24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 VVilliam Wyler'ın uyarlamasından yarım yüzyıl sonra Henry James klasiğinin yeni bir tarutımı Babayla sevgfli arasında tercihBugün •Kadınsı Duygular' adıyla gös- îrime giren 'VVasbington Square', Henry araes'in 1881 'de yayımlanrruş klasik ro- Tanından, birkaç yıldır Avrupa'yı bıra- jp Hollyvvood'daçalışan Polonyalı kadın önetmen Agnieszka Hollandelıyle beyaz- •erdeye aktanlmış, yeni bir uyarlama. 19. yüzyılda eski-yeni dünya arasında- i kimi karşıtlıklann ve bazı kuvvetli tut- ularm tema ve konuiannı oluşturduğu. aman içinde klasığe dönüşen romanlar, ikâyeler, oyunlar yazdıktan ve uzun sü- e Avrupa'da yaşadıktan sonra 1915 'te In- İ\iz vatandaşı olan, trlanda asıllı. varlık- ı biraileden gelme Amerikalı yazar Henry ames (doğumu 1843 New York, ölümü 916 Londra), kuşkusuz tngiIiz-Amerikan debiyatının çeşitli kuşaklan etkilemiş, ınemli romancılanndan biridir, geçen •ûzyıldan bugüne. jervet avcısına âşık olunca... Eserlerinde bilinçli olarak toplumsal :erçekçılikten kaçınıp bireysel eğilimle- in savunucusu kesilmış, burjuva sınıfinın ;elenekierini, alışkanlıklannı, davranışla- ıru başanyla yansıtmış, sürekli bireyin iç leğişim, dönüşüm ve sarsıntılanyla ilgi- enmiş, 'psikolojik tahül'lere ağırlık ver- niş ve yaşamının çoğunu ailesinden, ül- .esinden uzakta. Avrupa kültürünü, sana- ıoı soluduğu Londra, Paris, Roma. Vene- tik gibi kökiü kentlerde geçirmiş bu bü- 'ük Amerikan-lngiliz yazannın da, öte- len beri doymak bilmez bir iştaha sahip inemanın ilgi alanından uzak kalması liç düşünülebilir mi? Zaten düşünüleme- •eceğini, geçen mevsim seyrettiğimiz, laneCampion-Nicole KJdman işbirliğiy- e perdeye aktanlmış olan, üstadın en ta- ıınmış romanlanndan 'The Portnüt of a juty-Bir Kaduuo Portresi' uyarlaması llm göstermişti en son. Anlaşılan, be- lim Jane Campion'dan neyim eksik, di- erek kollan sıvamış yönetmen Agniesz- a Holland'ın. bugün başlayacak, 1997 ya- >ımı 'Kadıns Duygular'ı da, Henry Ja- nes'ın ünlü romanından W1Hiaın ^Vyter ısta tarafindan yanm yüzyıl önce (1949'da) ekilmiş ve başroldeki Ottvüı De Havfl- and'a ve fîlmin müziğini üstlenmiş bes- eci Aaron Coptond'a birer Oscar kazan- lırmış başanlı adaptasyondan yıllarson- a yapılan yeni ve modern bir 'YVashing- on Square' uyarlamasını daha karşımıza ;etiriyor işte. • Hayatında ilk kez mirası için değil de, ona kendisi için değer veren bir sevgili bulduğunu zanneden, ancak sonunda bu aşka inanmayan babasının dediğine gelen saf ve utangaç bir genç kadının dokunaklı öyküsü. Amerika'da çalışan Polonyalı kadın yönetmen Agnieszka Holland'ın bu filmi, sinemadaki Henry James uyarlamalan arasında seçkin bir yer ediniyor. Kadınsı Duygular Washington Square / Yönetmen: Agnieszka Holland / Senaryo: Carol Doyle, Henry James'in romanından / Kamera: Jerzy Zielinski / Müzik: Jan A. P. Kaczmarek / Oyuncular: Jennifer Jason Leigh, Albert Finney, Ben Chaplin, Maggie Smith, Judith Ivey, Betsy Brantley, Jennifer Garner/1997ABD (özen Film) 19. yüzyılın ortasında, Nevv York'ta, özgürlükJerinden yoksun, hayatlarını er- keklerin kontrol etriği kadınlann ikinci sınıf eins sayıldığı bir dönemde geçen 'Kadınsı Duygular': zengın, varlıklı ama soğuk, kibirli. şefkatsiz bir babanın güzel- likten, cazibeden, zekâdan ve zarafetten