Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4ACUSTOS1998SALI CUMHURİYET SAYFA
15
Otoyol
parası
Doğan Güven paralı
otoyollarla ilgili bir
sorusuna bir yanıt
arıyor. Güven'in
sorusu aslında
herkesin sorunu.
Paralı otoyola
girişte bilet
alıyor ve çıkışta
ücretini ödüyorsunuz
ya, verdiğimiz para
karşılığında da
karayolları size belli
standartta bir yol
sunuyor. Kurallara
göre örneğin 140
kilometreye kadar hız
yapabiliyorsunuz, çok
şeritli yolda
gidiyorsunuz vesaire
vesaire. Işte Ooğan
Güven'in sorusu
burada geliyor:
"Otoyola girdikten bir
süre sonra bir uyarı
tabelası çıkıyor
karşımıza, 'bozuk
satıh' ya da 'y°'
inşaatı' diyorlar, yolu
tek şeride indiriyorlar.
Vaat ettikleri yolu
sunmuyorlar, ama
parayı tam alıyorlar.
Karayollarının yaptığı;
fırıncının, ekmeğin
gramajından
çalmasına
benzemiyor mu?"
Ö M Ü R I L I K
Artist olucam dedi,
soyup soğana
çevirdiler.
Ömür E. Kurum
Elektronik posta: som@postaxumhuriyeLcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Clinton, Monika ile
yattığını itiraf edecekmiş..
"Yattımsa ben vattım!"
A
navatan Partısı'nın Merkez Karar ve Yönetim
Kurulu toplantısında konuşan Başbakan Me-
sut Yılmaz, askerlere "Siz üstüne gitmeyin, Fa-
I zilet Partisi'nı bana bırakın" dedığini açıklıyor.
Açıklamalanndan anlıyoruz ki Yılmaz. askerlerin Fazilet'in
açıkça üstüne gitmesınin ters tepeceğini. onların kemik-
leşmesine, oylarının artmasına neden olacağını asker-
lere söylüyor.
Mesut Yılmaz askerlerle konuşmasını anlatıyor:
"Belli çevrelerin Fazilet'in birinci parti olduğu yönün-
deki pompalamalarınm doğru olmadığını belirttim. Bize
bırakmalarını söyledım. Zaten bizim değerlendirmeleri-
mize göre de Fazilet bu seçimde öncekı başarıyı sağ-
layamayacak. Çünkü herkesle kavga ettiklerini herke-
se gösterdiler. Işte gördünüz, Meclis'te çıkan son kanun-
ları. Hem eskisı gibi değıliz, diyorlar hem de askere kar-
şı neler söylediler. Halk bunları görüyor. Bunlar geçmış-
te de mankenlerle farklı söylemleri olacağını belırtıp hal-
kı kandırmaya çalıştılar. Şimdi de manken değil ama
başka hanımları aldılar. Bu da mankenler gibı kandırma-
Mankenlercadır. Aynca seçım kazansalar bile iktidara getirileme-
yeceklerı veya gelseler de yıne bunalımlara neden ola-
cağı yönünde bazı seçmenlerın üzerınde kanaat oluş-
tu."
Nerede ve ne zaman olduğunu açıklamadığı 'bir top-
lantı'da Mesut Yılmaz, neler de söylemiş askerlere...
Genelkurmay ikincı Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in
Fazilet'in bırıncı parti olduğu yolundakı açıklamasına
karşı Mesut Yılmaz askerlere "belli çevrelerin pompa-
lamalarınm doğru olmadığını" belırtmiş...
Aynca Fazilet seçimi kazansa bile iktidara getirilme-
yecekleri yönünde kanaat oluştuğunu açıklamış...
Fazilet'i iktidara kim getirmeyecek?
Herhalde seçim sonucunu kabul etmeyecek olan as-
kerler.
Mesut Yılmaz bunu kime söylüyor?
Askerlere!
Mesut Yılmaz büyük adam valla!
Mesut Yılmaz askerlere "Fazilet'i bana bırakın" diyor,
ama Fazilet'in önünü nasıl keseceğini açıklamıyor.
Mesut Yılmaz'ın, Anavatan'ı Fazilet'in önüne nasıl ge-
çireceği üç aşağı beş yukarı belli...
Daha şımdiden, seçime kadar bağımsız birinin otura-
cağı Ulaştırma Bakanlığı koltuğu için Refah kontenjan-
dan Meclıs'e girip istifa eden Arif Ahmet Denizolgun un
adını ortaya atıyor. Denizolgun, Süleymancıların torunu.
Torunu bakan yapınca Süleymancıların oyu sandıkta
keklik!
Fethullahçılardeseniz. yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor...
Nurcuların öteki kanadını da bir şekilde hailettiler mi
geriye Nakşibendiler kalıyor ki partinin kurucusu zaten
Nakşiydi.....
Turgut Özal'ın ruhu nane ruhu değil ya, mutlaka bir
işe yarayacaktır.
Anavatan'ın 'manken'leri doğrusu Fazilet'tekileri arat-
mıyor...
SESSİZSEDASlZ(l) NyRİKVRTCEBE
&&Z //ÂLTA
U4KUS/A/
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Defolu siyasiler defolun.
Yedi pusula, dört zarf, dört sandık
Genel seçimle yerel seçimin birlik-
te yapılacağı erken seçimde seçmen,,
yedi çeşit oy pusulasını dört çeşit zar- j
fa koyup dört ayrı sandığa atacak-
mış...
Zor bir seçim olacak...
Trafikte kırmızı ışığın yeşile dönüş-
tüğünü ortalama 20 saniyede algılayan
halkımızın yedi çeşit oy pusulasını dört
çeşit zarfa koyup dört ayrı sandığa at-
ması epey zaman alacağa benzer.
Böylesi ilk kez olan seçim, erken se-
çim olsa da şimdiden belli ki çok geç
bitecek...
Pusulalann rengi henüz belli değil
ama varsayalım ki beyaz pusulada mil-
letvekillerini, mavi pusulada büyük-
şehir belediye başkanlarını, sarı pu-
sulada ilçe belediye başkanlarını, gri
pusulada belediye meclisi üyelerini,
pembe pusulada il genel meclisi üye-
' lerini, yeşil pusulada muhtarı, turuncu
pusulada ihtiyar heyeti üyelerini se-
çeceğiz.
Hani sekiz pusula olsa ikişerden dört
zarfa dağıtırız da yedi pusulayı dört
zarfa nasıl bölüştüreceğiz? Hem renk-
ler birbirini tutacak mı bakalım!
Pusulaları hallettik diyelim, zarfların
rengi ile sandığın rengini nasıl tuttura-
cağız!
Bu seçim ertesi güne bile sarkabilir...
PALAS PANDIRAS
Düşünce okuyan bilgisayar yapılmış; düşünce ifade
eden bilgisayar yapılmadığına göre endişeye mahal yok! j Müfit Bozacı
OKUR MEKTUPLARI
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 htanbul
Ülkemden sorumluyum dtyenlere çağn
SOyıldırgüzel ülkemizi kara-
basana çeviren zihniyet. yangın-
dan mal kaçmrcasına rekorbiroy
çokluğu ile karar aldı: 1999 yılı
nisan ayında erken seçimler ya-
pılacak diye. lyi güzel de sağlık-
lı bir seçimin yapılabilmesi TçiS
gerekli Anayasal değişiklikler
(irtica yasalan. seçimler yasası.
partileryasası gibi) yapıimadan
gidilecek seçimler neyi değişti-
recek?
Yurtseverlik duygulan körel-
miş. kendi menfaatlerinden baş-
ka bir şey düşünmeyen sıyasi
parti liderleri \e halkın değil *li-
derin vekilleri' yeniden seçile-
cek olduktan sonra halk bu zah-
meteniyekatlansın. Yurdumuzu
irtica ile ırkçılık ve bölücülükle.
mandacı zihniyetlerle karşı kar-
şiya bırakanlar. ülkeyi KİTlerı
talan ederek \ atandaşı > iyecek ek-
mege muhtaç edenler hangi yüz-
le halktan oy isteyecekler?
Halkın onlardan beklediği bir
şey varsa. o da seçimlerden ön-
ce gerekli anayasal değışikfikle-
ri y.kpması ve Mustafa/Kenıal'
Atâtürk'ün kurduğuTBMM'nin
adına yakışır. v urtseverlik aşkıy-
la dolu gerçek vekıllerin önünü
açmalarıdır. Aksi halde bu ülke-
nin asker-siv il yurtsever insanla-
n üzerlerinedüşen görevleri yap-
ma konusunda kararlıdır.
Bu nedenle •Ülkemden so-
rumluvum" diven tünı vurttaş-
ları anavasal değişiklikler vapıl-
madan, seçimlere gidilmemesi
için Atatürkçü düşüncede birleş-
meye çağınyorum.
Mustafa Dabis
6
Vatan hainliği ile suçlandım'
Önce Mesut Vılmaz
tarafından. düşünce ve
inanışım nedeniyle 'Vatan
hainliği' ile suçlandım.
Ben Kemalist inancım
nedeniyle 'Ford Projesine'
dah£ doğrusu. SEKA'ya ait
orrrun alanının bir Amerikan
şirketine peşkeş çekilmesine
karşyım. Mesut Yılmaz'a
Jürbanlılar ve
Sakallılar
Refah Partili yöneticile-
rir hâkimiyetinde olan be-
leiiyelerde ve kuruluşlarda
diıi esaslara dayalı kadro-
lanıa bütün hızıyla devam
eoyor. Bu kadrolaraynı za-
mnda Türkiye Cumnuriye-
tiıin kanunlannı ve idare-
niı genelgelerini takmadan
kadi inançlart doğruitusun-
digiyinıneye türban takma-
y;ve sakal bırakmaya, me-
se saatlerini uymamaya de-
v m ediyorlar. Bugün Bü-
yfcşehrr BeJediyesi 'nden i\-
çtbelediyelerine vanncaya
kdar. İETTden iSKl'den,
t<DAŞ"a vanncaya kadar
şnatçı kadrolaşma ve yasa-
lîa veCumhuriyet ilkeleri-
n meydan okuma devam
eyor. Devlet ve yerel ida-
l e r kendi yıkicjlannı için-
<S besieyip büyütüyor. Bu
<rumAtatürkçü ve Cumhu-
ret ilkelerine sahip kamu
j-evliîeri tarafından defalar-
< yettililere iletilmesine
önen değişmemiştir. Ba-
ase ısulen Mülkiye Müfet-
lferi gelip 'rapor' tutmuş-
Uır, ama değisen bir şey ol-
«nışîir. Biz IETT çahşan-
iı olarak şeriatçı kadrolar-
n kurtulma dilegiyfe, Cum-
riyeri kurtarma amacıyla
icadeleye devam edeceğiz.
i' BirgruplETTçahşant
göre ben bir vatan hainiyim.
Kendisini benim \atan haini
olduğumu kanıtlamaya
çağınyorum. Bunu yapmaz
veya yapamazsa. sözlerini
aynen kendisine iade
ediyorum. Sonra. sayın
Cumhurbaşkanı. beni
>'ılmaz'ın sözlerinden daha
çok sarsan ve yaralayan
sözler etti. Birincisi. 'Ford
Projesini' kastederek
'İstesinler kendilerine
Çankaya'nın bahçesinde
yer vereyim' dedi. Sa>ın
Cumhurbaşkanım. ne siz. ne
de Allah'ın bir başka kulu.
Türk ulusu için Anıtkabir
kadar kutsal bir değer
taşıyan köşkün bahçesinden
bir avuç toprağı bile kimseye
veremezsiniz. Orası
Atatürk'le özdeşleşmiş bir
vatan parçasıdır. Ikincisi. o
projenin temelini attığı gün,
Sayın Demirel küçümseyen
bir eda ile dudağını bükerek.
'Neyi esirgiyorsunuz? Bu
bataklığı mı' demişti. Sayın
Cumhurbaşkanım.
ben 48 yıl önce. sırtıma o
nıübarek haki üniformayı
geçirdığim gün. sizin
küçümsediğiniz yer dahil
\atanımın topraklarını
savunmak için seve seve
canımı vereceğime, bütün
içtenligimle. namus ve
şerefim üzerine ant içmıştim.
Güne>doğuda çarpışarak
canlarını
veren vatan evlatlarına *Şu
sarp işe yaramaz
kayalıkları mı
esirgiyorsunuz' diyebilir
misiniz? Ha o valçın
kayalıklar. ha bu bataklık
fark eder mi? Büyük Atatürk
Hattı müdafaa yoktur,
sathı müdafaa vardır. O
satıh bütün vatan sathıdır'
demişti.
Faruk M u a m m e r Bingöl
HAY VANLAR İSMAIL GÎLCEÇ
ÇİZGİLİK hİMİf. )I\ŞARİ(
H A R B I SEMİH POROY
v" »J .,««^~^ı
BULLT BEBEK MHAYÇIFTÇÎ
TARİHTE BUGLN \ıi MTAZ 4R;W.\ 4 Ağustos
"TAMBURI CEMİL BBY.BSKİPlAKTA"
1916 'DA BU6UN ÛMLÜ
BESTEKÂe C£AAIL BBY, Ç £R£PEN
ÖLAAÜŞTÜ. MÜZ/fC K.OfJUSUI>JPA ÛSTÜM y£7T£"-
MEKLİ OLDUĞUNU Ç.OK KÛÇÜK YAŞtAeO/)
GÖSrEe-EM CEMİL SEY, TAMBÜ& ÇALMAyA
O Y'LLAKPA SAŞLAMfŞrl- KlSA SÛIB£DE MÜ-
ZIÜ q.EVg.ELEfS.lNDE AplNt PUYUIZMUÇ, ÖZEL-
LIK-LS &£LEME£S£L TEKNlĞlfJ OlÇlNPA ÇALIffY-
LA YANKIUUZ. UYAKlOieMtŞTI ZO. YÜZYIL 8A$LA-
R.IN0A YAYGtNLAÇAN 6GAMOFON, OMUM PLAK-
LARiAJlM KOMÇU ÜLKELER&E P£ P/MLEUİP
SEI/İLMES/Mı SAĞLAMtÇT/. CEMİL BEY, BESVE-
CtLtlCTE, TAMSue İ/İÜTÜOZUJĞU KAOAR USrA
VE VER.IMLI SAY/LMAZ&l. Y(NE PE SAZILABJ
GELECSK KUÇAKLA&A ULAŞACAK PE&ERPEYPİ.
BAYBURT ASLIYE HUKUK MAHKEMESFNDEN
F.sas No: 1997 346
Da\aeı DSİ üenel Müdürlügü \ekili A\. Hikmet Bekâr tarafından davalılar Bavburt (,'ığdemtepe Kövü'nden Süleyman Yurttaş ve miras-
çılan aleyhine mahkememıze açılmış bulunan Tescıl da\asının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğınce,
Da\acı \ekili dilekçesinde Çiğdemtepe Kcnü'nde kain 3"3 parsel No'lu \e ıstinılak evrakında 8 parsel numarası ile gösterilen taşınmaz-
da 100 m2'lik kısmın da\acı Idare adına tescilını talep etıııı^ olup. Bavburt Çiğdemtepe Kövü'nden davalılar Süleyman Yurttaş'ın ölü ol-
dugundan mırasçıları davaya dahıl edilmiş \e dahılı davalılardan Hacer >'urttaş. Mervem Yurttaş. Emine Yurttaş (Kurt(. Ahmet Yurttaş. Fat-
ma Yurttaş"ın (Saral) tüm aramalara rağmen adresleri tespıt edilıp davetı\e tebliğ edilemediğinden ılanen tebligine karar verilmiş olup du-
ruşmanın bırakıldığı 17.09.1998 günü saat 9.00"da duru^mada hazır bulunmaları veya kendilennı bir vekille temsil ettirmeleri. duruşmada
hazır bulunmadıkları \e kendilerini de bir vekille teınsıl ettirmedıklerı takdirde duruşmaların yokluğunda yapılıp karara bağlanacağı husu-
su HUMKnın 213 ve müteakıp maddelerı gereğince da\etıve yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 36436
GÖRÜŞ
ALI OZENÇ ÇAGLAR
Turizmde Yağma ve Çiirüme
Lalelı esnafının. "Rusya'dan gelen bavul ticaretını,
herRus kadınına 'Nataşa' damgasını vurarak -yani fa-
hışe- çarşının çökmesıne biz neden olduk" deyişı ge-
liyor aklıma. Peki, Türkıye'nın genelinde bu yaklaşım
daha mı farklı? Ülkemızin üç tarafı denızlerle çevriii-
dir. Sahıl şerıdimız 8 bın 333 kılometredır. Bu toprak-
lar tam bir turizm cennetı olması gerekırken, aksıne tu-
rizm girdilerı her yıl bıraz daha düşüyor. Çünkü bu ül-
ke rantçıların ve yağma kültürüyle paiazlanmış 80 son-
rası serbest piyasa(!) erbabının eline terk edılmiş du-
rumda. Her belde toz duman. yükselen betonarmeler
ve çarpık yapılaşma gıderek gecekondu düzenını sa-
hillere taşıyor. Gırdığınız her yerde sıstemdekı çürüme-
nin izlerini görüyorsunuz. Dört kalas üzerine atılmış iki
saz kapanca, kırık dört sandalye ve masa. alın size bir
"Restaurant", ıster gözleme pışırip ayran satın. ister
2x2 tenekenin üzerine "Caffe" yazıp servıse geçın.
Hemen yanına da kapı gıbı bir fıyat lıstesı. "bırbardak
ayran 200 bin, cola 250-300 bın, bira 350 bin" dıye ya-
zın; nasıl olsa serbest ve de kontrolsüz bir pıyasa eko-
nomısı uyguluyorsunuz. Turizm dedığıniz ıse yakala-
dığınızı soymaktır; öyle ki bir daha Türkıye'ye geldiği-
ne geleceğine pışman edeceksınız. Bodrum'un o ma-
vi koylarını tek başına yücelten ve Bodrum'u Ege'nin
bir numaralı turizm kentı halıne getıren Halıkarnas Ba-
lıkçısı.'nın evınin köftecı dükkânı olduğu kaç kışımız duy-
du? Ülke çıkarıymış, kültürel, evrensel değerlermış, ha-
di canım siz de!
Hazıran, temmuz ayındaki Meclis tartışmalarını ba-
sın ve televızyon haberlerinı hatırlayın! Sosyal demok-
ratlardan MHP'ye bir hılal çızerek parti değiştırme re-
kortmenliğıni diğerlerınden kılpayı kapan. Afyon Ba-
ğımsız Mıîletvekilı Kubilay Uygun, yüzünde o yılışık,
yapışkan gülüşüyle nasıl da boy gösterıyordu ekran-
larda. 27 milyar liralık arabası ve sahte doktor rapor-
larıyla hâlâ onursuzluk örneğı vererek Meclıs'teki ye-
rini almaya devam edişi ılgınçtir. Bir başka önemli ha-
ber ıse TBMM Genel Kurulu Salonu yolsuzluğuyla ıl-
gili olarak Mustafa Kalemli ve dokunulrnazhğının kal-
aınlması için oluşturulan fezlekenin kurula gönderilme-
si. Bundan bir yıl önce 103 mılyon dolara Lınk Şirke-
ti'ne satılan: ancak şırketın sahıbı Sedat Çolak İLK-
SAN dolandıncılığından 2 yıl ağır hapıs cezasına çarp-
tırılınca iptal edilen Antalya liman ıhalesi bu kez de 29
mılyon dolara Ortadoğu Vatırım ve Finansman AŞ'ye,
hiçbır değer tespıtı yapıimadan hıbe edıldi. pardon, sa-
tıldı: ancak olay pek fazla kımseyi ilgilendırmedıği içih
de küçük bir haber olarak gazetelerin iç sayfalannda
kaldı. Uzun yıllar yurtdışında b'ulunan bir gazetecı ar^
kadaşım. konuya ılışkın duşüncelerını belirtirken, "Tür-
kiye yönetımsız yonetilen bir ülke, devletse kayıplar-
da, hiç kimse hiçbır şeyden sorumlu hıssetmiyor ken-
d/rv"diyordu. Turizm, işte böylesi bir başıboşluğun içjrtr
de kendini biçımliyor.
Akdeniz'ın sahıl şerıdıne uzanan Kemer. bir zaman-
lar ükya uygarlığının küçük bir yerleşim merkezıymiş.
1900'lerın başlarında dağlardan ınen yörükler ıçın il-
çe toprakları bir yerleşim bölaesı kimliğine bürünmüş.
1916-1917 yıllarında yöre halkının daglardan ınen ses^
lerı önlemek ıçın yamaçlara ördükleri 23 km uzunlu-
ğundaki duvar ıse basıt bir benzetmeyle ilçenın ba-
günkü Kemer adını almasına neden olmuş. Bir hafta-
lık bir tatıl için geldiğim bu beldenin de ne yazık kı tu-
rizmdeki o olumsuz gelişmeden payını aldığını gördüm;
aynı çarpık yapılaşma bu bölgedede sürüyordu çün-
kü. Kımi küçük esnaf ve yatırımcılardan, görüştügüm
Kemer Ticaret Odası Başkanı Haşmet Osmanoğlu,
Tuncer Otel'in sahibı T. Tuncer, Nurettin Ece, KETA-
KemerTanıtım Vakfı Başkanı. değerlı ınsan Abdullah
Tekin. gazetecı Mehmet Çakıralp ve dığerlermın an-
lattıkları da gördüklerımı doğrular nitelikteydi.
Belirtilen olumsuz noktalar şöyle ıfade edılıyordu: 1 -
Bu yılın başında patlak veren Körfez krızının rezervas-
yonlann yapıldığı tarihe rastlaması. 2- Bu yıl da Ke-
mer ve bfeldelerine inşaat yasağınrn getinlmemesi.
Çünkü böfge bir şantiye görünümtfndeydi. 3- Yuna-
nistan ve Ispanya gibi ülkelerın aldığı parasal önlem-
lere paralel tedbirlerin Türkıye'de atınmamış olması.
Yatırımcılar ve kımi duyarlı esnaf. ıfade edilen sorun-
lar dikkate alınmadığı takdirde. 1999un da kayıp yıl
olacağı korkusunu yaşıyordu.
Yüzde 40, yüzde 30 lara gerıleyen turıst sayısı ken-
dini en fazla çarşılarda alışveriş merkezlerinde göste-
riyordu. Dükkanının 6 bın mark aylık kırası olan bir es-
naf, kocak bir günde sadece bir çocuk derı montu sat-
tığını söyleyerek sıkıntısını dıle getıriyordu. Tuncer
Otel'in sahıbı Tayfun Tuncer ıse "Seyahat acenteleriy-
le bağlantılanmız giderek düşüyor, otelı kendi özelça-
balanmızla dolduruyoruz" derken. KETA Başkanı Sa-
yın Abdullah Tekin. "Tunzmdeki bu sorumsuzyaklaşım-
lara. rant ve yağma kültürüne bir son vehlmeli" diye-
rek düşüncesini şu sözcüklerle ıfade edıyordu: "Çağ
değişıyor, dünyadakı evrensel gelışmeye ayak uydur-
makzorundasınız. BirKars ıçın sıradan sade bir vatan-
daşı belediye reısı seçebılırsinız, ama bir Antalya, bir
Kemer, hatta diğer turizm bölgeleri söz konusu oldu-
ğunda aynı seçimi yapamazsınız. Bu kentlerdeki vali-
si, kaymakamı ve hatta belediye reısıyabancı dilı olan,
kültürel değerlerPiyı bılen yetkin, farklı bireyler olmak
zorundadır. Doğrusu hak vermemek elde değil. Bir avuç
iyi nıyetli yurtsever Kemerli yatırımcının el ele vererek
Kemer için ortaya koydukları bu çaba, genç ve dina-
mik belediye reısi sayın Mustafa Gül'ün de gayretle-
riyle bir gün istenilen sonuca ulaşacaktır diyorum.
Sokrates'in deyımıyle. önce neyı bilmediğimizi bil-
mektıraslolan. Kemerli esnaf ve yatırımcılar işte bu zor
olanı kavramış durumdalar. Diğerinı başaramamak
için ise bir neden yok. Ankaraya gelınce, onlar neyi
bilmediklerini itiraf edecek dürüstlükten yoksunlar
henüz.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
F
2
İ
3 4 5 6 7 8
I I I U
LN
UrU
ıT_y n1m\ \ m
I I I I M
9
z
1 2 3 4 5 6 7 8 9
BULMACA SEPATYAŞAYA\
SOLDAN
SAĞA:
1/ Eski Yunan
kentlerınde. en
önemli yapıla-
nnvetapınakla-
rın bulunduğu
ıç kale. 2/ Kı-
demlılık bakı-
mından başta
gelen diplo-
mat... Rusçada
"evet."' 3/ Bir
şeyin olmasına
azkaldığınıbe-
lirtendeyımsö-
zü... Önceden \enlen
güvence parası. 4/ Bir 1
ışıyennegetırme... Ana- 2
dolu halklarınınen eski g
ana tanrıçası... Gümü-
şün sımgesı. 5/ Belli bir
amaca ya da sonuca v ö- 5
nelen. etkinliğe dönüş- 6
meven etkı gücü. 6/ 7
Ltanç duyma... Sıkıntı g
\erme.üzmc.Tunus'un „
plaka ışaretı. 7/ Paramı-
zı sımgeleven harfler... Manısa ılınde bir dağ. 8/ Verme.
ödeme... '" Güler"': Fotoğraf sanatçımız. 9/ Şarbon
hastalıâına venlen bir başka ad.
YTKARIDAN AŞAĞ1VA:
1/ Italva se Balkan varımadalan arasındaki denize veti-
len ad. 2/ Kadın berberi... Tantal elementınin simgesi. 3/
Yurdumuzdabırpetrolbölgesı... Halkmüzığmeözgütel-
li bir çalgı. 4/ Ince dantel... "Kendım gıbı akan — bu-
lamadım" (Karacaoğlan). 5/ Czüm.dutgıbı meyvelenn
kaynatılarak koşulaştınlmış suvu... "Ismet — " : Tıyat-
ro oyuneumuz. 6/ Bir savı... Bartın ıhnın bir ilçesı. 7/'^ı-
nemacıhkta kamerav la genış bir mekânın taranmasma Ve-
rilen ad. 8/ Felsefede. bilgı \\e varllk arasında ilişki kur-
duğu düşünülen kavram... Boru sesi. 9/ Prestıj. ıtıbar.
B
U
L
G
U
R
C
U
K
A
L
•0
•Al
U
R,
A
L
A
L
|
M
i
M
•ş
A
A
M
A
•B
U
K
L
1
G
|
R
IA
|
A
A
M
A
N
0
S
|
E
R
Y
|
R
0
K
•A
S
T
K
T
•T
E
0
R
i
K
A
N
D
A
N
T
N"
O