Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 AĞUSTOS 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
ALLECRO EVtN İLYASOĞLU
VÜizik tarihme yeni katkılar"Bu bir mûzik tarihi kitabı de-
ğil''diyor Leyla Pamir, büyük bir
alçakgönüllülükle "MüzikteGe-
niş Soluklar"ın önsözünde.
1989'daçıkan kitabınyeni baskı-
sı. Boyut Yayıncılık tarafından
genişletilerek basıldı son günler-
de. Hem sıradan okura hem de
meslekten bir araştırmacıya ses-
lenen bir çalışma. Evet, zaman
dizinsel nitelikte bir müzik araş-
tırması değil. Oysa müzik tarıhi-
ni zenginleştirecek nice malze-'
me var bu kitapta. Hem teknik
açıdan ince ve derin analizler bu-
labiliyorsunuz hem de toplumsal
ya da kişisel yaşamlar ışığında
anlatılan yapıtİann kimligine va-
nyorsunuz.
Beethoven'ın Schubert'e, J.S.
Bachın, Mendelssohn'a. Schön-
berg'e bağlanan zincirin halkala-
nnı izliyorsunuz. Bu halkaları
besteciler arasında olduf u kadar.
belli bestecilerin yapıtlan arasın-
da da yeniden kuruyorsunuz. Ör-
neğin Wagner'in Leitmotif kul-
lanımı; Mahler'in senfonik mü-
ziğinde doga tınısının yayılımı.
bestecilerin ilk çalışmalanndan
sonuna dek su damlacıklarının
dagılımı gibi incelenmiş. Beste-
cilerin tarih boyunca yerleştiril-
dikleri kalıplara karşı da birtar-
tışma, bir karşı çıkış yer alıyor
zaman zaman. Örnegin Beetho-
ven'ı kimileri klasik, kimileri ro-
mantik kalıplara yerleştirmiş, ne-
den? Mahler niçin yanlış anlaşıl-
mış? Besteciler ve kimi yapıtla-
n kendi zaman dilimleri içinde ele
alınarak zamanın felsefeci. ede-
biyatçı, şair ve ressamlanyla et-
JL/eyla Pamir'in Müzikte Geniş Soluklar ve Aydın Büke'nin îki Dahi Üç Opera başhklı çalışmalan
aslında uluslararası düzeyde kabul görecek yapıtlar. En kısa zamanda yabancı dillere çevrilip
yurtdışında da basılmalan sağlanmalı. Keman virtüözümüz Cihat Aşkın, geniş kitleye alımJı
gelecek bir seçim yaptığı Minyatürler adlı CD'sinde kendi gönlünden geldiği gibi şarkısını söylemiş.
kileşimlerine de değinilip yatay
bir inceleme yapıldığı gibi, önce-
ki çagın müziği ve kendinden son-
raki bestecilere etkisi de irdele-
nerek dikey bir araşttrma sergi-
lenmiş. Stravinskfnın yeni-klasik-
çiligi anlatılırken çagdaşı Appo-
linaire'in Fransız şairleri klasik
edebiyatı yenilemeye çağnşına
deginen yazar, bestecinin Bahar
Ayini'ndeki duygu yoğunluğunu
Wagner'in Tristan Isolde'sinden
kaynaklandırmış.
Umanz Leyla Pamir'in bunu iz-
leyen çalışması Post- Webern ku-
şagına ve 1960 sonrası bestecile-
re aynlır. Türk okurunun kitaplı-
gında çağımız müziğini irdele-
yen kitaplann sayısı yok denecek
kadar az!
tki Dâhi Ûç Opera
Birbaşka aynntı ile müzik dün-
yasmı ışıtan bir kitapda Aydın Bü-
ke'ninyine Boyut Yayınlan'ndan
çıkan kitabı: lki Dâhi Üç Opera.
Dipnotlan, belgesel kaynakla-
n, sistematik yaklaşımı ve akıcı
Türkçesiy le inceleme-deneme tü-
ründe bir çalışma. Günümüzde
sadece Mozart'ın metin yazarı
olarak bilinen DeRmte'yi de Mo-
zart kadar bir dâhi olarak tanıtı-
yorokurlara. Oldukça iddialı bir
sav! Biz hep Mozart'ın üstüne
"dâhi" nitelemesini bir başka sa-
natçı için kullanmayı neredeyse
günah bilmiştik! De Ponte'nin
yaşamına girdikçe onun da de-
hası ortaya çıkıyor. Kitapta bes-
tecinin mektupianndan, De Pon-
te'nin günlüklerindenyararlanıj-
mış. Mozart'ın son üç de\ ope-
rası. Figaro'nun Dügünü, Don
Giovanni ve Cosi fan Tutte'nin
Librettosu'nuyazan De Ponte'nin
Mozart'a nasıl katkıda bulundu-
gunu; bu operalann müziksel öne-
mi bir yana, birer edebiyat baş-
yapıtı oldugu kadar birer tiyatro
oyunu olarak değerleri tanıtılı-
yor. Operanın konusuyla, sözle-
riyle, notasıyla her şey gözünü-
zün önüne seriliyor. Metin ıle mü-
zigin dantel gibi iç içe işlenişini
bir kez daha görüyorsunuz. Ve
bugüne dek bildiğiniz güzelim
operalann tek imzanın değil, iki
imzanın eşdeger ürünü olduğunu
kavnyorsunuz. Kendisi de bir or-
kestracı olan Aydın Büke. geniş
ölçüdenotalarkullandıgı kitabın-
da yalnız belli bir anlatımı izle-
miyor; sanki flütünü eline almış.
okşayarak. severek bu operalann
ezgilerini de çalıyorokurlara. Mü-
zikte Geniş Soluklar ve Jki Dâhi
Üç Opera başhklı çalışmalar, as-
lında uluslararası düzeyde kabul
görecek yapıtlar. En kısa zaman-
da yabancı dillere çevrilip yurt-
dışında da basılmalan sağlanma-
lı.
Cihat Aşkuı'dan popüler
birCD
Cihat Aşkın bugün önemli bir
keman virtüözümüz. Tarihte ve
günümüzde birçok virtüözün yap-
tığı gibi kimi popüler halk ezgi-
lerinden uyarlamalaryaparak bir
demet halinde sunmuş. Bu CD'nin
adına da Minyatürler demiş. Pi-
yanoda Mehru Ensari eşlik edi-
yor kendisine. Geniş kitleye alım-
lı gelecek bir seçim yapmış. Ya-
lın; anlaşılması, dinlenmesi kolay,
Türk müziğini kendi kuralları
içinde yadırgamadan dinleten ez-
giler. Kendi gönlünden geldigi
gibi şarkısını söylemiş. Böylesi
yetkin bir kemancıdan bu yalın ez-
gileri dinlemek, dogrusu olduk-
ça büyük lüks! Anonim halk ez-
gilerinin yanı sıra Buselik Saz
Semaisi, Necip CeJal'in Tango-
su. LeylaSaz'ın veçeşitli cumhu-
riyet öncesi bestecilerin marşla-
n da yer alıyor. ayrıca MünirlNu-
reddin Beken'in iki çalışrnasını.
Kara Kuvvetleri Bandosu'nun
klarinetçisi olan MusaGoçmen'in
tki Agıt'ını daçalmış. Baştan so-
na bir iç tutarhlıgı olan. hüzünle
sevinci iç içe duyuran bir CD,
Kalan Müzik tarafından yayım-
lanmış.
Sıcak îzmir'den
buruk izlenimler
ÖNDERKCTAHYALI
İZMİR- Izmir
Konservatuvan'mn Konak
semtindeki eski binası,
196O'lı yıllarda resim
galerisi işlevinı de görürdü.
Sanatçılar yeni yapıtlannı
burada tanıtırdı. British
Councii'in kitap sergisi ise
içerdigi kitaplardan bırinin
başlıgı yüzünden bugün
bile belleğimdedir:
'Yağmur Kuramlan
Tarihi'. Toprağa bereket
saçan yagrnurun nasıl
yağdıgı insanoğlunu çağlar
boyunca düşündürmüş,
yanılgılar birbirini izlemiş
ve sonunda, herkesin
kolayca ögrenebildiği basit
açıklamaya ulaşılmıştır.
yere degin çözüm
getirebttmektedm-
Ilkögretimin son üç sınıfı
konservatuvar bünyesinde
açılabilir: ama bu kez de
"Kemana bile on bir
yaşında başlanıyor" diyen
Erbakan Hoca'nın
müritleri, "Hocadoğnı
söylüyor: biz de
imamlanmızı on bir
yaşında okutmaya
başlayacağız"
diyeceklerdir.
Izmir'in yakıcı sıcagında
bunlan düşünürken yeni
'Devlet Sanatçılan'nın
haberini aldık.
Büyüklerimiz uygun
görmüşler. seçmişler,
hayırlı olsun; ama şu var:
1965'telzmir
aTülşen Tatu'nun sanatı, kıyaslamayı
yadsıyacak kertede büyüktür. Evrensel
müzikte devleti temsil etmeye hak kazanan
yeni sanatçılann, onun niteliklerine sahip
olup olmadıklan rahatça sorgulanabilir.
Müzikle ilgili
sorunlanmız. ipligi
dolaşmış kocaman bir
yumak gibidir. Bu yumağı
açmak için yagmur
kuramına benzeyen basit,
fakat o kertede akılcı
yolların bir türlü
bulunamayışı üzücü ve
şaşırtıcıdır.
Ipligin ucundan şöyle bir
rutalım: İTÜ Devlet
Konservatuvarı. kavurucu
yaz sıcaklannda bütünleme
sınavlannı ve yeni alınacak
öğrenciler için sınava
hazırlık kurslannı
yapmaktadır. Bunlann
eylül ayına aktanlması ise
kocaman bir sorundur. Öte
yandan Sekiz Yıllık
tlköğretim, Piyano, Yaylı
Çalgılar ve Bale gibi sanat
Jallarına başlanmasını
jeciktirmektedir. Yıl
çinde yapılan hafta sonu
curslan, soruna ancak bir
Konservatuvan'na küçük
bir kız geldi ve flüte
başlatıldı. Çevresindekilere
neşe saçan sevimli bir
çocuktu. Yıllar geçtı:
I972'de mezun oldugunda.
Almanya'ya ögrenime
gönderildi. Orada, Aurele
Nkoletgibi dünyanın en
ünlü flüt ustalanndan
birinin ögrencisi oldu.
Severek dinlediğiniz
Gülşen Tatu'dan söz
ediyorum. Olağan bir flüt
ögrencisi değildi Gülşen.
Yıllann akışı içinde yedi
büyük yarışmada birincilik
ödülüaldı. 1986'danbu
yana 'profesör' unvanıyla
gorev yapmaktadır. Her
yerde ünlü orkestralarla
konçertolar çalıyor. Bunca
etkinliğin arasında vılda
bir kez ülkemize de gelıp
dinletiler veriyor. Aynca
yaz kurslannda genç
flütçülerin meslekte
ilerlemesine yardımcı
oluyor. Kariyerindeki en
heyecan verici etkinlik ise
şudur:
1997'deGüney Kore'de
yapılan dünya çapmdaki
flüt yanşmasının jürisi, en
ünlü flüt ustalanndan
oluşmuştu ve aralannda
Gülşen Tatu da vardı. Bu
yıl altı aylıgına ABD'ye
çagrılması ise bizi
gururlandıran başka bir
olaydır.
Tatu, başanyla temsil ettigi
ülkesınin kendisine
vereceğini umdugu 'Devlet
Sanatçısı' ününe
kavuşamadı ve düş
kınklığma ugradı.
Duygulanru, uzun bir
yazıyla Sayın Kültür
Bakanjmıza aktardı.
Bilemeyiz, okunur rau?
Degeriendirilir mi?
Aslına bakarsanız, Devlet
Sanatçılıgf nın biricik
ölçütü yorumun
üstünlügüdür. Tatu'nun
parlak kariyerini süsleyen
olaylar da bu nitelikten
kaynaklanmaktadır; çünkü
sanatçının flüt çalışı
büyüleyicidir. Flüt, onun
elinde hem insan sesinin
hem de yaylı çalgılann
renkJeriyle donanır.
Teknigi ise tam bir
üstünlük noktasındadır.
Tatu flüt çaldığı zaman
dinleyiciler mutlulugun
doruguna vanrken, Pan
yeryüzüne iner,
kamışlardan yaptığı o
berbat çalgıyı göstererek
diz çöker ve sanatçımızdan
özür diler. Tatu'nun sanatı,
kıyaslamayı yadsıyacak
kertede büyüktür; ama ister
istemez şunu belirtelim:
Evrensel müzikte devîeti
temsil etmeye hak kazanan
yeni sanatçılann,
yukandaki niteliklere sahip
olup olmadıklan rahatça
sorgulanabilir.
Evet. 'Yağmur Kuramlan
Tarihi' çaglann emeğini
içennektedir. Bizim. hem
müzikte hem de başka
alanlarda böylesine
kocaman bir kitabı yazıp,
sonra da onun içerigini bir
tümceye indirgeyecek
zamanımız yoktur. Uygar
dünya, günlük
alışkanhklan hiçe sayarak
hızla ilerliyor. Ona ayak
uydurabilmek için
yanılgılardan annıp.
aklımızı en dogru biçımde
kullanmamız gerek. Bunu
yaptığınız zaman
görecegiz ki müzik
sorunlanmız hiç de çetin
değildir; her birine kolayca
çözüm getirilebilir. Yeter ki
en kestirme yolu istemesini
bilelim.
Klasikmüziğin son kvalı
Kültür Servisi -1989 yılının temmuz ayında yaşamını
yitiren dünyaca ünlü orkestra şefi Herbert von Kara-
jan'ın biyografisi yayımlandı. "A Life in Music" adlı ki-
tabın yazan ise Richard Osborne. Osborne, Karajan ya-
şamını yitirdiginde Conversan'ons \Vith Karajan adlı bir
kitap yayımlamıştı.
Klasik müzik dünyasının belki de en son kralı olarak
nitelenen Herbert von Karajan. 30 y ıl boyunca Berlin Fi-
larmoni Orkestrası'nın şefliğini sürdürdü. 1955 yılında
orkestranın yaşam boyu müzik direktörü seçildi. Ölü-
münden bir süre önce de orkestradan rstifa etti.
1908 yılında Salzburg'da doğan Karajan, şefliğe geç-
meden önce piyanoda harika cocuk olarak tanınıyordu.
Viyana Müzik Âkademisi ve Salzburg'daki Mozarteum'da
öğrenim gören Karajan. 1927 yılında Ulm'da Mozart'ın
Figaro'nun Düğünü operasını hiçbir hazırlık yapmadan
yönetti ve bu tarihten itibaren 7 yıl boyunca Ulm Opera-
sı'ndaşef olarak çalıştı. 1934-1941 yıllannda Aachen, 1938
yılında Berlin Devlet Operasf nı ve zaman zaman Berlin
Filarmoni Orkestrasf nı yönetti Karajan. 196O'lı yıllarda
başlayan Salzburg Festivali'nin manevi yöneticiligini ise
yaşamının sonuna kadar sürdürdü.
Osborne titiz araştırmalarla oluşturduğu kitabında. Ka-
rajan hayranı olduğunu ortaya koyuyor. Yazar. kitabında
Karajan'la ilktanışmalannı anlatırken Karajan'ın kendi-
sini Berlin Filarmoni ile yaptığı provaları izlemeye çağır-
dığından söz ediyor ve o zaman ne kadar heyecanlandı-
ğını "Salonda yalıuzca Berlin Filarmoni, ben ve Karajan
vardı" sözleriyle anlatıyor.
Karajan'ın Nazi partisi üyesi olması. 2. Dünya Savaşı
sonrasında suçsuzluğu anlaşılmasına rağmen tepkilere
yol açtı. Hatta, üzerinden yıllargeçmesine rağmen Kara-
jan, kendisine "Karajan TheNazJ" denmesine katlanıyor-
du. Kitapta. Karajan'ın Nazilerle olan ilişkisinin anlatıl-
dığı bölüm ise en tartışmalı bölüm. Osborne, kitabında,
Karajan'ın Nazi partisine katılmasıyla ilgili olarak ver-
diği ifadeyi de okuyuculara sunuyor: "Ulm'dapartiyeka-
tılmam konusunda bü.vük ısrariar \ardı. Aachen'de de bu
isteği daha fazla geri çe> iremedim. Hatırtadığım kadany-
la hiç beklemeden üyeliğe kabul edildim."
Savaş sonrasında ise Karajan, 1935 yıîında Nazi parti-
sine katılmasının nedeninin Aachen'de müzik direktörü
olarak daha kolay iş bulmak olduğunu söylüyordu. Bu söy-
lemlerin ardından ortaya çıkan belgelerde ise Karajan'ın.
Nazi partisine 1935 yılında değil 1933 yılında; yani Na-
zilerin iktidara geldiği dönemde üye oldugu ihtimali be-
lirdi. Karajan her ne kadar Nazi partisine üye olsa da Na-
zi hayranı değildi. üstelik Führerin de onu pek sevdiği
söylenemez. Karajan. Dresden Operası'nın müzik direk-
törlüğü teklifini geri çevirdi, çünkü Führer onun Alman-
ya'yı temsil edemeyecek bir şef olduğunu söylemişti; ne-
deni ise Karajan'ın eşinin yan Yahudi ofmasıydı.
Karajan çeşitli orkestralarla birlikte 90 albüm doldur-
du. Sanatçının Deutsche Grammafon yapımı olan 330 al-
bümü ise 115 milyondan fazla sattı. Bu yüzyılın en bü-
yük orkestra şefi olarak tanımlanan Karajan, Bruckner.
Hagner ve Brahmsgibi bestecilerin yapıtlannı büyük bir
ustalıkla vorumluyordu. Osborne'un 'A Life in Music:
Herbert wn Karajan'adlı kitabı, ünlü şefin ölümü ve ce-
naze törenıyle sona eriyor.
Anadolıı Festivali'nde eylül rüzgârı
Kültür Servisi-Anadolu'ya müzik
ve sanat taşıma amacıyla yola çıkan
Bilkent 5. Uluslararası Anadolu Mü-
zik Festivali, ağustos ay? içinde ger-
çekleşen 12 konserin ardından 12 Ey-
lül cumartesi günü yeniden izleyici-
lerinkarşısmaçıkacak. Festivaliney-
lül programı çerçevesinde bu kez 12
Eylül'de Konya. 19 Eylül'de Sinop,
21 Eylül'de Tokat ziyaret edilirken he-
nüz kesinleşmeyen bir tarihte de Di-
yarbakır'da bir konser verilecek.
Gürer AykaL Rodolfo Benucci ve
AJfred Michourine'in yönettiği Bil-
kent 5. Uluslararası Anadolu Müzik
Festivali konserlerinin solistleri ise
Hakan Aysev (tenor), Mesut fktu
(bariton)vePekinKırgız(tenor). Fes-
tival sunuculuğunu ise Fadik Atasoy
üstleniyor.
Festivalin eylül programı boyunca
da konserlerin verilecegi bütün iller-
de Nuri İyem'in Gezici Sergisi ger-
çekleşecek. Çocukluk yıllannı Güney-
doğu Anadolu'da geçiren fyem, tab-
lolarında yöre insanlannı yansıtıyor.
Festiv al sırasında ayrıca konser veri-
len illerde elemeler düzenlenerek
bursla okutulacak yetenekli ögren-
ciler belirlenecek.
Greenpeace'e destek konseri
• Kültür Servisi - Bu akşam saat 20.30'da Çubuklu
Hayal Kahvesi'nde düzenlenecek olan Greenpeace'e
destek partisinde Bulutsuzluk Özlemi ve Sibel Tüzün
birer konser verecek. Greenpeace gemisi Sirius'un da
denizden katılacağı partide. 21. yüzyılın "Yeşilin ve
banşın çağı" olacağı v urgulanarak. "Güneşli bir
geleceğimiz var" mesajı iletilecek. Konserin biletleri,
parti girişinde beş milyondan satılacak.
Özkan Merften şiir etkinlikleri
• Kültür Servisi - iki haftalık Portekız gezisinden
sonra, Van'a giden şair Özkan Mert, üzerinde çalıştığı
uzun şiiri için yörede incelemeler yaptı. Daha sonra
Karadeniz sahillerini, kentlerini ve yaylalan gezerek,
Bulancak'ta düzenlenen imza gününe katılan Mert,
Karadeniz gezisinin son duragı olan lzmit'te, İzmit
Edebiyat Platformu'nun 22 Ağustos Cumartesi günü
saat 19.30'da, Sanatevi'nde düzenlediği "Şiir
Akşamf'nda şiirin yaratım süreciyle ilgili bir konuşma
yaptı. Özkan Mert, 28-30 Ağustos tarihlerinde.
Stockholm'de düzenlenecek "Avrupa Yazarlar
Kongresi"ne katılmak üzere, fsveç'e gidecek.
Haluk Levenrin konseri
• Kültür Servisi - \1a> ıs ayından bu yana 150'den
fazla konser veren Haluk Levent. 2 Eylül Çarşamba
günü Bakırköy Fildamı Konser Alanı'nda en uzun
konserini gerçekleştirecek. Konserin bilet fiyatlan 1.5
milyon lıra. Bilet satış yerleri ise Vakkorama Taksim,
Rumeli. Suadiye, Galleria, Akmerkez mağazalan,
Beyoğlu Metropol Kitabevi, Hamlet Kjtabevi, Beşiktaş
Kabalcı Kitabevi, Kadıköy lletişım Kitabevi, Aksaray
Ezgi Müzik, Bakırköy Ezgi Müzik. Martı Kitabevi,
Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi, Gallerie
Piccatura. Avcılar Cözüm Kliniği.
^ihirli Kılıç' Ankara'da gösteriliyop
• Kültür Senisi - Hotel Bilkent Ankara'da Açıkhava
Sinema Şenligi Ankara'da ifk kez gösterime girecek
olan Sihirli Kılıç (Magic Svvord) filmiyle sürüyor.
Warner Bross'un uzun metrajlı animasyon filmi Sihirli
KJIIÇ bugün sinemaseverlerle buluşuyor. Sihirli Kılıç
bir yıl önce Britanya Adalan'nda Kral Arthur'un tahta
yeni çıktığı ve ülkede cesur şövalyelerin egemen oldugu
dönemde geçiyor. Büyülü bir dünyayı anlatan bu
macera bir efsaneyi mizahi bir üslupla işliyor. Celine
Dion. ftalyan tenor Andrea Bocelli. Steve Perry, Bryn
White, Andrea Corr, Le Ann Rimes da şarkılanyla
katıhyorlar filme. Saat 21.30'da başlayacak olan Sihirli
-Kılıç içinrezervasyonlar(0 312 26646 86)No'lu .
telefondan yapılabilır.
Bill Auld, Nobel Edebiyat
Ödülü'ne aday gösterildi
B Kültür servisi - İskoçyah şair Bill Auld. Nobel
Edebiyat Ödülü'ne aday gösterildi. 73 yaşındaki şair,
60*yıldır uluslararası kullanım amacıyla oluşturulan
Esperanto dilinde yazıyor. Aynı dılde yayımlanan 52
kitabı bulunan şair. bu dili en iyı kullanan kişi olarak
nitelendiriliyor. Auld. Uluslararası Edebiyatçılar,
Denemeciler ve Şairler Birliği tarafından Nobe)
Edebiyat Ödülü'ne aday gösterildi. Şairin adayhğı ise
önümüzdeki ay Nobel Âkademisi 'nde görüşüîecek. Bill
Auld. yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Sonunda
birilen yaptıklanmı fark etti. Bunun fark edilmesi beni
onurlandırdı." İlk kez 12 yaşında Esperanto dilinin
büyüsüne kapılan Bill Auld, 1952 yılında Esperanto
dilindeki ilk kitabını yayımladı. Auld, aynca Robert
Burns'ün yapıtlannı ve Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi
adlı kitabını Esperanto diline çevirdi.
Sezen Aksu, Düğün ve Cenaze
ile dünyaya açılıyor
• Kültür Senisi - Sezen Aksu'nun Dügün ve Cenaze
adlı albümü. merkezi Londra'da bulunan Poly Gram
International tarafından bütün dünyada >ayımlanması
amacıyla 68 ülkeye sunulacak. Albümün dagıtılma
alanı Italya'dan Almanya'ya, Hollanda'dan Ingiltere'ye,
Isveç'ten Izlanda'ya kadar ülkesinde Poly Gram şirketi
ve dagıtımı olan ülkeleri kapsayacak. Düğün ve Cenaze
albümü 2 Haziran 1998 tarihinde de Poly Gram
tarafından Fransa'da yayımlanmıştı.
^ip Ata Knallığıma îki ödiil birden
• Kültür Servisi -
Cumhuriyet'in
kuruluşunun 75.
yılı etkinlikleri
kapsamında 1997-
98 sezonunda
ikinci yurtdışı
turnesini
gerçekleştiren
Istanbul
Büyükşehir
Belediyesi Şehir
Tiyatrolan. 'Bir
Ata Krallıgım'fa
Makedonya'nm Ohrid kentinde 38 yıldır düzenlenen
Uluslararası Yaz Festivali'nde iki ödül kazandı. 12
Temmuz-20 Ağustos tarihleri arasında yapılan
Uluslararası Ohrid Yaz Festivali'ne ilk defa katılan
Türkiye'nin dışında Makedonya. Slovenya, Rusya,
Isveç, Hollanda, Cin, Polonya.İspanya, Bosna-Hersek
ve Çek Cumhuriyeti'nin de içinde bulundugu 15 ülke
katıldı. Ülkeler arasında eleştirmenlerin ve
tiyatroculann yaptığı değerlendirmeler sonucu En fyi
Oyun 'Bir Ata Krallığım', En tyi Kadın Oyuncu
Şebnem Köstem Kocatürk seçildi. Şehir Tiyatrolan'nın
iki sezondur seyircisinin ve sanat çevrelerinin
beğenisini kazanan, geniş ilgi uyandıran, kapalı gişe
oynayan oyunlardan 'Bir Ata Krallığım'a daha önce de
değişik kurumlarca. değişik dallarda 10 ödül verilmişti.
BUGUN
• RUMELİHtSARI'nda saat 21.00 de Cem Yılmaz
yer alacak.
• tDİL KÜLTÜR MERKEZtnde saat 19.00'da
Ömer Muhtar adlı film izlenebilir.
• NAZIM KÜLTÜREVİ nde saat 17.00'de Güney
adlı film gösteriliyor.
• tFSAK'ta saat 19.30'da 'Fotoğraf Okuma ve
Degerlendirme, Toprak ve Çayıruı Sakûıleri' konulu
Doğa Grubu etkinliği gerçekleşecek.