pek nasibinı almadığını düşündüğü, saf, içedönük ve naif kızı Catherine Sloper'in (Kuşağının önde gelen oyunculanndan oldugunu bir kez daha ömekiiyor Jenni- fer Jason Leigh) dokunaklı öyküsünü gö- rünriilüyor.Doktor babasıyla ilişkısı so- runlu, utangaç, saftorik Catherine"in ma- kûs talihı, daha fılmın başındaki. annesı- nin öldüğü doğum sahnesiyle başlıyor. Kansını yıtırmenin acısını oldukça top- iu, hatta şışman küçük kızından çıkarmak istercesine, zavallı Cathenne'le hep me- safeli olagelen. kibirli, gururlu, katı ve burnundan kıl aldırmaz, katı baba Austin 3*5: Venedik Film Festivali'nde konaklama sorununu bir gemi çözecek •-*, Vegemi bu kezLido'yagidiyor.Kültür Servisi - Venedik Film Festiva- ı"nin başlamasına 8 gün kalaortaya çıkan .onaklama sorunu, festival direktörü Fe- ice Laudadio'nun dâhiyane fikriyle çözüm- endi. 3-13 Eylül tarihleri arasında ger- .ekleştirilecek olan festivalin bazı konuk- arı. 180 kamaralı bir gemide agırlanacak- ar. Laudadio, sorunun çözümlenmesinden lirkaç gün önce yaptığı açıklamada, fes- ıvalin düzenlendiği Lido'daki tüm otelle- in dolduğunu ve konuk listesinin de gün- len güne arttıgım söylemişti: "Festival her . ıJ biraz daha büyümekte. Gösterilen ilgi >eni hem memnun ediyor, hcm de endişe- endiriyor. Birçok yönetmen veoyuncu için erimi/ kalmadı. En iyi çözüm yolunun. ba- G konuklan bir gemide ağıriamak olduğu- ıu düşünüyorum. Ancak şu andan sonra Tiüsait bir gemi buiabijeceğıınizden emin leğilim. Başka bir seçenek olmazsa konuk- armuzuı bir kısmuu MestrevePadova 'da- <i oteUerde ağuiamak zorunda kalacağız d bu da uluslararası bir festrvale hiç yakış- nayaeak." Laudadio'nun açıklamalanndan sonra, estivalin eski yöneticisi Gülo Pontecorvo, inceki yıllarda da konaklama sorunuyla arşılaştıklannı ve gemi fîkrini kendisinin le gündeme getirdiğini, fakat bir sonuç ala- nadığını beiirtti. Pontecorvo, açıklama- Festrvalde konukian ağırlayacak olan gemi, San Mar- < Luuanı'nda demir atacak. lannı şu sözlerle noktahyordu: "Ancak Laudadio öyle bir güç ki, bu işi de başanr- sa hiç şaşırmam." Evet, Laudadio'nun talebine hafta başın- da sanatsever bir armatörden yanıt geldı. 180 odalı gemi, otellerle birlikte festiva- lin konaklama sorununu çözmüş. görünü- yor. Öte yandan son gelişmelerin bazı büyük denizcilik şirketlerinin dikkatinden kaçma- dığı da ortada. Steven Spielberg, ^Varren Bearrv, Robertde Niro, Kenneth Branagh, Catherine Deneuve \e Greta Scacchi gıbı yıldızlann boy göstereceği festivalde bir marka olarak yer almak, ıçlennde Costa Crociere'nin de bulunduğu birçok şırke- tın dikkatını çekıyor. Ancak çoğunun ge- mıien daha önceden kıralanmış ve arada çok losa bir zaman olduğundan alternatıf bir çözüm sunamıyorlar. Costa Croci- ere'nin patronu Sünonetta Prunotto. böy- le bir festn ale katkıda bulunmaktan büyük mutluluk duyacaklannı. ancak tüm gemı- leri 2000 yılına dek rezerve edilmiş oldu- ğundan üzülerek yardımcı olamayacakla- nnı belirtıyor. Misfral şırketı yetkılilen ıse festival boyunca ayıracak gemilen bulun- masa da açı lış günü büyük bir parti düzen- lemek üzere gemilerinden binnı hizmete açabıleceklerini söylüyorlar. Laudadio'nun verdiği bilgıye göre Ve- nedik Film Festivali her film için bir oyun- cu \e yönetmenı ağıriamayı prensipedin- mış \e bu yıl festıvalde 120 film gösterı- 'ı>or. Bu sayı ise 240 otel odası anlamına ^eliyor. Aynca korumalan ya da yakınla- n da genellikle yönetmen ve oyuncularla birlikte Venedik'te bulunuyorlar. Konuklan ağırlayacak olan gemi, festi- val süresince San Marco Limanı'na demir atacak. Film gösterimlerinin gerçekleşti- rildiği Lıdo Smeması. buradan sadece bir dakıka uzaklıkta bulunuyor. Konaklama sorunu bu yıl için çözüm- lenmış olsa da festivalin Lido'dan Vene- dik'e taşmması yolundaki talepler gelecek yıllarda da süreceğe benzıyor. Sloper (Albert Finney) hazretlerinin, çe- kıngen, beceriksiz. güvensiz ve silik kı- zından yana pek umudu yoktur aslında. Çe\ renin gözünde. fiziği ya da kişiliğin- den çok özellikle babasından kalacakyük- lü miras nedenıyie giderek önem kazanan Cathenne'in. herkesi hoşnut etmeye uğ- raşıp beyaz atlı prensinin yolunu gözJer- ken uğradığı hayal kınklıklan ve beklen- tılerinin fos çıkması üstüne gelişen film- de birtek, baba ve kızla birlikte Sloper'la- nn konağında yaşayan, romantik, uçuk Lavinia Hala (Maggie Smith her zaman- ki gibi sürekli sahne çalıyor) arka çıkıyor mutsuz yeğenine. James Ivory tam bir edebi çizgi Babasının horgördüğü. oysa aşk için çoktan vakti gelmiş genç kadını habire ce- saretlendiriyor Lavinia Hala. Cathenne'in günün birınde karşılaşıp gönül verdiği yoksul, ama genç, yakışıklı Morns Town- send'le (Genç aktör Ben Chaplin'ı, Ja- mes fvorv'nın 'Remainsofthe Da>-Gfin- den Kalanlar' başyapıtından ya da birkaç mevsim öncesınin kedili-köpekli roman- tik komedısı 'The Truth About Cats and Dogs'dan hatırlayabilır meraklısı) despot babanın son vereceği ilişkisinde. Evlen- mek isteyerek hayatına giren askıntı Mor- ns'in dokunuşlanyla, öpüşleriyle kendin- den geçip baştan çıkanlan Catherine so- nunda tüm hayatını, mutlulugunu etkile- yecek bir tercih yapmak zorunda bırakı- lıyor. Sürekli Cathenne'e kuryapan, ası- lan, servet avcısı. uyanık, yakışıklı Mor- ris'e kesinlikle biricik kızını vermek is- temeyen baba doktor Austin Sloper. der- ken Catherine'ı zar zor ikna ve razı edip Avrupa'ya gönderecektir sonuçta... Bizde de vaktiyle göstenlmiş 'To Kfll a Priest* (1988), 'Europa Europa' (1991), 'The Secret Garden' (1993) gibi filmle- riyie tanınan, Polonya'dan. Fransa ve In- giltere'den sonra şimdi ABD'de yaptığı fılmleriyle dikkati çeken, Andrzej Waj- da ustanın eski asistanı. kadın yönetmen Agnieszka Holland'ın, James Ivory tarzı edebi bir çizgi tutturduğu söylenebilecek, Henry James uyarlaması 'Washington Square-Kadınsı Duygutar'. görsel birenerjiye sahip, an- laümmdan başanlı dekorme- kân-kostümlenne. görüntü- lerine kadar özene bezene çekilmiş, ıyı oynanmış, psikolojik bırkesinlik ve acı bir ıronıyle birlikte, feminist çağnşımlar da içeren, romana sadık kalan, çagdaş bir uyar- lama izlenimi venyorgenel- de. Kameraman Jerzy Zieünski'den müzıkçı Jan Kaczmarek'e kadar yönet- menın uluslararası çapta ün- lenmış Polonyalı vatandaş- lanndan oluşturduğu teknik kadronun yanı sıra lngiliz ağırlıklı oyuncu kadrosu da yabana atılır gibi değil: Ön- celikle babasıyla sevgilisi arasında salınan Catherine rolündeki Jennifer Jason Leigh'nin performansı akıl- da kalıyor. On yıl önce 'Brooldyn'eSon Çıİoş'la par- layıp giderek sorunlu, uyum- suz, acı çeken kadın karak- terler üstüne uzmanlaşan, tipik bir Hollywood çocuğu olarak büyümüş, aktör Vîc Morrow'un kızı Jennifer Jason Leigh'nin dışında yıl- lann Albert Finney'iyle Mag- gie Smith'ine ve eskilerden Monty Clift'i çağnştıran, genç aktör Ben Chapün'e de sahip •VVashington Square- Kadınsı Duygular1 . çokça yeni bırşey söylemesede, il- giyle izlenen, düzeyli bir Henry James uyarlaması sayılabilir sonuçta. BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... he Sweet Hereafter/ Bir Dünya iir kış günü. Kanada'da lngiliz 'olumbiyası'ndaki Sam Dent asabasmda, seyir halindeki bir okul tobüsü bilinmeyen bir nedenle donmuş göle iişer. 14 çocuğun ölmesine. öteki çocuklarla tobüsün sürücüsünün de ağır ıralanmasına yol açan bu kazanın ardından isabaya gelen avukat Stephens (Ian Houn), ızadan yarah olarak kurtulanlarla ve jcuklannı yitiren ailelerle görüşmeler yapar. u hûzünlü görüşmeler sonucunda. aslında ısaba sakinlennin kimi 'değerierini' ve çocuklannı bu trajik olaydan çok önce yitirdikleri anlaşılacaktır... Günümüzün önemli sinemacılanndan, Kanadah yönetmen Atom Egoyan'ın geçen yıl Cannes festivalinden zaferle dönen bu son eseri, sınemaseverlerce yeni mevsimi açan ilk önemli film olarak merakla bekleniyor. Bugün gösterime giren 'The Sweet Hereafter- Baska Bir Dünya', genelde "Kötü bir olayla karşı karşıya kalındığında bununla nasıl mücadele edilecek ve kim suçlanacak" sorusuna cevap arayan, son yıllann en 'sıkı' filmlerinden biri. Taxi Bugün başlayan ve bir başka yeni mevsim sürprizi sayılacak film de. tanmmış İspanyol sınema ustası Carlos Saura'nın 1995 yapımı 'Taxi-Taksi'si. Paz (Ingrid Rubio) adlı 18 yaşındaki genç kızla. 20 yaşındaki Danı (Carlos Fuentes) adlı delikanlının masum aşkının yanı sıra geçimlerini taksicilik yaparak sağlayan bir grubun da hikâyesini anlatan 'Taksi', Luis Bunuel sonrası İspanyol sinemasının son çeyrek yüzyılda yetiştirdiği en önemli yönetmen olâh" Carlos Saura'nın son yıllardakı çalışmalanna ilişkin fikir verebilecek mteiikte kuşkusuz. The Magk Sword/Sihirli Kılıç Warner Bros.'un bu yıl için ürettiği bu iddialı uzun metraj animasyonu, bin yıl öncesinin Britanyası'nda, Kra] Aıthur ve yuvariak masa şövalyelen çağının ünlü 'Cameİot-Sihirii Kılıç' efsanesini hikâye ediyor. Büyülü bir dünyada geçen ve çocuklar kadar kendilerini çocuk gibi hisseden yetişkmlerin de ilgıyle izleyeceğı bu çizgi film. ünlü efsaneyi mizahi bir üslupla aktanyor. Seçkin animasyon yaratıcılannca gerçekleştirilen "Sihirli Kılıç'. ülkemizde Dolby Digital sıstem ve Türkçe seslendinlmiş olarak gösterilecek. Filmin onjinai karakterlerini Pierce Brosnan, Gabriel Byrne. Celine Dion, Cary Ehves, Sir John Gielgud. Gary Oldman, Eric Idle, Jane Sev mour, Don Rickles vb. gibi ünlüler seslendirmış. Bizden İSeco'nun da sesiyle katıldığı 'The Magic Svvord: Quest for Cametot- Sihirii Kılıç'ın müziklennde Celine Dion, tenor Andrea Bocelli, LeAnn Rimes. Anhdrea Corr, Steve Perry ve Bryan VVhitegibi tanınmış şarkıcılar da var. Armageddon yapması ve zemininı oyarak bir nükleer cihaz yerleştirmesi gereken dünyamn en ünlü petrol sondajcılanndan Harry S. Stamper (Bnıce Willis) görevlendirilecektir.... MichaeÎBay'm yönettiği. Bruce Willis. Bily Bob Thornton, Ben AfTleck, Liv Tyler, VV111 Patton gibi ünlülerin başrollerinı paylaştığı 'Armageddon'. geçen mevsımin 'Deep Impact Derin Darbe* üstünyapımı gibi, kahraman Amerikahlann yine dünyamızı kurtardığı, yepyenı bir bılımkurgusai- aksiyon seyirliği. Özel efektleri için 13 ayrı kuruluştan yararlanılan 'Armageddon', bu tür aksiyon ve efekt meraklılan için. Teksas eyaleti bü>-üklüğünde dev bir göktaşı Dünya'ya doğru saatte 22 bin kilometre hızla yaklaşmaktadır. NASA'nın ıızman yöneticilerinden Dan Truman'ın (BUK Bob Thornton) önünde sadece bir seçenek vardır: Göktaşmı imha etmek üzere derhal bir ekip göndermek... Ekibiyle göktaşının üzerine iniş KEDÎ GOZU VECDİ SAYAR Saydamlık ve Bakanlık Son haftalarda köşemizde, hükümet ile yerel yö- netimlerin kültür-sanat alanındaki tutarsız uygula- malanna yer verdik sık sık. Ve bu alanın arttk, po- litikacılann egemenliğinden kurtanlması gerektiği- ne değindik. Gazetelerde yer alan bir haber, bu düşüncemizi doğrular nitelikte. Kültür Bakanlığı'nın, iki ayn dö- nemde, Ismail Kahraman ve istemihan Talay'ın bakanlıklan sırasında hangi yayınevleriyle, hangi yazarlardan kaçar kitap satın almış olduğu incelen- diğinde, bu alanın ne denli siyasete bulaşmış ol- duğu açıkça görülüyor. Halk küıüphanelerine seçkin eserferin kazand/- nlmasını hedefleyen bu destek uygulaması, dost ahbap kayırmak, ya da bu yolla siyasi prim yap- mak için kullanılmış. Yeni Yüzyıl'da Metin Celal, kültür bakanlannın kütüphanelere kitap alımını bir çeşit "arpalık" uygulaması olarak gördüğünü söy- lüyor. Celal yazısında, kitap alımlannı belırleyen ku- rulun "Kültür bakanıya da görevlendirileceğimüs- teşar ya da müsteşar yardımcısı, ilgili genel mü- düryardımcısı, daire başkarn ve milli kütüphane öas- kanından" oluştuğunu belirterek bu kurulun ba- ğımsız karar alamayacağını söylüyor. Bu eleştiriye katılmamak elde mi? ' Ismail Kahraman döneminde alınan kitaplann neredeyse tamamı, "IsJamcı çizgideki" yazariann yapıtlan. En çok kitabı satın alınan yazariann ba- şında Abdülkadir Geylani gellyor. Sonra, sırasıy- la Ahmet Boyunağa, Mustafa N. Sepetçioğlu, Semiha Ayverdi, Mehmet Zeren, Kadir Mısroğ- lu, Yavuz Bahadıroğlu, Hüseyin Korkmaz... istemihan Talay'ın liste başı, tartışma götürme- yecek bir isım: Uğur Mumcu. Ardından gelenleri de merak ediyor musunuz? Ayla Çınaroğlu, Ay- sel Güman, Yaşar Şahin, Rauf Denktaş... En azından 6'şar kitap alınmış bu yazarlardan... Kültür Bakanlığı, bu kitaplan, bu yazarları seçer- ken hangi ölçütlere dayanmış diye merak ediyor ke- diler. Bu merakımızı, sözü edilen listeterin yayımlanma- sına borçluyuz. Değerii yazar Çetin Altan bir yazısında bu uy- gulamadan yola çıkarak: "Türk demokrasisindeki saydamlaşma zohamasına" değiniyor ve "saydam- lık yaygınlaşıp, yoğunlaştıkça 20. yüzyıl egemen- lerinin, kendi kafasız yığınlannı nasıl kazıklamış ol- duğu" gerçeğinın iyice anlaşılacağını vurguluyor. • • • Kamu kaynaklannı yandaşlanna dağıtan politika- cılardan çok şey çekti bu ülke ve çekmeye de de- vam ediyor. Ama artık kaçınılmaz olan saydamlaş- ma, gerçekleri bir bir gözlerimizin önüne seriyor. Vergisini ödeyen her bireyin, kamu kaynaklannın nasıl kullanıldığını bilmeye hakkı var. Kültür alanın- daki gelişi güzel uygulamaların tek sorumlusu Kül- tür Bakanlığı değil elbet, Başbakanlık Tanıtma Fo- nu'ndan, Dışişleri Bakanlığı'na dek pek çok kamu kuruluşunun uygulamaları aynı ilkesizlik içinde. Kim, kimi neye göre seçiyor? Seçici kurullardaki memurtann "ı/zman///("alan- lan ne? Hangi sanatçılanmız devlet katında "muteber"? Öevfet desteği ile yurtdışı tumelerine gönderilen sanatçılar nasıl belirieniyor? Bunları bilmek hakkımız değil mi? Her alanda olduğu gibi, kültür alanında da say- damlaşmanın yaranna inanıyor kediler. Saydamlaşma kamu denetimini getirecek; bu da "hata"\ann sayısını azaltacaktır. Hatalar azalmryor ve yineteniyorsa, sorumlusu say- damlığa yanaşmayan politikacılardır hiç kuşku- suz... Kültür-sanat alanında politika üretmeyen/ürete- meyen siyasi partilerimiz, sorumluluğu bürokratla- ra atıp çıkamaz işin içinden. Sorun, bir ilkesizlik sorunu çünkü. Bu ilkesizlik içinde güç kimin elinde ise olanak- ların onun yandaşlan için kullanılması doğal karşı- lanır olmuş. Kamu kaynaklannı, en değerii sanatçılar, kamu- ya en yarartı, ya da ülkemizi en iyi tanıtacak etkin- likler için ve en "adil" biçimde kullanmak gibi bir kaygının iyiden iyiye kaybolduğu bir ortamda, po- litikacılara sorumluluklarını anımsatmak da, sivil topluma, sanatçı örgütlerine düşüyor. • • • Tek tek uygulamalan eleştirerek, biryere varama- yacağımız ortada. Sistemi tartışmak gerekiyor çün- kü. Kültür politikamızın ilkelerini, iki kez askeri dar- belerden sonra "icat edilen" Kültür Bakanlığı'nın toplumun ihtiyaçlannı karşılamak amacıyla mı, yok- sa kendi propagandalan için mi oluşturulduğunu tartışmaya açmanın zamanı geldi de geçiyor bana kalırsa. İlk kültür bakanımız, değerii yazar Talat S. Hal- man bile, Kültür Bakanlığı'nın yarannı sorguluyor- sa, bu konu üzerinde kafa yormaya gerek var galiba... Avusturya Devlet Blebiyat Ödülii Antonio Tabucchi'nin • Kültür Servisi- \vusrur> a Devlet Edebiyat Ödü]ü, Italyan yazar Antonio Tabucchi'ye verildi. Geçen yıl Avrupa Edebiyat Ödülü 'Aristeıon'u kazanan Tabucchi, Avrupa Edebiyatı Avusturya Devlet Ödülü ile birlikte yaklaşık 7 milyar para ödülü de aldı. Ünlü yazar, ödülünü 7 Eylül'de Viyana'da yapılacak olan bir törenle alacak. Tabucchi'nin başlıca yapıtlan arasında Porto Pim'li Kadın, Kimdi Fernando Pessoa, Bay Pırandello'ya Telefon Var. Lizbon Ağıtı yer alıyor. 1965 yılından bu yana verilmekte olan Avrupa Edebiyatı Ödülü'ne layık görülenier arasında Vaclav Havel, Eugene Ionesco, Pavel Kohout, Friedrich Dürrenmatt, Harold Pinter ve Marguerite Duras yer alıyor. Mil Bîret Insan Hakları • ANKARA(AA)- B\f Insan Haklan Evrense! Bildirgesı'nin kabulünün 50. yılı kutlamalan çerçevesinde Kınm Yanmadası'nın tarihi Yalta kentinde 2-5 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek BM Kalkmma Programı (UNDP) İnsan Haklan ve Kalkınma toplantısında Türkiye'yi resmı heyetin yanı sıra sanat alanında Devet Sanatçısı tdil Bıret temsil edecek. BM'nin Ankara Temsilciliği'nden yapılan açıklamada toplantıya Idil Biret'in katılımının, sanat ve sanatsal dışavurumun insan haklannın ve insan onurunun korunması olduğunun altını çizmesi bakımmdan önemli olduğu belirtildi. Idil Biret, Türkiye'nin yanı sıra, BDT ülkeleri ve BM kuruluşlan resmi heyetlerinin de katılacağı toplantmın tarihi Livadia Sarayf nda yapılacak açılış töreninde, Beethoven'ın Dokuzuncu Senfonisi'nin dördüncü bölümünün Franz List Piyano uyarlamasını icra edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle