak için para getire- cek birer insan olarak bakılıvor. Bövle aile- lerde tek sofra. tek banka kontosu geçerlidir. Anne ve babalann bununla ilgili sık sık di- le getirdikleri gerekçe şudur: ~Bizim kazan- dığımız çocuklar için!" c) Çocuklann okuma istemi ve okulıı sev- meleri nasıl yok okıuır? Nedeni: Türkiye'deeğitimden nasibini ala- mamış aileler. Alman eğitim sistemine çok yabancı. Birinci kuşak içinde okur vazarol- mayanlann sayısı az değil. Avrupalı eğitimin aileden başladığı bilincinde. Ama bizim ço- cuklar bövlebiraileyapısından voksuıı. Bo- vunları bükük. Ne okumayı sevdirecek des- teğe sahipler ne de ev ödev lerine yardım ede- cek kimseye. Ev de Türkçeleri vetersiz. okul- da Almancaları. Kiiltürel uğraşlarm çok tızaklarındalar. Böylece çevrelerindeki olumsuz gelişmelerin etkisi altında yaşam- larını sürdürüvorlar. Türkler'in çoğunlukta. Mmanlar'ın azın- lıkta olduğu mahallelerde çocukların boş za- manlannı değerlendirecek verlerı >oktur. Evler dar. bir de gereksiz eşyalarla dolu olunca çocuklar istedikleri gibi oynayıp zıp- layamazlar. İş saatleri dışında. hafta sonu ta- tillerinde kahveler, birahaneler, seks filmi satan dükkânlar. diskotekler. ıçki. sigara sa- tan büfeler açıktır. Ara> iş içinde olan. gör- düğünü merak eden çoeuklara bunlann dı- şında sunulan başka bir alternatif yok. Ne- re>e gitsinler? İşte bu birsorundur. Ama çö- zülmez. Alman devleti kulağını tıkamıştır. Polisle. mahkemelerle. cezaev lenyleyerinir. Çeşitli yaş grubundaki çocuk ve gençle- rimiz sokaklarda başı boş dolaşır dururlar, heradım başı olumsuzluklarla karşılaşırlar. O> un salonlannda konuştuğum gençlere, ilk defa kaç yaşında ovun salonlarına geldikle- rini sordugumda ortaya oldukça ilginç ve düşündürücü bir tablo çıkıyordu. Bu genç- lerin yüzde 3'ü 12-13. yüzde I9'u 14-15, yüzde 55'i l6-17.yüzde20'si 18-19 ve yüz- de 3'ü ise 20 yaşlannda oyun salonlannı ta- nıdıklarını belirttiler. Oyun salonlarına gidiş- lerinın gerekçesi de iki önemli noktada yo- ğunlaşıyordu: Yüzde44'ü "arkadaşımlabu- luşmak için" derken yüzde 56 sı "gidecek başka >er yok" diyordu. Bu gençlerin yak- laşık dört yıl içinde para otomatlanna attık- lan paralann toplamı 1 milyon 300 bin mark- tı. Kız ya da erkek arkada$ edinmede yaşanan sıkıntıiar Kız arkadaş ya da erkek arkadaş edinme istemine karşı çeşitli sıkıntıiar. ahlaksal çö- küntüleryaşanıyor. Türkiye kökenli gençler, Almanva caddelerinde çoğu zaman 5-6 kı- şilik gruplar halinde erkek erkeğe gezmek- le de tanınırlar. Konuştuğum yüz gençten 72'si oyun salonlarına ilk gittıklerinde o ana kadar hiç kız arkadaşlarının olmadıklarını söytediler. Kızarkadaşlarıolup ilişkileri nor- mal olanların sayısı 12. evli olanlann sayısı ise 16 idi. Çalışmalanm sonucu ortaya çıkan bulgu- lara göre kız ya da erkek arkadaş edinmede çekilen sıkıntıiar birkaç nedene da>anıyor- du: a) Türk ailelerin çoğunlukta Almanlar'ın azınlıkta olduğu. hatta Türk mahallesi ola- rak tanınan kentlerin kı> ılarındaki yerleşim merkezlerindeinsanlar sabah akşam yüz yü- ze gelirler. Çamisiyle, kahvesiyle. bakkal dükkânlarıy la. lokantalanyla, fınnlany la bu yörelerde ayn bir dünya yaşanır. Alman- ya'daki olumlu gelişmelerden en az etkile- nenlerin, 25-30 yıl önce Türkiye'den geldik- leri gibi kalanlarm yoğunlukta olduğu ma- hallelerdir buralar. Bu nedenle mahalleli gençlerin kendi aralannda kızya da erkek ar- kadaş edinmeleri çok zordur. Çünkü ana ba- balardan çok gençlerin üzerinde komşoilanı^. gözleri vardır. Bir kızın erkek arkadaşıvla yan yana ya da el ele tutuşarak gezmesi en kısa zamanda komşular tarafından duyulur. Ve dile düşerler. Kızlar babalarından kork- tukları kadar komşularmdan da korkarlar. Akşamlan saat 19.00'dan sonra dışarıya çı- kamazlar. Bu koşullaraltında sağlıklı veden- geli bir dost ilişkisi. ana babanın da yardı- mı>la gelişen bır arkadaşlık ilişkisi kura- mazlar. b) Kımi ailelerdekı tutucu anla>ışlar ne- deniyle imam nikâhı olmadan hiçbirsurette gençlerin kızlarla. kızların gençlerle ilişki kurmalanna izin verilmez. Çocuklara daha 15-16 yaşlarında ev lilik dayatılır. Yasak iliş- ki kuranlarolursa çeşitli cezalar verilir. on- ları evden, çevreden koparan baskılar yapı- lır. Bu tür anlayış özellikle erkek çocuklannı gizli ilişki kurmavaiter. AncakonlardaTürk kızlarından çok Alman kızlanyla ilişki kur- ma eğilimi ağır basar. Alman kızlarında ai- le sorunu olmaz. Çünkü Alman kızı, erkek arkadaş ilişkisini ailesinden gizlemez. Türk genç böyle davranışı "ayıp" sayarak kendi ailesinden gızler. Ancak öyle farklı bir aile yapısı içinde olan Alman kızıyla ev lilik ola- mayacağı bilindiği için böyle arkadaşlıkla- ra gelip geçici gözle bakılır. Kızlara karşı ürkütücü. korkutucu aşın saldırganlık başlar. Bu da sık sık arkadaş değiştirmeye vol açar. Bu zeminde gelişen özel yaşamdaki bozuk- luk ve yozlaşma. doyumsuz. mutsuz bir ka- rakteri ve davranış biçimini ortaya çıkarır. d) Aile >aşamında kadınlann. kızlann di- ni kuralları nasıl ve ne kadar öğrenmişlerse ona o kadar bağlı kalarak hareket etmeleri. bir dizi yasakların geçerli olması erkek ço- cuklannı oldukça olumsuz etkilemekte, on- lara babalan gibi olmayı özendirmekte. Bu özentinin dışarıda kızlara yansıması. onlara değer vermeme. bir şevden say mama. saldır- ma. onurlanyla oynama ve Almanya'da ye- tişmişTürkkızlanbeğenmemeşeklindeger- çekleşiyor. Gençlerle yaptığımız söyleşilerden kısa birörnek: 17 yaşında olan genç. öğrenme zorluğu çeken çocuklann gittiği okulun 10. sınıfın- dan çıkma. 8 kardeşi var. Gencin. şimdi ne işi var. ne de aylık geliri. Hırsızlık yaparak geçimini sağlıyor. 12 yaşından beri devam ettiği ovun salonuna sıkı sıkıya bağlı. Orayı ikinci evı olarak görüyor. - Kız arkadaşın var mı? - Her parmakta bir tane. - Onlan seviyor musun? - Sevme kelime değil. onlar sev ilmez. - Nasıl. anlamadım? - Bir yandan sevilir. öbür yandan sev il- mez. - Anladığım kadanyla sevgrlin olan bir kız arkadaşın yok. - Var. olmaz olur mu? Var ama onlar hem sevilir. hem sev ilmez. - Açık konuşalım. nerede sevilir. nerede sevilmez? - Benim anlatmak istediğim şu. yatakta sevilir. onun ötesinde sevilmez! - Para otomatlarını mı seviyorsun. kız ar- kadaşlarını mı? - Doğrusu para otomatlarını. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle